23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 25 KASIM 2020 ÇARŞAMBA Gazetemize BİK tarafından verilen cezanın 10 günü daha kesinleşirken mahkeme haberleri karıştırdı Hâkimden skandal hata Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün hukuk sistemindeki sıkıntılara dikkat çekerek yargı reformuna ilişkin yaptıkları açıklamalara rağmen yargıyı muhalif basın üzerinde bir sopa olarak kullanarak, sindirme, susturma çabaları devam ediyor. Basın İlan Kurumu (BİK) tamamı belgeli olan haberlerimiz nedeniyle Eyül 2019 tarihinden itibaren Cumhuriyet’e 110 günü aşkın ilan kesme cezası verdi. Gazetemiz avukatlarının ise yaptığı itirazlar İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi taMahkeme tarafından 10 günlük ilan kesme cezasına konu edilen “Doğrular Korkuttu” haberinin gerekçesine “Pasifik gayrimenkul” kararının gerekçesi, Işıl Özgentürk’in “Neredesin Z kuşağı” yazısıyla ilgili karara da “Fahrettin Altun” haberiyle ilgili kararın gerekçesi yazıldı. ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURU BİK tarafından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile ilgili gazetemizde ve cumhuriyet.com.tr’de yayımlanan yaklaşık 15 haber ve Pasifik Gayrimenkul Yatırım İnşaat AŞ’nin şikâyeti üzerine gazetemize verilen toplam 37 günlük ilan kesme cezası ile cumhuriyet.com.tr’ye verilen toplam 8 günlük ilan kesilmesi cezasına yapılan itirazlar İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Verilen 45 günlük cezanın kesinleşen 28 günü uygulanmak üzere gazetemize tebliğ edilmişti. Gazetemiz avukatları kesinleşen cezalarla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunacak. rafından reddedildi. Kararın kesinleşmesinin ardından, 10 günlük ilan kesme cezası daha gazetemize tebliğ edildi. İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 20 Nisan 2020 tarihli “Doğrular Korkuttu” ve devamı “Haber hakkını savunalım” başlıklı haber ile Işıl Özgentürk’e ait “Neredesin Z kuşağı” başlıklı köşe yazısına ilişkin cezalara karşılık gazetemizin avukatlarının yapmış olduğu itirazların reddine karar vererek tebliğ etti. İki ayrı haber için toplam 10 gün ilan kesme cezası kesinleşmiş oldu. Fakat mahkeme tarafından tebliğ edilen gerekçeli kararlarda bir skandala imza atıldı. Ceza kesilen haberler ile gerekçeli kararın gerekçe kısmında yazılan haberler farklı. “Doğrular korkuttu” haberi ile ilgili kararda “Pasifik gayrimenkul” karar gerekçesi yazıldı. “Neredesin Z kuşağı ile ilgili kararda ise “Fahrettin Altun” ile ilgili karar gerekçesi yazıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet DAM’ın araştırmasına göre başta akademisyenler eliyle gençler ve memurlar hedefte Tunceli’de tarikat tehlikesi KAYHAN AYHAN Dersim Araştırmaları Merkezi’nin (DAM) Tunceli’de yaptığı saha çalışmasına göre, tarikatların kentte örgütlenmeyi ciddi boyutlara taşıdığı belirtildi. Araştırmada dernek ve vakıf adı altında kurumlaşan tarikatların, FETÖ terör örgütü lideri Fethullah Gülen’in başvurduğu özel okul, dershane ve yardımlar gibi faaliyetlerle örgütlenmeye çalıştığı kaydedildi. Kentte, Munzur Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği (Süleymancılar), Ehlibeyt Sevenler Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (Menzil tarikatı), Ensar Vakfı Tunceli Şubesi, Birlik Vakfı Tunceli Şubesi, İlim Yayma Cemiyeti Tunceli Şubesi, TÜGVA Tunceli Temsilciliği ve Milli Beka Hareketi Derneği gibi (sosyal medya üzerinden) çok sayıda dini cemaatin farklı isim altında faaliyet sürdürdüğü aktarıldı. DAM tarafından yapılan açıklamada “Bırakalım Alevi inancına saygı duymalarını, yıllardır nasıl ıslah ederiz mantığı üzerinden türlü çalışmalar yürüttükleri herkesçe bilinmektedir. En yoğun yuvalandıkları kurum ise Munzur Üniversitesi’dir. Araştırmamız sonucunda gördük ki tarikatların çalışmaları esasen üniversite bünyesinde görevli akademisyenler eliyle yürütülmektedir. Devlet bürokrasisi işin içinde ve bir nevi onların eliyle örgütleniyorlar. Yani bil fiil devlet mekanizması yol vermekte ve bu asimilasyon çalışması aleni olarak desteklenmektedir” denildi. Tarikatların birincil hedeflerinin gençlik ve kamuda çalışan memurlar olduğunun belirtildiği açıklamada, bir süredir taciz, tecavüz olaylarına adı karışan bazı güvenlik görevlilerinin bu zihniyetten bağımsız ele alınmaması gerektiği kaydedildi. Yeni tehlike Tunceli’de FETÖ’nün örgütlenemediğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Dertleri Dersim Kızılbaş inancını bütünüyle tasfiye etmektir. Onun için cemevleri denetim altına alınıyor ve cemevlerinde hocalar görevlendiriliyor. Tez elden kurumlarımız halkı uyarmalı ve tarikatlara karşı bilgilendirme çalışmaları yapmalıdırlar. Dersim Alevi Kızılbaş inancının yeni bir tarife ihtiyacı yoktur. Dahası iktidar ve tarikatlar eliyle tarif edilecek bir Alevilik de bizim Aleviliğimiz değildir ve olmamalıdır” denildi. CUMARTESİ ANNELERİ 46 kişiye davaya tepki Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini arayan Cumartesi Anneleri’nin 700. haftasında gerçekleştirdikleri eylemlerinde polis saldırısı sonucu gözaltına alınan 46 kişi hakkında dava açılmasına ilişkin dün sosyal medya üzerinden bir açıklama yapıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Cumartesi Anneleri tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e seslenilerek “Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun” denildi. l Haber Merkezi Terör örgütü PKK’nin katlettiği öğretmenler, 24 Kasım’da unutulmadı Görev yaptığı Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden memleketi Gümüşhane’ye dönerken Tunceli’de PKK’li teröristlerce kaçırıldıktan sonra katledilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde mezarı başında anıldı. Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek ve eşi Sibel Taşbilek ile Torul Kaymakamı Ömer Said Karakaş, Torul Belediye Başkanı Evren Evrim Özdemir, İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Zengin, şehit öğretmenin ilçeye bağlı Demirkapı köyündeki kabrini ziyaret etti. Görev yaptığı Siverek’teki okula Yılmaz’ın ismi verilmişti. Yılmaz’ın öğrencileri, koronavirüs nedeniyle uzaktan eğitime geçilen okula giderek saygı duruşunda bulunduktan sonra fotoğrafını taşıdıkları öğretmenleri için tahtaya “Necmettin öğretmenimiz, seni çok özledik” yazdı. Şehit öğretmenler anıldı Tunceli Meşeyolu İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yaparken 1993 yılında teröristlerce şehit edilen Hamza Çetin için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Karaman’da mezarı başında anma töreni düzenlendi. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çalışkan, şehit öğretmen Hamza Çetin’in Yeşildere köyündeki mezarını ziyaret etti. Tunceli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla kentte fidan dikim etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında, ilde görevlerini sürdüren öğretmenler için ve terör örgütlerince şehit edilen 28 öğretmen anısına, kent merkezi ve ilçelerdeki okulların bahçesinde yüzlerce çam fidanı toprakla buluşturuldu. Kırşehir’de de de öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Neşet Ertaş Güzel Sanatlar Lisesi bahçesinde oluşturulan Şehit Öğretmen Yasemin Tekin Hatıra Ormanına fidan dikti. Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde 1993 yılında kaçırılarak şehit edilen Bursalı öğretmen Ethem Yaşar, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Engürücük köyündeki mezarı başında anıldı. Şehit öğretAYBÜKE ÖĞRETMENİN ADI KÜTÜPHANEYE VERİLDİ Kültür ve Turizm Bakanlığınca Batman’da yapımı tamamlanan 8 bin 300 metrekare kullanım alanına sahip, dış görünümü kitap şeklinde dizayn edilen modern halk kütüphanesine, 3 yıl önce Kozluk ilçesinde PKK’li teröristlerin saldırısı sonucu şehit düşen öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın adı verildi. 150 bin kitap kapasiteli, aynı anda bin 200 kişiye hizmet verebilecek, çok amaçlı salonlarıyla da farklı sanatsal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapabilecek kütüphanenin birinci katı çocuklara tahsis edildi. Bu katta her yaştan çocuk için oyun ve okuma salonları, aktivite alanı, oyuncak kütüphanesi, masal okuma odası ve cep sineması gibi alanlar oluşturuldu. Açılışa katılan şehit Aybüke Yalçın’ın babası Sadık Yalçın, “Ölmedi, yaşatacağız ismini ifadesinin anlamı bu türlü eserler olsa gerek. Biz bunu ziyadesiyle yaşıyoruz. Çok memnunuz” dedi. Öte yandan Darıca Belediyesi tarafından Sırasöğütler Mahallesi’ndeki “Şenay Aybüke Yalçın Kadın ve Çocuk Spor Merkezi”nin tanıtımı da dün yapıldı. l AA menin kabrine Gemlikli öğrenciler adına Mehmet Akif Ersoy İlkokulu 3B sınıfı öğrencisi Yusuf Agah Demirok tarafından bir buket çiçek ve Türk bayrağı bırakıldı. Öğrenci velisi Ömer Faruk Demirok’un gerçekleştirdiği anma törenine, online olarak çok sayıda öğrenci ve öğrenci velisi de eşlik etti. Öte yandan Van’da 23 Ekim 2011’de merkez üssü Tabanlı Mahallesi olan 7.2 büyüklüğündeki depremde Erciş ilçesinde 76’sı öğretmen, 644 kişi yaşamını yitirirken, binlerce kişi de yaralandı. Deprem şehidi öğretmenler, Öğretmenler Günü’nde meslektaşları tarafından mezarları başında anıldı. l AA İHA DHA MEB VERILERINE GÖRE TÜRKIYE GENELINDE 413 DERNEK, 385 VAKIF YURDU VAR Öğrenciler dernek ve vakıflara teslim HAZAL OCAK Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde 798 tane dernek ve vakıf yurdu bulunuyor. CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, geçen eylül ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bir soru önergesi vererek Türkiye’de öğrenci yurtlarına ilişkin bilgi talep etti. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelen yanıtta yemekli ve yemeksiz öğrenci yurtlarının açılmasına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yetkilendirildiği belirtilerek 413 dernek, 385 de vakıf yurdunun bulunduğu ifade edildi. Ayrıca 82 ilde, 236 ilçede ve 5 adet de KKTC’de olmak üzere toplam 782 tane de öğrenci yurdunun bulunduğu bilgisine yer verilerek “2019 2020 eğitim öğretim yılında 434 bin 990 öğrencinin yurt başvurusunda bulunduğu, 386 bin 501 öğrencinin yurtlara yerleştirildiği” anlatıldı. Yanıtta vergi muafiyeti tanınan vakıf ve kamu yararına çalışan derneklere ait yükseköğrenim yurtlarında barınan öğrencilere beslenme ve barınma yardımının yapıldığı kaydedildi. ‘Devletin görevi’ Gazetemize konuşan Şevkin, Aladağ faciasını anımsatarak “Bu çocuklarımız zorunlu olarak, başka seçenekleri olmadığı için taşımalı ve yatılı eğitim sistemine dahil olmak zorundaydı. Çünkü kendi köylerinde okuyabilecekleri bir okul yoktu. Devlet yurtları artmalı. Evlerinden uzakta yurtlarda kalan küçük çocuklar anayasal hak gereği devletin kontrolünde olmalı, eğitim ve yurtlar devletin asli görevleri arasındadır, çocuklarımız vakıf ve derneklerin inisiyatifine bırakılmamalı” dedi. l İSTANBUL Kılavuzu ABD olanın... ABD’nin 46. başkanı seçilen Biden’ın izleyeceği politika Türkiye’de ve dünyada tartışılıyor. Küresel aktörler çıkarları çatıştığında birbirlerini yıpratmaktan çok, öteki ülkeleri kullanarak yeni denge kurarlar. Bunun en büyüğü İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD ile Sovyetler Birliği arasında kurulmuştu. Sovyetler 1991’de çöktükten sonra ABD, kendi merkezli, tek kutuplu bir dünya stratejisi çizdi. Ama uymadı. 30 yıldır, bu “denge” aranıyor. Bu zaman diliminde ABD’de “sağ” kabul edilen Cumhuriyetçilerle “sol” kabul edilen Demokratlar başkanlık yarışını neredeyse dönüşümlü kazandılar. Başkanlar değişti ama ABD’nin temel bakışı değişmedi: Önce ABD’nin ülkesel ve küresel çıkarları... HHH Trump, “Amerika’yı yeniden büyük yap” sloganıyla geçen seçimi kazandı. 3 Kasım 2020’deki seçimi ise “yeniden kurumlar ve kurallar” diyen Biden kazandı. Trump’ın onca tahribatından sonra Biden’a sadece “Ben bunları yapmayacağım” demek düştü! Biden, kabineyi kurma hazırlıklarını sürdürürken küresel ısınma ve çevre kirliliği konularında uluslararası yükümlülükleri yerine getireceğini açıkladı. 2021 için de bir “müjdesi” var: “Demokrasi için küresel zirve toplayacağız!” Ne güzel... Bu zirvede 2001’de Afganistan’a “sonsuz özgürlük”, 2003’te Irak’a “özgürleştirme operasyonu” ile giren ABD’nin elde ettiği başarılar da konuşulacak mı? Fas’tan Pakistan’a kadar 18 ülkeyi kapsayan kuşakta Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında başlatılan demokrasi hamleleriyle yaşanan iç savaşlarda ne kadar kan döküldüğü konuşulacak mı? ABD’nin dünyanın 800 bölgesinde askeri üssü var. Silahlı kuvvetlerinin yarısından fazlası ülkesinin dışında. Bizim çevremizdeki asker sayısı 100 binin üzerinde. Bu güç niçin var? Hedef ülkelerde demokrasiyi korumak için mi, ABD’nin çıkarlarını korumak için mi? ABD ile değişik nedenlerle sıkça muhatap olmuş bir devlet adamı şöyle bir tarif yapmıştı: “ABD’nin kendisinin küçücük bir çıkarı ile müttefiki saydığı bir ülkenin çok elzem hayati bir çıkarı karşı karşıya gelse hiç tereddüt etmeden kendisininkini yeğler...” HHH ABDTürkiye ilişkileri nasıl olacak? İktidar önceki dönemde şöyle bir denge kurmuştu: TürkiyeAmerika ilişkileri kötü ama ErdoğanTrump ilişkileri iyi! Bunu Trump da yeri geldikçe söyledi, “Erdoğan benim sözümü dinler” dedi. Biden’la nasıl olacak? Bu sorunun yanıtının ipuçları Obama’nın anılarında var. Satır aralarında Obama, Türkiye ile ilgili tam istedikleri gibi karar alamadıklarını vurguladıktan sonra şöyle diyordu: “Çünkü Türkiye’ye ihtiyacımız vardı!” Türkiye, ABD açıklarına gidip çıkar sahaları üretmiyor. ABD; Akdeniz’e, Karadeniz’e gelip egemenlikler kurmaya kalkıyor. Bu bağlamda Türkiye ABD’den değil, ABD Türkiye’den talepkâr. O zaman soruyu, “Biden Türkiye’den ne isteyecek” diye değil, “Türkiye hangi koşullarda ABD ile ilişki kuracak” diye sormak gerek. Türkiye’de iktidar da muhalefet de konuya bu pencereden bakmıyor. Türkiye, eşit statüde üye olduğu uluslararası kurumlarla elbette bağlarını korumalı, geliştirmeli. Demokrasisini çağdaş standartlara çıkarmalı. Ama bunu bir başka ülkenin telkinleriyle yapmamalı. Olmaz da zaten... Hele ABD’yle hiç olmaz... Ne demişler? Kılavuzu ABD olanın... AİHM, TÜRKIYE’YI MAHKÛM ETTI Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Cumhuriyet davası kapsamında tutuklanan ve yaklaşık 400 gün cezaevinde tutulan gazetemiz eski muhabiri, bağımsız milletvekili Ahmet Şık dosyasında karar verdi. Mahkeme Türkiye’nin İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “özgürlük ve güvenlik haklarını” düzenleyen 5’inci maddesiyle “ifade özgürlüğünü” düzenleyen 10’uncu maddesini ihlal ettiğine hükmederek Şık’a, 16 bin Avro manevi tazminat ödemesine hükmetti. Ayrıca mahkeme Şık’ın gazetecilik görevini yaptığı halde, terör propagandası suçlamasıyla tutuklanmasının hiçbir haklı şüphe ya da delile dayanmadığını belirtti. l Haber Merkezi TTB ÜYESİ GÖKALP TUTUKLANDI Demokratik Toplum Kongresi’ne yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi Doktor Şeyhmus Gökalp ve 4 kişi tutuklandı. TTB’den yapılan açıklamada “Şeyhmus Gökalp’in bugün karşı karşıya kaldığı durum tamamen antidemokratik, adaletsizlik, vicdansızlık ve sorumsuzluk örneğidir” denildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle