Katalog

AFŞIN’DE YENI TERMIK SANTRALA ONAYA TEPKI Çevre ve Şehircilik Bakan da, “İnsanlar Covid19 nedeniyle can derdindeyken, iktidar yeni ölümcül yatılığı, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde C Termik Santralı için “Çevresel Etki De rımlar peşinde! Bölgede 2 adet termik santral mevcuttu ve hava kirliliği bölgeyi ğerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararı verdi. Ekoloji Birliği’nden yapılan açıklama yaşanmaz hale getirmişti. Termiğe değil, sağlığa bütçe!” denildi. 1 NİSAN 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ Maden çalışmalarının devam ettiği Artvin Cerattepe’de yurttaşlar endişeli Piknik yasak maden serbest Çevre halkı madenlerin yarattığı kirlilikten şikâyetçi. Türkiye koronavirüsle mücadele ederken maden sahalarında çalışmalar devam ediyor. Yeşil Artvin Derneği üyeleri, doğa harikası Cerattepe’de süren maden çalışmalarına tepki göstererek “Öncelik kâr değil, sağlıktır. Cerattepe’de piknik yapmak yasak. Doğayı ve işçiyi sömürmek serbest” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığı, Türkiye genelinde koronavirüs tedbirleri kapsamında hafta sonları mesire alanları, ören yerleri, orman ÇEVRE lar, piknik alanları ve sahil kenarlarında yürüme, koşma, spor yapma gibi faaliyetleri yasakladı. Ancak maden sahalarına ilişkin bir yasaklama gelmedi. Cengiz Holding’e ait Eti Bakır’ın işlettiği Artvin Cerattepe ve Murgul’daki maden sahasında da çalışmalar sürüyor. ‘Çalışmalar durmalı’ Yeşil Artvin Derneği yönetimi, “İşçiler sağlıksız koşullarda çalışıyor ve Artvin merkezde bulunan alanlarda alışveriş yapıyorlar. Hem işçilerin hem de halkın sağlığı risk altında. İşçileri nin ve Artvin halkının sağlığını hiçe sayan şirketin maden çalışması, Artvin’in su varlıklarını kirletmekte ve zehirlemektedir. İçinde bulunduğumuz şu günlerde sağlıklı, içilebi lir ve temiz su ya erişim her za mankinden daha önemlidir. Tür kiye Taşkömü rü Kurumu’nun koronavirüs ted Madenlerde faaliyetler sürüyor. birleri kapsamında üretim amaçlı çalışmayı durdurduğu gibi Cengiz Hol ding de Artvin’deki maden faali yetini tamamen durdurmalı, hem işçilerin hem Artvin halkının hem de doğanın sağlığı korunmalıdır” açıklamasını yaptı. ETİ BAKIR: ÖNLEM ALDIK Ulaştığımız Eti Bakır işletmesi yetkilileri ise gazetemize yaptığı açıklamada, Cerattepe ve Murgul işletmelerinde koronavirüs kapsamında önlemler alındığını belirterek “Personelin çalıştığı, bulunduğu ya da bulunabileceği bütün alanların, kullanılan araç ve ekipmanların ilaçlandığı” ifade edildi. Şirket, el dezenfektasyonu, 80 kişilik yemekhanelerde en faz la 20 personelin yemek yiyebilecek şekilde oturma düzeni oluşturulması, işletmeye ait çay ocaklarının kapatılması, ateş ölçümü gibi bir dizi önlem alındığını belirtti. Kronik rahatsızlığı olanlar ve 60 yaş üstü personelin ücretli izne çıkarıldığı vurgulanan açıklamada, çalışan sayısının 5’te 2 oranında azaltıldığı belirtildi. Ancak personel sayısı konusunda bilgi verilmedi. Bursa Uluabat’taki Eskikaraağaç Mahallesi için “Leylek master planı” oluşturuldu. ‘Leylek Köyü’ kuş cenneti olacak Bursa'da, Uluabat Gölü'nün kıyısında bir yarımada üzerinde bulunan ve “Leylek Köyü" olarak anılan Karacabey ilçesine bağlı kırsal Eskikaraağaç Mahallesi'nin doğal kuş cenneti haline getirilmesi hedefleniyor. Her yıl göç mevsiminde Afrika kıtasından gelen leyleklerin konakladığı, Türkiye'de “Avrupa Leylek Köyü Ağı”na üye tek bölge olan Eskikaraağaç, bu yıl da onlarca sakinini ağırlıyor. Sadece leyleklerin değil ak pelikan ve birçok kuş türünün geçiş ile konaklama noktası haline gelen Eskikaraağaç'ta “Leylek master planının da hayata geçirilmesiyle çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda yemleme ve yuva bakımlarının yanı sıra yeni yapay yuvalar inşa ediliyor. Elektrik direklerinden ve izolatörlerden kaynaklanan ley lek ölümlerinin önlenmesi için de kuşların yaşam alanları balya teli, misina, plastik gibi unsurlardan arındırılıyor. Ayrıca Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce binlerce ördek, Uluabat Gölü'ne bırakılarak kuş popülasyonun artışına destek sağlandı. Tüm bu çalışmalarla “Leylek Köyü”nün doğal bir kuş cenneti haline getirilmesi planlanıyor. l AA BILIRKIŞIDEN SEVINDIREN RAPOR GELDİ Meşe ormanı için umut ışığı Kırklareli’nin Vize ilçesi, Doğanca köyündeki meşe ormanına yapılmak istenen kil ocağına bilirkişi “dur” dedi. Bölge sakinleri projenin köydeki hayvancılığı bitireceği, ormanı ve su kaynaklarını olumsuz etkileyeceği gerekçeleriyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “ÇED Olumlu” karanın iptali istemiyle dava açmıştı. Edirne İdare Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına çarpıcı tespitlerin yer aldığı bilirkişi raporu girdi. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda Kırklareli’nin rüzgârının doğru hesaplanmadığını, yapılan modellemenin hatalı olduğunu belirleyen bilirkişi, bu hatanın telafi edilemeyecek sonuçlara neden olabileceğine dikkat çekti. Bölge sakinleri, “Korona günlerinde bu rapor ilaç gibi geldi” dedi. Gazetemize konuşan Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, Trakya Platformu’nun destek ve katkılarıyla Vize Ziraat Odası, Vize İnsan ve Doğa Derneği ve Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi olarak mücadele ettiklerini belirtti. ‘Mücadeleye devam’ Göksel Çidem, “Bölgemize ilk gelişleri değil. Gene aynı bölgede çalışma yapmak istiyorlar. Her şart ve koşulda Trakyamızı, Vizemizi, köyümüzü, insanımızı, suyumuzu, toprağımızı, ormanımızı, doğal ve sosyal yaşamı savunmaya, gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak için mücadeleye ve yaşamı savunmaya bilimsel gerçeklerle, hukuk çerçevesinde devam edeceğiz” diye konuştu. ‘PLAN DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIK YETKİSİNDE DEĞİL’ TMMOB’den Kanal İstanbul için yürütmeyi durdurma davası Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan yeni plan değişikliğine “yürütmenin durdurulması ve iptali” istemiyle dava açtı. TMMOB, alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği’nin, ekolojik sürdürülebilirliğe, şehircilik planlama teknik ilke ve esaslarına ve kamu yararına aykırı olması, değişiklikle öngörülen karar ve işlemlerin hukuka aykırı olacağı gerekçesiyle dava açtı. Kanal İstanbul Projesi’nin yaratacağı ekolojik risk ve etkiler; su havzalarına, denizler ve bölge ekosistemine, iklime, tarım orman ve mera alanlarına, doğal ve arkeolojik sitlere etkileri belirtilerek; ilgili kanun ve yönetmelikler ile yapılan uluslararası anlaşmalar bakımından hukuka aykırı olduğu belirtildi. TMMOB, dava konusu plan değişikliğinin ve Kanal İstanbul Projesi’nin kamu yararı içermediğinin altını çizerek, plan değişikliğinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkisinde olmadığını vurguladı. l Haber Merkezi