16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 27 KASIM 2020 CUMA HABER CHP’li Ataman, Katarlılara satılacak AVM’deki imar usulsüzlüklerini gündeme getirdi: ‘Avrupa... Avrupa... duy sesimizi!..’ Covid 19 ve ekonomik kriz karşısında umarsız kalmış olan AKP iktidarı, ne yapacağını bilemez halde sağa sola hamle edip duruyor. Son yıllarda tekrar tekrar önümüze konanlar, ısıtılıp bir kez daha servis ediliyor. Bunlar arasında AB ile ilişkiler de var. Son günlerde, AB yetkilileri ile görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı Brüksel’e yollamış bulunan AKP, Tayyip Erdoğan aracılığıyla AB’ye sıcak mesajlar göndermektedir. Türkiye’nin tek egemeni, geçen gün, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak netlikte açıkladı: Kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa’da görüyoruz ve geleceğimizi AB ile kurmayı tasavvur ediyoruz. Öyle anlaşılıyor ki yeni bir tutkulu Avrupa sevdası dönemine daha giriyoruz. Avrupa tutkusunu yansıtan bu göz yaşartıcı sözler karşısında insan ister istemez soruyor: İyi, sen onu tutkuyla istiyorsun ama bakalım o seni istiyor mu? HHH Aslında bu sorunun yanıtı bundan 16 yıl önce, 2004’ün aralık ayında açıkça verilmişti: “Kusura bakmayın size kendi içimizde yer açamayız, özel statü verelim. Bu arada üyelik müzakerelerine de başlayalım, ama bilin ki bunun sonunda bütün istenenler yerine getirilse bile üyelik kesin olmayacaktır. Bir de üye ülkeler, bunu kendi kamuoylarının onayına sunacaklar, oradan çıkan sonuca göre karar verilecek. Zaten her ahvalde, size bazı kalıcı derogasyonlar uygulayıp diğer üyelere tanınan kimi hakları da tanımayacağız.” Türkiye’de medya zil takmış oynuyor, yandaşlar sevinçten ne yapacaklarını şaşırmış gündüz gündüz havai fişeklerle kutlamalar yapıyorlardı. Avrupa Parlamentosu’nun bizim basında da yayımlanan fotoğraflara yansıyan Türkçe dahil çeşitli dillerdeki “evet” pankartları görüntüleri, Avrupa’nın Türklere anadillerinde “hoş geldin!” diye kucaklayan bir coşku içinde olduğunun kanıtı olarak algılanıyordu. Bu hengâme içinde aslında, “Durun! Ne oluyoruz, bu aslında evet değil, hayır demektir. Bu koşullar altında bir sonuç çıkmaz, kabul etmeyin, bu oyuna girmeyin, ‘Koşullarınız daha elverişli olduğunda, diğer üyelerinkiyle ve aynı statüye yönelik olağan müzakereler yapmak için görüşmek üzere bize şimdilik müsaade’ deyin, size destek veririz” diyenler çıktı ama onlara kulak asan olmadı. Tam üyelik sürecine değil, avutmayla başlayan karşılıklı tehdit ve nefret sürecine varan müzakereler böyle başladı. HHH Aslında müzakere sürecinin tarafları, sonucun böyle olacağını biliyorlardı, ama yine de hallerinden memnundular. Çünkü tarafların ikisi de müzakere sürecinden beklentilerini elde etmekteydiler. AB, Türkiye’yi içine almadan etki sahasında tutmanın yolunu bulmuştu. AKP ise Türkiye’de dengelerin, totaliter tek adam rejimine yürüyüşün önünü açacak biçimde değişeceği ortamın hazırlanmasını sağlayacak Avrupa desteğini almış olacaktı. Kısacası, Avrupa Türkiye’ye kendi içinde yer veremeyeceğini açıkça belirten tavrını daha 2004 aralık ayında ortaya koymuş bulunmaktaydı. Bu süreç, Türkiye’nin AB tarafından izolasyonuna ve çok ciddi bir Avrupa karşıtlığının (AB ülkeleri kamuoyları da Türkiye’nin kendi haklarındaki antipatisini karşılıksız bırakmayarak misliyle yanıtlıyorlar) doğmasına neden oldu. Peki, şimdi durup dururken Avrupa sevgisi ve önceliği neden depreşti? Olayın nedeni 1011 Aralık’ta yapılacak olan Türkiye gündemli AB toplantısıdır. AKP, daha önce Avrupa liderlerinin aralarındaki görüşmelerde ele aldıkları Türkiye’ye yaptırımlar konusunun yeniden gündeme getirilmesini engellemek ve içinde bulunduğu sıcak para ihtiyacını karşılayacak kanalların açılmasının peşindedir. Kim bilir belki de bakarız eski sloganlar yeniden ısıtılıp önümüze konur: Avrupa... Avrupa... duy sesimizi!.. Bu gelen Türkiye’nin ayak sesleri! Bari bu kez daha tedbirli davransak da maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etsek.. Haksız kazancın adresi Doğuş Holding, İstinyePark’taki yüzde 42’lik hissesini dünyanın en büyük fonlarından olan Katar devletinin şirketi Qatar Holding’e 1 milyar dolara satmaya hazırlanırken alışveriş merkezinin geçmişi dikkat HAZAL çekti. İstanbul BüyükşeOCAK hir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman söz konusu alışveriş merkezi için geçmiş dönemde parsel bazında plan değişikliği yapıldığını ve projeye çevre yapılanma şartlarının çok üzerinde özel emsal şartları tanındığını söyledi. Alışveriş merkezinin bulunduğu caddenin ismi de İBB tarafından 2015 yılında Katar Caddesi olarak değiştirilmişti. İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman alışveriş merkezinin yapılÖNGÖRÜLÜ CADDE ISMI! 2003 yılında tasarlanan, 2007’de inşaatı tamamlanan İstinye Park, Türkiye’nin en canlı alışveriş merkezlerinden biri. Yaklaşık 300 mağaza ve 90 bin metrekarelik alışveriş merkezinde 3 bin 200 araç kapasiteli otopark bulunuyor. İBB’nin 2015 yılı mart ayındaki meclis toplantısında AVM’nin de bulunduğu Sarıyer’deki İstinye Bayırı Caddesi ile caddenin devamında yer alan Sakıp Sabancı Caddesi’nin birleşmesiyle oluşan yeni yola “Katar Caddesi” isminin verilmesi oyçokluğuyla kabul edilmişti. ma ve daha sonraki sürecine ilişkin meclis başkanlığına bir soru önergesi verdi. Ataman önergesinde “İBB Meclisi’nde parsel bazında plan değişikliği ile fonksiyonu değiştir. Çevre yapılanma şartlarının çok üzerinde özel emsal şartları al, AVM, rezidans dik, terk alanlarını kamuya terk etme, sonra Katarlı şirkete sat. İşte AKP döneminin imar planı ile zengin ettiği bir iş insanı örneği. Kim kazandı” diye sordu. ‘İşlem yapıldı mı?’ Ataman önergesinde “Eksi birinci katta 73 mağaza, eksi ikinci katta 22 mağaza, sıfır kat diye belirtilen katta ise 87 mağaza bulunmaktadır. Açıkça görülmektedir ki, plan notlarına göre iskân edilmemesi gereken bodrum katlarında onaylı projesine aykırı olarak mağazalar oluşturulmuştur ve buralardan yıllardır yüksek miktarda haksız kazançlar elde edilmektedir” ifadelerine yer verdi. Ataman özetle şöyle devam etti: “Ayrıca AVM bünyesinde bulunan açık alan cadde mağazaları da yeşil alanları işgal etmiş olup onaylı projesine aykırı olarak imal edilmiştir. AVM ve İstinyePark sitesinin giriş çıkışları ilgili kararlara aykırıdır. Kamu eline geçmesi gereken alanlar işgal altında ve amacı dışında kullanılmaktadır. Bu çerçevede sorularım AVM bloku ve bağlı birimler, ayrıca İstinyePark sitesi için geçerlidir. İskan belgesi var mı? Yapı denetim firması tarafından onaylı projesine aykırılıkları ile ilgili bir işlem yapılmış mıdır? İlgili belediyesince ya da İBB encümenince karar altına alınmış yıkım ya da para cezası kararı var mıdır? Varsa uygulanmış mıdır?” Yeni kaynak arayışında olan iktidar, satmaya devam ediyor. Katar’la 10 anlaşma imzalandı Borsa’nın yüzde 10’u Katar’a MUHALEFETTEN TEPKİ TÜRKIYE’YI YÜKLEDILER KATAR’A Katar’la yapılan anlaşmaların ardından siyasiler, sosyal medya hesabından duruma tepki gösterdi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Sakarya Tank Paleti verdiler yetmedi, Kanal İstanbul arazilerini peşkeş çektiler yetmedi, Katarlı yayıncıya 300 milyon TL kıyak çektiler yetmedi, şimdi Borsa’nın yüzde 10’unu Katar’a veriyorlar. Oldu olacak Türkiye’nin tapusunu da Katar’ın üstüne yapın” dedi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfi Türkkan ise, “Türkiye’yi yüklediler Katar’a” yorumunu yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel de “Kararı veren Türkiye Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkanvekili ise Berat Albayrak. Damat, Kayınpeder, Katar Emiri görevlerine tam gaz devam ediyor” ifadesini kullandı. ‘Satış kapalı kapılar ardında olmaz’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Kazdağları Kanadalılara, Erzincan’ın dağları ve yaylaları Avustralyalılara, Borsa Katarlılara satılıyor. Savaş meydanında koruduklarımızı teker teker satıyorlar. Dünyanın en satıcı hükümeti AKP hükümetidir” tepkisini gösterdi. CHP Milletvekili Gamze Taşcıer ise, Katar Emiri’nin Erdoğan’a hediye ettiği uçağı anımsatarak “İki sene önce sormuştum, uçak hediyeyse karşılığında ne verildi ya da verilecek? Bu iki yıl içerisinde gördük, ne vermediler ki?” dedi. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, satışta eski bakan Berat Albayrak’ın imzasının bulunduğuna dikkati çekerek, “Satışta yeni bakanın yazılı onayının olması reform olur. Katar’a, bilmediğimiz bir fiyata satılmış” mesajını paylaştı. Ekonomi yazarı Uğur Gürses de “Kamusal bir varlık satışı böyle kapalı kapılar ardında olmaz; sahi fiyatı kim belirledi?” diye sordu. Törende, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında “Türkiye Cumhuriyeti ve Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Altıncı Toplantısı Ortak Bildirisi” de imzalandı. Törene, bakanların yanı sıra Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez ile Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve Haliç Altın Boynuz Marina Turizm Gayrimenkul İnşaat Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince de katıldı. HALIÇ’E DE ORTAK OLUYOR u5 İstanbul Haliç Altın Boynuz Projesi’ne Yapılacak Potansiyel Ortak Yatırıma İlişkin Mutabakat Zaptı. Bu zapt ile Katarlıların Haliç Altın Boynuz Projesi’ne yatırım yapmalarına kapı açıldı. Haliç Altın Boynuz Marina Turizm Gayrımenkul İnşaat Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı AKP’ye yakınlığıyla bilinen Fettah Tamince yürütüyor. u6 Ortak Ekonomik ve Ticaret Komisyonu Kurulmasına Dair Ortak Deklarasyon. u7 Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı. u8 Geliştirilmiş Ekonomik ve Mali İşbirliği Alanında Mutabakat Zaptı. u9 Aile, Kadın ve Sosyal Hizmetler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı. u10 Diplomat Değişimine İlişkin Niyet Beyanı. l ANKARA/ Cumhuriyet DİJİTALDE FAŞİZMİ GÖRDÜ Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde internet üzerinden düzenlenen 4. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her alanda giderek yaygınlaşan dijitalleşmenin en büyük zaafı veri kontrolünün giderek tekelleşmesi. Bireyi isim ve numaradan gören dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı çözüm yolları aramalıyız. İnsanı maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olarak gören dijitalleşme hepimiz için hayırlı neticeleri getirecektir” dedi. Türkiye’ye yönelik siber saldırı sayısının artık 100 binlerle ifade edildiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin dijitalleşme konusunda ileri bir seviyede olduğunu söyledi. Erdoğan, 2016’da 4.5G’ye geçildiğini anımsatarak, “Şimdi 5G sürecindeyiz. Endüstride hızlı dönüşümü beraberinde getirecek 5G, nice alanın temel altyapısını oluşturacaktır. Yerli 5G altyapısını kurmadan bu süreci yürütemeyiz” diye konuştu. l ANKARA/ Cumhuriyet Yurtiçinde yaptığı özelleştirmeler ile övünen iktidar, döviz kurundaki artış ve Merkez Bankası rezervlerindeki azalma nedeniyle girdiği yeni kaynak arayışında bu kez de Borsa İstanbul’un yüzde 10’unu Katarlılara sattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TürkiyeKatar Yüksek Stratejik Komite 6. Toplantısı için Ankara’ya gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’yi Beştepe’de törenle karşıladı. Erdoğan ve Al Sani’nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından çeşitli anlaşmaların imza törenine geçildi. Erdoğan ve Al Sani’nin huzurunda iki ülke arasında tam 10 anlaşma, mutabakat zaptı ve deklarasyon imzalandı. Bunlar şöyle: u1 İstinyePark Hisselerinin Devrine Dair Anlaşma. Birkaç gün önce Doğuş Grubu’nun İstinyePark’ta hisse satışı için Qatar Holding LLC ile el sıkıştığı açıklanmıştı. Doğuş Grubu’nun yüzde 42 hissesi bulunuyordu. Katarlıların hisselerin ne kadarını aldığı ve karşılığında ne kadar ödeme yaptığı açıklanmadı. u2 İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndan Hisse Senedi Alımına Dair Mutabakat. Borsa İstanbul, hükümet tarafından Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devredilmişti. Fondan yapılan açıklamaya göre, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payı Katar’ın yatırım fonu olan QIA’ya devredildi, yani satıldı. Anlaşma, Borsa İstanbul’un yönetişimi için iki kurumun gelecekte yapabileceği işbirliğini de kapsıyor. TVF, halihazırda yüzde 90.6’lık payıyla Borsa İstanbul’un en büyük pay sahibi konumunda bulunuyor. Katar devletinin yatırım fonu olan QIA’ya devredilecek paylardan sonra TVF, Borsa İstanbul’un yüzde 80.6’lık payını elinde bulundurmaya devam edecek. u3 Global Liman İşletmeler ve QTerminals W.L.L Arasında Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri AŞ’nin Hisse Devrine ve Satın Alımına Dair Anlaşma. Ekimde Global’ın Antalya Limanı’nın işletme hakkını Katarlılara devredeceği duyurulmuştu. Satışın toplam bedelinin 140 milyon dolar olacağı belirtiliyor. u4Serbest Bölgeler Alanında Ortak Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Mutabakat Zaptı. DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. Oya Otyıldız, Lale Arslan, Acar Savacı, Abdullah Coşkun DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. Tahsin Tarhan CHP PM Üyesi Kocaeli milletvekili DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. Av. Turgut Tavşanoğlu KIZILAY’A ‘ASKIDA PIZZA’ TEPKISI Bir dönem Kızılay’a kayyım olarak atanan AKP’li Binali Yıldırım’ın kardeşi İlhami Yıldırım, Kızılay’ın başlattığı “Askıda Pizza” uygulamasına tepki gösterdi. Yıldırım,“ Acaba daha ne saçmalıklar göreceğiz. Eskiden fırınlarda sessiz sedasız ‘askıda ekmek’ olurdu. Şimdi bazıları işin şeklini değiştirmişler. Pizza yapmışlar. Yarın da lahmacun mu yapılacak? Susayım diyorum ama vicdanımı susturamıyorum” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle