17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 24 MART 2020 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER HDP’li belediye başkanlarına gözaltı Hoş geldin ‘Sayın Muhbir Vatandaş’ Hepimiz dehşet verici COV19 salgınıyla meşgul olduğumuzdan (olayı ne kadar kavradığımızdan da tam emin değilim) birçok haber arada kaynayıp gidiyor. Geçen hafta gazetelerde yayımlanan MİT’e başvuruların rekor düzeyde arttığı haberi de bunlardan biriydi. Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan yapılan resmi açıklamaya göre geçen yıl örgütün resmi internet sitesini ziyaret edenlerin sayısı 1 milyon 85 bin 11’e ulaşmış. Bunlar arasında örgütte görev almak isteyenler, çeşitli sorularına yanıt bekleyenler olduğu gibi, “yardımcı olmak” isteyenlerin, yani muhbirliğe aday olanların sayısı da geçen yıl 40 bine varmış. Yetkililer bunun bir rekor olduğunu belirtiyorlar. Toplumumuzda muhbirliğin baş tacı edildiği dönemlerin başında “muhbirler”in Ulu Hakanı Sultan Abdülhamit devri gelir. Abdülhamit döneminde son derecede yaygınlaşan “muhbirlik”, sonra da karanlık dönemlerde yoğunluğu artarak sürmüştür. HHH Arapça haber kökünden gelen muhbir, haber veren anlamını taşır, sözcük başlangıçta, hakaret içeren aşağılayıcı bir anlam içermezdi. Nitekim bir zamanlar Osmanlı basınında muhbirler kullanılmıştır. Haber veren kişiler olan muhbirler, okuma yazmaları kuvvetli olmadığından haberi yazamazlardı. Babıâli’nin kıraathanelerinde (mesela Meserret’te) onu kaleme alacak olan muhabire anlatırlardı. Muhbirlik resmen gazeteciliğin bir parçasıydı. Her ceridenin, her muhabirin “muhbir”leri vardı. Saraya çalışan öbür tür devlet muhbirleri ve hafiyeler yüzünden ocakların söndüğü Abdülhamit döneminde, bir sürü uydurmayı da içeren ihbarcılık öylesine nefret edici bir hal almıştı ki artık “muhbir” sözü hakaret sayılır olmuştu. Çok partili dönemin ilk cendere operasyonu niteliği taşıyan 12 Mart yönetimi, her yerde anarşist arayan paranoyasıyla, muhbirlik kurumunu yeniden ihya etmiş, radyo ve televizyonlar aracılığıyla bir de başına “sayın” sözcüğü ekleyerek saygınlaştırdığı “Sayın Muhbir Vatandaşları” göreve davet etmişti. Böylelikle Sayın Muhbir Vatandaş (SMV) virüsü 12 Mart yönetiminin siyasi yaşamımıza hediyesi olarak kalmıştır. 12 Mart’ta, 12 Eylül’de ve daha sonrasında da Sayın Muhbir Vatandaş “SMV” virüsü ocaklar yıkmaya devam etmiştir. MİT’e yapılan rekor sayıdaki muhbirlik başvurusu haberini, zaten hiçbir zaman tam olarak kapanmamış olan Sayın Muhbir Vatandaş virüsü salgının, geri dönüşü olarak yorumlamak yanlış olmaz. Daha ne kadar süreceği, ne zaman pik noktasına erişeceği belli olmayan COV19’dan sonra, şimdiki baskı dönemimizin salgını SMV virüsüyle de teşerrüf etmiş bulunuyoruz. Kendilerini, salgın oldukları dönemlerde de çok açık görüldüğü üzere son derecede yıkıcı olan etkilerine uygun bir ciddiyetle karşılamamız gerek. Hoş geldin Sayın Muhbir Vatandaş SMV virüsü! Geçmiş deneyimlerimizin de gösterdiği SMV salgını dorukta olduğu dönemlerde çok yıkıma neden olmuştur. HHH Geçmiş tecrübeler, SMV virüsüne karşı en etkili tedbirin açıklık ve demokrasi olduğunu ortaya koymuştur. Yalnız Türkiye’nin geçmişte yaşadıklarının gösterdiği gerçek şudur ki, açıklık ve demokrasi panzehiri ülkemizde kalıcı olamamakta, kısa sürede etkinliğini yitirmektedir. Bu durumda yeni panzehirler aramak yerine, şeffaflık ve demokrasi panzehirinin, etkisini kalıcı kılacak şekilde sosyal bünyeyi güçlendirecek yan önlemleri de uygulamak en doğru yol olacaktır. Hadi bakalım COV19 dan sonra bir de SMV virüsümüz oldu. Kolay gelsin! BİLMECE: COV 19 testi pozitif çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel karantinaya alınmış. Ya diktatörün COV 19 testi pozitif çıksaydı ne olurdu? Ne olacak, diktatör dışında bütün ülke karantinaya alınırdı! DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI WhatsApp’ta dini hizmet grupları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 81 il müftülüğüne gönderdiği genelgeye göre, din görevlilerinin, evlerinden çıkamayan yaşlı ve kronik hastaların düzenli aranması, hal ve hatırlarının sorulması, ihtiyaçlarının öğrenilmesi ve giderilmesi amacıyla illerde vali veya kaymakamlar başkanlığında oluşturulan “Vefa Koordinasyon Grubu” faaliyetlerine “gönüllü desteği” sağlanacak. Din görevlileri tarafından öncelikle mahalle sakinleri, cemaatleri, öğrenci ve velilerini dahil edecek şekilde WhatsApp grupları kurulacak; yurttaşlar, gruplar aracılığıyla ailece evde cemaatle namaz kılmaya, hatim, dua, zikir, tesbihat gibi “ibadet ve taata” teşvik edilecek. Kısa film ve videolar da dahil olmak üzere Diyanet tarafından sunulan her türlü din hizmetinin, oluşturulan WhatsApp grupları aracılığıyla topluma ulaşması sağlanacak. l ANKARA/Cumhuriyet HDP’li Batman, Silvan, Lice, Ergani, Eğil, Halfeli ve Gökçebağ belediye eşbaşkanları “terör soruşturmaları” gerekçesiyle gözaltına alınırken yerlerine İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atandı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Bütün dünya koronavirüs ile mücadele ederken iktidar bambaşka hesaplar içinde. İnsanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile kendi bekalarını düşünüyorlar” dedi. HDP Batman Belediye Başkanı Mehmet Demir ile Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Naşide Toprak, Ergani Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Kaya, Lice Belediye Başkanı Tarık Mercan, Eğil Belediye Başkanı Musta fa Akkul, Halfeli Beldesi Belediye Başkanı Hasan Safa ve Gökçebağ Belde Belediye Başkanı Serhat Çiçek dün terör soruşturmaları kapsamında polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan 7 belediye başkanın ve Güroymak Belediye Başkanı Hikmet Taşdemir’in yerine kayyım atandı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, düzenlediği basın toplantısında, “Bütün dünya insanlığı tehdit eden koronavirüs ile mücadele için yöntemler ararken Türkiye’de iktidar bambaşka hesaplar peşinde. Bu, iktidarın insanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile öncelikle kendi bekasını düşündüğü nü gösteriyor. Halkı değil kendi iktidarını düşünen, iktidarını nasıl sürdüreceğini düşünen bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız” dedi. İktidarın fırsatçılık yaptığını söyleyen Sancar, “Biz demokrasi, şeffaflık istedik. İktidar her türlü otoriter yöntemi uygulamaya devam ediyor. Biz şeffaflık diyoruz iktidar karanlığı seçiyor. Salgını bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor. Bu ne siyaseten ne de ahlaken kabul edilebilir” ifadelerini kullandı. Sancar, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sağlık durumu ile ilgili soruya, “Avukatlardan gelen bilgilere göre sağlık durumu iyi, biliyorsunuz tele fon görüşmeleri de artırıldı, ancak bunlar da bize göre yeterli değil. Tüm tutuklu ve hükümlüler için bu ağır tehlikeyi göz önüne alan bir düzenleme yapılmasını istiyoruz” yanıtını verdi. 65 belediyeden 40’ına kayyım atandı HDP, yerel seçimlerde 3 büyükşehir olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. 6 KHK’li belediye başkanın mazbataları verilmedi. Dün kayyım atanan 8 belediye ile birlikte HDP’nin 3 büyükşehir olmak üzere toplam toplamda 40 belediyesine kayyım atanmış oldu. l İç Politika Koca, 32 bin sağlık personeli alınacağını, solunum cihazı üretiminin artırılacağını duyurdu Vakalar yurda yayıldı SOYLU’DAN MASKE ÜRETİCİLERİNE UYARI 293 KİŞİNİN DAHA TESTİ POZİTİF CAN KAYBI 37’YE YÜKSELDİ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs nedeniyle Türkiye’de dün 7 yurttaşın daha yaşamını yitirdiğini, testi pozitif çıkan 293 yeni vakanın olduğunu açıkladı. Koca, şunları kaydetti: “Son 24 saatte 3 bin 672 test sonuçlandı. 293 yeni tanı kondu. Çabalarımıza rağmen hastalığa yenik düşen 7 insanımız daha oldu.” Koca’nın son açıklamasıyla birlikte koronavirüsten dolayı Türkiye’de şimdiye kadar toplam 37 yurttaş yaşamını yitirirken pozitif vaka sayısı da 1529 oldu. Test sayısı ise 24 bin 17’ye çıktı. l ANKARA/Cumhuriyet iğneli fırça zafer temoçin Bakan Gül, adliyelerde ve noterliklerde alınan yeni tedbirleri açıkladı ‘Adalet’te nöbet sistemi Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, koronavirüs salgını nedeniyle adliyelerde ve noterlerde nöbet sistemine geçildiğini belirtti. Adalet Bakanlığı, koronavirüs salgınına karşı tedbirlere ilişkin ikinci koordinasyon toplantısını Ankara Hâkimevi’nde yaptı. Toplantının ardından açıklama yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, vatandaşların gerekmedikçe evlerinden dışarı çıkmaması gerektiğini belirterek “65 yaş üstü vatandaşlarımızın bu tedbirlere azami riayet etmesi hepimizin ortak beklentisidir. Yasağa ve karantina sürelerine uymayanlara cezai yaptırım uygulanmaktadır” diye konuştu. “Cezaevlerinde pozitif bir vakaya rastlanmamıştır” diyen Gül, cezaevine kabul işlemleri sırasında yeni gelen tutuklu ve hükümlülere anında sağlık kontrolü yapıldığını, en ufak bir belirti gösterenlerin derhal hastaneye sevk edildiğini kaydetti. Toplantıda ilave bazı tedbirler aldıklarını söyleyen Gül, şunları kaydetti: “Adliyelerde ve bölge adliye mahkemelerinde adli hizmetlerin yete TBB: SGK prim ve kredi borçları ertelenmeli Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, koronavirüs salgınından etkilenen sektörler arasında avukatların üst sıralarda olduğunu belirterek SGK prim ve kredi borç larının ertelenmesi, teminatsız kredi verilmesi, beraat vekâlet ücretlerinin ödenmesi ve ayrıca bekleyen CMK ücretlerinin ödenmesi gibi isteklerle Adalet Bakanlığı’na başvurdu. ri kadar hâkimsavcı ile yürütüleceği şekilde nöbet sistemine geçilmesine karar verilmiştir. HSK, bu konuda daha önce idari izinlerde ve bayramlarda yürüttüğü uygulama pratiğini devreye sokmuştur. Tutuklu ve acele işler dışında, ikinci bir duyuruya kadar esnek çalışma dönemi başlatılmıştır. HSK bu konuda ayrıntılı yazısını yargı teşkilatı ile paylaşacak.” ‘Hizmetler durdurulmadı’ Adliye hizmetlerinin durdurulmadığını, sadece bazı tedbirler alındığını söyleyen Gül, böylelikle adliyelerdeki yoğunluğun azalacağını, nöbetçi mahkemeler tarafından acele işlerin görüleceğini anlattı. Gül, tüm duruşmaların ve sürelerin ertelenmesi gibi genel bir çalışma üzerinde görüşleri aldıklarını ifade ederken “Herhangi bir mağduriyet yaşanmaması, şu süreçte süreyi kaçırmış olanların mağduriyetlerinin nasıl giderileceğiyle ilgili önerileri değerlendirdik. Bu konuda da en kısa zamanda adım atılacağına inanıyoruz” dedi. Noterlerde yoğun sirkülasyon yaşandığını, bu nedenle bir gün tek, bir gün çift noterlerin çalışmasına karar verildiğini anlatan Gül, “Yarın (bugün) tek sayılı noterlikler açık olacak, diğer gün çift sayılı noterlikler hizmet verecek” dedi. Acil olmadıkça notere gidilmemesini öneren Gül, tek noterin bulunduğu ilçelerde hizmette kesinti yaşanmayacağını bildirdi. Gül, işyurtları bünyesinde kiracı olan işletmelerden bu süreçte kira alınmayacağını bildirdi. l ANKARA/ Cumhuriyet ‘Fabrikalarına el koyarız’ Sosyal medya üzerinden yapılan bir canlı yayına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Maske üreticilerinin bir bölümü depolarında maskeleri tutuyorlar. Dün (önceki gün) sabah saat 08.00 itibarıyla Türkiye’deki bütün üreticilere eşzamanlı baskın yaptık. Sağlık Bakanlığımız’la sözleşme yapmaları için onları tekrar uyardık. Parasıy la alacağız, hem de iyi parayla alacağız, Sağlık Bakanlığı alacak. ‘Acaba ben bunu yapayım mı yapmayayım mı’ diye süreç ortaya koyuyor. 1012 saat daha süreleri var, yarın (bugün) fabrikalarına el koyarız. Hiç çekinmeyiz ve böyle bir yetkimiz var” dedi. Türkiye’de koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında 165 binin üzerinde işletmenin kapatıldığını ve bu sayıya berber ve kuaförlerin dahil olmadığını belirten Soylu, “Ülkemizin bütün şehir ve ilçelerinde bulunan hoparlörlerden vatandaşlarımızın dikkatini çeken anonslar yaptık. İllerimizdeki toplu ulaşımda kaç kişi indi bindi yaptı, trafikteki yoğunluk oranını, her şeyi adım adım takip ediyoruz” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, personel kadrosuna 32 bin sağlık personeli ekleneceğini belirtirken yerli solunum cihazının üretimine başlandığını açıkladı. “Vakaların tüm Türkiye’ye yayıldığını söyleyebilirim” ifadelerini kullanan Koca, sokağa çıkma yasağı ilan edilip edilmeyeceğine ilişkin soruya ise “Herkes kendi olağanüstü halini ilan edebilir. İlla devletin ilan etmesi gerekmiyor” yanıtını verdi. Koca, bakanlığın Bilkent Yerleşkesi’nde, Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Önceki gün itibarıyla hayatını kaybeden 30 kişinin tamamının 50 yaş üstünde olduğunu ve yeni tip koronavirüse eşlik eden başka bazı hastalıklarının olduğunu söyleyen Koca, “Bünye olarak dirençleri zayıftı. Bu ölümlerin sebebi ileri yaşlarda kaçınılmaz olan başka hastalıkların tabloda ağır bir yer tutmasıdır” dedi. Koca, sağlık personeli içinde de koronavirüse yakalananlar olduğunu bildirdi. Vakaların başta yurtdışı temaslı olduğunu belirten Koca, “Artık temaslının temaslısı olmaya başladı” ifadelerini kullandı. ‘İyileşen hasta fazla’ Süreç içinde iyileşen hastaların da olduğunu söyleyen Koca, “Önümüzdeki günlerde iyileşen vakalarımızı da günbegün açıklamış olacağız” dedi. Çin’de tedavide kullanılan özel bir ilacın Türkiye’ye getirildiğini aktaran Koca, şunları kaydetti: “Özellikle yoğun bakım hastalarında kullanılmasının 1112 günden 4 güne kadar düşürdüğüne dair bilgilerin olduğunu bildiğimiz ilaçla ilgili de bu sabah (dün) yeterli miktarda Çin’den getirdik. Bu ilacın ne kadar etkili olup olmadığını önümüzdeki günlerde görmüş olacağız.” Bu dönemde sağlık personelinin ek ödemelerini iyileştirme çabası içinde olduklarını da belirten Koca, “Bu süreçte sağlık personelimizin ek ödemelerinin 3 aylık zaman diliminde, tavanın yüzde 100 oranında olacağını ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Sağlık çalışanlarının maske ve eldiven başta olmak üzere yeterli malzemeden yoksun olduğuna yönelik iddiaları “küçük örneklerin kasıtlı olarak genelleştirilmesi” olarak niteleyen Koca, “Tüm hastanelerimize bütün malzemeler sağlanmaktadır ve sağlanmaya devam edecektir” dedi. Maske ve eldiven gibi ürünlerin üreticileriyle görüşüldüğünü belirten Koca, şunları kaydetti: “İhracat durdurulmuştur. Türkiye’de üretilen maskeler Türkiye’nin ihtiyacı varken yurtdışına satılmayacaktır. Önceki gün üretici ve satıcıların depolarına baskınlar yapıldı. Bu baskınlar sonrası yoğun bir şekilde depoladıkları görüldü. Bugün (dün) itibarıyla bu firmaları çağırarak günlük ne kadar üretim yapabileceklerini de ortaya çıkarıp sözleşme yapmaya başladık. Şu ana kadar 20 firma ile anlaşma yapıldı. Anlaşma yapmayan, farklı yapmak isteyenlere el koyma dahil birtakım tedbirlerin devrede olacağını söylemek istiyorum.” Hiçbir kitten ve testten ücret alınmadığını da kaydeden Koca, “Almayacağız, alanlara da izin vermeyeceğiz” diye konuştu. ‘Yerli solunum cihazı üretilecek’ Salgının yayıldığı ülkelerdeki en büyük eksikliğin solunum cihazlarındaki yetersizlik olduğuna dikkat çeken Koca, “Yerli cihazın seri üretimine başlıyoruz. Bu sayede hem kendi ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızla karşılamış olacağız hem de ihtiyacı olan diğer ülkelere destek vereceğiz. Hızlı tarama kitini de devreye sokmuştuk. Bugün (dün) itibariyle ilave olarak Çin’den 50 bin hızlı tarama kiti geldi. Perşembe günü 300 bin ilave hızlı tarama kiti gelmiş olacak. 1 milyona kadar hızlı tarama kitlerini kullanmak üzere bağlantı yaptığımızı özellikle tarama amaçlı kullanacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi. Koca, yerli solunum cihazı üretimine ilişkin ise “İlgili bir firma idi, şimdi iki firmaya çıktı. İlk etapta nisan sonu itibariyle 2 bin teslim, toplam 5 bin olmak üzere sözleşme yaptık. Ama bunun sayısını artırabiliriz” açıklamasını yaptı. Aşı geliştirme çalışmalarına bakanlık olarak destek verdiklerini belirten Koca, “6 üniversite ve bir merkeze çağrı yapıldığını ve bu kurumların ihtiyaçlarına göre, hepsinin önünü açacak şekilde destek sağlayacaklarını” ifade etti. Koca, davet edilen kurumların Hacettepe, Erciyes, Ankara, Acıbadem üniversiteleri ile Kanser Araştırma Enstitüsü, TÜBİTAK MAM’ın olduğunu açıkladı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle