25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 7 MART 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Tuzak Perşembe akşamı Rusya’da İdlib ateşkesi için anlaşma sağlandı. Elbette sevindirici gelişme; annelerin rahat uyuyacağı, halkımızın şehit haberleriyle sarsılmayacağı şartları sağlamaktır siyasetin görevi. Zararın neresinden dönülürse kazançtır. Diğer yandan, ateşkes Rusya’nın oyun kuruculuğunda mümkün olduğuna göre insan sormadan edemiyor: Bu şartlar ve belki daha da iyisi, sınır komşumuzla doğrudan savaşa girmek yerine, askerlerimizi yitirmeden önce ve bölge merkezli bir dış politika geliştirerek, uzak devletlerin aracılığına başvurmadan sağlanamaz mıydı? Bu soruyu aklımızda tutmalı, savaştan önce siyaset kanallarını açık tutacak bir ortamın yaratılması gerektiği konusunda uzlaşmalıyız önce. Tam da burada anahtar bir kelime devreye giriyor: Uzlaşma. Uzun süredir iç siyasette, toplumsal sorunların konuşulmasında, çözülmesinde unutulan anlayış. İçeride uzlaşma kültürü, eleştiri, yanlışı zamanında engelleyebilecek etkin bir kamuoyu ve medya düzeni; dış politika yanlışlarının da, kayıplarının da önüne geçmek için zorunlu. Demek ki önce iç politika alanını düzeltmek gerekiyor. Ancak mevcut iktidar buna yanaşma yanlısı değil. Gerilimle, kutuplaştırma siyasetiyle, eleştirel seslere düşman muamelesi yaparak, sorunların sadece zorlama gücüyle çözülebileceğini savunarak varlığını sürdürmeye çalışıyor iktidar. Ama iç politikadaki bu saptamayı, yine Rusya’ya gidilmesi, Rusya’nın istediği anlaşmanın yapılması bile boşa düşürüyor. Her şeyi zorlama gücüyle çözmeye kalktığınızda, zorlayıcı gücü baskın olan unsurlara daha fazla oyun alanı sağlamış oluyorsunuz. Sonuç ortada. Öyleyse saptama yanlış. Ama iktidar bunu dinleyecek gibi görünmüyor. İdlib’den gelen şehit haberlerinin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dönük Meclis kürsüsünden seslendirilen ağır hakaretler; iktidarın dış cephede manevra alanı daraldıkça, oyun kurma kabiliyeti azaldıkça, bunu iç cephedeki gerilimlerle, kutuplaştırmanın dozunu artırmak yoluyla telafi etmeye çalışacağını gösteriyor. Tuzak nasıl bozulur? Bununla iki şekilde mücadele edebilirsiniz. İlk yol; Erdoğan’ın ya da iktidar mensuplarının muhalifleri kendi minderlerine çekmek, kendi siyasi tarzlarına mahkum etmek üzerine kurulu gerilim taktiğini sürdürmektir. Örneğin Erdoğan’ın cümlelerini aynı şekilde kullanmak, karşı bir hamle vesilesine dönüştürmek belki adalet mekanizmasının tek yanlı işleyişini kanıtlar. Ama o kadar. Siyaset, bu çelişkilerin ilk kez görülmesini sağlayan bir hamle yapıyorsa, o hamle elbette etkili ve başarılı sayılabilir. Ancak bu hamle yeni bir gerçeğin dışa vurulmasına yaramıyorsa; aksine, dışarıda iyice sıkışan ve içeride bizzat kendisinin yarattığı onlarca sorunu çözme konusunda hamaset dışında hiçbir çözümü kalmadığı anlaşılan iktidarın gündemi başka bir zemine çekmesine, istediği yarılma ve kutuplaşmayı iki taraflı olarak sürdürmesine zemin hazırlıyorsa yararsızdır. Bu bir tuzak; muhalefet umarım bu tuzağa düşmez. Bu tablo, halktaki umutsuzluğu pekiştirir. Kaldı ki dışarıda sıkışan iktidarın bu gerilim zeminini önümüzdeki günlerde daha fazla güçlendirmeye yöneleceği de görülüyor. Aynı zamanda gazetemizin yazarı olan sevgili Barış Terkoğlu’nun tutuklanması, OdaTV üzerinden başlatılan medya karartma girişimleri hep bunun açık işaretleri. Öyleyse ikinci yolu ısrarla denemek gerekiyor. Nedir o yol? İktidarın diline, siyaset tarzına, kutuplaştırma tuzağına teslim olmadan kendi yolunu açmak; her türlü baskıya, sansüre, yasağa rağmen bugün farklı görüşlere kulakları çok daha açık hale gelmeye başlayan geniş kesimleri, muhalefetin sorun çözücülük vasfını görünür kılarak, konuşarak, anlatarak kazanmaktır. Derinleşen ekonomik bunalımdan dış politikadaki yalnızlaşmaya, artan adaletsizliklerden eğitimdeki büyük çözülme tablosuna kadar, bu iktidar tarafından yaratılan ya da varken derinleştirilen hiçbir sorun, bu iktidara benzeyerek, bu iktidarın programını, siyasetini, dilini taklit ederek çözülmez. Taklitler, asıllarını yaşatır. Zamlar karşısında geçim darlığı yaşayan, beli bükülen milyonlara; çöken eğitim sistemi nedeniyle çocuklarının geleceği için endişelenen anne babalara; okuyan, emek veren ama istediği yerlere arkasında bir aile, tarikat ya da siyaset olmadığı için gelemeyen işsiz gençlere; cephedeki evladının sağ salim dönüşünü bekleyen, uykusundan sıçrayarak uyanan analara; hak, hürriyet ve adalet bekleyen çoğunluğa seslenin. Ayrılığı, ayrılık gibi görülecek dili, sembolleri değil; birleştirici konulara, birleştiren çözümlerle seslenin. Erdoğan’a, AKP’ye, ortaklarına değil; halka seslenin. Yerel seçimlerde denendi, başarıldı. Bu tarzla göreve gelenlerin sorunları çözebilmesi için desteklerinizi seferber edin; bu tarzla göreve gelindiğinde memleketin sorunlarının da çözülebildiğini gösterin. Zor olan bu yoldur; ama her koşulda memleketi bu büyük buhrandan kurtaracak olan da asıl bu yoldur. Muhalefet partilerinden beklentimizdir. HDP Mardin İl Başkanı tutuklandı Mardin’de terör örgütü PKK/ linin Emniyet’teki işlemlerinin ardınKCK’ye yönelik soruşturma kap dan adliyeye sevk edilen Ağaoğlu ile samında HDP İl Başkanı Perihan 2 şüpheli nöbetçi mahkemece tutukAğaoğlu dahil 3 kişi tutuklandı. 29 lanırken diğer şüpheliler ifadelerinin Şubat’ta gözaltına alınan 11 şüphe ardından serbest bırakıldı. l İHA CHP Grup Başkanvekili Altay, OdaTV ve Özkoç dosyasını değerlendirdi Yargı, Pelikana teslim İMAMOĞLU’NDAN ODATV’YE OPERASYON TEPKİSİ: İmamoğlu, LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca ile Laleli esnaflarını ziyaret etti. İtibara ihanet ediyorlar İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazetemiz yazarı ve OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç’ın tutuklanmasına tepki gösterdi. İmamoğlu, “Dünyada itibarsız bir zemin oluşturma konusunda elinden geleni yapan bir sistemin içinde boğuluyoruz, dönem dönem. Bu da onlardan bir tanesi. 2019’dan ders çıkarmayanlara, bu millet gerektiği dersi, gerektiği noktada, sandıkta orada burada vermeyi bilir. Akıllarını başlarına toplasınlar” dedi. İmamoğlu dün Laleli Sanayici İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Ekrem İmamoğlu, OdaTV’ye yönelik operasyona ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “O kadar can yakıyor ki… Bakıyoruz ve üzülüyoruz... 31 Mart’taki seçimi iptal ettiren kafa var ya, bu aynı kafa. Bir haber yaptı diye basın özgürlüğünü elinden alan bu akıl, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, turizm, hukuki anlamda bütün itibarlarını yerle bir eden bir anlayış. Nedir yani, derdiniz ne? Hiç kimse sizi eleştirmeye cek mi? Ülkenin aleyhine çalışıyorlar. Bu memleketin itibarına ihanet ediyorlar. Bu millet, özgürlüğü seviyor. Bu millet barışı, huzuru ve demokrasiyi seviyor.” İmamoğlu, koronavirüs salgınına ilişkin de otobüsler, metro ve metrobüs başta olmak üzere duraklarda dezenfekte çalışması yapıldığını anlattı. İmamoğlu, Laleli’de esnaf ile sohbet etti. Öte yandan Taksim Meydanı’na kurulan ve ardından kaldırılan geçici sergi platformu “Kavuşma Durağı”, Bağcılar Meydanı’na kurulmaya başlandı. l İç Politika Salman’ın yerine AKP’li Mustafa Tutuk Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın görevden uzaklaştırılmasının ardından belediye başkan vekilliğine meclis üyesi Mustafa Tutuk getirildi. Belediyenin Mali Hizmetler Müdürlüğü çalışanı Reşat E’nin muhasebe kayıtlarında usulsüzlük yaptığının belirlenmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Belediye Başkanı Salman’ın İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmasının ardından belediye meclisinin olağan toplantısında seçim yapıldı. Başkan vekilliği için iki aday yarıştı. AKP’li üye Mustafa Tutuk’un, salt çoğunluğun arandığı üçüncü turda 17 oyla Belediye başkan vekili seçildiği oturumda, CHP’li üye Yavuz Bingöl 13 oyda kaldı. AKPMHP ortaklığı Cumhuriyet’e konuşan Vefa Salman, “2014 yılında 13 CHP, 15 AKP’li meclis üyesi vardı. Bu seçimde de yine başkanlığı ben kazanmama rağmen 13 CHP, 1 İYİ Parti, 2 MHP ve 15 AKP’li meclis üyesi vardı. Sürecin ba şından bu yana AKPMHP ortak hareket etti. Fındık kabuğunu doldurmayacak konularda bile AKPMHP ortaklığını görüyorduk. Bizim ortaya çıkardığımız bir durumun ardından açılan soruşturma sonucunda olayın üzerine atlayarak birlikteliklerini siyasi zeminde kullandılar. Bugün de yapılan seçimle AKPMHP ortaklığı ile belediye başkanlığı geçici olarak onlara geçti. AKP’li birinin seçilmesiyle aslında her şey kendini net olarak gösterdi. Ortada bizim çıkardığımız bir yolsuzluk olayından kendilerine siyasi çıkar sağladılar” dedi. Salman, yürütmenin durdurulması için Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuracaklarıın açıkladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Yalova halkının iradesi resmen gasp edilmiştir! Alınan bu kararla sandıkta elde edilemeyeni, zorla şerle ele geçirmek acziyeti gözler önüne seriyor... Kimse halktan büyük değil” dedi. l İç Politika ‘Gazeteciler serbest bırakılsın’ CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, şubat ayı Basın Özgürlüğü raporunu açıkladı. Çakırözer, “Şubat ayında 32 gazeteci yargılandı. Son 1 haftada da 20 gazeteci gözaltına alındı. Gazeteciler hâlâ adliyelerde haberlerini savunmak zorunda bırakılıyor”dedi. OdaTV’ye yönelik erişim engeli kararına da tepki gösteren Çakırözer, “Önce gazeteciler tutuklandı, ardından OdaTV gerekçe gösterilmeden kapatıldı. Erişim engelleme kararı anayasaya açıkça aykırıdır. Türkiye bu kararla sansürde sınıf atladı” diye konuştu. Tutuklanan Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç’ın serbest bırakılması çağrısını yineleyen Çakırözer, “Bu davanın hukuki değil siyasi olduğu açıktır. Gazetecilere özgür basına, gözdağı veriyorlar, susturmak istiyorlar” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Yargı üyelerine çağrıda bulunan Altay, “Talimatla insanları tutuklamayın. Yeni trajedilere yol açmayın” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç hakkındaki fezlekeler ve OdaTV soruştur masına tepki göstererek “Bugün yargı Peli kan çetesine teslim edilmiş” dedi. Altay, TBMM’de düzenlediği basın top lantısında gündeme ilişkin değerlendirme lerde bulundu. Özkoç’un dokunulmazlığı nın kaldırılmasına yönelik fezlekeyle ilgi li basında “jet fezleke” benzetmesi yapıldı ğını anımsatan Altay, buna ancak “süper sonik fezleke” denilebileceğini belirtti. Al tay, Özkoç’un 4 Mart’ta açıklama yaptığı nı, 5 Mart’ta TBMM’ye dört ayrı suçtan 3 ayrı fezleke geldiğini anımsatarak “Türki ye, yargının ağır işlediği ülkeler sıralama sında dünyada sonuncuyken bu kadar hız la, talimatla olduğu çok açık şekilde bu fezleke leri hazırlayan savcıda hukukun kırıntısının ol duğunu söylemek müm kün mü? Dün yargı FETÖ’ye teslim edilmiş ti ve tecavüze uğramış tı. Bugün yargı Pelikan çetesine teslim edilmiş. FETÖ’nün yaptığı tecavüzün fazlasını şimdi Altay Türk yargısına Pelikan çetesi yapıyor” de di. Yargı üyelerine çağrı yapan Altay, “Yü rütmeye yaranmak için uğraşmayın. Eliniz de anayasa var. Hâkim olun, Cumhuriyetin savcısı olun, talimatla fezleke yollamayın, insanları tutuklamayın. Yeni trajedilere yol açmayın” ifadelerini kullandı. ‘İntikam projesi’ OdaTV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve gazeteci Hülya Kılınç’ın tutuklanmasına tepki gösteren Altay, şehit MİT mensubunun TBMM’de daha önceden konuşulduğunu ve yayımlandığını dile getirerek “MİT Başkanı’nın koskocaman çelenginin olduğu bir cenaze görüntüsünü yayımlamak nasıl bir devlet sırrı ifşasıdır” diye sordu. Altay OdaTV’ye yapılanın “bir intikam projesi” olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesini de değerlendiren Altay, ateşkesin olmasının CHP’yi memnun ettiğini, bunun sevindirici bir tablo olduğunun altını çizdi. AKP’li Ömer Çelik ve Mahir Ünal’ın da devletler arası görüşmeye katılmasına tepki gösteren Altay, “İki ülke arasında gizli devlet sırlarının masaya döküldüğü bir toplantıda Ünal ve Çelik’in ne işi var? Eğer devlet sırrını ifşa etmek diye bir kusur aranıyorsa OdaTV’yi bırak, buraya bak” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Kılıçdaroğlu: Saray sindirmek istiyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteciler Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç ve Barış Pehlivan’ın tutuklanmasına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından dün paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, “Saray, bağımsız gazetecileri tutuklamaya, medyayı sansürlemeye ve muhalif görüşleri sindirmeye devam ediyor. Hukukun üstünlüğünün güvencesinde özgürce gazeteciliğin yapılacağı bir Türkiye’yi, Saray’a rağmen yeniden inşa edeceğiz!” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle