13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 12 OCAK 2020 PAZAR EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ DİZİ ‘Evde Kalmışlar Terör Örgütü’ Böyle bir “terör örgütü” varmış...  Adı Twitter’da birkaç gündür yükselişte. Siz duymadınız mı?  Duymadıysanız AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı konuşmayı da kaçırmışsınız belli ki... Şöyle dedi kendisi:  “Bakın gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor. Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar, kızlarımız da erkeklerimiz de... Çoğu 30’u aşkın evleniyor veya çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya... Devlet Baba’dan bahsediyor muyuz? Devlet Baba’nın başında da şu anda Erdoğan var mı? Var. Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor. Evlilik dışı hayat biçimi meşrulaştırılmaya, daha da vahimi özendirilmeye çalışılıyor... Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız!” Bu azılı “terör örgütüne” mensup insanlar, “evde kalıp” aile kurumuna savaş açmış! Çok büyük tehlike! Ben de 30 yaşımı çoktan aşmış ve hiç evlenmemiş biriyim! Öyleyse ben de bu örgütün doğal üyesiyim...  Devlet Baba tarafından ifşa edildim! Ne olacak şimdi?! 4 gençten biri işsiz! Devlet Baba, medeni durumumuza bu şekilde karışıyorsa, maddi durumumuzla da ilgilenmesi gerekir değil mi? Kendisine geçinemediğimizi söylesek; kira, yakıt, elektrik, su, mutfak masrafı, yol parası gibi asgari giderleri karşılayamadığımızı anlatsak, bu soruna bir çözüm bulur mu? Sonuçta evlenince evi geçindirmek için insanın belli bir gelirinin olması gerekiyor. Gelir yetersizliği bir yana, Devlet Baba’ya işimiz olmadığını söylersek ona da çözüm bulması beklenmez mi? TÜİK verilerine göre, işsizlik Ekim 2019’da yüzde 13.4’e ulaştı; bir önceki yılın aynı dönemine göre 608 bin kişi artarak 4 milyon 396 bin kişi oldu.  Devlet Baba, gençlerin 30’undan önce evlenmesini istiyor ya, 1524 yaş aralığını kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 25.3! Yani her dört gençten biri işsiz. Bu durumda işsiz gençlere ne öneriyor Devlet Baba?  İnsanların ne zaman evleneceğine, kaç çocuk sahibi olacağına karar veriyorsa, onlara gereken olanakları da sağlamalı değil mi? Aksi halde “Evde Kalmışlar Terör Örgütü” giderek genişleyecek! Devlet Baba, acilen gereğini yapmalı ve bu gidişata dur demeli.  Saray kampanyası başlasın! Benim bir önerim var: “Devlet Baba, Saray’ı Yeni Evli İşsizlere Aç!” kampanyası başlatılmasını öneriyorum!  Beştepe’deki Saray’ın odalarını gençlere açsın, iş bulana kadar dönüşümlü orada kalsın genç evliler. Beş yıl önce o devasa Saray’da 1150 küsur sayıda oda olduğunu söylememiş miydi? Hem belki gençler Saray’da kaldıkları süre boyunca arada “ejder meyveli smoothie” içilen sofralara da konuk olup gerekli gıdayı alırlar, organik sebze meyve yeme olanakları olur, sağlıklı nesiller yetişir! Üstelik 2020 yılında Saray bütçesi 3 milyar 152 milyon TL’ye çıkarılmamış mıydı? İşsiz genç evliler için Saray kampanyası başlatılırsa, halkın vergileriyle finanse ettiği bu bütçe de çok hayırlı işler için kullanılmış olur.  Kampanya başlasın!  Baba, babalığını göstersin! ‘LİBYA’DA KAOSUN SEBEBİ’ Çavuşoğlu’ndan Fransa’ya suçlama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya’nın Libya’daki ateşkes çağrısına ilişkin “Fransa silah desteği ile kaosun devamını sağlıyor. Rusya’nın Hafter’i ikna etmesini bekliyoruz” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Gana Dışişleri ve Bölgesel Entegrasyon Bakanı Shirley Botchway ile bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması yaptı. Çavuşoğlu, Libya’daki ateşkes çağrısına ilişkin Fransa’yı eleştirerek, “Ateşkesin sağlanması konusunda çağrıda bulunuldu. Biz Sarraj hükümetini, Rusya Hafter’i ikna edecekti. Hafter çağrılarının tam tersi yanıt verdi. Bazı komşu ülkeler bunu bozmaya çalışacak. Fransa silah desteği ile kaosun devamını sağlıyor. Rusya’nın Hafter’i ikna etmesini bekliyoruz. Hafter de Libya’da bir aktör ama meşruiyeti yok” dedi. Ateşkes ve siyasi süreç için gereğinin yapılacağını kaydeden Çavuşoğlu, “Rus dostlarımızdan beklentimiz, iki devlet başkanının mutabık kaldığı gibi Hafter’i bu konuda ikna etmeleridir. İş siyasi çözüme geldikten sonra herkesin işin içinde olması konusunda sıkıntımız yok, buna Hafter de dahil ama önce ateşkese riayet edecek” diye konuştu. Çavuşoğlu, İdlib’de bu geceden itibaren geçerli olacak ateşkese ilişkin, “İdlib’deki ateşkes inşallah kalıcı olur” ifadelerini kullandı. l İç Politika Türkiye’nin asker göndermeye hazırlaNdığı Libya’nın şimdiki görünümü ugün içinde Libya’nın da bulunduğu Akdeniz bölgesi küresel dengesizli Bğin merkezi durumunda. Libya krizi bu dengesizliğin en önemli unsuru haline gel Silah revaçta mişbulunuyor.Türkiye’ninaskeriolarakda dahil olacağı Libya birbirinden farklı onlarca çözüm uzakta grubu içinde barındıran, aşiret yapısının çözülmediği, ABD ile Batı ülkelerinin, Rusya ile Ortadoğu’da birlikte çalıştığı müttefiklerinin ayrı ayrı saflarda olduğu son derece karmaşık bir ülke. Libya neden önemli? Doğu Akdeniz, stratejik öneminin yanı sı ra, enerji kaynakları açısından “denizle rin paylaşımı” için bir çatışma alanına dön dü. Her şeyden önce Akdeniz, Kıbrıs, Sicil ya, Malta Adalarını, Doğu Akdeniz ile Hint Okyanusu’nu birleştiren Süveyş Kanalı’nın bulunduğu bölge. Bu, buraya hâkim olan güç lerin, dünya petrol pazarında etkisi büyük olan Ortadoğu ile komşu bölgelerini de kont rol altında tutabilecekleri anlamına geliyor. Bölge devletleri ile dünyadaki önemli güç odaklarının ilgisini çekmesinin başlıca nede ni bu. Doğu Akdeniz’in bir başka önemi de Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan ticaret yo lunun üzerinde bulunması. Bu nedenle Doğu Akdeniz’de çıkarla rı olan ülkeler için istikrarsızlık ve kaos ya şanan Libya’da egemen hale gelmek Doğu Akdeniz’de önemli bir köşeyi tutmak demek. Elbette ülkenin bugünkü “istikrarsız ve ka os” halinden, bunun yol açtığı bölünmüşlü ğünden uluslararası güçler ile bölgesel ak törler sorumlu. 2011 Ekimi’nde Albay Mu ammer Kaddafi’nin devrilmesinden sonra ya şanan çatışmalar sonrası rakip güçler ara sında müzakerelere rağmen ülke bugün bi ri Tobruk’ta diğeri Trablus’ta olmak üzere iki hükümete sahip. Ancak, her iki “hükümet” de kendileri ni destekleyen milis güçleri tarafından ade ta “rehin” alınmış durumda olduğundan Libya’yı gerçek anlamda “yönetiyor” sayıla maz. General Halife Hafter’in, petrol bölge DIŞ AKTÖRLER si Cyrenaica’yı da kontrol eden Libya Ulusal Ordusu (LUO) Tobruk Temsilciler Meclisi Hükümeti’ni desteklerken, Misrata ve Trab Oyuncular 4 gruptalus’takimilisgüçleriiseBMdestekliTrablus Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ni desteklemekte. Libya’da 2011’deki krizin başlangıcından bu yana süren iç çatışmalarda dış faktörlerin de etkili olduğu bilinmiyor değil. BM, krizin başından beri ülkede. Zaten Kaddafi’yi deviren operasyon BM’nin onayıyla gerçekleşmişti. BM ilerleyen zamanda çeşitli gruplar arasında uzlaşma sağlama amacıyla BM Destek Misyonu’nu (UNSMIL) oluşturdu. BM dışında Libya’da faaliyet gösteren oyuncuları dört grupta toplamak 1mümkün. Birinci grupta Mısır, BAE, Suudi Arabistan ve Rusya yer alıyor. Tüm bu ülkeler Tobruk hükümetini destekliyor. Hafter’e Bingazi ve Doğu Libya’dan aşırıları atması için gerekli olan silah ve hava desteğini de bu ülkeler sağlıyor. Mısır’ın Libya’da olmasının “kendi iç sorunlarından” kaynaklanan gerekçeleri var. Mısır hükümeti, başta “terörist” olarak adlandırdığı Müslüman Kardeşler olmak üzere bölgedeki radikal İslamcılara karşı verdiği savaşta aradığını Hafter’de buldu. Kahire’nin amaçlarından biri ülkenin en zengin petrol bölgesi olan Cyrenaica’da IŞİD ile Mısır’daki istikrarı bozacak nitelikteki gruplara karşı bir “tampon bölge” oluşturmak. Uluslararası çevrelerde, MısırLibya ilişkisi için “Mısır hapşırdığında, Libya nezle olur” benzetmesi yapılır sıklıkla. Bu, Mısır’daki siyasi gelişmelerin Libya’nın içişlerine nasıl yansıtıldığının bir göstergesidir. Mısır’ın Libya’daki çıkarları öncelikle ekonomik ve güvenlik kaygılarına dayanmakla birlikte, Hafter’in varlığı Kahire’ye bu çıkarları kanalize etmek için ideolojik bir konum da kazandırdı. İki ülke arasındaki kabaca 700 mil uzunluğundaki çöl sınırı her iki taraftaki kabilelerin birlikte yaşadığı farklı bir tehdidi temsil ediyor. Silahlı savaşçılar, Sina’da süregelen cihatçı bir kalkışmayı gerçekleştirmek için Mısır’a geçti. Mısır Hafter’in Libya’nın Doğu’daki Cyrenaica’da askeri operasyonlarına destek verdi. Mısır hava MISIR LİBYA’DA SON DURUM HARİTASI TUNUS ZuwaraTRABLUS Nalut Gharyan Zintan AKDENİZ Misrata Bingazi AlBaida Derna Tobruk Sirte Ben Jawad Ajdabiya Ras Lanuf CEZAYİR Sabha Murzuk SUDAN NİJER ÇAD 200 km BM destekl hükümet ve müttef kler Hafter ve müttef kler Tuareg savaşçıları IŞİD Tubu aş ret güçler kuvvetleri, Birleşik Arap Emirlikleri’yle birlikte, İslamcı milislere saldırmak ve Hafter’in güçlerine yeniden üstünlük sağlamak için doğrudan müdahale etti. Libya’da yürürlükte olan bir BM silah ambargosu olmasına rağmen, Kahire ve Abu Dabi Hafter güçlerini destekledi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) zırhlı araçlar sağladı ve hatta Hafter’in eskimiş hava kuvvetleri için uçak ve yedek parça tedarik etti. Bu destek Hafter’in otoritesini korumasında çok önemliydi. BAE ise bölgedeki İslamcı güçlerin etkisinin azaltılmasıyla ilgili da 2ha çok. Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ni destekleyen Türkiye, BM, AB ikinci grubu oluşturuyor ve Tobruk hükümetinin Ensar el Şeria ve El Kaide gibi radikal İslamcı örgütlerle bağı olduğunu ileri sürdükleri Libya Şafak Koalisyonu adlı gruba destek veriyor. 3Üçüncü grubu oluşturan Libya’nın batı komşuları Tunus ve Cezayir, kendi ülkelerindeki radikalleşmeyi engelleme ve sınır kontrollerini iyileştirme çabası içindeler. Bu nedenle her iki ülke, Libya’nın tüm güçlerinin temsilcileriyle görüşme 4halinde. Son grubu ABD ile başta İtalya olmak üzere Batılı ülkeler oluşturuyor. Tarihsel bağları nedeniyle de İtalya’nın Libya’yla ilişkileri daha kapsamlı ve özel bir içerik taşıyor. Libya konulu, resmi ya da gayri resmi zirvelere bu ülke ev sahipliği yapıyor çoğu zaman. Tobruk ile Trablus hükümetleri arasındaki çatışmayı önlemeye yönelik girişimleri de var. Bu, her zaman iyi sonuçlar vermiyor. Örneğin Libya’nın güneyinde Fezzan bölgesinde karşı güçler arasındaki çatışmalara müdahalesi, Trablus hükümetine verdiği destekten ötürü, diğer gruplarca güven vermediği için başarılı olamıyor. Libya kıyıları göçmenler açısından ana çıkış noktası malum, bu nedenle İtalya, daha çok arabulucu durumunda. Bu nedenle çatışan gruplardan birinden yana tamamen destekleyici tutum alması mümkün değil. Diğerleri... ABD’nin ise, kendi deyimiyle ilgilendiği konu “terörle mücadele”. Bu ülke 2015’te IŞİD mevzilerine karşı bir hava harekâtı gerçekleştirmişti. Fransa, Almanya, İngiltere ve ABD arasında halen faaliyetini sürdüren bir de temas grubu var. Hafter yanlısı güçlerin Temmuz 2016’da birkaç Fransız danışmanın öldürülmesinden sonra Fransa’nın Libya’daki konumunu yeniden dengelemesi çok zor. Şu an bu ülkenin Libya’ya ilişkin “politikası” durmuş halde. İngiltere ise Hafter’e Libya içinde daha büyük rol verilmesinden yana bir tutuma sahip. ÖNCE YERLEŞ SONRA DENETLE Küresel merkezler ile bölgesel güçlerin, çıkarları doğrultusunda bölgedeki devletleri denetimleri altında alma çabası Doğu Akdeniz’e yerleşme amaçlarıyla birleşmiş durumda. Batılı aktörlerin Rusya’nın Doğu Akdeniz’e inmesini engellemek istemeleri bölgeyi askeri bir çekişme haline getirdi. Büyük güçlerin bölgeye ilişkin “eylemleri”nden bazı örnekler: “İngiltere’nin terk etmiş gibi görünse de Kıbrıs’ta üsler aracılığıyla halen mevcudiyeti ve Körfez Krizi sırasında Kıbrıs’taki bu üslerini kullanmış olması, ABD’nin bölgedeki kimi fiziki ileri üslerine (İncirlik/Adana, Suda/Girit, Gaeta/İtalya vb.) ilave olarak uçak gemisi gruplarını Akdeniz’de dolaştırması,, Rusya’nın hemen her dönemde Doğu Akdeniz Havzası’nda üs edinme gayretleri, Fransa’nın 1 Mart 2007’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Baf kentinde bulunan “Andreas Papandreu Hava Üssü”nün kullanımını da içeren bir askeri işbirliği antlaşması imzalaması bu çabalara birer örnektir. (Kaynak: Dr. Cihat Yaycı, Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılması Sorunu ve Türkiye) ÜSTÜNLÜK KURAN YOK Gruplar arası ittifaklar açısından bakıldığında Libya’da tek bir grubun diğerleri üzerinde üstünlük kurma ve ülkeyi birleştirme şansı yok. Trablus hükümeti içinde bulunduğu bölgeyi bile kontrol edecek güçte değil aslında. Burada Heysem alTajouri, Abdulgani alKikli, Abdülrauf Kara önderliğindeki milis güçlerinin yanı sıra Trablus’un Suq alJouma mahallesindeki Nawasi Tugayı ve başkentteki diğer Misrata milislerinin liderliğindeki güçler daha fazla hâkimler ve hükümetten de bağımsız bir konumları var. Diğer faktörleri de anımsatalım; Libya’nın batısındaki Zintan Askeri Konseyi, bir zamanlar “Onur Harekâtı”nın (Hafter yanlısı askeri koalisyon) bir parçası iken, son zamanlarda LUO’dan uzaklaştı. Bunlar da şimdi ayrı bir güç durumundalar. Güneyde siyasi ve etnik parçalanma mevcut. Tarihi kabile düzeni bozulmuş durumda. Kaddafi yönetiminde bölgeye liderlik eden Kadfafa kabilesi etkisini yitirmiş görünüyor. Kabile düzeninin bozulması, hepsi yasadışı insan ticaretini kontrol eden Tebu, Awlad Sulaiman, Warfalla ve Tuareg kabileleri arasında çatışma olasılığını yükseltti. Trablus hükümeti müdahale etti ancak başarılı olamadı. Bugün Fezzan bölgesi Trablus ve Tobruk hükümeti arasında parçalanmış halde. YARIN: KÖRFEZ ÜLKELERİ, ABD ve RUSYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle