15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO [email protected] STERLIN FAİZ BORSA 13 10 KASIM 2020 SALI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.1450 43.5 kuruş 9.7010 48.9 kuruş 10.8060 48.1 kuruş 14.92 0.38 puan 1231 39.58 puan 3314.50 325. 19 lira 494.31 44.61 lira Atatürk’ü anarken deprem ve bulaşta kırmızı alarm.. İçlerinden gelse de gelmese de Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak üzere protokol gereği saygı duruşuna gittiklerinde, deftere neler yazabileceklerini bugün merakla bekliyorum.. Açtığı yoldan nasıl yürünüp nerelere gelindiği üzerinden neleri yazabilecekler? Şiddeti düşük İzmir depreminde topu topu yıkılan 10 binadan, bugünün ileri teknolojisinde, tabandan tüm yetkin örgütlenmelerin inanılmaz seferberliği, işbirliğinde, ulusça kurtarılabilen canlar için sevinç, aynı anlarda enkaz altında kalanlar için acı gözyaşlarını ulusça paylaştıktan sonra inanılmaz boyutlarda acı gerçeklerimizle yüz yüzeyiz.. Yine dünya ölçeğinde, dünya liginde ekonomiksosyalsiyasal birikimleri, koşullarıyla bizden çok ama çok geride ülkelerin, yapılarımızın depreme dayanıklılığı sınavında çok ama çok gerisine düşme rekorunu kırdık. Yetmemiş sağ kurtarmada hiç değilse başarılı olduğumuz yaralılarımızın tedavileri ile birlikte, bulaşa, virüse yenik düşme sayılarıyla da rekor kırmışız. Çifte kırmızı alarm gerçeğimizle, Atatürk’ü anarken üretmekten vazgeçip ithal etmeye kalkıştığımız grip aşısını bile ülkemize getirtmeyi beceremeyerek çaldırdığımızı nasıl söyleyebiliriz? Kurtuluş Savaşı destanı yazıldıktan sonra, Osmanlı’nın duraklama, gerileme dönemlerinden sonra Anadolu topraklarında kalan vatandaşlarımızın, o en ağır bedelleri ödemiş, en yoksul, en eğitimsiz çoğunluğuna karşın onurla Osmanlı’nın da borçlarını üstlenen, üzerine okuryazar olamamış çoğunluk nüfusunu okuryazar yapmanın çok ötesinde, yaşamın, kültürün, bilimin her alanında uygar dünya ölçeklerinde, ülkenin o yokluk koşullarında, ayrımsız devletin gücü ile eğitim seferberliğinden geçirilebilmesinin başarıldığı yıllardan sonra bugünün gerçekleriyle ne haldeyiz? HHH Ülkemizin IMF, Dünya Bankası gibi kurumlara hesap vermekten olsun kurtarıldığını buyuruyorlar. Küçücük bir ayrıntıyla çarpıcı gerçekleri yok sayabildiklerini sanıyorlar.. Yapişletdevret modeli ile dünya ölçeğinde yarışılan hepsi de dev projelerden bol bol söz edebiliyorlar.. O dudak uçuklatan büyüklükteki devlet projelerinin hepsinde birden, bizim kesemizden deprem için alınmış, toplanmış paraların hesabının verilmemesinden başlayın.. O dev projelerin yıllar sürecek işletmeleri sürecinde, yine bizim kesemizden çıkmakta olan vergilerle, devlet kesesinden yapılan, yapılacak yüksek rakamlı, asla gerçekleşemeyecek hizmet getirilerinin dudak uçuklatan ödemelerinin döviz, dolar, Avro karşılıklarını saklıyorlar.. Sıkışınca devletin değil, özel sektörün borcu yalanına sığınıyorlar.. Bir tek yıllarla reklamını yaptıkları İstanbul Havalimanı’ndan kapasitesine, verilmiş yasal ödeme yükümlülüklerine göre dudak uçuklatan uçuş sayısına dayalı yükümlülükle, bugünün çıplak gerçeğinde ödenmiş, ödenmekte olunan paraların toplamına bir bakabilir miyiz? Süper köprüleri, hastaneleri, yolları ile hepsinin birden bize ödetilen borçların şöyle bir hesabını sorabilir miyiz? HHH Bulaşta tüm dünya zorlanıyor ama bize dönük yaşamın her alanına dönük bedelleri çok ama çok daha ağır, bizden sır gibi saklanmakta. Hani bulaş dünyanın ortak derdi? Hiç değilse devlet adına verilmiş, devletin yükümlülük imzalarıyla kendi borcu gibi olmuş, bize ödetilmekte olan borçlar için dünya ölçeğinde kimi girişimler yapılabilirdi değil mi? Uçuş yasağında, uçaklar kalkmazken, uçuşta uçurulacağı varsayılan havalimanları, köprüler, geçişler için özel sektörün borcu gibi üslenilmiş devlet borçlarında kimi çıkış yolları da mı denenemez? Mustafa Kemal, o en yoksul, yoksun koşullarda, Anadolu’da kurulan laik Türkiye Cumhuriyeti’nin sorumluluğunda, İstanbul’daki saltanatın, padişahlığın dev kapitülasyon borçlarını üstlenmesi, devletin sorumluluğu, devamı üzerindendi. “Devletin borcu yok, özel sektörün borcu var” diye açıklamalar yaparken bu dudak uçuklatan rakamlardaki paraları bizim kesemizden öderken kimi kandırıyorsunuz? Bizi, bu ülkenin vatandaşlarının tümünü, sonuç olarak vergiler, fiyat patlamaları, zamlar yoluyla ödediği, ödeyeceği bu kadar ağır bedelleri saklamakla, aptal yerine koyabiliyorsunuz? Bıraktığı yoldan ileriye, çağlar atlamaya dönük adımlar atma havasında deftere yazacaklarınızla hangi gerçeği değiştirebilirsiniz? O zorlu koşullarda o büyük yoksulluk, yoksunluk koşullarında yürünen yolda yapılmış kamu yatırımlarının tümünün satılmış olması, liberal uçuş tezlerinizin çöküşü sayılsa bile. O çağların yoksulluk, yoksunluğu salgın hastalıkları ile verilmiş sağlık savaşlarındaki başarılardan dahi utanmayacak mısınız?.. Deftere ne yazacaksınız? Hazine Bakanlığı’yla ilgili belirsizlik sürse de mali piyasalar umut satın alıyor ‘Mali kriz’ mola verdi “Ekonomide yeni dönem” bekleyişinin etkisiyle dün dolar 8.02 lira, Avro 9.47 liraya kadar çekilirken, Borsa İstanbul hızlı yükseldi. Geçen hafta sonu Merkez Bankası (TCMB) başkanlığına Murat Uysal’ın yerine Naci Ağbal’ın atanması ve bunu takiben Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sosyal medyadan istifasını açıklamasının ardından, henüz yeni görevlendirme netleşmese de ekonomi politikalarında değişim olacağı beklentisiyle dolar/TL tarihi zirvelerinden sert geriledi. Yeni TCMB Başkanı Ağbal’ın dün sabah saatlerinde yaptığı ilk resmi açıklamanın da etkisiyle TL’de dün dolar karşısındaki değer kazancı yüzde 5 civarında oluşurAĞBAL, 19 KASIM’DAKI TOPLANTIYI BEKLIYOR Yeni görevinde ilk resmi açıklamasını dün yapan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, temel amaçlarının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu vurgudı. Ağbal, “Para politikasında, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri çerçevesinde iletişim güçlendirilecektir. 19 Kasım 2020 tarihli Para Politikası Kurulu toplantısına kadar mevcut durum ve beklentiler gözden geçirilip, gelişmeler de yakından takip edilerek; oluşacak veri ve değerlendirmeler ışığında gerekli politika kararları alınacaktır” dedi. ken TL’de en son benzer seviyedeki kazanç 2018 üçüncü çeyrekte yaşanmıştı. Dolar kuru dün 8.028.44 lira arasında, Avro kuru da 9.479.96 lira arasında aşağı yönlü hareket etti. Borsa İstanbul (BİST) 100 Endeksi’nde ise hızlı bir yükseliş görüldü. Endeks en yüksek 1235 puana kadar çıkarken, günü yüzde 3.3 artışla kapattı. Bankacılık hisseleri özellikle olumlu etkilendi. Her şeyin tersi Gelişmeleri yorumlayan uzmanlardan Şekerbank Başekonomisti Gülay Elif Yıldırım, “Ağbal’ın açıklamasıyla birlikte piyasadaki soru işaretlerini gidermesi önemliydi. Açıklama TL’de olumlu etki yarattı. Belirsizlik piyasayı rahatsız eder. Geçen hafta ara toplantı olacak mı, olmayacak mı belirsizliği piyasada fazlasıyla vardı ve TL üzerinde ciddi bir baskı unsuruydu” dedi. Son gelişmeleri sosyal medya hesaplarından yorumlayan ekonomistlerden Mahfi Eğilmez ise şu vurguyu yaptı: “Merkez Bankası Başkanı görevden alınıyor ardından Maliye Bakanı istifa ediyor ve ülkenin parası değer kazanıyor. Memleket, bilinen her şeyin tersini kanıtlama merkezi gibi.” Atama ve istifa öncesi TL’nin dolar karşısındaki son 3 yıldaki değer kaybı yüzde 55 civarındaydı. İSTIFANIN ABD SEÇIMLERIYLE ILIŞKILI OLABILECEĞI BELIRTILDI NYT: Biden hazırlığı olabilir Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası dünya basınında da geniş yer buldu. Amerikan New York Times (NYT), Albayrak’ın istifasının ABD’deki başkanlık seçimleriyle de ilişkili olabileceğini öne sürdü: “Albayrak’ın görevinin bir kısmı da Beyaz Saray ile ilişkileri, Başkan Trump’ın kızı Ivanka ve kocası Jared Kushner ile olan arkadaşlığı sayesinde yürütmekti. Albayrak ve Kushner, WhatsApp üzerinden iletişim kuruyordu. Albayrak’ın geçen yıl Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesini sağlayan şey de buydu.” NYT haberinde, “Türkiye ekonomisinin çökmekte, Türk Lirası’nın ise batmakta olduğu” yorumu yapıldı. İngiliz Financial Times gazetesi, “Erdoğan’ın damadı Maliye Bakanlığı’ndan istifa etti” ifadelerini kullandı. Gazete, Albayrak’ın yakın çevresindekilerin de bu karardan habersiz olduğunu yazdı. ABD merkezli ABC News ise Türkiye’nin 2018’de girdiği krizin yaralarını sarmaya çalıştığını ve Albayrak’ın bu süreçteki ekonomi yönetiminin büyük eleştiri aldığını aktardı. l Ekonomi Servisi Emekçiler köle oluyor Belediyeİş Başkanı Nihat Yurdakul, torba teklife tepkili. MUSTAFA ÇAKIR Türkİş’e bağlı Belediyeİş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Meclis’te görüşmeleri devam eden “torba teklifteki” işçilerin haklarını ortadan kaldıran maddelerin derhal geri çekilmesini talep etti. Salgının ilk gününden bu yana milyonlarca emekçiye “işim mi, sağlığım mı” ikilemi yaşatıldığına dikkat çeken Yurdakul, “Emekçi işini ve sağlığını koruyacak yasal düzenleme beklerken, Meclis’te görüşülen torba yasa; işvereni koruyan işçiyi köleleştiren bir düzenlemedir” dedi. Torba teklifte emekçilerin haklarını geriye götürecek pek çok madde olduğunun altını çizen Yurdakul, özellikle 25 yaşın altında ve 50 yaş ve üstündeki işçilerin, belirli süreli iş sözleşmeler ile çalıştırılması düzenleyen maddenin kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Bu madde, öncelikle 25 yaş altı ve 50 yaş üstü, ardından da tüm emekçilerin kıdem tazminatı hakkını, yetersiz olsa da iş güvencesi hakkını, toplu iş sözleşmesi hakkını, ihbar tazminatı ve işe iade davası açma haklarını, anayasal sosyal güvenlik haklarını yok ediyor. Bu teklife evet diyenler, emekçilerin köleleştirilmesine de evet diyenler olacak” dedi. Ceza yerine ödül Yurdakul’un konuşmalarından bazı satırbaşları şu şekilde: n Teklif ile kayıt dışı işçilik azaltılmayacak, “ödüllendirilecek.” n Kayıt dışı işçi çalıştırdığını kabul edenler, işsizlik sigortası fonundan destek alacakları gibi idari ceza da uygulanmayacak. n Böylece yıllarca kaçak çalıştırıp geleceği karartılan işçinin SGK’ye başvurarak sosyal güvenlik primlerinin yatırılmasını isteme hakkına da bir darbe vuracaksınız. n Yetmezmiş gibi teklif Cumhurbaşkanı’na Kurumlar Vergisi’nde 5 puan indirme yetkisi veriyor. l ANKARA İhracat ikliminde bozulma sürüyor Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, son üç aydır düşüyor. 2020 Ağustos’ta 0.6 puan azalarak 52.4 değerine gerileyen endeks, eylülde 51.9’a düşmüştü. Ekimde ise 51.2’ye düştü. İhracatçı için kritik pazar olan Avrupa’da talebin yavaşlaması, ihracat satışlarını güvence altına almayı zorlaştırıyor. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle