18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 15 EKİM 2020 PERŞEMBE HABER/YORUM Batı’nın gözünde, bazı ülkeler son derece geniş bir krediye sahiptirler! Savaş da açsalar sivillere de saldırsalar, gerek Avrupa gerek ABD nezdinde sanki dokunulmazlığı olan ülkelerdir bunlar! Listenin başında da Ermenistan ve Yunanistan gelir. Bir ülke olmamasına rağmen PKK’yi de bu gruba paralel bir kulvardan ekleyebiliriz. Türkiye ise ister tarihi isErmenistan’ın ter güncel konularda, hep acımasızca lime lime edilir. Mesela Fransız medyasında, Türkiye genellikle “Olağan Şüpheliler” saldırgan yüzü filmini hatırlatan bir şekilde sürekli sanık sandalyesindedir. Konu fark etmez, “Erve Batı meni soykırımı” iddiaları, yüz kızarmadan her ihtiyaç olduğunda ısıtılıp sunulan “Kıbrıs işgali” yalanı, PKK saldırılarını neredeyse onaylayan alt metinler, maalesef alıştığımız tavırlar. Yalnız AKP döneminden söz ettiğimi sanmayın! Ermenistan, Dağlık Karabağ’da üç haftadır başlattığı saldırılarla dünya kamuoyunda objektif gözlerin şimşeklerini üzerine çekti. Türkiye’nin de doğal olarak “iki devlet bir millet” olarak gördüğümüz dost Azerbaycan’ın yanında yer almasından farklı bir şey düşünülemezdi. Ama geleneksel Batı medyası yine işgalci Ermenistan’ı “mağdur kesim” olarak göstermeyi başardı! Grubu’ndaki sorumluluğunu hatırlayarak nasıl olduysa “tarafsız kalmamız lazım” diyerek Paris diyasporasını hayal kırıklığına taşıdı. Durumu fırsat bilip Türkiye’ye de diş gösterenler arasında Kanada Başbakanı Trudeau vardı. Kanada, Türkiye’ye ihraç ettiği askeri teknolojilerin Karabağ çatışmasında kullanılıp kullanılmadığı netleşene kadar, Türkiye’ye insansız hava aracı teknolojisi ihracatını durdurduğunu açıkladı! Afganistan, Pakistan, hatta İran ve Bulgaristan gibi ülkelerden ise Azerbaycan’ın haklı müBatı’nın olağan, fırsatçı ve ikiyüzlü tavrı cadelesini destekleyen ve Ermenistan’ı kınayan sesler duyabildik... Ermenistan’ın affedilmez bir şekilde yiBuna rağmen açık gerçeği gören birne işgalciliğe soyunarak sivil halka göz göre çok ülkenin lideri ve diplomatları, bu sefer göre saldırıp birçok can kaybına neden ol“ateşkes” çağrıları yapma yönünde bir “orta masının ardından, Türkiye’nin net bir tavırla yol” takip ederek “Haydi çocuklar artık kav Azerbaycan’a verdiği destek, şaşırtıcı tepkiga gürültüyü bırakın bakalım” tadında ko ler de doğurdu. Mesela Soros ürünü Paşinmik tepkiler verdiler. Örneğin BM, Avrupa yan sık sık rastladığımız agresif ve raydan Konseyi, Amerika ve Almanya, ısrarla ortak çıkmış tavırlarıyla “Türkiye çatışmalara kadille “Askeri operasyonları askıya alın, ma tılmaya hazır olduğunu göstermeseydi, bu saya oturun” şeklinde çağrılar yaptılar; an savaş başlamazdı” şeklinde akıllara ziyan cak hiçbiri “Ermenistan işgal ettiği toprakları bir psikolojik taktik bile denedi! Türkiye’nin derhal terk etsin, müzakereler sonra başla dostluk ilişkileri ve ittifaklarının doğrultusunsın” diyemedi. Bir tek Fransa, AGİTMİNSK da Azerbaycan’a arka çıkması, Paşinyan’ın ağzından “savaş kışkırtması” olarak tasvir edildi! Acaba yine akıllarında, karışan görüşen olmadan yapabilecekleri bir “Hocalı Katliamı” senaryosu mu vardı ki bu kadar tepki verdiler? Paşinyan’ın muhalefete, Anayasa Mahkemesi’ne ve eski başkanlara ne muameleler reva gördüğünü de duyuyoruz! Arkasından sözde ateşkesten önce ve sonra sivil hedefleri açıkça bombalamaları, onca Azeri kardeşimizi öldürmeleri, ilk kez yaşadığımız bir şey değil ama bu cüret insana her seferinde “pes” dedirtiyor. Buna rağmen Azerbaycan, Ermenistan’ın ilerlemesini durdurduğu gibi, yıllardır işgal edilen topraklarının da bir kısmını kurtardı. Ermenistan ise sivillere, okullara ve basına bombalar yağdırmaya devam ediyor. Bunun kaynağı, Batı’dan buldukları yüz... Mesela geçen haftaki Fransız Le Point dergisi, Ermenistan’ı aklayarak, aynen yukarıda tarif ettiğim üç konu üzerinden Türkiye’ye ve işin ucunda da Azerbaycan’daki savaşa yükleniyor! Batı’nın tipik bir komprime antiTürk harmanı! Los Angeles ve New York’tan gelen kötü sinyaller Los Angeles’ta Ermeni diyasporası çok güçlü. Tabii ki onlar bu çatışmaya Ermenilerin açısından bakıyorlar. Los Angeles’ta yerel yönetim, açıkça Ermenileri tutmasının dışında, Biden’ın da Ermenilere verdiği destek, artık yıllardır beklenen “Soykırımın ABD’de resmi olarak tanınması” açısından önemli gelişmelere yol açtı. Başta Los Angeles Times, New York Times ve Boston Globe gibi büyük gazetelerin haberlerde kavganın tetikleyicisi Ermenistan’ın gözüyle yaptıkları haberler ve lobi baskılarının ciddi bir sonucu oldu: Geçen hafta sonu, Los Angeles Başkonsolosluğumuz ne yazık ki 35 bin kişi gelen Ermeni grupların ağır taciz ve tahrik baskınına hedef oldu. Başkonsolos Can Oğuz’un, stresli anlar yaşadığını öğrendik, güvenliğe çok dikkat etmek lazım. Ünlü Highway 101, yine Ermeniler tarafından kapatıldığı için ambulanstaki bir hastanın vefat ettiği de konuşulanlar arasında... Biden’dan da güç alan Ermeniler, Los Angeles’ta Birleşik Okullar Birliği’nin (LA Unified Schools) 24 Nisan’ı “Soykırım anma günü” olarak ilan ettirmeyi başarmanın eşiğindeler! Bireysel çabalar harcayarak bu yıpratmalara direnen vatansever Amerikalı Türkler tabii ki var, birçoğunu da şahsen tanıyorum. Ama maalesef Türk derneklerimiz, polis ve yerel yönetimlerin de Ermeni diyasporasının tarafını tutmalarından dolayı kendilerini çekingen davranmaya mecbur hissediyorlar. Bu arada bu ırkçı kararı ilan eden resmi yazıda da “Azerbaycan’ın Türkiye’nin desteğiyle Ermeni topraklarına saldırdığı” şeklinde desteksiz palavralar atılabiliyor. Aynen uzun bir sohbette New York’ta da aynı nabzın zorla attırıldığını aktaran eski avukatım olan bir dostumun dediği gibi: “Amerikalıların büyük çoğunluğu, zaten şu anda yalnız sağlıklarıyla ilgileniyorlar. Azerbaycan olaylarını izleyen az sayıda Amerikalı da ‘Azeriler masum Ermenilerin topraklarına saldırdı’ gibi bir kaba yalandan başka bir şey bilmiyorlar.” Ateşkesten daha önemlisi, Ermenistan’ın artık uluslararası hukuku hiçe sayan tavrını derhal bırakması ve işgal ettiği toprakları terk etmesi! Ama unutmayalım: Ermenistan’ı ağır şekilde eleştiren bu yazı, yeryüzünde yaşayan Ermeni halkına da ülkemizde yaşayan sevgili Ermeni vatandaşlarımıza da tek bir kötü söz söylenmesini kabul edebileceğimiz anlamına tabii ki gelmiyor. Tersine, halkların dostluğuna el uzatmak ödevimiz. Her Ermeni vatandaşımız canımızdır. Dost Azerbaycan’ın yaşadığı acıların artık işgalin son bulmasıyla bitmesi dileğiyle, Yurtta Sulh, Cihanda Sulh! 5 ESKI YÜKSEK YARGICA CEZA Kumpas savcısının cezasına onama Yargıtay Ceza Genel Kurulu aralarında “Amirallere Suikast ve Balyoz” soruşturmalarının savcısı eski Yargıtay üyesi Süleyman Pehlivan’ın da bulunduğu 5 eski yüksek yargıcın FETÖ üyeliğinden aldığı hapis cezalarını onadı. “Amirallere Suikast ve Balyoz” soruşturmalarının savcısı eski Yargıtay üyesi Pehlivan ile örgütün yargıya yerleştirdiği ilk 7 isim arasında bulunan eski Yargıtay üyesi Mehmet Uslu’nun 13 yıl 6’şar ay hapis cezalarını oybirliği ile onayan kurul, aynı suçtan eski Danıştay üyeleri Yunus Çetin’e verilen 11 yıl 3 ay hapis cezası ile Duran’ın aldığı 9 yıl hapis cezasını oybirliğiyle uygun buldu. Kurul; eski Yargıtay üyesi Şuayip Şen hakkındaki 7 yıl 6 ay hapsi ise oyçokluğuyla onadı. Eski Danıştay hâkimine hapis Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ise FETÖ irtibatı nedeniyle meslekten ihraç edilen eski Danıştay tetkik hâkimi Halime Yıldız, “silahlı terör örgütüne üyelik” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet TSK’DEN NOKTA OPERASYONU Terörist Fuat Zengin etkisiz hale getirildi Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) istihbaratıyla, terör örgütü PKK/KCK’nin Irak Sincar’daki silahlı kanadının sözde üst düzey sorumlularından “Serhat Patnos” kod adlı Fuat Zengin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından düzenlenen operasyonla etkisiz hale getirildi. MİT’in uzun süredir takibe aldığı belirtilen Zengin’in, PKK’nin Sincar’daki silahlı tüm faaliyetlerini sevk ve idare ettiğinin, Türkiye’ye yönelik eylem talimatları verdiğinin belirlendiği kaydedildi. Bunun üzerine Zengin’in, geçen günlerde TSK tarafından gerçekleştirilen nokta operasyonuyla etkisiz hale getirildiği aktarıldı. Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakkâri’de 2 sivili öldüren 8 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. l ANKARA/Cumhuriyet 15 EKİM 2020 SAYI: 34704 224 SANIKLI SÖZDE ‘SULH KONSEYI’NIN CEZALARI ONANDI ‘Çatı davası’nda istinaftan onama 15Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda yaşanan olaylara ilişkin sözde “yurtta sulh konseyi” üyelerinin de aralarında bulunduğu 224 sanıklı “çatı davası” kararları istinaf tarafından onandı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 20 Haziran 2019’da karara bağlanan ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün de aralarında bulunduğu 17 sanığa 141’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen dosyanın istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi’nce karara bağlandı. İlk derece mahkemenin verdiği hükmün, usul ve esas yönünden hukuka aykırılığının bulunmadığına, yargılama aşamasında eksiklik olmadığına ve ispat bakımından değerlendirmenin yerindeliğine vurgu yapılan kararda, delillerin hukuken geçerli ve elverişli olduğu, mahkumiyet alanlara yönelik ceza artırım ve indirimlerinin yasal gerekçeye dayandığı kaydedildi. Kararda, bu nedenle sanık ve avukatlarının istinaf başvurularının esastan reddinin kararlaştırıldığı belirtilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet yönünden verdiği kararların yerinde olduğu aktarıldı. Ceza Dairesi, kararla birlikte tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına hükmetti. Kararda, Yargıtay’a temyiz yolunun açık olduğu bildirildi. 13’ü firari, 176’sı tutuklu, 35’i tutuksuz 224 sanığın yargılandığı davada, sanıklardan 128’ine 1’er ve 141’er kez arasında ağırlaştırılmış müebbet, 23’üne müebbet, 3 sanığa 20 yıl, 24 sanığa da 15 yıla kadar değişen hapis cezası verilirken, Fethullah Gülen’in de bulunduğu 13 firari sanığın dosyası ayrılmış, 33 sanık hakkında ise beraat kararı verilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kötü, felaketli ve karamsar bir geleceği belirtmekte kullanılan ve ütopyanın karşıtı olan sözcük. 2/ Kulağa asılan uzun küpe... Bir nota. 3/ Genellikle ahşap zemin üzerine uygulanan bir tür vernik... Gelecek. 4/ Kadında yumurtlama ve âdet görmenin sona ermesi. 5/ Başlıca, temel niteliğinde olan... “Akya” da denen bir balık. 6/ Eski Anadolu halklarının ay tanrısı... Köstebek. 7/ Evrensel alıcı olan kan grubu... Bir renk... Molibden elementinin simgesi. 8/ Güzel sanatların bir dalı. 9/ Boksta vurulan bir yumruk çeşidi... Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Aptal, enayi, bön” anlamında argo sözcük. 2/ Bir peygamber... Cemal Süreya’nın soyadı. 3/ Elle sıkıla1 2 3 4 5 678 9 1 ANT İ K İ TE 2 NO LÖKEŞ E 3 J ENER İ K N 4 EL İ T L İ KA 5 L B İ BERON 6 İ K İ EM B İ 7 KÜRAR KAY 8 MUR A D İ Y E 9 TE ATOL T 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 rak yapılan bulgur köftesi... Bir nota. 4/ Türkiye’nin plaka kodu... İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası... Bir sayı. 5/ Tanrı... Kuran’da bir sure. 6/ Hastalık bilimi. 7/ “Harami var diye korku verirler / Benim yüklü kervanım mı var” (Karacaoğlan)... “Hayır” anlamında kullanılan söz. 8/ Bağışlama... Çağırmak, davet etmek. 9/ Argoda rakıya verilen ad. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 05:44 Ankara 05:20 İzmir 05:52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:09 12:55 15:59 06:39 12:29 15:39 07:13 13:02 16:10 Akşam Yatsı 18:31 19:50 18:10 19:24 18:41 19:57 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Salgın zengini zenginleştirdi Salgının ekonomi politiği konusunda bu köşede daha önce birkaç makale yazmıştık. Özetlersek, o yazılardaki tezlerimiz şunlardı: 1. Virüsün bulaşıcılığı da tedavisi de sınıfsaldır: ABD’de salgında “Siyahların ve Hispaniklerin daha çok ölüyor olması” etnik değil, sınıfsal bir meseledir. Bağcılar ve Esenler’de vaka oranının, İstanbul’un diğer semtlerine göre çok daha yüksek olması, sınıfsal nedenledir. 2. ABD başta pek çok ülkede salgın nedeniyle açıklanan ekonomi tedbir paketleri, halkı desteklemek için değil, şirketleri, kapitalist sistemi desteklemek içindi. 3. Halk açısından daha vurucu kriz, salgın ilerledikçe ve hatta salgın kontrol altına alındıktan sonra ortaya çıkacak: Egemen sınıflar, salgın krizinden sonraki ekonomi krizini aşabilmek için krizin yükünü her zaman olduğu gibi emekçi sınıfların sırtına yükleyecek. Bu tezleri dile getirdiğimiz makalelerimizi nisan ayında yazmıştık. 6 ay sonra bir durum değerlendirmesi yapabiliriz. Çünkü elimizde yeni veriler var. İşte o verilere göre, “salgının ya da virüsün ekonomi politiği” dediğimiz konuda, iki yeni tez daha ileri sürebiliriz: Salgın zenginlere yaradı 1. En zengin Amerikalı milyarderlerin mal varlıkları, salgında ortalama yüzde 50’ye yakın oranda arttı. Yani salgın, zenginlere, hatta daha çok “en zenginlere” yaradı. İşte o milyarderlerin bazıları ya da en zenginlerin en zenginleri: Amazon’un sahibi Jeff Bezos’un serveti, bu yılın başında 113 milyar dolardı. Bugün servetine 73 milyar dolar daha eklenerek 186 milyar dolara çıktı! Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg’in 54 milyar dolar büyüklüğündeki servetine yılbaşından bu yana 46 milyar dolar eklendi ve 100 milyar dolara çıktı! Tesla’nın sahibi Elon Musk’ın 25 milyar dolarlık serveti, bu süreçte 92 milyar dolara çıktı! Yine ABD medyasındaki haberlere göre salgın sürecinde “daha az zengin olan” Michael Bllomberg ve Charles Koch gibi dolar milyarderleri de servetlerine 7 milyar dolar daha eklemiş oldular. Yoksullar daha da yoksullaştı 2. Salgın, yoksul sayısını arttırdı. ABD’de en zenginler zenginleşirken işsizlik arttı, yardım için başvuran Amerikalıların sayısı yükseldi, kısacası halk yoksullaştı; yoksullar daha da yoksullaştı. En zengin 50 ABD’linin toplam serveti, tam 165 milyon ABD’linin toplam servetine denk. 165 milyon Amerikalı, toplam Amerikalıların neredeyse yarısı. Yani sadece 50 ABD’li, ABD’nin yüzde 50’sinin toplam servetine sahip. Ve bu 50 kişinin serveti, 2020 başından bu yana 339 milyar dolar artmış durumda! Bloomberg’in ABD Merkez Bankası verilerine dayandırdığı haberine göre, ABD’lilerin en zengin yüzde 1’inin toplam mal varlığı 34 trilyon dolardan fazla. En yoksul yüzde 50’nin toplam mal varlığı ise sadece 2 trilyon dolar. Yani en zengin yüzde 1’in serveti, en yoksul yüzde 50’nin servetinin tam 17 katı! Varlık araştırma şirketi WealthX’in raporuna göre servetleri en az 30 milyon dolar olan en zengin ABD’lilerin, salgının başladığı mart ayından ağustos sonuna kadar olan zamanda, servetleri yüzde 37 artarak 12.5 trilyon dolara yükseldi! Ya sosyalizm ya barbarlık En gelişmiş kapitalist ülkede durum özetle bu. En zengin ile zenginin, zengin ile yoksulun, yoksul ile en yoksulun arasındaki makas gittikçe açılıyor. Elbette sistemin çarklarını bilenler için bu öngörülen bir son. Zira kâra dayalı bir ekonomi sistemi, zengin ile fakir arasındaki makası hep açar. Sistem, iç tepkiyi frenlemek amacıyla bu makası biraz daraltabilmek için başta “savaş” olmak üzere kimi çözüm olmayan “çözümlere” başvurdu geçen yüzyılda... Yani “ya sosyalizm ya barbarlık” sıradan bir propaganda sloganı değil, en güçlü ekonomi politik gerçekliktir! FETÖ operasyonları: 59 kişiye gözaltı İstanbul merkezli 15 ilde Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik eşzamanlı düzenlenen operasyonlarda 47 şüpheliden 44’ü yakalanarak gözaltına alındı. Şanlıurfa’nın da aralarında olduğu 4 ilde ise 11 kişi gözaltına alındı. Edirne’de yasadışı yollardan Yunanistan’a gitmek isteyen 4 FETÖ şüphelisi de gözaltına aldı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle