15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 9 8 KASIM 2020 PAZAR Murat Uysal’ın yerine Naci Ağbal, ‘Merkez Bankası Başkanı’ yapıldı. Uysal, 16 ay görevde kaldı Hedefler Uysal’ı yedi Yönetilenve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uysal’ı “hedeflere ulaşılamaması” gerekçesiyle görevden alırken uzun yıllar Merkez Bankası Meclisi üyeliği yapan Prof. Dr. Bilsay Kuyönlendirilen fiyatlar ve Merkez Bankası başkanı ruç, “MB bağımsızlığı diye bir şey kalmadı” dedi. Geçen yıl, 6 Temmuz’da Merkez Bankası (MB) Başkanlığı görevinden li bir hedefimiz yok” açıklaması da çok tartışıldı. Faiz artışı yapmamak için rezervalınan, bir anlamda kovulan ler de kullanıldı. Net rezervMurat Çetinkaya’nın yerine MUSTAFA ler bir yılda 19.6 milyar dogörevlendirilen Murat UyÇAKIR lar azalarak 18.2 milyar dolasal, 16 ay sonra yine bir cura geriledi. MB’nin faiz politimartesi günü görevden alındı. Ye kasında iktidarın tutumunun etni başkan ise Cumhurbaşkanlığı kili olduğu yorumları yapıldı. AyStrateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağ rıca MB, bu yıl için enflasyon tahbal oldu. minini yüzde 8.9’dan yüzde 12.1’e Uysal’ı görevden alan Cumyükseltti. Oysa YEP’teki tahmin hurbaşkanı kararında, 375 sayı yüzde 10.5’ti. lı KHK’nin ek 35. maddesine dikUysal’ın yerine atanan Ağbal, kat çekildi. Madde, Cumhurbaş 1968 Bayburt doğumlu. İ.Ü. Sikanına üst kademe kamu yöneti yasal Bilgiler Fakültesi mezucilerini, “ilgili kanunlarda öngö nu olan Ağbal, İngiltere Exerülen görevden alma gerekçeleri ter Üniversitesi’nde yüksek liyanında kurumsal hedeflere ula sans yaptı. Maliye kökenli bürokşılamaması nedeniyle” de sürele rat olan Ağbal, 20062009 arasınri tamamlanmadan görevden alma da “Bütçe ve Mali Kontrol Genel yetkisi veriyor. Müdürü”ydü. Mehmet Şimşek’in İşaret feneri olmalı Maliye Bakanı olduğu dönemde müsteşardı. O dönemde ekonomi Erdoğan, Çetinkaya’nın faizleri dünyasında “BabacanŞimşekAğindirmediği için görevden alındığı bal” üçlüsü yorumları yapılıyordu. nı söylemişti. Uysal döneminde po Ağbal, daha sonra iki kez Maliye litika faizi indirildi. Ancak ekono Bakanı ve iki dönem AKP Bayburt mik sorunlara salgının da eklenMilletvekili olarak da görev yaptı. mesiyle geçen eylülde sınırlı bir ar Uzun yıllar MB Meclisi üyetışa gidildi. Fonlama maliyetindeki si olarak görev yapan iktisatçı artışa rağmen daha sonra MB’nin Prof. Dr. Bilsay Kuruç, son durubu faizde yeni adım atmaması dövi mu “MB bağımsızlığı diye bir şey zin ateşini daha da yükseltti. Dolar kalmadı” sözleriyle yorumladı. 8.50 lira, Avro 10 lirayı aştı. “Yeni MB’nin bağımsız olmasıyla “piyaEkonomi Programı”ndaki (YEP) he salarla banka arasında soluk alıp defler altüst oldu. verme sisteminin kurulmasının” Dolar, her gün rekor kırarken amaçlandığını dile getiren Kuruç, Uysal’ın “Kurun seviyesiyle ilgi şöyle devam etti: “Bu şekilde başkanın değiştirilmesiyle piyasaya güven verilmez. Yasada MB başkanının, üyelerinin nasıl değiştirileceği konusunda belli kurallar vardır. Ama ortada yasa falan da kalmadı. Kişilerle değil kurumlarla güven verilebilir.” Ayrıca ekonomik tablonun zaten güven vermediğine dikkat çeken Kuruç, “Geriye kurum olarak MB kalmıştı. Ancak o kurumun işleme esaslarını dikkate almazsanız o zaman istediğiniz şeyi de gerçekleştiremezsiniz. MB piyasalar için bir işaret feneri olmalı. Ancak MB’nin ışığı söndürülüyor” dedi. Ağbal yerine Şenel Öte yandan Cumhurbaşkanı kararıyla Ağbal’ın yerine Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na, bu kurumun başkan yardımcısı İbrahim Şenel getirildi. Ayrıca yine bir kararla eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyeliğine getirildi. l ANKARA SORUN FAIZ DEĞIL GÜVEN AÇIĞI Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın gece yarısı görevden alınarak partili bir ismin Naci Ağbal’ın başkanlığa getirilmesi, ekonomi çevrelerini de şaşırttı. Bir sağlık sorunu nedeniyle gittiği hastanede ulaştığımız eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, sorunun derinlerde olduğunu söylerken sosyal medya hesabından da şu yorumları yaptı: “De ki başkan hafta sonu kurmaylarını topladı, pazartesi yüklü bir faiz artışı yaptı. Mevcut kredibilite açığında piyasa bunu satın alır mı? Aktarım mekanizmasının sonuna kadar işleyeceğine siyasetçinin sabır göstereceğine, alınan karardan her an geri dönülmeyeceğine inanır mı? Kaldı ki Türkiye ekonomisinin sorunları kısa vadede nisbi rahatlık yaratacak faiz artırımlarının çok ötesinde ve derinlerdedir.” DEVA Partisi Başkanı ve eski başbakan yardımcılarından Ali Babacan’ın sosyal medya hesabından yorumu ise şöyle oldu: “Merkez Bankası Başkanı’nın bir gece ansızın yapılan operasyonla görevden alınması kötü yönetimin yansımasından ibarettir. Suçu sizin dediklerinizi yapmaktan başka bir iş yapmayan bir bürokrata yıkarak bu sorumluluktan kaçamazsınız. O kadar kolay değil.” l Ekonomi Servisi Avrupa’daki üst finans yöneticilerine göre ekonomide toparlanma zor Covid19’da yol uzun 147.5 MİLYAR TL Hazine’nin nakit açığı yükseliyor Hazine ve Maliye Bakanlığı, ekim ayına ilişkin nakit gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre Hazine nakit dengesi ekimde 6.7 milyar TL açık verdi. Ocakekim döneminde nakit dengesindeki açık 147.5 milyar TL oldu. Ekim ayında faiz dışı denge 4.4 milyar TL fazla verirken ocakekim döneminde faiz dışı açık ise 42.9 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca ilk 10 ayda toplam net borçlanma 244.5 milyar liraya ulaştı. Bunun 236.7 milyar lirası iç borçlanma. SLAVA VE BERBEROĞLU: Benefit’ten hiç süt almadık Konya’da “süt kazanında banyo” yapılan Benefit’in süt verdiği firmalar arasında Slava Süt ve Berberoğlu Süt’ün de yer aldığına ilişkin haberle ilgili her iki şirketten de açıklama geldi. Cumhuriyet’e konuşan Slava Süt Genel Müdürü Mustafa Kundakçı, “Benefit’le hiçbir zaman ticaretimiz olmadı. Kayseri’den kendi araçlarımızla süt aldığımız yerden Benefit de alıyordu. Bu yüzden ilişkilendirilmiş olabiliriz” dedi. Şirket açıklamasında ise “Görüntülerin çekildiği yer ile geçmişte ve bugün hiçbir ticari veya hukuki ilişkisi bulunmamaktadır” denildi. Berberoğlu Süt Üretim Müdürü Mustafa Özsakal ise, şu açıklamayı yaptı: “Söz konusu süt toplama merkezinden şirketimizin süt alımı yaptığı iddiası, tamamen gerçek dışıdır. Bu nedenle, söz konusu paylaşımlar iftira niteliğindedir.” Benefit’teki görüntüler ortaya çıktıktan sonra buradan süt aldığı ileri sürülen şirketlerin hiçbiri, tedarikçisi olduğu firmaları açıklamadı. Yalnızca yalanlama yapmış oldu. Çift dipli resesyon baskı oluşturuyor Fitch Ratings, Avrupa’daki çift dipli resesyonun (durgunluk) küresel ekonomik toparlanma üzerinde baskı oluşturduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, bu yılın üçüncü çeyreğinde küresel ekonomik büyümedeki toparlanmanın tahmin edilenden daha hızlı olduğu, Avrupa ülkelerinin yeniden karantinaya girmesinin yılın son çeyreğinde ekonomik aktiviteyi zayıflatmasının beklendiği kaydedildi. Fitch’e göre Euro bölgesi dördüncü çeyrekte yüzde 4 küçülecek. l Ekonomi Servisi Tüm dünyanın etkilendiği koronavirüs salgını, küçük büyük tüm şirketleri ekonomik açıdan oldukça zor durumda bıraktı. Deloitte tarafından düzenlenen “12. Avrupa CFO” anketine göre üst finans yöneticileri (CFO), Covid19 pandemisinin başladığı dönemle kıyaslandığında daha iyimser bir tablo çizseler de tam anlamıyla bir toparlanmanın gerçekleşmesi için önlerinde uzun bir yol olduğunu düşünüyor. Deloitte’un 18 farklı ülkede yer alan firmaları tarafından toplanan verilerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan çalışma, Türkiye’den 63, toplamda 1758 CFO’nun görüşlerini kapsıyor. Araştırmaya Türkiye’den ve Avrupa’dan katılan CFO’ların hemen hemen yarısı önümüzdeki üç aya daha umutlu bakıyor. Bunun yanında önümüzdeki bir yıl içerisinde Türkiye’deki CFO’ların yüzde 67’si şirket gelirlerinde, yüzde 55’i faaliyet kârında artış yaşanacağını söylüyor. Ankete göre Türkiye’den katılım gösteren CFO’ların yüzde 43’ü yatırımlarını azaltacağını belirtirken bu oran, Avrupa’da yüzde 37 seviyesinde. Türkiye’deki CFO’ların yüzde 53.5’i toparlanmanın ancak 2021 2. çeyrek sonrası olabileceğini ve kriz öncesi seviyeye dönüleceğini düşünüyor. Sonuçlar sektör düzeyinde incelendiğinde ise CFO’ların iyileşme konusunda en olumsuz olduğu sektörler, inşaat ve profesyonel hizmetler olarak görülüyor. Öncelik maliyet Türkiye’deki CFO’lar kur dalgalanmaları gibi riskleri göz önünde bulundurduklarında defansif bir strateji belirlemenin, bunun içinde maliyetlerin kontrolü ve azaltılmasının önemli olduğu düşüncesinde. Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri lideri Ali Çiçekli, “Açıkçası pandeminin ilk dönemlerine göre CFO’lar artık duruma daha iyimser yaklaşıyor ve stratejilerini de birçok yönden farklı durumlara kolay adapte olmak üzerine kuruyorlar” diyor. l Ekonomi Servisi İş Bankası Genel Müdürü Bali, zorlu süreçte sorumluluk aldıklarını vurguladı Ekonomiye desteği 484 milyar TL Türkiye İş Bankası’nın Eylül 2020 itibarıyla aktif büyüklüğünü 2019 sonuna göre yüzde 27.6 oranında artırarak 597.2 milyar TL’ye yükselttiği ve “Türkiye’nin en büyük özel bankası” olma unvanını koruduğu açıklandı. Bankanın nakdi kredi hacmi 364.3 milyar TL, gayri nakdi kredi hacmi ise 120.1 milyar TL büyüklüğe ulaşırken ekonomiye sağlanan toplam kaynak tutarı 484.4 milyar TL oldu. Bankanın, toplam mevduat hacmi 372.5 milyar TL, özkaynak büyüklüğü 64.7 milyar liraya çıktı. İlk 9 aylık dönemsel net kâr da 5.2 milyar TL. Sermaye yeterlilik oranı yüzde 20. Sonuçları yorumlayan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Bu zorlu süreçte sorumluluk almaktan kaçınmadan bütün imkânlarımızı ve kaynaklarımızı Türkiye için tahsis etmeye, maharetimizi ve birikimimizi bu yönde kullanmaya devam ettik. ‘Elbirliği ve Devam Destek Paketi’ vasıtasıyla esnafımıza, küçük işletmelerimize, KOBİ’lerimize, çiftçilerimize işe dönüş ve yeniden açılış süreçlerinde destek olduk” dedi. Banka, ayrıca Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Covid19 kapsamında oluşturduğu finansman paketi dahilinde de destek verdi. l Ekonomi Servisi Adnan Bali, 9 milyona yakın dijital aktif müşteriye ulaştıklarını söyledi. Ekonomide en ateşli konuların aktörleri piyasadaki fiyatlardır. Bunlar sermaye piyasasında paranın fiyatını temsil eden faiz, emek piyasasında ücret, reel piyasalarda ürünün fiyatı ve uluslararası piyasalarda ise döviz kurudur. Hemen her gün hatta her dakika halkın gözü kulağı bunları takip etmekle geçer, değişimler sonucunda da doğal olarak sıkıntılar artmaya başlar. Nasıl artmasın ki! İmkânsız üçleme olarak da adlandırılan döviz, faiz ve enflasyonda yaşanan sorunlar hiçbir zaman tüketicinin ve yatırımcının lehine olmuyor ki günümüzde. Beklenenin aksine yükselen faizler dövizin ateşini düşürmüyor, enflasyon oranındaki artış neredeyse kontrolden çıkma sürecini yaşatıyor. Tam da bu süreçte bir Merkez Bankası başkanı daha görevden alındı. Doğal olarak, bu haberin arkasından hemen herkes bunun nedenleri üzerinde sorular sorup yanıt aramaya başladı. Ekonomistler özellikle 26 Ekim’de canlı yayında başkanın sarf ettiği “Kur hedefimiz yok, ... TL aşırı değersiz bir noktada!” yorumu üzerinde yoğunlaşsa da bazıları “yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının, enflasyondaki düşüş patikasıyla büyük ölçüde uyumlu şekilde” söylemlerinin bunda etkili olduğunu vurguladılar. Bazı yönüyle haklılar da... Yönetilen/yönlendirilen çoğu ürünün gıda sektöründe baskılama ile çiftçiyi/ köylüyü gelirsiz bıraktığı ve enflasyonu kontrol altına almak için bu kesim üzerine bir yük bindirdiği sentezlerinin haklılık derecesi oldukça fazla. Tüm bu tartışmalar bir sonucu sentezlemekten öteye gitmiyor. Merkez Bankası başkanının görevden alınması aslında bir sonuçtur. Esas olan ise nedenleri irdelemektir düşüncesindeyiz... Açalım biraz isterseniz! Karar vericilerin ekonominin birçok gelişmiş ülkeden bile daha iyi bir performans gösterdiği, büyümede yeni hikâyeler yaratıldığı, özellikle üçüncü çeyrekte önemli bir büyüme oranına erişileceği, istihdam yaratmada dünya rekoru kırıldığı, işsizliğin bu pandemi sürecinde bile azaldığı, ihracatta rekor üstüne rekor kırıldığı ve tüm dünyaya sağlık ürünleri gönderdiğimiz yönündeki yaklaşımlarına rağmen, en basit tanımıyla başkanın görevden alınması yapılabilecek en akıldışı bir karar olurdu. Niye mi? E çünkü bu hikâye boyunca, Merkez Bankası’nın tek amacı olan fiyat istikrarını sağlamada uyguladığı para politikasının çok başarılı olduğu anlamı çıktığı için. Anlamı çıkıyor ama gerçekler çok farklı tabii... Örneğin; Türkiye yıllarca büyümüyor. Sanayide stok yönetimi bile ihracat siparişlerine bağlı değişkenlik gösteriyor. Kâr için değil, döviz geliri elde etmek için işliyor imalat sanayii. Reel ücretler diplerde. Ve... Enflasyon (verilerde gözükmese bile) yükseliyor. Yönetilen ve yönlendirilen fiyat yöntemi diye adlandırıp toplumsal yoksunluğu artıran bir politika ile enflasyonu düşürmeyi amaçlayan ve bunu da enflasyon raporunda açıkça belirten bir Merkez Bankası başkanının bir de neden görevden alındığını soruyor, sorguluyoruz. Merkez Bankası’nın görevi fiyatları yönetmek/yönlendirmek ya da bu söyleme katılmak değil, fiyatları en uygun şekilde oluşturucu ve istihdam yaratıcı para politikaları uygulamaktır. Tersi olursa daha çok başkanların gelip geçtiğini gözlemler ve çoğu zaman da anlamsız yorumlar yaparız. Özetle, Merkez Bankası bir istatistik merkezi değil, istatistiğin hikâyesini yaratan merkezdir. Not: Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) Ekim 2020 dönemi enflasyon raporuna göre günlük belirlenen enflasyon oranı ile hesaplanan aylık enflasyon oranı yüzde 2.56 oldu. ENAGrup aylık ayrıntılı enflasyon raporunu TÜİK ile aynı günde açıklayacak ve ilgili ayın gelişen önemli ekonomik değişimleri ile beraber sunacaktır (enagrup.org). 12 jeotermal saha için ihale yapılacak Son dönemin tartışmalı konusu jeotermal ihaleleri devam ediyor. Eskişehir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Doğal Kaynaklar Ruhsat ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü, 12 adet jeotermal kaynak arama sahası ihale edecek. Resmi Gazete’de yer alan ilana göre sahaların muhammen bedelleri 52616 bin lira arasında değişiyor. İhale tarihi ise 23 Kasım olarak açıklandı. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle