02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 25 ARALIK 2020 CUMA 180/8 0 170/4 0 30/ 2 0 170/1 2 0 160/4 0 40/ 6 0 30/ 3 0 140/0 0 160/5 0 90/ 1 0 130/ 1 0 200/1 1 0 30/2 0 190/1 1 0 30/ 1 0 30/ 2 0 60/3 0 70/2 0 70/2 0 150/6 0 100/9 0 100/4 0 TARİHTE BUGÜN 1973: İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Ankara’da 89 yaşında vefat etti. 1977: Charlie Chaplin (Şarlo) öldü. Koca: Çin aşısı pazar gecesi yola çıkacak. Prof. Dr. Ünal: Yüzde 91.25 koruyor İlk aşı 9 milyon kişiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’den gelmesi beklenen koronavirüs aşılarına ilişkin “Pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor. Öncelikle sağlık çalışanlarımızdan başlayacağız” bilgisini paylaştı. Koca, BionTech aşısına ilişkin de “Mart sonuna kadar 4.5 milyon, opsiyonel olarak 40 milyona kadar aşının sözleşmesi netleşti” dedi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Çin aşısının etkinliğinin yüzde 91.25 çıktığını söyledi. Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrasında konuştu, özetle şunları söyledi: Günlük 80 bin vaka itirafı: Günlük vaka sayılarımız ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Gaziantep yüzde 66; Tekirdağ, Bursa, İzmir yüzde 60; Trabzon, Adana yüzde 50; Kayseri, Kocaeli yüzde 45; Antalya yüzde 30; Mersin’de yüzde 30’a varan düşüşler sağlandı. İstanbul’da düşüş poliklinik başvurusuna yüzde 50, yoğun bakıma yüzde 20 yansıdı. Mutasyon şu an yok: Yaptığımız ön izlemede (İngiltere’deki gibi) mutasyona rastlamadığımızı söyleyebilirim ama gelecek hafta daha net bir şey söylemek mümkün. Şu anda yeni bir kısıtlamayı düşünmüyoruz. İlk teslimat 3 milyon doz: Çin makamları da onay işlemlerini tamamladılar. Bir aksilik olmazsa pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor. Öncelikle sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız. Birinci aşamada 9 milyona yakın kişinin olduğunu söyleyebilirim. Şubat sonuna kadar elimizde olmasını düşündüğümüz 50 milyon aşı olduğunu söylemiştim. Kısa bir zaman diliminde ocak, şubat, mart gibi en geç nisan olmak üzere yaygın üçüncü aşamada olan kişileri aşılamayı hedefliyoruz. Sinovac aşısı ilk planda 3 milyon gelecek. Toplam şubat sonuna kadar 50 milyon gibi sözleşme yapıldı. BionTech aşısıyla ilgili olarak mart sonuna kadar 4.5 milyon gibi planladık, ocakta bunun 1.5 milyonluk kısmı gelmiş olacak. Günde 2 milyon aşı: Aile sağlık merkezlerini, kamu üniversite hastanelerimizi hatta özel hastanelerimizi kullanmış olacağız. Günde ortalama 1.5 hatta 2 milyon aşıyı yapma imkânımızın olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’nin her yerinde yapabileceğiz. Ciddi yan etki yok Çin aşısının çalışmalarına ilişkin bilgileri paylaşan Prof. Dr. Ünal da “752 aşı yapılmış kişide sadece 3 hasta meydana gelirken, 570 plasebo (boş aşı) yapılmış koldan 26 hastalık meydana geldi” dedi. Ünal, “Bu çalışmayı binlerce kez tekrar etseniz en kötü olasılıkla yüzde 71 etkili olduğu görülüyor. DSÖ yüzde 50 yeterli görüyor. Toplam aşı yetkinliği de yüzde 91.25 olarak hesaplandı. Yüzde 91 önümüzdeki günlerde daha da artacaktır” dedi. Ünal, “26 vakanın 6’sı hastane yatış gerektiren ciddi koronavirüs enfeksiyonu olarak tedavi edildi. Aşı kolunda yakalanan 3 kişi bırakın hastaneye yatışı, bir vakada hafif bir burun akıntısı haricinde semptom olmadı” bilgisini paylaştı l ANKARA/ Cumhuriyet 4 sağlıkçı daha öldü Konya’da aile hekimi olarak görev yapan Dr. Ayhan Dağlı, Ankara’da çalışan Dişhekimi Coşkun Akman, Van’da eczacı Namık Kemal Yavuz, Aydın Eczacı Odası çalışanı Nazlı Yakış da Covid19 nedeniyle hayatını kaybetti. l Haber Merkezi İngiliz kahvaltısı da neymiş? İngiltere’de ortaya çıkan koronavirüs mutasyonu nedeniyle Fransa’nın İngiltere ile olan sınırlarını kapatma kararının ardından otoyollarda mahsur kalan Türk TIR şoförlerinin kahvaltı ettiği anlar İngiliz basınında gündem oldu. İngiliz yayın organı Metro gazetesi, Dover Limanı’nda kalan Türk şoförünün sabah kahvaltısını haberleştirdi. Gazete haberinde, “Türk şoförleri kahvaltıdan ödün vermiyor. TIR dorsesinde Türk şoförlerin kahvaltı keyfi. Mönüde, sosis, bal, sarmısak, gözleme ve peynir var” ifadelerini kullandı. l DHA CHP’LI TOPAL: KENT WUHAN GIBI, ACIL KARANTINA GEREK TABUTLU HATAY ÇAĞRISI CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, Meclis’e tabutla gelerek Hatay’daki Covid19 vakalarının önüTepki çeken diyalog negeçmekiçinhükümetin karantina başlatmasını istedi. Hatay’ı, Çin’ in Wuhan kentine benzeten To24 ARALIK AKP Hatay Milletvekili Sabahat Öz pal, Türkiye’de başka bir gürsoy Çelik’in bir aracın içinde kentte bu kadar vaka arPERŞEMBE Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la tışı olmadığını ifade etyaptığı telefon görüşmesi sosti. Sağlık Bakanı Fahretyal medyada yayımlandı. Paylaşım tin Koca’nın Hatay’da va195 BIN 675 18 BIN 102 3 BIN 218 254 33 BIN 985 23 MILYON 225 BIN 837 19 BIN 115 2 MILYON 100 BIN 712 4 BIN 805 %4.1 1 MILYON 935 BIN 292 da Çelik için Erdoğan’ın “Hava ambulansıyla seni Ankara’ya aldıralım, şehir hastanesine yatıralım” dediği Çelik’in ise “Allah sizi başımızdan eksik etmesin” şeklinde yanıt verdiği görüldü. Sosyal medya kullanıcıları ise durumu acil olmayan, yoğun bakımda olmayan Çelik için hava ambulansı teklif edilmesini eleştirdi. Ardından açıklama yapan Çelik, Covid19 olmadığını, 9 ay önce gerçekleşen doğum sonrası oluşan ağrılarının nedeninin araştırılmakta olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı’nın bu nedenle nakil tavsiyesinde bulunduğunu, şu an bu nakle gerek olmadığıkaların yüzde 125 arttığını söylediğini belirten Topal, “Biz, 10 Eylül10 Aralık arasındaki ölü sayılarına baktık, yüzde 400 artış var. Gasilhanede vatandaşımız cenazelerini almak için sıra bekliyor. Yoğun bakıma ihtiyacı olan vatandaşlarımız sıra bekliyor. Sayın Bakan, ‘Hatay’da ağır hasta yükü fazla’ diyor. Halk çaresiz. Halk karantina uygulansın istiyor” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet nı söyledi. l Haber merkezi Çıplak ya da savunmasız bir toplum Vance Packard’ın The Naked Society (Çıplak Toplum) adlı kitabı Fransızcaya Une société sans defense (Savunmasız Toplum) adıyla çevirilip yayımlanmıştı (1965). Fransa’da General Charles de Gaulle iktidardaydı. O yıl 5 Aralık19 Aralık tarihlerinde cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Mevcut Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ün karşısında Sol’un adayı François Mitterrand vardı. Seçimden bir gün önce televizyona çıkan De Gaulle’ün, “Bana oy verirseniz Fransa’yı seçmiş olursunuz” dediğini hatırlıyorum. De Gaulle yandaşları duvarlara “Mythe + érrant” (serseri efsane) yazmışlardı. Seçimi General kazandı. HHH O yıl Paris kaynamaya başlamıştı. Paris banliyösü Antony’deki karışık üniversite yurdunda kalıyordum. Kurala göre kızlar erkeklerin odasına konuk olabiliyordu ama tersi yasaktı. Bu nedenle kızlar ayaklandılar. 68 günlerinin başlangıcıydı. Quartier Latin ve Montparnasse kahveleri İspanya, Portekiz, Güney Amerika ve Yunan komünist mültecilerle dolup taşıyordu. Gençler Küba’ya gidip devrime katılmayı düşünüyordu. ABD Vietnam’da savaşmaktaydı. Öğrenci Amerikalılara askere çağrı kâğıtları geliyordu. Hepsi perişan haldeydi. Kenti hippiler istila etmişti. Joan Baez savaş karşıtı konserler veriyordu. Derken bir gün mini etekli ABD’li kızlar ortaya çıktı. HHH Louis Aragon ve ElsaTriolet ile tanışmıştım. JeanPaul Sartre her pazar saat onda Le Select kahvesine geliyordu. Varoluş saatim parçalanmıştı, dağınık parçaları toparlamaya ve dünyayı anlamaya çalışıyorum. Vance Packard’ın kitabını gecegündüz yanımda taşıyordum. 55 yıl önceydi. Kitabı artık tamamen unuttum. Neredeyse okuduğum kitapların yüzde 99’unu unuttum ama hepsinden kafamda bir imge var. HHH Çıplak ya da savunmasız toplum ne demek? Hapı yutmuş bir toplum demek. Sıfırı tüketmiş. O yıllarda Fransa böyle bir toplum değildi. ABD toplumunda sadece Berkeley gibi üniversitelerde bir uyanış vardı, Vietnam Savaşı’na karşı muhalefet kıpırdanmaları başlamıştı. Ama düz halkta böyle bir tepki yoktu. Bu toplum çıplaktı ve savunmasızdı. Vance Packard, bu toplumu savunmasız ve çıplak bırakan mekanizmayı açıklıyordu: Yerel ve federal yasalar, bunların uygulanma tarzı; kitle iletişim araçlarının haber ve reklam bombardımanı; kitle iletişim araçlarının doğrudan çok, yanlışa, gerçekten çok, yalana hizmetleri; toplum güvenliği örgütünün insanların özel hayatını tacizi; bireyin toplum ve iktidar (yönetim) karşısında duyduğu acz; bireyin tehdit altındaki bireysel özgürlüğü... Kitaptan bunları anımsıyorum. HHH Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları hiçbir zaman savunmasız olmadılar. Epeyce çağdaş bir anayasası, çağdaş ve uygar yasaları, Cumhuriyet devletinin kendini ve halkını koruyacak Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve Sayıştay gibi kurumları vardı. Cumhuriyet devleti kuvvetler ayrılığı ilkesinin sacayağı üzerine oturmaktaydı. Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine aykırı partilerin kurulmasına izin vermiyordu. Ayrıca statükoya karşı eylemlere girişen partilerin kapatılacağına dair bir yasa da vardı. Toplumu koruyan zırhlar vardı. HHH Vardı ama kendilerini çağdaş ve demokrat sananlar da vardı; Milli Görüş partilerinin DNA’sını taşıyan insanların gömlek değiştirerek Cumhuriyete saygılı, demokrasiye bağlı siyasetçilere dönüşebileceklerine inanıyorlardı. Soldan dönmeler ve Cumhuriyete karşı hınçları olanlar işbirliği yaparak siyasal partilerin kapatılmasını zorlaştırdılar. Hep birlikte Cumhuriyeti tuzağa düşürdüler. Bunların rüzgârını arkasına alan AKP, Cumhuriyetin koruyucu kalelerini yıktı, zırhlarını parçaladı. Bunun sonucu olarak 2002 yılında demokratik olan ülkenin düzeni tek adam rejimine dönüştü. Ve bunun sonucu olarak sadece toplum değil bizzat Cumhuriyetin kendisi çıplak ve savunmasız kaldı. HHH Peki, halk (avam), AKP’nin 19 yıllık iktidarı döneminde ve özellikle de son yılların Başyücelik rejiminde giderek çıplaklaştığını, giderek savunmasız kaldığınızı hissediyor mu? Osmanlı’nın kulluk döneminden bu yana laik rejime uyum sağlayarak vatandaş olmayı beceremeyen, sözde İslami değerlerin kıskacında en zalim yönetimlere bile itaat ve biat etmenin şart olduğunu düşünen bu mesleksiz kitlenin böyle bir sorunu olmadığına tarih de şahittir. HHH Peki, ne olacak şimdi? ÖDEYIN DAYANIŞMA ŞU ILACI TBMM’de görüşülen teklif yasalaşırsa internet üzerinden yapılacak yardım kampanyalarına kısıtlama gelecek. Bu da en çok SMA hastalığıyla mücadele eden aileleri etkileyecek. MAHMUT LICALI CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda ele alınmaya başlanan düzenlemeyle genetik bir kas hastalığı olan SMA tedavisi için internet üzerinden başlatılan yardım kampanyalarının engelleneceğine işaret ederek “SMA hastası bebeklerin ailelerinin çığlıkları Türkiye’nin ayıbıdır. Devlet bu ayıba bir son vermeli ve SMA hastalığında kullanılan ilacı geri ödeme kapsamına almalıdır” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda ele alınmaya başlanan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yasa teklifinde pek çok madde kamuoyunda tartışılırken; SMA hastalarına yardım kampanyasını yasaklanmasına neden olabilecek bir düzenleme de yer aldı. Yeni yasa teklifi ile internet üzerinden yapılacak olan kampanyalara da kısıtlama geleceğini belirten Bulut, SMA hastalarının ailelerinin son dönemde en çok başvurduğu ve çocuklarının hayatlarını adeta bağladıkları kampanyaları yakın bir tarihte yapmalarının daha da zor olacağını belirtti. Bulut, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yönelttiği soru önergesinde de SMA hastalarının ihtiyaç duyduğu ilaçların geri ödeme kapsamına alınması konusunda herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu. l ANKARA Haber alma özgürlüğümüz için C’in yanındayız. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 1974 MEZUNLARINDAN BİR GRUP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle