23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 24 ARALIK 2020 PERŞEMBE EMEK Emekçiler asgari ücretin insan onuruna yakışır bir ücret olmasından yana DİSK ücrette adalet istedi Tüm güzellikleri üreten işçiye reva görülen ücretin 2792 lira olmaması gerektiğinin altını çizen DİSK Başkanı Çerkezoğlu, bir kez daha ücretin 3800 lira olması gerektiğini yineledi. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir düzeye yükseltilmesi gerektiğini belirtti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), asgari ücretin net 3800 lira olması talebiyle eş zamanlı olarak DİSK Bölge Temsilciliklerinin bulunduğu illerin Çalışma ve İş Kurumu il müdürlükleri önünde basın açıklaması yaptı. TÜİK’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunduğu 2792 lira olarak sunduğu 2021 yılı asgari ücretin yetersiz olduğunun altını çizen DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu mu adaletiniz? Bu mu ülkenin bütün güzelliklerini üreten işçi sınıfına reva gördüğünüz asgari ücret?” diye sordu. Yoksullaşmayı önleyin Hükümete seslendiklerini belirten Çerkezoğlu, bir yandan yaşanan ekonomik kriz diğer yandan Covid19 pandemisinin yarattığı bu yoksulluk sürecinde bu olumsuz koşullarda, iktidarın yapması gerekenin alım güçleri düşen milyonları korumak, sosyal devleti yeniden hatırlamak, salgının ve ekonomik krizin yarattığı yoksullaşmaya karşı asgari ücreti insan onuruna yaraşır bir ücrete yükseltmek olduğunu dile getirdi. Adil dağılım Yıllar içinde asgari ücretin sürekli gerilediğini dile getiren Çerkezoğlu, “Dolar, altın ve enflasyon karşısında asgari ücret sürekli geriledi. Gıda enflasyonu geçtiğimiz yıla göre katbekat artmış durumda. Asgari ücretlinin en önemli gider kalemlerinden birisi olan gıda enflasyonunun resmi rakamlarla bile yüzde 25’lere yanaştığı bir süreçte, evet insan onuruna yaraşır bir asgari ücret istiyoruz” dedi. Büyümeden ve milli gelir artışından payını alan bir asgari ücret istediklerini ifade eden Çerkezoğlu, “1978 yılında bu ülkede asgari ücret kişi başına milli gelirden yüzde 3.5 daha fazlasıydı. Aradan 42 yıl geçti 2020 yılında asgari ücret kişi başına düşen milli gelirden yüzde 40 daha altına düştü. Yani çalışıyoruz, üretiyoruz, hepimizin çalışarak ürettiği toplam değere milli gelir diyoruz; bu milli gelirin hakça paylaşıldığı adaletli bir gelir dağılımı istiyoruz” ifadelerini kullandı. AILEYI DE HESABA KATIN Çerkezoğlu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu işçinin ailesini hesaba katarak, milli gelir artışından payını alacak biçimde ve asgari ücretin tümüyle vergi dışı bırakıldığı bir biçimde hesaplanmasını ve bütün kesinti yüklerinin asgari ücret üzerinden kaldırmaya çağırdı. CHP’NİN ÖNERİSİ 3100 LİRA CHP; asgari ücretin Ocak 2021 itibarıyla 3 bin 100 TL’ye yükseltilmesi ve asgari ücret üzerindeki vergi yükünün sıfırlanmasını düzenleyen bir yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na verdi. Teklifin gerekçesinde; “Türkiye’yi uçuracağı söylenen Cumhurbaşkanlığı sistemi de çalışanlar için bir çöküş sistemi olmuştur. Bu sistemin yarattığı ekonomik tahribat nedeniyle çalışanlar yoksullaşmış, ücretlilerin satın alma gücü düşmüştür” denildi. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından teklifte; “Yaklaşık 10 milyon çalışanı ilgilendiren asgari ücretin belirlenmesi süreci ne yazık ki uluslararası sözleşmelere ve anayasada tanımlanan çalışma hakkına aykırı olduğu gibi hakkaniyetli ve adaletli de değildir” görüşü dile getirildi. l ANKARA Latin Amerika’da yeni yılda 30 milyon kişinin işini kaybedeceği öngörüldü Emekçiye işsizlik düştü Salgınla birlikte tüm dünyada gerek çalışma gerek yaşam koşulları daha da zorlaşan emekçiyi gelecek yılda da büyük sıkıntılar bekliyor. Korona özellikle Latin Amerika ve Karayipler’de yüksek işsizlik, hareketsizlik ve güvencesiz istihdam olarak sahnede olacak. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Latin Amerika ve Karayipler için yıllık İşgücüne Genel Bakış Raporu’nda 2021’de istihdamın ciddi şekilde kötüleşeceğine işaret etti. Çalışmaya göre, yaklaşık 30 milyon kişi gelecek yıl işsiz kalacak ve 23 milyon kişi de fırsat eksikliği nedeniyle işgücünden ayrılmış olacak. 10 yıl geri gitti ILO Bölge Direktörü Vinícius Pinheiro, son 10 ayda Latin Amerika ve Karayipler’deki işgücü piyasalarının en az 10 yıl gerilediğini ve krizin bitmek üzere olmadığını söyledi. İlk raporlamanın 1994 yılında başladığını hatırlatan Pinheiro, “2021’e yoğun bakımda bir istihdamla giriyoruz. Bu, şimdiye kadar yaşadığımız en büyük krizdir” dedi. İstihdamın, yoksulluğu azaltmak ve bu salgının sonrasında bıraktığı eşitsizlikleri azaltmak için çok önemli olduğunun altın çizen ILO Latin Amerika ve Karayipler Direktörü’nün verdiği bilgiye göre, bölgede işsizlik, bir önceki yıla Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından yapılan çalışmaya göre, 2021’de işsizlik göründü. İşini kaybedenlerin yanı sıra 23 milyon kişinin de fırsat eksikliği nedeniyle işgücünden ayrılacağı belirtildi. Rapora göre katılım oranındaki azalma, erkeklere oranla yüzde 10.4 ile kadınlar arasında daha yüksek. İstihdamdaki daralma özellikle yüzde 17.6 ile otellerde görüldü. İstihdamda en küçük düşüş ise yüzde 2.7 ile tarımda görüldü. göre 2.5 puan artışla yüzde 8.1’den yüzde 10.6’ya yükselen güçlü bir artış kaydetti. Demek ki iş bulamayan, iş arayan sayısı 5.4 milyon artarak 30.1 milyona ulaştı. Belirsizlik çok Ancak rapor, böylesine ani bir kriz senaryosunda, işsizlik oranının hikâyenin sadece bir kısmını anlattığı konusunda uyarıyor. Bu yıl, fırsat eksikliği nedeniyle iş aramaktan vazgeçen insanlar tarafından hareketsizlik eşi görülmemiş bir şekilde arttı. 2020’nin üçüncü çeyreğinin sonunda elde edilen verilere göre istihdama katılım oranı 5.4 puan düşerek yüzde 57.2’ye geriledi. Yüzdelerin ötesinde, bu, yaklaşık 23 milyon insanın geçici olarak işgücünden çıkarıldığı ve işini ve gelirini kaybettiği anlamına geliyor. Ekonomiler toparlanırken, işgücü piyasalarına dönüşleri gelecek yıl işsizlik göstergeleri üzerinde ek baskı yaratacak gibi görünüyor. ILO, krizin neden olduğu kayıp zemini telafi etmek için yetersiz olan yüzde 3.5 civarında ılımlı ekonomik büyüme gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, 2021’de işsizlik oranının tekrar yüzde 11.2’ye yükselebileceğine dikkat çekti. Salgınlarla ilgili korkular ve aşılama süreçlerinin etkinliği de dahil olmak üzere Covid19 salgınının geleceğini çevreleyen belirsizlikler de var. Yenice’de sözleşme Karabük Yenice Belediyesi’nde 76 belediye işçisini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi için görüşmeler olumlu sonuçlandı. İki yıl olarak imzalanan sözleşme gereği işçilere görevlerinin birinci ve ikinci yılında devletin açıklayacağı enflasyon oranında artış yapılacak. İlk defa toplusözleşme imzalayan 44 işçinin taban aylığı yapılan zam ile net 2 bin 900 TL’ye yükselecek. DSF 75 YAŞINDA Genel kurulu 1516 Aralık tarihlerinde yapılan Dünya Sendikalar Federasyonu 75. kuruluş yılını kutladı. Türkiye’den DİSK’e bağlı Nakliyatİş sendikası, DSF’nin 75. Yılını kutlamak amacıyla Taksim/ Odakule’de kitlesel basın açıklaması yaptı. Sendika öncesinde de asgari ücretle ilgili eylem yaptı. Kutlama ve eyleme Tüvtürk, Demtrans, Mc Paketleme, İstanbul ve Kocaeli Nakliyat Ambarları İşçileriyle Uzel Makina, Real Market, Uyum/Makro Direnişçileri katıldı. ÜCRET DÜŞÜK, 2 MİLYON İZİNDE Emekçiyi 2021’de zor bir yıl bekliyor Asgari ücret yine düşük kalacak, kısa çalışmada süre uzadı, 2 milyonun üstünde işçi ücretsiz izinde... Emekçiyi zor bir yıl bekliyor. Yeni yılda işçiyi zor günler bekliyor. TÜİK’in Bunun dışında milyonlarca işçi aylardır kısa komisyona sunduğu raçalışma ve ücretsiz izin kamlar asgari ücretin yine kapsamında ya çok dübeklentilerin çok altında kalacağını gösterirken, işçinin ücretin yüzde 60’ını MUSTAFA ÇAKIR şük ya da eksik ücret alıyor. Cumhurbaşkanı kararı ile kısa çalışma ödealabildiği kısa çalışmada da sü neğinde süreler dün bir kez dare 2 ay daha uzatıldı. 2.1 mil ha uzatıldı. 1 Aralık’ta yeniyon işçi de ücretsiz izinde. den başlayan kısa çalışma ödeTürkİş’in son araştırmasına neği başvuru süresi 31 Ocak göre bekâr bir işçinin yaşayabil 2021’e kadar devam edecek. mesi için yapması gereken as Halen ödenekten yararlanmakgari harcama tutarı 3 bin 74 TL. ta olan işçiler için ise süre 2 Buna karşın TÜİK’in ağır işlerde ay daha uzatıldı. Kısa çalışma çalışan işçiler için belirlediği as ödeneği kapsamında işçiler ücgari geçim tutarı 2792 TL. Orta retlerinin yüzde 60’ını alabilive hafif işler için belirlenen tu yor. GSS dışındaki diğer emektarlar ise daha da düşük. lilik primleri de yatırılmıyor. Kısa çalışma uzadı Son verilere göre 1 milyona yakın işçi kısa çalışma ödeneği Geçen yılki görüşmeler sıra kapsamında bulunuyor. Yenisında da Türkİş bir çalışanın as den başvuru alınmaya başlangari yaşama maliyetini 2577 TL masıyla birlikte ödenek kapsaolarak belirlemiş buna karşın as mındaki işçi sayısı da artıyor. gari ücret hükümet ve işverenle Ücretsiz izin uygulamasında rin anlaşması ile 2324 TL’de kal da süre 17 Ocak’a kadar uzatılmıştı. Türkiye’de asgari ücret mıştı. Halen 2.1 milyon işçi ücle geçinmeye çalışan yaklaşık retsiz izinde. Bu işçilere işsizlik 7 milyon işçi var. Komisyondan sigortası fonundan aylık sadeçıkacak ücretin düşük kalması ce bin 168 lira ücret ödeniyor. milyonlarca işçiyi bir yıl boyunca Emeklilik primleri yatırılmıyor. zor durumda bırakacak. l ANKARA Metalde salgın tehlikesi Metal sektöründe salgın ciddi boyutlara ulaştı. Birleşik Metalİş sendikası’nın örgütlü olduğu işyerlerinin dörtte üçünde aktif vaka saptandı. Kimi işyerlerinde salgın tanısı konulmuş işçi oranı yüzde 30’lara ulaştı. İmalat sanayiinde aktif vaka sayısı en az 112 bin olarak görüldü. İmalat sanayiinde 3 milyon 280 bin işçi, çalışma ortamından kaynaklı yakın salgın riski altında çalışıyor. T.C. BAKIRKÖY 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/346 KARAR NO: 2020/461 Davacı BATUHAN ŞAHİNBAŞ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Artvin ili, Arhavi ilçesi, Yemişlik Mahalle/Köy’ü, Cilt no:5 Hane no:49’de nüfusa kayıtlı, 27781135554 TC kimlik numaralı, Şükrü ve Filiz’den olma, 23/06/1979 doğumlu, Batuhan Şahinbaş’ın “Batuhan” olan fiili adının kaldırılarak fiili adının “AREN” Şahinbaş olarak tashih ve tesciline, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 11/12/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1282533) T.C. İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/827 Esas TRABZON ili, ORTAHİSAR ilçesi, HIZIRBEY Mahallesi, Cilt No:14, Hane No:93, BSN:12’da nüfusa kayıtlı 66586176072 T.C. No’lu Ahmet Rasim ve Gülsen oğlu 23/06/1990 doğumlu, Emre Karamehmet’in Emre isminin TMK 27. Maddesi uyarınca “SERENE” olarak değiştirilerek NÜFUSA TESCİLİNE, karar verilmiştir. İlan olunur. 22.10.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1282696) Enflasyonun seyri daha yüksek faizi işaret ediyor Merkez Bankası’nın bugün alacağı faiz kararı, kısa dönemi olduğu kadar, 2021 yılındaki ekonomik gidişatı da belirleyecek. Piyasanın beklentisi ortalama 1.5 puanlık artış ama enflasyondaki seyir aslında daha yüksek faiz oranlarına ulaşılması gerektiğini gösteriyor. Finans kesimi bugünkü toplantıda Merkez Bankası’nın 1.5 puanlık faiz artırımı yapmasını bekliyor ama yabancı bankalardan 2 puanlık artış bekleyenler var. Bloomberg ve Reuters anketine katılan piyasa oyuncularının yaptığı tahminlerin ortalaması 1.5 puan. Artış tahminleri ise 0.75 ile ila 2 puan arasında değişiyor. Goldman Sachs ise 2 puanlık artış beklentisini açıkladı. 1.5 puanlık artış Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 16.50’ye çıkaracak. Bu oranın şimdilik piyasaları tatmin edeceği anlaşılıyor ama bu oranda kalınırsa önümüzdeki yıl başlarında birkaç kez daha faiz artırılmak zorunda kalınacağı kesin. Yüzde 16.50 değil de 2 puanlık artışla yüzde 17’lik faiz oranına çıkılması halinde de yeni yılda yine faiz artırımı gerekebilir. Ancak 2 veya daha yüksek faiz artırımı ile önceden bir hareket alanı kazanılacağı için, ocak ayında yeni artırım gerekmeyebilir, yeni faiz artırımlarına karar vermek için zaman kazanılır. Bugün 2 veya daha yüksek oranlı faiz artırımı yapılması enflasyonla mücadele açısından da daha kuvvetli bir mesaj olacaktır. Çünkü anketler 2020 yıl sonunda yüzde 14’ü aşan bir enflasyon beklentisi bulunduğunu, 2021 yıl sonunda ise yüzde 10’u aşkın bir enflasyon beklendiğini ortaya koyuyor. Halbuki dünya konjonktürü de göz önüne alındığında; Türkiye’nin enflasyonu bir an önce istikrarlı biçimde düşürmeye devam ettiğini, 2021 yılının ortalarında artık tek haneye döndüğünü piyasalara göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde 2021 yılında, özellikle de piyasaların normale dönmesinin beklendiği yıl ortasından sonra, gereken dış kaynak akışını sağlamakta çok geç kalınacağını tahmin ediyorum. Bir başka deyişle ekonomide yavaşlama başladı ama veriler istenen ölçüde sıkı bir daralma yaşanmadığını ortaya koyuyor. Son beyaz eşya verilerinde olduğu gibi iç talep de tüketim de gerektiği ölçüde kısılabilmiş gözükmüyor. Bunun yanı sıra üretici fiyatları ve çekirdek enflasyon rakamları da manşet enflasyon oranlarının önümüzdeki dönem artmaya devam edeceği tahminini destekliyor. Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki yaklaşık 10 puanlık fark, önümüzdeki dönem, talep bu düzeyde yavaşlamaya devam etse dahi, tüketici fiyatlarında üretici fiyatlara yakınlaşmasının süreceğini, dolayısıyla manşet enflasyonun artmaya devam edeceğinin işareti olarak görülebilir. Kısacası faiz artışı kanalıyla daha sert bir sıkılaşma yaşanmazsa, yeni yılın ilk aylarında enflasyon rakamının yüzde 16’lara hatta daha üstüne çıkması kaçınılmaz olabilir. 2021’in ilk 45 ayındaki baz etkisi de göz önüne alınırsa, enflasyonun artış trendinin devam edeceği anlaşılıyor. 2021 Mart ayı kritik Merkez Bankası bugün piyasanın beklediği gibi 1.5 puanlık artırım ya da daha yüksek bir faiz artırımı yaptığı takdirde piyasaların rahatlayacağı söylenebilir. Kurlarda faiz artış beklentisi nedeniyle yaşanan düşüşün, yılsonu bilançolarının da etkisiyle sürebileceği tahmin ediliyor. Ancak Merkez Bankası doğruları yapsa bile yapacaklarının bir sınırı olduğu kesinlikle göz ardı edilmemeli. Yani Merkez Bankası faiz politikasında ve destekleyici tedbirlerle bir an önce piyasalarda istikrarı görece sağlayabilir ama bunun yeni yılda devam etmesi başka koşullara bağlı olacak. Her şeyden önce yılbaşından itibaren yapılacağı söylenen siyasi ve ekonomik reformların hemen başlaması gerekiyor. Bununla birlikte, hükümetin hiç yanaşır görünmediği, öncelikli olmayan kamu yatırımları başta olmak üzere, bütçede ciddi ölçüde tasarruf tedbirlerine gidilmesi, mali tedbirlerin olabildiğince devreye sokulması da şart görünüyor. ABD ve AB yaptırımlarının devreye gireceği, radikal kararların alınmasının gerekeceği 2021 Mart ayı geldiğinde, o zamana kadar parasal ve mali tedbirlerin devreye girmiş olması kırılganlığı azaltıp dolayısıyla Türkiye’nin müzakereler konusunda elinin biraz daha güçlü olmasını sağlayabilir. Türkiye’nin Batı ile yeniden uyumunu sağlamasının çok zor siyasi kararlar gerektirdiği, bu dönemin başarıyla aşılmasının ekonomi için de daha umutlu bir görünüm sunacağı açık. Bu süreçte, yüklü bir dış kaynak sağlayacak anlaşmanın, belki de IMF’yle yapılacak yeni programın, ekonominin düze çıkması için gerekli olacağı, 2021 yılı ortalarına gelindiğinde bence çok daha görünür hale gelecek. Ekonominin yolu çok zorlu, bakalım iktidar nasıl yürüyecek?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle