Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 5 MART 2020 PERŞEMBE Yine Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, ‘şerefsiz, hain’ gibi kelimeler kullandı Hakaretler yağdırdı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü tarihi mücadelesini sürekli fitneyle ve iftirayla lekelemeye çalışanların haysiyetsiz, onursuz, şerefsiz ve alçak, hain olduğunu” söyledi. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Suriye ile ilgili gelişmeleri değerlendirirken, Bakara suresinin 54. ayetini okudu. “Allah yolunda öldürülenler için ‘ölüler’ demeyin. Zira, onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz” emri ilahisinin manasını kavrayabilmek için sağlam bir imana ihtiyaç olduğunu kaydeden Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu “15 Temmuz’da milletimiz sokaklarda şehit olurken mücadeleden kaçan, tankların arasından sıyrılıp belediye başkanının konutunda veya bir başka evde kahvesini yudumlayanlardan şehadet yolunda gitmek gibi bir şey olmaz. Bay Kemal’in yeri bellidir. Bay Kemal’in yeri ne vatan ne de millettir. Onun yeri Esed’in yanıdır” görüşünü savundu. Erdoğan, “Benden telefon bek Tayyip Erdoğan liyormuş, eğer çok merak ediyorsan nasıl ki Sayın Bahçeli’yle telefon diplomasimizi yürüttük, nasıl ki Meral Hanım’la bunu görüştük, sen de arardın, sana da gereken bilgiyi verirdik” dedi. ‘Protokole sığmaz’ Cumhurbaşkanlığı makamının Kılıçdaroğlu’nu arayıp bilgi vermesinin protokol anlayışına sığmayacağını vurgulayan Erdoğan, “Sen ara. Niye aramıyorsun” diye sordu. Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü tarihi mücadelesini sürekli fitneyle, yalanla ve iftirayla lekelemeye çalışanların haysiyetsiz, onursuz, şerefsiz, alçak ve hain olduğunu kaydeden Erdo ‘BÖLGEDE ATEŞKES SAĞLAYABILMEK...’ Erdoğan, grup toplantısı çıkışı gazetecilerin sorularını da yanıtladı. “Ziyaret öncesi Rusya’dan Türkiye’ye yeni bir teklif var mı” sorusuna Erdoğan, “Şu anda teklif filan olmaz. Ziyaretimizi yapalım. Zaten ziyaretten sonra da orada yine bir basın toplantısı muhakkak Sayın Putin ile yapaca ğız. Bunun yanında benimle beraber gelen gazeteci arkadaşlarımız da var. Onlarla da birçok şeyi paylaşacağız. Hiçbir şey gizli kapaklı kalmaz” yanıtını verdi. Erdoğan, Rusya ziyaretinden beklentisinin sorulması üzerine de “Bölgede süratle ateşkesi sağlayabilmek” dedi. ğan, “Bir insanın kendi ülkesine ve kendi milletine böylesine derin bir kin beslemesi için ya geçmişte ağır bir travma yaşaması ya da daha başka çıkar hesabının pençesine düşmesi olması lazım. Sanıyorum karşımızdaki zatta her iki durum birden söz konusudur” görüşünü ifade etti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kendisini, Cumhurbaşkanı ve kurumların komuta kademesi yerine koyarak “ahkâm kestiğini” ileri süren Erdoğan, “Malum olduğu üzere 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yüreğin yetiyorsa çıkarsın meydana ‘Ben ülkeyi yönetmeye talibim’ dersin, milletten de yetkiyi alabilirsen söylediklerini yaparsın, olay bu kadar basit” diye konuştu. ‘Kapıyı açmak hukuki’ Erdoğan, mültecilere sınırları açma kararının “uluslararası hukuka uygun” olduğunu kaydetti. AB ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet eden Erdoğan, Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü temelinde yeni anayasa hazırlanana, özgür seçimler yapılana ve bu şekilde göreve gelecek yeni yönetimi oluşana kadar bu göçmen akınının devam edeceğini belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet CHP Grup Başkanvekili Özkoç, Erdoğan’ın hakaretlerine basın toplantısıyla yanıt verdi ‘Şehide kelle diyen şerefsizdir’ CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tay yip Erdoğan’ın Suriye politikası nı eleştirenlere yönelik kullandı ğı “onursuz, şerefsiz, alçak, hain” tanımlamalarına sert tepki göster di. Ankara Cumhuriyet Başsavcılı ğı, CHP Grup Başkanvekili Engin Öz koç hakkında “cumhurbaşkanına ha karet” suçundan resen soruşturma başlattı. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Özkoç, açıkla maları özetle şöyle: n Cihatçı grupların hamiliği ne soyunduk: İdlib’de cihatçı grup ların ve terör örgütlerinin neden hamiliğine soyunduk ve bunun için neden şehit veriyoruz, konu şulmadı. İdlib’de PKK terör örgü tü ve YPG olmadığı halde, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı; İran, Suriye, Rusya ve Türkiye’nin birlikte olduğu mutabakatta neden oradaki teröristlerin hamiliğine so yundu, konuşulmadı. n BOP’un eşbaşkanı Erdoğan: Bu Ortadoğu savaşı, Amerikan em peryalizminin bir süreci başlatma sıyla oldu. Baş Özkoç, kanı ABD’ydi. Atatürk bugün olsaydı Suriye’de (Erdoğan’ın BOP’un eşbaşkanı olduğunu söylediği videoyu izletti) Kimmiş eşbaşkanı, askerlerimiz AKP Genel Başka şehit olmazdı ifadelerini kullandı. nı Erdoğan? İslam âleminde, ABD’nin emperyalist çıkarlarına uygun hareket eden ve Müs lümanların katle dilmesini sağlayan kişiye ne denir? Haysiyetsiz denir, onursuz denir, şe refsiz denir, hain denir. n Şehide kelle diyen Cumhur başkanı olmaz: Şehide kelle diyen kişi haysiyetsizdir, şerefsizdir, onur suzdur, vatan hainidir. Bu kişi Tür kiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşka nı olamaz, temsil edemez. n Haysiyetsizliğin resmi: (Erdoğan’ın güldüğü videoyu izlet ti) Şehit cenazeleri daha kalkmamış, şehit haberleri gelmeye devam edi yor. Haysiyetsizliğin, şeytanlığın, şe refsizliğin ve onursuzluğun resmini görüyor musunuz? Trump’a akıl ver miş de, Putin’e akıl vermiş de, eko nomide şöyle yapmış da... O Trump sana mektup gönderdi, aptal yeri ne geçecek lügatlar kullandı. Sen o mektubu cebine aldın, Trump’ın ya nına gittin. Sen Atatürk’ten bahse diyorsun. Atatürk eğer bugün olsay dı, ne o Trump o mektubu yazmaya cesaret edebilirdi ne de Türkiye’yi bu duruma düşürürdü. Atatürk bu gün olsaydı, Suriye’de Mehmet çiğimiz şehit olmazdı. Atatürk, Saray’dan değil gelir Meclis’ten bu mücadeleyi yürütürdü. Özkoç’tan AA’ya tepki Öte yandan Özkoç, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Milletin vergileriyle beslenen Anadolu Ajansı saatlerdir TBMM’de yaptığım basın açıklaması haberini yayımlamıyor. Ancak Erdoğan’ın Genel Başkanımıza hakaretlerini yayımlıyor. Halkın haber alma özgürlüğü engellenemez” sözleriyle tepki gösterdi. l ANKARA CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: ONUN DÜZEYINE INMEYECEĞIM MAHMUT LICALI CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önceki günkü TBMM’de İdlib saldırısı nedeniyle gerçekleştirilen kapalı oturum ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü grup toplantısı üzerine bazı MYK üyeleriyle birlikte değerlendirme toplantısı yaptı. Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ın kendisine yönelik ifadelerine asla yanıt vermeyeceğini ve “ben asla onun düze yine inmeyeceğim” dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin tezkereye “evet” demesinin de iki ana gerekçesi olduğuna işaret ederek “Bir tanesi terör örgütleriyle mücadele etmesi içindi. Ama ettirmiyorsun. Ordu IŞİD unsurlarıyla mücadele etmiyor. İkincisi göçün önlenmesiydi. Ama göç de engellenmiyor. Peki bizim askerimiz hangi siyasi amaç doğrultusunda orada bulunuyor? So çi, Astana taahhütlerini neden yerine getiremiyoruz” dediği belirtildi. ‘5 kuruşluk dava’ Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik de sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Genel başkanımızın ‘Erdoğan’ın kişiliği nedeniyle 5 Paralık (kuruşluk) dava aç’ talimatı gereğince, Erdoğan aleyhine dava açacağız” ifadelerini kullandı. ŞENTOP’TAN TUHAF YORUM Genel kurulda büyük kavga TBMM’deki kapalı İdlib oturumunda AKP ile CHP arasında başladığı öne sürülen gerginlik, dünkü TBMM Genel Kurulu’na da yansıdı. Erdoğan’ın, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik “haysiyetsiz, onursuz ve şerefsiz” ifadelerine, yaptığı basın toplantısında aynı şekilde yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP’nin Suriye politikasıyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergesinin görüşüldüğü Genel Kurul’da kürsüye çıkınca tansiyon iyice yükseldi. Özkoç, konuşmasına başladığı sırada, kulisteki AKP’liler hızla genel kurula girmeye başladı. Özkoç konuşurken, AKP’li Alpay Özalan kürsüye yürüdü. Kürsüye yürüyen AKP’lilerin sayısı da artınca CHP’liler Özkoç’u korumaya almaya çalıştı. Ancak iki parti arasındaki arbede kavgaya dönüştü. Milletvekilleri arasında yumruklaşma başladı. Oturuma ara verilmesine rağ men kavga devam etti. Stenograflara ayrılan bölümün duvarından atlayan AKP’liler Özkoç’a ulaştı. Özkoç, AKP’li Halil İbrahim Yıldız’ın yumruklarıyla yere düştü. Özkoç’u yerde tekmelemeye devam etti. Bu sırada salonun farklı yerlerinde de yumruklutekmeli kavga devam etti. CHP’li Çetin Osman Budak da yumrukların hedefi olurken, ezilme tehlikesi de geçirdi. AKP’li Tamer Akkal, Budak’ın boğazını sıktı. Nefes almakta zorlanan Budak’ın yüzü morardı. Bu sırada AKP’li Vahit Kiler sıraların üstünden atlayarak Özkoç’a ulaşmaya çalıştı. Erkek milletvekilleri ön saflarda kavga ederken CHP’li kadın milletvekilleri de arka sırada Özkoç’u korumaya çalıştı. Kadın milletvekilleri de yerlerde sürüklendi, yumrukların hedefi oldu. Bu sırada Özkoç’a ulaşmaya çalışan AKP’li İbrahim Halil Fırat’ı CHP’li kadınlar durdurdu. l ANKARA / Cumhuriyet Kavga sonrası açıklama yapan Meclis Başkanı Mustafa Şentop Özkoç’u hedef aldı. Şentop, “Basit, alelade, seviyesizce, alçakça ifadeler, hakaretler siyaset, ifade hürriyeti değildir. Zatı kınıyorum” dedi. Konunun, yargının sorumluluğunda olduğunu ve soruşturma açıldığını anımsatan Şentop, “Genel başkanlar arasında farklı düzeyde bir tartışma vardır. Genel başkanlara genel başkanlar cevap verirler” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ise “Biz eli kanlı terör örgütleriyle mücadele ederken onların uzantılarıyla saf tutanlara milletimiz ne isim verileceğini gayet iyi bilir” dedi. VEFAT Bütün ömrünü toplumun iyiliği için vakfetmiş olan ve insan sevgisiyle dolu, PTT teşkilatının çeşitli bölgelerinde müdür olarak çalışmış, İnci ailesi bireylerinin amcası, Tunca ailesi bireylerinin dayısı, Can ve Gökhan İnci’nin babası, Nebahat İnci’nin eşi ve tüm ailelerin çok sevgili büyüğü İSMET CANAN İNCİ 3 Mart 2020 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 5 Mart 2020 Perşembe (bugün), Karacaahmet Şakirin Camii’nden ikindi namazından sonra defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ BAKAN HULUSİ AKAR: Amacımız barışçıl çözüm Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar AKP Grup Toplantısı’na katılmak üzere geldiği TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akar, bugünkü ErdoğanPutin görüşmesinden beklentilerinin sorulması üzerine şu açıklamayı yaptı: “Başlangıçtan itibaren vardığımız mutabakatlar var. Onların uygulanmasında bazı sorunlarla karşılaşıyoruz. En üst düzeyde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından görüşlerimiz, önerilerimiz, taleplerimiz muhatabı Sayın Putin’e ifade edilecek. Dolayısıyla bir çözüm bulunmaya çalışılacak. Bizim amacımız çözümdür, barışçıl yöntemlerdir, siyasi çözümlerdir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Bir trajediyi bir dramla unutturmak! Bir hafta önceki yazımda adeta haykırmıştım: Şehitler Tepesi boş kalsın! Ve o yazının baskıya girdiği gece askerlerimize yapılan Rusya destekli Suriye hava saldırısıyla 34 askerimiz şehit oldu! Yazımın mürekkebi kurumadan bir trajedi daha yaşandı. Biz gözyaşlarına boğulur, yaralıların ve sahadaki Suriye ordusunun kuşatması altında bekleyen askerlerimizin can güvenliğini merak ederken ne oldu? Sahneye bir insanlık dramı sürüldü! Ülkemize sığınmış milyonlarca mülteciye “Biz sınırı açıyoruz, Yunanistan’a da baskı yapacağız, o da sizi alacak, oradan istediğiniz Avrupa ülkesine geçersiniz” denildi. Edirne’ye otobüsler ayarlandı. Babalar, yeni doğmuş bebeklerini, hamile karılarını yanlarına alıp, varını yoğunu elden çıkarıp Avrupa rüyasına doğru koşarak yola çıktı! Ve beklenen oldu: Günlerdir bir insanlık dramı seyrediyoruz sınırda; bir yere gittikleri yok. Tarlaların içinde halkın yardımıyla neredeyse aç susuz bekleşiyorlar. Ege kıyılarını deneyenlerin botları battı, Midilli Adası’na çıkmayı başaranlar dayak yedi; paraları, telefonları alınıp geri gönderilen, polisin gözetiminde bekleyen mi istersiniz, cesetleri Çanakkale kıyılarına vuran mı! Kimi baba olmaya, kimi evlenmeye, kimi nişanlanmaya hazırlanırken toprağa verdiğimiz askerlerimizin cenazelerinde ne mi söyleniyor: “Şehitler Tepesi boş kalmayacak!” Nitekim boş kalmıyor! Otuz değilse de her gün bir şehit haberi geliyor. Televizyon programlarında haritaların renkleri arasında operasyon anlatanların söylediklerine göre, şu anda gözlem noktalarımızın ikisi dışında hepsi Suriye ordusu tarafından sarılmış durumda. İnsansız hava araçları dışında hava desteği de yok. Ayrıca biliyoruz ki bundan önceki saldırıda şehit düşen, yaralanan askerlerimize hava desteği verilemediği gibi kurtarma operasyonu dahi karayoluyla ve ilk aşamada köylüler tarafından yapıldı! Kirli bilgi Bu trajedi ve dram arasında sıkışıp kalmış yurttaşların tek derdi haber almak değil mi? O da yok! Trajedinin üzerin den üç gün geçtikten sonra, ülkeyi yöneten yine ölüm ve şehit vaat etti, kendi milletvekillerine Trump’la şakalaştığı telefon konuşmasını anlattı, gülüştüler! Zaten, Suud kralının ölümüne 3 gün yas tutturulan bu ülkede o kadar şehit olmasına rağmen yas ilan edilmedi. Kültür ve sanat dünyası, içimiz elvermiyor diye sanat gösterilerini bile iptal ederken hayat devam ediyor, bunlar sıradan olay havası estirilmeye çalışıldı. Gerçek sayılar, bilgi verilmedi! Sosyal medya engellendi, troller devreye girdi, her kafadan bir ses çıktı. Artık kimse söylenen hiçbir şeye inanmıyor! Kaç şehidimiz var? Kaç yaralımız var ve ne durumdalar? Sınıra bir oldubittiyle sürüklenen mültecilerden karşıya geçebilen kaç kişidir? Rakamı saat başı on bin on bin artıran İçişleri Bakanı’nın söylediğinin nasıl bir mantığı var? Kaç mülteci denizde boğuldu? Bu soruları gazeteci bile olsanız soramazsınız. Sorarsanız sabahın dördünde kapı çalınıyor, gözaltına alınıyorsunuz! Gazetemizin de yazarı OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ifadesi alınmak için sabaha karşı gözaltına alındı; çağırsalar gitmeyecek miydi? Meclis’te oturum yapıyorlar, kapalı, bilgi alıp yazmak bile yasak! Nasıl çözülecek? Peki, ne olacak? Türkiye için yanlış politikalarla bataklığa dönmüş Suriye’den daha fazla şehit vermeden nasıl çıkılacak? Orada sıkıştık kaldık. Karşımızda Suriye ordusu, arkasında koskoca Putin! Aşağı inmenin imkânı yok. Suriye ordusu sahaya hâkim, daha da yukarı çıkıyor. Tabii ki masada anlaşıp çekilmek mümkün ama o zaman da Erdoğan siyasi olarak biter! Şehitler Tepesi boş kalmayacak diye bize ölüm vaat etmesi bundan, yoksa orada durmanın bir işe yaradığı yok. Ama bu trajedi sürer, Ege kıyılarına, evlerin bahçelerine göçmen cesetleri vururken kimse gündemdeki başka sorunları konuşmuyor, ne gerçek olduğu ortaya çıkan barış tapeleri, ne ekonomik kriz, ne işsizlik gündemde. Sosyal medya kaynıyor, her türlü gösteri yasak. Barış istiyoruz, SAVAŞA HAYIR demek bile yasak! İki ocağa Kİadllkiba’ndıeHBaarhekaârtı daha ateş düştü Suriye’nin İdlib kentinden yeni şehit haberleri geldi. Milli Savunma Bakanlığı Bahar Kalkanı Harekât alanında Suriye ordusunun ateş açması sonucu 2 askerin şehit olduğunu 6 askerin de yaralandığını açıkladı. Dün şehit düşen İstihkam Uzman Onbaşı Armağan Akman’ın (23) acı haberi Denizli’deki baba ocağına ulaştı. Şehidin baba evinin bulunduğu binada İdlib’de görevli bir başka askerin daha olması kısa süreliğine hareketli anların yaşanmasına neden oldu. Diğer askerin ailesi de şehit haberi vermeye gelen heyeti karşılarında görünce büyük korku ve panik yaşadı. İdlib’de şehit düşen Ragıp Soylu Coşkun’un acı haberi ise Elazığ’ın Baskil ilçesinde ikamet eden ailesine verildi. Şehit Coşkun, bugün toprağa verilecek. Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı Plan, Koordinasyon ve Analiz Şube Müdürü Albay Olcay Denizer, “Bahar Kalkanı Harekâtı’nın başlangıcından bu yana 3 uçak, 8 helikopter, 3 İHA, 151 tank, 47 top/obüs, 8 hava savunma füze sistemi, 12 tanksavar silahı, 4 havan, 24 zırhlı araç, 27 zırhlı muharebe aracı, 34 silahlı pikap, 60 askeri araç ve 10 mühimmat deposu imha edilmiştir. 3 bin 138 rejim unsuru da etkisiz hale getirilmiştir” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Trabzon’daki cenaze namazına binler katıldı. Şehitlere veda Tuncer Kavastan Suriye’nin İdlib kentinde şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Kadir Tuncer (27) için Trabzon’da tören düzenlendi. İskenderpaşa Camisi’ne getirilen Tuncer’in cenazesi ikindi namazı sonrası Sülüklü Asri Mezarlığı’ndaki şehitlikte top rağa verildi. Ağrı Doğubayazıt’ta önceki gün gümrük müdürlüğü aracına düzenlenen roketatarlı saldırıda şehit olan gümrük memuru Özgür Kavastan (29) da memleketi Mersin’in Mut ilçesinde toprağa verildi. l Haber Merkezi