13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Termik AfşinElbistan A, Seyitömer, Tunçbilek, Kangal ve Çatalağzı termik santrallarında üretim, verilen sürede filtre takılmadığı gerekçesiyle durduruldu. Soma ise kısmi olarak mühürlendi. Özelleştirme sonrasında gerekli önlemler alınmadığı için yüzlerce işçi mağdur. santrallara mühür 6 termik santral yılın ilk saatlerinde tek tek mühürlenirken Soma’daki tesisten çıkan sıcak suyla ısınan 12 bin hane soğuğa mahkum edildi. Termik santrallara filtre takmaları için verilen sürenin dolmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekipleri yılın ilk saatlerinde Kahramanmaraş AfşinElbistan A, Kütahya Seyitömer, Kütahya Tunçbilek, Sivas Kangal ve Zonguldak Çatalağzı başta olmak üzere 5 termik santralı tamamen, Manisa Soma Termik Santralı’nı ise kısmi olarak mühürledi. 4 Kütahya Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri tarafından, dün sabah saatlerinde özel bir şirket tarafından işletilen Kütahya merkeze bağlı Seyitömer beldesinde ve Tavşanlı ilçesine bağlı Tunçbilek beldesinde faaliyet gösteren termik santrallar “geçici faaliyet belgesi” bulunmaması nedeniyle mühürlenerek üretim faaliyetleri durduruldu. 4 Zonguldak’ta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri sabah saat 05.00 sıralarında Kilimli ilçesinde faaliyet gösteren Çatalağzı Termik Elektrik Santralı’na (ÇATES) giderek iki bacanın bulunduğu kömür kazanlarını mühürledi. 300 megavat gücündeki santralın bacalarında filtre bulunmuyor. 4 Kahramanmaraş AfşinElbistan A Termik Santralı’nın çalışmaları, insan ve çevre sağlığının korunması amacıyla durduruldu. Kahramanmaraş Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Bu süreçte ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımız çevre standartlarını sağlayarak üretim ve istihdamın devamı için gerekli çalışmaları sürdürmektedir” denildi. 4 Sivas’ın Kangal ilçesinde, özel bir şirketin işlettiği termik santral, filtre ile AfşinElbistan A Termik Santralı’nda üretim durdu. ‘TEŞVİKİ ALDILAR, FİLTRELERİ YAPMADILAR’ Zonguldak’ta faaliyet gösteren ÇATES’in çevre kirliliğini günde Zehir saçan bu termik santrallar TEİAŞ’tan 2018 ve 2019 yılların me getiren CHP Zonguldak Milletve da 1 milyar 100 milyon TL teşvik kili Deniz Yavuzyılmaz, termik sant aldığında, bu çevre yatırımları ralın faaliyetinin durdurulma kararı nı yapmalıydı. Çevre ve Şehircilik nın ardından açıklama yaptı. Yavuz Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynak yılmaz, termik santralla ilişkin ih lar Bakanlığı 6 yıl süresince konu mal zincirine dikkat çekerek özetle şunları dile getirdi: “ÇATES’in özel Yavuzyılmaz bu raddeye kadar gelmeden önce kontrollerini yapmalı, bu santral leştirilmesinden önce bir ünitesinin filt lara filtrelerini taktırmalıydı. 6 yıldır yetki re sistemi Çinli bir firma ortaklığı tarafın liler tarafından yapılan bu görevi ihmaller dan yapılmış, özellikle filtresi bulunmayan zinciri, bugün bu santrallarda geçici faali diğer ünitesi yıllardır zehir saçmaktaydı. yet durdurmaya neden olmuştur.” ilgili şartları sağlayamadı 15 kö köy, Muğla Yeniköy ve Ça DÜZENLEME TEPKI ÇEKMIŞTI ğı gerekçesiyle dün mühürlendi. İşçilere izin verildi. İki bakandan açıklama mürlü termik santralın bacasından çıkan zehirler içinde bulundukları kentler başta olmak üzere atmosfere salınıyordu. Meclis’te AKP ve MHP’li nakkale 18 Mart Çan santrallarının gerekli çevre izinlerini aldığını ve Bursa Or ve haneli, Muğla Ya killerin verdikleri “evet” oylarıy tağan, Kahraman Enerji ve Tabii la kabul edilen, 15 termik santra maraş Afşin B ve Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dün akşam la filtre takılmasını 2.5 yıl erteleyen kanun teklifi kamuoyunda tartışma yaratmıştı. Günlerce Türkiye’nin gündemini meşgul eden düzenlemesi halkın tepkisi üzerine Cumhur Ankara Çayırhan santrallarına geçici faaliyet belgesi verdiklerini belirtti. Kurum “Geçici saatlerinde ortak ba başkanı Erdoğan tarafın faaliyet belgesi alan sın toplantısı ile çevre dan veto edilmişti. santrallar, 6 ay içerisin yatırımlarını 31 Aralık’a de çevre izin ve lisans bel kadar tamamlamaları gereken 13 gesi için Bakanlığımıza başvuru termik santralla ilgili alınan kararla yapmak durumundalar” dedi. rı açıkladı. Çevre yatırımlarının taki Bakan Fatih Dönmez ise kapatılan bi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba santralların enerji arz güvenliği açı kanlığı ile ortak komisyon kurulduğu sından hiçbir sorun ortaya çıkarma nu söyleyen Kurum, Kahramanmaraş yacağını belirtti. Dönmez, kapatılan Afşin A, Kütahya Seyitömer, Kütahya santrallarda çalışanların durumuna Tunçbilek, Sivas Kangal ve Zonguldak ilişkin şirket yönetimleri ile görüşme Çatalağzı santralının tamamen, Mani ler yaptıklarını ve çalışanların hakla sa Soma Termik Santralı’nın ise kıs rının takipçisi olacaklarını belirtti. mi olarak kapatıldığını; Muğla Kemer l Haber Merkezi Ekipler, Soma’daki santralın kömür giriş kapılarını mühürledi. Yeni yıla soğukta girdiler Manisa’da Soma Termik Santrali’nin de gerekli şartları karşılayamadığı için faaliyeti durduruldu. Ekipler santralin kömür giriş kapılarını mühürledi. CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, “Biz CHP olarak yıllar önce, bu termik santralların özelleştirilmesine karşı çıkmıştık. Bugün ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Santraldan çıkan sıcak suyla, Soma’da 12 bin hane ısınıyor. Böyle bir sıkıntı yaşanacağı uzun zamandan beri belliydi. Ancak 12 bin hane yeni yıla soğuk evlerde girmek zorunda kaldı” dedi. ‘Kış boyunca müsaade’ Akşam saatlerinde basın açıklaması yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise Soma’da ortaya çıkan ısınma sorununa işaret ederek vatandaşların bireysel ısınma yöntemiyle ihtiyaçlarını karşılamaları halinde yaşanacak hava kirliliğinin çok daha ciddi boyutlara ulaşacağını vurguladı. Kurum, “Bu nedenle Soma Termik Santrali’nin 4 ünitesinin çalışmasına kış boyunca müsaade edeceğiz” ifadelerini kullandı. ‘2 yeterliyken neden 4’ Bakan Kurum’un açıklamasını değerlendiren CHP’li Bakıroğlu, CHP Soma İlçe Başkanı Levent Elbinsoy ile görüştüğünü belirterek, “Yarın (bugün) mühürler sökülecekmiş. Kazanlar akşam çalıştırılmaya başlanmış sabaha kadar ısınma sorunu ortadan kalkacakmış. Buradaki amaç sıcak su teminiyse 4 ve 5 numaralı üniteler çalıştırılırsa şehrin ısınma sorunu ortadan kalkıyor. Ama 4 ünite çalıştırılacak dendi ve burada bir muamma var” dedi. Günde 11 bin kilo PATLAYICI Çevreciler, projenin tarım arazilerine zarar vereceği, nehri kurutacağı ve çevre kirliliğine neden olacağını belirterek mücadele ediyordu Kanal İstanbul’la ilgili yüksek çevre mühendisleri tarafından hazırlanan inceleme de önemli tespitler yer aldı. MAHMUT LICALI Kamuoyunda tartışma yaratan Kanal İstanbul projesi ÇED Raporu’yla ilgili yüksek çevre mühendisleri tarafından hazırlanan inceleme notu, proje kapsamında yapılacak çalışmaları gözler önüne serdi. İnceleme notunda; Kanal İstanbul projesiyle ilgili çok önemli tespitler yer aldı. Yüksek Çevre Mühendisi Sezer Arslan tarafından hazırlanan incelemede şunlar yer aldı: Günde 850 bin metreküp kazı yapılacak: Proje alanı 13 milyon metrekare olarak belirlendi. Buna göre projenin tamamlanması için en kısa süre 4 yıl olarak hesaplanırken, bu sürenin 7 yıla kadar çıkabileceği belirtiliyor. Bu durumda yıl içerisinde çalışılmayan süreler dikkate alınırsa günde ortalama 800 bin 850 bin metre küp kazı, nakliye ve denizle depolama yapılması gerekiyor. Bu boyuttaki kazı çalışması için açık maden ocaklarında çalışan devasa kazıcı ve kamyonların kullanılması gerekecek. Tarım ve su alanları kaybolacak: Proje alanında yer alan tarım arazileri, mera, biyoçeşitlilik alanları, içme ve sulama suyu alanları, özel orman alanlarının tamamı özelliklerini kaybederek hem uluslaslararası sözleşmeleri (Biyoçeşitlilik Sözleşmesi) aykırı davranılmış olacak hem de ulusal mevzuata (Anayasa, Su Kanunu, Mera Kanunu, Çevre Kanunu) aykırı işlem yapılmış olacak. Projeyle Gala Gölü Milli Parkı, Sazlıdere Barajı, Terkos Gölü, etkilenecek. Günde 10 bin 965 kilogram patlayıcı: Proje kapsamında sökülecek malzeme miktarının 41,5 milyon metreküp olacağı ve her gün patlama yapılacağı belirtilirken, 1 delik için 45 kilogram pat layıcı kullanılması gerekiyor. Toplam 255 delik için günde toplam 10 bin 965 kilogram patlayıcı kullanılacak. Bu durumun deprem etkisi yaratabileceği belirtilirken, taşocaklarında bile en fazla 4050 delik 36 kilogram patlayıcı kullanıldığı halde ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çekildi. 5 yıl boyunca 20 milyon kilogram patlayıcı kullanılacak olmasının ciddi güvenlik sorunlarına da neden olabileceğine işaret edildi. Yılda 1.5 milyon litre yakıt tüketilecek: Projenin inşaat aşamasında kamyonlarda dizel yakıt kullanılacağı ve yılda 1 milyon 504 bin litre dizel yakıt tüketilmesinin öngörüldüğü belirtildi. Bu durum 5 yılda yaklaşık 7.5 milyon litre dizel yakıt kullanılması anlamına gelecek. Günde 4 bin 250 kamyon seferi: Günlük 850 bin metreküplük kazı malzemesinin 200 metreküplük 400 kamyonla taşınması günde en az 4 bin 250 sefer anlamına gelecek. Açığa çıkacak egzoz emisyonları, toz ve trafik yükü olumsuzluklara neden olacak. 30 milyon metreküp su heba olacak: Kanal dolayısıyla Sazlıdere Barajı iptal olacak ve 30 milyon metreküp su kullanılmayarak heba olacak. Kanal kara parçasını ikiye ayırdığı için tüm isale hatları, elektrik, telefon, yol gibi altyapılar iptal olacak ve yeniden yatırım maliyetlerine ihtiyaç duyulacak. Karadeniz ve Marmara’ya etki edecek: Projeyle birlikte Karadeniz konteynır limanı 2.8 milyon metrekare, Marmara konteynır limanı ise 631 bin metreküp olmak üzere toplam 3.43 milyon metreküp alan doldurularak Karadeniz ve Marmara denizlerinin kıyı kenar çizgisine ve yüzey alanına etki edilecek. l ANKARA Samsun Bafra’da Kızılırmak Nehri üzerine regülatör ve hidroelektrik santralına onay çıktı. Kızılırmak’a HES’e ‘ÇED Olumlu’ raporu CEMİL CİĞERİM Samsun’un Bafra ilçesinde Kızılırmak Nehri üzerine, “yılda 50 bin metreküp ve üze ri malzeme çıkarılması plan lanan dip taraması projele ri” kapsamında yapılan ve hal kın tepkisine neden olan re gülatör ve hidroelektrik sant ralına (HES) onay çıktı. Pro jeye “ÇED olumlu” raporu ve rildi. Çevreciler, projenin ta rım arazilerine zarar vereceği, nehri kurutacağı ve çevre kir kararı verildi. liliğine neden olacağını belir Konuya ilişkin açıklama ya terek mücadele ediyordu. pan Samsun Valiliği Çevre ve Bafra ilçesi Doğankaya, Şehircilik İl Müdürlüğü bakan Derbent ve Kozağzı Mahalle lığa sunulan ÇED raporunun si sınırları içerisinde Kızılır İnceleme Değerlendirme Ko mak Nehri üzerine, Ceydu misyonu tarafından incelendi ru Elektrik Üretim AŞ tarafın ği ve değerlendirildiğini belir dan yapılması planlanan Duru terek, özetle şu ifadelere yer Regülatörü ve Hidroelektrik verildi: “Proje ile ilgili olarak Santrali (HES) KırmaEleme ÇED Yönetmeliği’nin 14. mad Yıkama Tesisi ve Hazır Beton desi gereğince komisyon ça Santrali Projesi’ne onay çıktı. lışmaları ve halkın görüşleri Proje için “Çevresel Etki De dikkate alınarak Bakanlığımız ğerlendirmesi Olumlu ÇED” ca ‘Çevresel Etki Değerlendir mesi Olumlu’ kararı verilmiş olup; Samsun Valiliği (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) tarafından nihai kararın halka duyurulması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu projeye ait Nihai ÇED Raporu ve eklerinde belirtilen hususlar ile 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden yürürlüğe giren yönetmeliklerin ilgili hükümlerine uyulması, meri mevzuat uyarınca ilgili kurum/kuruluşlardan gerekli izinlerin alınması gerekmektedir.” l SAMSUN 92 OCAK 2020 PERŞEMBE AKP’nin hedefi net: Daha çok kutuplaşma! Siyasi gelişmelerin daha şaşırtıcı sonuçlar doğurabileceği bir yıla giriyoruz. 2020, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılının şekillenmesinde rolü olacak gelişmelere gebe. Bir yıla bu kadar çok şey yüklemek fazla olabilir, ama AKP iktidarının özellikle 2010’dan bu yana katlaya katlaya devrettiği sorunların düğümlendiği bir dönemeçteyiz. 2019’da bu düğümlerin bir bölümü açıldı. Yerel seçimler, Türkiye’nin tek particilik dayatmasına mahkum olmadığını gösterdi. AKP’nin tüm devleti arkasına almasına karşın sandıkta yenilebileceği görüldü, yaşandı. AKP’nin de tek parça olmadığı, içinden partiler çıkabileceği görüldü. Bu gidişi gören Erdoğan, 2019 için üçlü plan yapmıştı: 1 Ekonomi iyiye gidecek algısı yaratmak. 2 Bir dış kahramanlık yaratmak. 3 Millet İttifakı’nı parçalamak. Olmadı... Üçünde de baltayı taşa, rakamlar aşşa vurdu! Erdoğan mantığı, pes eder mi, mevcut gerçekliği kabul eder mi? Etmez... Ne yapar? Kendisi başka bir “gerçek” imal eder! HHH 2020’de Erdoğan nasıl bir yol izleyecek? Bunu Erdoğan’ın da tam olarak bildiğini sanmıyoruz. Zira, duruma bakıp ona göre yol haritası çizecek. Yılın başından görünen ise şunlar: 1 Millet İttifakı’nı parçalama hedefinden vazgeçmeyecek... Bunun için 2019’da uyguladığı, “PKK üzerinden HDP’ye, HDP üzerinden CHP’ye yüklenmek, sonra da İYİ Parti’ye dönüp onlarla ne işiniz var, demek” tutmadı. 2020’de hedef şu: dış konuları “ülkenin bekası için” çok elzem hale getirip, ortaya arttığı akıldışı planlara CHP hayır deyince, “Bunların milli duyguları yoktur” yaygarası koparmak. Libya bunlardan biri olarak kullanılabilir! AKP’nin başlıca güncel hedefi, İYİ Parti’yi Libya tezkeresinde yanına çekmek. Böylece CHP’yi HDP ile “yalnızlaştırma” harekâtını daha kolay sürdürebilir. 2 Saadet Partisi’ni (SP) bir türlü istedikleri çizgiye çekemiyorlar. Sızan haberlere göre Erdoğan, 2020’de SP’yi hiç görmeme kararı almış. Yok sayacak. Ne var ki siyasette, siz yok sayınca o yok olmuş olmuyor. Bir partiyi, dışarıdan kimse büyütemez ya da bitiremez. Her ikisini de ancak kendisi yapabilir. 3 Yine sızıntılara göre, ne olursa olsun “daha çok din” kararı alınmış görünüyor. Din ve dine dayalı atılacak adımlarla toplumu kutuplaştırmak daha kolay. Riski yok, getirisi çok.  FETÖ olayının ülkeye nelere mal olduğunu hiç bilmiyorlarmış gibi, hiç umurlarında değilmiş gibi davranıyorlar. 4 AKP içinden Babacan’a gitme eğilimi içinde olanlar, 2020’nin ilk 5 ayındaki gelişmelere dayalı karar verecek.  5 Yukarıdaki maddelerin devamından şu çıkar: Daha çok sertleşme, daha çok kutuplaşma! Kaybetme korkusunun, erime endişesinin refleksleri... HHH AKP’nin bu hesaplarının tutup tutmaması, sadece kendisine bağlı değil. AKPMHP’nin Cumhur İttifakı’na karşı oluşan Millet İttifakı’nın çizgisi bunda önemli olacak. CHP, 16 Nisan 2017 referandumundan bu yana daha farklı bir siyasal söylem, daha farklı bir dil geliştirdi. Bunun karşılığını son olarak 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde gördü. 2020’ye AKP’nin kutuplaştırma siyaseti için bire bir iki konuyla girdik: Libya ve Kanal İstanbul... CHP, her ikisinde de son derece haklı söylemlerle bir duruş geliştirdi.  Soru şu: Bu haklı duruş, AKP’nin kutuplaşma siyasetini ve kendi tabanını etrafında tutma planını ne ölçüde etkiler? Bir başka deyimle, CHP’nin “AKP tabanına da seslenme” hedefi son iki konuda da gerçekleşiyor mu? CHP’nin bu konuyu uzmanlarıyla tartışıp bir yol haritası, bir yol dili, bir 2020 hedefi oluşturması gerekiyor. Kurum: Belediyeler veri paylaşımı yapabiliyor Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün, belediyelerin tapu sorgulamalarına kısıtlama getiren yönetmeliğine ilişkin konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, evrak akışının daha hızlı sağlanması için “web tapu” uygulamasının hayata geçirildiğini belirtti. Kurum, “Düzenlememiz, bu süreçte tapumuzun web tapu sürecine geçmesine ilişkindir. Şu an itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi dahil 230 belediye de bu süreçten hem TAKPAS sistemindeki uygulamalarını hem de diğer tüm veri paylaşımlarını yapabilmektedir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle