18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 10 EKİM 2020 CUMARTESİ HABER Sayıştay raporu, Ankara Üniversitesi’ndeki usulsüz harcamaları ortaya koydu İHALESIZ PARA DAĞITMIŞLAR Kar ve Kars AKP’nin kuruluş sürecinde iç ve dış koşullar ilginçti; partinin ideologları, her iki konjonktürün çakıştığından Ankara Üniversitesi’nin mal ve hizmet alımlarını ihale yapmadan şirketlere verdiği ortaya çıktı. Üniversite, ayrıca 9 milyon TL’ye yakın Ankara Üniversitesi, 9 milyon 129 bin 820 TL’ye diş ünitesi ve koltuğu aldı, kurulumu yapılmadan depoya kaldırıldı. Banka, reklam karşılığı 2 milyon TL ödeme di ve yetkisiz kişilerce ihale usulleri kullanılmadan harcandı. Ek ödemeler bütçeden dem vuruyordu. İçeride ekonomik kriz halkı yoksullaştırmış, partilere duyulan güven aşınmıştı. Adalet vurgusunu öne çıkararak bu boşluğa oynayan siyasal İslamcı hareket ise yol ayrımındaydı. “Kanlı mı olacak, kansız mı?” söyleminin ve 28 Şubat’ın ardından İslamcı hareket, iktidara gelme taktiğinde ayrışma yaşamaktaydı. Bu taktik ayrışma, Gelenekçiler ve Yenilikçiler bölünmesine yol açtı. Dışarıda da 11 Eylül saldırılarının sonucunda radikal İslama karşı ılımlı İslam modeli arayan Amerikan emperyalizmiyle çıkarları ortaködeme yaptığı malzemeleri, kurulumunu yapmadan depoya kaldırdı. Sayıştay’ın Ankara Üniversitesi 2019 yılı deneSARP tim raporuna göre, üniverSAĞKAL siteye mal ve hizmet alımları yapılırken ihale yapılmadı. Kurum, bu kapsamda bir şirkete usulsüz olarak 222 bin 450 bin TL ödedi. Bunun yanında üniversite, firmalardan ihale yaparak aldığı çoğu ürünü de yaptı ancak bu para, gelir olarak kaydedilmedi. kullanmadan depoya kaldırdı. Üniversite, Gölbaşı Yerleşkesi’ne 180 adet konferans koltuğu alınması ve bunların montajlarının yapılması için bir firmayla anlaştı. Ancak alınan koltuklar depoya kaldırıldı. Kurum, ayrıca 9 milyon 129 bin 820 TL sözleşme bedeli ile 140 adet diş ünitesi ve diş ünitesi koltuğu aldı. Alınan bu üniteler de kurulumu bile yapılmadan kaldırıldı. Sayıştay raporunda yer alan diğer usulsüzlüklere göre üniversite, 2019’da bir bankayla sponsorluk sözleşmesi imzaladı. Bu sözleşme kapsamında, Ankara Üniversitesi tarafından 2019’da yapılması planlanan 27 adet etkinlikte bankanın reklamı yapılması karşılığında üniversiteye 2 milyon TL ödeme yapıldı. Ancak söz konusu tutar üniversite hesaplarına gelir olarak kaydedilmeAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri’nde çalışan sözleşmeli personele, döner sermaye gelirlerinden ödenmesi gereken ek ödemeler, üniversite bütçesinden yapıldı. Bununla birlikte üniversitenin farklı bünyelerinde öğretim üyeliği yapan görevlilere yapılacak ek ders ödemeleriyle ilgili de sorunlar yaşandı. Sayıştay denetimlerinde, üniversite bünyesinde ek ders görevi kontrolüne ilişkin bir sürecin belirlenmediği görüldü. l ANKARA laştıran Yenilikçiler, içeride iktidar şansı için dışarıdaki konjonktüre göre şekil değiştirdi, “gömleği çıkardı”. Aynı dönemde Batı’da kültürel alanda ılımlı İslamcı hegemonyayı güçlenAKP’Lİ BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANI MURAT AYDIN TAŞINMAZ TAHSİS EDECEK diren, güzelleyen ya da buna zemin hazırlayan işler daha da makbul hale geldi. Türkiye’de “askeri vesayetçi, otoriter laikçi güçler” vardı; bunun karşısında da mağdur, demokrat ve Türkiye’yi arzuladığı sivil, demokratik yönetime kavuşturabilecek İslamcılar bulunmakBaşkana sınırsız yetki taydı. Düğmenin yanlış yerden iliklenmesine yol açan bu okumaya Orhan Pamuk’un Kars’ta geçen Kar romanı da epeyce katkı vermişti. Başkaları ne der bilemem, ama o konjonktürde Pamuk’a Nobel Edebiyat Ödülü verilmesinde bu siyasi tablo sunumunun payı bana göre büyüktü. Yanlış anlaşılmak istemem; Türkiye’de otoriter güçler de, laikliği kendi siyasi ve ekonomik çıkarları uğrunda siyasi bir sömürü aracı olarak kullanan yapılar da oldu. Zaten AKP, bu kesimlerin yarattığı “mağduriyet” hissinin de üzerine bir “Adalet” söylemi inşa etti ve bunu başka kesimlerin adalet özlemleriyle, beklentileriyAKP’li Beykoz Belediyesi Meclisi, Cumhurbaşkanlığı’nca Ekim’de yazdığı yazıda, ilçe belediye başkanı Murat Aydın’a ilgili mevzuata atıfta vergi muafiyeti tanınmış vabulunarak kamu kurumu nikıflar, dernekler ile meslek odalarına taşınmaz tahsis ve HAZAL teliğindeki meslek kuruluşOCAK ları, kamu yararına çalışan kiraya verilmesi gibi konuderneklerle ortak hizmet işları da içeren protokol yapma yet biliği protokolü yapılması için yetkisini ilçe belediye başkanı Murat ki verilmesini istedi. Bu yetki taleAydın’a oyçokluğuyla verdi. CHP’li bi, taşınmaz mal alımı, satımı, tahüye Cemal Sataloğlu, “Ucu açık ve sisi, kiralanması gibi konuları da genel bir yetkilendirme” dedi. içeriyor. Teklif, dün düzenlenen ilSataloğlu, kanunlara göre belediyelerin dernek ve vakıflara doğrudan taşınmaz tahsis edemeyeceğini belirterek “Kimin malını kime vermeyi düşünüyorsunuz? Hangi kamu varlıklarının ne amaçla kullanılacağını ve hangi vakıfların ne amaçla bu varlıklara talip olduğunu bilmiyoruz. Ucu açık ve genel bir yetkilendirme talebi olan bu madde için ret oyu vereceğiz” dedi. Teklif, CHP’nin “ret” oyuna KAVALA HAKKINDA YENİ İDDİANAME Hukukçular: Somut delil yok Gezi davasından beraat etmesinin hemen ardından hakkında başka bir dosyadan tutuklama kararı verilen iş insanı le uyumlu kılarak sömürdü. Amaca ulaşaBeykoz Belediye Başkanlığı Em çe meclisi gündemine geldi. karşın AKP’li Meclis üyelerinin Osman Kavala hakkında hazırna kadar elbette. lak ve İstimlak Müdürlüğü, 1 Teklife ilişkin söz alan Cemal oylarıyla kabul edildi. lanan yeni iddianameye hukukFakat zaman geçti, AKP gücü eline aldı. çular tepki gösterdi. Kavala, yeSaray’da düzenini kurdu, laikliğin ruhuna da epeyce Fatiha okudu. Otoriter bir tek adam düzeni için anayasa değişikliği yaptı; yanına da Türkiye’nin gelmiş geçmiş ne kadar otoriter siyasetçisi, partisi, kurumu varsa topladı. Sonuç mu? GAR KATLİAMI’NIN 5. YILDÖNÜMÜ ni iddianameye ilişkin “İddiana Osman Kavala me yeni somut delil içermeden, beraat kararı verilen Gezi dosyasına dayandırılıyor. İddianame, keyfi ve yasadışıdır” dedi. Avukat Celal Ülgen, iddianamede yer alan iddiaların bir zorlamadan ibaret olduğunu belirterek “Bu iddianameyi görünce Türk yargıAyhan Bilgen’in tutuklanması sına acıdım. Bir kez daha gördüm ki yargı bitmiş, tükenmiş bir vaziyette. Bir iddianamede bulunması gereken koşullar ne yazık ki yok. En Ayhan Bilgen, Kars Sarıkamış doazından soruşturma sırasındaki savunmalara ğumlu bir siyasetçi. Sivil toplumun içinneden itibar edilmediği, sanık lehine olan deden geliyor. Mülkiye’de okumuş, İslami hareketle ilişkilenmiş. Yine bu hareketle yakından anılan MAZLUMDER’de aktif çalışmış, başkanlık yapmış bir isim. Son olarak HDP’den Kars Belediye Başkanı seçilmişti. İktidar ve ortakları, özellikle HDP’li belediyelere karşı uzun süredir bir operasyon mekanizması işletiyor. Adı da kayyım: Seçilmişlerin yerine atanmışları geçiren bu mekanizmada henüz dokunulmayan il belediyesi Kars’tı. O yüzden de bir süredir bekliyordum, ne bulunacak ve Bilgen nasıl görevden alınacak diye. Katledilenler için anma çağrısı lillerin neden değerlendirme dışı bırakıldığı da somut ve gerekçeleri ile belirtilmelidir. Ayakları yere basmayan yargı süreci zor geçecek bir iddianame olarak görüyorum” dedi. Kavala’nın avukatları ise iddianamenin hukuki bir değer taşımadığını belirtti. Ayrıca yeni iddianameyle beraber hazırlanan tensip tutanağında Kavala’nın tutuklu olmadığı bir maddeden hakkında tutukluluğuna devam kararı verildiğini aktardılar. Avukatların açıklamasında, “İddianame, çareyi Gezi dosyasına sarılmakta bulmuştur. Vahim olan husus, bu dosyadan verilen beraat kararı saklanarak Gezi dosyasıBilgen, 6 yıl önceki bir soruşturma kapnın iddianamesinin sistemli bir şekilde beraat samında tutuklandı. Yerine vali kayyım atandı, belediye önünde namazla göreve başladı. Görevden alan yönetenler siyasal İslamcılar, yani dini siyasi ve ticari çıkarlar uğrunda kullananlar, görevden alınan kişi de İslami hareket içinden gelen bir isim. Yer de Kars. Ne oldu şimdi o, “laikçi, aydınlanmacı vesayetçiler ve karşısındakiler” arasındaki mücadeleye? Çöktü elbette. Siyasal İslam, kendisiyle aynı duyarlılığa sahip, aynı gelenekten gelen kişilere göre değil, kendisiyle aynı menzilde, aynı denetimsiz iktidar olanaklarından yararlanmak isteyenlere göre bir düzen kurdu. Ölçüsü İsAnkara Garı önünde “Emek, Barış, Demokrasi Mitingi” için toplanan yurttaşlara yönelik, terör örgütü IŞİD tarafından düzenlenen ve 100 kişinin yaşamını yitirdiği canlı bomba saldırısının üzerinden 5 yıl geçti. Katliam mağduru aileler, bugün Ankara Garı önünde toplanacak. Türkiye’nin birçok ilinden yüzlerce insan, 2015’te “Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi”ne katılmak için “10 Ekim’de Ankara’dayız” sloganıyla yola çıktı. Mitingin yapılacağı bilgisini alan terör örgütü IŞİD, Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu teröristi, saldırı için Gaziantep’ten Ankara’ya gönderdi. Canlı bombalar, Ankara Garı önünde toplanan kalabalık içine girerek üzerlerindeki bombaları patlattı. Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu 100 yurttaş yaşamını yitirdi, 391 yurttaş yaralandı. KESK’ten yapılan açıklamada, “10 Ekim Ankara Katliamı’nın 5. yılında herkesi patlamanın gerçekleştiği saat olan 10.04’te, bulundukları yerde 1 dakikalık saygı duruşuyla kaybettiğimiz barış güvercinlerimizi anmaya çağırıyoruz” denildi. Katliam mağduru aileler, avukatlar ve STK temsilcileri, bugün saat 9.30’da Ulus Metro İstasyonu’nun önünde toplanarak Ankara Tren Garı’na yürüyecek. l ANKARA/Cumhuriyet kararının önüne geçirilerek sanık lehine olan deliller gizlenmek suretiyle savcılık görevi gereğinin yerine getirilmemiş olmasıdır” denildi. Af Örgütü: Serbest bırakın Öte yandan Uluslararası Af Örgütü’nün Avrupa Bölgesel Ofis Direktörü Nils Muiznieks tarafından yapılan açıklamada, “Kavala’ya şimdi de başka bir temelsiz ‘casusluk’ suçlaması yöneltiliyor. Bir kez daha, Türkiye’yi, Kavala’yı cezaevinden serbest bırakarak, intikam amacı taşıdığı açıkça görülen suçlamaları düşürmesi çağrısı yapıyoruz” denildi. l İSTANBUL lami gelenek değil, iktidara yaramak ya da yaramamak oldu. Siyasal İslamın bu denli dünyevi bir olgu olan “iktidar” hırsına ve YEREL YÖNETIMLER GÜNÜ DEĞIL, GELECEĞI DÜŞÜNMELI GENEL KURULLARIN ERTELENMESI maddi dünyanın çıkarlarına teslimiyetinin daha açık özeti var mı? Ayhan Bilgen, bugün AKP’ye katılmış olsaydı, bu dosya yeniden açılır mıydı? Soru çok basit. Teröre, şiddete karşı olmak hepimizin görevi; ancak hukukun, iktidarın ve ortaklarının çıSalgında kalkınma TTB’den çağrı: Yanlıştan dönün karlarına göre şekillenmesine karşı çıkmak da yurtseverlik görevi. Özetle Kars’taki son operasyonlarla birlikte çöken, Kar romanında sunulan ve bir dönem Batı’da da “despotik, Aydınlanmacı güçler karşısında mağdur ve demokrat İslamcılar” algısına epeyce katkı veren yanlış Ağır bir salgın sürecinden geçiyoruz. Bu noktada birçok belediye, öncelikli sorunlara odaklanmış durumda. Özellikle büyük kentTürkiye’de ilk kez Mersin’de, bir kadın, sahne teknisyeni olarak çalışmaya başladı. Mesleğiyle ilgili ilk kez sınava girdiğini söyleyen bir dramaturg, “Kazanmam üreticinin buradan yararlanması hedefleniyor. Tarsus OSB’ye belediye ortak oldu. Belediye, 100 dönümlük bölümü, Türkiye Barolar Birliği (TBB), İçişleri Bakanlığı tarafından koronavirüs gerekçe gösterilerek baroların genel kurullarının 2 ay ertelenmesine ilişkin, yaptığı yazılı açıklamada “yanlıştan dönün çağrısı”nda bulundu. Baro genel kurullarının ertelenmesinin huTürkiye siyaseti okumasıdır bir yandan da. lerde sorunlara mev önemli değil. Sınava girmek bi hiçbir kâr kaygısı gütmeden, altkuka uygun olmadığı vurgulanan açıklamada, cut olanaklarla yele beni mutlu etti” yorumunu ya yapı hazır bir halde düşük bedel“İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi, normlar hiyeEsnaf için çözüm SERTAÇ tişmenin zor olduğu pıyor. Mersin Şehir Tiyatrosu, le yatırımcıya vermeye hazırlanıEŞ açık... Engellemelere Nâzım Hikmet’in yaşamöyküsü yor. Bozdoğan’ın, “Tarımdan başkarşın salgının ağır nü anlatan “Aslolan Hayatır” ese lamayan kalkınma girişimi başararşisinde yasaların üstünde olamaz. Baro genel kurullarının ne zaman yapılacağı açık ve net şekilde kanunla düzenlenmiş olup, kanunönerdiler laştırdığı yaşam koşullarını biraz riyle sahnesini açtı. da olsa yumuşatmaya çalışıyorlar. Diğer kültürel yatırım haYüzünü fazla medyaya göstere beri Mersin’in büyük ilçesi rılı olamaz” saptaması önemli. Biraz da kuzeye, Karadeniz’e geçelim. Samsun Atakum Beledila düzenlenen bu konunun, genelge ile iptalinin hukuka uygun olmadığını, bu genelgeye dayalı yapılan ertelemenin yargının kurucu unsuCHP’nin 81 il başkanı, bulundukları illerde eşzamanlı olarak yaptıkları basın açıklaması ile partisinin esnafın sorununa yönelik 17 maddelik çözüm önerisini açıkladı. İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda açıklamayı okuyan İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 700 bin esnafın dükkân kapattığını söyledi. Son 8 ayda Ankara, İstanbul ve İzmir’de, 35 bine yakın esnafın kepenk kapattığını belirten Kaftancıoğlu, “Çok ciddi bir yönetim boşluğu yaşıyoruz. Türkiye yönetilemiyor, savruluyor” dedi. CHP’nin çözüm önerilerinden bazıları şöyle: “Esnaf bakanlığı kurulmalı. Esnaf için sicil affı çıkarılmalı, sosyal güvenlik primleri, işyerlerinin kapalı olduğu dönemde Hazine tarafından karşılanmalı. Kamu kurumları, işyerleri kapalı olduğu sürece kiracısı olan esnafımızdan kira almamameyen taşradaki bazı yerel yönetimlerin çabalarına değinmek bu aşamada daha anlamlı olur diye düşündük. Yakından izlediğimiz bazı yerel yöneticilerin uygulamalarına biraz ışık tutalım. Kültürel kalkınma Mersin Büyükşehir Belediyesi, şehir tiyatrosunu canlandırmak için sınav açınca kültür konusunda ülkenin manzarası ortaya çıktı. Sınavla alınacak kadrolara ülkenin her yerinden başvuru yapıldı. Uzun süre sınav açılmaması nedeniyle çok sayıda meTarsus’tan. Belediye, Tarsus Şehir Tiyatrosu’nu açtı, ilçede üç sahne birden kuruyor. Şehir tiyatrosu ilk oyununu sergiledi. Belediye başkanları Vahap Seçer ve Haluk Bozdoğan’ın kültüre yönelik yaklaşımlarının örnek olmasını diliyoruz. Tarımsal kalkınma Bu iki belediye tarımsal kalkınmada da öne çıkıyor. Mersin’de belediye, kooperatiflere aktif destek veriyor. Örneğin kadınların ürettiği zakkum çiçekleri Mersin’in orta kaldırımlarını süslüyor. ye Başkanı Cemil Deveci, Karadeniz bölgesinde bir ilki gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yoksullara yönelik “Gıda Bankası”nı 29 Ekim’de açmayı hedefliyor. Deveci, Samsun’un ve çevresinin sorunlarını iyi analiz etmiş. Son haberimiz başkent Ankara’dan. Çankaya Belediyesi başarılı bir toplusözleşme imzaladı. Başkan Alper Taşdelen, “Salgın koşulları çalışanı ezmek için bir bahane olmamalı. Boşa değil, akıllı yatırım yapıyoruz. Dolayısıyla işçiye yüzde 2125 zam yapabiliyoruz” diyor. ru olan savunmaya yürütmenin açık müdahalesi olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz. Hukuki düzenlemeler yapılırken hukuk ekseninden uzak müdahalelerin uygulamada yaratacağı karmaşanın ve oluşacak mağduriyetin sonuçlarının meslek örgütlerine çıkarılmasındaki yanlışlıktan dönülmesi çağrısında bulunulmasına oyçokluğu ile karar verilmiştir” denildi. Ankara Barosu’nun genel kurulu bugün yapılamayacak Ankara Barosu, İçişleri Bakanlığı’nın erteleme kararına karşı, Ankara’da İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun kararının iptali için dava açmıştı. Baro, dava sonucuna göre 1011 Ekim tarihinde yapılacak genel kurulu için toplanma çağrısı yapmıştı. Yürütmeyi durdurma talebine karlı. İcra işlemleri durdurulmalı. Altı milyon sokak zun birikmiş. Sınavı Türkiye’nin Tarsus’ta belediye, toprak anaSalgın günlerinde, iyi şeyler de şın davada kesinleşen bir sonuç olmadığı için esnafı kayıt içine alınmalı ve güvenceye kavuşönde gelen tiyatrocuları yaptı. liz laboratuvarı kurdu. 15 bin oluyor... l ANKARA bugün yapılacak genel kurul iptal edildi. turulmalı.” l İç Politika l Haber Merkezi/ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle