Katalog

EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 9 10 EKİM 2020 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.8910 4.8 kuruş 9.3210 0.3 kuruş 10.2670 1.2 kuruş 13.53 0.06 puan 1.166 15.21 puan 3295.07 47.59 lira 488.37 7.09 lira Bünyesinde 5 otel bulunan halka açık holdingdeki aile kavgası mahkemede sürüyor Kervansaray kayyımda Ertan Sayılgan, oğlu Selim Sayılgan’la birlikte, kızı Zeynep Tümer’den hisselerini geri aldı ancak mahkeme, şirketin aile tarafından yönetilemeyeceğini belirterek 5 kişilik kayyım heyeti atadı. JALE ÖZGENTÜRK Kervansaray grubu, 1976’da tekstilci Ertan Sayılgan’ın turizme adım atması ile kurulan bir otel zinciri. Yaklaşık 6 yıldır ise yaşanan ekonomik darboğazın yarattığı bir aile kavgası yaşanıyor. Bünyesindeki BursaÇekirge, Bodrum, Antalya, Marmaris ve Uludağ olmak üzere 5 otelle önemli bir gruptu Kervansaray. Bursa’nın da ilk otel markalarından biri olarak Çekirge’de başlamıştı. Daha sonra Kervansaray Yatırım Holding bünyesinde toplanan ve halka açılan grupta sorunlar, 2013’te ikinci kuşak Selim Sayılgan’ın yönetimi sırasında başladı. Sayılgan hakkında kardeşi Zeynep Tümer’den de olmak üzere önemli suçlamalar gündeme geldi. Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) yapılan suç duyurularında Kervansaray Bodrum Oteli, Bursa Kervansaray Termal Otel, Kervansaray Lara Otel, Kervansaray Uludağ Otel ve Kervansaray Kundu Otel’de, suiistimaller, mal varlığının kaçırılması, muvazaalı kira sözleşmeleri gibi ciddi iddialar yer alıyordu. Mahkeme yönetimi vermedi İşte o dönemde baba Ertan Sayılgan, oğlu Selim Sayılgan’la birlikte hisselerini kızı Zeynep Tümer’e emanet etti. Ancak aile içinde kavgalar durulmadı, anlaşmazlıklar mahkemelere yansıdı. Bu süre içinde Bodrum Oteli icra yolu ile satışa çıkarıldı ve satıldı. Selim Sayılgan, manipülasyondan suçlu bulunarak 2019’un mayısında 2 gün Silivri Cezaevi’nde kaldı. Denetimli serbestlikten yararlanarak serbest bırakıldı. Bu süreçte hisselerini geri almak isteyen Ertan ve Selim Sayılgan’ın açtığı dava sonuçlandı ve verdikleri hisseleri 2019’da mahkeme yolu ile geri aldılar. Bodrum Kervansaray Otel, 2018’de yarı fiyatına icradan satıldı. Mega Varlık Yönetim AŞ’nin sahip olduğu otel, bugün Duja markası ile faaliyette. Ancak hisseleri alsalar da geçen ay sonunda İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi’nde sonuçlanan bir davaya göre şirketin yönetimini elde edemediler. Mahkeme, şirketin yönetiminde yer alan Zeynep Tümer dahil 5 kişiyi de yönetimden uzaklaştırdı. Şirketin organsız kalmaması için de 5 kişilik kayyım heyeti atandı. Yeni heyete ilişkin bildirim, ticaret sicil müdürlüğüne ulaştı. Mahkeme, ayrıca kayyım atamasına neden olan geçen şubat ayındaki genel kurulda alınan tüm kararları da askıya aldı. Türkiye’de aile şirketlerinin ömrü ortalama 25 yıl. Kervansaray grubu da bu kaderi paylaşıyor. Ancak bünyesinde bulunan tüm şirketleri zor durumda olan grubun hisseleri ise borsada işlem görmeye devam ediyor ve binlerce yatırımcının mağduriyeti de sürüyor. Can Dinçer, böyle bir ürün gamının dünyada hiçbir üreticide olmadığını belirtti. ARÇELİK GELİŞTİRDİ Hijyen sağlayan beyaz eşya yolda Arçelik, koronavirüs salgınıyla değişen tüketici alışkanlıkları ve trendlere bağlı olarak yeni ürün gamını piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Şirket, bakteri ve virüsleri dezenfekte eden 7 üründen oluşan serisini önümüzdeki haftadan itibaren Türkiye’de ve yurtdışı pazarlarında satışa sunmaya başlayacak. “Ultra Hijyen Serisi”nin tanıtım toplantısında konuşan Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer’in verdiği bilgiye göre, bu seride ultraviyole ışınları ile ambalajlı gıdaların yüzeyini temizleyen UV bölmeli buzdolabı, dışarıdan alınan ekmek ve hamur işi gibi gıdaların yanı sıra ambalajlı gıdaların yüzeyindeki bakteri ve virüsleri öldüren dezenfeksiyon programlı fırın, cep telefonu, anahtarlık ve cüzdan gibi kişisel eşyaların yanı sıra paketli gıdalar, bebek mutfak malzemelerini dezenfekte eden UV temizleme cihazı gibi ürünler yer alıyor. Fiyatların ise normal ürünlerden yüzde 510 fazla olacağı belirtildi. l Ekonomi Servisi DIŞ TİCARET ENDEKSİ İthalat miktarında artış yüzde 24.7 TÜİK’in “Dış Ticaret Endeksleri, Ağustos 2020” raporuna göre, ağustosta geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracat birim değer endeksi yüzde 0.9 artarak 91.5 puana çıkarken miktar endeksi yüzde 6.8 azalarak 135.4’e indi. Buna karşın ithalat birim değer endeksi yüzde 3.5 azalarak 84.5 olurken miktar endeksi yüzde 24.7 artarak 138.8 puana yükseldi. l Ekonomi Servisi DASK’TAN AÇIKLAMA: Elazığ depremi için 220 milyon ödendi DASK Başkanı Mete Güler, “20 yılda depremlerin neden olduğu maddi hasarlar için konut sahiplerine 440 milyon TL ödeme yaptık. Bunun 220 milyon TL’sini Elazığ’daki son depremde gerçekleştirdik” dedi. Ocak 2020’deki bu depremin ardından Elazığ’daki zorunlu deprem sigortası oranı yüzde 35’ten yüzde 50’ye, Malatya’da yüzde 38’den yüzde 50’ye yükseldi. l Ekonomi Servisi İktidar, ‘Orta Vadeli Mali Plan’ı yaklaşık 1 aylık gecikmeyle yayımladı Diyanet, 7 bakanlığı aştı MUSTAFA ÇAKIR Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 20212023 dönemini kapsayan Orta Vadeli Mali Plan (OVMP), Resmi Gazete’de yayımlandı. Böylece kurumların bütçeden alacakları ödenekler de netleşti. 17 Ekim’de Meclis’e sunulacak bütçenin yol haritası olan plana göre, gelecek yıl bütçe gelirleri (net) 1.1 trilyon lira, giderler 1.3 trilyon lira olacak. İşte diğer detaylar: 4 Cumhurbaşkanlığı’nın bu yılki bütçe başlangıç ödeneği 3.1 milyar liraydı. Bu rakam 2021 için 4 milyar lira, 2022 için 4.2 milyar lira ve 2023 için 4.5 milyar lira olacak. 4 Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi 11.5 milyar liradan 12.9 milyar liraya yükselecek. 2022’de 13.9 milyar lira, 2023’te 14.8 milyar lira olacak. Diyanet, 2021 bütçesiyle İçişleri, Dışişleri, Enerji, Kültür ve Turizm, Sanayi, Çevre ve Şehircilik ile Ticaret bakanlıklarını sollayacak. 4 Bütçeden en büyük payı, 527.9 milyar lirayla Hazine ve Maliye Bakanlığı alacak. 4 Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bu yıl 29 milyar lira olan bütçesi, gelecek yıl 17.4 milyar liraya; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın payı 3.3 milyar liradan 3.1 milyar liraya; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın payı 5.1 milyar liradan 4.1 milyar liraya, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın payı 7.9 milyar liradan 4.7 milyar liraya; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın payı 40.3 milyar liradan 32.1 milyar liraya indiriliyor. Seçim mi geliyor? 4 Bu yılki bütçeleri 125’er milyar lira olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı, gelecek yıl sırasıyla 155 milyar lira ve 146.9 milyar lira alacak. Sosyal yardımları da dağıtan bakanlık olan Çalışma’nın bu payı, muhalefetin “seçim geliyor” söylemi ile birlikte değerlendirildiğinde “hükümet, gelecek yıl yardımlara ağırlık verecek” görüşünü öne çıkarıyor. 4 Sağlık Bakanlığı’nın 58.8 milyar liralık bütçesi 77.3 milyar liraya, Milli Savunma Bakanlığı’nın payı 53.8 milyar liradan 61.4 milyar liraya, İçişleri Bakanlığı’nın payı 9.6 milyar liradan 10.6 milyar liraya çıkacak. Emniyet’in ödenekleri 38.9 milyar liradan 44.5 milyar liraya, jandarmanın 22.9 milyar liradan 27.6 milyar liraya, MİT’in 2.1 milyar liradan 2.6 milyar liraya ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 1.1 milyar liradan 1.4 milyar liraya yükseltiliyor. 4 Yine Adalet Bakanlığı’nın bütçesi 19.7 milyar liradan 22.8 milyar liraya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2.8 milyar liradan 3.3 milyar liraya, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 17.8 milyar liradan 22.8 milyar liraya, Ticaret Bakanlığı’nın 5.7 milyar liradan 6.5 milyar liraya yükselecek. l ANKARA Dolar yükseliyor, Türk Lirası eriyor, Merkez Bankası engellemeye çalışıyor Piyasa baş döndürüyor Petrolİş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu, bir açıklama yaparak bu yasakçı anlayışın, emekçilerin iş ve ekmek mücadelesine ket vurmayı amaçladığını belirtti. Grev yasağı 17’ye ulaştı İktidara geldiği günden bu yana tam 16 grevi “erteleme” adı altında yasaklayan AKP, dün buna bir yenisini daha ekledi. Petrolİş Sendikası’nın, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları’na ait Mersin Akdeniz’deki soda ve krom üretim tesisleri ile Adana Seyhan’daki tuz işletmesinde aldığı grev kararı, Cumhurbaşkanı tarafından 60 gün süreyle ertelendi. Kararda, grevin “genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü için” ertelendiği belirtildi. Ancak erteleme aynı zamanda “yasaklama” anlamına geliyor. Yasaya göre erteleme kararının yürürlüğe girmesinin ardından arabulucu süreci başlıyor. Taraflar bu sürede özel hakeme de gidebiliyor. 60 günlük süre sonunda anlaşma sağlanamazsa 6 gün içinde taraflardan birisinin başvurusu üzerine uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu’nca çözülüyor. Aksi halde işçi sendikasının yetkisi düşüyor. Hakemin verdiği karar da kesin ve bağlayıcı. Böylece son karar dahil bugüne kadar 200 bin işçinin grev hakkı elinden alındı. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA Dolar/TL ekonomik ve jeopolitik endişelerle dün 7.95’i geçerek yeni zirveye yükselirken Merkez Bankası’nın sıkılaştırma adımları ise bu trend üzerinde kısmen etkili oldu. Dolar, dün sabah saatlerinde 7.9575 lirayı gördükten sonra başta Merkez Bankası adımları olmak üzerine diğer haber akışı kaynaklı gelişmelerle 7.8573 liraya kadar çekildi. Günü ise 7.87 seviyesinde kapattı. Dövizin kısmen gevşemesinde Merkez Bankası’nın (TCMB) dün döviz karşılığı TL swap piyasasında TL faiz oranını yüzde 10.25’ten yüzde 11.75’e yükseltmesi etkili oldu. TCMB’nin Borsa İstanbul (BİST) dahil swap stoku bankacıların hesaplamalarına göre yaklaşık 46.5 milyar dolar seviyesinde. Bankacılar, TL’nin TCMB adımı ile değer kazandığını ancak piyasada diğer endişelerin ağır bastığını söyledi. Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, “TCMB’nin dolaylı ve direkt faiz oranlarını artırması, sıkılaşma niyetini göstermesi adına olumlu” dedi. Öte yandan Türkiye, şubat ayındaki tahvil ihracından bu yana ilk kez uluslararası piyasada borçlanmaya çıkarken ihraca yaklaşık 3 kat talep gelmesi, yatırımcıların Türkiye’nin taşıdığı riske rağmen ihraç ettiği tahvillere yeterince güvendiğini gösterdi. 2025 vadeli eurobond ihracına 6.5 milyar dolar talep geldi. l Ekonomi Servisi Damat, hedefi 1 haftada tutturdu! Gazeteyi kâğıttan okuma alışkanlığım olduğu için dünkü gazetemizin birinci sayfasında manşete alınmış başlığımızın, değerlendirilmesine ilişkin haberleri, taraflara tartıştırılmasını, önce dün sabahın ekonomi yayınlarından dinledim.. Dolayısıyla Ekonomi Bakanı Albayrak’ın, yeni ekonomik programında, bir hafta önce yaptığı açıklamada, doların önlenemez yükselişine dönük 2022 hedefinin 7.88 TL olarak yapılmış olmasına karşın, önceki günkü verilerle, 8 Ekim 2020 tarihi için geçerli olmak üzere 7.94 TL’ye çıktığının farkına bile varamamışım.. Gelişmeleri dikkatle izleyen, sonuç olarak bu kaygı verici olduğu kadar, esprili yoruma kapı açan başlığımıza katkı vermiş arkadaşlarımızın hepsini birden habercilik başarısı adına yürekten kutluyorum.. Gerçekler öylesine çarpıcı ve vurucu ki.. Ekonomi sayfamıza ancak “Dolar ve Avro arşa yükseliyor” başlığı ile aktarılmış. Üstüne eklenmiş bilgiler daha da canımızı yakabilecek olumsuzlukların habercisi gibi.. JP Morgan’ın AB seçim sonuçlarına ilişkin raporunda Biden’ın kazanması halinde en olumsuz etkilenebilecek ülke paralarının başına Rus Rublesi ile Türk Lirası konulmuş. 3 Kasım seçimlerinin belirsizlikle çıkması halinde ise Güney Afrika Randı ile Meksika Pesosu’nun daha zararlı çıkabilecekleri öngörülüyormuş.. Tuttukları cephelere, mezheplerine göre gelişmelerden seçmeler yapma başarısında öncülük alan yorumcular, elbette yine mezheplerine göre görmek istedikleri gelişmelerin altını çizmeyi seçeceklerdi.. Ancak ekonominin çıplak yüzü rakamsal verileri değiştirmenin de olanağı yoktu. Sonuç olarak ekonominin tıkırında yürümekte olduğu gibi bir vurgulamanın yapılabilmesi söz konusu olamadığından kamuoyu algısı üzerinde oynayabilmek ancak gündem önceliklerini, gelişme tablolarını değiştirmekle olası gözüküyordu. HHH Kaçınılmaz polemiğe açık tartışmalar yine Damat Albayrak’ın, yeni ekonomik politikalara ilişkin açıklamasında yer alan ve dünün başka gazetelerinde ekonomi haberlerine bir kez daha taşınmış bulunan, “Doların yükselişi benim için hiç önemli değil, hiç oraya bakmıyorum..” sözlerine kaymış oldu. Albayrak sonuç olarak ülke kaynakları ile ekonomi, ağırlıklı da tarımdan başlatılmış, üretime dönük gelişmelere gündem kaydırmacası yaptığından.. Bu kez de karşılıklı tartışmalar, tezlerde TÜİK’in yüzde 11.7 olarak yapılmış fiyat artışları ile siyasal muhalefet cephesi tarafından öne çıkarılan çarşı pazarın yüzde 30’ları aştığını gösteren enflasyon farklılıklarına kayıyordu. Sayısız araştırma, veri sonuçları üzerinden asgari ücretin, asgari geçim indiriminin altına düşmüş olduğu gerçeğinin altı çizilerek gerçeği yansıtmadığı üzerinden söz söylenemiyordu. Yürek burkan bir başka gelişmenin gidişatında ise tablolarda değişim getirebilecek önlemler alınmaz, öncelikler değiştirilemezse, emekli maaşlarının ödenmesi için dahi kaynak olmadığı, ödenemeyeceği gerçeği ile yüzleşilebileceği alarmı haberlerin takvim sıkışması gerçeği gündemimizde ağırlık kazanıyor.. HHH “Doların yükselişinden korkmamak, kendi özgücünle, özkaynaklarınla sil baştan kalkınmanın önünü açmak, ekonomiyi düze çıkarmada, rol modelimiz Cumhuriyetin, kurtuluş, kuruluş yılları gibi çok değerli yol haritamız da olduğuna göre.. neden olanaksız olsun ki..” Saray’ın, tekadam rejiminin gözü kara süper projeleri ile ülkemize, sırtımıza yüklenen dolar, Avro üzerinden borçların hesabının saklanmasının yollarının üretilmesi suçu ile yeni bütçe çalışmalarının başlatılması hesapları, tuzakları ile karşı karşıya kalmasak.. Kamu denetimi raporları sonuçları, borçları, yabancı para ile katlanan yükümlülüklerimizin verilerine ilişkin haberlerin yapılması suç sayılmış.. Borçların, yükümlülüklerin rakamlarının borç sahibi bizler tarafından bilinmemesinin formülleri türetilmiş.. Yetmemiş gözü kara borç üstüne borç eklenecek harcamalarda patlamalar yaşanıyor. Yetmez örtülü ödeneklerden, gizlenen ödemeler, gizlenen seçmen satın alma, yeni kadrolar oluşturma adına harcamalar kalemlerinde tuzak üzerine tuzak yeni yollar bulunuyor. Satılmadık kaynak, değeri ara ki bulasın..