17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 11 13 MART 2020 CUMA Koronavirüsün yaygınlaşmasına karşı alınan önlemler, dünya ekonomisini daha fazla vurmaya başladı Salgın borsalara yayıldı Virüsün küresel salgın ilan edilmesi ve Trump’ın açıklamaları dünya borsalarında büyük kayıplara neden oldu. Borsa İstanbul 7 bin 327 puan düştü. Küresel salgın seviyesine gelen koronavirüs hisse piyasalarında sert satış, tedarik zincirinde kırılma ve seyahat sınırlamaları getiriyor. Bunun en dikkat çekici örneklerinden biri dün yaşandı. Özellikle Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) küresel salgın ilanı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın virüsün yayılmasını önlemek için ABD’nin Avrupa kıtasından tüm uçuşları geçici de olsa durdurması büyük etki yarattı. Borsa İstanbul (BİST), Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının teşhisinin de ardından dün gıda ve sağlık sektörü ile ilişkili defansif hisselerde gözlenen alımlar rağmen havacılık, ulaştırma ve banka hisseleri başta olmak üzere endeks genelinde büyük kayıplar yaşadı. BİST 100 Endeksi gün içinde 92 bin 884 puana düştükten sonra günü yüzde 7.26 (7 bin 327 puan) kayıpla tamamladı. Avrupa borsaları ise dün günü Almanya’da (DAX) yüz de 12.24, Fransa’da (CAC 40) yüzde 12.28, İngiltere’de (FTSE 100) yüzde 10.93, İtalya’da (FTS MIB) yüzde 16.62, İspanya’da (IBEX 35) yüzde 14.61 kayıplarla kapattı. Avrupa’daki en büyük şirketleri izleyen Euro Stoxx 50’deki kayıp da yüzde 12.35 oldu. ABD borsalarında da dün önemli düşüşler yaşandı. İşlemler geçtiğimiz günlerde olduğu gibi kısa süreli durduruldu. ABD saatiyle 15.30 itibarıyla önde gelen endekslerden Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq’da kayıplar yüzde 7’nin üzerindeydi. Dolar 6.32’ye çıktı Koronavirüsle ilgili gelişmeler ve ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları dolar/ TL üzerinde önemli bir baskı yarattı. Önceki gün 6.14 lira seyiyesinde olan dolar/ TL dün güne 6.21 seviyesinde başladı. Gün içinde ise hem haber akışı hem borsalardaki sert dalgalanmanın etkisiyle 6.32 liraya kadar çıktı. l Ekonomi Servisi, Reuters Fırsatçılara karşı önlemler artıyor Koronavirüsün Türkiye’de de ortaya çıkması sonrası, tüketicilerin belli ürünlere talebinin artması fırsatçıları hareketi geçirdi. Temizlik ürünlerinden gıdaya birçok malın fiyatları çok hızla yükseldi. Bu konuda dün hem devlet hem özel sektör kuruluşları önemli açıklamalar yaptı: 4 Ticaret Bakanı Pekcan: Fiyatları etkileme, ürünlerin yokluğuna neden olma, mal satışlarından kaçınma fiilleri TCK’ye göre suç. Bunların hapse kadar cezası olacak. İnternet sitelerini de inceleyeceğiz. 4 Trendyol: Koronavirüs ile ilgili gelişmelerin devamındaki fiyat oluşumlarındaki fahiş artışa karşı 539 ürüne işlem yaptığını duyurdu. 4 Hazine ve Maliye Bakanlığı: Bazı ürünlerde haksız fiyat artışı ve stokçuluk yapıldığı iddialarına ilişkin şikâyetleri almak üzere “VİMER189” ihbar hattında uzman bir ekip gö revlendirdi. 4 Eyüp Sabri Tuncer Baş kanı Engin Tuncer: Kolonya fiyatlarımızda kesinlikle değişiklik yok. Daha çok insana ulaşsın diye büyük ambalaj yerine 200 ve 400 mililitrelik ambalajlarda üretim yapıyoruz. 4 Makarna Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Başkanı Nihat Uysallı: Piyasaya arz ettiğimiz makarnanın fiyatında herhangi bir artış yapmadık. Kimse fırsatçılık yapmaya kalkmasın. Türk turizmcileri birleşin Ümit Önal Kenan İmirzalıoğlu ‘Eğitimle ilgili öneri istendi’ Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal, Türkiye’de koronavirüsle ilgili alınan önlemler kapsamında iletişim ilgili trafik artışına hazır olduklarını söyledi. Şirketinin yeni dönem yol haritasıyla ilgili dün bir toplantı düzenleyen Önal, virüsün okulların tatil edilmesine yol açması durumuyla ilgili bir soru üzerine “Okul tatilerinde eğitimin devamı için bizden de öneriler alındı. Virüsle ilgili tüm konuları BTK ile görüşüyoruz” dedi. Önal, bu konuda yapılabileceklerle ilgili diğer operatörlerle de iletişim halinde olduklarını vurguladı. 5G kapsamında uzun zamandır tartışma konusu olan ortak altyapıyla ilgili soruları da yanıtlayan Önal, fiberde ortak altyapı için yeni ve ticari bir modele ihtiyaç olduğunu belirtti. Ayrıca şirketinin yeni sloganını “Türk Telekom Değerli Hissettirir” ve yeni reklam yüzünü Kenan İmirzalıoğlu olarak açıklayan Ümit Önal, bu sloganla ilgili müşteriyi odağına alan 17 kriter belirlediklerini ifade etti. Önal bu yıl 5.8 milyar liralık yatırım yapacaklarını da söyledi. l Ekonomi Servisi Toplantıya katılan (soldan sağa) Serdar Sunay Yılmaz Yılmaz ve Süleyman Orakçıoğlu, birbirlerine virüse karşı koruyucu ikram ettiler. İhracatçıları belirsizlik ve daralma endişelendiriyor Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, alınan sıkı önlemler sayesinde koronavirüs salgınının olumsuz etkilerini şu ana kadar çok az hissettiklerini ve ilk 2 ayda gıda ve hazır giyim başta olmak üzere markalı ihracatın arttığını belirterek, “Ancak salgının kontrol altına alınamaması durumunda halen Türk markalarının lehine olan durum tersine dönebilir. Hammadde tedarikinde ve mamul ürün sevkıyatında sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz” dedi. BMD tarafından düzenle nen Markalı İhracat Zirvesi 2020’nin açılışında konuşan Öncel, İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde de hızla yayılan salgın nedeniyle küresel ekonomideki belirsizlik ve daralma riskinin Türkiye’ye de yansıyabileceğini vurguladı. Öncel, markaların cirosunda yabancı harcamalarının önemli bir payı bulunduğunu vurgulayarak geçen yıl yabancı kartlarla 82 milyar liralık alışveriş yapıldığını hatırlattı. TİM Başkanı İsmail Gülle, katma değerli ihracatı sağlamanın yolunun markalı ihracat yapmaktan geçtiğini anlattı. Avrupa pazarını yakından tanıyan turizmci Hüseyin Baraner, Türk turizmcilere birleşerek partnerleri ile yapıcı bir diyalog kurmaları önerisinde bulundu. BÜLENT ECEVİT Turizm sektörü, koronavirüs (Covid19) nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’nün küresel salgın (Pandemi) ilan etmesiyle yarattığı etkinin şokunda. Sektör yöneticileri virüsün dünyada en ağır biçimde etkileyeceği sektörün turizm olacağı görüşünde. Avrupa pazarının şokta olduğunu söyleyen turizmci Hüseyin Baraner, “Nisan ayından itibaren histeri ve korku azalacak” yorumunu yaptı. . Kriz masası kurun Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Alanya Turizm İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, özellikle Rusya pazarında İdlib krizinin de olumsuz etkisi olacağını hatırlatarak “Nisan ayında düşüşü göreceğiz, ama mayıs ayında toparlanacağını öngörüyoruz” dedi. Sili şöyle devam etti: “2020 turizm sezonuyla alakalı olarak son derece olumlu bir hava söz konusuydu. Ancak son dönemde yaşananlar başta koronavirüs olmak üzere özellikle Avrupa pazarında ciddi bir gerilemeye yol açmış durumda. Birçok ülkenin yapmadığı kadar hızlı ve etkin bir şekilde bu konuya müdahale etmiş durumdayız. Bu turizm anlamında da bize bir avantaj sağlayacak.” Avrupa pazarını iyi bilen bir turizmci olan Hüseyin Baraner ise tur operatorleri ve uçak şirketlerinin alarmda olduğunu belirtti ve Türk turizmcilere şu önerilerde bulundu: “Birleşin heyetler oluşturun yurtdışında tur operatörlerine, havayollarına, seyahat acentelerine destek ziyaretlerine çıkın. Yurtdışı ve yurtiçi pazarlara yönelik şirket ve müşterilere doğru ve koordineli bilgi veren bir kriz ve iletişim masası oluşturalım. Birbiri ile ters düşmeyen, abartıdan ve fırsatçılıktan uzak açıklamalara ve beyanatlara özen göstererek tedbirli ve saygın olalım. Dünyadaki tüm turizm paydaşları ve partnerlerimiz ile sıkı ve yapıcı diyalogda olalım. Tedbirli ülke imajını öne çıkaralım. Christine Lagarde ECB’den 120 milyar Avro Faizlerde bir değişikliğe gitmeyen Avrupa Merkez Bankası (ECB), yeni uzun vadeli finansman imkânı ve 120 milyar Avro’luk ek tahvil alımı açıkladı. Ayrıca bankaların ilave sermaye ve likidite tampon yükümlülükleri kaldırıldı. Dün bir toplantı düzenleyen ECB Başkanı Christine Lagarde, şu vurguları yaptı: “Koronavirüs geçici de olsa ekonomik aktivite üzerinde büyük etki yaratacak. Hükümetler, kurumlar vaktinde adım atmalı, maliye politikası alanında eşgüdümlü tedbirler gerekiyor. Son göstergeler ekonomik görünümün önemli ölçüde bozulduğuna işaret ediyor. Petrol fiyatlarındaki keskin düşüş enflasyon görünümü üzerinde önemli bir aşağı yönlü risk yarattı. Faizleri indirmemiz gerekirse indiririz.” ECB’nin salgın öncesi hazırladığı raporda, Avrupa için 2020 büyüme tahmini yüzde 1.1’den yüzde 0.8’e düşürdü. İŞSIZLIK SÜRELERINDE UZAMA RISKI ARTIYOR Türkiye’nin en önemli sorun te kalıcı düşüş için büyümelarından biri olan işsizlik nin en az yüzde 5 olması ge le ilgili değerlendirme yapan rektiğine dikkat çeken Gürsel, Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, or bu yıl büyüme tahmininin yüz talama işsizlik sürelerinde hiç de 4 olduğunu, bunun da en görülmediği kadar uzama ris iyi ihtimalle yüzde 3 istihdam ki olduğunu, ayrıca şu an iş artışı getirebileceğini söyle aramaktan vazgeçerek işgücü di. Gürsel, şu vurguyu yaptı: dışına çıkan kesimin geri dö “Hem demografik nedenlerle nüşüne de hazırlıklı olunması hem eğitimli ve eğitimsiz ka gerektiğini belirtti. dınların işgücü piyasasına ka Gürsel’in verdiği bil tılması sonucu Türkiye’de giye göre, Aralık işgücü de çok hızlı artı 2018’de 1 yıl ve da yor. (Mevcut) istihdam ha uzun süredir iş artışı işsiz sayısını siz olanların toplam azaltmak için yetmez. işsizlere oranı yüzde İstihdam artışının işgü 20.5 iken, 2019 so cü artışından daha nunda yüzde güçlü olması 26.1’e çık gerekir.” tı. İşsizlik Seyfettin Gürsel l Reuters KREDI BORCUNU ÖDEMEYEN AZALDI Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin raporuna göre, Ocak 2020’de geçen yılın aynı ayına göre kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 34.7 düşerek 78 bin 961’e, bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı da yüzde 21.3 düşerek 75 bin 630’a geriledi. Bu iki türde toplam ödememiş kişi ise yüzde 28.7 düşerek 137 bin 178 oldu. Ürün güvenliğini düzenleyen yeni yasa, 11 Mart 2021’de yürürlüğe girecek. ‘Uygunsuz ürünler’ satışa çıkmayacak Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Yasaya göre, teknik düzenlemesine uygun olmayan ürünler, uygunsuzlukları giderilmeden piyasaya arz edilemeyecek, piyasada bulundurulamayacak veya hizmete sunulamayacak. Sorumluluk geniş Cumhurbaşkanı, bu konuyla ilgili düzenlemeler yapmaya, sınırlamalar getirmeye ve istisnalar tanımaya yetkili olacak. Teknik düzenlemenin insan sağlığı ve güvenliği ile ilgili hükümlerine uygun ürün, aksi ispatlanana ka dar güvenli kabul edilecek. Ürünün, bir kişiye veya bir ma la zarar vermesi halinde, bu ürünün imalatçısı veya ithalatçısı zararı gidermekle yükümlü olacak. Ürünün sebep olduğu zarardan birden fazla imalatçı veya ithalatçının sorumlu olması halinde bunlar müteselsilen sorumlu tutulacaklar. Ürünün sebep olduğu zarar nedeniyle ödenecek maddi ve manevi tazminat miktarının belirlenmesinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacak. Tazminat talebi için zamanaşımı süresi, zararın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl olarak belirlendi. l Reuters Virüs zekâsı... İnsan zekâsı... Covid19’a neden olan koronavirüsün genetik kodu sadece 30 bin karakter uzunluğunda. İnsan genomu ise 3.2 milyar karakter... Beyin araştırmaları ile tanıdığımız Prof. Dr. Türker Kılıç, “Virüs aslında bir canlı değil, sadece kalıtım bilgisi taşıyan nükleik asit (Corona: RNA) kodlamasıyla oluşan biyolojik enformasyondur. Bilgi işleyen sistemlerin er geç zekâ üretmesinin (autopoiesis) en güzel örneklerinden biri ‘virüs zekâsı’” diyor... Bugün insanlık Covid19 ile küresel bir savaş veriyor. Dünya Sağlık Örgütü pandemi ilan etti. Dün itibarıyla 120 ülkede 126 bin vakanın görüldüğü ve 4 bin 600’ü aşkın insanın hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Sayılar her gün artıyor. Ve tabii korku ve panik de... Henüz herhangi bir ilaç ve aşı söz konusu olmadığı için yapılacaklar belli. Kişisel hijyen ve sorumluluk, Toplumsal hijyen ve sorumluluk, Hükümetlerin gerek açıklamaları gerekse aldıkları önlemlerle sorumlu devlet anlayışı içinde olduklarını göstermeleri ve güven vermeleri, Bilimsel araştırmaların sağlıklı biçimde sürmesi. Evet, koronavirüs ile küresel savaş halindeyiz... Ama bu aynı zamanda bir sınav da... Çünkü insanlar ve yönetimler yapılması gerekenleri zamanında yapmadıkça, belirlenen kurallara ve önerilere uymadıkça virüs yayılıyor. Sadece yayılmakla kalmıyor, mutasyon geçirmesi de olasılıklar dahilinde. Şimdiye kadar 2 mutasyon tespit edildi, ancak birbirlerine çok yakın oldukları için önemli kabul edilmedi. Ama farklı bir mutasyon sonucu insandan insana bulaşma ihtimali artabilir ya da virüse yakalananların yaşadığı semptomlar ağırlaşabilir. Zorlu sınav Bu zorlu sınav sürecinden çıkaracağımız, çıkarmamız gereken hayli ders var. Sıralayalım: 1 Panik yerine mantık, bilim ve sorumluluğu yerleştirmek. 2 Hurafeler, söylentiler yerine bilime inanmak. Bilimsel düşünceyi yaşamın her alanına yerleştirmek. 3 Diğer ülkelerin başarı ve başarısız uygulamalarından ders çıkarmak ve hataları tekrarlamaktan kaçınmak. 4 Her ülkenin kendi sağlık sistemini yeniden gözden geçirmesi ve güçlendirmesi. Ve sorular, sorular... İtalya bugün 60 milyon insanına sokağa çıkma yasağı koydu. Çünkü hem önlemlerinde geç kaldı hem de insanlar yeterince önemsemedi virüsü... Ancak insanlar hastanelere hücum etmeye başlayınca ve sağlık sisteminin tıkanacağını anlayınca olağanüstü hal ve bir anlamda seferberlik ilan etti. Bir ülkenin sağlık sisteminin tıkanması yoğunluktan dolayı bir apandisit patladığında, bir trafik kazasında bile sağlık hizmeti alamaz hale gelmek demek.. Şu anda bütün ülkelerin en büyük korkuları bu. Yeterli test kiti olmaması, yeterli solunum cihazı olmaması. Çünkü kritik durumdaki hastayı hayata bağlayan tek unsur solunum cihazı.. Örneğin dün İran’da 24 saat içinde 75 kişi öldü. Bu insanların kaçı zamanında sağlık hizmeti alabildiler? İran’a uygulanan ambargo neden kaldırılmıyor ve sağlık, tıbbi teçhizat yardımı yapılmıyor? İyi örneklerden neden yararlanmıyoruz? Örneğin, Tayvan hükümeti ücretsiz test ve karantina, gerekirse 14 gün gıda, ilaç, ve konaklama desteği veriyor. Güney Kore bugüne kadar 210 bin koronavirüs testi gerçekleştirdi. Günde 10 bin test gerçekleştiriyor. Araçla bile giderken test noktaları kuruldu. Cep telefonu uygulaması üzerinden halk sürekli olarak bilgilendiriliyor. Ülkede hastalıktan ölüm oranı yüzde 1’in altında... Türkiye’de bugüne kadar kaç kişiye koronavirüs testi yapıldı? Neden bunun yanıtını alamıyoruz? Hastanelere yığılmaların önüne geçmek ve virüsün yayılmasını azaltmak için farklı yollar neden uygulanmıyor? Örneğin İngiltere, vatandaşlarına “sakın sağlık ocağı ya da hastaneye gitmeyin, evden çıkmayın ve 111 numaralı çağrı merkezini arayın” diyor. DİSK uyardı, tekrarlayalım: İşçiler koronavirüs salgını karşısında en tehdit altında olan kesimlerden biri. İşyerlerinin hijyenini sağlamak işverenin, bunu denetlemek ise devletin görevi. Bu konuda bir eylem planı var mı? 5 ay önce açıklanan Küresel Sağlık Güvenliği 2019 Raporu’nda şu dikkat çekici uyarılar vardı: “Dünya genelinde ülkelerin ulusal sağlık güvenlikleri hayli zayıf. Hiçbir ülke salgın hastalıklar konusunda tam hazır değil ve her ülkenin ele alması gereken önemli açıkları var.” Ve şimdi sadece 40 nanometre büyüklüğünde, gözle görülemeyen, tam olarak canlı kategorisine bile girmeyen bir organizma karşında sapır sapır dökülüyoruz. Peki, ya bundan sonrası? İnsan eliyle doğaya yaptığımızın tahribatın, ormansızlaştırmanın, ekolojik dengeyi bozmamızın, “ne pahasına olursa olsun illa ki büyüme” odaklı ekonomik sistemin, rantın, popülist politikaların, gelir dengesindeki eşitsizliği azaltmak yerine artırmanın bu hale gelmemizdeki rolü üzerine oturup düşünecek mi insanlık? Yoksa eski tas eski hamam yola devam mı? İnsanlar evlere çekiliyor, zorunlu karantinalar, evden çalışmalar, online eğitimler artıyor... Artacak da.. Bize tanınan bir fırsat bu aynı zamanda.. Kimiz, nereye gidiyoruz? Ne yapıyoruz? Tüketim anlayışımız, alışkanlıklarımız, beslenme düzenimiz, sevdiklerimize verdiğimiz değer, doğaya bakışımız... Üzerinde düşünecek ne çok şey var değil mi? İran, IMF kapısında İran, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) ülkede şu ana kadar 354 kişinin ölümüne yol açan yeni tip koronavirüsle mücadelede kullanılmak üzere 5 milyar dolar kredi talep etti. İran Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, IMF’nin Covid19 salgını ile mücadele eden ülkelere ayırdığı 50 milyar dolarlık yardım paketinden faydalanmak için IMF Başkanı Kristalina Georgieva’ya bir mektup yazdığını duyurdu. İran, 1962’den bu yana IMF’nin kapısı ilk kez çalıyor. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle