16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT/ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 14 NİSAN 2020 SALI Yine gazetecileri hedef aldı Erdoğan: Ülke medya ve siyaset virüslerinden kurtulacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgınla mücadele kapsamında hafta sonları sokağa çıkma yasağının ilerleyen dönemde de ihtiyaç duyuldukça sürdürüleceğini belirterek, “17 Nisan Cuma gecesi saat 24.00’ten 19 Nisan Pazar gecesi saat 24.00’e kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacağını şimdiden tüm vatandaşlarımıza duyurmak istiyorum” dedi. Erdoğan cuma akşamı yaşanan gereksiz kargaşanın bir daha tekrar etmemesi için gereken tedbirleri alacaklarını söyledi. İstanbul’da Huber Köşkü’nde video konferans yöntemiyle dün düzenlenen ve 3 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’na istifası kabul edilmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan, ücretsiz maske dağıtımını sürdürdüklerini ifade ederek, “Mutlaka aksaklıklar oluyordur. 32 milyon vatandaşımıza, (maske)mesaj gitmiştir. 34 ülkeye malzeme ulaştırdık” dedi. Medya ve siyaset virüsleri Erdoğan, muhalif medya kuruluşların ve köşe yazarların ülkeleye karşı adeta savaş açtığını iddia ederek, “Hepsi de yalan veya yanlış bilgilerle sürekli kin kusmak, virüsten daha tehlikeli bir hastalığın işaretidir. Her gün karanlık ve kirli zihniyetlerinin ürünü yayınlarla milletimizin kafasını bulandırmaya karartmaya çalışan bu tür hezeyanlara, başka ülkelerde bir gün bile izin vermezler. Her darbenin, her vesayetin arkasında siz vardınız. Yıllardır yaptığınız işin adı gazetecilik değil, şeamet tellallığıdır. Ama artık bu devir sona erdi. Ülkemiz sadece koronavirüsten değil, aynı zamanda bu medya ve siyaset virüslerinden de inşallah kurtulacaktır” diye konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün bir televizyon kanalında sarf ettiği sözlerle, dünyadan, Türkiye’den ve kendi belediyelerinden bihaber olduğunu gösterdiğini öne süren Erdoğan, “Milletin gözünün içine bakarak, bu kadar yalanı arka arkaya söylemek, mitomani hasta lığıdır. Bunu bir araştırsın, öğrensin, nedir bu hastalık?” ifadelerini kullandı. İMF’ye gitmeyeceğiz Erdoğan, Hadımköy’de 100, Derince’de 250 yataklı iki yeni hastanenin kurulacağını söyledi. Özel bankaların bu süreçte iyi bir imtihan vermediğini söyleyen Erdoğan “IMF programı başta olmak üzere, ülkemizi minnet altına sokacak hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğiz” dedi. Soylu’nun istifasına da değinen Erdoğan “Bu konudaki sorumluluğunu üstlenerek gösterdiği hassasiyeti takdirle karşıladık. Ancak istifasını kabul etmedim’” diye konuştu. l Haber Merkezi CHP’li Öztrak, İçişleri Bakanı Soylu’nun istifa açıklamasını ve ardından yaşananları değerlendirdi: TAM ORTAOYUNU CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemesini “Müellifi Saray olan tam bir ortaoyunu” diye değerlendirdi. Öztrak, “İçişleri Bakanı, Saray’ın kibirli adamının hatasını üstlenip istifa eder gibi yaptı. Adeta bir ortaoyunu sergilendi” dedi. Yasağın ilan edildiği gece yaşanan kargaşaya dikkat çeken Öztrak, “O gece milleti rahatlatan, sakinleştiren en sağduyulu mesaj, yine Sayın Genel Başkanımızdan geldi” dedi. Öztrak, partisinin MYK toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: n Tedbirler geciktirildi: Salgına darbe vurmak için en kesin yöntem, yurttaşlarımızın sokağa çıkışının bir süreliğine engellenmesiydi. Ancak salgınla mücadelede bu en etkili tedbir, bazı siyasi kaygılarla geciktirildi. Bu hafta sonunda, 31 şehrimizde, genel bir sokağa çıkmama tedbiri uygulandı. Doğru bir karar, yanlış biçimde, yanlış zamanda, yanlış bir iletişimle uygulanınca hayati bir yanlışa neden oldu. n Alay ediyorlar: Bu hayati hatanın sahibi ve sorumlusu kim? Türkiye’de ‘KIMSE VATANDAŞI AŞAĞILAYAMAZ’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cuma gecesi sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından alışveriş için sokağa çıkanlara “ayı” ve “geri zekâlı” ifadelerini kullanan Sabah gazetesi yazarları Engin Ardıç ve Mehmet Barlas’a tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan yap tığı videolu paylaşımda, “Saray’ın beslemeleri başladılar vatandaşları aşağılamaya. Kimisi ‘geri zekâlı’ dedi, kimisi ‘ayılar’ dedi, kimisi ‘lümpen’ dedi. Bu kibir abideleri güçlerini nereden alıyor? Bu kibir abideleri nerelerden besleniyorlar? Saray’ın beslemeleri, beni iyi duyun. Vatandaşın hakkını ve hukukunu savunmak benim görevimdir. Bu ülkede hiç kimse benim vatandaşıma ‘geri zekâlı’ diyemez, ‘ayı’ diyemez, ‘lümpen’ diyemez” dedi. ‘Erdoğan af yasasında yanlış yaptığını iyi biliyor’ Kılıçdaroğlu, infaz düzenlemesine ilişkin de değerlendirmede bulundu. Af yasasıyla gaspçılar, hırsızlar, yolsuzluk yapanlar, devleti soyanlar, çocukları fuhuşa teşvik edenlere af getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Merak ediyorum, her konuda konuşan Erdoğan, neden bu af yasası konusunda tek laf etmedi? Neden hiç konuşmuyor? Çünkü o da yanlış yaptığını, haksızlık yaptığını gayet iyi biliyor. Peki, o zaman hangi gerekçeyle bu af yasasını çıkarıyor? Gaspçı, yolsuzluk yapan, devleti soyan, çocukları fuhuşa teşvik edenler neden bizim aramızda gezsinler, hangi gerekçeyle biz bunları hapishanelerden çıkarıyoruz?” öyle bir kadro işbaşındaki milletin hem sağlığıyla oynuyorlar, hem de aklıyla alay ediyorlar. İçişleri Bakanı 19 Mart tarihinde yaptığı açıklamada, sokağa çıkma yasağı taleplerine “Bunlar terör örgütü işi” dedi. Üzerinden bir ay geçmeden sokağa çıkma yasağını ilan etti. Bu yasağı açıklarken de şunları söyledi: “Akşamüstü Sayın Cumhurbaşkanımı zın talimatı çerçevesinde hafta sonu itibarıyla 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi.” Bakan, “Talimat aldım ve talimatın gereğini yaptım” dedi. İşler sarpa sarınca da olan bitenden “şahsım” sorumludur diyerek istifa etti. İstifası gece yarısı, “şahsım” sözcüğü artık alameti farikası olan Erdoğan tarafından geri çev rildi. Tek taraflı bir irade beyanı olan istifa, ne zamandan beri Saray’daki “şahsın” kabulüne tabi oldu? Müellifi saray olan tam bir orta oyunu... Tüm bakanlar ucube rejimde istifa olmayacağını, azil olacağını bir kere daha gördüler. Artık bakanların, tek adamın rızası olmadan istifa ehliyeti dahi olmadığı anlaşılıyor. l ANKARA / Cumhuriyet İçişleri Bakanı Soylu’nun istifa açıklaması AKP içinde ‘restleşme’ olarak değerlendirildi ‘Güç bende’ mesajı verdi SELDA GÜNEYSU İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun önceki gece istifa ettiğini açıklaması ve bu istifanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “kabul görmemesi”, AKP kulislerini hareketlendirdi. Partide, “Soylu’nun bu hamlesiyle AKP içindeki Pelikancı gruba alenen rest çektiği” konuşulurken istifa kararına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da tepki gösterdiği ifade edildi. Erdoğan’ın Soylu’ya, kararı sonrası “Türkiye’nin şu an tek sorunu virüs salgını değil. Yurtiçi ve yurtdışı operasyonlar var. Duygusal bir hamle, hiç sırası değil” dediği kaydedildi. Soylu’nun istifası ve sonrasında yaşananlar AKP içinde şöyle değerlendirildi: n Pelikancılardan rahatsızdı: Soylu uzun bir süredir AKP içindeki “Pelikancılardan rahatsızdı.” Soylu’nun icraatları üzerine bu gruptan yapılan yorum ve değerlendirmeler kızdırdı. Ancak bardağı taşıran son nokta “sokağa çıkma yasağı” kararının uygulanışı karşısında sosyal medyada yapılan yorumlar oldu. Soylu, bu yorumlara kızarak “istifa kararı aldı.” Ancak ‘BENI MAHCUP ETTI’ Soylu, istifasının kabul edilmemesi sonrası dün öğle saatlerinde sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Soylu, mesajında şunları kaydetti: “Sokağa çıkma yasağı ile ilgili sorumluluğumuzun gereği aldığım karar üzerine milletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın tutumu beni mahcup etmiştir. Devlet ve milletin emanetinde atılan adımlarda eksikliğimizin bu iki irade tarafından insani bir durum olarak kabul edilip onarma hakkı verilmesi, sorumluluğumuzu artırmıştır. Allah mahcup etmesin. Milletimizin hizmetinde yola devam inşallah...” Soylu, Twitter’da önceki akşam yaptığı istifa paylaşımını ise dün yaptığı yeni açıklamadan sonra sildi. l ANKARA bu hamlesinin “AKP içindeki gruplaşmada kendisini bir adım öne geçireceğinin” de farkındaydı. Soylu, bu hamlesiyle “AKP içindeki Pelikancı gruba rest çekti.” Soylu’nun istifa çıkışı, “AKP içinde ‘güç bende’ mesajı” olarak değerlendirilirken ekonomideki dalgalanmalar nedeniyle uzun süredir tepki gören Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a kıyasla Soylu’ya yönelik halkın desteğini de artırdı. n Net yanıt: Soylu’nun istifasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabul etmemesi de Soylu’yu “AKP içindeki tartışmalarda güçlü kıldı.” Erdoğan’ın istifayı kabul etmemesi, ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sosyal medya hesabı üzerinden “Erdoğan’ın kararının kendilerini memnun ettiğini” açıklaması, Soylu’nun salt AKP tabanında değil, MHP tabanında da “karşılık bulmasını” sağladı. Bahçeli’nin açıklaması da AKP içindeki Pelikancılara “net yanıt” olarak nitelendirildi. Teşekkür telefonu Öte yandan edinilen bilgiye göre, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncesinde Soylu’nun istifa kararından haberdar olmadığı ve duyduğunda Soylu’ya tepki gösterdiği” belirtildi. Erdoğan’ın kararı sonrasında Soylu’ya “Türkiye şu an sadece koronavirüs salgını ile uğraşmıyor. Türkiye’nin yurtiçinde ve yurtdışında yürüttüğü operasyonlar var. Bu operasyonların devamı, başarısı da Türkiye’nin geleceği için elzem. İçinde bulunduğumuz süreçte duygusallığa gerek yok. Kararlı adımlar atılmalı. Şu an bu istifa hiç sırası değil. Türkiye’nin iç ve dışarıdaki operasyonları, terör tehdidi ne olacak?” dediği ileri sürüldü. Ayrıca Soylu’nun, önceki gün yazılı açıklama yaparak kendisine destek veren MHP lideri Bahçeli’ye teşekkür telefonu açtığı da öğrenildi. 2.5 SAAT, PARTİ İÇİ EĞİLİMLERİ SU YÜZÜNE ÇIKARDI Soylu’nun resti AKP’yi sarstı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun pazar gecesi istifa et mesiyle başlayan ve 2.5 saat son ra geri çevrilen istifa girişimi AKP siyasetini sarstı. Yaşanan krizin görünen nedeni geçen cuma günü ilan edilen iki günlük sokağa çık ma yasağı ve sonra sında yaşananlardı. Kamuoyunun he nüz net olarak bil mediği şeyler var. SERTAÇ Yasak kararını kim EŞ verdi, genelgeyi kim hazırladı, eski tarihli genelge karardan niye birkaç saat geç açıklandı, zamanlama sorunla rı kimden kaynaklandı? Bu sorun lar Soylu ve bakanlığının bürokra sisinden kaynaklandıysa planlama hatalarını bizzat bakan kendisi de kabul etti. Ancak Cumhurbaşkan lığı Sarayı ile İçişleri Bakanlığı ara sında yaşanan eşgüdüm sorunu varsa konu boyut değiştiriyor. Saray fısıltıları AKP kulislerinde konuşulanlar ilginç. Hazine ve Maliye Bakanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak ile Soylu arasındaki rekabet kamuoyunda çokça tartışılan bir konu. AKP kulislerinde, “Süleyman Bey, cuma akşamı oluşan görüntüler nedeniyle aleyhinde Saray fısıltılarının arttığını, bu fısıltıları Saray’a randevu almadan girenlerin ürettiğini anladı. Önce hatayı kabul etti ve eleştirileri üstlendi. Kulislerin pazar günü de sürdüğünü anlayınca istifa yolunu seçti” yorumu yapılıyor. Görünüşe göre Soylu’nun istifa düşüncesinden Erdoğan’ın habersiz olması söz konusu değil. Ancak onayı olmadığı da net... Beklenmeyen tepki Soylu’nun istifasını açıklamasının ardından iktidar partisinden alışık olmadığımız tepkiler geldi. Bir İçişleri Bakanlığı bürokratı, bakanlık yapmış bir belediye başkanı Soylu’yu savunan mesajlar paylaştı. Sosyal medyadan Soylu’yu destekleyen 1 milyonun üzerinde mesaj paylaşıldı. Destek mesa IĞNELI FIRÇA jı atan hesapların bir bölümünün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sürekli savunuyor olmaları dikkat çekiyor. AKP yörüngesinde yer alan, kesintisiz Erdoğan’ı savunan bazı TV kanalları ve yorumcuları, aynı kararlılığı Soylu’yu savunmakta da gösterdi. Soylu’yu açıktan eleştirmeyenler ve Soylu’yu açıktan savunan taraflar oluşmuş durumda. Peki, “Soylu parti tabanında bu kadar seviliyor mu?” Bu soru, AKP kulislerinde şu yanıtı buluyor: “Tabanla ilişkileri iyi, bu konuda sorun yok. Ancak damat beyden duyulan rahatsızlık tepkiyi tetiklemiş olabilir. Nedeni muğlak ama damat beye sempati besleyen az.” Gitmesi engellenen Başkanlık sisteminde görevden alınan ilk bakan Ulaştırma Bakanı Cahit Turan oldu. Bu olaya kadar Erdoğan, onca yazılan haber ve yorumlara karşı kabine değişikliği ZAFER TEMOÇIN ne gitmemişti. “Ben karar veririm” tutumunu son olayda da gösterdi. İstifayı düşünmeyen bütçesi büyük bir bakanlığın başındaki ismi kendisi gönderdi. Etkili bir bakanlığın başındaki ismin ayrılmak istemesine ise izin vermedi, veremedi. Yani bakan var, bakan var... İlgi çeken rekabet İktidar partisi ile muhalefet arasındaki rekabete kamuoyu alışık. Ancak Erdoğan’ın altındaki isimler arasındaki rekabet ilgi çekiyor. Pazar gecesi 2.5 saatte yaşananlar AKP içindeki durum hakkında ipuçları verdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin mesajları ise siyasette yeni bir durum... MHP, AKP iç dengelerinde taraf konumuna gelmiş durumda. Acaba AKP kurmayları bunu nasıl yorumluyor? İstifayla yaşanan sarsıntı Soylu’nun konumunu güçlendirdi, Albayrak’ı zayıflattı. Ama rekabet bitmedi... Ne soylu bir gece! Önceki gece sokağa çıkma yasağının kalkmasına birkaç saat kala İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa etti. Doğal olarak gece birden hareketlendi. İçişleri Bakanı çok şey ediyor ama istifa edeceği öncelikli bir olasılık değildi. Olayın duyulmasıyla birlikte, “istifa etmeyin” birlikleri ve “Sayın Cumhurbaşkanı istifayı kabul etmeyin” timleri hemen harekete geçtiler, “Soylu Gece1” operasyonunu başlattılar. Televizyonlarda korona salgınının nedenleri, sonuçları, çözümleri üzerine görüşlerini anlatan bilim insanları da kendilerini bir başka salgının içinde buldular. Gündem, salgına karşı alınan önlemlerin dağınıklığı, zamanlama ve uygulama hataları olmaktan çıktı, şuna döndü: Soylu kalsın mı gitsin mi? Aslında istifa tek taraflı bir müessesedir, ilkesi gereği bunun tartışılmaması gerekirdi. Ancak bu tek taraflılığın da bizim anladığımız gibi olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Evet, istifa tek taraflı bir tasarruftu… İstifa eden kişi dilekçesini verir ve Saray’ın bunu kabul edip etmemesini bekler. Ederse etmiş demektir, etmezse etmemiş demektir. Etmemiş demek olduğu, sokağa çıkma yasağı bitmek üzereyken ortaya çıktı. Böylece Soylu Gece1 operasyonunun ikinci aşaması da başarıyla tamamlandı. HHH Geçmişte Demokrat Parti Genel Başkanlığı da yapmış, o koltukta Erdoğan muhalifliğini başarıyla sürdürmüş olan Soylu’nun dün gece böyle bir karar alırken tamamen kendi özgür iradesiyle hareket ettiğini düşünmek Soylu’ya hakaret olur. Bu, onun Erdoğan’a bağlılığına gölge düşürür. 2015 seçimlerinde AKP’den Trabzon milletvekili seçilen Soylu, seçim sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı oldu. 31 Ağustos 2016’da Efkan Ala’dan boşalan İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. O günden bu yana da Erdoğan’ın altında kurulan koalisyonun önemli bir ayağı olarak varlığını sürdürüyor. AKP’nin öteki kanatlarından gelen saldırıları da püskürtüyor. Yaşadığımız olay Türkiye’de bir sistemin olmadığını, her şeye hâkim olma hırsı içindeki bir kişinin etrafında, “ona en yakın kişiler” yarışması yaşandığını gösterdi. Çok ciddi bir salgınla mücadele ediliyor… Ama iktidar, siyaseti de bütün hırsı ve hıncıyla sürdürülüyor. Erdoğan, belediye başkanlarının ihtiyacı olanlara dağıtmak üzere halktan bağış toplayamayacağını ilan ediyor. En önde Soylu… Hemen genelge, ardından demeç: “Karar Cumhurbaşkanımızındır…” Sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Soylu açıklıyor: “Karar Cumhurbaşkanımızındır…” Her şeyin ardında Erdoğan’ın olduğunu bu kadar açık ve kabullenici şekilde ilan eden Soylu, “bütün sorumluluk benim” deyip istifa ediyor. Saray kabul etmiyor, Bahçeli, “İstifanın kabul edilmemesi iyi oldu” diyor. Ne kadar da sahici! HHH Böylesi olayları çok ciddiye alanlar çok komik duruma düşerler. Zira devlet ciddiyetinin kaybolduğu bir ortamdayız. Devlet kurumları arasındaki bağların koptuğu, her birinin ayrı döndüğü bir sistemsizlikteyiz… “İstifa”nın onurlu bir duruş değil, “istifade” müessesesi haline geldiği bir kandırış ortamındayız… Her konuyu beka sorunu haline getiren bir iktidarın gerçekten bir beka sorunu olabilecek salgın krizini çözmek için aldığı kararların kriz yarattığı bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız… İşte böyle bir ortamda gelin Soylu’nun istifa nedenini şöyle açıklayalım: Sokağa çıkma yasağının bitmesine saatler kala halkımız sıkıldı… 48 saatin 45’i bitti, sonu gelmek bilmiyor… İyisi mi dediler, böyle bir ortaoyunu oynayalım, halkımızı oyalayalım… Beğenmedinizse başka senaryolarımız da var… Böylesine ciddi bir sorun bu kadar basite alınır mı, diye soruyorsanız, o zaman ciddiyetsizliğin bu kadarına hayır deyin… Diktatörlük bir kişinin milyonlara hükmetmesi değildir, milyonların bir kişinin dayatmalarını kabul etmesidir! MECLIS’TE ‘ISTIFA’ KONUŞULDU ‘Karşılıklı birbirini aklama çabası’ TBMM Genel Kurulu’nda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa girişimi tartışıldı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Soylu’nun istifasının parti içi çatışmalardan kaynaklandığını öne sürerek “Spekülasyonlara baktığımızda birtakım komploların kurulduğu gözlemlenmektedir. İktidar partisi kendi içindeki kavga, çatışma ve rekabeti bir tarafa bırakarak milletin dertlerine eğilmeyi öğrenmelidir. Yapılan hatanın, uygulanan yanlışın sanki hiçbir şey olmamış gibi üstüne yatılmıştır” dedi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise “Karşılıklı birbirlerini aklama çabası olduğunu, temize çekme çabası olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz. Bu istifa bile bir siyasi ranta çevrilmeye çalışılıyor” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da “Dünyanın neresinde olursa olsun bu emri veren de bu emri uygulayan da bunun siyasi sorumluluğunu almalıdır ve gereğini yapmalıdır. Oynanan siyasi tiyatronun ne olduğunun üzerinde fazla durmayacağız, ama Türkiye’de krizin yönetilemediği aşikârdır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle