23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER 7 dishab@cumhuriyet.com.tr 9 KASIM 2020 PAZARTESİ AZERBAYCAN ORDUSU ŞUŞA’DA 28 yıl sonra kurtarıldı Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ordunun ilerleyişi sürüyor. Dağlık Karabağ’daki uluslararası tanınırlılığı olmayan yönetimin liderlerinden Arayik Harutyunyan’ın “Düşerse, Karabağ düştü demektir” dediği kritik önemdeki Şuşa kenti Azerbaycan ordusu tarafından geri alındı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, dün televizyondan da yayımlanan konuşmasında Şuşa’nın kurtarıldığını duyurdu. Müzakere sürecinin hiçbir işe yaramadığını, masada sonuç alamadıklarını ve oyalandıklarını belirten Aliyev, “Bütün tarihi abidelerimizi yeniden restore edeceğiz. Bütün camilerimizi yeniden inşa edeceğiz. Bugün Azerbaycan bayrağı Şuşa kentinde dalgalanıyor. Biz bekledik ve güç topladık, hiçbir baskıya bakmayarak güç topladık. Bu ekonomik güçtü. Bugün Azerbaycan ekonomik olarak hiçbir ülkeye bağlı değil, hiçbir ekonomik kuruluşa bağlı değil” ifadesini kullandı. Şuşa’da 28 yıl sonra ezan sesi duyulacağını söyleyen Aliyev, Ermenistan yönetiminin taleplerine yanıt vermemesi durumunda sonuna kadar gideceklerini de vurguladı. Hocalı katliamı kurbanlarının kanının yerde kalmadığını, şehitlerin intikamının alındığını belirtti. Karabağ bölgesindeki tüm yolların kesiştiği stratejik Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Bütün tarihi abidelerimizi yeniden restore edeceğiz. Bütün camilerimizi yeniden inşa edeceğiz. Azerbaycan bayrağı Şuşa’da dalgalanıyor” dedi. nokta olan Şuşa, Ermenilerin başkent olarak nitelediği Hankendi’ne yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta. Hukuken Azerbaycan’ın olan ve Şuşa Rayonu’nun idari merkezi olan yerleşim, 1992’de Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından işgal edilmişti. Şuşa’nın kurtarılmasına Türkiye’den de kutlamalar geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Şuşa Ermeni işgalinden kurtuldu. Zaferiniz için tebrikler sevgili kardeşim” derken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “kültür başkenti” olarak nitelediği Şuşa ile ilgili haberi memnuniyetle karşıladığını belirtti. “Milli Bayrak Günü’nde görkemli Azerbaycan bayrağı Şuşa üzerinden sonsuza dek dalgalanacak. Üç renkli bayrağınız Azerbaycan ile mutluluk içinde yaşayın” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medyadan “Karabağ’ın kalbi Şuşa’nın Ermenistan’ın işgalinden kurtuluşunu ve Azerbaycan ordusunun şanlı zaferini yürekten kutluyorum” mesajını paylaştı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da “Gardaşımızın zaferi kutlu olsun” açıklaması yaptı. BAKÛ ÇIKARMASI Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberlerinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile dün Baku’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Çavuşoğlu, “Her zaman Baku’da olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ama bugün özellikle çok mutlu olduklarını” söyledi. Şuşa haberine işaretle “Azerbaycan halkını canı gönülden tebrik ediyoruz” dedi. Akar da “Azerbaycanlı kardeşlerimizi, 30 yıldır işgal altındaki öz topraklarını kazanmak için giriştiği mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz” ifadesini kullandı. ErdoğanPutin görüşmesi Ermenistan Savunma Bakanlığı yetkilileri ise kentin Azerbaycan ordusunun kontrolünde olduğunu yalanlayarak, çatışmanın sürdüğünü savundu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, önceki gün yaptıkları telefon görüşmesinde Karabağ’daki çatışmaları ele aldığı gündeme yansımıştı. Türkiye İletişim Başkanlığı’nın açıklamasına göre Erdoğan Putin’e, Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, Ermenistan’ın müzakere masasına gitmek için sağduyuya sahip olmaya ikna edilmesi gerektiğini vurguladı. Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’de başladığı operasyonda, 4 kent merkezi, 3 kasaba ve 200’den fazla köy ile bazı önemli tepeleri Ermenistan’ın işgalinden kurtarmıştı. AA’nın haberinde Ermenistan’ın, Azerbaycan yerleşim birimlerine düzenlediği saldırılarda 27 Eylül’den bu yana 93 sivilin öldüğü, 404 sivilin yaralandığı kaydedilmişti. Kimi kaynak her iki taraftan asker, sivil bin kişinin öldüğü iddiasını da aktarıyor. Biden kararname yağdıracak Çekişmeli bir seçimin ardından ABD’nin 46. Başka‘DAMAT KABUL ET nı seçilen Joe Biden birlik mesajı verirken Başkan Donald DEDİ’ İDDİASI Trump, Twitter hesabından oyların düzgün sayılmadığı iddiasını sürdürdü. Biden’ın, Trump döneminde ABD’yi geleneksel politikalarından uzaklaştıran bir dizi kararını geri çevirmek için kararnameler çıkarmaya hazırlandığı haberleri de gündeme yansıdı. Rakibi Demokratların yeterli delege sayısına ulaşması sırasında golf oynamak için Beyaz Saray’dan ayrılan ve cuma gününden beri halka konuşmayan Trump, büyük harflerle yazdığı Twitter mesajlarında sonucu kabul etme‘Birbirimize şans verelim’ Biden’ın zaferi, Trump’a direnen kesimler ve Demokratlar açısından dört yıllık bir mücadeleye nokta koymuş Biden yanlıları ülkenin pek çok kentinde kutlamalar için sokaklara çıktı. Kimi bölgede Trump destekçileri de protesto düzenledi. meye devam ederken, damadı ve danışmanı Jared Kushner’in, kayınpederinden Biden’ın zaferini kabul etmesini istediği öne sürüldü. CNN muhabiri söz kooldu. Ancak dört günde sonuçlanabilen seçimlerin ardından ülkenin pek çok kentinde Biden yanlıları kutlamalar için sokağa döküldü. Biden, Pennsylvania’yı almasından sonra 273 delege sayısına ulaşarak, başkanlık yarışında ipi göğüslemişti. Biden ve yardımcısı Kamala Harris, Delaware’de ABD di. Tarihteki en fazla oyla kazandık. Bunun beni şaşırttığını itiraf etmeliyim” dedi. Trump’a oy verenlerin yaşadığı hayal kırıklığını anladığını söyleyerek “birbirimize şans verelim” ifadesini kullandı. Biden’ın, 20 Ocak’ta görevi devraldıktan sonra, ülkenin 4 yıldır değişen politikalarına yön vermek için bir dizi başnusu iddiayı, Başkan’a Biden ile Harris, destekçilerine seslendi. yakın iki kaynağa dayandırdı. “Bu iş henüz kaynaklara göre, Biden yönebitmedi, ABD’yi detimi Paris İklim Anlaşması’na yeniden katılacak. Trump’ın Dünya Sağlık Örgütü’nden çekilme kararı geri çevrilecek, Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerden göç kısıtlaması iptal edilecek, ABD’ye mokrasiye kavuşturuncaya kadar mücadeleme devam edeceğim” diyen Trump, seçimde Demokratların Biden lehine hile yaptığını ileri sürerek sonuçları yargıya taşıyacağını söylemişti. halkına seslendi. “Bölen de kanlık kararnamesi çıkarmaya ğil birleştiren bir başkan” ola hazırlandığı bildiriliyor. cağına söz veren Biden “bu Washington Post gazetesine yasadışı yollardan getirilen çocukların ülkede kalmasına izin verilen program yeniden Bazı liderler acele etmedi ulus bize net bir galibiyet ver konuşan Demokratlara yakın devreye sokulacak. Pek çok dünya lideri, Biden’ı ilk günden kutlarken Harris’in zaferiyle bir ilk... bazılarıyavaşdavranmayı tercih etti. Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, “ABD seçimABD’de zorlu geçen başkanlık yarışını kazanan Joe Biden’ın yardımcısı Kamala D. Harris, bu göreve gelen ilk kadın, ilk siyah ve ilk Hint kökenli başkan yardımcısı olmasıyla dikkat çekiyor. Hindistan kökenli bir anne ve Jamaika kökenli bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Harris (55), ülkenin 244 yıllık tarihinde bu kadar üst düzeye gelmiş ilk kadın olacak. Harris, Delaware eyaletinin Wilmington kentinde yaptığı tarihi konuşmada “Bu göreve seçilen ilk kadın olabilirim ama sonuncu olmayacağım” dedi, ülkede kendisini izleyen bütün kız çocuklarının kendilerinin de bunu yapabileceğini gördüğünü söyledi. Konuşmasında 19 yaşında Hindistan’dan ABD’ye gelen kaybettiği annesini anan HarAmerika’nın ruhunun tehlikede olduğu bir dönemde yapılan seçimlerde, halka umut, birlik mesajı verdiğini söyledi. Annesinin “kız kardeşiyle kendisini özgüvenli, kendisinden gurur duyan siyah kadınlar” olarak yetiştirdiğini söyledi. ‘Chithi’lerin desteği Zaferi, annesinin ülkesi Hindistan ve babasının ülkesi Jamaika’da da sevinçle karaçıklamada “Chithi”lerinden aldığı desteği vurguladı. Chitti, Tamil dilinde teyze anlamına geliyor. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, “sadece chithi’ler için değil, bütün Hindistan kökenli Amerikalılar için gurur kaynağı” olduğu paylaşımını yaptı. Jamaika Başbakanı Andrew Holness da Harris’i kutladı. Harris’in dış politikada 1915 olayları için “Ermeni soykırımı” nitelemesinin AnkaraWashington ilişkilerine nasıl yansıyacağı ise merak ediliyor. Harris, 2019’da senatörler Bob Menendez ve Ted Cruz ile birlikte Senato’ya 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanınması için önerge vermişti. Senatörlüğü döneminde ABD Başkanı Donald Trump’ın özellikle Ortadoğu politikalarıleriyle ilgili tüm hukuki sorunlar çözülene kadar kaçınacağını söyledi. Dikkatsiz olmak istemiyoruz” dedi. Ülkesinin hem Biden hem de Trump ile iyi bir ilişkiye sahip olduğunu sözlerine ekledi. Trump yönetimi ile sıcak ilişkileri olan Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman da dün gündüz kutlama mesajı yollamamıştı. Tüm gergin görünüme rağmen Trump’la iyi ilişkilere sahip Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de tepkisinde yavaş kalırken, Kremlin tarafından zehirlendiğini iddia eden Rus muhalif lider Aleksey Navalny, Biden’ı zaferinden dolayı kutladı. Başkanlığı boyunca Trump’la ilişkileri iyi olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hindistan ris, siyah kadınlara teşekkür şılandı. Kampanyası sırasın nın yanlış olduğunu savundu. Başbakanı Narendra Modi etti ve kadınların “Amerikan da Chennai’deki kökenlerine Trump’ın Suriye’deki askerle ve Filipinler Devlet Başkanı demokrasisinin belkemiği” ol atıfta bulunan Harris, sonuç rini geri çekme kararına sert Rodrigo Duterte Biden’ı ilk duğunun altını çizdi. Harris, ların kesinleşmesiyle yaptığı eleştiriler yöneltti. tebrik eden liderlerdendi. Prof. Çarkoğlu ‘Yaşadığımız duygusal kutuplaşma’ ABD’de çekişmeli geçen sinin demokrasinin karşı karşıya olabiseçimlerle birlikte bir kez leceği tehditlerin bertaraf edilmesinde daha siyaset dilinin toplum daha etkili olduğu konusunda çabuk kadaki kutuplaşmayı derinleş rar vermemeliyiz. MINE ESEN tirmesi tartışmaların merkezinde. Koç Üniversitesi Öğ‘Anayasa değişiklikleri retim Üyesi Prof. Dr. Ali Çar gözden geçirilmeli’ koğlu, siyasi farklılaşmanın nefreti besler halde olduğu, bu yeni “duygusal” kutuplaşmanın görüş farklılıklarının ötesine geçtiği görüşünde. Çarkoğlu, “Türkiye’de de ABD’ye benzer bir kutuplaşma var. Hatta bu, uzun zamandır ideolojik siyasa tercihi farklılıklarından çok duygusal temellerde gelişmekte. Bizde de AK Partili’lerin CHP’li arkadaşları, CHP’lilerin de AK Partili dostları olmadığı söylenebilir... İş dünyasında da komşuluk ilişkilerinde de partizan bir ayrımın oluşmakta olduğunu söylemek abartmak mı olur?” diyor. ABD seçimlerini, tüm dünya bir film gibi izliyor... Kutuplaşma, ötekileştirme söyleminin boyutu, sandığa da meydanlara da yansıdı. Sizce diğer ülkelere “demokrasi” konusunda sık sık mesajlar veren, tartışma yaratan ancak kendisi son dönemin en buhranlı siyasi dönemlerinden birini geçiren ABD’deki bu sürece yönelik tabloyu nasıl okumak gerek... ÇARKOĞLU ABD’de siyaset uzun süredir artan bir şekilde kutuplaşmakta. Nıspi temsilin olmadığı, bir oy fazla alanın siyaseten her şeyi kazandığı YSK’nin merkezi olması bir avantaj gibi görünse de tarafsızlığı sorgulanır olunca süreç Türkiye’de çok sancılı işlemiştir. Merkezi seçim idaresi ve hukuki süreç özellikle muhalefet için pek çok zaman, içinden çıkılması çok zor ve tarafgir müdahalelere açık bir seçim süreci oluşturmakta. Bu sürecin gelecekte daha iyi işleyebilmesi için Mart 2018’de bir oydaşma olmaksızın yapılan seçim kanunu değişiklikleri ve öncesinde seçimlerin yönetimini de doğrudan ilgilendiren anayasa değişikliklerinin tekrar gözden geçirilmesinde fayda var. Burada seçim ortamı oluşmadan bir yeni yasa yapım süreci oluşması en doğru yol olacaktır. Oyun kuralları hakkında iktidar ve muhalefet anlaşamadığı sürece seçimlerin meşruiyeti hep sorgulanacak ya da İstanbul’da olduğu gibi süreç uzayacak ve siyasal tercihler bu zorlama süreç içinde şekillenecek ve kutuplaşma hep artma eğiliminde kalacaktır. Bu ülke demokrasisini yıpratacak ve hatta seçimlerden uzaklaşma sonucunu da doğurabilecektir ki, bu belki en büyük tehlikedir. ‘Söylemler yumuşamalı’ bir rekabet ortamı bu tür bir kutuplaş ABD seçimlerinde kazanan kim maya çanak tutuyor. Ülkenin geleceği olursa olsun gelinen süreçte taraflane dair siyasa tercihlerinde farklılaşma rın böylesine kutuplaşmaya yönelmeda bu “nefret” ilişkisini beslemekte. An si demokrasiyi bir çıkmaza mı sokcak bu yeni “duygusal” kumuştur? tuplaşma görüş farklılıklaABD ve Türkiye’de gözlerının ötesine geçmiş halde. nen duygusal kutuplaşma ya Demokrat ve Cumhuriyetda partizan nefret ilişkisi kıçi seçmenlerin birbirleriyle sa dönemde oluşmadığı giaçıkça bir nefret ilişkisinde bi kısa dönemde de ortadan olduklarını söyleyen akadekaybolmayacaktır. Üstelik bu mik bir yazın oluşmuş dusüreci besleyen yapıların derumda. Örneğin her iki parğişmekte olduğunu da gözleti seçmeni de karşı tarafmiyoruz. Bunların en başında tan biriyle komşu olmak islider kadroların siyasal söytememekte, güvenmemeklemlerini yumuşatmaları gete. Partizan kimlik farkı nelir. Liderlerin birbirlerine hideniyle yardımlaşma, iş Prof. Ali Çarkoğlu taplarında kullanmakta olilişkileri ve hatta en temel dukları söylemi çocuklarımıaile kurma eğilimleri farklılaşmakta. za açıklamak zorunda kalınca yüz kızarZaman içinde iki parti seçmeni birbi tıcı terimlerle karşılaşmıyor muyuz? Bu rinden fiziki olarak da uzaklaştı. Yaşam söylemin halk arasında partizan hitapalanları partizan kimlik temelinde fark larda ne derece yaygın olduğunu bilmilılaşmaktadır ve bu da hem karşı paryoruz. Ancak davranış ve tutumların partiden uzaklaşmayı getirmekte, hem de tizan farklılaşmaları yansıtıyor olduğunu kimin hangi parti destekçisi olduğunu çıkarabiliyor ya da tahmin ediyoruz. tahmin olanağını artırmakta. Bu şekilYeni Başkan Biden çoktan herkesin de partizan kamplar birbirlerine dair de başkanı olmak istediğini söyledi. Bu, biğerlendirmelerinde gitgide daha abartı ze hatıralarda kalmış olan balkon konuşlı pozisyonlar almakta. Tipik bir demok malarını anımsattı şüphesiz. Bu olumrat ya da cumhuriyetçinin bugünlerde lu tavrın Türkiye’de devam edemediğikarşı partiden dostları olduğunu söyle ni gördük. Bir tehdit söylemi ve beka somek çok zor. runsalı etrafında kutuplaştırıcı bir ton Peki bu kutuplaşmada medyanın da yürütülmüş olan İstanbul kampanyarolünü nasıl yorumluyorsunuz? sının AK Parti açısından işlememiş olGitgide geleneksel çerçeveden kopduğu aşikârdır. Bu açıdan kutuplaştırımakta olan medyanın da bu yeni kutup cı söyleme nasıl direnilebileceğinin örlaşma ortamını besleyen bir yapısı var. neklerini yerel seçimlerde görYeni medya yalan yanlış her tür bilgi ve dük. Yaklaşan cumhurbaşargümana erişimi kolaylaştırmakta ve kanlığı ve meclis seçimlepartizan manipülasyona olanak sağlarinde de benzer bir kammakta. Trump’ın pek çok paylaşımının panya pozisyonlaşmasına Twitter tarafından bloklanıp uyarı megidilebilir. sajları konmasının temel nedeni bu. Ancak başkan dışında da pek çok kişinin ve çevrenin yaydığı yalan ve ‘KARŞILIKLI TAVİZ GEREKİR’ yanlış bilgi duygusal kutuplaşmayı artırmakta. Örneğin ABD’de Fox ya da CNN kanallarını seyretmek alınan haber ve yorumların tam anlamıyla zıtlaşması sonucunu doğuruyor. Trump döneminde TürkiyeABD ilişkileri inişli çıkışlı süreçlerdeydi. Biden’lı dönem için görüşünüz nedir? Trump, kurumları kullanma yeteneği olmayan ve ideolojik olarak da bu kurumlara karşı bir ta‘İstanbul seçimini vır benimsemiş bir başkandı. Kişisel inisiyatifini öne çıkaran bir başkanlığı oldu. Bunun nedense anımsattı’ Kimi yorumda ABD seçimlerinin, Türkiye’de yaşananları anımsattığına değiniliyor... Katılıyor musunuz? Türkiye’de de Amerika’ya benzer bir kutuplaşma vardır. Hatta bu kutuplaşma uzun zamandır ideolojik siyasa tercihi farklılıklarından Türkiye’nin avantajına olduğu yönünde bir görüş Türkiye’de öne çıkıyor şu aralar. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kişisel düzeyde bir ilişki sürdürebilmiş olması sanki Türkiye’nin çıkarlarını desteklermiş gibi anlatılıyor. Oysa bunun gerçekle hemen hiç alakası yok. Rahip Brunson krizinin çözümünde Trump ile bir irtibatın olması çözümü kolaylaştıran bir etki yapmış olabilir. Ancak bu krizin tırmanması ve ekonomiyi derinden etkileyen bir düzeye erişmesi de yine Trump’ın çok duygusal temellerde gelişmek Twitter mesajları ile olmuştur. Keza Türkiye’nin te. Bizde de AK Partili’lerin CHP’li S400 sistemini alması neticesinde F35 projesinarkadaşları, CHP’lilerin de AK Parden çıkarılmasında bu iyi ilişkilerin etkisini görmetili dostları olmadığı söylenebilir. dik. Benzer şekilde ABD’nin Güney Kıbrıs’a silah Kaç CHP’li ailenin çocukları eşlerini MHP’li ya da AK Partili’ler arasından seçiyor? İş dünyasında da komşuluk ilişkilerinde de partizan bir ayrımın oluşmakta olduğunu söylemek abartmak mı olur? Oturduğumuz mahalleler ve hatta siteler ve apartmanlarda partizan çeşitlilik var mı? 31 Mart İstanbul seçimleri ardından yaşadıklarımızın son Amerikan seçimlerindeki tartışmaları anımsattığı da bir gerçek. Seçimlere hile karışmış olduğu konusundaki kanaat hemen tümüyle partizan temelde şekillenmişti. Trump’ın itirazları da İstanbul seçimlerinden sonra AK satmaya başlama kararı, Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya sorunlarında Türkiye’nin tutumu ile ABD arasında ciddi farklılıkların devam etmesinin önüne de Trump ile olan iyi ilişkiler geçemedi. Biden’ın kurumları öne çıkaran, Dünya Sağlık Örgütü, BM ve NATO gibi kurumlar üzerinden Amerikan dış politikasını geliştirmeyi öngören tutumu Türkiye için daha tahmin edilebilir ve sürekliliği sağlanabilir bir yeni dış politika duruşu olabilir. Ancak burada unutulmamalı ki özellikle dış politika karşılıklı tavizler üzerine inşa edilir. AK Parti’nin ilk dönemlerinde vurguladığı kazankazan oyunu yerine kazan/kaybet oyununa takılı kalırsak işimiz zora girecektir. Türkiye’nin vermesi gereken karar, dış politikasını Batılı müttefikleriyle çatışmaya girmekten çekinmeyen bir diretme etrafında mı, yokParti teşkilatının vermiş olduğu tep sa NATO ve AB gibi uzun dönemli işbirliklerinin kilere benzemekte. geliştirilmesinin ana dış politika önceliği olduğu Ancak bizde ABD’den farklı olabir çerçevede mi geliştireceğidir. Gerek Suriye, rak gayet merkezi bir seçim yöneLibya, Doğu Akdeniz, İsrail ve Ortadoğu genetim mekanizması var. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gibi bir kurum ABD’de yok. Sonuç olarak itirazlar her eyalette farklı bir hukuki süreç içerisinde sonuçlandırılmak durumunda. Bunun mantığını Türkiye’den bakınca anlamak zordur. Ancak hangili ile İran, gerek Rusya, Kafkaslar politikalarında Türkiye elbette kendi çıkarlarını gözetecektir. Ancak AB ilişkilerinin görece kısa soluklu sorunlar karşısında ikinci plana düşmesine göz mü yumulacaktır? Bunları yaparken ilk yolu seçmekte olduğu intibaı yerleşirse kim başkan olursa olsun ABD ile iyi geçinmek zor olacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle