17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇEVRE EDİTÖR: HAZAL OCAK TASARIM: SERPİL ÜNAY eposta: [email protected] 11 27 MART 2020 CUMA Kanal İstanbul projesinin ilk ihalesi yapıldı Dünyada ışıklar bu yıl doğa ve insan için dayanışma adına kapatılacak HAREKET VAKTI İhale sırasında ihale komisyonu üyeleri maske ve eldiven taktı. Masanın önüne şerit çekildi. Şirket temsilcileri de ayrı ayrı oturdu. Tartışmalı ihale virüs dinlemedi Türkiye, koronavirüs salgınıyla mücadele ederken tartışmalı proje Kanal İstanbul’a ilişkin ilk ihale sessiz sedasız dün yapıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı “Kanal İstanbul Etki Alanında Kalan Tarihi Odabaşı ve Tarihi Dursunköy Köprülerinin Rekonstrüksiyon Projelerinin Temini İşi” ihalesinin amacı, özetle “proje etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin sağlam bölümlerinin sökülerek taşınması ve eksik bölümlerinin tamamlanması ilkesine dayalı projelerin hazırlanması” olarak belirlendi. Tahmini bedeli 566 bin 649 TL olarak açıklanan ihaleye 5 şirket teklif sundu. Artuklu Mimarlık tarafından sunulan teklif eksik evrak nedeniyle geçersiz sayıldı. İhaleye Mukarnas Mimar lık 500 bin TL, Hasan Fehmi Şahin 550 bin TL, Safir Jeoteknik 507 bin TL, Altıparmak Mimarlık da 408 bin TL teklif sundu. İhalenin sonucu önümüzdeki günlerde belli olacak. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ihaleye tepki gösterdi. “Koyun can derdinde, AKP rant peşinde” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada, özetle “Kanal İstanbul projesinin iptali için açılmış davalar bulunmaktadır. Hukuki sürecin tamamlanmamasına rağmen projeye dahil bazı işlerin ihaleye çıkarılması kabul edilebilir değildir. Bu ısrarın ‘korona günlerinde’ bile sürmesi iktidarın rant konusundaki kararlılığını göstermektedir” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘KANAL İSTANBUL IHALESINE TEPKI’ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda milletvekili ve siyasi parti, Kanal İstanbul’un etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ve yeniden yapımı ihalesine tepki gösterdi. İhaleye ilişkin tepkiler şöyle: n İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: İnsanlar can derdi ile uğraşırken ihalenin gerçekleştirilmesi anlaşılmaz. Millet can derdindeyken, birilerinin Kanal İstanbul derdinde olması akıl alır gibi değil. Bu ihaleler için, 2020 bütçesinde 8 milyar lira kaynak ayrıldı. Oysa bugün işini kaybetme arifesinde olan ya da işyeri kapandığı için gelir elde edemeyen milyonlarca insan var. Kaynaklarımızı hâlâ Kanal İstanbul gibi, bize göre ucube projelere harcamak yerine, halkımız için neden harcamıyoruz? Allah aşkına, bugün bir köprü yıkıp, yapmak mı iş; yoksa, evde gelecek kaygısına düşmüş milyonlarca insana destek olmak mı? Korona krizinden, Kanal İstanbul çıkarmaya çalışmanın adını, vallahi ben koyamıyorum, lütfen siz koyun. n CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca: Sağlık emekçilerimiz koruyucu ekipmanlarını kendi imkânları ile satın almak zorunda bırakılırken, taktığınız maske ve eldivenler; kamu kaynaklarını israf eden rant zihniyetinizi gizleyemez. Bu halk; korona günlerinde ihale çıkarcılığınızı unutmayacak. n İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztekin: Vatandaş Korona ya kilitlenmişken, Kanal İstanbul ile ilgili ihaleye çıkmak... Bunun tek bir izahı var: hani maske, kolonya, dezenfektan, makarna fiyatları fırlamıştı ya fırsatçılar yüzünden, ha korona fırsatçıları ha korona ihalecileri. n CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu: Can derdinde millet, kanal derdinde AKP. Beyaz adam (AkAdam) annesi toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Beyaz adamın kurduğu kentlerde huzur ve barış yoktur. Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak. n İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu: Koyun can derdinde, kasap et! Bana duyarsızlığın, yangından mal kaçırmanın resmini çizebilir misin Abidin? n SANATÇILAR GİRİŞİMİ: Sanatçılar Girişimi Sözcüsü Ataol Behramoğlu tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye’nin vicdanlı, yurtsever, yazarları, sanatçıları olarak, bu felaket günlerinde bile kanal İstanbul ısrarından ve hırsından vazgeçmeyen iktidar sahiplerini uyarıyoruz: Bu ısrar ve bu hırs, akıl dışıdır. Bu akıl dışı yolda ısrarınızı sürdürürseniz deprem felaketi kapıda beklemekteyken corona virüs ve yokluk felaketiyle boğuşmakta olan halkın yükselen öfkesi önünde daha ağır bedeller ödenmesi kaçınılmaz olacaktır” denildi. l İç Politika ‘Hayat sürüyor’ İBmaakmyaanonlğııkltut:a’nna Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, “Ülkemizin salgınla mücadele ettiği bu dönemde yatırım ve üretimin durdurulmasının istenmesi, yapılan bir proje ihalesi üzerinden siyasi fırsatçılık yapmak, milletimize koronavirüsten (Kovid19) daha çok zarar vermektedir” dedi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ihaleye ilişkin açıklamaları anımsatıldı. Açık lamada, bir taraftan salgınla mücadele ederken öte yandan hayatın devam ettiğinin unutulmaması gerektiğine işaret edilerek, özetle şunlar kaydedildi: “Ülkemiz salgınla mücadele ederken üretim ve yatırımları da sürdürmek, ülke ekonomisinin dimdik ayakta tutarak yarınlarımızı da güvence altına almak hepimizin temel görevi olduğuna inanıyoruz.” l ANKARA / Cumhuriyet Kaçak ahırlar yıkılıyor Adalar’da geçen yıl aralık ayında 105 atın ruam hastalığı nedeniyle itlaf edilmesinin ardından 3 aylık karantina ve ahırların yıkımı için verilen süre sona erdi. Burgazada’da kaçak ahırların bulunduğu bölgeye gelen güvenlik güçleri ve zabıta ekipleri, sa tılmayan 15 atın bulunduğu 3 ahır dışındaki tüm kaçak ahırları yıktı. Atların adadan gitmesini istemeyen bazı yurttaşlar da yıkım sırasında gözyaşlarını tutamadı. Adalar’da bulunan diğer ahırların da önümüzdeki günlerde yıkılacağı belirtildi. l İç Politika ÇEVRE Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) iklim krizine dikkat çekmek için 2007’den beri ışıkların bir saat kapatılması çağrısı yaptığı Dün ya Saati etkinliği bu yıl doğa ve insanlık için dayanışma temasıyla yarın 20.30 21.30 saatleri arasında düzenlenecek. WWF Türkiye İletişim Müdürü Neyran Akyıldız, koronavirüs krizinden dersler çı karmak gerektiğini belirterek “Koronavirüs krizi bize erkenden harekete geçmenin önemini gösterdi” diyor. n Bu yılın teması neden “doğa ve insan için dayanışma”? Her yıl dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın katılımıyla düzenlediğimiz Dünya Saati’nde, evlerimizde bir saatliğine ışıkları kapatarak ortak bir amaç etrafında bir araya gelebileceğimizi gösterebiliriz. İçinden geçtiğimiz zorlu süreçten ancak böyle bir dayanışma ruhu ile çıkabilir, iklim krizi gibi küresel sorunlarla baş edebiliriz. n İklim krizinin boyutları nedir? İklim krizine karşı mücadelede maalesef hükümetler hâlâ yeterli adımları atmadılar. Şu anda aldığımız önlemler ile yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmayı 1.5 oC’de tutmamız imkânsız. Bu da ne yazık ki tüm dünya için daha kötü iklim koşulları, aşırı hava olayları, deniz suyu yükselmesi, gıda ve suya erişimde zorluklar ve biyolojik çeşitliliğin kaybı anlamına geliyor. Hükümetlerin hemen harekete geçmesi ve öncelikli olarak fosil yakıt kullanımını azaltarak yenilenebilir enerjiye geçişin sağlanması gerekir. n Koronavirüsle mücadelenin ardından iklim kriziyle mücadele nasıl bir boyut kazanmalı? Şu anda tüm dünyanın mücadele ettiği koronavirüs krizinden dersler çıkarmak ve iklim risklerine karşı hazırlıklı olmak ama cıyla mevcut zayıflıklarımız ve güçlerimizin yanı sıra, bizi bekleyen tehditler ve doğamız üzerine de düşünmek gerekiyor. İklim krizi de büyük ölçekli ve öngörülebilir bir küresel risk. Koronavirüs krizi bize erkenden harekete geçmenin önemini gösterdi. Hükümetlerin insanları korumak için hızlı karar vermeleri ve cesur adımlar atmaları gerekebileceğini gördük, bunu iklim krizine karşı mücadelede de yapmalıyız. Koronavirüs krizi sonrası ekonomiyi canlandırmak için verilecek kararlar bundan sonra nasıl bir dünyada yaşayacağımızı belirleyecek. Düşük karbonlu bir büyüme mi yoksa toplumu hava kirliliği ve iklim krizinin olumsuz etkilerini artıran başka bir krize sürükleyebilecek bir büyüme mi? Doğayı ve iklimi koruduğumuz sürece doğa da bizi koruyacak. İnsan sağlığı, doğal yaşam ve ekosistemler arasındaki ilişkiyi ne kadar güçlü kurarsak, gelecekte yaşayacağımız salgın gibi krizlerden kaçınma olasılığımız da artacaktır. Dünya Saati etkinliği bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle sadece evlerde düzenlenecek ve dijital mecralardan paylaşılacak. Dünya Saati’ne www.dunyasaati.org adresi üzerinden kayıt yaparak katılım sağlanıyor. Karbon ayak izini azaltmanın YOLU Birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü karbon ayak izinizi azaltarak iklim krizine karşı harekete geçmek mümkün. Sera gazı salımı küresel ısınmaya neden oluyor. Her birey yaşadığı yere ve yaşam şekline göre farklı miktarda sera salımına neden oluyor. Karbon ayak izini azaltmak için çok masraf yapmanız veya ciddi uğraşlar vermeniz gerekmiyor. Alışkanlıklarınızdaki küçük değişikliklerle dünya için büyük etkileri yaratabilirsiniz. Karbon ayak izini azaltmak için 6 öneri listeledik: 4 Çamaşırlarınızı kurutucu kullanmak yerine asarak her ay yaklaşık 20 TL tasarruf sağlayabilir ve sera gazı emisyonlarınızı önemli ölçüde azaltabilirsiniz. 4 Evden çıkınca hedefiniz bir kilometreden kısa mesafede duruyorsa araba kullanmak yerine yürümeyi veya bisiklete binmeyi tercih edin. Bu sayede araç kullanımındaki emisyonu önemli ölçüde azaltıp, spor yapmak için zaman yaratmış olacaksınız. 4 Eğer hâlâ kullanmıyorsanız ampullerinizi, enerji tasarruflu kompakt floresan ampuller (CFL) ile değiştirin. CFL ampul kullanarak ampul ömrü boyunca 600 kg karbondioksit salımını önlemiş olursunuz. 4 Ortalama bir yetişkin, her yıl 4 kg. fatura ve önemsiz posta (broşür, tanıtım) alır. Bu istenmeyen postalar, su ve ağaçların israfına yol açar. Şirketlerle doğrudan iletişime geçin ve onlardan sizi posta listelerinden çıkarmalarını isteyin. Faturalarınız için ise efaturayı tercih edin. 4 Bir odadan çıkarken ışıkları kapatma alışkanlığı edinin. Aynı şekilde, bilgisayar ve televizyon gibi elektronik eşyalarınızı da kullanmadığınızda mutlaka kapatın. Ayrıca bu ci hazları kullanmadığınızda elektrik kullanmalarını önlemek için fişten çıkarın. 4 Meyve ve sebze satın almak için süpermarketlere gitmek yerine yerel çiftçilerin pazarlarını tercih edin ve yerel olarak yetiştirilen ürünleri satın alın. Bu sayede hem yerel ekonomiye katkıda bulunmuş olacaksınız hem de ürünlerin nakliyesi için kullanılan araçlardan çıkan karbon emisyonlarını azaltmış olacaksınız. Küresel Kömürlü Termik Santral Takibi raporu açıklandı: Santrallar azalıyor Küresel Enerji İzleme Merkezi, Greenpeace, Sierre Club, Avrupa İklim Eylem Ağı ile Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan Yükseliş ve Çöküş 2020: Küresel Kömürlü Termik Santral Takibi raporuna göre dünyada planlanan kömürlü termik santral sayısı 4 yıldır azalıyor. Rapora göre, yapım ve proje aşamasındaki küresel kömür santralı kapasitesinin de 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 16, 2015’e göre yüzde 66 gerilemesi dikkat çekti. Öte yandan, geçen yıl proje aşamasındaki kömür santralı kapasitesindeki düşüşe rağmen kü resel ölçekte termik santral kapasitesi 34.1 gigavat arttı. Böylece, 2015’ten beri ilk defa yeni devreye alınan net kömür santralı kapasitesinde artış görüldü. Dünyada yeni devreye alınan kö mür kapasitesinin üçte ikisi Çin’de faaliyete geçti. Türkiye geçen yıl dünyada inşaat öncesi aşamada en fazla kömürlü termik santral projesi bulunan ikinci ülke konumuna gelerek Hindistan’ı geride bıraktı. Düşüyor Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde ise kömüre dayalı elektrik üretimi kapasitesi 2011’den beri düşüyor. Geçen yıl dünyada emekli edilen kömür santrallarının neredeyse yarısı ABD’de görüldü. ABD’de yaşlanmış kömürlü termik santralların emekli edilme oranı Trump yönetiminde yüzde 67 arttı. HIZLA YOK OLUYOR n Doğal alanların durumu ne boyutta? Azaldı mı? Karasal alanların yüzde 75’i insanlar tarafından önemli öl çüde değiştirildi ve doğallığını kaybetti. Deniz alanlarının yüz de 60’ından fazlası yoğun insan etkisi altında ve sulak alanların yüzde 85’ini kaybetmiş durum dayız. Küresel ölçekte orman kaybının hızı azal mış olsa da özellik le biyolojik çeşitli liğin en yüksek ol duğu tropik orman lardaki kayıp hâlâ hızlı bir şekilde de vam ediyor. n Türkiye’de Akyıldız türler hızla yok oluyor mu? Ne boyutta? Biyolojik çeşitlilik açısından gurur duyulacak zenginlikte bir doğal mirasa sahibiz. Toprakla rımızı, 160’ın üzerinde memeli, 460’tan fazla kuş, 10 bini aşkın bitki, 364 kelebek,140’tan fazla sürüngen ve çift yaşamlı, 400’ü aşkın balık türü ile paylaşıyo ruz. Öte yandan ne yazık ki yine aynı topraklarda çok sayıda tür doğal yaşam ortamlarıyla bir likte tehlike altında. Bugün ar tık tahminler değil, bilim ve ra kamlar konuşuyor. Yaşayan Gezegen raporumuzun verile rinin de ortaya koyduğu üze re gezegenimiz ciddi yaşamsal sorunlarla karşı karşıya. Canlı popülasyonları, 1970’lerin ba şından bu yana dünya gene linde ortalama yüzde 60 azal dı. Türkiye’de küresel düzeyde tehlike altında olan tür sayısı da son 10 yılda dört katına çı karak 400’e ulaşmış durumda. Güneysu’da HES kararı Bilirkişi inceleyecek ÖMER ŞAN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın köyü Rize Güneysu’ya bağlı Gürgen köyünde devam eden hidroelektrik santralıyla (HES) ilgili Rize İdare Mahkemesi, bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Ceyhun Kalender, şirketin 7 ay boyunca hukuksuz çalıştığını belirterek “Şirket, koronavirüsle mücadele ettiğimiz bu süreçte tutumunda hiçbir değişiklik yapmadan çalışmalarını hızlandırarak devam ettirdi. Zaten baştan beri sürekli bir kandırmaca içindeydiler. Bu hukuksuzlukları en üst düzeyde şirkete bildirildi ve yaptıkları çalışmalar durdurularak para cezası kesildi. Ancak ne hikmetse bütün hukuki engellemeler şirketin hızını kesemedi veya kesmedi. Sonuç olarak Rize İdare Mahkemesi’nin bilirkişi incelemesi kararını olumlu buluyoruz” dedi. Çöpe yaklaşan kadın cezaevinde Ordu’nun Çaybaşı ilçesinde 80 gündür mahallelerine çöp dökülmemesi için nöbet tutan ve okuryazarlığı olmayan 6 çocuk annesi 53 yaşındaki Emine Elik, çöp alanına 300 metre yaklaşmama cezasını iki kez 5 ve 10 metre ihlal ettiği için mahkemece tutuklandı. Elik, savunmasında “Tesisin bulunduğu yere kaymakam geldiği söylendi, ayrıca kendisine durumu izah etmek ve çadırımı da kaldırmalarına engel olmak için mahalleye gittim. Yasağı ihlal ettiğimi bilemedim, bilseydim neden gideyim? Hakkımda istenen tutuklama kararını kabul etmiyorum” dedi. Ünye Sulh Ceza Mahkemesi, Elik’in olay günü çöp tesisine saat 16.30’da 10 metre, 17.30’da da 5 metre yaklaştığının jandarma tarafından tutanakla tespit edildiğini belirtti. Mahkeme, Elik’in tutuklanarak cezaevine gönderilmesine karar verdi. l ORDU / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle