18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 15 EKİM 2020 PERŞEMBE 260/1 2 0 330/200 200/20 250/160 270/1 1 0 260/9 0 210/60 260/1 3 0 270/110 300/1 3 0 250/1 2 0 250/170 110/7 0 270/2 2 0 150/9 0 180/100 180/110 180/70 140/60 130/8 0 200/110 240/170 TARİHTE BUGÜN 1927: Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, CHP kurultayında 6 gün sürecek “Büyük Nutuk”u okumaya başladı. 1961: Uluslararası Af Örgütü kuruldu. İŞTEN EVE YÜRÜYEREK DÖNEN ÇETIN, TRAFIK KAZASINDA YAŞAMINI YITIRDI Dolmuşa binecek parası yoktu Çetin Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bir kahvehanede çalışan Recep Çetin (36), işten çıktıktan sonra eve dönerken karşıdan karşıya geçtiği sırada bir otomobilin altında kalarak yaşamını yitirdi. Kapaklı gazetesindeki habere göre Bahçelievler Mahallesi’nde ikamet ettiği öğrenilen Çetin’in, Çerkezköy’de bir kahvehanede çalıştığı ve o gün cebinde dolmuş parası olmadığı için işten eve yürüyerek dönmek zorunda kaldığı öğrenildi. Ayrıca ayağında rahatsızlık olduğu da belirtilen Çetin’in, muhtemelen bu nedenle otomobilden kaçamadığı ve hayatını kaybettiği bildirildi. Bir süredir hayırseverlerin yardımı ile geçimini sağlayan Çetin’in, ölümünün ardından geriye 3 çocuk ve ödenmemiş faturalar bıraktığı belirtildi. l Haber Merkezi İKİ İŞÇİ DAHA ÖLDÜ Sakarya Akyazı’daki otoyol şantiyesinde üzerinden silindir geçen ve ağır yaralanan Halil Çerçi (25) ile İzmit’te altyapı çalışmalarında iş makinesinin kepçesinin başına çarptığı İsmail Ayık (48), hastanede yaşamını yitirdi. İki kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. l İHA Mahkeme, haksız tahrik indirimi yapıp ‘kasten adam öldürme’ suçunu işlediğine karar verdi Şeker’e 12.5 yıl hapis cezası Eşini öldürene tahrik indirimi Muğla’da 7 yıl önce, ayrı yaşadığı eşi ve yanındaki bir kişiyi öldüren, bir kişiyi de yaralayan Lütfü Safa Berberoğlu’nun Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen davasında katil zanlısına tahrik indirimi uygulandı. Sanığa, eşini öldürmekten verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 24 yıla, bir kişiyi öldürmeye teşebbüsten verilen 14 yıl hapis cezası ise 7 yıla indirildi. Sedef Berberoğlu’nun annesi Gülender Kan, “Bu kararla kızımı da beni de tekrar öldürdüler” dedi. Aile, karara itiraz edecek. l AA İki kadın daha katledildi Aydın’ın Didim ilçesinde 4 gündür kayıp olan emekli hemşire Hatice Tusu’nun (50) cansız bedeni bataklıkta bulundu. Polis, 3 yıldır beraber olduğu Suat Akyol’un kaybolmadan önce Tusu ile görüştüğünü tespit etti. Gözaltına alınan Akyol, Tusu’yu ayrılmak istediği için öldürdüğünü itiraf etmesinin ardından tutuklandı. Düzce’de Kemal Anıl Şenol (30), evine gittiği kız arkadaşı Mahide Güneş Ünal’ın (25) kalbine ateş ederek öldürdü. Ardından da kafasına ateş ederek intihar etti. l DHA,İHA Konya'da, sevgilisi Ayşe Dırla'yı dövdüğü öne sürülen Özgür Duran'ı, engel olmak isterken kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Kadir Şeker (20), “kasten adam öldürme” suçunu haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kadir Şeker, tutuklu bulunduğu Konya E Tipi Kapalı Cezaevi’nden getirilerek duruşmaya katılırken, avukatlar ve tarafların yakınları mahkeme salonunda yer aldı. Duruşmada ilk olarak yaşamını yitiren Özgür Duran’ın avukatı söz aldı. Avukat, haksız tahrik indiriminin yapılmasını istemediklerini ve gereken cezasının verilmesini talep etti. Sanık Kadir Şeker’in avukatı Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ ise Kadir’in katil olarak ilan edilmemesi gerektiğini, olayın nefretle gerçekleşmediğini, Kadir’in sicilinin temiz olduğunu ve cani ve katil olmadığını dile getirdi. ‘Üzgünüm’ Son olarak söz alan sanık Kadir Şeker, “Yardıma ihtiyacı olan birisine yardım etmek için gittim. Kadın bana onun eşi ve iyi olduğunu söyledikten sonra arkamı döndüm gittim. Bana arkamdan saldırdı boğazımı sıktı, nefesimi kesti. Düştük, olay yerinden ayrılırken yaralandığını fark etmedim. Hayatını kaybettiği için çok üzgünüm” diye konuştu. Son sözü sorulan Kadir Şeker, “Üzgünüm” diyerek yanıt verdi. Savunmaların alınmasının ardından mahkeme heyeti, Kadir Şeker'e “kasten adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Haksız tahrik suçundan 15 yıla indirilen ceza, ardından iyi hali göz önünde bulundurularak 12 yıl 6 ay hapis cezasına çevrildi. l İHA Kadir Şeker'e verilen 12 yıl 6 ay hapis cezasını, Konya Kadın Meclisi üyeleri ve Şeker'in yakınları protesto etti. Cumhuriyet, Ödemiş’te sahte alkolden hayatını kaybeden iki kuzenin aileleriyle görüştü Yüksek vergi ve zamlar da suçlu ÖLÜ SAYISI 47’YE YÜKSELDI Piyasaya sürülen sahte içki nedeniyle ölenlerin sayısı 47’ye yükseldi. İzmir’de, sahte içki içtikten sonra mide bulantısı ve görme kaybı şikâyetleriyle hastaneye başvuran Mustafa Tepe (49), doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Böylece, İzmir’de sahte içkiden ölenlerin sayısı 21’e çıktı. Türkiye genelinde ise 34 kişinin tedavilerinin sürdüğü belirtildi. Ölümlerin ardından İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Balıkesir ve Bursa başta olmak üzere 18 ilde yürütülen operasyonlarda 227 şüpheli yakalandı, 60 zanlı tutuklandı ve tonlarca sahte içki ile etil alkol ele geçirildi. İzmir’de tutuklu sayısı 14’e yükseldi. İstanbul’da ise 7 kişi tutuklandı. 2 kişinin öldüğü Muğla’da 3 kişi gözaltına alındı, 1 kişi tutuklanıp cezaevine gönderildi. Balıkesir’de gözaltına alınan 12 kişiden 4’ü, Mersin’de de 3 kişi tutuklandı. Bursa’nın İnegöl ilçesinde 1, Kocaeli’nde 2, Çanakkale’de ise 5 kişi gözaltına alındı. l Haber Merkezi Kuzenler Mehmet Görgülüer ve Engin Dokuyucu Şükran Dokuyucu Engin Dokuyucu’nun annesi Şükran Dokuyucu, oğlu alkol içerken televizyonda kaçak alkolden ölümlerin olduğunu izlediğini ve kendisine, “Oğlum dikkat et, sahte alkolden insanlar ölüyor” diyerek uyardığını söyledi. Emin Dokuyucu MEHMET İNMEZ Son yıllarda vergilerin fazla olması, alkollü içeceklere yapılan zamlar yurt genelinde kaçak alkollü içki üretimini de artırdı. Pahalılıktan alkol alamayan yurttaşlar merdiven altı tabir edilen denetimsiz imalathanelere yöneldi veya kendi evinde içkisini yaptı. Kaçak içkiye yönelme ölümleri ve dramları da beraberinde getirdi. Cumhuriyet, 4 kişinin hayatını kaybettiği İzmir’in Ödemiş ilçesinde, beraber içki içip yaşamını yitiren kuzenler Mehmet Görgülüer ve Engin Dokuyucu’nun aileleri ile görüştü. Aileler, suçun sadece sahte alkolde değil, onları bu yola iten vergilerin ve sistemin suçu olduğunu anlattı. Çok pahalı Engin Dokuyucu’nun ağabeyi Emin Dokuyucu, kardeşinin çok içki içtiğini para yetiştiremediği için kaçak alkole başvurduğunu anlattı. Alkolü yıllardır aynı marketten aldığını belirten Dokuyucu, “Ülkede alkolden alınan vergi yüzde 86 olunca ucuza mal etmek için bu yolla alıyordu. Marketteki fiyat çok pahalı. Türkiye’de ölenlerin hepsi bence pahalı alkolü alamadığı için bu yolu seçti ve vefat etti” dedi. Denetim artsın Hayatını kaybeden 55 yaşındaki kasap Mehmet Görgülüer’in kardeşi Nimet Sayan ise insanları sahte alkol içmeye iten sebeplerin önüne geçilmesi gerektiğini anlattı. Kuzeni ile alkol aldıktan sonra sabah yatağında ölü bulunduğunu anlatan Sayan, “Denetimler artırılmalı. Can yakanlar bulunsun. Şu ana kadar ölüm yoktu. Şimdi daha çok arttı. Anlam veremiyoruz” diye konuştu. Kardeşinin büfede satılan alkolü almak zorunda bırakıldığını ifade eden acılı kardeşi Sayan, “Parası olan bandrollü alkolü alıyor. Ama olmayan ne yapacak? Onlar da güvenli bildiği yerden mecburen kaçak alkolü alıyor. Burada kaçak alkol satanlar kadar vergi ve pahalı olmasını sağlayanlar da sorumlu” ifadelerini kullandı. l İZMİR Her raporda tecavüz halkası genişliyordu. 10 gün sonra psikolog Selma Kırmızı’nın da katıldığı görüşmede S.Ö. kendisine tecavüz eden isimler arasında Seyfullah Türkiye’yi karıştıran Gülen’in iki oğlunu, yani FETÖ liderinin hâkimi nereden hatırlıyorum? yeğenlerini de saymıştı. En acısı S.Ö. öz babasının da istismarına uğramıştı. Sosyal hizmet uzKeşke mahkemeleri konuşmadığımız bir gün olsa. Nedense olmuyor. Türkiye dün iki mahkeme kararını birden tartışıyordu. Sözcü yargılamasında istinaf mahkemesi, gazeteye verilen cezaları onadı. Enis Berberoğlu dosyasında ise yerel manı ve devletin psikoloğunun hazırladığı rapor şöyle bitiyordu: “Kız çocuğunun zihinsel olarak sebepsonuç ilişkisi kuramadığı, bundan dolayı yaşadığı olayları olduğu gibi anlatarak verdiği ifadelerin doğru olduğu kanaati uyanmıştır.” mahkeme, hukuk devletine darbe yaparak Anayasa Mahkemesi’nin Hem paralel hem kararını tanımadı. İşin ilginci, her ikisi de aynı hâkimde kesişiyordu. Sözcü davasında hükmü 27 Aralık 2019’da İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi vermişti. Berberoğlu kararını ise önceki gün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi aldı. İşte bu arada, 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı getirilip 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başkan yapıldı. Üstelik... Sadece bu davalar değil. Son dönem televizyonlarda konuşulan tüm kararlar da aynı hâkimden çıkıyor. Canan Kaftancıoğlu’ndan Çağdaş Hukukçular Derneği’ne, Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’in aldığı cezadan Can Dündar’ın mallarına el konulmasına kadar... İstisnasız bütün gazetelerde okuduğunuz kritik haberlerin konusu onun baktığı davalar. düşey devlet Gelin görün ki dönem “ne istediniz de vermedik” dönemiydi. AKP ile FETÖ arasındaki ortaklık tam gaz sürüyordu. Barış Pehlivan’la yazdığımız Mahrem kitabı ise mahkeme dosyalarıyla, istihbarat raporlarıyla, WikiLeaks belgeleriyle o günleri anlatıyordu. Gülen’in kardeşinin ve yeğenlerinin adı dosyaya girince hem paralel hem dikey devletin tavrı bir anda değişmişti. Yurttaki görüşme tutanakları ortadan kaldırıldı. Soruşturma savcısı değiştirilerek FETÖ’cü olduğu bilinen bir savcı atandı. Yurt çalışanlarının telefonları aylarca dinlemeye alındı. S.Ö., içinde nedense istihbaratçı polislerin olduğu bir polis aracıyla alınarak Erzurum’dan Urfa’ya bir kadın sığınma evine götürüldü. Adli Tıp’ın “kronik fiili livataya Özel hâkimler devri ait bulguların olduğu” ve “anal yolla cinsel ilişkiye girdiği” tespiti yaUzatmayayım... parak doğruladığı tecavüzlere rağYa talih o hâkime “senin başımen S.Ö’nün adını verdiği 84 kina önemli davalar kuşunu konduru şi hakkındaki soruşturmalar tek tek yorum” diyor ya da “bu işleri ancak kapatıldı. Gülen ailesi, devlet güo çözer” diyen önemli birileri, veril cüyle kurtarılmıştı. mesi gereken kararları onun imzasına bırakıyor. Nasıl oldu da Sözcü kararını verip birkaç ayda Berberoğlu mahkemesine gönderildi diye merak ediyordum. Bir avukat arkadaşım, “Normal değil, Berberoğlu kararını veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atandı ancak buna ilişkin bir kararname bulamadık, hatta HSK’nin sitesi dahil hiçbir yerde yayımlanmadı, üstelik eski üyeler ile bir dönem birlikte dahi çalıştılar, eski üyeler ancak genel kararname ile mahkemeden gönderildiler” diyor. Kısacası dünkü “özel yetkili mahkemeler”in yerini “özel yaratılmış hâkimler” almış görünüyor. 3 yılda joker başkan Mahrem kitabında dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in de dosyanın kapatılması için çalıştığını somut örneklerle anlatmıştık. Olayın tanıkları da yazdıklarımızı doğruluyordu. Yıllar sonra kitapla gündeme getirdiğimiz S.Ö. dosyası yeniden açıldığında hazırlanan 198 sayfalık iddianamede 42 kez Güvenç’in adı geçiyordu. Gelgelelim devir değişmiş, FETÖ’nün tasfiyesi süreci başlamış, buna karşın Celalettin Güvenç de AKP’de siyasetçi olmuştu. “Ortaklık” dönemi hem akıllardan hem tarihten silinmeliydi. Gülen ailesinin Mahrem kitabı FETÖ aleyhindeki iddianamelere kaynak kitap olarak karıştığı tecavüz İşin ilginci, ben o hâkimi bambaşka bir yerden tanıyorum. Hayır, yargılandığım bir davadan değil. Ağır ceza mahkemesinden de değil. Daha önce FETÖ’nün, Gülen ailesinin, toplu tecavüzün, çocuk istismarının konu olduğu bir hikâyeden. Şöyle anlatayım... 29 Ekim 2007 günü, saat sabaha karşı 03.00. Bir kız çocuğu Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi’nden içeri girdi. Polislere “Gidecek yerim yok, bana yardımcı olun, tecavüze uğradım” dedi. Adı kayıtlara S.Ö. olarak geçti. Yaşı daha 15’ti. adıyla girdi ama Güvenç’in başvurusuyla kitabın tanıtım ve satış linkleri hakkında yasak kararı alındı. Ardından S.Ö’ye tecavüzü anlatan onlarca haber yasaklandı. Mahkeme kararı bir garabetti. Somut hiçbir gerekçe olmadan, sadece “birini” kurtarmak için yazılmış gibiydi. 3 yıl önce o yasak kararını alanı herhalde tahmin ettiniz. Yukarıda sürekli konuştuğumuz davaların hâkiminden başkası değil. O dönem henüz ağır ceza mahkemesine atanmamıştı. 3 yıl önce tavrından çok çabuk yükseleceği belliydi. Ama bu kadarını hiç kimse tahmin edemezdi. Hızla “joker” başkan oluverdi. Aynı gün adli muayene süreçlerinin ardından saat 21.30’da savcıTecavüze devam ya yaşadıklarının bir bölümünü an5 yıl önce Mahrem kitabına latmaya başladı. İlk tecavüze uğra S.Ö’nün hikâyesiyle başlamıştık. dığında 10 yaşındaydı. Dağılmış bir Çünkü olay, iktidar destekli Fethulailenin çocuğu olan S.Ö’ye yıllardır lahçı çetenin hukuka tecavüzünün kimi tehditle kimi kandırarak teca sembolü gibiydi. vüzler sürüyordu. Olayları ve kişile Bakıyorum, dün AKP’li vekili teri ayrıntılarıyla anlatan S.Ö’nün ilk mizlemek için hukuku ayaklar altıifadesinin ardından 8 şüpheli tutuk na alan da bugün CHP’li vekili celandı. S.Ö. hakkında da acil koru zalandırmak için AYM kararını tanıma kararı alındı ve küçük kız, yetiş mayarak hukuk darbesi yapan da tirme yurduna yerleştirildi. aynı. O gün Gülen’in itibarını ko16 Kasım 2007 tarihi ise soruş ruyan da şimdi Gülen’e en saldırıturmada dönüm noktası oldu. Yur yor görünen de aynı. 3 yıl önce FEdun sosyal hizmet uzmanı HaTÖ aleyhindeki kitapları, yazıları, kan Şahin’in S.Ö’nün anlattıkları haberleri “bizimkilere dokunmayın” na dayanan 2007/295 No’lu rapo diye yasaklatan da bugün FETÖ’yü runa göre S.Ö., kendisine tecavüz birilerine dokunmak için bahane eden başka isimleri de ayrıntılarıyla haline getiren de aynı. anlattı. Verdiği isimlerden biri ise Tecavüzcüler değişti mi bilmiFethullah Gülen’in kardeşi Sey yorum ama tecavüz kaldığı yerden fullah Gülen’di. devam ediyor. SENDİKALARDAN KALIN’IN ITIRAFINA TEPKI ‘Hastalananlardan sorumlular’ SARP SAĞKAL Sağlık sendikaları, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın “Her gün Covid19 testi yaptırıyoruz” itirafına tepki gösterdi. Genel Sağlıkİş Başkanı Zekiye Bacaksız, “Sağlık çalışanlarına düzenli test yapılmasını istiyoruz. 3 günde 1 periyodik test yapılabilir. Bu yapılamıyorsa hiç değilse haftalık yapılmalı. Ama bunu söyleyince ‘yapılmaz’ dediler. Görüyoruz ki her şey kendilerine. Her türlü lükse ve şatafata devam ediyorlar. Eşitlikçi bir test politikaları bile yok. Bu AKP iktidarının her zaman kendini önceleyen, kendi çıkarlarını düşündüğünü gösteren bir durumdur” dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden, “110 arkadaşımız virüsten yaşamını yitirdi. En az 40 bin arkadaşımız virüse yakalandı. Bu kendine her gün test yaptıran ama sağlık emekçilerine test yaptırmayan iktidarın sorumluluğudur” dedi. l ANKARA DR. ÜLKÜ, TOPRAĞA VERILDI Koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü dün toprağa verildi. Ekim ayı başında koronavirüse yakalanan Ülkü, önceki gün yaşamını yitirmişti. Ülkü için Aydın Tabip Odası’nda ve bir dönem başhekim olarak görev yaptığı Nazilli Devlet Hastanesi’nde tören düzenlendi. Koca Camii’ndeki cenaze namazının ardından Ülkü, Eğriboyun Mezarlığı’nda toprağa verildi. Bir ölüm daha İstanbul’da eczane teknisyeni olarak görev yapan Hüseyin Seyirt, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle