Katalog

6 10 KASIM 2020 SALI HABER Sözcü Çelik, Albayrak’ın istifasını ‘kabinenin konusu’ diyerek geçiştirdi AKP sessiz kaldı AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının dün gece geç saatlarde Cumhurbaşkanlığı’nca kabul edildiğinin açıklanması öncesinde konuya ilişkin “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde göreve getirme, görevden alma, istifayı kabul edip etmeme Cumhurbaşkanlığı makamının takdirindedir. Bu konuyla ilgili benim bir açıklama yapmam söz konusu değil” dedi. Çelik, AKP MYK toplantısına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, İzmir depreminin ardından çalışmalarda kullanılmak üzere çeşitli kurumlar tarafından 37 milyon liralık kaynak aktarıldığını söyledi. Azerbaycan ordusunun Şuşa’yı işgalden kurtardığını anımsatan Çelik, “Şimdiye kadar 4 kent merkezi, 3 kasaba ve 220 civarında köy ve önemli bazı tepeler Ermenistan işgalinden kurtarılmıştır” dedi. Ermenistan’ın saldırganlığına destek veren ülkeleri bir kere daha kınadıklarını vurgulayan Çelik, “Türkiye ve Azerbaycan’a karşı birtakım girişimlerde bulunmaya çalışan ülkelerin başında Fransa geliyor. Maalesef Fransa’da, kendini yönetememe problemini kapatmak için İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı en son Azerbaycan’daki durumla, Doğu Akdeniz’deki durumla ilgili olarak Türkiye karşıtlığı gibi bir tavrın içerisine giriyor” ‘ABD’de kim kazanırsa hazırlığımız var’ Çelik, Joe Biden’ın ABD Başkanı seçilmesini şusözlerle değerlendirdi: “Türkiye, seçim sonuçları resmen belli olduğu zaman Amerikan halkına ve Amerikan demokrasisine duyduğu saygı gereği kazananı tebrik edecektir. Biz seçim sonuçlarının resmen belli olmasını bekliyoruz. Türkiye’nin orada hangi kanat kazanırsa kazansın hazırlıkları var. Başkan seçilen kişi ve yönetimiyle uygun politika araçları ve uygun politik gündemle beraber çalışılacaktır.” dedi. İsrail’in, Ürdün Vadisi ve Doğu Kudüs’teki Filistinlilerin konutlarını yıktığını kaydeden Çelik, bu yaklaşımı kınadıklarını belirterek, dünyanın bu hukuksuzluğa karşı ses vermesi çağrısında bulundu. ‘Devlet krizi yok’ Konuşmasında Berat Albayrak’ın istifasına değinmeyen Çelik, konuya ilişkin soruya yanıt verdi. İstifanın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilip edilmediği sorulan Çelik, “MYK gündemini sizlerle paylaştım. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde göreve getirme, görevden alma, istifayı kabul edip etmeme Cumhurbaşkanlığı makamının takdirindedir. Bu konuyla ilgili benim bir açıklama yapmam söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımız kendi takdirini uygun gördüğü şekilde kamuoyuyla paylaşacaktır. Bu, MYK’nin konusu olan bir konu da değil, bu Cumhurbaşkanlığı kabinesiyle ilgili” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Albayrak’ın paylaşımı sonrası yaşananları “devlet krizi” olarak nitelendirmesini de değerlendiren Çelik, “Bir devlet krizinden bahsedecek şekilde herhangi bir noktada tıkanma, aksama söz konu değil. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi kendi gündemine hâkimdir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet İYİ Partili Çıray’dan Albayrak iddiası: Ağbal ile yumruklaştılar İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ile yumruklaştığını iddia etti. Twitter üzerinden paylaşım yapan Çıray, şu ifadeleri kullandı: “Bu bir devlet krizidir. Emin kaynaktan. Dün (önceki gün) Naci Ağbal Saray’da MB rezervlerinin tükendiğini anlatır. Bunun üzerine Damat aranır, aynı soru sorulur. Damat telaşla Saray’a gider, ancak Sayın Erdoğan’la görüşemez. Çıkışta Ağbal’la karşılaşırlar ve tartışma yumruklaşmaya kadar gider.” Albayrak, önceki gün yaptığı açıklamada “sağlık sorunları” nedeniyle istifa ettiğini duyurmuştu. l Haber Merkezi Teröriste MİT operasyonu Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından 20 Ekim’de yurtdışında düzenlenen operasyonda, “Demhat Sperti” kod adlı PKK’li terörist Mesut Taşkın etkisiz hale getirildi. PKK’li teröristin Ağustos 2016’da Cizre Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne düzenlenen, 12 polis memurunun şehit olduğu, 75’inin de yaralandığı saldırının planlayıcısı olduğu kaydedildi. Öte yandan İçişleri Bakanlığı, terör örgütü tarafından 6 yıl önce 14 yaşındayken kandırılarak dağa kaçırılan Y.Y. isimli örgüt mensubunun ikna edilerek teslim olduğunu bildirdi. Y.Y’nin ailesinin Diyarbakır’da süren evlat nöbetindeki aileler arasında yer aldığı ifade edildi. Evlat nöbetinde çocuklarına kavuşan aile sayısının 20 olduğu kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet Bugün en önemli konu Atatürk ve bilimciliğidir... Atatürk ve bilim üzerine yazacağım. Atatürk bir bilim insanıdır. Diyeceksiniz ki Atatürk’ün yüksek lisans, doktorası mı var da böyle konuşuyorsun.. Ben de karşı soru yöneltiyorum size: Bilim, bilimsellik, bilim insanlığı mutlaka kurumsal bir akademik eğitim ve unvan gerektirir mi?.. Bilimsellik rüştünü ispat edebilmek ve bu unvanları almak için yıllardır dirsek çürüten, yöntem öğrenen, sınavlardan geçen bilim insanlarına derin saygı ile diyorum ki gerektirmeyebilir. Alt tarafı akademik unvanları kullanmazsınız ama bilim insanı, bilimci olabilirsiniz; önemli olan unvan değil, bilimsel düşünüp davranabilmektir! Bilimcilik, insanın gözlem ve analiz yapması, varsayımlar ileri sürüp bunların doğruluğunu test etmesidir. Bilim nedir sorusuna verilecek çok yanıt var. Bu yanıtlar kimin hangi noktaya vurgu yapacağına bağlı olarak değişebilir. Neye vurgu yapacağınıza bağlı olarak değişen.. Mesela bir bilim tanımı yapalım: Bilim, olayların (doğa ve toplum) sistematik ve metodolojik gözlemlenmesi, anlaşılması, öğrenilmesi ve bilgi olarak kodlanması süreci... Şimdi Celal Şengör, Popper Katkısı’nı içermediği için bu tanımı eksik bulur. Ekleyelim: Bilimsel düşünce sistemleri, yeni gözlem, veri ve değerlendirmelerle yanlışlanabilir, yanlışlanmaya açık olabilmelidir. Bu, bilimde mutlak doğruların olmadığının altını çizmesi bakımından önemlidir. Sosyal devrimci Atatürk tam bir sosyal bilimci ve sosyal devrimcidir! Mustafa Kemal, savaş meydanında tam bir asker bilimcidir.. Asker bilimci de nedir, derseniz: Savaşın seyri ve süreci içinde, kazanabilmek için hemen yeni taktikler belirleyebilmek, bunları hemen uygulayabilmek yeteneğidir. Atatürk’ün “hattı müdafaa yok, sathı müdaafa vardır ve o satıh bütün vatandır” düşüncesi buna örnektir. İşte asker bilimci savaş içinde geliştirdiği bu düşünce ile düşmanı Ankara önlerinden sürdü ve zafer kazandı.. Düz “savaş cephesi” askeri mantığını yerle bir etti ve her bir noktayı direniş ve sonra toptan saldırı üslerine dönüştürdü. Turgut Özakman bunu iyi anlatır Çılgın Türkler’de.. Atatürk, büyük bir sosyal bilimci ve devrimcidir.. Ulus yaratma konusunda dersini çok iyi çalışmıştır.. Bir bilim adamı titizliğiyle.. Tarihi çalışmış, gününü çalışmış ve geleceği de çalışmıştır.. Ulusun öğeleri nedir? Ulusu bir arada tutacak nedir? Ulusu ayakta tutacak ve sürdürecek nedir? Ümmetten ulusa yol Dil (harf), hukuk (Medeni Yasa) ve bütün diğer devrimler, Sanayi Devrimi, ekonomi.. hepsi planlanmış bir çağdaş ülkeulus yaratma projesinin temel unsurlarıdır.. Bazıları aptal aptal şeyler söyler durur.. Yok ulusu bir gecede dilsiz bırakmış da (halkın yüzde 10’u okumaz yazmaz iken ve Osmanlıcaya yabancı iken..).. Yok tekkeleri falan kapatmış da (çağdaş bir ülke için milleti okula mı sokacaksın, tekkelere mi mahkum edeceksin!).. Yok eğitim birliği sağlamış da.. (Dil yoksa ulus yoktur, ortak bir düşünce, bellek oluşturamazsan, ülke sorunlarını birlikte çözemezsin, bugünkü gibi ters yönlere saparsın..) Yok, Doğu’nun lafıruhu dururken Batı’nın bilimine yönelmiş de.. (Çağdaşlık neredeyse ona yönelmezsen nal toplar ve köle olursun.) Özgür varoluş olmalı Bugün İslam dünyası, Batı’nın sömürgesi, uydusu, oyuncağı ise.. Açlık, savaş, sefalet içindeyse nedeni, bilimsel düşünme, bilim ve teknoloji üretiminin, çağımızda ülkelerin tek özgür ve refah varoluş biçimi olduğunu kavramamış olmasıdır. Atatürk bunu kavradı ve Türkiye derhal farklılaştı.. Tayyipler’in bile geri döndüremeyeceği bir şekilde! O, büyük öngörüsü ve gelecek bilimci kafasıyla diyordu ki: “Gelişim yolundaki engelleri aşamayan uluslar, engin hayat felsefelerine sahip başka milletlerin egemenliği altına girip, onların tutsağı olmaktan kurtulamazlar...” Bugünü ve bugünün savaşını anlatıyor, görene! Geometri kitabı bile yazmıştır. Bulduğu sözcüklere bakın: Uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe.. Ve vasiyeti şudur: “..Beni benimsemek isteyenler.. akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım”dır. Büyük devrimciye, büyük bilimciye derin saygı ve sevgiyle. (Not: Bu yazımı, 10 Kasım 2013 tarihinde bu sütunda yayımlanan yazımdan kısaltarak aldım.. Yeniden anımsamanın tam zamanı..) YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI Sözlü sınavla atamaya fren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Genel Sağlıkİş’in başvurusu üzerine kamu görevine merkezi sınav yerine sözlü sınavla atanmanın yolunu açan “Sözleşmeli Sağlık Personeli Yerleştirme ile Sözlü Sınav Usul ve Esasları”nın yürütmesini durdurdu. Genel Sağlıkİş sendikası, “sözlü sınavın objektif kriterlerden uzak, hukuka ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay’ın yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararını değerlendiren Genel Sağlıkİş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, bu karar ile Sağlık Bakanlığı tarafından artık bu esaslara göre bir personel alımı yapılamayacağını belirtti. Bacaksız, devletin işleyişinde, liyakat ve hakkaniyetin temel alınması gerektiğini kaydetti. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’NİN İTİRAZINA AYM’DEN RET ‘Düzenleme sisteme uygun’ Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kapsamına giren kurum ve kuruluşların kadrolarının Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ihdas edileceğine ilişkin düzenlemenin iptal edilmesi talebini reddetti. CHP’nin yaptığı itiraz başvurusunda devlet kurumlarında kadro ve pozisyonların ihdasının kanunla belirlenmesi gerektiği belirtilerek “Bu yetkinin yasama organınca çerçevesi belirlenmeden yürütme organı tarafından kullanılması, takdir yetkisinin keyfi kullanılmasına yol açar” denilmişti. AYM ise düzenlemenin anayasaya aykırı olmadığına karar vererek yeni hükümet sisteminin cumhurbaşkanı’na “kararnamelerle” düzenleme yapma yetkisi tanıdığını kaydetti. l ANKARA/Cumhuriyet