17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN 13 22 MART 2020 PAZAR Klasik müziğin ve Geçenhafta hayatını kaybeden emekli general Aytaç Yalman’ın büyük bir arşivi vardı. müzisyenin dostuydu EVİN İLYASOĞLU Geçen hafta koronavirüse kurban giden ilk vatandaşımız, emekli Orgeneral Aytaç Yalman, aynı zamanda derin bir müzikseverdi. Klasik Batı müziği ve klasik Türk müziğine meraklıydı. LP ve CD’lerle, müzik kitaplarıyla dolu zengin bir arşivin sahibiydi. Müzikte kendini yetiştirmiş, kitaplar ve opera librettoları yazmıştı. Yoğun devlet görevi gezilerinde bile o kentin müzik etkinliklerine katılır, Türkiye’deki konserlere gider, sanatçıları kutlar, destek olurdu. Aytaç Yalman, 2004 yılında başlayan ve halen “Bodrum Festivali” olarak devam eden Turgutreis DMarin Festivali’nin de fikir babasıydı. Dünyada ilk kez bir marinanın çekek yerinde klasik müzik dinletmek, dünyanın en ünlülerini orada konuk etmek ve uzun süreli bir sponsor bulabilmek cesaret işi diye düşünmüştük. Doğuş Holding’in yıllar boyu sürecek olan sponsorloğunu almak da yine Aytaç Yalman Paşa’nın öncülüğünde gerçekleşti. Yıllar önce söyleşi Aytaç Yalman’ın bu nitelikleri dolayısıyla 16 Aralık 2002 tarihinde onun davetlisi olarak bir söyleşi yapmak üzere Ankara’ya Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na gitmiştim. İlk dikkatimi çeken, komutanlığın her yerinde ve makam odasında sürekli klasik müzik yayını yapılmasıydı. Üstelik bilen birinin özenle seçtiği, kolay dinlenecek zevkli yapıtlardı. O güne dek müzik dünyasının içinden ve dışından pek çok kişiyle söyleşi yapmıştım. Ama bir generalle ilk kez konuşacaktım. Yalman Paşa, çoksesliliğin evrenselliği, insanın hangi meslekten olursa olsun bir sanat dalıyla iç dünyasını zenginleştirip mizacını yumuşatabileceği, hoşgörülü olabileceği, felsefi boyut kazanabileceği konusunda ince mesajlar verdi. “Sizden bu konuda bir söyleşi teklifi alınca, ben de sanat ve müzikle olan ilişkimi sorguladım. Sanatla olan ilişkimi yeniden de (Yukarıda) Evin İlyasoğlu, 2002 yılında gazetemiz için Aytaç Yalman ile söyleşi yapmıştı. (Sağda) 2008 Turgutreis Klasik Müzik Festivali’nden. ğerlendirme imkânı verdiniz ba te o derin müzik sohbetle na” diyerek söze başladı. ri bugünkü müzik tutkumun Babasının ailesi dört kuşak as temellerini atmıştı.” kermiş. İstanbullu olan annesi Feyzi Ati mezunuymuş. Oğlunu ‘Tamamen kendimi da bu okulun ilk bölümüne yatı yeniliyorum’ lı vermiş. İki haftada bir Darülbe n Göreviniz ve sorumluluk dayi’deki tiyatroya götürürlermiş. larınız çok ağır. Böylesi somut Yedi yaşında Shakespeare’in pi bir dünyanın insanı olarak mü yeslerini izlemiş. Tiyatro merakı öylesine kanına girmiş ki Ardahan’da görevliyken üç gün gidip üç gün dönmeyi göze alıp İstanbul’da oynayan Haldun Dormen’in “Bit Yeniği” adlı piyesini izlemiş. Yıl 1961. KİTAPLARI Aytaç Yalman’ın kitapları arasında müzikle ilgili olanlar da çoktur: Nutuk (senfonik şiirlibretto); 1283 Harbiyeli Mustafa Kemal (Tiyatro), Hayatımdaki Müzik, Beş Bin Yıllık Kültürümüzün Sesi Mü zik gibi soyut bir sanata merakınızı nasıl açıklıyorsunuz? “Klasik müzik bende bir hoşgörü ortamı yaratmıştır. Dışarıdan askerleri sert, kararlı görürler. Ama bu sert görü Meslek yaşamı zik. Bunca sanatsal hobisi nüşün altında bir nın ilk yılları, Rus olan Aytaç Yalman, virüse hoşgörü dünyası sınırındaki evin kurban gitmeseydi jelati da, bir demokra de Dostoyevski romanları okuyarak ve Rus Beşleri’nin ve Çaykovski’nin eserlerini dinle ninden bile çıkartamadığı nice plağı açacak, gönlünün çektiği konseri gidip dinleyebilecek ve bol bol spor yapacaktı. tik yapı da vardır. Müzik merakım benim meslek hayatımdaki başarıyı da ateşlemiştir” yerek uzun kış demişti. gecelerini geçir n Helikopteri miş. Orada, o sırada vatani göre nize binip Irak’ta bir müzake vini yapan Ankara Operası’nın te re yapmaya gidiyorsunuz, o or norlarından Edip Arman’la tanış tamda bir ezgi gelir miydi kula mış: “Edip Arman ile uzun mü ğınıza? zik sohbetleri yapardık. Bana “Gelirdi tabii. Mesela Kuzey 33’lük bir plak armağan etmişti: Irak’ta bir operasyonda iken ka Sarasate’den Zigeuner Weisen. İş ranlığın ortasında ilerliyorduk. Dağa tırmandıkça 1520 dakika boyunca Mussorgsky’nin “Çıplak Dağda Bir Gece’sini ruhumun derinliklerinde yaşadığımı hissetmiştim.” Bugüne dek yüzlerce opera izlemiş, binlerce plak satın almış. Yurtdışına gittiğinde sadece plak alıyor, fırsat bulduğunda konser ve opera izliyor. Çin’den Amerika’ya dolaştığı her yerde yetkililer ona önceden bale, opera ve konserler için yer ayırmışlar. Plakları arasında da neler yok ki: “Osmanlı öncesi Anadolu müziğinden Mezopotamya müziğine, Kipti müziğinden, Endülüs müziğine, zenci müziğine kadar.” Bandoların önemi Aytaç Yalman bandoya da ayrı bir önem vermişti. Jandarma Bandosu’nun pop müziği sanatçılarıyla 13 marşlık bir albüm çıkarmasına ön ayak olmuştu. Avrupa ve Akdeniz’in Jandarma Birliği Başkanı olduğu sırada çeşitli ülkelerin bandolarını davet edip bizim bandolarımız, mehteran, senfonilerimiz ve opera sanatçılarımızın da katıldığı konserler düzenledi. Jandarmanın 156. kuruluş yılında Jandarma Bandosu ve CSO’yu birleştirdi. Onun Kara Kuvvetleri Komutanlığı döneminde Türkiye’de ilk kez uluslararası bir bando festivali düzenlemişti. [email protected] Elektro Saz (Uzelli Kaset) Uzelli Kaset hazine değerindeki arşivinden 2017 yılında yaptığı ilk toplama plak “Saykodelik Anadolu”nun ardından, şimdi saz odaklı bir derleme ile karşımızda. Metin Uzelli, Elektro Saz başlığı altında yapılacak bu seçki için isabetli bir kararla, halk müziğinin bu kadim çalgısına tutkusuyla bilinen Murat “BabaZula” Ertel’i seçmiş. Murat da küratör eşi Esma’yı da devreye sokarak konuya farklı bir derinlik kazandırmış. Bütünden parçaya yöntem izlemişler; önce sanatçı, sonra albüm, en sonunda da şarkıyı seçerek Uzelli’nin 1976 ile1984 yılları arasında çıkardığı kasetler arasından bir derleme oluşturmuşlar. 13 parça lık repertuarda ikişer Kına Gecesi Ensemble, Mehtap Tuna, Sarı Zeki, Handan Yazgan, birer de Akbaba İkilisi, Mehmet Karakoç, Sultan Sümbül, Gülcan Opel, Aşık Emrah parçasına yer vermişler. Bu çalgı hakkında bugüne değin yapılmış doğru dürüst bir çalışma yokken, üretim süreci iki yılı bulan “Elektro Saz” gerek analog kayıtları, gerek şık plak kapak tasarımı ile takdiri hak ediyor. Ayrıca köyden kente göçünce elektrik ile tanışan, bir dönem dejenere ortamlarda kalitesiz müziklerle özdeşleşen bir çalgının itibarını iade ediyor. Yeni kuşakların Uzelli gibi bir arşivi keşfetme fırsatı da cabası... Deer From Space ‘Escape’ (Buğu Yapım) Alternatif / stonerrock tarzında beş İngilizce şarkıdan oluşan 20 dakikalık ilk kısa çalar “Home” 2017 yılında çıktığında Deer From Space dört kişiden oluşuyordu, gitarda (aynı zamanda müzikleri yazan, yapımcı, kurucu üye) Burçin Gülbahar, (kayıt, miks, mastering işlerini de yapan) basçı Uğur Onatkut, davulcu Mehmet Ergin ve (sözleri yazan) solist Berzan Önen. Aradan geçen üç yıl içinde bu kez “Escape” adında 11 şarkılık full bir albüm kaydeden Deer From Space, (eski Yüksek Sadakat topluluğundan tanıdığımız) gitarcı Serkan Özgen’in katılımıyla artık beş kişi. Topluluğun çift gitarlı formata geçişi (tür ve anlayış adına her şey yerli yerinde kalsa da) olumlu anlamda bazı müzikal değişikliklere sebebiyet vermiş. Öncelikle sound’ları güçlenmiş, melodi ve sololara ara renkler gelmiş, basit ama insanı avcuna alan riff’ler daha fazla öne çıkmış. Piyasa temayüllerine itibar etmeyen, tutkulu oldukları müzikten vazgeçmeyen müzisyenler onlar. Şarkılar dibine kadar rock’n roll ve etkilendikleri topluluklara saygı duruşu babından İngilizce. Dilleri yadırgatıcı olmasa da Türkçe söyledikleri günleri de görmeyi arzu ediyoruz. Not: Dijital platformlardan yayımlanan “Escape”, ayrıca 500 adet plak olarak basıldı. Kalben ve GSA da CANLI YAYINDA Red Bull Sunar: Evde Çal (#EvdeÇal) canlı konserler serisinde 25 Mart Çarşamba akşamı saat 21.30’da Kalben konser verecek. Red Bull’un Instagram hesabından yayımlanan konserler, 27 Mart Cuma akşamı yine saat 21.30’da bu kez Gaye Su Akyol ile devam edecek. Ayrıca müzisyenlerin paylaşacağı çalma listeleri ve röportajları RedBull.com adresinde olacak. Sanat her zaman IYI GELIR... Koronavirüs salgınının yarattığı küresel panik sanat kurumlarını harekete geçirdi. Dünyanın farklı yerlerindeki müzelerden ortak bir çağrı geldi: #MuseumMomentOfZen (Müze Zen Anı) etiketiyle huzurlu, insanı rahatlatmayı amaçlayan eserler paylaşılıyor. Brooklyn Museum, The Broad, The Noguchi Museum, The Metropolitan Museum of Art, ICA/Boston, Women in the Arts gibi dünyanın ünlü müzeleri ve Türkiye’den de Arkas Sanat Merkezi, Sakıp Sabancı Müzesi bu paylaşımı yapıyor. Levent Ünsal yaşamını yitirdi Sinema oyuncusu ve seslendirme sanatçısı 55 yaşındaki Levent Ünsal geçirdiği kalp krizi sonucu dün hayatını kaybetti. Acı haberin ardından Ünsal’ın dostları sosyal medyadan başsağlığı mesajları yayımladı.19832002 arasında Ferhan Şensoy Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda görev alan Ünsal 1992’de Kent Fm’de radyoculuğa başladı. Birçok televizyon dizisi ve sinema filminde oynadı. İstanbul Modern de evden gezilebiliyor İstanbul Modern, Covid19 salgını sebebiyle geçici olarak kapandığı dönemde sanatseverleri dijital platformlarda ağırlıyor. Müze internet sitesini güncelleyerek koleksiyon ve sergilerini dijital dünyada izleyiciyle buluşturuyor. İstanbul Modern’in Karaköy’deki son koleksiyon sergisi “Sanatçı ve Zamanı”nı 3D sanal turla keşfetmek mümkün. İzleyiciler,109 sanatçının 193 çalışmasını inceleme fırsatını yakalarken sergiye dair metinleri de okuyabiliyor. Sergi, sanatçının zamanı ile toplu mun, kültürün, doğanın ve evrenin zamanı arasında kurulan bağa dair bir düşünce alanı aralıyor. Yüzyıllık Aşk’ın arşivi Müzenin internet sitesinden Türkiye sinemasının 100. yılını kutlamak için düzenlenen Yüzyıllık Aşk sergisinin dijital arşivine erişim sağlanabiliyor. Arşivde Türkiye’de ilk defa düzenlenen bu araştırma sergisine dair pek çok yazılı ve görsel içerik yer alıyor. Adres: www. istanbulmodern.org 221B’nin yeni sayısı çıktı Türkiye’nin ilk ve tek polisiye kültür dergisi 221B’nin 25. sayısı raflarda yerini aldı. “Polisiye Eserlerde Dedektifin Evrimi” kapak dosyasıyla çıkan 221B, ilk polisiye eserden bugüne dedektif kavramının nasıl değiştiğini, bilimsel ve toplumsal açıdan yaşanan büyük gelişim ve değişimlerin dedektif karakterini nasıl farklılaştırdığını inceliyor. Alessandra Calanchi, 221B için özel olarak kaleme aldı: “Suç Edebiyatında Dedektif Karakterinin Evrimi”. Sevin Okyay, “Perdede ve Ekranda Dedektifin Evrimi”ni yazdı. Web sitesi: 221bdergi.com. “Hayatım boyunca bu kitaptan daha güzel bir şiir okumadım...” Attilâ İlhan Metin Aydoğan’ın 10 yılda (19992019) 90’ıncı baskıya ulaşan bu muhteşem eseri yeniden, gözden geçirilmiş baskısıyla okuyucusuyla... www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle