18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 3 EKİM 2020 CUMARTESİ YORUM Kimin Cumhuriyeti? “2. Cumhuriyet Tartışmaları” adlı kitap 1993’te yayımlanmıştı. Kitapta, RP İstanbul İl Başkanı olarak görüşlerini açıklayan Recep Tayyip Erdoğan diyordu ki: Demokrasi bir araçtır. Türkiye’nin 70 yıllık tarihi boşa harcanmış bir zamandır. Türkiye’de demokrasi adına bir dikta rejimi görülmektedir. Hukuk, halka sorulmadan bir yerlerden aktarılmış ve zorla halka dikte ettirilmiştir. Resmi ideoloji ırkçı bir kişilik taşıyor. Türkiye Türklerindir gibi tezler yanlıştır. Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir şey yapılabilir. İslamın devlet planı içinde düşünüyorum. Türkiye’nin yarınında Kemalizme yer yoktur. Kemalizmin kendini yeniden üretmesi söz konusu değildir. 30 yıl sonra... Demokrasi bir araç olarak kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti, “reklam arası, enkaz” çığlıkları arasında dönüştürülmüş, dediğim dedik tek adamlı Saray düzenine geçmiştir. Anayasa, mühürsüz oylarla değiştirilmiştir, artık Saray hukuku geçerlidir. Dinci devlet planı yaşama konmuş, ümmetçi AKP ile etnikçi MHP ittifakı bu yeni devleti yönetmektedir. Aynı kitapta, 2. Cumhuriyet düşüncesinin önderleri kabul edilenlere gelince... Bir zamanlar AKP ile ABD arasında arabuluculuk yapan Cengiz Çandar, yurtdışındadır. AKP’nin en büyük destekçilerinden Mehmet Altan, aynı AKP döneminde girdiği cezaevinden çıkmış, bir köşede suspus oturmaktadır... Türkiye’nin yarını ile ilgili kafa yoranlar yok mu? Var, hiç kuşkusuz. Örneğin, Cumhuriyet, demokrasi, özgürlük, insan hakları, uygarlık ve aydınlanma mücadelesinin en ön saflarında yine Kemalistler yürümektedir. Ahlak Bilgisi Ders kitaplarına ilişkin çalışmalarıyla da tanınan tarihçi Mustafa Solak’a göre, EBA TV’de çocuklara şeytan ve cinlerin anlatılmasında hiç de şaşıracak bir şey yok. Din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitapları açıp bakılırsa daha neler var, neler... Örnek verirsek: Laikliğin, İslam için bir “tehdit ve tehlike” olduğu. Müslüman erkeğin müşrik kadınla, Müslüman kadının da Müslüman olmayanlarla evlenemeyeceği. Erkeğin, “boş ol” sözüyle mahkemeye çıkmadan kadını boşayabileceği. Üvey babanın, üvey kızıyla evlenebileceği. Kadının miras payının erkeğin yarısı olduğu. Cihat kapsamında gaza, fetih, öşür, haraç ve cizye kavramlarının ne anlama geldiği. İşte Türkiye’nin cin gibi çocukları böyle bir eğitimle çağı yakalayacak! Operasyon Gerekçeleri Ankara’da, HDP yöneticilerine yönelik operasyonun ardında üç gerekçe olduğu konuşuluyor: Suriye’de Kürt gruplara yönelik “Türkiye size operasyon yapmayacak” diyen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’e yanıt verme isteği. Ekonomik çöküntü, işsizlik ve kötüye gidişe ilişkin gündemin değiştirilmesi. AKP güdümüne sokulmuş Abdullah Öcalan’dan daha bağımsız bir siyasi çizgi yürüttüğü düşünülen HDP’nin ilk seçimlere kadar kapatılması için gerekli zemini hazırlama. Mantık “Gazi Meclis milli iradenin tecelli merkezi, milli hedef ve özlemlerin takip mekânı” diyen Devlet Bahçeli’ye göre Türkiye, parlamenter sistemin bütün kamburlarından, bütün bağlarından, bütün engellerinden ayıklanmalı, arındırılmalıymış. Bu mantığa göre Meclis, “Gazi” olmaktan çıkıyor. Doğrudan şehit edilmiş oluyor. 3 EKİM 2020 SAYI: 34692 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:31 06:56 12:58 16:13 18:50 20:09 Ankara 05:17 06:40 12:43 15:59 18:35 19:53 İzmir 05:41 07:02 13:05 16:23 18:59 20:15 Ermenistan’ın, Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ’ı işgali nedeniykonumda. Nahçıvan, Türkiye ve Azerbaycan için yaşamsal. Bölgede, 100 le yaşanan gerilim, doğal olayıl önce yapılan hesaprak yıllardır öncelikle politik, lar bugün de yapılıyor. O diplomatik ve askeri yönleriygün Ruslar, sıcak denizlele tartışılıyor. Azerbaycan’ın re inmeye çalışmıştı. İnDağlık Karabağ, bağımsızlığı, birliği, bütünlüğü, egemenliği konusunda Türk kamuoyunun göstergilizler, Trabzon Limanı üzerinden Ermeni tüccarların yürüttüğü KaraSevr ve Büyük diği haklı ve doğru hassasiyet ise maalesef ne Türk dünyadeniz ticaretini denetlemek ve Ruslara karşı koOrtadoğu Projesi sında var ne İslam âleminde. Oysa meselenin bu yönü de rumak için çabalamıştı. Fransızlar, Suriye ve baönemli. Zira mesele sadece zı Arap topraklarını elde Azerbaycan’ın değil, aynı zasavaş ve devrim yaparak Cumtutup kendilerine bağmanda Türkiye’nin, Türk dünhuriyeti kurmuştur. lı küçük devletçikler eliyle bölgeyasının, mazlum milletlerin, Dode egemen olmak için gayret etğuluların, Asyalıların, Afrikalıla Tarih, milletlerin mişti. Üç devlet de bağımsız bir rın, kısacası ezilenlerin meselesi. Sorunu tarihsel bağlamında doğru kavramak için 100 yıl geriye, işgali yaşadığımız, ateşi ve ihaneti gördüğümüz günlere gidelim... Malum, düveli muazzama, Osmanlı Devleti’ne karşı azınlıkları cepheye sürerken, hesap içinde hesap yapmıştır. Aynen günümüzde olduğu gibi, emperyalizm, o gün de kimlik siyasetini kaşımıştır. Etnik, dinsel, mezhepsel aidiyetler üzerinden, yüzyıllardır birlikte yaşayan halkları birbirine kırdırmıştır. Her büyük devlet, Osmanlı içindeki bir azınlığın koruyucusu olurken, aralarındaki keskin rekabet de dikkat çekmiştir. Sonuçta olan azınlıklara ve Türklere olmuştur. Osmanlı coğrafyasında yaşayanlar büyük acılar çekmiştir. Osmanlı tasfiye edilirken, Türkler Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde emperyalizmin oyununu bozup tarlasıdır Osmanlı’nın son dönemine ilişkin bu hatırlatmayı yapmamızın nedeni, o dönemden yeterince ders çıkarılmaması. Sevr Antlaşması ile Büyük Ortadoğu Projesi (BOP adı sonradan GOKAP, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi olarak değiştirildi) arasındaki benzerliğin görülmemesi. Türkiye’yi, sınır komşularımızı (İran, Irak, Suriye), Azerbaycan’ı, yakın coğrafyamızdaki ülkeleri bölmek isteyenlerin, kukla Kürt devleti kurmak ve Ermenistan’ı büyütmek istediklerini, bazılarının bir türlü anlamaması. Tarihte, “yüz yılın petrol başkenti” diye anılan Baku’nun enerji kaynaklarının kimlerin iştahını kabarttığını, kimilerinin asla kavrayamaması. Şunu unutmayalım: Dağlık Karabağ; Kafkasya, Karadeniz, Hazar Havzası açısından stratejik Ermenistan kurulmasında hemfikirdi. Lakin hiçbiri elini taşın altına koyma konusunda istekli değildi. Böyle bir uydu devleti elde tutmak, rakibe kaptırmamak için verilecek mücadele, çetin bir mücadeleydi. Sonuçları önceden kestirilemezdi. Bu işlerde evdeki hesap çarşıya uymazdı her zaman. Nitekim uymadı. Emperyalizmin 1916’daki Sykes Picot Antlaşması’nı, 1920’deki Sevr Antlaşması’nı, Kuvayi Milliyeciler kılıçlarıyla yırttı. Emperyalist devletler ise cepheye sürdükleri milletleri kullanıp attılar. Sattılar. Yarı yolda bıraktılar. Fakat hedeflerinden hiç vazgeçmediler.    Sorun şu: Siyasi tahlil, iktisadi tahlil, sınıfsal tahlil, kuvvet tahlili yapmadan, tarihi masal gibi okumak, bugünün sorunlarını çözmeyi ve geleceği yüksek isabetle öngörmeyi zorlaştırıyor. Tarihini bilmeyen milletlerin sınırlarını da emperyalistler çiziyor. Avrupa Konseyi’nden Kavala’nın serbest bırakılması için çağrı ‘AİHM kararını hızla uygulayın’ AMEDSPOR’A YAPILAN YARDIMLARA SUÇ DUYURUSU İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, terör örgütü PKK’nin talimatıyla Amedspor’a bazı belediyeler tarafından yardım yapıldığı ve kulübün gelirlerini kaydetmediği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Açıklamada, “Amedspor Kulübü’ne Belediye Kanunu’na aykırı olarak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (1 milyon 500 bin lira), Bismil (30 bin lira), Bağlar (70 bin lira), Silvan (50 bin lira) ve Yenişehir (ayni) belediyeleri tarafından yapılan yardımlara ilişkin suç duyurusunda bulunulmuştur” denildi. l ANKARA Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uyguKavala’nın halen tutuklu bulunmasının AİHM kararına aykırı lanmasını denetlemekle görevli olduğunu belirtti. Kararda, “KoAvrupa Konseyi Bakanlar Komi mite, açık göstergelere rağmen, tesi, hükümetten tutuklu iş in ‘şikâyetçinin’ halen serbest bısanı Osman Kavala’nın serbest rakılmamış olmasından duydubırakılmasına ilişkin AİHM kara ğu derin endişeyi dile getirir ve rının hızla uygulanmasını istedi. yetkilileri derhal Kavala’nın serBir sonraki komite toplantısı best bırakılmasını garanti etmena kadar Kavala serbest bırakıl ye çağırır” denildi. mazsa “bir ara karar hazırlana Komite, “Komite bu konucağı” uyarısında bulundu. daki gelişmeleri 13 Aralık’ta Komite, Strazburg’da devam ele alacaktır. Bu tarihe kadar eden toplantısında, Kavala dos Kavala serbest bırakılmazsa, yasının Anayasa Mahkemesi’nin Sekretarya’ya karar taslağı hagündemine gelmesinden mut zırlama talimatı verecektir” açıkluluk duyduklarını, ancak lamasını yaptı. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kedi, köpek gibi evcil bir hayvanı evden atmak. 2/ İnce deri ya da ince kabuk... Kenarları işlemeli başörtüsü ya da peşkir. 3/ Tarım işçisi... İzmir’in Tire ve Ödemiş ilçelerine özgü bir tür bilye oyunu. 4/ Aziz Nesin’in bir öykü kitabı. 5/ Daire ve işyerlerinde para işlerine bakan görevli. 6/ Aldatma işi, hile... Henüz işletilmemiş maden ya da ham petrol yatağı. 7/ Nitelik... Rütbesiz asker. 8/ Bir şeyin yapılmasını yasaklama... İnce talaş. 9/ Elma, armut, kayısı gibi meyvelerin kurutulmuşu... Ejderha, büyük yılan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Zapt edilemez hale gelmek. 2/ Tavlada kullanılan oyun aracı... Meksika’da, Azteklerden beri oynanan bir top oyunu. 3/ 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 CAUD İ L LO 1 2 AL TAN İ DA 2 3 4 5 L İ V İ RMA N CAME KAN K UĞU T MOHO 3 4 6 LAR TALAN 5 7 U AMA ZON 6 8 9 SAN I AJAN SAHAN İ YE 7 8 9 Gemilerde ve yapılarda kullanılan bir tür bocurgat... Arnavutluk’un para birimi. 4/ saklanan şey. 7/ Çektiri türünden “Bravo” anlamında kullanılan be bir savaş gemisi... Koca. 8/ Eski ğenme sözü. 5/ Kendisine inanılıp Anadolu halklarının ay tanrısı... güvenilen kimse. 6/ Bir renk... Uy Menteşe. 9/ Yağmur suyunun bigun zamanda kullanabilmek için riktiği çukur yer... Kâinat. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Üç cephede Türkiye Rusya ilişkisi Güney Kafkasya, Suriye ve Libya’dan sonra Türk Rus ilişkileri kapsamında üçüncü bir cephe olarak ortaya çıktı. Peki, iki ülke bu cephelerde rekabet mi etmeli, işbirliği mi? Aslında soru, çok doğru bir soru değil. Zira gerçekte devletlerarası işbirliği belli ölçülerde rekabeti de içerir. Hatta rekabet eden devletler de belli sınırlarda işbirliği yapabilir. Sorumuz, bu iç içe geçmiş olma haline rağmen, hangisinin Türk Rus ilişkilerinde esas olması gerektiği üzerinedir. Yani Türkiye, üç cephede, Suriye’de, Libya’da ve Kafkasya’da Rusya ile işbirliğini mi, rekabeti mi esas almalıdır? Hangisi Türkiye’nin çıkarlarını savunabilmenin yolu ve yöntemidir? Rusya ve İran karşıtı propaganda Ufuk Ötesi okurlarının büyük çoğunluğunun bu soruya “işbirliği” yanıtı vereceğinden eminim. Buna rağmen bu konuya eğilmek istememin nedeni, Güney Kafkasya kriziyle birlikte yeniden ortaya çıkan Rus karşıtlığı, hatta İran karşıtlığı... Üstelik bu karşıtlık, AKP iktidarının, yani Rusya ve İran’la Astana Platformu’nda birlikte çalışan iktidarın içinden yapılmaktadır: Bir ucu SETA, diğer ucu Yeni Şafak olan bu eksen, Rusya ve İran karşıtı bir siyasal iklim inşa etmeye çalışmaktadır. Bu çevreler özetle Rusya’nın Ermenistan’ı Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı kışkırttığını, Moskova’nın bu yolla Azerbaycan’a asker yerleştirmeyi hedeflediğini, İran’ın da Ermenistan’a silah sevkıyatı yaptığını iddia etmektedir. Bu iddialar gerçi muhataplarınca yalanlanıyor ama diğer yandan da Astana Platformu’nu dinamitliyor ve iç kamuoyunda Rusya ve İran düşmanlığını körüklüyor. Ve elbette en çok ABD’nin hoşuna gidecek bir siyasal iklimin oluşmasına yardımcı oluyor! Batı adına Rusya’yı dengeleme misyonu Kuşkusuz bu, kökleri “siyasal İslamcıların” ve “ırkçı Turancıların” antikomünizm üzerinden Amerikan emperyalizmiyle işbirliğine girdikleri sürece dayanan bir anlayışın günümüze yansımasıdır. AKP’nin, hatta AKP MHP ittifakının genetik kodlarında bu anlayış fazlasıyla var. O nedenle 15 Temmuz sonrasında başlayan Rusya’yla yakınlaşmayı, stratejik bir seviyeye çıkarmıyorlar ve tersine bu yakınlaşmayı ABD’yle pazarlıklarının konusu yapıyorlar. Hatta SETA sözcüleri, Ankara Moskova ilişkisinin esas yönünün, Batı adına Rusya’yı dengelemek olduğunu savunuyorlar! Türkiye’nin tek seçeneği Türkiye’nin Rusya’yla ilişkilerinde işbirliği yerine rekabeti esas yön haline getirmesi, Türkiye’ye ne kazandıracaktır? Örneğin Rusya’yla işbirliği yapmayan bir Türkiye, Suriye’de ABD’nin “Kürtpetrol” stratejisi karşısında daha çok zorlanmayacak mıdır? (En yararlı çözümün Şam’la anlaşmaktan geçtiği ortada elbette.) Rusya’yla işbirliği yapmayan Türkiye, Libya’da ve Doğu Akdeniz’de, ABD destekli geniş bir blok karşısında daha zor konumda kalmayacak mı? Rusya’yla Güney Kafkasya’da işbirliği yapmayan, dahası Rusya’ya karşı pozisyon alan bir Türkiye, pratik kazanımları bakımından Baku’ya yardımcı olmuş olur mu? Uzatmayalım. Bu tablo karşısında iki seçenek vardır: Türkiye ya Rusya ve İran ile (ve elbette Çin ile) işbirliği yapacaktır ya da ABD ve AB ile... Tek başına hareket etmek diye bir seçenek zaten gerçekçi değildir. Bu modelle bölge kazanır ABD ile işbirliğinin, önce Irak’ı ve Suriye’yi, ardından da Türkiye ve İran’ı bölmeyi hedefleyen bir enerji koridoru inşasına boyun uzatmak ve Doğu Akdeniz’de karasularına sıkışmayı kabul etmek olduğu ortada... Dolayısıyla Türkiye için en gerçekçi ve en yararlı model, bölgesindeki sorunları Rusya ve İran ile işbirliği içinde çözmeye çalışmaktır. Elbette Rusya ve İran’la her konuda yüzde yüz mutabık olunamayacaktır ama rekabet yerine işbirliğini esas almanın sayısız çıkarı vardır. Türkiye Rusya İran işbirliğinden kısa vadede Türkiye, orta vadede Azerbaycan ve uzun vadede KKTC yararlanacaktır. Dahası ABD emperyalizmine karşı stratejik hale getirilecek böylesi bir işbirliği modeli ile Irak ve Suriye de kazanacaktır. Ve en önemlisi, ABD emperyalizminin çıkarları temelinde kullanmaya çalıştığı Kürtler ve Ermeniler de rahatlayacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle