Katalog

HABER 7 13 ARALIK 2020 PAZAR AKP’LI BELEDIYE TÜGVA VE ENSAR VAKFI ILE IŞBIRLIĞI YAPACAK Yandaşla protokol AKP’li Çekmeköy Belediyesi, Yüksek İstişare Kurulu’nda Cumtanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, orta ve yükseköğrenim öğrenci yurtları, hurbaşkanı Recep Taymeslek ve beceri kazandırma” yip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın bulunduğu TürHAZAL gibi konularda işbirliği yapılmaOCAK sı için belediye başkanına yetki kiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), verilmesi talep edildi. Teklifin Ensar Vakfı ve Yeşilay Cemiyeti ile komisyon görüşünde TÜGVA’nın ve işbirliği protokolü imzalayacak. Ek Ensar’ın vergi muafiyeti tanınan varem İmamoğlu’nun başkan seçilme kıflar olduğu anımsatıldı. sinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ensar ve TÜGVA ile işbirliği protokollerini iptal etmişti. Çekmeköy Belediye Meclisi aralık ayı meclis oturumu gündemine gelen teklifte Ensar Vakfı, TÜGVA ve Yeşilay Cemiyeti’nin ilçe belediyesi ile “konut, kültür ve sanat, turizm ve ‘Doğru değil’ Teklifin belediye meclisinde görüşülmesi sırasında söz alan CHP’li Meclis üyesi Kamil Özkanca, “Yapılacak dayanışmanın halka herhangi bir fayda getirmeyeceğini düşündüğümüzden çoğunluk görüşüne ‘ret’ oyu veriyorum’’ dedi. CHP Meclis Grup Başkanvekili Ünal Bellek de “Okul saatleri dışında verilecek kurslarla; çağdaş ve bilimsel eğitime aykırı faaliyetleri olan bu vakıflarla işbirliği yanlış. İBB’nin bu tür vakıflara kaynak aktarmaması üzerine ilçe belediyelerine yönelen bu vakıflara destek verilmesini doğru bulmuyoruz. Bu iki vakfın Yeşilay Cemiyeti ile birlikte anılmasını da bir haksızlık olarak görüyoruz. Başkanlık makamına verilecek yetkilerin detaylarını ve amacını bilemediğimizden teklife Millet İttifakı olarak “hayır” diyoruz’’ dedi. Teklif, CHP ve İYİ Parti’nin ‘hayır’ oyuna karşın, AKP’lilerin oylarıyla kabul edildi. l İSTANBUL Emir’den ‘bakanlık ihaleleri’ iddiası CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığı’nın birçok ihalesinin, Sağlık Bakanlığı Yardımcılığı’na atanan Sabahattin Aydın’ın oğlunun ortak olduğu şirkete verildiğini iddia etti. TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Emir, Medipol Üniversitesi rektörüyken Sağlık Bakanlığı Yardımcılığı’na atanan Sabahattin Aydın’ın, Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde eşi Sibel Aydın’ın Bilbest Bilişim Sağlık adında bir şirket kurduğunu belirterek, “Bu şirket Sağlık Bakanlığı’nın yazılım işlerini almaya başlar. Bu gündeme gelince Sibel Aydın ortaklığını bitirir ve o sıradaki müsteşar yardımcısı üstündeki yükü atmış gibi görünür” dedi. Aydın’ın, müsteşar yardımcılığını bıraktıktan sonra aynı şirkete oğlu Muhammed İkbal Aydın’ın ortak olduğunu söyleyen Emir, “Bu bir hülleli işlemdir. Bu şirketin aldığı ihaleler saymakla bitmez. Hasta Yönetim Sistemi, Hasta Bilgi Sistemi, kamu bölge hastanelerinin ihaleleri, en son 2015’te eNabız bu şirket tarafından yapılıyor. İhalelerin hepsi davet usulü, hiçbiri gerçek ihale değil” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet MSB’nin etler nedeniyle ceza kestiği ESK’den ilginç gerekçe ‘Oksijenli’ savunma MUSTAFA ÇAKIR Milli Savunma Bakanlığı’nın ceza kestiği Et ve Süt Kurumu (ESK) ilginç bir savunma yaptı. ESK, TBMM KİT Komisyonu’nda İYİ Parti Milletvekili Yasin Öztürk’ün sorularına yazılı yanıt verdi. Askeriyeye satışı yapılan etler nedeniyle MSB’ye ESK’nin neden ceza ödediği sorusuna verilen yanıt dikkat çekti. Yanıtta, “Vakumlu ürünlerde ete kırmızı rengini veren hemoglobinin oksijensiz ortamda rengini değiştirmesi ambalaj açıldıktan sonra oksijenle tepkim eye girerek renginin normale dönmesi bazı muayene ve kabul komisyonlarınca analiz raporlarının uygunluğuna ve defalarca konuyu açıklamamıza rağmen görünüm kusuru olarak değerlendirilip zaman zaman ceza kesilmektedir. Askeriyenin kestiği cezalar genellikle, teslimatları zamanında yetiştirememe, ambalaj bütünlüğünün bozulması, görünüm kusurları, kemik oranlarının fazla çıkması gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.” ESK’nin 2017’de 279 milyon TL kâr ederken 2018 yılında neden 491 milyon lira zarar ettiği sorusuna şu yanıt verildi: “2017 kasım ayından itibaren Türkiye genelinde tüketiciye uygun fiyata yaklaşık 100 bin ton kıyma ve kuşbaşı satışı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kırmızı et piyasasındaki spekülatif fiyat artışlarının önüne geçmek ve besicilerin ihtiyacı olan besilik hayvan ithalatında, alım sözleşmelerinin döviz cinsinden, besicilere satış sözleşmelerinin TL cinsinden olması nedeniyle döviz kurundaki değişimlerden kaynaklı zarar oluşmuştur. Uygun fiyata et satışından kaynaklı olarak 350 milyon TL sermaye artırımı olarak alınmıştır.” Kurumun 2018’de zarar ederken nasıl 17 milyon lira faiz geliri elde ettiği konusunda da ESK, mevduatlarının işgünü sonunda atıl kalmaması için vadeli olarak bağlandığını, faiz gelirinin de bunlardan elde edildiğini bildirdi. l ANKARA BAŞARIR: ASKERI ALAN SATIŞA ÇIKARILDI CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır, TOKİ’nin İstanbul Sarıyer’de Rumelifeneri Mahallesi’nde bulunan 4 bin 290 metrekarelik askeri alanı satışa çıkardığını belirterek, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Başarır, “Askeri alanın satışa çıkarılmasının gerekçesi nedir? TOKİ’nin web sitesinde 141 arsanın satılacağı bilgisi verilmesine rağmen, listede neden 127 arsanın bilgileri bulunmaktadır? Geriye kalan 14 arsa hangi illerde hangi bedel karşılığında açık artırmayla ihaleye çıkarılacaktır?” dedi l ANKARA/Cumhuriyet Cumhurbaşkanı, Azerbaycan, Ermenistan ve İran Ön not: Konuya girmeden önce koronavirüs üzerine. Günlük vaka sayısını açıklamaya başlayan iktidar/Sağlık Bakanlığı, açık ve net olarak gerçek ölüm sayılarını baskılıyor. Sadece karşılaştırma yaparak bir denklem kuracağım. 11 Aralık’ta Almanya’da 32 bin 734 vaka ve 604 ölüm gerçekleşti. Türkiye’de ise 32 bin 106 vaka ve 220 ölüm açıklandı. Yani aynı vaka sayısı ama bizde ölümler Almanya’nın üçte biri... Denklemi kurarsanız bizde ölüm sayısı 560 olmalı. Bu şüphesiz yaklaşık bir hesap. 560 ölüm de Türkiye’de tedavi olanaklarının en az Almanya kadar iyi olduğu varsayımına dayanıyor. Eğer Almanya’nın koşullarının çok daha iyi olduğunu söyleyecek olursanız, günlük ölümleri 600’lerin üzerine çıkarmanız gerekir. Şimdi ana konumuza girelim. Önce iyi haber: Cumhurbaşkanı, Azerbaycan’da zafer gününe katıldı, yaptığı konuşmada bir iyi vardı bir de kötü... Bugün iyi üzerinde yorum yapacağım: Ermenistan! Azerbaycan haklı bir zafer elde etti ve Ermenistan’ın hangi akılla işgal ettiği sorgulanacak Azeri toprağı Dağlık Karabağ’ı kurtardı. Tabii Dağlık Karabağ’da azınlık bir Ermeni nüfusu olması, Erivan’ın bahanesiydi. Önceki gün İlker Başbuğ Cumhuriyet’te bu konuyu yazdı, özellikle de Atatürk’ün o zamanki Nahçıvan ile ilgili öngörüsüne vurgu yaptı. Azerbaycan’ın haklı ve önemli zaferinde şüphesiz ki Türkiye’nin katkısı büyük. Hem Azeri ordusunun baştan sonra yenilenmesinde hem de savaşta silah desteğiyle. Ama başarı şüphesiz 2 binden fazla şehit veren Azeri ordusuna ait. Ayrıca Türkiye’de hangi siyaset iktidarda olsa Azerbaycan’a destek verirdi. Nitekim, Azeri ordusunun inşasına destek bu iktidardan önce başladı. Mesele kim kazandı kaybetti değil Bu savaşın kaybedeni kazananı üzerine herkes yazıp çiziyor. Bol laf. Bu savaş bence iki şeyi gösterdi: En önemlisi: Günümüzde artık bir ülkenin topraklarını işgal ve ilhak edemezsiniz. Bahaneniz ne olursa olsun. Eninde sonunda yüzyıl bile geçse işgal topraklarını kaybedersiniz. İkinci en önemli nokta: Böyle işgaller ve yarattığı savaşlar büyük yıkım getirir. Hem ülke insanı için hem de zenginlikleri ve refahı için. Acı, gözyaşı, insani ve büyük maddi kayıplar. Üçüncü nokta da şu: Özellikle komşular arasında bu tür savaşlar, sadece uzun süreli düşmanlıklar eker. Nesiller, ırkçılığa varabilecek milliyetçi söylemlerle büyür. Dostlukları ve işbirliklerini uzun vadeli baltalar; yüzyıllarca bir arada yaşamış, benzer uygarlıkları paylaşmış ve birbirlerine katkılarda bulunmuş topluluklar arasına kan girer, bin yılda inşa edilen iyi niyet ve uygarlık ölçütleri, yüzlerce yıl süren büyük yıkımlara uğrar. Bu nedenle savaşa kimse evet dememeli. İnsanlığın barışa, iyi niyete ihtiyacı vardır; iktidarların milliyetçi söylemlerle iç kamuoyunu kışkırtmaya ve böylece iktidarını sürdürme payandaları elde etmesine hiç fırsat verilmemelidir ve karşı çıkılmalıdır. Ermenistan’ın en büyük hatası budur. Fakat bu hatadan ve savaştan ders alacak çok ülke ve kimse vardır. Doğru konuşma Gelelim Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına: Ermenistan’a el uzatması iyidir. Bölge ülkeleri arasında geniş işbirliği çağrısı yapmıştır. Ermenistan’a kapıların açılabileceğini gündeme getirmiştir. Evet, yeni bir fırsat doğdu Türkiye ile Ermenistan arasında. Düne kadar Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgalde tutması, iki ülke arasındaki ilişkileri de zehirliyordu. Tabii sadece bu değil, Ermeni diyasporasının Türkiye aleyhine küresel kışkırtmaları da Türkiye Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesine büyük engeldi. Çünkü Ermenistan, diyasporanın etkisi ve baskısı altında, kendi çıkarlarını izleyemiyordu. Üstüne bir de Azerbaycan işgali bindi. Şimdi normale dönmenin yolu açıldı bölge ülkeleri arasında. Paşinyan doğrusunu yaptı Ermenistan Başbakanı Paşinyan, halk hareketinin desteğiyle iktidara gelen bir lider. Ama ülkeye mutluluk ve yenilik getiremedi. İç zorluklarını aşmak için yeniden Azerbaycan’a saldırıp kışkırtmalar yapınca, Azerbaycan’a topraklarını kurtarması için iyi bir fırsat yarattı. Sonuçta, büyük kayıplarla yenilgiye uğrayacağını anlayınca, Fransa ve Rusya’dan savaş desteği talepleri de karşılık bulmayınca, Rusya el uzattı ve savaşı bitirici anlaşmaya imza atmak zorunda kaldı. Çok iyi yaptı. Gerekçesi de çok haklıydı: Askerlerimizi ve ordumuzu tamamen kaybedecektik! Haksız savaş yenilgiyle sonuçlanır. Fakat ülkede milliyetçiliğin gözü dönmüş bir noktaya geldiği de ortaya çıktı. Umarım Ermeni halkı gerçeği görür. Yarın, Cumhurbaşkanı ve İran.