16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER/YORUM EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET 11 14 NİSAN 2020 SALI ‘Godot’yu Beklerken’... Western klasiği High Noon’da kasabanın şerifi Gary Cooper’ın onu öldürmek isteyen azılı silahşörleri beklediği gibi, koronavirüsü gözler olduk. Evimize kapandık sokağı gözlüyoruz! Gary Cooper, öğle vakti istasyona gelecek buharlı treni bekliyordu, zamanı ve yeri belliydi. Bizim koronavirüsün ne yeri ne de zamanı belli: her an her yerden gelebilir: üstelik ne tabancasını görüyor ne de merminin vızıldayan sesini duyabiliyoruz… Biz insanlar, zarif jön Gary Cooper’dan çok farklı olarak baltalarımızı, buldozerlerimizi yüklenip ormanları, dağları, taşları delik deşik ettik. Martılardan geyiklere, ayılardan kelebeklere doğanın dengesini bozduk, parçaladık. Koronavirüs yüzünden bizler evlerimize kapanınca, Avrupa dahil geyikler, domuzlar eski mekânları olan kasabalara geri dönmeye başlamışlar. Bizde Muğla ve Antalya dolaylarında da benzer görüntülere rastlanıyor. Tavuklardan domuzlara, hayvancıkları konserve kutuları gibi hayvan ağıllarına, tuğla yığarcasına doldurmuşsunuz: vahşi kapitalizmin “fabrikasyon hayvan ahırlarından”, yeni virüslerin üremesine yol açmışsınız. Bu defa bizim “yapay zekâmız”, yapay virüsleri karşımıza çıkarmış! Zonguldak’ın, Yatağan’ın haline bakın: son 30 yılda İstanbul ve Ankara’yı beton yığınları ve gökdelenlerle doldurduk, yaşanamaz hale getirdik: rant, vahşi kapitalizm ve otoriter yönetim faktörlerinin oluşturduğu “azgelişmişlik kısırdöngüsü” adeta, virüslerin habercisi gibiydi. Evet, “Godot’yu Beklerken” misali biz depremi beklerken, koronavirüs, “sıra bende” deyip öne çıkıverdi, hem de yalnız bizi değil, yerkürenin tümünü ezmeye başladı. ‘Ortak aklımız’ kaybolunca Koronavirüs gibi dev bir küresel düşmanla savaşırken bile iktidarın, “muhalefetin kazandığı belediyelerde senben kavgasına girmesi” nasıl açıklanabilir? Bu çatışmalardan en büyük zararı 83 milyon insanın göreceğini bile bile bu nasıl yapılır? İşin bu noktaya gelmiş olması, “virüsten de büyük bir tehdittir”, insan inanamıyor. Bir romanda okusanız insana “bu kadar da olmaz” dedirtecek kadar akıldışı bir durum. Çünkü daha fazla ölüm, daha fazla hastalık, daha fazla işsizlik ve açlık sonucunu doğuran bir durum. İktidarı elinde bulunduranların bu gerçeği derhal göz önüne almaları gerekir: akıl, mantık ve insanlık bunu gerektirir çünkü. Ortak yararlar yerine ortak zararlara götüren bu kısır ve ilkel çekişmelerden kurtulmayı beceremezsek, 83 milyona, koronavirüsten çok daha fazla zarar üretmiş oluruz: hem de sonuçları birkaç nesil sonrasına uzanacak kadar. Bilemiyorum, daha başka nasıl söylemem gerekiyor: halkın büyük çoğunluğu bu şaşkınlığı yaşıyor… Daha akıllanmayacak mıyız!.. Gerçekten, çağdışı uygulamalar zinciri değil mi? Hem de onca insan göz göre göre ölüp giderken, buna dur demek için, “işbirliği yerine kavga ve kutuplaşmayı körüklemek”… Halkın gücü ve sağduyusu, bu yanlış ve çağdışı zihniyetin çok üzerindedir: ortak ulusal, bölgesel ve küresel değerler zincirinde bilim, akılcılık ve sağduyu egemen olmak zorundadır. Yoksa evlerimize saklanıp düşmanın gelmesini bekleyen zavallılar durumuna düşmüş oluruz… High Noon’da vefasız kasaba halkının düştüğü duruma gelmeyelim… Bizler “yedi düvele” karşı bile kurtuluşu başarmış bir milletiz. TGC’nin en kıdemli kadın üyesi Ülküsel yaşamını yitirdi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) en kıdemli kadın üyesi, gazeteci Ferhunde Ülküsel, 103 yaşında önceki gün yaşamını yitirdi. Ülküsel, bugün Çekmeköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek. TGC Yönetim Kurulu, basın şeref kartı sahibi olan Ülküsel’in 1955 yılında cemiyete üye olduğunu açıkladı. l Haber Merkezi 14 NİSAN 2020 SAYI: 34523 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:48 06:19 13:09 16:52 19:49 21:15 Ankara 04:36 06:05 12:54 16:35 19:33 20:56 İzmir 05:03 06:30 13:17 16:57 19:54 21:15 UNICEF, geçen yıl “15 24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 70.6’sının ‘inter nette’ şiddet, siber zorbalık ve dijital taciz gibi olgular yüzün den tehlikelere maruz kaldığı na” dikkat çekti. Türkiye’de Bilgi Teknolojile ri İletişim Kurumu (BTK) Baş Bilgisayar kanı Ömer Sayan da “2017’de Türkiye’de ‘siber zorbalığa’ uğ bağımlılığı (5) rayanların oranının yüzde 20 ol duğunu” açıklamıştı. Ancak uzmanlar, o tarihten bu yana bu oranın arttığını söylüyorlar… Dünya Sağlık Örgütü, “video oyunu bağımlılığını”, “akıl hastalığı, davranışsal bozukluk ve sinir, gelişimsel hastalıklar” listesine aldı! HHH Uzman Pedagog İshak Orhan, son dönemde çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve korku salan “Momo” oyununa dikkati çekti… ri gördükleri andan itibaren 5 30 dakika süreyle kendini kaybederek bağırmaya başlıyorlar! Öncelikle, annebabalar ile öğretmenlerin, çocukları bilinçlendirmeleri ve bu karakterden etkilenmemeleri için, kullandıkları tabletleri ve cep telefonlarını kısıtlanmaları Momo nedir? Kökeni Japon folkloruna dayanan ve tüm dünyada etkili olan garip bir söylence… Japon sanatçı Keisuke Aisawa, o halk söylencesinden esinlenerek “Momo’yu” heykel olarak görselleştirmiş! Sanatçı, doğum anında ölen bir kadının, “yarı insan yarı kuş olarak geri dönüp korku salmasını” anlatan masaldaki, “ürkütücü hayaleti” heykelleştirmiş… HHH Pedagog Orhon, “Momo” sorununu şöyle anlattı: Momo gerekir.” HHH “Momo”, çocukları “intihara sürükleyen” bir internet oyunu… “Momo” çocuklara “Facebook”, “Vhatsapp” ve “YouTube’dan” iletiler gönderebiliyor. HHH Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Momo” oyununu izlemeye aldı… Kişilerin oyun isteğini kabul etmesiyle başlayan oyunun, rahatsızlık verici iletiler, şiddet içerikli görseller ve tehditler içerdiğini saptadı… “Ailelerin çocuklar telefonlarla neler yapıyor mutlaka bilmeleri lazım. ‘Momo’ çocukların telefonlarına gönderi Büyükelçi Fırat’ın cenazesi! liyor. Son dönemde ise internet vide Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden olarının arasına konulmasına da baş (SBF) sınıf arkadaşım, emek landı. li Büyükelçi Turhan Fırat (83), Çocukların ergenlik dönemle Kırgızistan’ın başken rinden faydalanıyorlar. Çocukların ti Bişkek’te, büyükelçi ergenlik hormonları salgılanırken olan oğlu Cengiz Kamil maalesef akıl hormonları duruyor. Fırat’ın yanında cuma gü Bu kişiler de bu durumu iyi bili nü öldü… yorlar... Çocukların beyinlerine Ne yazıktır ki Dışişleri korku salmak istiyorlar!” Bakanlığı, bir küçük uçak Pedagog Orhan şunları da ekledi: gönderip Fırat’ın cenaze “Çocuklar, meraklı biçimde bir sini Türkiye’ye getiremedi! birlerine ‘Momo’yu’ anlatıyorlar. Turhan Fırat Turhan Fırat’ın cenazesi ‘Momo’, çocukların beyinlerinde Bişkek’te gömüldü… ciddi bir bozulma, korku ve gece terö Oysa yurtdışında geçici okuyan rü oluşturuyor. Çocuklar, bu karakte öğrenciler özel uçaklar gönderilip Türkiye’ye getirilerek karantinaya alınmıyorlar mı? Türkiye Cumhuriyetini, yurtdışında yıllarca başarıyla temsil etmiş bir emekli büyükelçinin cenazesi, Türkiye’ye getirilmez miydi? Gazeteler de sokağa çıkamadı! Ben okuma yazma öğrenmeye başladığım 1945’ten bu yana her gün, babam Hilmi Acar sayesinde, eve getirdiği 45 gazeteyi okumaya başlayıp “gazetekolik!” oldum… Hayatımda ilk kez, geçen cumartesi ve pazar günleri sokağa çıkılamadığı için gazete okuyamadım… Kendimi boşlukta hissettim… İnternet bağımlısı olmadığım için oradan da Cumhuriyet’i okumadım… İnsanın gazeteyi eline alıp okuması bambaşka… Sağ olsun Ankara Büromuzdan Ayhan Yılmaz pazar öğleden sonra, iki günün Cumhuriyet’ini getirdi… Coştum… HHH SBF’den bir başka sınıf arkadaşım Yılmaz Mazlumoğlu’ndan şu iletiyi, aldım: “Değerli Kardeşim, Altmış yetmiş yıl önceydi bir şilep (İngiltere) Plymouth açıklarında ka za geçirdi. Bütün çabalara karşın kurtarılması imkânsız olunca mürettebatı boşalttılar, ancak kaptan bütün ısrar ve emirlere karşın gemiyi terk etmedi… Gemi batıncaya kadar, sahil güHeykel Momo venlik her gün kaptana, günlük kumanya ve bir de GAZETE götürdü. O zaman şeyhül muharririn denilen Burhan Felek Cumhuriyet’teki köşe yazısında buna değinerek ‘Medeni bir insanın hayati ihtiyaçları arasında bir de GAZETE yer alır’ demişti. Kendimi bildim bileli her sabah kapımı açıp ve gazetemi alıyordum. Taa ki 11 Nisan 2020’ye kadar... Şimdi şeyhül muharririn Burhan Felek’i rahmetle anıyorum. O yazısında demek istediklerini gerçekten şimdi anlıyorum. Nur içinde yatsın… Bu arada kendime de ‘medeni’ demiş oldum. Af ola…” Boğaz’da kaçak var HAZAL OCAK Türkiye’nin koronavirüsle mücadele ettiği günlerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırdığı ortaya çıktı. Altun’un kiraladığı bölgedeki inşaat çalışmasındaki yapılar mahalle sakinlerinin şikâyeti üzerine dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre Fahrettin Altun, Üsküdar Kuzguncuk’taki evinin yanında bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait araziyi kiraladı. Daha sonra arazide yoğun bir çalışma başladı. Arazide peyzaj düzenlemeleri yapıldı. Bu kapsamda araziye birçok noktadan görünen bir duvar örüldü, jiletli teller çekildi, çardak ve şömine yapıldı. Mahalle sakinlerinin şikâyeti üzerine dün arazide İBB ekiplerince yıkım yapıldı. Bölgedeki yurttaşların evlerine çivi bile çakamadıklarını belirten mahalle sakinleri yaşanan bu duruma tepki gösterdi.  İBB’nin CHP’li meclis üyesi Nadir Ataman, “Öncelikle bana bu bilgi geldiğinde inanma Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’un, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde bulunan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı yapılar İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından dün yıkıldı. İBB’nin CHP’li meclis üyesi Nadir Ataman, “Millet canının derdindeyken Altun’un kiraladığı alanda inşaat tam gaz devam ediyor” dedi. dım. Bu kadar önemli bir konumda olan bir kişinin Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde böyle izinsiz, ruhsatsız bir uygulama yapacağını düşünemedim. Daha sonra yaptığım araştırmada mahalleden gelen şikâyetler neticesinde yerin Fahrettin Altun tarafından kiralandığını ve yaptırıldığını öğrendim. Mahalleli o kadar bıkmıştı ki her gün bana ‘ne oldu’ diye soruyor” dedi. Konuyu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’ne taşıyacağını belirten Ataman, “Büyükşehir Belediyesi gerekli yasal yollara başvuracak. Ben de CHP meclis üyeleri ile birlikte suç duyurusunda bulunacağım. Millet canının derdindeyken sokağa çıkmayın çağrılarına rağmen evine ekmek götürebilmek için, aç kalmamak için çalışmak zorunda kalan milyonlar varken, Fahrettin Altun’un kiraladığı alanda in şaat tam gaz devam ediyor. Milletin derdi hayatta kalmak, bunlar yalıda yaşamak derdinde” diye konuştu. Şimdi ne olacak? Belediye Kanunu’na göre dün yapılan yıkım için zabıt tutulacak. Bu zabıt üzerine para cezası uygulanması gerekiyor. Savcılığa suç duyurusunda da bulunulmasının ardından bölgede tek yetkili olan İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü devreye girerek olaya müdahil olur. Sorular yanıt bekliyor İstanbul Kuzguncuk’ta İBB ile karşı karşıya gelen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’a dün konuyla ilgili sorularımızı gönderdik. Gazetemizin son baskı saatine kadar Altun’dan sorularımıza geri dönüş olmadı. Bakanlıktan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Co şantiyelerde vid19) ile mücadele kapsamında şantiyelere ziyaretçi yasağı getirildiğini bildir salgına karşı di. Yayımlanan kılavuzda önlemler şöyle: Çalışma ekipleri küçük birimlere ayrı yeni önlemler lacak, sosyal mesafe uygulanacak. Faaliyetlerin en az çalışanla sürdürülebilme sine ilişkin çalışma planı oluşturulacak. Çalışanların birbiriyle iletişiminin asgari düzeyde olması sağlanacak. Çalışanların ateşi sabah işe giriş, öğle arasında işe başlamadan önce ölçülecek. Hijyen kurallarının takibi sağlanacak. Çalışanların kişisel koruyucu donanımlar kullanması sağlanacak. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Divan edebiyatında beşer dizelik bentlerden oluşan şiir türü. 2/ Soyundan gelinen kimse... Hor görülen, aşağılanan. 3/ “Tüysüz şeftali” de denen bir meyve. 4/ “ değil sevdamız akardı geceye” (Ahmed Arif)... Bir çeşit telli bürümcük. 5/ Asya ile Avrupa’yı ayıran dağ sırası... Bir nota. 6/ Şiirleri şeriata aykırı bulunduğu için Halep’te derisi yüzülerek öldürülen ünlü tasavvuf şairi... Kamer. 7/ Dolma yapmak için hazırlanan karışım... Samanla karışık tahıl. 8/ Kendini beğenme, bencillik. 9/ İzmir’in Menderes ilçesinde antik bir kent... Eski Mısır’da güneş tanrısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Küçük doğranmış et, domates, biber ve soğanın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tür kebap. 2/ Tanrıtanımaz... Meyveleri şekerle kaynatarak yapılan tatlı. 3/ Sar 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 CART LAK T 1 2 3 I RA AR İ K İ R İ N İ T RAN 2 4 T TL İ ŞVE 3 5 6 AŞ İ KAR İ R T E Y E MMÜM 4 7 8 ALE Mİ L F NP VAKETA 5 9 EŞEN ŞEN 6 7 kaç... Sodyum elementinin simgesi. 4/ Kimi gemilerde 8 baş bodoslamadan omurgaya kadar uzanan ek yapı öğesi. 9 5/ Anlama yeteneği... Ku mar oynanan yere bırakılan para. 6/ Mekân... Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan halk gücü. 7/ Okullarda kâğıt, mukavva, tahta gibi şeylerle yaptırılan çalışmalar... 23 4 5 6789 Bir zaman birimi. 8/ Küçük erkek kardeş... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklarıyla kokulandırılmış acımtırak bir içki. 8/ Aldatma işi, hile... Yassı ve büyük yemek tabağı. Perde böyle kapanmaz Geçen hafta cuma akşamı sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi ve sonrasında yaşananlar, amatör ve yeteneksiz bir senaristin elinden çıkma bir oyun gibiydi. Ne oldu o gece hatırlayalım. Saat 22.00’ye doğru aniden ilan edilen yasak toplumda büyük bir paniğe yol açtı. Yasağın gece yarısı yürürlüğe gireceği duyuruldu ama ayrıntılar hakkında bilgi yoktu. İnsanlar açık buldukları marketlere akın ederek alışveriş yapmaya çalıştı. Ne fiziksel mesafe kuralına uyuldu ne de maske zorunluluğuna... Bir ayı aşkın bir süredir bilim insanlarının yürüttüğü COVID19 mücadelesindeki kazanımlar 2 saat içinde yerle bir oldu. Kaosun görüntüleri sosyal medyada ve TV’lerde yayılınca toplumda müthiş bir tepki oluştu. Ardından Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun yasaktan haberinin olmadığı, kuruldaki bazı üyelerin istifa etme eğiliminde olduğu haberleri medyada yer aldı. Alınan kararın duyurulma zamanı ve uygulanması o kadar yanlıştı ki, bilim insanları izdihamın bedelinin birkaç hafta sonra COVID19’un seyri ile ödeneceğini söyledi. HHH Sonunda pazar gecesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabında bir notu paylaşarak sorumluluk “şahsımın” diyerek istifa etti! “Hayatımın sonuna kadar sadık kalacağım Sayın Cumhurbaşkanım beni bağışlasın...” diyordu duyuruda! Oysa cuma akşamı sokağa çıkma yasağı açıklandığı sırada yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı çerçevesinde hafta sonu itibarıyla 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi” demişti... Bu ifade, açık bir şekilde sorumlu olarak bir kişiyi işaret ediyordu ve anlaşılıyor ki onun düzeltilmesi gerekti. O nedenle Soylu, sorumluluğu üstlenerek istifa etmiş gibi yaptı. Hiç kimse beni Erdoğan’ın istifadan haberinin olmadığına inandıramaz. AKP’yi ve Erdoğan’ı biraz bilen herkes, bunun “sen sorumluluğu alıp istifa et, ben kabul etmem” şeklinde bir planın parçası olduğunu anlar. HHH Bunlar yaşanırken damat Berat Albayrak ve Pelikan grubuna yakın Sabah gazetesinin İngilizce yayın organından şu ilginç paylaşım yapıldı: “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, cuma gecesi 250 bin kişinin market ve fırınlara akın etmesiyle sonuçlanan, beceriksizce ilan edilmiş sokağa çıkma yasağının ardından istifa etti.” Ardından Pelikancılar, Soylu’nun yerine geçmesi muhtemel bazı isimleri sosyal medyada yazmaya başladı. Aynı anda karşı atak olarak bot hesaplardan paylaşım yapılarak Soylu’nun görevde kalması için harekete geçildi. Gece yarısına doğru Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi, Erdoğan’ın istifayı kabul etmediğini, Soylu’nun “başarılarını” vurgulayarak duyurdu. MHP lideri Bahçeli de Soylu’ya destek mesajı vermekte gecikmedi. O anlarda sokağa çıkma yasağı sona ermiş olduğundan, sosyal medya üzerinden haberleşen AKP’liler, ellerinde bayraklarla sokağa doluştu. İnsanlar toplu halde dışarı çıktığı için istifa eden Soylu’nun istifasının kabul edilmeyişini yine toplu halde kutladılar! HHH Sonuçta Soylu, “istifa eden ama başarıları nedeniyle görevinde tutulan bir bakan” imajı çizdi. Sokağa çıkma yasağına dair talimatı veren Erdoğan, Soylu’nun bu hızlı patinajıyla aradan sıyrıldı. Üstelik bakanını harcamayan yüce gönüllü bir lider görüntüsü verdi. İstifa tek taraflı bir irade beyanı olsa da kabul etmeyerek “Benim istediğim olur!” dedi. Bir tür “kazankazan” durumu! Peki, en başa dönersek, cuma geceki kaos ne olacak? O panik sırasında bütün halkın sağlığı için çok ciddi bir tehdit oluştu! Bunun hesabını kim verecek? Birileri mesele bitti sanıyor ama perde böyle kapanmaz. Bakalım bu şov başka nelere gebe... Türkiye bunlarla meşgul olurken, virüs yayılıyor her yere!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle