23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 7 MART 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK kültür İyi günde kötü günde FazılSay,yas nedeniyle televizyonlarda eğlence programları ve maçların sanat eksik olmasın! ertelenmeyip sadece kültür sanat olaylarının iptal edilmesine tepki gösterdi. Yarın 8 Mart kadınların günü İdlib’de gözlem noktasında görev yaparken bir gece saldırısıyla şehit verdiğimiz 34 canın ardından ölümlerin sürmesi, toplumu derin bir acı ve öfkeye boğdu. Durumu olağanlaştırmak ve kamuoyunun tepkisini azalt mi erteliyor, kimi iptal ediyor. Yas sadece kültür sanat olaylarının iptaliyle mi olur diye bir tartışma başlıyor bu kez. Gururumuz, sevdiğimiz; sadece bir besteci, piyanist, müzik dâhisi değil, bu ülkenin düşünen, yazan, her ması, kimsenin dışarı çıkmak istememesi ve toplumun üzerine çöken depresyon havası! Adeta bütün ülke cenaze evi. Buna ülkemizde olup olmadığını bilmediğimiz koronavirüs salgını, giderek gerginleşen siyasi atmosfer Yarın 8 Mart, emekçi kadınların dünyaya kabul ettirdiği “Kadınlar Günü”. Televizyonlardaki pırlanta, takı reklamlarını bırakalım onlarla avunanlara. Kadınlar Günü’nde kitaplara bakalım biz... Pırlanta değil özgürleşmektir her kadının hakkı; eşitsizliği, ayrımcılığı, iki kat ezilmeyi, cinayetleri, savaşı dur mak için resmi yas ilan edilmedi ama konuda fikrini söyleyen, gerektiğin ve barışı istemenin bile yasaklandığı, durmak için “insanım, kadınım, varım” demektir. halk, şehit cenazelerine yoğun katılımla üzüntüsünü gösterdi. Ardından mültecilerin sınıra sürülmesi ve başlarına gelenler acıyı daha da artırdı. Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bütün ülkeyi kaplayınca da uzak kalınmıyor. Kültür sanat çevrele de piyanosunu dağın başına çıkarıp altın madeni için ağaçlar kesilmesin diye çalan bir insan Fazıl Say, bu çelişkiye dikkat çekti dün: “Yas ilan edilen günlerde, maçlar devam, TV eğlence her şey devam, bir tek kültür sanat; konseroperatiyat Fazıl Say Barış’ın, barışların bile tutuklandığı baskı ortamını eklediğiniz zaman kimsede sanata ilgi kalmıyor. Oysa tam da zamanı: II. Dünya Savaşı sırasında bile konserler, operalar susmadı. Bombalar altında müziğini yapan sa Salka Valka Salka Valka’yı öğretmen okulundayken Varlık’ın cep kitaplarından okumuştum. Halldor Laxness’in anlattıkları çarpmıştı beni. Yordam Kitap’ta yeni basımını görünce heyecanlandım. 1955 Nobel Ödülü sahibi İzlandalı yazarla Remzi İnanç’ın Toplum Kitabevi’nde yayımla ri de günlerdir bu konuda ikilem içinde. Ödül törenleri bile ertelenirken on binlerce kişinin katıldığı maçlar, spor karşılaşmaları yapılıyor. Tek kişilik, biyografik içerikli tiyatro oyunları perde açmazken büyük prodüksiyon, ya ro erteleniyor. Bu pek haklı bir felsefe değil. Sanat eserlerinde “anma” ve “anısına ithaf” fevkalade mevcuttur, Batı’da ve Uzakdoğu’da sıklıkla yapılır, ağıt gibi sanat eserleri var ve sanat ile anmanın Türkiye’de yapılmasında mına gelen yorumların sayısı 50 bine yaklaşıyor. Ve bu yorumlar, onun deyimiyle “memleketin tımarhaneye döndüğünü” de gösteriyor! Günlük bir gazetede kültür sanat sayfaları hazırlayan bir ekip olarak biz de günlerdir natçılar oldu. Müzik, acılara en iyi gelecek ilaçtır. Tiyatroda gülmek de virüsle mücadeleye iyi gelebilir, immün sistem için depresyon en büyük tehlike. Requiemler, (ağıtlar) kara günler için. İBB, perdelerini kapamadı, iyi et dığı Atom Durağı romanında da karşılaşmıştım. Türkçede İzlanda’nın Çanı ve Özgür İnsanlar romanları yayımlanmıştı. Yoksul, genç bir kadının bilinçlenme sürecinin, yaşamın değişmesine nasıl katkıda bulunabileceğinin örneğini okuduğumuz Salka Valka (Çev. Mehtap Gül Ayral), “insanım, kadınım, va ni pahalıya mal olmuş konserler iptal edilemiyor ama paylaşım yapılmıyor, sessiz geçiştiriliyor. Her kurum kendi da etik olarak yanlışlık görmüyoruz. tartışıyoruz bu konuyu. Gösterileri er ti. Kültür ve sanat hayatımızdan eksik Ya da yas ise her şey ertelenmeli.” teleyen kurumların bir gerekçesi de olmasın. İyi günde, kötü günde, hep Fazıl Say’ın bir milyona yakın takip sadece yasa katılmak değil, izleyici bu birlikte, hayata, sanatla tutunalım! rım” diyen Salka’nın emek ve din sömürüsüne karşı çileli ama onurlu savaşımını, nasıl özgürleştiğini anlatıyor. kararını veriyor, kimi devam diyor, ki çili Instagram hesabındaki bu paylaşı lamamak. Halkın moralinin bozuk ol l Kültür Servisi 8 Mart için sevgi, çiçek ve kitap ‘Şahmeran’ Sevgi ve çiçek yalnızca 8 Mart’ta değil her zaman elbette. Kitap da her zaman... Yordam Kitap’ın kadınların özgürlüğüyle ilgili birkaç kitabı daha var. Kadın sorunuyla ilgili başucu kitaplarından olan, Alman Sosyal Demok rat Partisi’nin öncülerinden August Bebel’in Sa biha Sertel’in özetlenmiş çevirisiyle okuduğu geri dönüyor muz Kadın ve Sosyalizm’i örneğin. Sevinç Altınçekiç, eksik bölümleri çevirerek yapıtı tam metin olarak sunuyor. Sharon Smith, Kadınlar ve Sosyalizm’de (Çev. Etkin Bilen Eratalay) kadın sorununun sı nıf, ideoloji ve dinle ilişkisini yalın bir anlatım la aktarıyor. Gülnur Acar SavranNesrin Tura ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Demiryontan, Kadının Görünmeyen Emeği’nde kadınların ezilmesini ve kadın emeğinin görün Kadın filmleri yine şehirde, köyde, kasabada Bu sene 18. yaşını kutlayan festival İstanbul’un ilçe ve köylerinin yanı sıra 7 şehir dolaşacak ORHUN ATMIŞ Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Festivali, 18 yaşında! Bu yıl 16 Mart’ta İstanbul’da başlayacak festival, 10 Mayıs’a kadar 7 şehir dolaşacak. Festivalin basın toplantısı önceki gün Filmmor’da yapıldı. Festivalin yöneticileri Ülkü Songül, Alin Taşçıyan ve Hülya Uğur Tanrıover festivali, gösterilecek filmleri ve yan etkinlikleri anlattı. Filmmor’un önemini gösteren örneklerden birini ise festivalde “Reverie” isimli filmi gösterilecek Mersinli yönetmen Ilgın Hancıoğlu verdi. Hancıoğlu, gençlik yıllarında yılın en heyecanla beklediği zamanlarının festivalin Mersin’e geldiği tarihler olduğunu belirtti. Bu sayede hayaller kurduğunu söyleyen genç yönetmen, şimdi bu festivalde yer almaktan büyük heyecan duyduğunu ifade etti. Bu yıl da Filmmor’un amacı, Anadolu’da çok fazla gösterim şansı bulamayan yerli ve yabancı filmleri izleyiciyle buluşturmak. Bu senenin yeniliklerinden biri, festivalin İstanbul içinde de ilçe ve köyleri gezecek olması. İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi’nde başlayacak gösterimler 22 Mart’a kadar sürecek. Daha sonra Küçükçekmece’ye gidecek festival, ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Sinebüs’ü ile İstanbul’un 6 köyünü gezecek. Festival 45 Nisan’da Bodrum, 1112 Nisan’da Antalya, 1819 Nisan’da Mersin, 2526 Nisan’da Yalova, 23 Mayıs’ta Adana ve 910 Mayıs’ta Diyarbakır’da seyirciyle buluşacak. Festival boyunca tüm gösterimler ve etkinlikler ücretsiz olarak izlenebilecek. 18. Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde bu yıl “Hak Odaklı Sinema” bölümünün yanında “Kadınların Sineması”, “Bedenimiz Bizimdir”, “Cinsiyetler”, “Feminist Bellek” ve “Filmi Takip” bölümlerinde 21 ülkeden 47 film izleyiciyle buluşacak. ‘Lütuf değil, hak’ Hak Odaklı Sinema bölümünde bu yıl, “Direnen Kadınlar” y: Chieko Yamagami, “Fundamental: Aslolan Mücadele” y: Sharmeen ObaidChinoy, “Kız Kulesi” y: Susanna Lira, “Sofia” y: Meryem Benm’Barek filmleri gösterilecek. Ayrıca film programı yanında Ahu Öztürk, Helena Ignez, Meltem Cumbul, Nur Sürer, Melek Özman’ın katılacağı Hak Odaklı Sinema panelinde filmlerin söylemi ve yapımındaki haklar/haksızlıklar ve hak odaklılık tartışılacak. Filmmor 18. yaşını, Mor Kamera Dayanışma Ödülü’nü festivalde yer alan tüm filmlerle paylaşarak, her filmin telif hakkını gözeterek ve festival boyunca tüm film ve etkinlikleri ücretsiz olarak izleyiciye ulaştırarak festivali var eden herkesle birlikte kutluyor, “Eşit hak, alan, ücret, telif lütuf değil, hediye değil; kadınların hakkı” diyor. Ayrıntılar: filmmor.org/ Farklı dini inanışları, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve içinde benzeri eserleri barındıran bir şehir. Her şeyin ilkinin yaşandığı bir yer düşünün; ilk yazı, ilk devlet, ilk şehir, ilk tarım, ilk su kanalları, ilk kanunlar; birçok aletin, felsefenin, sistemin ve dinin doğduğu ve geliştiği yer olsun. Evet, Mardin’den bahsediyorum. Çünkü Mardin’de sokaklarda, çarşıda, tarihi evlerdebinalarda heykeller olacak dediler. Heyecanlandık ve önceki gün Art Publik / Keçi Events tarafından düzenlenen “Şahmeran Mardin” kamusal sanat sergisinin ayrıntılarını öğrenmek için bir sohbete katıldık. Sergi 20 Nisan20 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Sonra İstanbul’a gelecek olan sergiye Galataport ev sahipliği yapacak ve sergi bittikten sonra eserlerin tümü müzayedeye katılacak, elde edilen gelir ise Mardin’de bulunan bir antik kentin çalışmalarına harcanacak. Sadece heykeller ile sınırlı kalmayacak bir sanat projesi olan ve “Şahmeran”dan yola çıkılarak hazırlanan sergide, farklı disiplinlerden çalışmalar da olacak. 35 heykeltıraşın eserlerinin yanı sıra toplamda 47 sanatçının çalışmalarına da tanık olacağımız serginin mimarı Zeynep Helvacı. Proje Direktörü Helvacı, “Mardin’i sergi alanı olarak kurgulamak çok etkileyici. Sanatın sokağa taşınmasına imkân sunan sergi, aynı zamanda Mardin’e de çok yakışıyor. Muhteşem Mezopotamya manzarası ile doğası, insanı, yemekleri, kültürü, sanatı, mimarisi, 7 dilin, 7 dinin ve kültürün bir arada kardeşçe yaşadığı dostluk diyarı Mardin, bir Şahmeran Kent. İçimizde sanatıyla yaşayan usta, genç sanatçılarımızın yer aldığı sergide eser adeti Mardin’in plakasından yola çıkılarak 47 ola Heykeltıraş Ayla Turan’ın gelenekseli çağdaş yorumuyla sentezlediği yaklaşık 2 metrelik Şahmeran heykelleri, serginin amiral gemisi niteliğinde. rak belirlendi. Mardinlilerin hem 47 hem de “dünyayı Mardin’leştirme” felsefesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz” diyor. İlk kez bu boyutuyla ele alınarak Mardin’de gündeme gelecek olan, şifa, bilgelik, özveri, sevgi ve vefa sembolü iyicil varlık Şahmeran ve Mezopotamya’nın kaybolmaya yüz tutmuş binlerce yıllık sözsel kültür hazinesi Şahmeran Efsanesi ilk defa bir kamusal sanat sergisine konu oluyor. Sanatı, kadını, hazineyi odağına alan sergi toplumsal ve sosyal fayda üzerine yoğunlaşıyor. Türkiye’den seçkin ressam ve heykeltıraşların eserleri ile kadim Mardin’in tarihi sokaklarında karşılaşmalar yaratacak sergiye Mardin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yapıyor. Heykeltıraş Ayla Turan’ın geleneksel çağdaş yorumuyla sentezlediği yaklaşık 2 metrelik Şahmeran heykelleri, serginin amiral gemisi niteliğinde. Sergide sanatçılar tarafından yorumlanacak Şahmeranların yanı sıra farklı disiplinlerden video art, dijital art, mural, kısa film, enstalasyon çalışmaları ile toplam 47 eser yer alıyor. “Mardin tuvali”ni renklendirecek eserler sokaklara yayılarak 30’dan fazla noktaya izleyiciyi çekerek Mardin’i keşfetmeye ve bunu deneyimlemeye olanak veriyor. O zaman bize de “Kimseye söyleme Mardin’e gidiyorum” demek kalıyor. mez olmaktan kurtarılmasını inceliyor. Gay L. Guulickson, Komün’ün Asi Kadınları’nda (Çev. İlke Bereketli Zafeirakopoulus), komünün öznesi kadınların savaşımını anlatıyor. Soner Tuna, Çizgilerle Rosa ve Çizgilerle Madame Curie’de, Rosa Lüksemburg’un ve Curie’nin yaşamını; Gökhan Atılgan, Behice Boran: Öğretim ÜyesiSiyasetçiKuramcı kitabında TİP’in efsanevi kadın önderini tüm yönleriyle aktarıyor. Kadınlar Günü’ne kitap “Erkeklerin kadınlar üzerindeki egemenliğinin tüm eşitsizlik biçimlerinin kaynağı olduğu”nu söyleyen Olympe de Goues, 1793’te giyotinle idam edilmişti. Yazdığı ilk evrensel insan hakları bildirgesi (1791), kadını da erkeği de yücelten, “Kadın özgür doğar ve erkeklerle haklar bakımından eşittir” maddesiyle başlayan bildirisi (Kadın Uyan! Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları BildirisiKırmızı Kedi) hâlâ güncelliğini koruyor. Karl Marks ve döneminin belgesel romanı Ateşi Çalmak’ın yazarı Galina Serebryakova’nın Fransız Devriminde Kadınlar (Çev. Ahmet Açan, Kor Yayın) romanı, özgürlüğün kazanılması için savaşım verilmesi gerektiğini anlatıyor. Ayşe Kulin’in Türkân Saylan’ı anlattığı Türkân (Everest), Semra Topçu’nun Halide Edib Adıvar’ı anlattığı Halide (Halk Kitabevi), Tuba Emlek’in Çağdaş Cumhuriyet Kadını (Halk Kitabevi), Serap Yeşiltuna’nın Celile Hanım, Afet İnan, Sabiha Gökçen, Sıdıka Avar gibi çığır açıcı kadınları anlattığı Türk Kültürünün Kadın Kahramanları Cumhuriyet Dönemi (İleri Yayınları) kadın emeği kitaplardan aklıma gelenler... H Bugün saat 14.00’te Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nda (Ankara) Zeliha Kanalıcı, Zarife Sarıkaya, Erdal Atıcı’yla, 100 yaşındaki Köy Enstitülü büyüğümüz Abdullah Özkucur’u ve vakıfça yayımlanan Abdullah Özkucur’a Armağan’ı konuşacağız. H Barış... Önce barış... Hemen barış!.. PEN: OdaTV Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç serbest bırakılmalı! OdaTV haber sitesinin müdürü gazeteci Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç “Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine OdaTV ulaştı” başlıklı haberden dolayı tutuklandı. Oysa bu bilgi haftalar önce başka basın organlarında da yer almıştı. Ama her nedense cezalandırılan yine yalnızca halkı doğru bilgilendiren gazeteciler oldu. Yetmedi, OdaTV internet sitesi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) kararıyla erişime engellendi. Halkın haber alma hakkının elinden alınması asla kabul edilemez. Bu durumu kuvvetle kınıyoruz. Tutuklanan gazeteciler bir an önce özgürlüklerine kavuşturulmalıdır. PEN TÜRKİYE TESAK’ta yaşama felsefesi Kadıköy Belediyesi’nin Maltepe Üniversitesi ile ortak düzenlediği cumartesi felsefe söyleşilerinin yeni dönemi 7 Mart’ta Prof. Dr. Betül Çotuksöken’in vereceği “Yaşama Yolu Olarak Felsefe” ile başlayacak. Söyleşiler, 14 Mart’ta Prof. Dr. Atilla Erdemli’nin “Bir Yaşama Sorunu Olarak Aydınlanma”, 21 Mart’ta Yusuf Örnek’in “Yaşama Sanatının Felsefesi” ve 28 Mart’ta Prof. Dr. Kaan Ökten’in “Yaşama ve Varoluş: Nietzsche’den Heidegger’e” konuşmaları ile devam edecek. TESAK Konferans Salonu’nda saat 10.00’da başlayacak söyleşiler ücretsiz olacak. NATIONAL GEOGRAPHIC 00.45 TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK ‘Zafer ve Felaket’... “Uzay Mekiği: Zafer ve Felaket” adlı belgesel bugün saat 00.45’te National Geographic’te gösterilecek. NASA mühendisleri, mekiği yaptıklarında, teknolojinin limitlerini nasıl ileriye taşıdıklarını anlatıyor. NASA mühendisi Wayne Hale, Challenger faciasını anıyor. (Uzay Mekiği: Zafer ve Felaket 1, Sezon 1 | Bölüm 1) 08.00 Hafta Sonu 10.00 Başkent’te Sağlık 12.00 Sesle Gelen 12.30 Haber 16.00 Rengin Adı Karadeniz 19.00 Gönülden Nağmeler 20.00 Haber Bülteni 21.00 Durgun Sular 21.30 Tarihin Bilinmeyen Yüzü 23.00 Atanın Mirası 08.30 İlker Karagöz İle Çalar Saat Hafta Sonu 11.15 Memet Özer İle Mutfakta 13.15 Yasak Elma 08.00 Hafta Sonu Sabah 09.00 İyilik Sağlık 11.00 Bi De Bunu İzle 12.00 Püf Noktası 13.00 Haber 14.00 Halkın Kürsüsü 15.00 Sinevizyon 16.00 Tarımda Ne Oluyor? 19.00 Hafta Sonu Haber 20.00 Türkiye Nereye 16.00 Zümrüdüanka 19.00 Gülbin Tosun İle FOX Ana Haber Hafta Sonu 20.00 Zümrüdüanka YAYIN AKIŞI 08.30 18 Dakika 09.00 Forum Haftasonu 12.00 Haber 12 13.00 Haber 13 14.00 Haber Turu 16.00 Haber 16 17.00 Tele Kültür 10.45 Albert Lin ile İncil’in Gizemleri 12.35 Dönüm Noktası 14.15 Darwin’in Kayıp Yolculuğu 16.05 Sıra Dışı Bir Kaya 17.05 Uçak Kazası Raporu 18.00 Fiennes’in Nil Yolculuğu 18.00 Çalışma Yaşamı 19.00 Ana Haber 20.00 Ali Tezel’e Sorun 21.00 Olaylar Ve Nedenler 23.00 Haber 23 20.00 Konfüçyus’un Memleketi Shandong 21.00 Bear Grylls ile Yabanda 22.00 Suyun Ortasında Savaş 23.55 Dünyalar Savaşı 00.45 Uzay Mekiği: Zafer ve Felaket 11.30 Aramızda Müzik Var 13.00 Evliya Çelebi 13.30 Nakkaşın Fırçası 15.30 Koleksiyoner 16.30 Tarihin Ruhu 18.00 Sarayın Lezzetleri 18.30 Kelimeler Ve Şeyler 19.20 Müzelerin Yıldızları 19.30 Eskici 20.00 Belgesel: Hilalİ Ahmer Hanımlar Merkezi 21.00 Yeryüzleri 21.15 Film Önü 21.30 Yabancı Sinema DOGMAN cumtv@cumhuriyet.com.tr 09.00 Hafta Sonu 11.00 Büyüteç 14.00 Sanat Hayatı 15.00 Mavi Yeşil Akdeniz 16.00 Haber 16.00 17.00 Köyden Köye 18.00 Ege Gündemi 18.30 Ana Haber 19.30 7 Gün 20.30 Derin Mevzu 23.00 Gece Bülteni 00.00 Aşkın Dili Müzik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle