23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 15 EKİM 2020 PERŞEMBE 5 Engin Yıldırım özür diledi, AYM ‘kurumsal görüş değil’ dedi, AKP tepkili ‘KABUL EDILEMEZ’ Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi Engin Yıldırım’ın, “Işıklar yanıyor” paylaşımı tartışmalara neTARTIŞMALAR NASIL BAŞLADI? den oldu, paylaşıma siyasetçilerden sert tepki geldi. Yıldırım, İstanbul 14. AYM’DEN AÇIKLAMA YOK AYM ile ilgili ilk tartışmalar, İçişleri Bakanı Süleyman SoyAğır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin dün lu ve AYM Başkanı Enis Berberoğlu kararıyapılan Enis Berberoğlu günZühtü Arslan arasınnın ardından önceki gece yaptığı paylaşımında, AYM binasının fotoğrafına yer vererek “Işıklar yanıyor” dedi. Yıldırım’ın paylaşımına İçişleri Bakanlığı’ndan bakanlık bidemli olağanüstü toplantısından da başladı. Soylu’nun, bir karar çıkmadı. 3.5 saat süren toplantıda, Engin Yıldırım’la ilgili inceleme yapılması konusunda ve AYM adına açıklama konusunda da uzlaşıya varılamadığı bildirildi. AYM’nin verdiği bir kararın ardından Başkan Arslan’a “Polis koruması almana gerek yok. Hadi bisikletinle işe git gel bakalım” çağrısı yaptı. Arslan da Soylu’ya “AYM kararları kutsal metinler değildir, eleştirilebilir. Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir” yanıtını verdi. Yıldırım, bu tartışmaya yine sosyal medyadan yaptığı paylaşımla girdi. Bisiklete binerken çekilmiş fotoğrafını paylaşan Yıldırım, “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez” ifadelerini kullandı. Bu sözlerin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den “Anayasa Mahkemesi, yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır” çıkışı geldi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de bu çıkışa “Her türlü değişiklik yapılabilir. Bunu yapacak olan parlamentodur” sözleriyle destek verdi. l ANKARA/ Cumhuriyet nasının kullanıldığı bir paylaşımla “Işıklarımız hiç sönmüyor” yanıtı geldi. Bakanlığın ardından ikinci bir paylaşım yapan Yıldırım, “Işıklar yanıAYM ÜYESI YILDIRIM’IN PAYLAŞIMINI HUKUKÇULAR DEĞERLENDIRDI: yor derken hukukun ışığını kastettim, başka Siyasete gollük pas verildi ışıkları değil” dedi. Yıldırım, bir süre sonra yaptığı iki paylaşımı sildi ve “Şahsi Twitter hesabımda yaptığım paylaşımda kullandığım ibare, maksadı aşan bir şekilde yorumlandı ve bundan büyük bir üzüntü duymaktayım. Gayem, AYM’nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı. Demokrasi dışı tüm oluşum, araç ve teşebbüsleri ima etmem asla söz konusu değildir” açıklamasını yaptı. SARP SAĞKAL Hukukçular, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi Engin Yıldırım’ın “Işıklar yanıyor” paylabe çağrışımı yapıyorlar. Bu gereksiz bir çağrışım. Bundan AYM’nin darbe yapacağı sonucu çıkarılamaz. Böyle İçişleri Bakanlığı’nın da ışıkları yanıyor, bakanlık darbe mi yayorlar. AYM’nin görevi zaten siyaseti denetlemek. AYM’ye ‘Beni denetleme’ diyorlar. Eğer denetleyemeyecekse kapatalım gidelim” dedi. Paylaşımı yapan AYM üyesi‘Kabul edilemez’ şımından sonra başlayan tartışma pacak? Bunlar gereksiz yere günde ne de dikkat çeken Gültekin, “Bu Yıldırım’ın paylaşımı üzerine gece geç saat ları değerlendirdi. lerden itibaren siyasetçilerden peş peşe tep Eski Adalet Bakanı Hikmet Sakiler geldi. AKP Söz mi Türk, AYM üyesinin paylaşımi değiştirme çabalarıdır” ifadeleri AYM üyesi, hukuk kimlikli biri deni kullandı. ğil. İktisat kökenli. 2010’da CumEski Yargıtay Cumhuriyet Sav hurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçticüsü Ömer Çelik, sos mından sonra başlayan tartışmala cısı Rişen Gültekin ise bugün ya ği bir üye” diyen Gültekin, “Bu kişiEngin yal medya hesabından ra ilişkin konuşurken daha önce de pılan tartışmaların artık hukuksal nin paylaşımı siyasilere sanki ‘pas’ “Türkiye’ye geçmişte AYM Başkanı Zühtü Arslan ve İçiş değil, siyasal olduğuna işaret etti. atmıştır. Onlar da bu topu alıp ‘gol’ Yıldırım acılar yaşatmış müda leri Bakanı Süleyman Soylu arasın Bahçeli’nin AYM çağrısı gündemhalelerin sloganının bir da yaşanan “bisiklet” tartışmasını deyken böyle bir olayın yaşanmayapmıştır. Herkes bu konuda açıklama yaparak iktidara karşı darbe kimdir? Engin Yıldırım, 1987’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. 2010’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu’nun gösterdiği üç aday arasından AYM üyeliğine seçildi. Yıldırım, 20152019 tarihleri arasında Anayasa Mahkemesi üyesi tarafından kullanılması utanç verici bir saygısızlıktır. Hukuktan başka bir dili olmaması gereken bir AYM mensubunun hukuku katletmenin sembolü olan bir dille konuşması vahimdir” dedi. Meclis kulisinde dün gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de “Vesayet özleanımsattı. “Bu tartışmalar olmamalı” diyen Türk, “Vaktiyle kullanılan ‘Genelkurmay’ın ışıkları sabaha kadar yandı’ sözü üzerinden bir darErdoğan, Fatih sondaj gemisinden “müjdeli yeni haberler beklediklerini” de dile getirerek cumartesi günü gemiye gideceğini, yeni rezerv miktarını da açıklayacaklarını sına dikkat çeken Gültekin, “Siyasi iktidar öyle bir yerde ki hukukun kırıntılarına bile tahammül edemiyor. AYM karar alınca ‘siyasi’ diyapılacak gibi bir mağduriyet yaratmaya çalışıyor. Bunun gerçek olmadığını herkes biliyor” ifadelerini kullandı. l ANKARA AYM başkanvekil mi içinde olanlar, huifade etti. liği yaptı. kuk adına konuşma ehliyetini yitirirler. Işıkları millet açar, millet kapatır” ifadelerini kullandı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop da sosyal medya hesabından “Darbeci reflekslerin gölgesindeki söylemler kabul edilemez” dedi. AYM ÜYELERI NASIL SEÇILIYOR? ‘İstifa’ çağrısı İçişleri Bakan yardımcıları İsmail Çataklı ve Muhterem İnce, Yıldırım için istifa çağrısı yaparken MHP Grupbaşkanvekili Levent Bülbül de sosyal medyada “Demokrasi tarihimizde askeri darbe sinyali olarak kullanılan bu cümle tesadüfen kullanılmamıştır. Sinsi mesajlarla Türkiye’yi tehdit edenlere her zaman her yer yerde hodri meydan diyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Racon kesmeyin’ İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise “Dümenden racon kesmeyin. Varsa bir kerametiniz, AYM kararlarını elinin tersi ile iten mahkeme başkanına birkaç kelam edin” tepkisini gösterdi. AYM’den ilk mesaj Yerel mahkemenin, Berberoğlu karanının ardından önceki gün olağanüstü toplanma kararı alan AYM, toplantı saatini beklemeden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AKP grubunda yapacağı konuşma öncesinde açıklama yayımladı. Açıklamada şunlar kaydedildi: “AYM’nin herhangi bir üyesinin şahsi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar kurumsal görüşünü yansıtmaz. AYM, 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” Özür diledi Yıldırım ise AYM’nin açıklamasının ardından yaptığı açıklamada, “Mesai sonrası Anayasa Mahkemesi bahçesinde yaptığım yürüyüşün ardından çektiğim fotoğrafı hukuk dışı herhangi bir imada bulunmaksızın paylaştım. Kasıtlı olarak demokrasi ve hukuk dışı hiçbir imada bulunmayacağım şahsımı tanıyan herkesçe malumdur. Ancak insani bir yanılgıyla yanlış yorumlanmaya müsait şekilde paylaştığım mesaj dolayısıyla kamuoyundan özür diliyorum” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, AYM’nin 3 üyesi Meclis tarafından 12 üyesi ise Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. 8 üye Danıştay, Yargıtay ve YÖK’ün kendi içinden belirlediği adaylar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. 4 üye ise doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından belirlenip atanıyor. ERDOĞAN’DAN ENGIN YILDIRIM’A: Arzu ediyorsan istifa et, siyasete atıl AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında AYM üyesi Engin Yıldırım’ın sosyal medyadaki paylaşımına değinmezken çıkışta gazetecilerin soruları üzerine konuya ilişkin konuştu. Erdoğan, “Burada özellikle bireysel bir tweet olarak bunu değerlendirmek doğru olmaz. Çünkü ‘Çalışıyoruz, ışıklarımız yanıyor’ ifadesiyle zaten bir bütünü ifade eden adeta bir kolektif yapıyı ifade eden yaklaşım söz konusu. Çok talihsiz bir açıklama. Bu talihsiz açıklamayı keşke hiç yapmamış olsaydı. Kaldı ki bir üyenin üzerine böyle bir şey düşmezdi” dedi. “AYM üyesinin böyle bir sürecin içinde farklı şekilde yer almasının ‘adeta siyasete soyunduğunu gösterdiğini’” dile getiren Erdoğan, “Çok arzu ediyorsan bu işi istifa edersin, gelirsin siyasetin içine girersin, siyasetin içinde bunu da bundan daha ötesini de söyleme şansını yakalarsın. Olay bu kadar basit” ifadelerini kullandı. Yıldırım’ın özür dilemesinin yeterli olup olmadığının sorulması üzerine de Erdoğan, “Bunu şu anda AYM başkanı ve heyeti düşünmelidir. Ortada böyle bir tablo varsa gereğini de onlar yapmalıdır” dedi. Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği “AYM’nin yapısında değişiklik yapılması” yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine de “İnşallah” diyerek yeni bir düzenlemeye yeşil ışık yaktı. Erdoğan, erken seçim tartışmaları ile ilgili olarak ise seçimin zamanında yapılacağını söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet ERDOĞAN TTB’Yİ HEDEF ALDI KORUR’A ‘TERÖRIST’ YAFTASI Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaklaşık 7 ay sonra AKP grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) hedef alan Erdoğan, yeni başkan Şebnem Korur Fincancı için isim vermeden şunları söyledi: “Terör örgütünden birisini getirip TTB’nin başına koyuyorlar. Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tük Tabipleri Birliği gibi önemli bir kuruluşun başına geçebiliyor? Bunun adı, terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına adeta el koyması hadisesidir. Onun için TTB başta olmak üzere diğer meslek kuruluşlarındaki sorunlar da artık tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır.” Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının organlarının görevine mahkeme kararıyla son verilebileceğini söyleyen Erdoğan, “TTB, bunun gibi kimi meslek kuruluşları açıkça anayasaya aykırı faaliyet içindedir. ‘Çoklu baro sisteminde’ yapıldığı gibi aynı çalışmayı TTB ve diğer meslek odalarında da yapmak durumundayız. Mimarlar var, 2528 tane bu şekilde kuruluş var. Bunların hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet BARO SEÇIMLERI IÇIN EMSAL KARAR Muğla 3. İdare Mahkemesi, Muğla Barosu genel kurulunun il hıfzıssıhha kurulu kararıyla ertelenmesinin “Açıkça hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle yürütmesini durdurdu. İçişleri Bakanlığı genelgesiyle baro genel kurullarının 1 Aralık’a kadar ertelenmesinin yasaya aykırı olmasıyla ilgili ilk mahkeme kararı çıktı. Muğla Barosu Muğla Valiliği’nin erteleme kararının iptali için dava açtı. Muğla 3. İdare Mahkemesi, Muğla Barosu’nun genel kurulunun ertelenmesiyle ilgili emsal oluşturacak bir yürütmeyi durdurma kararını oybirliğiyle aldı. Mahkeme, baronun genel kurul yapamayacağına ilişkin Muğla İl Hıfzıssıhha Kurulu kararının yürütmesini önceki gün, oybirliğiyle aldığı kararla durdururken, kurul kararının “açıkça hukuka aykırı olduğunu” bildirdi. Mahkeme kararında, baroların genel kurullarının meslek kanunu ile düzenlendiği hatırlatılarak, “İdari bir kurul tarafından bu konuda karar alınamaz” denildi. Mahkeme, “temel haklar kapsamındaki bir hakkın kullanımının engellenmesi nedeniyle uygulanması halinde telafisi güç zararların doğacağı açıktır” diyerek valilik işleminin yürütmesini durdurdu. l Haber Merkezi Darbe öyle olmaz, böyle olur ve çoktan oldu Sabah erken kalktım, hava durumunu boş ver, memleket durumunu öğrenmek için Twitter’a baktım ki aaa, darbe olmuş! Hayır tam olmamış, darbeye teşebbüs olmuş, ama İçişleri Bakanı o saatte uyanık olduğu için önlemiş! Teşebbüs eden Anayasa Mahkemesi üyesi! Önleyen İçişleri Bakanı. Darbe değil, olsa olsa ışık düellosu! Emin Çapa, “Çok üzgünüm!” diye yazmış Twitter’da, kedisi öldü sandım, ben de üzüldüm, meğer ışıklar açık kaldı meselesi imiş. Arkadaşlar bir sakin olalım? Bak ay sonu geliyor, emekli maaşı ödenecek mi acaba derdindeyiz? Çalışma Bakanı, “Bugüne kadar emekli maaşlarını ödedik ya daha ne istiyorsunuz?” dedi! Ya bundan sonra ödemezlerse? 2.5 milyon işsize bir de parasız emekliler eklenince darbe olur mu acaba? Tamam, anayasa tartışmasına gelelim. Her şey Enis Berberoğlu yüzünden oluyor. Mahkum oldu, Ankara’dan İstanbul’a yürüdük, hak hukuk adalet diye bağıra bağıra! Milletvekilliği iptal oldu, yine kıyamet koptu. Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını yerel mahkeme tanımıyor diye darbe mi olacak? Ne Enis Berberoğlu’ymuş? Hafife almıyorum, elbette ben de üzülüyorum, ülkede hukukun işlemiyor, adaletin kalmamış olmasına! Ama Anayasa Mahkemesi’nin kararını ilk kim tanımadı? Cumhurbaşkanı. Can Dündar ve Erdem Gül’le ilgili Anayasa Mahkemesi kararına “Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” dedi mi? Dedi! En baştaki tanımıyorsa 14. Ağır Ceza hiç tanımaz! Zaten görevi bu. Demirtaş kararında, ÇHD kararında, Süreyya Önder ve son olarak Berberoğlu kararında aynı hâkim, yukarı bakıyor, AYM kararını tanımıyor. Biliyor ki YHK’ye gitmeyecek. Tam tersine iktidarın hoşuna gitmeyenleri tutukladıkça itibarı artıyor. Tutuklamayanlar sürülüyor, tenzili rütbe. Osman Kavala iddianamesine bakınız, mantık, adalet var mı? Tuz kokmuştur. Anayasa Mahkemesi, bu ülkenin en üst yargı organı. O mahkemenin üyeleri görevden alınamaz, yeri değiştirilemez. İçlerinde hâlâ vicdanı olanlar, (Cumhurbaşkanı tarafından atanmamış olanlar demek daha doğru!) hukuka uygun davranmaya çalışıyor ama mahkemenin kararlarını uygulamayan, dinlemeyen Cumhurbaşkanı’ysa yaptırımı yok? Darbe değil, karşıdevrim Bu ülkede yaşadığımız darbe değil, karşıdevrimdir. Cumhuriyet ve Aydınlanma’ya karşı bir siyasi İslam rejimi yaratmak için. Her şey başörtüsüyle başladı. Başörtüsü mağduriyetini bayrak yapan ve bu konudaki kimi yanlış uygulamaları kullanan İhvancılar, belli bir kitleyi özgürlükçü, askeri vesayete karşı, samimi dindar olduklarına ikna ettiler. Başa geçtikten sonra da adım adım gerçekleşti karşıdevrim: Eğitim birliği bitti. Hatta devletin okullarında laik eğitim bitti. Yüz yüze eğitimde matematik dersinin saatlerini azaltıp din dersinin saatlerini artırıyorlar. Referandum sonrası hukuk bitti! Darbe kalkışması sonrası FETÖ var diye diye ordu bitti! Askeri okulları, GATA’yı kapatıp başına bir meczup koydular. Tarikatlar devletin en üst kademelerine yayıldı, ülkeyi onlar yönetiyor. İsraf ekonomisi, yandaş müteahhit eliyle rant bölüştürme, ekonomiyi bitirdi. Emekli maaşı bile tehlikeye girdi. Yasaklamayla, ithalatla, tarımı, hayvancılığı bitirdiler, köyler boşaldı, işsizlik patladı. Ekonomik baskıyla, satışla, medyayı bitirdiler. Kalan bir iki çatlak ses, gerçekleri yazan gazeteciler mahkemelerden çıkamıyor. Sözcü yazarlarına FETÖ suçlamasıyla ceza verilmesi akla ziyandır! FETÖ’cüye FETÖ’cü dersen benim gibi, mahkum oluyorsun! Barış Pehlivan ve Terkoğlu’nun korumalarının bile çekilmesi işarettir; yarın bunlardan birinin başına bir şey gelirse İçişleri Bakanı, ışığını kapatıp rahat uyuyabilecek mi o gece? Cumhuriyet muhabirleri, yazarları, her gün mahkemede. Bugünlere gelinmesinin bir nedeni de muhalefettir! Bugün muhalefeti bir avuç gazeteci, birkaç medya organı ve sosyal meyda yapıyor. Dış dünyada kavga etmediğimiz kimse kalmamış. İslam cumhuriyeti kurma yolundaki iktidarın yanında Katar dışında bir tek İslam ülkesi yok, Suud bile mallarımıza ambargo koyuyor, herkesin İslamı farklı çünkü, bizimki kendininkini dayatmaya kalkıyor. Buna rağmen iktidarın oyları azıcık düşmüş, ana muhalefetin uçması lazım değil mi, o da düşüyor! Başörtüsü yaşam biçimimiz deyip karşıdevrim yaptılar. Şimdi akşam bir kadeh içki içmek için insanlar ölüyor. O yaşam biçimi değil mi? ‘Benim listem hazır’ diyen Noyan hakkında takipsizlik Bir televizyon programında, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hâlâ sitede var 35. Benim listem hazır açıkçası” diyen Sevda Noyan hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi. Savcı, suçta ve cezada teklik ilkesi gereği mükerrer kayda alınan soruşturma dosyası yönünden kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. Noyan hakkında söz konusu sözleri nedeniyle açılan dava ise sürüyor. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle