17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 12 MART 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER/YORUM Türkİslam sentezi Erdoğan’ın Brüksel’deki “mini mitinginde” dikkat çekici bir pankart vardı: “Türkİslam Birliği’ni istiyoruz.” Erdoğan’ın konuşmasına bakılırsa, o pankart özel olarak oradaydı; zira şu mesajı veriyordu Brüksel’den: “Cumhur İttifakı’nı diri ve sağlam tutacağız.” Cumhur İttifakı, AKP’nin MHP ve BBP’yle kurduğu ittifakın adıydı. AKP kendisini “muhafazakâr demokrat” diye niteleyen İslamcı partiydi. MHP ülkücüTürkçü partiydi. BBP ise 12 Eylül’den sonra MHP’den kopan ve İslamcılığı öne çıkaran Türkçülerin partisiydi. Yani özetle AKPMHPBBP ittifakı, bir “Türkİslam” ittifakıydı. İşte o pankartta işaret edilen birlik buydu… 12 Eylülcülük iktidarda Türk ekonomisini Batı pazarlarına açmak üzere 24 Ocak 1980’de alınan kararları uygulayabilmek için sistemin bir sopaya ihtiyacı vardı. İşte o sopa 12 Eylül darbesiydi. 12 Eylül rejiminin ideolojisi de Türkİslam sentezi oldu. Sistem/12 Eylülcülük, önce sola karşı kullandığı MHP’nin liderlerini tutukladı. (Türkeş “Biz hapisteyiz, fikirlerimiz iktidarda” diyordu.) Bir süre sonra (1993) içinden İslamcılığı esas alan BBP çıkarıldı. MHP 12 Eylül rejimi süresince adım adım yeni rejime uygun şekilde biçimlendirildi. İslamcılık Turgut Özal ile devletin en üst katlarına kadro vermeye başladı, ardından Refah Partisi ile iktidar oldu ve en sonunda da AKP ile rejimi yıktı. Tüm bu süreçte Özal’dan Çiller’e, Erbakan’dan Erdoğan’a uzanan “gelenek” 24 Ocak kararlarını kesintisiz uyguladı: Kamu İktisadi Teşekküllerini özelleştirdi, sattı, yabancılaştırdı, gümrük duvarlarını indirdi ve serbest piyasayı egemen kıldı. 12 Eylül ve Özal’dan Erdoğan’a uzanan ekonomide ve siyasette devamlılık, özetle Kemalist devletin yıkılması ve yerine yeni bir devletin adım adım inşası sürecidir. FETÖ iddianamesi: AltaylıClarridge ilişkisi FETÖ nedeniyle tutuklu yargılanan MİT’çi Enver Altaylı’nın iddianamesinde çok önemli veriler ortaya çıkmaya başladı: Örneğin Altaylı’nın CIA şefi Duane Clarridge ile “yakın temasta” olduğu belirlendi. (Milliyet, 10.3.2020) Duane Clarridge, Türkiye’de sola karşı MHP’nin kullanıma başlandığı dönemde görev yapmış bir isimdi. 1968’den 1970’e kadar İstanbul’da, 1970’ten 1973’e kadar da Ankara’da CIA istasyon şefiydi. Döneminde MİT yetkilileriyle o kadar yakın temastaydı ki, doğan oğluna MİT İstanbul Bölge Başkanı Tarık Şahingiray’ın adını vermişti! Clarridge daha sonra anılarını da yazdı. Orada 12 Mart’taki rolleri de, DevGenç içine nasıl sızmaya çalıştıkları da yer alıyor. Ve elbette sola karşı sağla ilişkileri de… CIARuzi NazarEnver AltaylıMHP Altaylı’nın esas idolü ve hocası ise CIA şefi Ruzi Nazar’dır. Altaylı hocası için bir de kitap yazmıştır: “Ruzi Nazar: CIA’nın Türk Casusu”. Özbek asıllı Ruzi Nazar, İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyet/Rus ordusundan kaçıp önce Nazi oldu, sonra da CIA görevlisi... Nazar, 19591971 yılları arasında Türkiye’de görev yaptı, CIA’nın Ortadoğu İstasyon Şefi’ydi. Yeni MİT yasasının hazırlanmasında, MİT Müsteşarı Fuat Doğu ile Gladyo inşasında, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin kurulmasında, Fethullah Gülen gibilerin bu derneklere yerleştirilmesinde, Kanlı Pazar faillerinin yetiştirilmesinde, 68’lilere karşı kontrgerilla faaliyeti örgütlenmesinde, yakın dostu Alparslan Türkeş’in komando kampları kurmasında ve 12 Mart’ta önemli rolleri vardı. Enver Altaylı ise TSK’den atıldıktan sonra 1963 yılında Ruzi Nazar “eliyle” MİT’e yerleştirildi. Yani Altaylı, MİT’ten önce CIA’yla irtibatlıdır. (Nazar, Altaylı’nın babası Şakir Altaylı’yı Özbekistan’dan tanıyordu.) Altaylı, MİT’te 1974 yılına kadar “kadrolu” çalıştı. Ardından Gladyo’nun değişik birimlerinde, Ruzi Nazar’ın belirlediği istikamette görevler üstlendi. Örneğin Nazar CIA adına Bonn’da görevliyken, Altaylı da aynı tarihte MHP Genel Müfettişi olarak Almanya’da ülkücüleri örgütlüyordu! Altaylı 1980 öncesinde MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in (asıl adı Hüseyin Feyzullah) danışmanlığını yaptı. Türkeş tarafından ayrıca “MHP Genel Müfettişi” olarak görevlendirildi ve MHP’nin gazetesi Hergün’de yöneticilik ve yazarlık yaptı. Ve elbette MHP’nin sola karşı kullanılmasında roller üstlendi! Kesişen eleman: Altaylı Özetle Enver Altaylı, Türkİslam sentezinin 50 yıllık yolculuğunun kesişenidir! MİTCIAKontrgerillaFETÖ’nün ortak alanının merkezindeki isimdir. Ve FETÖ’nün SSCB yıkıldıktan sonra ABD adına Orta Asya’ya açılması ve Türkçe Olimpiyatları düzenlemesi de Türkİslam sentezine dahildir... 12 MART 2020 SAYI: 34490 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:49 07:14 13:19 16:36 19:14 20:33 Ankara 05:35 06:58 13:03 16:21 18:59 20:17 İzmir 05:59 07:20 13:26 16:45 19:22 20:38 Tarih sizi kadınlara, analara, üniversitelilere, işçilere, muhaliflere cop, gaz, tekme, tokat ben size olanı söyleyeyim: Seçmen sayınız hızla düşüyor ve halktan kopuyor ve bazen de plastik mermi kullanan sunuz. Bu ilkel görüntü güç sarhoşları olarak hatırlayacak. ler, her gün sizi iktidardan Tarih sizi, evrenin en ucube, en ze uzaklaştırıyor. hirli tarikatını ülkenin bağırsakları na kadar sokan (ve benzer hataları halen tekrarlayan), TSK’nin onlara Bakın tarih sizleri yem edilmesini, kozmik odasını on lara açmasını sağlayan iktidar ola nasıl hatırlayacak rak hatırlayacak. Tarih sizi, ülkemi zin insanları sağlık sorunlarını halledememişken, çocuklar et, süt, yumurta yiyemiyorken, Ortadoğu bataklığına dalıp milyarları gömmekte sakınca görmeyen bir iktidar olarak hatırlayacak. Tarih sizi hak, hukuk, adalet, hatta seçim ve demokrasi kavramlarını keyfinize göre değişen her şartta yeniden şekillendiren, Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” cümlesinin yerine “Saraydan konuşan reis” senaryosunu yazan iktidar olarak hatırlayacak. Tarih sizi, Atatürk devrimlerini ve laikliği yıpratan iktidar olarak hatırlayacak. Tarih sizi güç ve para musluklarının başına eş, dost ve akrabalarını yerleştirmekte hiçbir mahsur görmeyen iktidar olarak hatırlayacak. Tarih sizi, huzur kelimesini iki kuşağa unutturan, değişen koşullara göre kandırılabilen veya kitleleri kandırabilen iktidar olarak hatırlayacak. Sizler değil miydiniz, saftirik ikinci Cumhuriyetçi gençleri yeni anayasanın daha demokratik olacağına, süslü hayallerle inandıran? Siz değil miydiniz, “Türkiye’yi AB’ye sokuyoruz” naraları atan ya da geçen haftaya kadar neredeyse bütün seçmenlerinizi “Şam’da namaz kılmaya gidiyoruz” diye inandırıp savaş nabzını yükselten? “Putin’le Suriye barışı” (!) imzalamak durumunda kaldıktan sonra da onlara diplomasinin fazilet Günü’nde, kadınlara Taksim’de polis dayağı”… Gerçekten çok mu düşündünüz bunu? Peki, fikrin “başarılı” şekilde uygulanması için talimatlar dizisi nereden başlıyor? Valilerden mi yoksa Emniyet’ten mi? Bu şiddetten nasibini alan insanlardan biri ölebilir veya gözünü kaydedebilir diye korktuğunuz oldu mu hiç? Yoksa kendi çevreniz dışında bütün insanların gözünüzde hamamböceğinden farkı yok mu? Sizin anneniz, eşiniz, kızınız yok mu? Yarattığınız bu ucube görüntüler dünya basınında “İşte Türkiye’deki kadınlar günü kutlaması!” başlığıyla yayımlandığı zaman bütün imajımız, hatta bazen önemli sayıp işinize gelmediğinde de yok saydığınız Standard & Poor’s puanlamamız bile zarar görüyor! Turizmimiz zarar görüyor! Peki, bütün bu kötü ruhşiddethakhukuk umursamazlığı atmosferinin, dolup taşan hapishanelerin size faydası ne? Meraktan soruyorum: Bırakın Türkiye’yi, yabancı medyada her gün aleyhinize yazılar çıkması size gurur mu veriyor? Mesela “LGBT+ yürüyüşünde, ODTÜ’de, Cumartesi Anneleri’nde polislerin müdahalesi yeterince ses getirmedi, ama şükür ki dün kadın Hakareti seçen ve başlatan kim? CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un basın toplantısını izleyenler, onun Erdoğan hakkında kullandığı sözlere şaşırdılar. Yalnız Parlamento’da değil, statlarda da hakaretten nefret eden bir adam olarak benim görüşüm çok net: Buna kırmızı kart çıkarabilirdim. Ama siyaseti yakından takip edenler aslında Özkoç’un Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Parlamento’daki grup konuşmasında kullandığı akıl almaz derecede hakaretamiz kelimeleri tekrarladığını anlayabildi. Dolayısıyla ister Parlamento’da ister internette Özkoç’a ve CHP’ye linç muamelesi çeken AKP’lilere hatırlatmak lazım: Kullandıkları ağır ve saldırgan dil, Özkoç’a değil, siyasete o üslubu sokup kullananlara yönelik olabilir ancak. Demek ki aynı suçceza ilişkisi çerçevesinde, şiddet içeren itirazları, öncelikle bu dili siyasete sokan kendi Başkanlarına yönelik olmalı! Kanun önünde ise herkes eşittir, kimse imtiyaz sahibi değildir. Savcılar da kanunlar önünde herkese eşit mesafede olduklarını hatırlamaya mecburdurlar. Bu noktada Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi, Erdoğan’a yönelik ağır sözler sarf eden K.D. isimli yurttaşa “Cumhurbaşkanına hakaret” maddesi üzerinden değil (Madde 299), “hakaret” maddesi lerini anlatan, sizler değil miydiniz? lara atılan Taksim meydan dayağı üzerinden ceza vermesi son dere dünyanın her yerinde haber oldu” fi ce önemli (Madde 125). Yargıç ge Kadın dövme ‘yaratıcılığınız’ lan mı diyorsunuz birbirinize? İroni rekçesinde net olarak anayasa deyapmadan soruyorum: Dünyanın si ğişikliğinin ardından, Cumhurbaşze olabilecek en kötü gözle bakma kanlığı tarafsızlığının ortadan kalk Hangi karanlık düşüncelerden sından kazancınız ne? tığını hatırlattı ve 299. maddenin beslenip o kararı aldınız? “Kadınlar Yanıtınızı bilemem de, bakın uygulanamayacağını izah etti. Za ten bu konu açık: İç siyaset alanında, Erdoğan’ın tüm söylemleri, tamamen tarafgir bir AKP başkanının tavrı, Cumhurbaşkanlığı makamının söylemi ile ilgisi yok. Zaten bir cumhurbaşkanının, bir parti liderine o sözleri sarf ettiği bir ülke çöker! Dünyanın hiçbir ülkesinde “Cumhurbaşkanı herkese hakaret edebilir ama hiç kimse ona hakaret edemez” diye bir anlayış da olamaz. Kaldı ki zaten sonuç olarak içinde bulunduğumuz ne idüğü belirsiz rejimde, en azından parti başkanı Erdoğan’ın söyledikleri ve Cumhurbaşkanı’nın alanları tamamen ayrılmalı. Gerek Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na, gerek Özkoç’un Erdoğan’a sarf ettiği sözler, Cumhurbaşkanlığı makamının dışında ve eşit olarak değerlendirilmelidir. Barışlar’ı serbest bırakın! Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan başta olmak üzere bütün tutuklu basın mensuplarını bırakın! Bu tavırlarınızla, baskı, şiddet ve sansürle halkın nefretini kazanmaktan başka bir şey elde edemezsiniz! Şiddet uygulayamadığınız gün, boşa mı geçmiş oluyor? Terkoğlu’nun tutuklandıktan sonra kaleme aldığı satırları, ülkemizde basın ve ifade özgürlüğü arayışlarının kitabında altın harflerle yerini çoktan almıştır. Cumhuriyet’te yazamadığım “malum” 2.5 yıllık süreçte özgürce ve gururla yazdığım OdaTV, demokrasi mücadelemizin temel taşlarından biridir. OdaTV’den tutuklanan Terkoğlu, Pehlivan, Hülya Kılınç ve Yeniçağ gazetesinden Murat Ağırel derhal serbest kalmalıdır. Tutuklanma gerekçelerinin, artık herkesin bildiği gibi elle tutulur bir yanı yoktur, çünkü ortada artık o saatte ifşa edilen bir sır zaten kalmamıştır. Tutukladığınız gençler, Uğur Mumcu araştırmacı gazetecilik mirasının yeni emekçileridir, izcileridir! Meclis’te bir ilk CHP’nin ilk sıradaki adayı Faruk Bildirici’nin yerine ikinci sıradaki adayı Okan Konuralp, AKP ve MHP oylarıyla RTÜK üyesi seçildi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliği seçimlerinde, TBMM Genel Kurulu’nda dün bir ilk yaşandı. TBMM Genel Kurulu’ndaki RTÜK seçimlerinde bugüne değin partilerin gösterdiği ilk aday üyeliğe seçilirken, dünkü seçimlerde CHP’nin aday gösterdiği ikinci isim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iletişim koordinatörü Okan Konuralp, AKP ve MHP’nin oylarıyla RTÜK üyesi oldu. CHP, RTÜK üyeliği için 12 Temmuz 2019’da, gazeteci Faruk Bildirici’yi aday göstermiş ve TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada Bildirici üye seçilmişti. Ancak Bildirici, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in “üç ayrı yerden maaş almasını” gündeme getirince tartışma yaşanmış ve Bildirici’nin üyeliği RTÜK’te, 31 Ekim 2019’da, düzenlenen toplantıda 2’ye karşı 6 oyla düşürülmüştü. Bildirici’nin üyeliğinin düşürülmesi için “ortaya koyduğu eylem ve söylemler” gerekçe gösterilmişti. Bildirici, bunun üzerine yürütmenin durdurulması ve kararın iptal edilmesi için idare mahkemesine başvurmuştu. Bildirici’nin üyeliğinin düşürülmesinin ardından da Başkan Ebubekir Şahin, TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kalmıştı. CHP, Bildirici’yi destekledi TBMM Genel Kurulu’nda dün CHP’nin RTÜK üyeliği için seçim yapıldı. CHP, üyeliği düşürülen Faruk Bildirici ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun iletişim koordinatörü Okan Konuralp’i aday olarak gösterdi. TBMM’deki teamüllere göre, bugüne değin partilerin gösterdiği ilk aday RTÜK üyesi olarak seçilirken, dünkü seçimlerde AKP ve MHP’nin oylarıy la Konuralp, RTÜK üyesi oldu. 426 milletvekilinin katıldığı oylamada Bildirici 133, Konuralp ise 274 oy aldı. 19 oy da geçersiz sayıldı. 2015’ten bu yana koordinatördü Konuralp, 1973 yılında, Adapazarı’nda doğdu. ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. 1998 yılında Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik (um:ag) programını tamamladı. Tempo dergisi ve Hürriyet gazetesinde parlamento muhabirliği yapan Konuralp, Diyanet ve İslami hareketler, Kürt sorunu, azınlıklar konularında çalışmalar yürüttü, yazı dizileri hazırladı. Konuralp, 2015’ten bu yana da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iletişim koordinatörü olarak görev yapıyordu. l ANKARA / Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] ‘ERDOĞAN’A HAKARET’ Sağlar’a 10 ay hapis cezası Eski CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davadan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sağlar’ın avukatı Erdal Işık, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı’na FETÖ’cü dediği için müvekkilimiz Sağlar’a hakaretten 10 ay hapis cezası verildi. Muhalefete yönelik düşünce ve ifade özgürlüğünü yok sayan hukuksuz karara karşı mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı. Işık’ın mahkeme kararına itiraz edeceği öğrenildi. l İç Politika BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 1/ Bulgurla yapılan bir yemek. 2/ Tavır, davra 2 3 4 nış... Eskiden 5 uğur getirmesi 6 PAST İ Ş S İ ATA D İ NAR N İ KTOFOB İ Y LALOTO AR I K NA A AKAL İ ER için mektup 7 E P E U Y A R I zarflarının 8 T A N E E R E Z üzerine yazı 9 İ N T K O R M A lan sözcük. 3/ İçi küflü bir peynir cinsi... Eski dilde su. 4/ Halk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri. 5/ Ortodokslarda tahta pano üzerine ya pılmış her türlü dinsel resme verilen ad... Kars’ın doğusundaki ünlü eskiçağ kenti. 6/ Tiyatroda sahne... Halkın aşağı tabakası. 7/ Kadın baş süslemesinde kullanılan gümüş ten yapılmış takı. 8/ “Antil kayısısı” da denen bir meyve... Kısa yazı. 9/ Cerahat... Pasta, çörek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Un kavrularak yapılan bir çeşit yemek... Bir nota. 2/ Tokyo’nun eski adı... Asya’da bir ülke. 3/ Canlıları benzerlik ve farklılık larına göre sınıflandıran bilim. 4/ Duyularla algılanabilen her şey. 5/ Afrika kökenli öldürücü bir virüs... Bir zaman birimi. 6/ Bir araştırmanın, bir tartışmanın temeli olan ana öğe... Bir renk. 7/ İlkel benlik... Ekvator kuşağındaki geniş tropikal çayırlara verilen ad. 8/ Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse... Sodyum elementinin simgesi... Argoda esrar. 9/ Tiroit bezinin bulaşma dı şında bir nedenle iltihaplanması hastalığı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle