Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 92 EYLÜL 2019 PAZARTESİ İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, Dünya Barış Günü mitinginde buluştu SİLİVRİ’DE ‘DÜNYA BARIŞI VE TÜRKİYE’ PANELİ Kartal’da barış çağrısı İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle dün Kartal Meydanı’ndaki mitingde buluş tu. Yerine kayyım atanan Mar din Büyükşehir Belediye Başka nı Ahmet Türk, yolladığı mesaj da “Bugün çok iste meme rağmen hak kımdaki davalar ne deniyle imza ver ilayda kaya mem gerektiği için aranızda bulunamıyorum. Bugün ba rış mücadelesi için alanlarda olan her birimiz biliyoruz ki ba rış; adaletle, eşitlikle, özgürlük le gelecek” dedi. İstanbul Emek ve Demokra si Güçleri, 1 Eylül Dünya Ba rış Günü kapsamında dün Kar tal Meydanı’nda miting düzen ledi. HDP, CHP, DİSK, Halkla rın Demokratik Kongresi (HDK) , KESK, TMMOB, EMEK Partisi, İs tanbul Tabip Odası (İTO), Ulus lararası İşçi Dayanışma Derne ği, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkevleri, Devrimci Öğ renci Birliği (DÖB), Kaldıraç, Ba ğımsız Devrimci Sosyalizm Par tisi (BDSP), İnsan Hakları Der neği (İHD), Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyelerinin bulunduğu çokça ki şi Marmaray’ın Kartal durağında bir araya geldi. CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Onursal Adıgüzel, Sezgin Tanrıkulu, Dr. Ali Şeker, CHP İs tanbul İl Başkanı Canan Kaftan cıoğlu, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Özgürlükçü ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Al per Taş, HDP Grupbaşkanveki li Saruhan Oluç, Fatma Kurtu lan, HDP Milletvekilleri Musa Pi roğlu, Ali Kenanoğlu, Hüda Ka ya, HDP İstanbul İl Eşbaşkanla rı Esengül Demir ve Cengiz Çi İmza vermesi gerektiği için Kartal’daki mitinge katılamayan görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, “Barış, adaletle, eşitlikle gelecek” dedi. KURTULUŞ ARI çek de mitinge katıldı. “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği”, “Kapitalistler için dökecek kanımız yok”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, sloganı atan grup, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Kayyım gidecek biz kalacağız”, “Yalnız, eşit ve özgür bir dünya için savaşacağız”, “Kayyım barışa darbedir”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Savaş bir halk sorunudur hekimler barış istiyor” pankartları taşıyarak Kartal meydanına yüründü. Miting bölgesinde polis yoğun güvenlik önlemleri aldı. ‘İstanbul’un acısını çıkarıyorlar’ İlk olarak Tertip Komitesi adına konuşan Atilla Özdoğan, “Barış yüce bir değer, savaş yıkım ve gözyaşıdır. 70 bin insan katledildi. İşgal ve ötekileştirmeyle düzen yaratmaya çalışanlara karşı biz bu politikaların kar şısında olacağız. Biz güçlerimizi birleştirerek barışı getireceğiz ve mutlaka kazanacağız. Örgütleneceğiz, birleşeceğiz ve onların saltanatlarını üzerimize dökmelerine izin vermeyeceğiz. Daha dün toplusözleşme görüşmeleri yapıldı. Savaşa inanılmaz bütçeler ayırıyorlar. Hiçbir emekçinin çıkarı yok. Bizi ezerek kendi saltanatlarını yürütmek istiyorlar. İstanbul’da kaybetmelerinin acısını Mardin, Van ve Diyarbakır’da çıkarıyorlar. Biz birleşerek bu sömürüye hayır diyeceğiz” dedi. Yerine kayyım atanarak görevden alınan HDP’li Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, imza vereceği için mitinge katılamadığını belirtti. Türk, mitingde okunan mesajında, “Bugün barış mücadelesi için alanlarda olan olan her birimiz biliyoruz ki barış, adaletle, eşitlikle gelecek. İradesine sahip çıkan kayyımlara teslim etmeyen hal kın kararlığı, inadı, örgütlü duruşu ve mücadelesi ile gelecek. Hem ülkemizde hem bölgemizde çatışma ve savaşa karşı barışı örgütleyeceğiz. Bu vesile ile 1 Eylül Dünya Barış Günü hepimize kutlu olsun” dedi. ‘Kaynaklar peşkeş çekiliyor’ Daha sonra miting alanında yurttaşlara seslenen sanatçı Orhan Alkaya ve TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, okudukları ortak açıklamada, “AKP Erdoğan iktidarının ‘ milli güvenlik’ adına uyguladığı savaşçı ve yayılımcı politikalar ülkemizi, Suriye’de Doğu Akdeniz’de ve Ortadoğu’nun tamamında emperyalistler arasında paylaşım mücadelesinin bir parçası haline getirmiştir. Milli güvenliği, beka meselesi olarak gösteren iktidar, yürüttüğü milliyetçi, savaş ve çatışma yanlısı politikaları ile muhalefeti ve tüm toplumsal kesimleri susturmaya ayrıştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Silahlanma için bütçeden her yıl pay ayrıldığını kaydeden Alkaya, “Ülkenin zengin kaynakları emperyalist güçlere peşkeş çekilmekte yağmalattırılmaktadır” dedi. HDP’li Mardin, Van ve Diyarbakır belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösteren Fincancı, “AKP ve MHP iktidarı 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerini kaybetmesinin faturasını 3 büyükşehir belediyesine kayyım atayarak HDP’ye ve kendilerine oy vermeyenlere kesmiştir. Herkesi AKP’nin bekası için hizaya sokma çabasıdır. Muhalefetin kayyım atamalarına karşı tutumu Erdoğan ve ekibini cesaretlendirmekte, İstanbul’a göz kırpmakta, parmak sallamaktadır” diye konuştu. l İSTANBUL Barış veEMEK ve DEMOKRASİ GÜÇLERİ kardeşlik vurgusu DİYARBAKIR’DA DÜZENLENEN BARIŞ GÜNÜ MİTİNGİNE KAYYIMLARA TEPKİ DAMGA VURDU Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yürüyüş düzenledi. Etkinliğe, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu Demir ve HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın yanı sıra KESK, DİSK, Halkevleri, Türkiye İşçi Partisi (TİP), TMMOB Ankara Tabip Odası ile diğer bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) toplanan grup, Tandoğan Meydanı’na yürüdü. Tertip Komitesi adına konuşan Tayfun Görgün, “Bir kez daha barış demek için alanları doldurduklarını” söyledi. Emperyalist kapitalist sistemin çıkardığı krizlerin ve savaşların sürekli devam ettiğini, savaşların her yönüyle yıkım, barışın ise insanlığın onurlu yaşamı olduğunu belirten Görgün, “Bu coğrafyada barış sözcüğü suç olarak görülmüş ve iktidar kaderini savaş politikalarına bağlamıştır” dedi. Mitingde, Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine İçişleri Bakanlığı’nın kararı ile atanan kayyımlara da tepki gösterildi. ‘Silahlar konuştukça insanlık bedel ödüyor’ İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Dünya Barış Günü dolayısıyla Gündoğdu Meydanı’nda dün akşam miting düzenlendi. Mitingde konuşan CHP milletvekili Kani Beko, “Başta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada silahlar konuştukça, bütün insanlık ağır bedeller ödemeye de devam ediyor. Bizi birbirimize düşman etmek isteyenlerin karşısında, biz birbirimizin haklarına saygı duyarak mücadele etmek zorundayız” dedi. HDP Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit, kayyım atamalarını eleştirdi. l ANKARA/Cumhuriyet, DHA NECATİ SAVAŞ ‘Ellerinde savaş ve kayyım kaldı’ Mahmut ORAL Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve bir grup sivil toplum kuruluşu tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Diyarbakır’da “Onurlu bir barış için demokratik çözüm” sloganıyla organize edilen mitingde, barış mesajları verildi. İstasyon Meydanı’nda düzenlenen miting nedeniyle meydan ve çevresinde çok yoğun güvenlik önlemleri alındı. Alana girenler üst aramasından geçirildi. Miting alanı ve çevresine “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, direnişteyiz”, “Faşizme ve savaşa karşı demokrasi ve barış istiyoruz” ve “Demokratik Cumhuriyetle Kürt sorununa demokratik çözüm” yazılı pankartlar asıldı. Alana giren bazı grupların taşıdığı “Savaşa hayır” yazılı şapkalar ise polis engeline takıldı. Mitinge, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, HDP’li vekiller, Kürt partilerin temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kadın örgütleri ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. “Selçuk başkan onurumuzdur” sloganları ile kürsüye çıkan Selçuk Mızraklı, kayyım atamalarının anayasa ihlali olduğunu kaydederek “Dağa para gönderiyorlar diyor. Bu halkın bir kuruşunu heba etmedim. Ama bizden önceki kayyımların neler heba ettiğini bir dakikalık görüntü ile ipliğini pazara çıkardık. Çıkmışlar, talimat aldılar di yorlar. Biz talimat alırız; halktan alırız. Haklarını yemeyelim, birçok şeyi beceremediler ama yalan imparatorluğunu kurmayı iyi becerdiler” ifadelerini kullandı. Halkın iradesini yok sayarak kayyım atandığını kaydeden Sezai Temelli ise “Tarih barışı çağırıyor. Ya bu sese kulak vereceksiniz ya da tarihin çöplüğünde yerini alacaksınız. Bunların elinden iki şey kalmış biri savaş, biri kayyım. Akıllarına hiç Kürtlerle barışmak gelmiyor. Siyaseten tükendiler. Biz kabul etmiyoruz siyaset var diyoruz. Sandığı yok saydığınız yerde demokrasiden bahsedemezsiniz. Bu şimdi sandıksız bir demokrasi peşinde” diye konuştu. Van’da mitingin rengi beyaz Van’da 1 Eylül Dünya Barış Günü Mitingi, Musa Anter Barış Parkı’nda gerçekleştirildi. KESK ve DİSK öncülüğünde kortej oluşturan emekçiler, beyaz giysiler içindeki kadınlar eşliğinde yürüdü. Beyaz kıyafetler ve tülbentler ile alana gelen kadınlar, “Savaşa karşı barış için sen de ayağa kalk” pankartı açtı. Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Dünya Barış Günü vesilesiyle yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşte görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, “Bu ülkede halkların ortak değerler etrafında buluştuğu bir gelecek istiyoruz” dedi. Barış günü dolayısıyla HDP il örgütleri Şırnak Silopi, Bitlis ve Ağrı’da da basın açıklaması ve yürüyüşler düzenledi. Batman Demokrasi Platformu’nun düzenlemek istediği açık havadaki basın açıklaması ise valilik yasağına takıldı. l DİYARBAKIR İnsanlık kendini yok etmeye çalışıyor KÜBRA KÖKLÜ Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekili ve gazetemiz yazarı Ali Sirmen savaş ve barış diyalektiğinin Nagazaki ve Hiroşima ile kırıldığını belirterek “Nükleer silahların insanlığın sonunu getireceği korkusu barışı getirdi. Şimdi ise nükleer silahla değilde yaşadığımız çevreyi kirleterek insanlık kendini yok etmeye çalışıyor” dedi. Prof. Süheyl Batum ise Cumhurbaşkanı kararnamelerinin “palavra” olduğunu belirterek “Türkiye’de anayasa yoktur. Bu sadece bizim Cumhurbaşkanımıza özgü isteğiyle yapılmış. Tamamıyla bilinçli belki 1980’de temelleri atılmış bir şey” dedi. Yazarımız Erdal Atabek de Atatürk Cumhuriyetinin çeşitli tehditler altında olduğunu söyleyerek, “Güçler ayrılığı denetlenebilen iktidardır. Bugün denetleyemiyoruz” diye konuştu. 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Okur, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatif (KOOPC) işbirliğinde dün Silivri’ye bağlı Çanta köyündeki İlhan Selçuk Kırevi’nde panel düzenlendi. Moderatörlüğünü gazetemiz yazarı Dr. Erdal Atabek’in yaptığı “Dünya Barışı ve Türkiye” panelinde Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekili Ali Sirmen ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum panelist olarak yer aldı. Gazetemiz yazarı Şükran Soner ile çok sayıda yurttaşın da katıldığı panelde konuşan Ali Sirmen, barışın “savaşmama haliyle karıştırılmaması” gerektiğini vurgulayarak “Barış istediğimiz için Erdal Atabek ile 12 Eylül’de infaz edildik. İlk önce yattık sonra adalet geldi. Mahkum olmadığımız halde hapis yattık. O zamanlar barış dünyada bir numara sorundu. Şimdi ise en büyük sorun çevre. Dünyada savaş barış diyalektiği bozuldu. Çoğu zaman barış koşulları galip gelenin dayatmasıyla oluşuyor. Bu da çözüm getirmez gelecek savaşın tohumlarını içinde taşır. Dünyanın en büyük sorunu barış değil çevre hareketidir. İnsan kendi yaşadığı yeri kirletmeye yok etmeye başlamıştır” dedi. ‘Anayasa yok’ Prof.Dr. Süheyl Batum ise Cumhurbaşkanı kararnamelerinin “palavra” olduğunu belirterek “Türkiye’de Anayasa yoktur. Bu sadece bizim Cumhurbaşkanımıza özgü isteğiyle yapılmış. Tamamıyla bilinçli belki 1980’de temelleri atılmış bir şey. 2006 hâkimler değişimine çıldırıyorum. FETÖ’cüler o dönemde alındı. Bütün hâkimlerinin seçimini 5 kişiye bıraktılar. Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla CHP PM üyesi Eren Erdem ve eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hapse girdi. Bu yüzden de CHP’nin içinde de oyun var” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanının 2001’de kurduğu oyuna devam etmek istediğine dikkat çeken Batum, “Anayasasızlaşmış, Cumhuriyetsizleştirilmiş oyun bitti. AKP’nin yüzde 40 oy aldığına inanmıyorum. Her anayasa o dönemi yansıtır. Bizim için 61 Anayasası en özgürlükçü anayasa olmasına rağmen egemen güçler istemedi. Ve sonunda 2017 anayasası geldi. Bu dönemin adamlarıyla kanunun yarım maddesi yazılmaz” dedi. ‘İktidar denetlenemiyor’ Dr. Erdal Atabek de 30 Ağustos hutbesinde Atatürk’ü anmayan Diyanet İşleri Başkanı’nı eleştirerek “Atatürk Cumhuriyeti çeşitli tehditler altındadır. Güçler ayrılığı denetlenebilen iktidardır. Bugün denetleyemiyoruz. Bu tarz güçler bir gün zehirlenir. Hitler ‘Ben olmazsam Almanya biter’ diyordu. Bugün bizim başımıza çöreklenen de budur. Bu değişmeli. Gökten inmiş rivayetlerle değil laiklikle özgürlük ve haklarımıza sahip olabiliriz. Onlardan olmayanlar yaşayamıyor. Uygarlığı biz temsil ediyoruz onlar da ilkelliği temsil ediyor. Türkiye’de biz yalnız değiliz” diye konuştu. l İSTANBUL Güvercinler ve balonlar barış için uçtu İzmir’de Bayraklı Belediyesi Kültür Müdürlüğü tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Down sendromlu bireylerle kursiyerlerin ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın katılımıyla gerçekleşen organizasyon renkli görüntülere sahne oldu. Bayraklı Belediyesi İsmet İnönü Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte öğrenciler ilk olarak ellerini farklı renklerle boyayıp, kültür merkezinin duvarlarını baskılarla süsledi. Down sendromlu bireyler, kursiyerler, BAYSEM’de eğitim alan öğrenciler de Başkan Sandal ile birlikte duvarı komple rengârenk el figürleriyle donattı. İşçi sınıfının gözünden anlatılan barış temalı skeç gösterisi izleyenlerin beğenisini kazandı. Başkan Sandal, daha sonra tüm öğrenci ve katılımcılarla birlikte günün anısına barış güvercinlerini gökyüzüne bıraktı. l İzmir Didar Şensoy anıldı İnsan Hakları Derneği (İHD) kurucularından Didar Şensoy, ölümünün 32. yılında Feriköy’deki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. İHD’nin çağrısı üzerine dün mezarlık başında düzenlenen anma etkinliğine insan hakları savunucuları ve Şensoy’un dostları katıldı. İHD’den yapılan açıklamada, “Didar (Şensoy) ablamızı sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. O, giderken biz lere emanet ettiği mücadele anlayışı, azmi ve kararlılığı ile insan hakları mücadelesine rehberlik etmeyi sürdürdü” denildi. Cezaevlerinde koşulların iyileştirilmesi amacıyla 1 Eylül 1987’de Meclis’e dilekçe vermek üzere Ankara’ya giden Didar Şensoy, polisin gruba şiddet kullanarak müdahale etmesi sonucu girdiği şeker komasında hayatını kaybetmişti. l Haber Merkezi