23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 9 KASIM 2020 PAZARTESİ Atatürk, İstanbul’da konserlerle anılıyor Aydın Karlıbel İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), İstanbul Devlet Senfoni, Camerata Saygun Yaylı Çalgılar Orkestraları, Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlanışının 82. yılında konserlerle anıyor. İDOB solist sanatçıları Serkan Bodur, Zafer Erdaş, Alper Göçeri, Özge Kalelioğlu, Özlem Soydan ve besteci piyanist Aydın Karlıbel 10 Kasım Salı günü saat 20.00’de Kadıköy Süreyya Operası’nda Cumhuriyet dönemi Türk bestecileri A.A. Saygun, C.R.Rey, İ. Baran, N.K. Akses ve A. Karlıbel’in eserlerini seslendirecekler. Piyano eşliğinde yapılacak konserde Karlıbel Johannes Heyer bestesi “Dolmabahçe Marşı”nı da ilk kez seslendirecek. Konser boyunca yer yer Defne Arıkan ve Burçak Savaşkurt’un hazırladığı metni Ayşe Kıran ve Çağrı Köktekin sunacak. CRR’de Camerata Saygun Atatürk’ü tanımış, onun yüreklendirmesiyle ilk Türk operasını bestelemiş olağanüstü müzik adamının adını taşıyan Camerata Saygun Yaylı Çalgılar Orkestrası, 10 Kasım Salı, saat 18.00 ve 20.00’de Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda vereceği “Atatürk’ü Anma Konseri”nde E.Grieg, “Ase’nin Ölümü” ve “Holberg Suite, 2. Bölüm”; A.A. Saygun, “Yaylı Çalgılar Dörtlüsü No. 1,1. & 4. Bölümler” eserleriyle anonim olarak bilinen; “Selanik Türküsü”, “İzmir’in Kavakları”, “Sarı Zeybek” (Orkestra için düzenleyen Salih Kartal) eserlerini seslendirecekler. Klasik ve çağdaş müziğin en güzel ağıtlarının seslendirileceği konserde orkestraya iki usta oyuncu Sevinç Erbulak ve Mehmet Avdan anlatıcı olarak eşlik edecekler. İDSO konseri CKM’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), şef İbrahim Yazıcı yönetiminde 13 Kasım Cuma günü, saat 20.00’de vereceği “Atatürk’ü Anma” konserinde sevdiği bir bestecinin, Mozart’ın “Piyano Konçertosu No.14” ve “Senfoni No.29” eserlerini seslendirecek. Konserin solisti piyanist Başar Can Kıvrak. BEHIÇ AK’IN OYUNU PANDEMIDE PRÖMIYER YAPTI Newton Bilgisayardan Ne Anlar GÜLÇINGÜLAN kurun gündeme fener tutan karikatürleriyle tanıdığı çizerimiz BeOhiç Ak’ın yazdığı, İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) oyuncularından İl? kay Akdağlı’nın yönettiği “Newton Bilsıl ortaya çıkardıklarını şöyle anlatıyor: “Koşullara bire bir uyan bir haftalık deneme süresinden sonra oyunun çok fazla maske arkasında kalmaya başladığını gördük. Korona konusunda evlilikte nasıl karı koca birbirine emanet gisayardan Ne Anlar?”ın prömiyeri 29 ise maske ile evde gezmiyorlarEkim Perşembe akşamı Üsküdar Tekel sa, tiyatroda da iki oyuncu birbiriSahnesi’nde düzenlendi. ne emanet olmalı diye düşündük. Günlerini plajda yiyip içip, havadan Son derece gerçekçi sıcak ilişkilesudan konuşarak geçiren bir çiftin evli rin, çatışmaların olduğu bir oyunu liklerine tanıklık ettiğimiz oyunda Elif maskeyle sahneye koymak kolay Erdal ve Sertel Uğur rol alıyor. Oyunun değil, hele bu kadar söze dayalıydramaturgisi Selen Korad Birkiye’ye, de ken. Bu bağlamda oyunculara mikor ve kostüm tasarımı Hakan Dündar’a, zanseni dayatmadım. İkisi de çok ışık tasarımı Akın Yılmaz’a, müzikleri yaratıcı olan, bedenlerinin dışınOyunda Elif Erdal ve Sertel Uğur rol alıyor. Çelik Kasapoğlu’na, koreografisi ise Alp da bir karakteri çıkarabilen oyunşünce ve izlenimlerini ağırlıkla tiyataslan Karaduman’a ait. cular. Pandemi döneminde oyun çıkar ro oyunu ile çocuk edebiyatı türlerinde Pandemide oyun çıkarmak mak zorlu bir süreçti ama bütün yaratıcı kadro canla başla çalıştık. Behiç Ak geryazdığı eserler ve çizdiği günlük karikatürlerle anlatan bir mizah ustası. BüOyunu sahneye koyan İDT sanatçıçekçi, realist bir ortam hayal ediyordu. tün eğitim ve üretim sürecinde olana olsı Akdağlı, oyuncu, yönetmen ve seBiz de oradan yürüdük. Daha groteks duğu gibi bakmayı refleks haline getirnarist olarak tiyatro, sinema ve telekoymaya kalksaydık oyun bambaşmiş olan Behiç Ak, “Beni mutlu eden kuvizyonda çalışmaya devam eden, Eska bir yere giderdi. Mümkün olduğun ral dışı olana değil kurala gülmektir. Mikişehir Anadolu Üniversitesi Devlet ca mizansen, ifade, tavır aracılığıyla zahla deşifre ederek saçma gibi görünKonservatuvarı’ndan Ergin Orbey, Müş oyunun eğlenceli yanını öne çıkarma meyenin saçmalıklarını göstermenin pefik Kenter, İpek Bilgin, Ali Taygun, Ay ya, mizah dozunu artırmaya çalıştım. şindeyim. Oyun, bu bakış açısıyla yazdışe Selen, Cevat Çapan gibi ustalardan Selen’in Behiç Bey’in dramaturgisine ğım, giderek günümüzün konformizmiders alarak 1994’te mezun olan bir isim. sadık kalınması konusundaki dikka nin eleştirisine dönüşen, mutsuzluklarıHalen Yücel Erten’in sahneye koyduğu tiyle yapabileceğimiz her şeyi dozun mızın kaynağına yönelten bir mutluluk “Hırçın Kız”da oynamakta olan Akdağlı, da yaptık diye düşünüyorum.” eleştirisidir. Tiyatro sanatı günlük gerbugüne kadar kırka yakın oyunda rol almış iyi bir oyuncu. Mutluluk eleştirisi çeklerin perdelediği gerçeğin perdesini açabilir” diyor. Mutlu bir şekilde, yeAkdağlı pandemi ortamında “Newton Oyunun yazarı Behiç Ak, mesleğin rinden kıpırdamak istemeden, denize biBilgisayardan Ne Anlar?” oyununu na etik değerlerini savunan bir mimar, dü le girmeyi başaramadan plajda günbatımına kadar güneşlenen, sürekli yiyip içen çifti oyuncuların bu ağır pandemi koşullarına rağmen başarıyla canlandırdığını söyleyen Ak, “Reji dekoru, kostümü, ışık tasarımı ve aksesuvarlarıyla istediğim bol ışıklı, güneşli, geniş sahil atmosferini yarattı” diyerek emeği geçen herkesi kutluyor. Kendisi de yıllar önce Datça’da oyunu miskinliği öne çıkaran tempoda sahnelemiş. Yaşayan bir yazar olarak, metne titizlikle sadık kalan bu diri ve enerjik yorumu bir zenginlik olarak kabul ediyor. “Newton Bilgisayardan Ne Anlar?” oyunu sezon boyunca sanatın yeni normalinde sahnelenecek. Oyun, İDT kadrolu yaratıcı ekibin deneyim ve birikimini emeğe saygı temelinde özveriyle ortaya koyduğu düşündürürken güldüren anlamlı bir prodüksiyon. Ünlü tiyatrocu, film ve seslendirme sanatçısı Ahmet Uz, doğum gününde yaşama veda etti Sonbahar yaprakları gibi düşüyor sevdiklerimiz... YAZGÜLÜ ALDOĞAN iyi konuşur meslektaşları? Ahmet Uz, sanatçı, müzisyen bir ailenin ferdi. Kendisi de İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra yaşamı tiyatro sahnesinde ve film setlerinde geçÇünkü Ahmet Uz’dan sadece oynadığı oyunlar ve çevirdiği filmlerle bahsetmek çok yetersiz kalır. O çok da düzgün bir insandı! Demokrat, aydın, cumhuriyetçi, ilkeli bir sanatçı. İflah ti. Devlet Tiyatrosu’ndan Ahmet Uz olmaz, kâğıttan okusonra 1977’de Şehir Timaktan vazgeçmez yatroları kadrosuna geçti ve ora bir Cumhuriyet gazetesi okuru! dan emekli oldu. Tabii ki bir sanat Eşi gazeteci, tiyatro eleştirmeni çı hiçbir zaman emekli olmaz. Sad Rengin Uz’la konservatuvarda birri Alışık Tiyatrosu’nda oynamaya likte okumuş, yarım asır bir yaşam devam etti. Bu arada çevirdiği di paylaşmışlardı. Güzel kızları Ahu zi ve filmlerin de sayısı saymakise biricik evlatları. la bitmiyor. 100’den fazla oyunda Ahmet Uz’u birçok oyununda seyrol aldı, film yapımcılığı ve seslen rettim. Klasiklerden dramlara, kodirme sanatçılığı da var sanat ya mediden farslara, rolünü eldiven şamı içinde. Onu, doğum günün gibi giyer, sahnede oynamaz, yade kaybetmek bütün sevenlerişar. Önem verdiği oyunlarda eleşni, en çok da sanatçı arkadaşları tirileri merak eder. Ticari amaçnı üzdü. Nedim Saban’ın duyurdu lı oynadığı dizilerde ise yolunu çeğu ölüm haberi kısa sürede sosyal virip kendisini övgülere boğan medyada yankılandı ve tt oldu! Bir hayranlarına “Yok canım, sıradan sanatçının arkasından bu kadar mı bir iş, niye seyrediyorsunuz ki?” diyecek kadar da gerçekçi, şakacı, alçakgönüllü. Pes etmemesi gereken bir yaştaydı. Ama şu sıralar o kadar çok veda ediyor, o kadar çok ölüm haberi paylaşıyoruz ki! O ise bir süredir kimselerle paylaşmadığı biçimde hastaydı ve bu savaşta yenik düştü. Arkasından yazmak çok zor. Cenazesi Şakirin Camii’ndeki öğle namazının ardından toprağa verilecek ve Ahmet Uz, anılarımızda yaşayacak. Rol aldığı bazı oyunlar: Sonbaharı Beklerken: Sadri Alışık Tiyatrosu – 2012, Titanik Orkestrası: İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2008, Yaban Ormanları: Alexandre Ostrovski İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2007, Hâkimiyeti Milliye Aş Evi: İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2004, Bizans Düştü: İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2002, Suç Ve Ceza: Fyodor Dostoyevski İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2001, Oidipus: Sofokles İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1996, Kral Lear: Wiliam Shakespeare İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1990, Üçüncü Selim (oyun): Turan Oflazoğlu İstanbul Şehir Tiyatrosu 1983. SANAT CAMIASINA KÖTÜ HABER MAHMUT LICALI CHP, salgın döneminde ekonomik sıkıntı yaşamaya başlayan sanat camiası için 320 milyon TL tutarındaki özel kopyalama harcı fonunun kullanılması gerektiğini gündeme getirmişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin söz konusu fonun zor durumda bulunan sanatçılar için kullanılıp kullanılmamasıyla ilgili soru önergesine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’dan yanıt geldi. Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında üretilen, ithal ya da ihraç edilen kaset, CD, DVD, matbaa makinesi, fotokopi makinesi gibi ürünlerden yüzde 3 oranında yapılan kesintiyle oluşan fon 2017 yılı itibarıyla 320 milyon TL tutarına ulaşmıştı. İlgezdi, söz konusu fonda biriken tutarın 2020 yılı itibarıyla ne kadar olduğu sorusuna da yanıt alamadı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İlgezdi’nin soru önergesine verdiği yanıtta, “Özel kopyalama harcında bulunan meblağ fikri mülkiyet sisteminin güçledirilmesi ve kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla kullanılmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda gelirin kullanılabileceği alanlar yönetmelikte sayılmıştır” dedi. Ersoy’un yanıtını eleştiren İlgezdi, şunları dile getirdi: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Sanat camiası kan ağlıyor. En son mekânların saat 22.00’de kapanma zorunluluğu ile az sayıda iş yapan müzisyenler de işlerinden oldu. Sanat camiası bu kadar zor durumdayken eldeki hazır fonu sanatçılar için harcamayan Bakanlık bahaneler uyduruyor. ‘Yönetmelikte yok, parayı sanatçılara veremeyiz’ demek yerine yönetmeliğe bir madde eklersiniz olur biter. 27 Aralık 2019’da, yani 11 ay önce yönetmeliğe bir ek yapılarak paranın harcanabileceği yerlere ‘Kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla salon veya bina kiralanması, satın alınması veya yaptırılmasına ilişkin giderler’ eklendi. İstedikleri harcama için yönetmelik değiştiren Bakanlık, konu sanatçılar olunca sorunları duymazdan geliyor.” l ANKARA ‘DÜRÜST HIRSIZ’... Dostoyevski’nin “Namuslu Hırsız” hikâyesi geldi aklıma. Bağlılık... Tabii konu bu değil. Ama KONUK YAZAR EMEL SEÇEN Doksanların Meg Ryan gülümsemeleri ve sıcaklığını hatırlatan oyunculuğu ile Kate Walsh, Annie karakte14 Şubat için film hazırlanri ile oldukça başarılı. sa, böylesi güzel ve anlamlı olaFBI memurlarından biri olan bilirdi. DÜRÜST HIRSIZ filminde, John Nivens (Jai Courtney), ilerihem duygu hem aksiyon hâkim. nin Burt Lancester’ı olmaya aday Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk bakıyor. Zaten Spartacus dizisinden takip edenler Varro rolü ile de anımsayacaktır. Filmi başından sonuna götüren, Film de aşkın para ile ölçülemeadeta emekli bir rock yıldızını da yeceği, eğer dürüstsen her zaman oynasa, yine hayranlıkla izleyece kaybetmeye aday olunmadığı, inğimiz, Liam Neeson (emekli deniz sanın, insan olabilmesi için her ne subayı, Tom Carter) ve uğruna her şeyi göze aldığı sevgilisi rolünde Kate Walsh (Annie) o kadar samimi, o kadar güzeller ki. Aşk bu, dedirtiyorlar. Yönetmenliğini Mark Williams’ın yaptığı filmde FBI’ın taktığı isimle “Gir Filmde Liam Neeson ve Kate Walsh rol alıyor. Çık Hırsız” hiçbir şekilde yakalanmaz. 7 eyalette, 12 hırsızlık yapılır olursa olsun, içindeki erdemi taşıama hiçbir kanıt bulunamaz. Hır ması gerektiği savunuluyor. sız Tom Carter (Liam Neeson) ve Annie (Kate Walsh) ile karşılaşır ve o günden itibaren tüm geçmiİzleyene, en basitinden bir gün içinde para dolu bir çanta bulsanız ne yaparsınız? Düşüncesini sorşini, hem içinden hem dışından silerek temiz yepyeni bir hayat kurmak ister. Teslim olmak için FBI’ya başvurur. Tabii burada FBI bürokrasisi ve her türlü olanağa sahip oldukları için haklı sanan ama iş üretdurtuyor. Suçlunun suçunun affı için önce kendi ile yüzleşmesi gerekir. Ama suç bir travmatik bir durumsa ve daha da iyi insan olabilmek için elinden geleni yaptığında hâlâ yanlışlar ile karşılaşıyorsa, o zamekten aciz memurlara önce kendinin, o hırsız olduğunu ispat etmesi gerekir. Biri eşinden ayrılman kendi doğrusunu uygulayacaktır. Ajan Ramon Hall’ın (Antony Ramış diğeri ise pek de mutlu olmadığı anlaşılan bir evlilik yürütmekte olan FBI şefleri; bir adamın, bir kadını neden bu kadar çok sevebimos) dediği gibi: Ne yaparsan yap, doğru olanı yap! Yine doksanlardan Terminatör filminden iyi anımsayacağımız, Roleceğini anlayamazlar. Oysa olay basittir. Kadın; zeki, şefkatli, esprilidir. O bert Patrick büyük şef Ajan Sam Baker olarak karşımızda. Filmi izlerken başta duygusallıaradığı özel bir kadındır. Eşinden yeni boşanmış Annie, aynı şeyleri yeniden yaşamak istemediği için sınırları vardır. Ama olaylar umulmadık noktalara taşınır. ğın iyice yayıldığı, aksiyon ile nabzın yükseldiği ve çok hızlı olmasa da etkin temposu ile her bakımdan doyurucu başarılı bir film olduğu karşımıza çıkıyor. İnsanı sevmek Hikâye dinlemeyi kim sevmez? Hele anlatan Tilbe Saran, Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek gibi tiyatrocular olursa? Hele hikâye Sait Faik’in “Her Şey İnsanı Sevmekle Başlar” hikâyesi olursa? Bu sezonun bütün etkinliklerini çevrimiçi yapacak olan İş Sanat, İş Kuleleri Salonu’nda seyircisiz olarak kaydedilen bu hikâye dinletisi ile 9 Kasım Pazartesi saat 20.30’da sezonun hikâye dinletilerine başlıyor. Bu hikâyeyi İş Sanat sosyal medya hesaplarından ve internet sitesi üzerinden izleyebileceksiniz. Kaçırırsanız üzülmeyin, daha sonra da izlemek mümkün. Prodüksiyonu Atilla Birkiye’nin hazırladığı, Mehmet Birkiye’nin sahneye uyarladığı dinletinin müzik yönetmenliğini Serdar Yalçın üstleniyor. Müzik yönetmeni Serdar Yalçın, piyanoda; Seda Subaşı Yalçın keman, Şemsa İdil Ural çello, Seyit Mas ise obuada. Şiir ve hikâye dinletileri Nâzım Hikmet, Gülten Akın, Attila İlhan, Cahit Sıtkı Tarancı, Sabahattin Ali ve Edip Cansever ile devam edecek. l Kültür Cem Adrian Edirne’de Cem Adrian, 13 Kasım’da saat 20.30’da Ağa Köşkü Restoran Edirne’de müzikseverlerle buluşacak. Çocuklara ‘Eğlenceli Kapaklar’ Zorlu Çocuk Tiyatrosu Youtube kanalında “Eğlenceli Kapaklar” atölyesi ve salı günü Zorlu Çocuk Tiyatrosu IGTV hesabından gerçekleştirilecek “Hareketli Oyuncak Yapımı Atölyesi” saat 10.00’da çocuklara yeni şeyler keşfetmenin ve üretmenin farklı yollarını gösterecek. Nilbar Güreş sergisi için geri sayım Galerist, Nilbar Güreş’in “The Sea Said Okay” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 13 Kasım’da kapılarını açacak sergi, queer bir imge yaratmanın, bu imgelerden örülmüş bir dünyadaki yaşananları paylaşmanın yollarını araştırıyor. Hayaletler Selanik Film Festivali dijital platformda Yunanistan’daki ulusal karantina önlemleri sebebiyle dijital ortama geçiş yapmak zorunda kalan Selanik Uluslararası Film Festivali, 15 Kasım'a kadar devam edecek. Festivalde yarışacak filmler arasında Azra Deniz Okyay'ın “Hayaletler”i de var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle