Katalog

14 16 EKİM 2020 CUMA YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU Ben “Hak hukuk adalet” diyorum. O “Hayt huyt idare et”... H Nurcularla ilişkilendirilen İçişleri Bakanlığı “Işıklarımız hiç sönmüyor’ diye cevap verdi. H Nobel Ekonomi Ödülü’nün TÜİK’e verilmemesini kınıyorum. “Hiçbir şey vardan yok, yoktan var olamaz” teorisini çürütüyor her gün, açıkladığı rakamlarla... H Barikatlarla kurtardığımız ülkeyi tarikatlarla yönetiyoruz H Mide trafiğinde de HAZ KONTRÖLLERİ yapılsın. Kilo denetimleri başlatılsın! H Cumhur İttifakı’nın oyları eriyor. Cumhuriyet “rejim”i etkisidir... H Sahte rakı Sahte gıda Sahte dezenfektan Sahte istatistikler H “Geleneksel Yalan Yarışması’nın ödülü de yalan çıktı” haberi doğru... l Muhittin Köroğlu l Saadet Demir Yalçın l Burak Ergin l Zafer Temoçin l Birol Çün l İsmet Lokman l Musa Keklik l Cem Koç HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Hüseyin Bayık’la Kalender Köfteci’de l Kadir Doğruer l Mehmet Selçuk l İbrahim Tuncay l Ercan Baysal l Murteza Albayrak 13 EKİM: Kaldırımlarda dün geceden kalan şüpheli lekelere rastlarsın. Sabahın ilk saatlerinde, gün daha yeni ağarmış, simitçinin sesi duyuluyor, taksici Necati arabasını yıkıyor, yanımda bir güvercin yürüyor… Oğlum uçsana, git şu dala kon, gezme yanımda başım çok ağrıyor… Kaldırımlarda boş şişeler, ezilmiş teneke kutular, geceden kalan birkaç hayalet. Kaldırımlarda geceden kalan bir kadının haykırışı, kurtarın beni bunun elinden, kaldırımlarda gece polislerinin bitkin adımları, sabaha kalan müphem çizgiler. Kahkahalardan, endişelerden, yumruklardan, derbeder arzulardan, dinmeyen heveslerden, gizli kıskançlıklardan, öfkeden, özlemden artanlara rastlarsın sabahın ilk saatlerinde. Canım sadece beyaz peynir ve domatesli bir tostla portakal suyu istemişti ama gece çöktü üstüme sabahın ilk saatlerinde… Şansımla ben ayrı evrenlerde yaşıyoruz, onun beni hatırladığını sanmıyorum, bendeyse o çoktandır bir muamma. Gençken, çok gençken, sanırım 16 yaşındayken, duymayı çok sevdiğim bir İngiliz şair vardı; birisi çok canımı sıkıyor, sanırım o benim; dermiş… Gençken, çok gençken, sanırım 16 yaşındayken, sabahları bu saatte döndüğüm olurdu eve ve en kral arkadaşım Hüseyin Bayık vardı; şuursuz bir neşe içinde geçen aldırışsız, avare günler… (Hüseyin fizik mühendisi oldu, şimdi elma bahçelerinde. Zaten elmalar aklımıza ya büyük büyük babamız Âdem’in talihsizliğini getirir, ya da yerçekimini.) Günlerden bir gün, öğleden sonraki derslere iştirak etmemeye karar vermiştik. Demirtepe civarında, galiba Fevzi Çakmak Sokak’ta o tabelayla karşılaştık: Kalender Köfteci… Girip oturduk; trigonometri, ikinci meşrutiyet, Recaizade Mahmut Ekrem ve tekmil Edebiyatı Cedide, dünya dışarıda kaldı. Köfte, domates, taze ekmek, ucuz şarap… Ferdi Tayfur çalıyordu Kalender Köfteci’de, “sen rüyalar âleminde.” Ferdi Tayfur’la ilk karşılaşmamdı. Şimdi bu sabah, önünde kapkara bir kedinin uyukladığı duvarda, “Olmasaydı derdimiz söyler miydi Ferdimiz” yazıyor. O nedenle gelmiş olabilir aklıma; Âdem Baba, Hüseyin Bayık ve Dylan Thomas. Taze ekmek, ucuz şarap vakitlerinde derslere pek iltifat etmediğimiz günlerdi. Sabahın ilk saatlerinde geceden sızan eski arkadaşlara rastlarsın… İki simit aldım, Necati çay demlemiş, durakta oturduk. l Cemalettin Güzeloğlu l Zeki Bol CUK / Günel ALTINTAŞ Devletin malı deniz, yemeyen muhalif! H Belki iddianame ne kadar uzunsa, sanık o kadar masumdur. İddianamenin uzunluğu suçluluğu ispatlamanın zorluğundan kaynaklanıyordur? H Sayın Süleyman Soylu “İnanç gruplarının devlete sızdığı yalandır” demiş. Bence de öyle. Çünkü sızmamış, eklemlenip kaynamış. H Pirincin taşı ne ise, bir ülkede cemaat ve tarikatlar odur. H Kıbrıs iki parça: Ulusalcılar ve mandacılar! H Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin adını Federasyoncu Türk Partisi koydum. l Ahmet Öztürklevent l Kürşat Coşgun