26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİz 1319 EYLÜL 2019 PERŞEMBE Salon’la kesfe devamİstanbul’un önemli etkinlik mekânı, 10. yaşını kutluyor Salon, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Şişhane’deki Nejat Eczacıbaşı Binası’nda 10 yıl önce açıldı ve o günden bu ya na İstanbul’un kültür ve sanat haya tında kendine önemli bir yer edin di. Tecrübeli isimlerin yanı sıra ye ni yetenekler ve genç isimleri keşfedi yor olmasıyla da müzikseverlerin bü yük ilgi gösterdiği Salon, yeni sezo nuna 21 Eylül Cumarte si günü “merhaba” diyor. Salon’un ilk konserinde son senelerde öne çıkan ORHUN ATMIŞ yerli grup Jakuzi, Birlikte Güzel desteğiyle sahnedeki yerini alacak. Mekânın 10. yılına özel olarak Lale Kart üyele rine sezon boyunca Salon etkinlikle rinde 1 bilet alana 1 bilet bedava kam panyası uygulanacak. Salon’un direk törü Deniz Kuzuoğlu ile bir araya ge lerek, mekânın geçmişini ve geleceği ni konuştuk. n Klişe bir soruyla başlayalım. Salon’un 10 yılını nasıl özetlersiniz? Ben bu 10 yılın bir kısmında va rım, 7. sezonum. İKSV’nin kendi bi nasını alması, oraya taşınması ve ora da da “Bizim niye artık ken di mekânımız yok, şeh rin her yerinde etkinlik ler yapıyoruz ama bizim kendi mekânımız da ol sun” düşünceleriyle baş layan bir serüven. Başlan gıçta İKSV’nin yaptığı iş lere paralel işler, yani bütün alanlarda et kinlik göstermek üzere tasarlanmış bir mekân. Ama biraz da İKSV’nin genç yüzü olarak da adım atmış, bi raz da güncel müzik kısmına, yani İKSV’nin daha ön Mario Batkovic ce çok fazla dokunmadığı yerlere de hitap edecek program anlayışıyla başlıyor. Tiyatrolar, caz konserleri, klasik, güncel müzik derken Salon açılıyor. Salon’un her zaman amacı: Keşif. Başlangıcından itibaren değişmeyen yegâne şey aslında keşif. n Salon artık müzikseverlerin geleneksel mekânlarından biri haline geldi. Bunu başarmak için ne yapmak gerekiyor? Bir mekân 10 yıl boyunca gerçekten sıkıntılı dış etkenler olmadığı sürece kendini sürdürebilir. Bir kere bu iyi ekiple olabilecek bir şey. Salon başlarken arkasında İKSV gibi bir vakıfla girdi bu işe. Haliyle bu işin pazarlamasından medyasına, bilet satışı Deniz Kuzuoğlu na, her şeyine kadar bilgili ve tecrübeli bir ekip vardı. İKSV’deki bütün etkinliklerde içerik ön plandadır, önemlidir. Sizi seyircinin gözünde ayrı tutan bir mekân olmak gerekiyor. Bir de en önemlisi, buraya geldiklerinde kendilerini iyi hissetmeleri gerekiyor. 10. yıl sürprizleri... n 10. yıl için sürprizler olacak mı? Salon özelinde program devam ederken, 2020 ile beraber birkaç sürprizimiz olacak. Bunlar aslında Gezgin Salon kapsamında olacak. İnsanların takip etti Hania Rani ği, uzun süredir beklediği birkaç isim şu an gündemimizde. Gezgin Salonları yılda üç, dörde çıkaracağız. Onun dışında da projeler sürüyor. Ama şu an önceliğimiz “Gezgin”ler... n Bu sezonki programdan özellikle önerebileceğiniz isimler var mı? Boy Harsher’ı mutlaka insanların dinlemesini ve izlemesini tavsiye ederim. Bu sene Agar Agar’a gelenler izledi, ön gruplarıydı; Polynation. Kesinlikle öneriyorum. Mario Batkovic, geçen sene gelmişti. Bu sene iki gece yapacağız. Seyirciler sahnede hiç görmedikleri bir şeyle karşılaşıyorlar. Sahnede tek başına akordeon çalan biri var ve akordeonun böyle çalınabileceğini bu yaşımda yeni öğrendim diyebilirim... Hania Rani var, o da solo bir kadın piyanist... n Yeni “Salon” açmak gibi düşünceler var mı? Mekân değiştirmeyi düşünmedik. Mekânı mekân yapan fiziki bir tarafı da var. Biz bir de çok rahat bir şekilde sokağa adım atabildiğin çok az sayıdaki konser mekânından biri olarak kaldık. Şimdi artık 510 dakikalık mesafede, bir şeylerin içinden geçerek soka ğa adım atma dünyası var. Bu yüzden mekân değiştirmek hiç gündemimizde değil. Gezgin Salon zaten mekânı ara ara başka yere taşımaktan çıktı. Bu mesela belli bir noktadan sonra Ankara’da, Eski şehir veya İzmir’de olabilir. Bir günlüğüne oraya gitmek gibi. Çünkü Salon’u götürdüğünde İKSV kültürünü de götürüyorsun. Onlar da onunla tanışıyor. Devlet Tiyatroları biletleri satışta Sinemanın yorulmaz ustasına şükran ödülü Etiler Festivali kapsamında (EtilerFest) ala nında artı değer üreterek topluma katkı sağlamış, Levent ve Etiler’le bütün leşmiş duayen isimlere verilen Emek ve Şükran Ödülü, bu sene sinema Dorsay yazarı Atilla Dorsay’ın olacak. Etiler sakinlerinin bir şükran ifa desi olarak Hülya Çavuş Eğitim Vakfı’nın (HÇEV) takdim edeceği ödül, 21 Eylül Cu martesi günü saat 18.00’de Etiler Sanat çılar Parkı’nda verilecek. Atilla Dorsay için hazırlanan gecede, aralarında Ah met Ümit, Burak Göral, Hasan Cemal, Mehmet Yalçın, Meral Orhonsay, Türkân Şoray, Zülfü Livaneli’nin (video bağlantı sı) de bulunduğu dostları birer konuşma yapacak. Nil Burak da sevilen şarkılarıy la yer alacak. l Kültür Servisi Sinemada Sovyetler Vault 34 Yeşilçam Sineması’nda 16 Eylül’de başlayan “Sovyet Sinema Günleri” 30 Eylül’e kadar devam edecek. Mosfilm işbirliğiyle düzenlenen etkinliklerde Sovyetler Birliği döneminde çekilmiş “Sıfır Kenti (1988)”, “Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor (1980)”, “Kaderin Cilvesi 1 (1975)”, “Kaderin Cilvesi 2 (1976)”, “Film Kameralı Adam (1929)”, “Potemkin Zırhlısı (1925)”, “Donbass Senfonisi (1931)”, “Grev (1925)”, “Mutluluk (1935)”, “Bay West’in Bolşevikler Ülkesindeki Sıra Dışı Maceraları (1924)” filmleri gösterilecek. l Kültür Servisi Yeni sanat sezonunun ilk turunda 36 yeni oyun ile seyircilerini selamlamaya hazırlanan Devlet Tiyatroları (DT), 1 Ekim Salı günü perde açacak. 20192020 yeni tiyatro sezonunun ilk biletleri internet üzerinden ve Devlet Tiyatroları gişelerinden dün satışa sunuldu. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Gulyabani” eseri, William Shakespeare’in “Yanlışlıklar Komedyası”, Türk öykü ve tiyatro yazarı Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı”, Türk oyun yazarı Ekrem Reşit Rey’in “Lüküs Hayat”, ünlü Alman tiyatro yazarı ve yönetmeni Bertolt Brecht’in “Küçük Burjuva Düğünü’, Adalet Ağaoğlu’nun “Kozalar” isimli oyunları Devlet Tiyatroları’nın bu sezon ilk turdaki yeni oyunları arasında yer alıyor. Yeni oyunların yanı sıra geçtiğimiz se zonlarda kapalı gişe oynayan Necip Fazıl Kısakürek’in “Reis Bey”i, Orhan Kemal’in “Üç Kâğıtçı”sı, Dostoyevski’nin ölümsüz eseri “Suç ve Ceza” ve Moliere’in “Cimri”si de bu sezon seyircilerin beğenisine sunulmaya devam edilecek. Devlet Tiyatroları, yeni oyunların yanında sezon içerisinde gerçekleştireceği projelerle de sezona damga vurmayı hedefliyor. Geçtiğimiz sezonlarda gerçekleştirilen ve tiyatroseverler tarafından ilgiyle takip edilen “Nöbetçi Tiyatro” uygulamasının kapsamı genişletilecek. Bu sezon ilk kez İstanbul DT de perdelerini 1 Temmuz’a kadar açık tutarak sanatseverlerle buluşacak. DT’de ilk kez gerçekleştirilen üniversitelerin yazarlık bölümü öğrencileriyle yapılan atölye çalışmaları da devam edecek. DT’nin 70’inci kuruluş yıldönümüne özel hazırlıklar yapılarak, kurumun tarihini anlatan görsellerin de yer alacağı bir gösteri Ankara, İstanbul ve İzmir’de sergilenecek. Göbeklitepe benzeri yapılara rastlandı Şanlıurfa’da, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’dekilere benzer yapılara, kazı yapılan Harbetsuvan Tepe’de de rastlandı. Kazı çalışmalarına bilimsel danışmanlık yapan Prof. Dr. Bahattin Çelik de Şanlıurfa’nın çok önemli bir tarih, kültür kenti olduğunu söyledi. Harbetsuvan Tepesi’nin kent merkezine 55 kilometre mesafede bulunduğunu anlatan Çelik, “Harbetsuvan Tepesi’nde yaklaşık 6 dönümlük bir alan içerisinde yaklaşık 2 yıldır kazı yapıyoruz. Eyyübiye Belediye Başkanlığı’nın destekleriyle burada kazı çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu Harbetsuvan Tepesi’nde aynen Göbeklitepe’de olduğu gibi tapınak alanları tespit ettik. Göbeklitepe’nin son evresine ait bulgular tespit ettik. Harbetsuvan Tepesi de aynen Göbeklitepe gibi çok önemli bir yer olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu. l AA İmamoğlu ile Akbağ görüştü İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Oyuncular Sendikası Başkanı Demet Akbağ ve yönetici arkadaşlarını, Bakırköy Ek Hizmet Binası’ndaki makam odasında ağırladı. Kültür ve sanatın, çok hassas ve önemli bir alan olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Hayatın değişimini yakalayacağımız, insanların üretmesini sağlayacağımız, onları morallendirme mekanizması olarak kullandıracağımız, her yönüyle muazzam etkileri olan bir alan. Bu alanda statik, kuralcı şeylerle değil, bu işi gerçekten bu işin insanlarıyla tartışalım. Sanatçılarla, müzisyenlerle, tiyatro yapanlarla, herkesle tartışalım ve oradan bir sonuç çıksın. Şu anda onun çalışmasını yürütüyoruz” dedi. Sendika Başkanı Akbağ da “78 yıllık genç bir sendikayız” diyerek “Bu alanda, oyuncuları temsil eden başka sendika yok. Kurum olarak geniş bir kitleyi de temsil ediyoruz. ‘Oyuncular’ üst başlık. Tiyatro, sinema oyuncuları, seslendirme sanatçıları, opera sanatçıları gibi geniş bir kitleyi temsil eden sendikal bir örgütüz. 1400’e yakın üyemiz var. Sadece bağış ve aidatla ayakta duruyoruz. Kanun bize böyle emrediyor. Kurulduğundan beri üzerinde durulan sigorta sorunumuz var” şeklinde konuştu. T E L E V İ Z Y O N Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Çağla ile Yeni Bir Gün 12.15 Mucize Doktor 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada 19.00 Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 20.00 Mucize Doktor 01.00 Bir Aile Hikâyesi 07.00 Gün Başlıyor 09.30 18 Dakika 11.00 Haber 10 13.00 Kulis 14.00 Haber 13 14.00 Haber 14 15.00 Haber 15 16.00 Haber 16 16.20 Tele Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber 20.00 18 Dakika 21.00 Türkiye’nin Geleceği 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Televizyon Gazetesi 12.30 Gün Ortası 15.00 Halkın Ekonomisi 16.00 Haber 16.00 17.00 Nasıl Yani 18.30 Ana Haber 20.00 Fikir Meydanı 23.00 Gece Görüşü 11.25 Polonyalı Kamyoncular 12.15 Alaska’yı Mesken Tuttuk 13.05 Nasıl Yapılmış? 13.55 Altın Peşinde 14.45 Polonyalı Kamyoncular 15.35 Kindig Garajı 16.30 Alaska’yı Mesken Tuttuk 17.25 Hurda Avcıları 18.15 Nasıl Yapılmış? 20.05 Altın Peşinde 21.00 Uzaylılarla Temas 21.55 Adam Savage İle Çılgın Tasarımlar 23.45 Kindig Garajı YAYI N [email protected] 07.00 Güne Başlarken 09.00 Haber Merkezi 09.25 NTV Ekonomi Geri Sayım 12.30 NTV Ekonomi Piyasa Ekranı 14.30 NTV Ekonomi Finans Kafe 15.00 Öğle Bülteni 16.35 Dünyanın Haberi 17.00 Günün İçinden 17.35 Gece Gündüz 18.00 Günün İçinden 20.00 Ana Haber 11.30 Bir Oyundan Fazlası 13.00 Hayat Sanat 13.30 Bir Resim Bir Hikâye Söyleşileri 16.30 Koleksiyoner 18.35 Kısa Bir Ara 18.45 Sinema 19.30 Bir Zamanlar 20.00 Belgesel: Eski Mısır Hazineleri 3 21.00 Yerli Sinema: Adem’in Eli AKIŞI 11.45 Cosmos: Bir Uzay Serüveni 12.40 Mühendislik Harikaları 13.35 Kazanmanın Yolları 13.57 Kazanmanın Yolları 14.25 Stephen Hawking ile Deha 15.20 Ahmak Bilimi 16.10 Sınır 18.00 Stephen Hawking ile Deha 19.00 Ahmak Bilimi 20.00 İklim Değişikliği ve Biz 21.00 Korkusuz Balıkçılar Derlemeler 23.00 Gizli Kalmış Tarih 23.55 Korkusuz Balıkçılar Derlemeler 00.45 Yıldızlarla Buluşma 01.30 Ahmak Bilimi Milas’ta Turhan Selçuk’la... Milas’taki “Turhan Selçuk Karikartürlü Ev”i gördüm ve hayran oldum. Daha önce Milas’a defalarca gitmiş sivil mimarisine hayran olmuştum ama minik bir müze niteliğindeki bu mücevheri ilk görüşümdü. Turhan Selçuk’un doğduğu Milas’ta, Hisarbaşı Mahallesi’nde 1868’de yapılmış Hacı Ali Ağa Konağı... Tipik Milas evleri gibi kare planlı, iki katlı. Zamanında ambar, depo olarak kullanılan alt kat ve yaşam alanı olan üst kat... Milas Belediyesi’nce aslına uygun olarak restore edildikten sonra bugün alt kat Turhan Selçuk’un eserlerini, kimi kişisel eşyalarını içeren küçük bir müzeye dönüştürülmüş. Ustanın eşi Ruhan Selçuk’un titizlikle muhafaza edip, buraya bağışladıklarıyla zenginleşen, küçük ama dünyaya açılan; insanlığın bin bir halini kucaklayan bir “ev”e dönüşmüş. Üst kat ise Milas geleneksel yaşamını ortaya koyan bir düzenlemeyle ziyaretçilere açılmış. Sanatın katılımcı gücü Baştan başlıyorum. Turhan Selçuk adına bu yıl 9’uncusu düzenlenen Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması’nın ödül töreni için gittim Milas’a. Milas Belediyesi’nin düzenlediği bu yarışma; 9 yıl gibi çok kısa bir sürede ülkedeki çok daha köklü iki uluslararası yarışmayla (Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması ve Aydın Doğan Karikatür Yarışması’yla) boy ölçüşür hale geldi. Hemen belirteyim. Bu olayın düşünce babası, mimarı, dinamosu gazetemiz çizerlerinden Kamil Masaracı. (Birkaç gün önce ayrıntıları bu sayfada okudunuz, yarışmayla, törenle ilgili ayrıntıları yinelemeyeceğim.) 48 farklı ülkeden 435 karikatürist, 1687 karikatür... Üstelik nitelikli bir katılım... Bunlar az buz başarı değil. Kamil Masaracı’yı, jüriyi ve katkıda bulunan herkesi kutluyorum. Turhan Selçuk Karikatürlü Ev olsun, karikatür yarışması olsun, şu andan sonra elbet büyük ustaya bir şey katacak değil, ancak bütün bu çaba, emek ve etkinliklerin Milas’a çok şey kattığından hiç kuşkum yok. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün başta olmak üzere milletvekillerinden, sanatçılardan esnafa, “sokaktaki adama”, tüm yöreden her çevreden insanın törene katılımı bu söylediğimi destekliyordu. Benim vurgulamak istediğim her kentteki bir sanat olayının, başka sanat olaylarına da yol açtığı ve toplumu dönüştürdüğü... Özetle söylemem gerekirse. Sanatın katılımcı ve dönüştürücü gücü, aynı zamanda demokrasi düşüncesini güçlendiriyordu. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas’ta düzenlenen farklı kültür sanat etkinliklerinden örnekler verdiğinde şaşmadan edemedim... Bir yanda belediyeye ait şehir tiyatrosu, öte yanda çocuklara yönelik resim atölyeleri... Daha bir iki hafta önce düzenlenmiş yurtiçinden ve yurtdışından akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen “Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu.” (Bu sempozyumu gerçekleştiren TMMB Mimarlar Odası Milas Temsilciliği’ne ve Olcay Akdeniz’e teşekkürler!) Bodrum’da büyülü bahçe. Zai Homeros’tan günümüze kültür ve sanatla yoğrulmuş, Halikarnas Balıkçısı/Cevat Şakir’le kanatlanmış, Bedri Rahmi, İlhan Berk, Cevdet Kudret, Azra Erhad, Mina Urgan gibi ustalarla coşmuş, nice şairi yazarı, ressamı, heykeltıraşı barındıran Bodrum, halen dört ya da beş sineması, turneye gelen tiyatroları, müzik toplulukları, Bale ve Dans Festivali, Belgesel Sinema Festivali, antik tiyatrodaki konserleri ve sayısız sanat galerisiyle sanatseverlere geniş bir yelpazeye yayılan seçenekler sunmakta... Yani Bodrum sadece milletin geceleri tepindiği, sabaha dek içtiği ve sadece tükettiği bir yöre değil. Bodrum yarımadasında yıllardır Gümüşlük Akademisi, ya da Gümüşlük Akademisi Sanat, Kültür, Ekoloji Bilimsel Araştırma Merkezi Vakfı, yerli yabancı gençlerle çalışmalarını sürdürüyor. Gümüşlük Müzik Festivali de öyle... Turgutreis’te ise galeriler birbirleriyle yarışıyor... Bu kez Zai’de bir etkinliğin öznesiydim. Burası her tür sanat etkinliğine yer veren, muhteşem bir mimariyi, bin yıllık zeytin ağaçlarını barındıran bir bahçe. Muhteşemden öte, büyülü bir bahçe... Zai ne demek diye merak edenlere. Zai, zeytinin ilk adı! Burası hem bir kütüphane, hem bir kitapçı hem kafe, hem bir şeyler atıştırabileceğiniz ama asıl birbirinden çok farklı etkinlikler izleyebileceğiniz adeta bir kültür merkezi. Burada haftanın birçok günü dinletiler, oyunlar, konuşmalar... Hepsi tıklım tıklım... İşte bu büyülü bahçede birkaç akşam önce “O güzel ve büyülü insanlar” başlıklı konuşmam vardı. Böylesi kalabalık bir dinleyici beklemiyordum. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın sürpriz yapıp gelmesi; dinleyicilerle ilgi dolu, coşku dolu kucaklaşma... İnanın ilaç gibi geldi. Bu büyülü bahçenin ve mekânın her şeyi Derya Büyükkuşoğlu’na teşekkürler... Bodrum’da bir mekân daha var ki mutlak onu da size tanıtmalıyım. “Bodrum Mimarlık Kitaplığı”... Ama yerim bitti. Pazarı bekleyin. İyi ki sanat var. İyi ki sanatı yaratanlar, paylaşanlar, izleyenler var da bu dünya biraz daha çekilir olabiliyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle