28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: Alper izbul TASARIM: emine bilget 511 EYLÜL 2019 ÇARŞAMBA Eleştiriler ihraç nedeniAKP MYK, yeni sistem, Cumhur İttifakı ve pelikan eleştirilerini parti tüzüğüne aykırı buldu AKP MYK’nin Ahmet Davutoğlu, Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ ve Abdullah müdahaledir”, yeni sistemle ilgi alındığı ve uygulandığı” açıklamasına li “Devletin birliği, milletin bütün benzer ifadelerin çok sayıda AKP’linin lüğünü temsil eden Cumhurbaş de kullandığını belirterek, eski millet Başçı’nın disipline sevk kararın kanlığı makamı sadece AK vekili Aydın Ünal’ı örnek gös da “pelikan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İt emine kaplan Partilileri temsil eder hale geldi”, “Sa tifakı eleştirisi ile twitter mesaj yın Davutoğlu’na ları” parti tüzüğüne aykırı bulunarak Erdoğan ve arka Bugün toplanacaklar terdi. Üstün, “Onlara herhangi bir işlem yapılmadı. Aslında doğ ru olan bu tutum ihraç gerekçesi sayıldı. daşları darbe yap Davutoğlu ve 3 ismin, yazılı ya da dur, işlem yap Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çeşitli zamanlarda yaptığı “AK Parti birtakım trol örgütlerin etkisi altına girmişse, soru sorması gereken biz, cevap vermesi gereken partiyi bu gruplara teslim edenlerdir”, “Kimse bu ümmet benim partimin tekelindedir diye tı”, yenilenen İs sözlü savunma vermek için 7 günlük mamaktır” de tanbul seçimleriyle ilgili “Demokrasi kazandı. Vatandaş tek adam yönetim ve tarzını istemiyorum demiştir” açık süreleri bulunuyor. Davutoğlu ve ekibi, bugün bir toplantı yaparak savunma yapıp yapmayacakları konusunda bir karar verecek. Savunma yapmak yerine kamuoyuna dönük bir basın açıklaması yapılması üzerinde duruluyor. di. Davutoğlu’nun tebligatında da aynı gerekçenin yer aldığı bilgisini veren Üstün, “Pelikana dokunan yanıyor” di mez”, “Terörle mücadele defterleri açı lamaları ihraç isteminin ye konuştu. lırsa birçok insan, insan yüzüne çı gerekçeleri arasında sayıl Yeni sistemle ilgili eleş kamaz” ifadelerinin de yer aldığı ba dı. Tebligatlarda, bu açıklamalar tirilerin parti tüzüğüne aykırı zı açıklamaları; eski AKP Genel Baş la parti tüzüğünün 117. maddesinin 7. bulunduğuna dikkat çeken Üstün, “Bir kan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ün bendine göre “Parti yöneticileri, üyele hukukçu ve siyasetçi olarak artık bir “Partinin stratejik kararları paralel pe ri veya parti tüzel kişiliği hakkında ba sistem eleştirisi de mi yapamayacağız? likan çetesi tarafından alınıyor ve uy sın yayın araçları ile kamuoyu önünde Kaldı ki, AK Parti ve hükümet de siste gulanıyor”, “Ucube parlamenter sis gerçekdışı haber yaymak, iftira, haka min sağlıklı yürümediğini görmüş ola temden kaçalım derken başka bir ucu ret, karalama veya küçük düşürücü be cak ki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fu be sisteme yakalandık”, “MHP, AK Par yanlarda bulunmak” suçunun işlendiği at Oktay başkanlığında bir komisyon ti tabanına hortum bağlamış, bizi dinle ileri sürüldü. kurarak sistemin eksik yönlerini be mek yerine Perinçek’i dinliyorlar” açıklamaları; eski AKP Genel Başkan Yar ‘Pelikan’a dokunan yanıyor’ lirlemek ve çözüm önerilerinde bulunmak üzere çalışma başlattı. Şimdi ben dımcısı Selçuk Özdağ’ın “Karizmatik li Ayhan Sefer Üstün, gerekçeler ara zer bir değerlendirme yapmış olmamız der bitmiştir”, “Cumhurbaşkanı’nın mi sında sayılan “partinin stratejik karar nasıl oluyor da parti tüzüğünü ihlal editing meydanlarında konuşması yargıya larının paralel pelikan çetesi tarafından yor? Bir siyasetçi, hukukçu hükümet sistemlerini eleştiremez mi, bunun AK Parti’yi ilgilendiren yönü ne olabilir” görüşünü dile getirdi. Davutoğlu’nun “Ümidini kaybedenin yarını olmaz, konuşmaktan korkmayın” açıklamasını Twitter’dan paylaşmasının da disipline sevk gerekçesi sayıldığını kaydeden Üstün, “Acaba MYK insanların konuşmasını istemiyor mu, suskunluğa bürünmesini mi talep ediyor? Acaba MYK üyeleri, eski totaliter rejimlerde olduğu gibi insanlığın kapalı kapılar ardında düşünmesini, ancak bunları üçüncü kişilerle paylaşmamasını mı salık veriyor? Acaba rejim değişti de bizim mi haberimiz yok” dedi. Cumhur İttifakı’na yönelik “MHP, AK Parti tabanına hortum bağlamış, bizi dinlemek yerine Perinçek’i dinliyorlar” sözünün de gerekçeler arasında sayıldığını anlatan Üstün, “İYİ Parti kuruldu ve yüzde 12’lik MHP’nin içerisinden çıktı, yüzde 10 oy aldı. Aslında MHP’nin içini boşaltmıştı. MHP kayıplarını AK Parti’den devşirdiği oylarla telafi etti. Bu değerlendirmelerimizle partinin uğradığı zararları göstermek istiyoruz. MYK, bu zararları seçim muhasebesi yaparak tespit edeceğine bunları ifade edenleri disipline vermekle tüzüğe aykırı işlem yapıyor” diye konuştu. l ANKARA Çavuşoğlu ABD’yi, terör örgütünden bağımsız hareket edemeyen sözde müttefik diye niteledi: Atılan adımlar kozmetik ABD’li üst düzey askerlerin Türk komutanlarla Genelkurmay Başkanlığı’nda Suriye’de kurulacak güvenli bölgeyi görüştüğü sırada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan ABD’ye yönelik sert mesajlar geldi. Çavuşoğlu, ABD’yi “terör örgütünden bağımsız hareket edemeyen sözde müttefik” olarak nitelendirdi. ABD Avrupa Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korgeneral Stephen Twitty ve ABD Merkez Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korgeneral Thomas Bergeson’ın dün Genelkurmay Başkanlığı’nda olduğu saatlerde Çavuşoğlu, Karadağ Dışişleri Bakanı Srdjan Darmanovic görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Hafta sonu Türk ve ABD askerlerinin Tel Abyad kırsalında gerçekleştirdiği ortak devriye ile ilgili konuşan Çavuşoğlu, “Şu anda bazı ortak devriyeler var evet ama bunun dışında atılan ya da atıldığı söylenen adımlar kozmetik adımlardır. ABD’nin yine aynı şekilde bir oyalama sürecine girmek istediğini ve Türkiye’yi de oyalamaya sürecine alıştırmaya çalıştığını görüyoruz” dedi. ABD’nin YPG ile işbirliğini “terörle mücadelede öncü olduğunu söyleyen bir ülkenin içine düştüğü durumu gösteren bir ibretlik bir tablo” olarak değerlendiren Çavuşoğlu, “Bir terör örgütünden bağımsız hareket edemeyen sözde müttefikten bahsediyoruz. ABD bir taraftan bu kozmetik adımları atarken YPG/PKK ile anganjmanını güçlendiriyor ve onlara destek veriyor. Esasen bu teröristlere bir güvenli bölge oluşturma amacı güdüyor ABD. O zaman Türkiye’nin planı hazır. Buraya girip bu terör örgütünün bölgeden temizlemesinin sağlanması bizim için ulusal güvenlik meselesidir. Bu konuda taviz vermemiz mümkün değildir. Bugün verilecek bir taviz gelecekte bizi daha ciddi ve büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakabilir” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet ABD’ye göre süreç takvimin ilerisinde Türkiye ile güvenli bölge kurulması görevini üstlenen ABD Avrupa Kuvvetleri (EUCOM) Komutan Yardımcısı Korgeneral Stephen Twitty ve Ortadoğu’dan sorumlu ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutan Yardımcısı Korgeneral Thomas Bergeson, dün Ankara’ya gelerek Genelkurmay Başkanlığı’nda Türk askeri yetkililerle görüştü. Milli Savunma Bakanlığı, görüşmelerin Akçakale’deki Müşterek Harekât Merkezi’nde süreceğini bildirdi. Türkiye’nin “oyalama süreci” eleştirileri sürerken ziyaret öncesi CENTCOM’dan güvenli bölge çalışmalarında planlanan takvimin “ilerisinde” olunduğu vurgusu yapılması dikkat çekti. CENTCOM’dan yapılan açıklamada, “Çalışmalar planlandığı şekilde devam etmekte, birçok alanda da planlanan takvimin ilerisinde sürmektedir” denildi. Açıklamada, “Güvenlik mekanizmasının başarılı bir şekilde çalışması, kuzeydoğu Suriye’de Koalisyon ile SDG ortaklarımızın IŞİD’in mağlubiyete uğratılmasına odaklanmasını sağlayacaktır” ifadelerine de yer verilmesi ve YPG’nin de içinde bulunduğu SDG’den “ortak” olarak söz edilmesi, Türkiye ile ABD arasındaki ayrılığı ortaya koydu. l ANKARA/Cumhuriyet NECATİ SAVAŞ Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Karadağlı mevkidaşı Darmanovic, yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler. ‘Oyalamaya izin vermeyiz’Kalın, Türkiye’nin güvenli bölgeyi fiilen oluşturacak imkâna sahip olduğunu ifade etti Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD ile Fırat’ın doğusunda oluşturulan güvenli bölgeyle ilgili, “Münbiç’tekine benzer bir oyalama, bir dikkat dağıtma, bir hedef saptırma türü yola başvurulmasına müsaade etmeyiz” dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: n Dikkat dağıtmaya müsaade etmeyiz: Fırat’ın doğusunda yaşanan hadiseler öncelikli gündem maddeleri içinde yer alıyor. Güvenli bölge için adımlar atılıyor. Ortak harekât merkezi kuruldu. Bizim amacımız Fırat’ın doğusu ile Irak’ta olan bölgede tamamen güvenliği sağlamak. Münbiç’tekine benzer bir oyalama, bir dikkat dağıtıma, bir hedef saptırma türü yola başvurulmasına müsaade etmeyiz. n Kendi kaynaklarımızla teyit etmeliyiz: Biz Amerikalıların verdiği bilgilerle sahanın tamamen güvenli hale geldiğini bilemeyiz. Kendi kaynaklarımız üzerinden teyit etmeliyiz. Burada bir gecikme olursa bu bir oyalama taktiğine dönerse, güvenli bölge, terör örgütüne sınırın 10, 20, 30 kilometre aşağısında yeni bir güvenli bölge oluşturma haline dönüşürse, bu konuda en ufak bir tereddüdümüz olursa tabii Erdoğan: 50 bin tırlık sevkıyat kabul edilemez ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ve beraberindeki heyeti kabul eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, güvenli bölge oluşturma çabasında ABD’nin Türkiye’nin yanında olması gerektiğini belirterek, “Ama şu anda 50 bine varan tırla, buradaki terörist gruplara araç gereç, mühimmat gönderilmesi bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunlar kime karşı kullanılıyor ? Türkiye’ye karşı. Bunu kabullenmemiz de stratejik ortak olarak mümkün değildir” diye konuştu. “Türkiye ile ABD köklü bir müttefiklik ilişkisine sahiptir. Bu ittifak zaman zaman zorluklarla sınanmıştır. Ancak üstesinden geldiğimiz her sıkıntıyla ilişkimiz daha da perçinlenmiştir” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Dostum Trump ile samimi ve güçlü bir diyaloğumuz var. Önümüzdeki dönemde bu yakın diyaloğu, Sayın Trump’ın ülkemize yapacağı ziyaretle taçlandıracağımıza inanıyorum” dedi. ki Türkiye güvenli bölgeyi fiilen oluşturma imkân ve kabiliyetine sahiptir. n Türkiye tek başına göç dalgasını göğüsleyemez: Uluslararası toplum İdlib kaynaklı yeni bir göç dalgasının önlenmesini istiyorsa hem siyasi, hem insani, hem finansal alanlarda üzerine düşen sorumlulukları mutlaka yerine getirmek durumundadır. Aksi halde tek başına Türkiye’nin bu sorumluluğu taşımasını beklemek ne doğrudur, ne hakkaniyetlidir, ne de adil bir yaklaşım olacaktır. n F35 krizi aşılacaktır: Türkiye’yi F35’ten çıkarmanın ciddi ekonomik, siyasi maliyetleri vardır. Biz F35 progra mından vazgeçmiş değiliz. Eninde sonunda bu krizin aşılacağına inanıyoruz. F35’lerin bir şekilde, bir vadede ülkemize geleceği konusunda bir endişemiz yok. ‘Arınç’ın şahsi fikridir’ Kalın, Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’le ilgili “Terörle alakası yoktur” sözlerine de değindi. Kalın, “Sayın Arınç tecrübeli bir siyasetçidir. Büyüğümüzdür. Yaptığı bu açıklamalar şahsi fikirleridir. Cumhurbaşkanlığı’nı bağlamaz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’Lİ TURAN’DAN Hadi oradan!ARINÇ’A: AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç’ın HDP’li Ah met Türk ile ilgili sözlerine tepki göstererek “Dün çıkmış bir ağa beyimiz, yok Ahmet Türk’ün terörle ilgisi yokmuş. Hadi oradan yahu. Hiçbir adam ezbere gerekçelerle, uyduruk gerekçelerle görevden alınmaz” dedi. Turan, Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlar ile bir araya geldi. Arınç’ın, yerine kayyım atanan Türk ile ilgili sözlerine tepki gösterer Turan şöyle konuştu: “Biz ülke ayağa kalksın diye uğraşırken, terörle uğraşırken, çıkıp karşımıza ısrarla ‘niye kayyım atadın, niye bunu yaptın’ dediler. Çıkmış bir ağabeyimiz, yok Ahmet Türk’ün terörle ilgisi yokmuş. Hadi oradan yahu. Hiçbir adam ezbere gerekçelerle, uyduruk gerekçelerle görevden alınmaz.” l Haber Merkezi Tüm günlerin ve şehirlerin anneleri, birleşin! Ufacık bir meydanda yıllarca aynı gün ve saatte toplanarak; Soylu bir öfkeyi ayakta tutan... Ve şiddetsiz bir eylemin acılı ve öfkeli anneleri olarak bu ülkenin yakın tarihine kazınan “Cumartesi Anneleri”ni coplatan, susturan, bastıran, yok eden, yok sayanlar... Şu anda bir siyasi partinin kapısında beliren ve terör örgütü tarafından dağa kaçırılan çocuklarını arayan başka öfkeli ve gözü yaşlı anneler üzerinden politik bir çirkefliği pompalıyorlar. Milletvekillerinin hapse atıldığı, belediye başkanlarının görevden alındığı, varlığı dört koldan baltalanan yasal bir partinin temsil ettiği barışçıl siyasallaşma çabasına Diyarbakır Anneleri üzerinden alçak bir suikast düzenlenmesine çanak tutuyorlar. Bunu yapma cesaretini de kalabalıkların savaşları kanıksama aymazlığından alıyorlar. Bu korkunç aklı ve niyeti alaşağı edecek tek şey... Savaşı, şiddeti ve şu kadim sistemi kökünden sorgulamak... Her türlü iktidarın ahlaksızlığını korkusuzca suratlarına vurmak... Düzenli ya da düzensiz ordulara neden karşı çıkmak gerektiğini hiç yılmadan ısrarla tekrarlamaktır. HHH Savaşlardan medet uman gözü dönmüş legal ve illegal tüm vahşi iktidarlar... Sınırları çizenlerin sınır tanımadığı... Kuralları koyanların kural takmadığı... Barıştan bahsedenlerin savaşlara doymadığı... Adaletsiz, mantıksız ve vicdansız bir dünyada... Can ala ala dönen tekinsiz bir çarkın kıskacında... Düzenli ya da düzensiz orduların hamasi çığırtkanlığında... Çocukları çalıyor ve ateşe atıyorlar. Dağlarda, ovalarda ellerine silah verilen ve bitmek bilmez savaşlara kurban edilen tüm çocukların arkasından ağlayan tüm anneler... Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe cuma ya cumartesi... İstanbul, Adana, İzmir, Diyarbakır, Trabzon ya da Kayseri demeden... Her zaman ve her yerde savaşı yüceltenleri lanetlemedikçe... Çocukların... Dağa çıkmasını/kaçırılmasını... Ya da hapislere tıkılmasını... Ya da gözaltında kaybolmasını... Ya da işkencede ölmesini... Ya da terörist diye etiketlenmesini... Ya da aklını kaçırmasını... Ya da intihar etmesini... Ya da cinnet getirmesini... Ya da kendini yakmasını... Ya da dünyayı yakmasını... Kimse engelleyemeyecek. Taş kalpli siyasiler, acılı anneler üzerinden çirkef politikalar üretmeye devam edecekler. Savaşlarda ölmüş çocukların cesetlerine basa basa zirvelere yükselecekler. Varlıklarını vahşetten beslene beslene sürdürecekler. Çocuğu düzenli ya da düzensiz bir orduda ölen ya da öldüren, şehit ya da militan, vatansever ya da vatan haini bellenen tüm anneler... Aslen her günün annesidir. Her şehrin. Her ülkenin. Her kalbin. O yüzden... Tüm günlerin, şehirlerin ve ülkelerin anneleri, babaları, ağabeyleri, ablaları, kardeşleri, arkadaşları birleşin. Dünyadaki tüm legal ve illegal ordular. Çocuklarınızı elbirliğiyle dağlara ya da kışlalara hiç ama hiç kaçıramasınlar. ALİ BABACAN: Parti 2020’den önce kurulacak Karar gazetesine konuşan eski Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeni partinin 2020’den önce kurulacağını açıkladı. Babacan, parti çalışmalarına destek verdiğini belirttiği 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konumuna ilişkin “Abdullah Bey Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra aktif siyasette yer almayacağını kamuoyuna açıklamıştı. Tarafsız Cumhurbaşkanlığı konumundan sonra da bir siyasi parti çatısı altında olmayı doğru bulmuyor” dedi. l İç Politika DİYARBAKIR HDP önündeki eyleme AKP’li Eronat’tan destek Çocukları dağa kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi 8. günü geride bıraktı. Ailelerin HDP önünde başlattığı eylem sürerken yurdun çeşitli noktalarından destek ziyaretleri de sürüyor. Terör örgütü PKK’nin 2008 yılında Diyarbakır’da düzenlediği saldırıda oğlu Eren’i kaybeden AKP Diyarbakır milletvekili Oya Eronat aileleri ziyaret ederek sorunlarını dinledi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle