23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ dishab@cumhuriyet.com.tr 7 26 MART 2020 PERŞEMBE Kâbil’de cihatçı militanların tapınağa düzenledikleri saldırıda en az 25 kişi yaşamını yitirdi IŞİD Sihleri hedef aldı KâbilWashingtonTaliban arasında barış müzakerelerinin ağır aksak ilerlediği, yeni tip koronavirüs salgınının da vurduğu Afganistan’da şiddet döngüsü kırılamıyor. Başkent Kâbil’de Sih azınlığa ait bir tapınağa dün sabah düzenlenen saldırıda aralarında bir çocuğun da olduğu en az 25 kişi yaşamını yitirdi. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Bir Taliban sözcüsü Twitter’dan olayla ilişkilerinin bulunmadığı açıklaması yaptı. IŞİD daha önce de Güney Asya’da Sihleri hedef almıştı. Saldırının yaklaşık 200 kişinin içeride olduğu sırada düzenlendiği yerel basına yansıdı. Militanların tapınak içinde ateş açtığı belirtildi. Bazı kaynaklar el bombasının kullanıldığı iddiasını da aktardı. Güvenlik güçleri bölgeyi kordon altına alırken ilerleyen saatlerde saldırıda 8 kişinin yaralandığı, içerideki 80 kişinin kurtarıldığı duyuruldu. Saldırganların öldürüldüğü de belirtildi. Kaç kişi oldukları konusunda ise detay verilmedi. Diğer yandan ise ülkede koronavirüs salgını varken kalabalığın toplanmasına neden izin verildiği yönünde tartışmalar da alevlendi. 2018’de Afganistan’ın Celalabad kentinde Hindu Sih azınlığa mensup Afganistan’da siyasi kriz derinleşirken güvenlik konusunda ilerleme sağlanamıyor. Taliban ile müzakere sürecinde WashingtonKâbil hattında gerilim büyüyor. ta 1 milyar dolarlık yardım kesintisinin yanı sıra 2021’de 1 milyar dolarlık daha kesintiye hazır olduklarını” duyurmuştu. Saldırının ardından bölge kuşatma altına alınırken kurban yakınları acı haberle yıkıldı. kişilerin bulunduğu bir konvoyu hedef alan intihar saldırısında 20 kişi hayatını kaybetmişti. ABD’den dev kesinti Tapınağa yönelik dünkü saldırı, Trump yönetiminin Kâbil hükümetine yapılan yardımdan 1 milyar dolar kesintiye gidileceğini açıklamasının ardından geldi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun geçen pazartesi günü Devlet Başkanı Eşref Gani ile siyasi rakibi Abdullah Abdullah ara sındaki anlaşmazlığa son verme çabası çerçevesinde sürpriz Kâbil’i ziyareti, kesinti kararıyla sonuçlanmıştı. Pompeo, “Gani ile Abdullah’ın kapsayıcı hükümet kurulması konusunda fikir birliğine varamadıklarını kendisine ilettiklerini, ABD’nin bundan hayal kırıklığına uğradığını, başarısızlığın ABD’nin ulusal değerlerine doğrudan tehdit olarak görüldüğünü” açıklamıştı. “Trump yönetiminin Afganistan ile işbirliğinin kapsamını gözden geçireceğini, ilk etap Siyasi açmaz Afganistan’da eylül seçimleri sonrası Seçim Komisyonu tarafından devlet başkanı ilan edilen Gani ile seçimlere hile karıştığı iddiasıyla sonuçları kabul etmeyeceğini açıklayan Abdullah arasında devam eden anlaşmazlığın giderilmesi, Taliban ile barış müzakerelerinin akıbeti açısından önemli. ABD ile Taliban arasında 29 Şubat’ta imzalanan anlaşma, KâbilTaliban görüşmelerinin ilk adımı olarak görülüyordu. Uzlaşının ardından Taliban saldırıları hız kesmemişti. Taliban ile ilişkilendirilen bazı saldırıların ise örgütten kopan fraksiyonlar tarafından yapılmış olabileceğine işaret edilmişti. ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, ikili arasında son ana dek yürüttüğü mekik diplomasisinden sonuç alamamıştı. Bunun üzerine hem Gani hem de Abdullah 9 Mart’ta ayrı ayrı yemin törenleri düzenlemişti. Kraliyette virüs alarmı İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth’in büyük oğlu, Veliaht Prens Charles’ın da koronavirüsü kaptığı bildirildi. Resmi ikametgâhı Clarance House’dan yapılan açıklamada, aynı zamanda Galler Prensi olan 71 yaşındaki Charles’ta COVID19 olarak bilinen virüsün hafif semptomlarının görüldüğü ancak genel durumunun iyi olduğu belirtildi. Prens Charles ile yapılan testler sonucu virüs kapmadığı belirtilen eşi Cornwall Düşesi Camilla’nın İskoçya’da gönüllü olarak kendilerini tecrit ettiği kaydedildi. Prens Charles’in virüsü son haftalarda resmi olarak katıldığı çok sayıdaki etkinliklerden birinden kaptığı sanılıyor. Prens Charles ile eşi Düşes Camilla. İngiltere’de gönüllü akını Koronavirüs salgını nedeniyle geniş bir tecrit uygulamasına geçilen İngiltere’de parlamento da erken tatile giriyor. Paskalya tatili nedeniyle çalışmalarını bir hafta önceden durduran parlamento, 21 Nisan’a kadar kapalı kalacak. Öte yandan ülkede hükümet 250 bin gönüllüye sağlık hizmetlerine katılmaları için çağrıda bulundu. Çağrı üzerine 170 binden fazla kişinin Ulusal Sağlık Servisi’ne (NHS) başvurarak kayıt yaptırdığı bildirildi. Sağlık Bakanı Matt Hancock, gönüllülerin sağlık kurumlarına eczanelerden alınan ilaçları dağıtacaklarını, hastaları doktor randevularına götüreceklerini ve evde kalması gerekenlere yardım edeceklerini söyledi. “Bunu yapabileceğinize inanıyorsanız, toplumumuzdaki en savunmasız durumda olan insanlara bir sağlık gönüllüsü olarak yardımınızı rica ediyorum” dedi. Fuar alanında hastane Hancock virüs taşıdığından kuşku duyanlara kesin tanı koymak için 3.5 milyon koronavirüs antikor testi alındığını da belirtti. Bu arada, Londra’nın doğusunda bulunan ve fuarlar dahil büyük etkinliklere ev sahipliği yapan Excel Center’ın da geçici hastaneye dönüştürüleceği duyuruldu. İngiltere’de önceki gün virüs nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 422’e yükseldiği belirtilmişti. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülkede 82 bin 359’u negatif, 8 bin 77’si pozitif çıkan 90 bin 436 test yapıldı. Almanya’da yardım, ekipman dağıtım çalışmalarına askerler de destek veriyor. Endonezya’da dezenfektan faaliyetlerinde insansız hava araçları kullanılıyor. YARDIM KAPIŞMASI Dünya Sağlık Örgütü, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle test kitleri, maske, eldiven, solunum cihazı ve önlük eksikliklerini sık sık dile getirirken ülkeler arasında yardım krizi yaşanıyor. İtalya önceki gün Yunanistan’a gönderilmek üzere hazırlanan 2 binden fazla solunum cihazına el koyduğunu açıkladı. Ülkede solunum cihazlarının ihracatı 25 Şubat’ta yasaklanmıştı. Güvenlik güçleri ve gümrük görevlilerinin Yunanistan’a doğru yola çıkacak bir feribotta bulunan kamyondaki malzemeleri ele geçirdikleri belirtildi. Almanya’nın yeni tip koronavirüse karşı mücadele çerçevesinde sağlık merkezleri ve hastanelerde kullanılmak üzere satın aldığı 6 milyon maskenin de kaybolduğu bildirildi. Der Spiegel’in haberine göre Savun ma Bakanlığı’nın satın aldığı FFP2 tipi maskelerin transit geçtiği Kenya havalimanında kaybolduğu ifade edildi. Bakanlık sözcüsü haberi doğrulayarak satın alınan maskelerin toplam siparişi verilen sağlık malzemelerinin küçük bir kısmını oluşturduğunu ifade etti. Çin’in İtalya’ya gönderdiği maske ve solunum cihazlarına ise Almanya’nın el koyduğu öne sürüldü. Çin’den Hollanda’nın Rotterdam kentine gelen maskelerin, buradan İtalya’ya yollanmak üzere Almanya’ya gönderildiği, sağlık ürünleri ihracatını yasaklayan Berlin hükümetinin bu maskeleri yasak kapsamına alıp el koyduğu iddiası gündeme yansıdı. Bu arada Tunus Ticaret Bakanı Muhammed el Museylini önceki gün ülkesine tıbbi alkol taşıyan bir gemiye, İtal ya tarafından el konulduğunu söyledi. AA’nın haberine göre Museylini, yerel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Tüm Avrupa ülkeleri bir histeri yaşıyor. Hepsi koronavirüs korkusundan tıbbi ekipmanları çalıyor” ifadelerini kullandı. Yine Çin’in İtalya’ya yolladığı binlerce yüz maskesi ve solunum cihazlarına Çek Cumhuriyeti’nin el koyduğu haberleri de gündeme yansımıştı. Olayın ortaya çıkması sonrası açıklama yapan Çek yetkililer maske ve solumun cihazlarının sağlık malzemelerini fahiş fiyata karaborsada satmaya hazırlananlara polisi düzenlediği baskında ele geçirildiğini duyurmuştu. Yetkililer çalıntı malzemeler arasında Çin’den gelen yardımların olduğunun fark edilmediğini savunmuştu. UUH güçleri Trablus çevresinde operasyonlarını sürdürüyor. Salgın ateşi kesmedi İlk yeni tip koronavirüs vakasının dün açıklandığı Libya’da Birleşmiş Milletler’in (BM) tanıdığı, Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile Tobruk’ta kontrolü elinde tutan Halife Hafter cephesi arasında gerilim dinmiyor. Hafter güçlerinin, salgına da işaretle Birleşmiş Milletler dahil uluslararası toplumdan ateşkes kararına uyacakları açıklamasına karşın roket saldırıları sürüyor. UUH’den ise dün Hafter güçlerine karşı yeni operasyon başlatıldığı hamlesi geldi. ‘Üs ele geçirildi’ “Barış Fırtınası” adlı operasyonun “Hafter milisleri ve paralı askerlerinin, ateşkesi ihlal ederek Trablus’taki sivil yaşam alan larını roketlerle hedef almaları nedeniyle başlatıldığı” kaydedildi. AA’nın haberine göre operasyon komutanı Tümgeneral Usame Cuveyli, Libya Ulusal Askeri Hava Üssü’nü ele geçirdiklerini ve bazı milisleri de esir aldıklarını duyurdu. 20 Ocak’ta Libya krizine ilişkin Berlin’de bir zirve düzenlenmiş ve ateşkes için çabaların yoğunlaştırılması uzlaşısı çıkmıştı. Hafter milislerinin önceki gün Trablus’un güneyinde Ayn Zara bölgesindeki hapishaneye saldırdığı ve 3 görevlinin yaralandığı belirtilmişti. İki gündür aynı bölgeye yapılan roketli saldırılarda ise 6 sivilin hayatını kaybetttiği haberleri gündeme yansımıştı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele amacıyla küresel ateşkes çağrısı yapmıştı. AB’DEN IKI ÜLKEYLE MÜZAKERE KARARI Avrupa Birliği (AB), Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile üyelik müzakerelerine başlanması yönünde resmi kararını açıkladı. AB Konseyi tarafından yayımlanan bildirgede, Kuzey Makedonya’nın AB reformlarını uygulama konusunda kararlılık gösterdiği belirtilerek, “Kaydedilen ilerleme göz önünde bulundurularak, AB üyeleri, Kuzey Makedonya ile üyelik müzakerelerine başlama kararı aldı” ifadeleri kullanıldı. Bildirgede ayrıca Arnavutluk’un da AB reform programını uygulamada kararlı olmasının memnuniyetle karşılandığı kaydedilerek, Konseyin oybirliğiyle Arnavutluk ile üyelik müzakerelerinin başlatılması kararına vardığı ifade edildi. l AA RIYAD‘DAN ‘SANAL ZIRVE‘ Yeni tip koronavirüs salgını küresel ekonomi ve diplomasi alanında daha önce benzeri görülmemiş uygulamalara neden olmaya devam ediyor. Dünyanın büyük 20 ekonomisi arasında yer alan ve G20 olarak adlandırılan ülkelerin liderleri, salgınla mücadele için bugün sanal zirvede bir araya gelecek. Suudi Arabistan, dönem başkanı olduğu G20 ülkeleri liderleriyle video konferansla bugün olağanüstü zirve düzenleneceğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da video konferansla katılacağı zirvede salgının ekonomi üzerindeki etkileri tartışılacak. Normal koşullarda zirvenin 2122 Kasım’da yapılması planlanıyordu. ‘Siyah kuğu’ şoku A kşamüzerleri komşularım artık pencereye çıkmıyor. Sokağımın sakinleri… evlerinin balkonunda artık tencere, tava, tef çalmıyor, şarkı söylemiyor, sağlık çalışanlarını alkışlamıyor. Camlarının ardında sessizliğe gömülmüş, şoku yaşıyorlar. Korona bülteninin, kayıplarının açıklandığı saat 6’da, ölülerin anısına bundan böyle yalnız kilise çanları çalıyor. Önceki gün kayıplar 743’ü bulmuştu. Bugün kim bilir kaç kişi olacak? Haber bültenlerinde gözlerimizin önünden sürekli askeri kamyon konvoyları geçiyor. İp gibi uzayıp giden kamyonlar... kayıpların en ağır yaşandığı kuzey İtalya’nın Bergamo, Brescia, Piacenza gibi kentlerinden cepheye asker değil, komşu illere tabut taşıyor. Koronanın diz çöktürdüğü bu kentlerin mezarlıklarında ölülere artık yer yok çünkü. Yerel gazetelerde 1012 sayfa ölüm ilanı çıkıyor. Kamyonlar, bu hıza göre ölüleri imha edebilecek krematoryum bulabilmek için bazen 300 km. yol katedip Ferrara, Rimini gibi kentlerin mezarlıklarına tabut götürüyor. Bir ay öncesine dek hayatın normal seyrinde devam ettiği, yaşam sevincinin her köşeden fışkırdığı, sokak çalgıcılarının, operacıların meydanlarda cirit attığı, senenin her ayı turist kaynayan bir “tatil ve bayram ülkesinde” bunların yaşanabildiğine inanmak çok güç. Bu kadar kısa sürede içine savrulduğumuz bu Hollywood görüntülerinin gerçekliğini sindirmek apayrı bir travma. Her haber programının ardından o yüzden üzerimizden bir kamyon geçmiş gibi oluyor. ‘Belle epoque’ bitti Eski tüfek sosyalistlerden Ugo Intini, yaşadıklarımızı bu sebeplerle “siyah kuğu” sendromu ile anlatıyor. Lübnanlı matematikçi Nesim Taleb’in 2000’ler başında ortaya attığı “siyah kuğu” kuramı, yaşadığımız çağı ve tarihi beklenmedik badirelerin şekillendireceğini ifade ediyor. Bilim, ekonomi, teknolojinin olağan akışının aksine ülkeler ve insanlığın yazgısını, ender olguların belirleyeceğini belirtiyor. Siyah kuğuların varlığına çağlar boyunca inanılmamış. Taleb, varlığı sorgulanan “siyah kuğu”nun oysa sürpriz bir zamanlamayla karşımıza çıkarak dünyayı başımıza yıkabileceğini söylüyor. Taleb’in işte bu kuramına atıf yapan Intini bugün “Il Dubbio” gazetesindeki başyazısında: “Siyah kuğu sonunda çıkıp geldi” diyor: “Üstelik yalnız değil. Donald Trump başta olmak üzere kendisine öngörülmez ve tehlikeli liderler eşlik ediyor… Arkada kalan dönemi (1. Dünya Savaşı öncesinin vur patlasın çal oynasın tasasızlık dönemini çağrıştıran) bir ‘belle epoque’ olarak anabiliriz. O günlerin artık yalnız yasını tutabiliriz.” “Siyah kuğu şoku”, İtalya’nın ruh halinin özeti. Bir başka yazar Francesco Merlo da gene 1. Dünya Savaşı’na yaptığı bir göndermeyle, yaşadığımız bunalımı; o yılları siperde geçirmiş olan şair Ungaretti’nin mısralarıyla anlatıyor. Ungaretti’nin “Ağaçların üzerinde güz mevsimindeki yapraklar gibiyiz” diyerek tarif ettiği tek rüzgârlık “kırılganlık” ve “savrulma” hissi, yalnız kayıp veren ailelere değil herkese hâkim. Kırılganlığı şartlayan tek faktör salgın korkusundan ibaret değil, geleceğe yönelik kaygılar da uyku kaçırıyor. Ekonomiyi durduran sokağa çıkma yasağının öngörülemeyen bir zaman dilimine yayılabilecek olması, iyimserliğe geçit vermiyor. “Repubblica”nın son araştırması, İtalyanların üçte ikisinin sıkıyönetimin aylarca süreceğinden korktuğunu ortaya koyuyor. Aynı araştırma ülkenin yarısının, işlerini ve emeklilik maaşlarını yitirmekten kaygı duyduğunu, maddi sıkıntıya düşmekten çekindiğini, çocukları için endişe taşıdıklarını değerlendiriyor. TV’lerde konuşan esnaf temsilcileri, mevcut koşulların bir ay daha uzaması halinde yiyecek alamayacak hale düşmekten söz ediyorlar. ‘Mavi saçlı kadın’ da gitti Covid19 tanıdığım “ilk mavi saçlı kadını” da alıp götürdü. 1980’lerin ortalarıydı. Yaklaşık 35 yıl önce. Cumhuriyet’in Madrid muhabiri olarak çalıştığım o yıllarda Lucia Bose, bir gece İspanyol bir gazeteci arkadaşımla evime geldi. O zamana değin hiç saçlarını koyu çivit mavisine boyayan bir kadın görmemiştim. ’50 ler İtalyan sinemasının en görkemli yıldızlarından olan Bose, “boğa güreşçisi” Luis Miguel Dominguin ile efsane bir aşkla evlendikten sonra Madrid’e yerleşmişti… Kendisini tanıdığım dönemde 50’lerini sürüyordu. Bugün 50’lerinde olup ta kızlarının yaşında görünmek isteyen kadınlarla hiç ilgisi yoktu. Yaşıyla, kendisiyle, hayatın gelgitleriyle tamamıyla barışık bir kadındı Lucia Bose. İçindeki farklı “mavi ışığı” yalnızca kendisine çok yakışan saçlarına taşımayı seçmişti. Bir güzellik daha eksildi bu dünyadan, ışığı eksik olmasın. Referandum ertelendi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görev süresinin uzatılmasını da içeren tasarının oylanacağı referandum yeni tip koronavirüs engeline takıldı. Putin, dün yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında gelecek haftayı “ücretli tatil” ilan ederken 22 Nisan’da yapılması planlanan anayasa değişikliği halkoylamasının da ileri bir tarihe ertelendiğini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle