02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 13 12 ARALIK 2020 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.8640 0.8 kuruş 9.5300 0.3 kuruş 10.4010 7.7 kuruş 14.69 Sabit 1.371 17.34 puan 3145.54 34 kuruş 466.03 3 lira AB Liderler Zirvesi’nden beklentiye uygun olarak sert bir yaptırım kararı çıkmadı Marta kadar izlegör Kararları olumlu bulan Türk iş dünyası, buna rağmen sorunların ortada durduğunu belirtiyor ve AB’nin marta kadar hazırlayacağı rapor sürecinde reform adımlarının hızlanmasını istiyor. Avrupa Birliği’nin (AB) 1011 Aralık Liderler Zirvesi’nden beklentilere uygun olarak Türkiye’ye sert bir yaptırım çıkmadı. Ancak bu karar sert yaptırım tehlikesinin geçtiği anlamına gelmiyor. AB, diyaloğu sürdürme yönünde adım atarken, ekonomik ve siyasi boyutlu yaptırımların neler olabileceğine ilişkin mart ayına kadar raporlar da hazırlamaya karar verdi. Türk iş dünyası ise kararı olumlu bulurken Türkiye’nin reformlara bir an önce başlamasını istedi. AB’nin marta kadar bir gözü de yeni yaptırım hazırlığında olan Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) olacak. AB’nin zirveden sonra yayımladığı sonuç bildirgesine göre uygulanacak yaptırımlar kişi ve kurumlarla sınırlı tutulacak. AB, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları nedeniyle yaptırım uyguladığı Türk şirket ve vatandaşlar listesini genişletecek. Son olarak Şubat 2020’de de listeye Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yöneticileri Mehmet Ferruh Akalın ve Ali Coşkun Namoğlu eklenmişti. Türkiye ile diyaloğun sürmesinin önerildiği bu süreçte Yüksek Temsilci ve AB Komisyonu’na da TürkiyeAB ilişkilerinde siyasi, ekonomik ve ticari durum konusunda rapor hazırlama görevi verildi. Raporların, daha geniş yaptırımların görüşüleceği Mart 2021’e kadar hazır olması istendi. İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, kararı olumlu bulduklarını ancak bunun sorunların çözüldüğü anlamına gelmediğini açıkladı. Diyalog ve işbirliği mekanizmalarının hızla işletilmesinin önemli olduğunu söyleyen Zeytinoğlu şunları söyledi: AB değerleri önemli “Anlaşılan o ki ABD’de Ocak 2021’de işbaşına gelecek olan Biden yönetimi ile de koordine edilecek ve Mart 2021’deki AB Konseyi’nde konu yeniden masaya gelecek. ABD ve AB’nin koordineli bir şekilde sert yaptırımlar uygulamaya başlaması olasılığını bertaraf etmeliyiz. AB, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı. AB’den yatırımların Türkiye’ye gelmeye devam etmesi ve siyasi gerilimlerin çözümü büyük önem taşıyor. Özellikle iş dünyasını da yakından ilgilendiren gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestliği süreci çok önemli. Yargı, hukuk, temel hak ve özgürlükler alanlarında AB ile ortak değerlere sahibiz. Bu değerleri reform sürecine de yansıtmamız gerekiyor.” l Ekonomi Servisi JEOPOLITIK GERILIM Mali piyasalar, dün Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile yaşanan “yaptırım krizi” nedeniyle çok hareketli ve inişli çıkışlı bir gün geçirdi. Bu kapsamda doların uluslararası piyasalardaki zayıf seyrine rağmen TL, ABD’nin kısa süre içinde Türkiye’ye dar kapsamlı da olsa yaptırım başlatacağı haberinin ardından değer kaybetti. Güne 7.90 lirayla başlayan dolar 8.04 liraya kadar çıktı. Avro da 9.73 lirayı gördü. Ancak gün içinde özellikle AB’nin yaptırımları konusunda ortaya çıkan haberler ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından yapılan tansiyonu düşürücü açıklamalar, öğlenden sonra dövizin gevşemesine neden oldu. Borsa İstanbul 100 Endeksi ise 1334 puana kadar düştükten sonra günü yüzde 1.28 puan artışla kapattı. l Ekonomi Servisi FITCH’TEN UYARI Fitch, Türk bankalarının 2021’de zorlu bir faaliyet ortamıyla karşılaşacaklarını belirtti. Sektör görünümü raporunda, salgına karşı başlatılan mali destek paketlerinin sona ermesi ve düzenleyici kurumların gevşettiği uygulamaların tekrar sıkılaşmasıyla birlikte yükselen TL faizlerinin Türk bankalarının aktif kalitesi üzerinde baskı yaratacağını belirtti. Ancak Fitch, atılan adımların not ölçütlerini destekleyeceğini de belirtti. 3.2 milyon işçi ‘ücretsiz izin’ veya ‘kısa çalışma’ adıyla eksik ücret alıyor Batuhan Gültakan YÜZDE 15’İ AÇILMADI Restoranlara ‘Getir’ desteği Koronavirüs sürecinde tekrar kapanan yeme içme sektörü, ikinci dalgaya elenerek geldi. Mart ayındaki kapanmanın ardından gelen normalleşme sürecinde restoranların yüzde 15’i kepenklerini yeniden açamadı. Sadece paket servise açık olan ikinci dalganın etkilerini azaltmak için ise kampanyalar hız kazandı. “Getir Yemek”, Ocak 2021 sonuna kadar restoranlardan alınan tüm siparişlerdeki yüzde 10 olan yönlendirme hizmeti komisyonunu kaldırdı. Getir Yemek Üst Yöneticisi (CEO) Batuhan Gültakan, pandemide en büyük sıkıtının yeme içme sektöründe yaşandığını ve burada paydaşlarına destek olmak için komisyonu kaldırdıklarını söyledi. Gültakan, karantina döneminde Türkiye’de ortalama paket sipariş bütçesinin 45 TL olduğunu anlatarak lüks restoranlarda ise 500 TL’ye varan siparişlerin öne çıktığını açıkladı. l ŞEHRİBAN KIRAÇ AVDAGİÇ’TEN ÇAĞRI: Hizmetler sektörü özel önlem istiyor İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, salgının tüm sektörleri derinden etkilediğini, ancak hizmetlerde bunun çok daha fazla olduğunu belirtti. Avdagiç, “Hizmetler sektöründeki firmalar için kayırıcı tedbirler alınması gerektiğine inanıyoruz. Pandeminin yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesi, bu sektörlerdeki işletmelerin ve çalışanların hayatlarına devam edebilmeleri ancak buna bağlıdır” diye konuştu. l Ekonomi Servisi ‘39 lira mahkumları’ 2.2 milyona yükseldi Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) kasım ayıyla ilgili “İşsizlik Sigortası Fonu Bülteni”, resmi verilere yansımayan “işsiz”lerin bir kısmının durumu bir kez daha ortaya koydu. Bunu en iyi ortaya koyan veri ise salgın nedeniyle 17 Nisan’da başlatılan işten çıkarma yasağı sonrası ücretsiz izne çıkarılanların sayısı. Kısa çalışma arttı Bu durumda olan ve günlük 39.24 lira (aylık 1168 TL) nakdi ücret desteği almaya hak kazanan emekçi sayısı, nisankasım döneminde 2 milyon 164 bin 688 kişi oldu. Bu sayı, nisanekimde 2 milyon 82 bin 668 kişiydi. Nisankasım döneminde yapılan ödeme tutarı ise 6.5 milyar liraya yaklaştı. Ayrıca aylık nakdi desteğin 2 bin 324 lira olan asgari ücretin ve 2 bin 517 lira olan açlık sınırının çok altında olduğu unutulmamalı. Yine İŞKUR’a göre kasımda önceki aya kıyasla 21 bin 774 kişi artışla 989 bin 337 işçi için kısa çalışma ödeneği verildi. İlk 11 ayda toplam ödeme 23.4 milyar liraya ulaştı. Yine kasım ayında işsizlik sigortası ödeneği alan yani işten çıkarılan emekçilerin sayısı da 225 bin 771 kişi oldu. Bu ödeneği alanların sayısı işten çıkarma yasağı öncesi, mart ayında 594 bin 577 kişiye kadar çıkmıştı. İşsizlik ödeneği ödemeleri ise ilk 11 ayda 5.9 milyar lira oldu. 16 milyarlık teşvik Öte yandan 9 Aralık itibarıyla İşsiz Sigortası Fon Varlığı 102.4 milyar liraya geriledi. Bu varlık 2019 sonunda 131.5 milyar liraydı. Bu kapsamda ilk 11 ayda işverenlere “teşvik ve destek ödemeleri” adı altında yaklaşık 16 milyar liralık kaynak da aktarıldı. Ayrıca dün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da “Sosyal Koruma Kalkanı” kapsamında bugüne kadar toplam 44.6 milyar lira ödeme yapıldığını bildirdi. l EKONOMİ SERVİSİ ANKARA 10 aylık cari açık 31 milyar dolar Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi bilançosuna göre cari açık, ekimde hız keserken yıllık bazda 2020 yılının tümüyle ilgili 24.4 milyar dolarlık son “Yeni Ekonomi Programı (YEP)” tahmininin çok üzerinde bulunuyor. Dün açıklanan verilere göre Ekim 2019’da 2 milyar 737 milyon dolar fazla veren cari denge, bu yılın aynı ayında 273 milyon dolar açık verdi. Ancak açık, Eylül 2020’de 2 milyar 559 milyon dolardı. Geçen yılın ilk 10 ayında 9.6 milyar dolar fazla veren cari denge ise bu yılın aynı döneminde 31.1 milyar dolar açık olarak gerçekleşti. Ekim 2020 sonu itibarıyla son 1 yıllık cari açık da 33.8 milyar dolara yükseldi. Ekim ayının detaylarına bakıldığında ise ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre 514 milyon dolar artarak 1.3 milyar dolar oldu. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler de geçen yılın aynı ayına göre 2.9 milyar dolar azalarak 1.6 milyar dolarda kaldı. Portföyde net giriş Portföy yatırımlarında ise 2.9 milyar dolarlık net giriş kaydedildi. Ayrıca geçen yılın ilk 10 ayında 4.5 milyar dolar açık veren kaynağı belirsiz para (net hata ve noksan) kalemi, bu yıl 10 ayda 5.8 milyar dolar açık verdi. Ekim ayında ise 1.6 milyar dolarlık fazla oluştu. l Ekonomi Servisi Arzum için fiyat aralığı 15.5 17 TL Arzum Ev Aletleri’nin mevcut pay satışı yoluyla halka arz başvurusu SPK tarafından onaylandı. SPK’nin bültenine göre sermayesi 32.2 milyon lira olan şirkette SDA International’ın sahip olduğu 13.3 milyon TL nominal değerli pay halka arz edilecek. Buna göre halka arz edilecek hisselerin oranı yüzde 41.3 olarak gerçekleşecek. 1 TL’lik nominal pay için fiyat 15.50 17 TL arası olacak. l Ekonomi Servisi İnşaat maliyetleri hızla yükseliyor TÜİK’in “İnşaat Maliyet Endeksi, Ekim 2020” raporuna göre inşaat maliyet endeksi, 2020 yılı ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2.99, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19.49 arttı. Bu kapsamda bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 4.01, işçilik endeksi yüzde 0.75 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 22.08, işçilik endeksi yüzde 14.02 arttı. Ayrıca bina inşaatı maliyet endeksi ise yıllık yüzde 19.34, aylık yüzde 2.94 arttı. Yasa buyruğu bütçe.. Meclis’in sözde başkanlık rejimlerinin olmazsa olmaz bağımsız kimliğinin katledildiği, dünyada bir örneği olmayan bizdeki partili başkanlığa izin veren modelde, Tekadam, Saray rejiminde, dikte edilmek üzere hazırlanmış bütçe metninde, dişimizi kırabileceğimiz bir tek değişiklik olamayacağını bile bile, bütçe görüşmelerini sabahtan akşama izlemeye çabalamak hangi akla uyar diyebilirsiniz? Kişisel bütçe oluşumunda hiçbir katkısı olmasa bile, muhalefet milletvekillerinin sözcülerinin ortalığa saçtıkları kimi gerçekleri dinleyebilmek için dedikten sonra, sabırla izlenirse çok çarpıcı bilgilere, heyecanlı tartışmalara, kavgalara tanıklık edebilmek için de eklenebilir.. Dikte edilmiş metne olduğu gibi parmak kaldıracak iktidarın en aklı başında sayılabilecek, konuları, gerçekleri de bildikleri kuşkusuz konumda olanlarının hallerini, kendilerine buldukları savunma yollarını yakından izleyebilmek.. Yavuz hırsızın ev sahibini kovalamacasına benzer, siyasetçiliğin gerçekleri tersyüz edebilme yeteneklerini gözlemlemek de öğretici oluyor. Yine de şekil şartı babında Meclis’ten olabildiğince hızlı geçirilmeye çalışılan bütçenin yaşamın gerçekleriyle olan çelişkilerini kapatabilmek olası değil. Bilindiği için de iktidar cephesi bütçe savunucularının kürsüde olabildiğince uzun konuşmalar yapıp parlak tablolar çizme adına uzun söylevler yapma talimatlarını aldıklarını gözlemlememek olanaksız gibi.. Milli teknoloji hamleleri, parlak yatırım projeleri, hayaller, hayaller..vurgulamaları ile ağızlardan akıtılan ballı cümleler yanında, bütçeyi eleştirenlerin vatana ihanet boyutlarında ağır sözlerle damgalanmaları..iç içe.. HHH Sokakta karşılaştığım gerçeklere ilişkin tanıklıklar bambaşka.. Bu sabah metroyla gazeteye gelirken, yanımda oturan başörtülü, tertemiz yüzlü genç kızımızın, telefonda yakınlarıyla paylaştığı gerçekler bambaşka.. Aslında iş bulduğu için sevinçli bile sayılabilirdi.. Alacağı ücret üzerinden yaptığı hesaba inanamadım. Toplam nakit eline geçecek 350 liradan, yol parası, yemek için kesilenlerden sonra eline kalacak aylık paranın yüz liranın altında, 5060 lira kadar olabileceğini söylüyordu. Teselli cümlesi hiç olmazsa işsiz kalmamış olacağı idi. Herhalde karnının doyabilmesi, evde ek yük olmaması, işinin olması algısı teselli sayılıyordu. Sonrasında hak vermemezlik de yapamadım. Hafta içinde bir kişinin kendini metro raylarına atarak intihar etmiş olduğunu, kapatılan hat ilanının ardından tanık olanların ağzından duymuştum. Şu virüsün derdine düştüğümüz birkaç ayın içindeki, en uygunu metro yolculuklarımda, bu, ikinci tanık olduğum raylara atlayarak intihar olayı idi. HHH Cumhuriyet’ten Tanıklıklar sayfası için 12 Mart’ın acımasız darbe oyunları, provokasyonları içinde, yaşananların bedelini ödemekten yorulan seçmenin soldan CHP iç operasyonu da içinde Ecevit’in başkanlığında yapılan seçimlerdeki oy patlaması sonuçları dikkatimi çekmişti. Sağdan da Erbakan’la simgelenen ulusalcı cephenin partisi MSP’nin oy patlaması yaşanmıştı. İkili Cumhuriyet affı kapsamı da içinde, ulusalcı reformları içeren bir koalisyon paketinde anlaşmışlardı. Gelin görün ağırlıklı siyasal İslamcılar yönlendirmesinde, sağdan siyasette çok yetenekli, 12 Mart darbesi ile görevden alınmış olmasına karşın, cephenin başını çeken lideri Demirel’in taktikleri ile, af uzlaşması oylamadan “14142” suçlarının kapsam dışında kalması yolunda geri dönünce, Ecevit hükümetinin çekilmesi gündeme geliyor. Çok çarpıcı olanı 12 Mart’ın sol gösterip sağ vuran askeri ve sivil ayakları hızla devreye giriyorlar. Bütçenin zamanında Meclis’ten geçmesi zorunluluğunu gerekçe yaparak Ecevit koalisyon hükümetinin bütçe geçirilmesi sonuna kadar görevde kalması zorunluluğunu dayatıyorlar. Bütçe görüşmeleri adına bugüne benzer görüntü veren tabloda gelişmeleri incelemeye kalkıştığımda ise bugünün dayatmalı bütçe görüşmelerine göre, Meclis’in çok daha anlamlı işlevselliği ile yüzleşiyoruz. Ne de olsa Ecevit’li CHP ile Erbakan’lı MHP’nin koalisyonunda, sol gösterip sağ vuran askeri ve sivil eller ne kadar güçlü olurlarla olsunlar, Meclis iradesini sıfırlayan bugünküne benzer bir bütçe görüşmeleri olgusunu yaratamıyorlar.. 12 Mart’ın askeri darbe düzeni bile daha işlevsel bir Meclis varlığını, gerçeğini yok etmeye yetmemiş..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle