17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: SERPİL ÜNAY [email protected] 7 7 MART 2020 CUMARTESİ Gözler AnkaraMoskova’nın ateşkesi içeren uzlaşısının sahaya nasıl yansıyacağında İdlib’de zorlu mutabakat İdlib’de askeri hareketlilik sürüyor. ‘BM desteğine ABD engel oldu’ Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, BM Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) kapalı oturumda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova’da vardıkları İdlib anlaşmasıyla ilgili ortak açıklama kabul edilmesini önerdiklerini ancak veto edildiğini belirtti. Bir diplomatik kaynak vetonun ABD’den geldiğini söyledi. Toplantının ardından açıklama yapan Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, meslektaşlarına RusTürk anlaşması hakkında bilgi verdiğini ifade etti. Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, gecikmiş olsa da ateşkes kararını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. İnsani yardımların hayata geçirilmesi için taraflardan “güvenlik garantileri” verilmesini beklediklerini, bunun için de Rusya’dan Esad hükümetini ikna etmesini istediklerini kaydetti. Bu arada Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok, İdlib’de uçuşa yasak bölge oluşturulmasını önerdi. “Avrupa ülkeleri, BM Güvenlik Konseyi üyelerini İdlib’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi için ikna etmekte istekli. Bu, sivillerin ölümünü engelleyebilir” dedi. AB YETKİLİSİ BORRELL ‘Sorun para değil, lojistik’ İdlib için ateşkes kararı Avrupa Birliği (AB) cephesinde memnuniyetle karşılandı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Hırvatistan’ın baş kenti Zagreb’de düzenlenen birliğin dışişleri bakanları toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı, uzlaşı için “iyi bir haber” yorumunu yaptı. “Ateşkes İdlib’deki insan lara yardımı artırmanın önkoşulu” diyen Bo rell, bu nedenle bu kararın nasıl uygulanaca ğını da yakından izleyeceklerini söyledi. Top lantının ardından Hırvat Dışişleri Bakanı Gor dan Grlic Radman ile ortak ba sın toplantısında da Borrell, İd lib’deki insani felakete dik kat çekti. AB’nin sivillere yardı ma hazır olduğunu, bunun Bir leşmiş Milletler kurumları üze rinden ulaştırılması için de ça Borrell lışmaların sürdüğünü açıkladı. İdlib’e mali yardımlar konusun da bir isteksizlik ya da kaynak eksikliği olma dığını savundu. Borell, “Sorun para değil, pa ra var” diyerek yardımların ulaştırılması ko nusunda lojistik sıkıntılar yaşandığını söyledi. ‘Türkiye Erdoğan’dan ibaret değil’ Suriye’nin geleceğini desteklemek için 2930 Haziran tarihlerinde uluslararası katılımlı “Brüksel Konferansı” düzenlenmesi konusunda mutabakat sağlandığını da açıklayan Borrell, “Bu, Suriye ve bölgeye insani ve kalkınma yardımları taahhütleri için de fırsat oluşturacak” dedi. Hırvat bakan Radman ise Türkiye ile diyaloğun koparılmaması gerektiğini ancak Ankara’nın 2016 yılında imzalanan ABTürkiye Mülteci Mutabakatı’nın öngördüğü yükümlülüklere uymasını beklediklerini söyledi. Türkiye ile sorunların diplomasi yoluyla çözümlenmesine odaklandıklarını belirten Radman’ın, “Türkiye’nin Erdoğan’dan ibaret olmadığını, Erdoğan’ın da tüm Türkiye’yi temsil etmediğini dikkate almamız gerekiyor. Türkiye çok büyük bir ülke” ifadeleri dikkat çekti. ‘Çıkmaz sokak’ İdlib uzlaşısı dış basında da geniş yer buldu. İngiliz Financial Times gazetesi, “Erdoğan’ın Putin’e yakınlaşması, Türkiye’yi zayıflattı” yorumunu yaptı. Financial Times’ın analizinde, “Türk lider, Putin’in antiliberal kulübüne katılarak yeniden nüfuz ve prestij kazanabileceğini düşünüyordu. Ancak ülke içindeki karşıtlarının vurguladığı gibi Kremlin’in oyununa geldi. Geçen haftaki saldırının ardından sosyal medyayı kapatarak tartışmayı engellemesi de şaşırtıcı olmadı” ifadeleri kullanıldı. Times’ın haberinde, “Putin’in Türkiye’yle çatışma niyeti yoktu ve Erdoğan’a istediği her şey olmasa bile, bazı şeyler vermek zorundaydı. Erdoğan’ın bir tür güvenli bölge ve güney sınırındaki mülteci baskısının sona ermesini elde ettiği görülüyor. Daha da şaşırtıcı olanı anlaşmayla Türk ordusu, Esad ne kadar yasadışı bir işgal gücü olduklarını söylerse söylesin, M4 Karayolu’ndaki ortak devriyeleriyle ‘egemen’ Suriye’de resmi bir rol oynayacak” denildi. Alman Reutlinger GeneralAnzeiger gazetesi yorumunda, “Erdoğan’ın kendisini İdlib’de çıkmaz bir sokağa soktuğu” görüşü aktarıldı. HÜSEYİN HAYATSEVER Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önceki günkü Moskova zirvesinden çıkan 3 maddelik mutabakatla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Suriye ordusunun sıcak çatışmaya girmesi engellenirken sahadaki uygulamanın mutabakatın geleceğini belirleyeceği kritik sürece girildi. İlk aşamada M4 karayolunun çevresine 12 kilometrelik koridor oluşturulmasının ardından bölgede hâkim durumda olan El Kaide bağlantılı terör örgütü HTŞ ve ilişkili grupların buradan çıkarılması, uygulamadaki ilk zorluğu oluşturacak. Şubat ayı başından bu yana İdlib’de 62 askerin şehit olmasına yol açan gerilimin görüşüldüğü Moskova’da yaklaşık altı saat süren ErdoğanPutin zirvesinde yeni bir uzlaşı çıktı. Türkiye ve Rusya’nın Soçi’de, 17 Eylül 2018’de, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durumun istikrarlaştırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasına ek protokol niteliğinde olan 3 maddelik mutabakatla bölgede 6 Mart’tan itibaren askeri faaliyetlerin durdurulması öngörüldü. Mutabakatta “ateşkes” kavramının kullanılmayıp, “temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetlerin durdurulması” ifadesinin kullanılması dikkat çekti. Böylece askeri faaliyetlerin durdurulduğu süre boyunca Türkiye’nin olası yeni tahkimatları da dahil olmak üzere bölgedeki tüm askeri faaliyetleri duracak. Askeri faaliyetlerin, mutabakatın ikinci maddesinde öngörülen Türkiye ve Rusya savunma bakanlıkları arasında 7 gün içinde, M4 etrafındaki güvenli koridor için yapılacak görüşmele Suriye ordusunun kontrol ettiği bölgelerde bulunan TSK gözlem noktalarının durumunun TürkRus savunma bakanlıklarının toplantısında ele alınması bekleniyor. Erdoğan ile Putin, önceki gün Kremlin’de görüştü. re kadar durması bekleniyor. Mutabakatın girişinde Birleşmiş Mil letler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından terör örgütü olarak tanımlanan tüm gruplarla mücadelenin süreceği vurgusu da yapılıyor. Bu nedenle mutabakatta, bölgedeki HTŞ hedeflerine yönelik bir operasyon düzenlenmesine engel bir husus bulunmuyor. Soçi ile yapılamayan Moskova ile yapılacak Moskova’da sağlanan yeni İdlib mutabakatı, Türkiye ve Rusya’nın 2018’de üzerinde uzlaştığı Soçi Mutabakatı’nda yer alan ancak bir buçuk yıllık sürede yaşama geçirilemeyen M4 ve M5 karayollarının ulaşıma açılmasını da sağlayacak. Geçen süre içinde Suriye ordusunun M5 karayolunun İdlib’den geçen bölümünün tamamında kontrolü sağlamasının ardından İdlib’de bü yük ölçüde HTŞ ve bağlantılı grupların kontrolündeki M4 karayolunun etrafında güvenlik koridoru oluşturulmasıyla Suriye hükümetinin büyük önem verdiği HalepLazkiye ve HalepŞam karayolu bağlantıları yeniden sağlanmış olacak. Öte yandan halihazırda İdlib etrafında Suriye ordusunun kontrol ettiği bölgelerde bulunan 8 Türk gözlem noktasının durumunun da ilerleyen dönemde masada olması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gözlem noktalarıyla ilgili, “Şu anda bir değişiklik söz konusu değil” açıklaması yapsa da Moskova’daki uzlaşının ardından asıl amacı olan “ateşkesi gözlem” işlevini yerine getirmeyen noktaların taşınması gündeme gelebilecek. Bu konunun da iki ülke savunma bakanlıklarının yapacağı toplantılarda konuşulması bekleniyor. l ANKARA TEDİRGİN BEKLEYİŞ... AnkaraMoskova arasında önceki gün varılan İdlib’de silahların susması uzlaşısının ardından gözler bölgede. Ateş hattında sıkışan binlerce sivil anlaşmanın sahaya yansıması umuduyla bekleyişte. Önceki gece durumun sakin olduğu belir tilen bölgede dün yaşanan çatışmalarda Suriye askeri ve Şam safında çatışan milis gruptan altı kişinin öldüğü belirtildi. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye ordusu ile cihatçı gruplar arasında Cebel el Zaviye bölgesindeki ça tışmalarda Türkistan İslam Partisi’nden 9 militanın öldüğünü aktardı. Dün Serakib yakınlarında M4 karayolu boyunca ilerleyen Rus ve Türk güçlerin görüntüleri gündeme yansırken kimi kaynak bunu “Kuşatma altındaki Türk gözlem noktalarından bir Türk askerinin tıbbi nedenlerle tahliye edilmesi” olarak aktardı. Sputnik’te ise ortak devriyenin başladığı savunuldu. Anma töreni kana bulandı ABDTaliban arasında varılan uzlaşı ile barış umutlarının yeşerdiği Afganistan’da şiddet döngüsü kırılamıyor. Başkent Kâbil’de dün siyasi liderlerin de katıldığı, Hazaraların eski lideri Abdül Ali Mezari’nin ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma töreninde düzenlenen roket ve silahlı saldırıda en az 29 kişi yaşamını yitirdi, 55 kişi yaralandı. Katılımcılar arasında bulunan Afganistan İcra Kurulu Başkanı Abdullah Abdullah’ın saldırıdan yara almadan kurtulduğu kaydedildi. Abdullah’ın sözcüsü saldırıya ilişkin “Olay bir patlama ile başladı, görünüşe göre bölgeye bir roket atıldı” ifadelerini kullandı. IŞİD üstlendi Gözlerin çevrildiği Taliban’dan “olayla ilgilerinin bulunmadığı” açıklaması gelirken ilerleyen saatlerde saldırıyı IŞİD üstlendi. Geçen yıl aynı törene düzenlenen ve 11 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı da IŞİD üstlenmişti. Devlet Başkanı Eşref Gani, “Saldırı insanlığa ve Afganistan’ın ulusal birliğine karşı suçtur” açıklaması yaptı. Törene katılan üst düzey isimler arasında eski Devlet Başkanı Hamid Karzai, eski Dışişleri Bakanı Selahaddin Rabbani de bulunuyordu. Ülkede geçen eylülde düzenle Kurbanların yakınları acı haberle yıkıldı. nen devlet başkanlığı seçimlerinde Gani’nin rakibi olan Abdullah, seçim sonuçlarına itiraz etmişti. Abdullah, Gani’nin yemin törenine paralel bir tören düzenleyeceğini duyurmuştu. Ancak Gani cephesinden törenin ABD’nin talebi üzerine Taliban ile ateşkesin etkilenmemesi için ertelendiği açıklaması gelmişti. ABD ve Taliban arasında, geçen cumartesi Katar’da imzalanan tarihi anlaşma uyarınca cihatçı yapılanma, diğer terör örgütlerinin Afganistan topraklarını kullanarak ABD ve diğer ülkelere tehdit oluşturmasına izin vermeyeceğini taahhüt etmişti. Uzlaşı, Taliban’ın yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde, ABD ve müttefikle ABD ELÇİLİĞİ YAKININDA SALDIRI Tunus’un başkenti Tunus’ta dün düzenlenen intihar saldırısında 6 polis yaralandı. Yetkililer ABD Büyükelçiliği yakınlarında düzenlenen saldırının motosikletli iki kişi tarafından yapıldığını belirtti. Saldırının ardından ABD Büyükelçiliği’nin sosyal medya hesaplarından yapılan çağrıda bölgeden uzak durulması istendi, bazı yollar trafiğe kapatıldı. Geçen yıl da Fransız Büyükelçiliği yakınında bir polis IŞİD tarafından yapılan bir saldırıda ölmüştü. rinin Afganistan’daki askerlerini kademeli çekmesini içeriyor. Ancak Taliban hafta başında Afgan güçlerine “bahar taarruzu” ilan etti. ABD ise örgüte hava operasyonu düzenledi . ‘Taliban gücü ele geçirebilir’ ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Taliban’ın ABD kuvvetlerine saldırmama sözünde durduğunu ancak Afgan güçlerine yönelik tersi bir adım izlediğini söylemişti. Saldırılarla ilgili kimi kaynak Taliban içindeki farklı yapılara işaret ediyor. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın dün yaptığı açıklamada, “ABD bölgeden çıktıktan sonra Taliban’ın gücü ele geçirebileceği” ifadeleri dikkat çekti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar dün Suriye sınırının sıfır noktasındaki birliklerde incelemelerde bulunmak için Hatay’a gitti . ‘Müslümanın Müslümanla savaşı biter’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ile yapılan ateşkesle ilgili olarak “Temennimiz odur ki bu sürer” dedi. Cuma namazı için gittiği Büyük Çamlıca Camii’nde vatandaşlara seslenen ve Barış Pınarı Harekâtı’nda, İdlib’de, Libya’da şehitler verildiğini vurgulayan Erdoğan, “En sonunda masaya oturduk ve ateşkes ilanında anlaştık... Böylece Müslümanın Müslümanla böyle bir savaşı yapması da bitmiş olur. Hepsinden öte tabii bu süreç içerisinde duaların kabulüyle bu neticeye vardık” şeklinde konuştu. ‘Kara kediler...’ Öte yandan Erdoğan, Rusya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya Devlet Başkanı Putin’le Suriye’nin yanı sıra Libya konusunu da ele aldıklarını söyledi. TürkiyeRusya ilişkilerinin 5 yıldır iyi bir şekilde gittiği belirtilerek “Ne oldu da bu aralık ayından itibaren Putin birden tavır değiştirdi?” sorusu üzerine Erdoğan, “Aslında çok da bir farklılaşma olmadı. Zaman zaman uluslararası ilişkilerde buna benzer gelişmeler, iniş çıkışlar olabiliyor” yanıtını verdi. Erdoğan “Bizim şu anda Rusya ile olan ilişkilerimiz hiçbir şeye benzemez” diyerek savunma sanayisi, nükleer enerji, Türk Akımı, turizm konularındaki işbirliklerine işaret etti. “İkili ilişkilerimizin geldiği bu noktalarda bir de üçüncü ülkelerde beraber atabileceğimiz adımların planlamasını yaptığımız dönemi yaşıyoruz. Yani onun için de herhalde bir yerden şöyle kara kediler girmiş olabilir” dedi. “İsrail olabilir mi?” denmesi üzerine ise Erdoğan, “Yok. O kadar zayıf değil ” ifadesini kullandı. Daha önce Suriye için Putin’e telefonda söylediği “Aradan çekilin, bizi rejim ile baş başa bırakın” sözü hatırlatılarak “Görüşmede bu söylem gündeme geldi mi?” sorusuna Erdoğan, “Tabii bu konu tatlıya bağlanınca böyle bir şeyi söylemenin de artık anlamı kalmadı” yanıtını verdi. AmmanŞam yakınlaşması Ürdün Sanayi ve Ticaret Bakanı Tarık el Hamuri’nin önceki gün Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaret ettiği bildirildi. El Hamuri’nin, Suriye Sanayi Bakanı Muhammed Samir Halil ile ekonomik ilişkileri güçlendirme konusunu ele aldıkları duyuruldu. Ürdün ile Suriye arasındaki Nasib (Caber) Sınır Kapısı’nı 3 yıllık aranın ardından 2018’de yeniden açılmıştı. Ziyaretin Amman yönetiminden Şam’a sınır kapısının açılmasının ardından ilk resmi ziyaret olduğuna dikkat çekiliyor. Warren da yarışı bıraktı ABD Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adaylığı için yarışan Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren adaylıktan çekildi. Partinin Demokrat Sosyalist kanadının favori adaylarından biri olan Warren, “Süper Salı” olarak adlandırılan seçimleri kaybetmesinin ardından kampanyasını sonlandırdığını açıkladı. Warren, yarışı önde götüren eski başkan yardımcısı Joe Biden ile Vermont senatörü Bernie Sanders’ı destekleme konusunda henüz bir karar vermediğini söyledi. Bu gelişmeden sonra Hawai Senatörü Tulsi Gabbard adaylığını sürdüren tek kadın oldu. Kadın adaylar Minnesota Senatörü Amy Klobuchar, Kaliforniya Senatörü Kamala Harris ve New York Senatörü Kirsten Gillibrand daha önce adaylıktan çekilmişlerdi. Yarışı bırakma kararının ardından Biden ve Sanders yaptıkları açıklamalarla Warren’ı övdü. Biden, “Orta sınıf emekçilerinin en kararlı savaşçısı” derken Sanders da “O olmasaydı, ilerici hareket bugünkü kadar güçlü olmazdı” ifadesini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle