18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 28 ŞUBAT 2020 CUMA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, engellemeleri nedeniyle dev projeleri harekete geçiremiyor Tayyare medyası Biri, “Zihni Sinir Procesi” niteliğinde bir şey icat ediyorsa, bilin ki Türkiye’de yapılmıştır. Medya alanında da bütün dünyayı hayretler içinde bırakacak bir şey icat ettik: Tayyare gazeteciliği... Bunun tarifine geçmeden önce, eskiden (AKP öncesi) çok eleştirilen bir uygulamayı anlatmam lazım. “Akreditasyon Sistemi”... O da şöyleydi: Devletin ya da “müesses nizam”ın uygun görmediği basın yayın organlarından insanlar (ki bunlar, yine o müesses nizamın uygulayıcıları tarafından ‘marjin’ de kabul edilen ya Kökten İslamcı ya da Ayrılıkçı kesime mensup yayın organlarıydı) kamu kurumlarının ve devlet insanlarının faaliyetlerine alınmazlardı. Bir tür “güvenlik kaygısı” da söz konusuydu burada. Yasakçıların, uygulayıcıların kafalarında yatan zihniyet (katılmasam da) şu olabilir: “Bunların örgütsel bağlantıları vardır. O yüzden Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay MİT vb. kurumların binalarına girip çıkmaları doğru olmaz...” Günümüzde, bu bambaşka bir sistemle yer değiştirmiş durumda. Daha kaba bir ayrım getirildi şimdi. Ya iktidar yandaşı olacaksın, ya da yoksun. Zaman zaman “Artık bunu da yasaklarsak millet bize ne der?” saiki ile, reytingi yüksek FOX Haber gibi televizyon muhabirlerinin istisna olduğu ama onların da “Riyaseti Cumhur Tayyaresi”ne alınmadığı bir sistem. Bu Riyaseti Cumhur Tayyaresi denen mekân çok önemli. 5Y1B medyasının “Başkanlık” diye andığı sistemin önemli mabetlerinden biri burası. İç dış destinasyonlara yapılan “Başkanlık” seyahatlerinde bir masanın etrafına toplanan ve alayı “muhalif olmayan” muharrirlerden ve muhabirlerden müteşekkil medya heyetinin “sorular sorduğu, yanıtlar aldığı” masalı altında, bildiğiniz “demeç” veriliyor. Daha doğrusu “dikte” ediliyor. Daha da doğrusu “tape” (konuşmanın yazıya dökülmüş hali) şekline getirilip, servis ediliyor. Arada “soru” görünümü altında futboldaki “muz orta” (al da golü at) misali cümlelerle “Başkan” coşturulup, pırıltılı bir haber manşeti imal ediliyor. Buna ben “Tayyare Gazeteciliği” diyorum. Bunlara da “Tayyare Medyası”... İşin bu yanını, yani mesleki etik, ahlak, teknik hatalar tarafını geçelim. Bir de yasadışı, usulsüz tarafı var. Oda şu: Senin benim, yani muhalif olarak kategorize edilen ve “duymak, görmek istemedikleri” gazetecilerin ve onların kurumlarının da ödedikleri vergilerle sağlanan yakıtla havalarda uçan ve tüm masrafları da o vergilerden karşılanan o uçak ve içindekilerin geçecekleri sözde “haber”lere muhtaç kalmak... Ben, bir “yandaş olmayan” gazeteci (gazete, TV, ajans vs.) olarak o uçaktaki “Tayyare Heyeti”nin yazdıkları üzerinden mi haberdar olacağım Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın anlattıklarından? Nereden bileyim neyi nasıl yansıttığınızı? Çıkan “tape”yi kimin nasıl montajladığını? Belki de zehir zemberek hataların ya da korkunç önemli bilgilerin “süzgeçten, sansürden, imbikten” geçirilip geçirilmediğini? En önemlisi de benim sormak istediğim soruları korkup, ürküp, tırsıp, sinip soramayan insanların katıldıkları ve benim alınmadığım, benim önüme 24 saat sonra düşen bir “basın toplantısı veya brifing” üzerinden ben nasıl olur da kendi okurumu, izleyicimi bilgilendireceğim? Bu düzeni değiştirmedikçe, bu düzeni ortadan kaldırmadıkça, Türkiye kamuoyunun sağlıklı habere ve bilgiye erişimi olduğunu söylemek mümkün mü? Oraya katılan, çağırılan, davet edilmeyi kendisine yedirebilen ve içine sindirebilen tüm meslektaş saydığım insanlara da (ki bazılarını hâlâ bu kategoriye koyabilirim) açık bir mesajım olsun bu yazdıklarım. HDP ve ‘açık ittifak’ Bir süredir, iktidar cenahının siyasetçisinin ve 5Y1B lağımının marifeti ile siyasetin odağına oturtulmaya çalışılan bir söylem var: “CHP, HDP ile açıktan ittifak niye yapmıyor? Bakın, HDP’li Pervin Buldan böyle bir çağrı yaptı. Şeffaf olalım, açıktan kol kola girelim artık demeye getirdi. E, haydi...” diye bir hafif yollu kışkırtma da içeren. Maksat malum. CHP içindeki “ulusalcı damarı” isyan ettirmek, İYİ Parti’yi CHP ile ittifaktan soğutup ayırmak ve yaklaşmakta olan “baskınerkenumulmadık” seçim için buradan bir yarar ummak. Tam bir şark kurnazlığı örneği. Bir kere (ya da Reisicumhur’un tabiri ile: Yau bi defa) HDP’nin böyle bir şey talep etme hakkını teslim edelim. Onlar kendi açılarından böyle bir “açıklık, şeffaflık” ihtiyacı hissetmiş olabilir. Ama CHP’nin de, siyaseten kendi hesabını yapmasını, “terörle ilgili bakış açısı, terör örgütü ile mesafe ve bazı temel politikalara ilişkin asgari fikir birliği gibi kriterlere uyumuyumsuzluk” muhasebesi yapmasını kim eleştirebilir? Dahası, CHP ittifak meselesini “seçimden seçime gözden geçirilebilecek, dönemsel, konjonktürel ve pragmatist yaklaşılacak bir mesele” olarak cebinde rezerve etme hakkına, neden sahip olmasın? CHP’yi belki 888 ayrı konuda eleştirmiş, eleştiren ve eleştirecek bir gazeteciyazar olarak bu haklarını teslim etmezsem, haksızlık etmiş olurum. AKP’nin “her hakkı kendinde gören, her türlü konjonktürel çizgi ve davranış değişikliği hakkının tekeline sahip olduğuna inanan” Şark kurnazı mantığı ile bakınca “ohh ne güzel, ittifak yapsınlar da biz de bundan yararlanalım” çabası, komikliğin ötesine geçmez. Bir de, şunun şurasında daha 1 yıl bile geçmemiş “İmralı’dan Apo mektubu ve Kandil’den Osman Öcalan TRT röportajı” kiri ellerinde dururken, ona buna “Bölücü, PKK’li, HDP’li...” diyerek bölücülük yapmak da biraz ayıp olmuyor mu? Hem de ortada yasal bir parti, TBMM’de başkan vekili bile olan, oturum yöneten bir meşru siyasi parti varken. Saçmalığın lüzumu yok... ‘İzmirlileri Ankara cezalandırıyor’ Başkan Soyer, “İzmir’in kredibilitesi çok yüksek. Uluslararası kredi ile yapacağımız büyük yatırım lar için maalesef ilgi li bakanlıkların ya da Cumhurbaşkanı’nın onayı gerekmekte. Ancak ne hikmetse bu onaylar bir türlü gelmiyor” diyor. Elektrik Fabrikası ile Havagazı Fabrikası’nı aynı konsept içinde değerlendirip bir kültür merkezi haline getirmekti. Ancak aylar geçme sine karşın ihale hâlâ onay MIYASE ILKNUR bekliyor. Cumhurbaşkanı ile belediye başkanlarının bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde partisinin meclis çoğunluğuna sahip luştuğu toplantıda durumu arz ettim. Cumhurbaşkanı da Hazine Bakanı’na dönüp olması nedeniyle dışarıdan ‘Bu konu ile ilgilenin’ dedi. bakılınca Tunç Soyer’in en Fakat bir gelişme yok. Biz rahat başkan olduğu düşünü Ankara’dan yatırımlar için lür. Kendisiyle görüşmemi ne kredi ne de kullanacağı ze kadar biz de aynı kanıya mız krediler için hazine ga sahiptik. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun, Ankara’da Başkan Soyer, yazarımız Miyase İlknur’un sorularını yanıtladı. rantisi istiyoruz. Bizim İzmir Büyükşehir Belediyesi ola Mansur Yavaş’ın belediye rak uluslararası finans piya meclisinde karşılaştığı engellemeler Soyer için söz konu YOKSULLARA ÜCRETSIZ KAVURMA sasında kredibilitemiz çok yüksek. Yatırımlar için ge su olmadığından seçim ön rekli parayı buluyoruz zaten. cesi seçmene verdiği sözlerini aşama aşama yerine ge Başkan Soyer, Ankara’nın onayına gerek olmayan destinasyonlarına artık İzmir’i latılan proje kapsamında Ay da dahil edecekler. dın Büyükşehir Belediyesi ile Tek isteğimiz projelerimizin hayata geçmesi için bürokra tirmesini uzaktan izliyor ve hizmetler konusunda hayli Üretici ile tüketicinin aracı varılan anlaşma gereği Halk tik engelerin kaldırılması.” bekliyorduk. Büyük bütçeler ve ihaleler gerektirmeyen ba mesafe almış. İzmir’in turizm sız buluştuğu pazarlar açılma Ege Et’in ilk şubesi Buca’da potansiyelini değerlendirme ya başlanmış. Çocuklara kreş, açılarak İzmirlilere ucuz ve Feribot sorunu zı sözlerini de hemen yerine getirmişti zaten. Ama metro projeleri, yeni tramvay hatları, Körfez’in temizlenmesi gibi konularda ne zaman harakete geçileceğini de merak ediyorduk. Ama “Bizİzmir” Dijital Meydan projesinin ta konusunda turizm acenteleri ile yapılan görüşmelerin ardından kruvaziyer gemilerin İzmir’e düzenli olarak gelmesi için bir dizi anlaşmalar yapmış. 2017’den beri İzmir’e uğramayan kruvaziyer gemiler bu yılın sonundan itibaren annelerine de meslek öğretecek Masal Evleri de öyle. Sadece KarabağlarBuca bölgesinde şu ana kadar 20’nin üstünde Masal Evi açılmış. “Halk Gıda” adıyla İzmirlilere ucuz ve kaliteli süt, et ve balık sağlamak amacıyla baş kaliteli et satışına başlanmış. Başkan Soyer’in bir müjde si daha var. O da bugüne kadar düşük gelir grubuna mensup ailelere verilen ücretsiz sütün yanından önümüzdeki günlerde et ihtiyacı için ücretsiz kavurma vermek. Bakanlıkların İzmir Belediyesi’ne engeli sadece uluslararası kredilerle yapılacak projelerin onayının gecikmesinden ibaret de değil. Körfez’de kent içi ulaşımı sağlayan feribotların fırtınalı havalarda demirleye nıtımı için İzmir’e gittiğimizde Soyer’in anlatımlarından öğrendik ki, mecliste değil ama Ankara’dan ciddi engellemeler nedeniyle dev projeleri için harekete geçemiyor. Engellemeleri anlattı Uluslararası krediyle yapılacak projeler için Hazine garantisi istenmese bile ilgili bakanlığın ya da Cumhurbaşkanı’nın onayı gerekiyormuş. Ucuz dış kredi bulunmasına rağmen Ankara’dan beklenen onaylar bir türlü gelmediğinden ihale aşamasına da geçilemiyor doğal olarak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le maka mında yaptığımız görüşmede seçim öncesinde kendisinin söz verdiği projeleri tek tek anımsatıyoruz. Özellikle de BucaÜçyol metro hattı ile Çiğli tramvayı sözünü ne zaman yerine getireceğini sorduğumuzda başlıyor karşılaştığı engelleri anlatmaya: “BucaÜçyol metrosu için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 80 milyor Avro’luk bir anlaşma imzaladık. Bu metro hattının tamamlanması ile nüfus yoğunluğunun olduğu bu bölgede trafik sorunu önemli ölçüde rahatlayacaktı. Yaptığımız anlaşma uyarınca 4 yıl anapara geri ödemesiz top lam 12 yıl vadeli olan kredinin dışında finansman için uluslararası kalkınma bankaları ile de görüşmelerimiz sürüyor. Çiğli tramvay hattının yapımı için de Ankara’dan onay bekleniyor. Uluslararası kredi ile yapacağımız bu büyük yatırımlar için maalesef ilgili bakanlıkların ya da Cumhurbaşkanı’nın onayı gerekmekte. Ancak ne hikmetse bu onaylar bir türlü gelmiyor.” Onay çıkmıyor Soyer’in bu yakınmalarını dinleyince “Biz de sizi en rahat büyükşehir belediye başkanı diye düşünüyorduk” de diğimizde Elektrik Fabrikası ihalesini örnek veriyor. “Ah keşke öyle olsa... Bakın göreve başladığımızın ertesi haftasında Konak Umurbey Mahallesi’nde bulunan tarihi Elektrik Fabrikası Özelleştirme İdaresi tarafından ihaleye çıkarıldı. İzmir Belediyesi olarak burası İzmir’in tarihi ve kültürel miraslarından bir tanesi olduğu için hemen üzerinde çalışıp ihaleye katıldık. İzmir Büyükşehir Belediyesi adına ihaleye katılan şirketimiz Grand Plaza AŞ’nin verdiği 35 milyon lira bedelle Elektrik Fabrikası bizde kaldı. Amacımız ceği bir barınak yok. Fırtınalı havalarda bile batma tehlikesine karşın açıkta bekliyormuş feribotlar. Bostanlı balıkçı barınağında demirlemelerine Ulaştırma Bakanlığı izin vermiyormuş. “Önce balıkçılara barınak yapın” diyormuş. Ama “Körfez’de barınak yapacak yer yok” diyen Soyer, bu konudaki engelleri ise şöyle sıralıyor: “Barınak yapılacak yer olmaması bir yana bu konuda yetki de bizde değil. Yer göstersinler yapalım. Ama onun yetkisi de bakanlıkta. Yani barınak yapma yetkisini de bakanlık veriyor. Daha doğrusu vermiyor. Yer gösterin barınağı yapalım, ama onay yok.” T.C. ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO : 2019/933 Esas Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2019/933 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul ili Çatalca İlçesi, Nakkaş Mahallesi 2967parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasına karar verilip, kamulaştırma kanunu uyarınca tüm işlemlerin tamamlandığı ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirtilerek kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talep edilmiş olup kamulaştırma ile ilgili diğer bilgiler aşağıda gösterilmiştir. 1 Kamulaştırılan taşınmaz malın tapuda kayıtlı olduğu yer mevki, pafta, ada, parsel numarası, yüz ölçümü vasfı:İstanbul ili Çatalca İlçesi, Nakkaş Mahallesi 2967parsel sayılı taşınmaz 2 Taşınmaz maliki (davalı) NURETTİN TÜZÜN 3 Kamulaştırmayı yapan idarenin adı: KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 4Davalı 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesi uyarınca tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargı da iptal ve maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilirler, 5 Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği; KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 6 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesinde öngörülen 30 günlük yasal süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri taktirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına teslim edilecektir. 7 Mahkememizce tespit edecek kamulaştırma bedeli hak sahibi adına VAKIF BANK ÇATALCA ŞUBESİ’ne yatırılacaktır. 8 Davaya ve taşınmazların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Keyfiet 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 5. Maddesi ile değişik 10/4maddesi uyarınca duyurulur.11/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1139952) T.C. ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO : 2019/940 Esas Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2019/940Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul ili Çatalca İlçesi, NakkaşMahallesi 2148 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasına karar verilip, kamulaştırma kanunu uyarınca tüm işlemlerin tamamlandığı ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirtilerek kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talep edilmiş olup kamulaştırma ile ilgili diğer bilgiler aşağıda gösterilmiştir. 1 Kamulaştırılan taşınmaz malın tapuda kayıtlı olduğu yer mevki, pafta, ada, parsel numarası, yüz ölçümü vasfı:İstanbul ili Çatalca İlçesi, Nakkaş Mahallesi 2148 parsel sayılı taşınmaz 2 Taşınmaz maliki (davalılar) UĞUR ÇİÇEK 3 Kamulaştırmayı yapan idarenin adı:KARAYOLLARIGENEL MÜDÜRLÜĞÜ 4Davalı 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesi uyarınca tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargı da iptal ve maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilirler, 5 Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği; KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 6 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesinde öngörülen 30 günlük yasal süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri taktirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına teslim edilecektir. 7 Mahkememizce tespit edecek kamulaştırma bedeli hak sahibi adına VAKIF BANK ÇATALCA ŞUBESİ ‘ne yatırılacaktır. 8 Davaya ve taşınmazların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Keyfiet 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 5. Maddesi ile değişik 10/4 maddesi uyarınca duyurulur. 11/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1139949) T.C. İSTANBUL 44. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No : 2019/355 Esas Mahkememizin 23/01/2020 tarih2019/355 esas 2020/47 karar sayılı ilamı ile; Maldune ve Selva’den olma 1997 Cezair D.lu Hazime İmad EDDİNE’nin nitelikli hırsızlık suçundan TCK.nun 142/2h maddesi gereğince altı yıl üç ay cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve yapılan tüm aramalara rağmen karar sanığa tebliğ edilemediğinden,7201 Sayılı Yasanın 28 ve devamı maddeleri gereğince ilanen tebliğine karar verilmekle, ilanın gazetede yayınlanmasından itibaren 7 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunduğu yer Nöbetçi Asliye Ceza mahkemesine vereceği bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunması yolu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yoluna başvurabileceği, aksi takdirde ilamın gazetede yayınlanmasından itibaren 15 gün sonra kararın sanığa tebliğ edilmiş sayılacağı ve kararın kesinleştirileceği hususu tebliğ olunur. 25/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1139297)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle