21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: EZGİ KARDEŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Keşmir diken üstündePakistan, Hindistan ile sınırda çıkan çatışmada 8 askerin öldüğünü duyurdu 716 AĞUSTOS 2019 CUMA Yeni Delhi yönetimi, ateşkes ihlali yapıldığını duyurdu, can kaybını doğrulamadı. Hindistan’ın, Cammu Keşmir eyaletinin özerk statüsünü geri çekmesine Pakistan’ın sert tepki vermesinin ardından, diplomatik düzeyde yükselen gerilim askeri boyuta taşınıyor. Pakistan ordu sözcüsü Asif Ghafoor, Keşmir sınır hattında çıkan çatışmada 3 Pakistan ve 5 Hindistan askerinin öldüğünü duyurdu. Ghafoor, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Keşmir’deki Kontrol Hattı’nda çıkan çatışmada birçok Hint askerinin yaralandığını, Hindistan’a ait bazı sığınakların da yok edildiğini belirtti. Pakistanlılar, Hindistan’ın bağımsızlık gününü “Kara Gün” ilan etti. Hindistan cephesindense çatışmanın bilançosuna ilişkin doğrulama gelmedi. Hindistan ordusundan sabah saatlerinde yapılan açıklamada, Pakistan’ın iki ülke arasındaki ateşkesi ihlal ettiği bildirildi. Pakistan’ın, askerlerin öldüğüne ilişkin yaptığı duyurunun ardından uluslararası ajanslara ko nuşan bir Hint askeri yetkili, can kaybı yaşanmadığını söyledi. Hindistan, bu ayın başında Cammu Keşmir’e diğer eyaletlerden daha fazla özerklik tanıyan özel statüsünü değiştirme kararı almıştı. Hindistan ile Pakistan arasında ihtliaflı olan ve müslüman toplumun çoğunlukta olduğu Keşmir’e ilişkin bu adım, iki nükleer güç arasında olası bir savaş senaryosunu da beraberinde getirmişti. Öte yandan, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesinin bağımsızlık gününde hükümetinin Cammu Keşmir’le ilgili hamlesini savundu. Modi, özerklik statüsünün kaldırılmasıyla Keşmir’in “Eski şanlı günlerine döneceğini” söyledi. Hindistan’ın bağımsızlık gününü “Kara Gün” olarak ilan eden Pakistan’da ise Başbakan İmran Han, yayımladığı mesajda “Dünya, Hindistan işgali altındaki Keşmir’de Müslümanlara yönelik Srebrenitsa benzeri bir diğer katliam ve etnik temizliğe sessizce tanıklık mı edecek?” ifadelerini kullandı. Olası bir gerilimin Müslüman dünyasında radikalleşme döngüsüne yol açabileceği uyarısında bulundu. Corbyn’den güvenoyu adımı İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Coryn, ülkesinin Avrupa Birliği’nden çıkışını (Brexit), son tarih olan 31 Ekim’de anlaşmasız da olsa tamamlama sözü veren Başbakan Boris Johnson liderliğindeki hükümeti devirmek için kampanya başlattı. Muhalif milletvekillerine işbirliği çağrısı yaptı. Başbakan Boris Johnson’ın, bazı milletvekillerini Brexit’i engellemek için AB ile işbirliğine gitmekle suçlamasının ardından muhalefet partilerine birer mektup gönderen Corbyn, yakın zamanda parlamentoya sunmayı planladıkları güven oylamasında kendilerine destek verilmesini istedi. Johnson’un kaybetmesi halinde geçici bir hükümet kurulması ve düzenlenecek bir seçimle Brexit’i geciktirmeyi hedeflediklerini de ifade etti. Kurtarma gemisindeki göçmenler. Salvini’yi kızdıran karar İtalya’da yüksek mahkeme, göçmen karşıtı aşırı sağcı İçişleri Bakanı Matteo Salvi’nin uzun süredir hedefinde olan, Roma hükümetinin limanlara giriş izni vermediği İspanyol sivil toplum kuruluşu Open Arms’ın kurtarma gemisine uygulanan yasağın yürütümesini durdurdu. Akdeniz’den kurtardığı 150 göçmen ile birlikte 13 gündür açık sularda bekleyen geminin, kararın ardından yönünü Sicilya’nın güneyinde bulunan Lampedusa adasına çevirdiği belirtildi. Karara ilişkin Twitter’dan açıklama yapan Salvini ise yakın zamanda geminin göçmenleri İtalyan limanlarına indirememesi için yeni bir kararname imzalayacağını söyledi. Öte yandan Salvini’nin koalisyon partneri 5 Yıldız Hareketi’nden Savunma Bakanı Elisabetta Trenta ise kararnameyi imzalamayacağını söyledi. Bu arada Roma yönetimi, gemideki 150 kişinin 6 Avrupa Birliği ülkesi tarafından kabul edileceğini duyurdu. ABD’li vekilden skandal çıkış ABD Temsilciler Meclisi üyesi Steve King’in, önceki gün Iowa’daki bir kürtaj karşıtı toplantıda yaptığı “Eğer tecavüz ve ensest ilişki olmasaydı bugünkü insan ırkı var olurmuydu?” açıklaması ABD’de büyük tepkiye neden oldu. 2020 seçimlerinde Demokrat Parti’den başkanlık için aday adayı olan Joe Biden ve Bernie Sanders’ın yanı sıra, King’in üyesi olduğu Cumhuriyetçilerden de üst üste kınama mesajları geldi. ABD’li vekil, bu sözleri, kürtajın tecavüz ve ensest ilişki durumlarında dahi yasaklanmasını savunurken sarf etti. Aşırı sağcı King’in daha önceki kimi açıklamaları da “ırkçı” olarak yorumlanmış, Cumhuriyetçilerin önde gelen isimlerinden bazıları partiden uzaklaştırılması gerektiğini savunmuştu. Yemen’de Güney Geçiş Konseyi destekçileri Aden’de gövde gösterisi yaptı. Güney bölgelerinin bağımsızlığını savunan BAE destekli göstericilerin Suudi Arabistan Kralı Selman’ın posterlerini de taşıması dikkat çekti. ‘Riyad, katliamı gizlemiş’ Yemen’deki iç savaşta İran destekli olduğu iddia edilen Husilere karşı Mansur Ha larını gizlediği öne sürülüyor. Lisanslar inceleniyor falık raporda, Suudi Arabistan’ın bombardımanlarının, sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alarak ulus di hükümetini destekleyen Suu Rapor, İngiliz hükümetinin, Su lararası insan haklarını çiğnediği di Arabistan’ın, yabancı ülkeler udi Arabistan’a silah satışını ya iddia ediliyor. den silah alımını zora sokacak bir salara aykırı” bulan bir mahkeme Raporla ilgili Guardian’a konu rapor İngiltere’de yayımlandı. Bir kararına karşı savunmasını ha şan, İşçi Partili bir uzman, “Suu leşmiş Milletler’in (BM) Yemen’de zırladığı döneme denk geldi. İn di Arabistan’ın sivilleri hedef al ortak çalışma yürüttüğü “Mwa giliz yargısı geçen haziranda Ye makla kalmadığının, bombardı tana” adlı insan hakları örgü men’deki insan hakları ihlalleri manlarla ilgili başlatılan soruş tü tarafından derlenen kanıtla nedeniyle “silah satış lisansları turmaları da yaşananları gizle ra dayanarak Küresel Hukuk Ey nın gözden geçirilmesi ancak he mek için kullandığının ortaya lem Ağı ve İngiliz hukuk bürosu men askıya alınmaması” yönünde çıktığını” savundu. Bindmans’ın hazırladığı raporda, karar almıştı. Uluslararası Ticaret İngiliz yasalarına göre, sivil Riyad’ın sivil hedef Bakanlığı’na su leri öldürmek için kullanabile lere yönelik saldırı Aden’de Körfez zirvesi nulan 288 ceğine ilişkin “açık bir risk” busay lunan bir hükümete silah satı BAE tarafından desteklenen ayrılıkçı Güney şı için lisans verilemiyor. Rapor, Geçiş Konseyi’nin (GGK), geçici başkent Aden’de bü İngiliz hükümetinin Yemen’deki yük oranda kontrolü ele almasının yankıları sürüyor. Hadi hükümeti, GGK ile diyalog için ayrılıkçı güçlerin Aden’de kontrol altına aldığı bölgelerden çekilmesini şart koştu. Suudi Arabistan ve BAE heyetlerinin ise durumu görüşmek üzere Aden’de bir araya geldikleri bildirildi. saldırıların hedef ve bilançosuyla ilgili bilgileri de yalnızca Suudi Arabistan yönetiminden aldığını da ortaya koyuyor. ‘ÖDİLZEÜMREM’Trudeau’dan etik itirafı Kanada’da iki bakanın istifasına neden olan, bir inşaat şirketiyle ilgili rüşvet iddia ihalelerinde rüşvet verdiği iddia edilen şirketin hükümetiyle ilişkilerine dair açıklamada bulunan ları, Başbakan Justin Trudeau’nun Trudeau, “Bu raporu tamamen ka da koltuğunu sallıyor. Trude bul ediyorum ve tüm sorum au, SNCLavalin adlı şirket luluğu alıyorum” ifadelerini hakkında devam eden soruş kullandı. Trudeau, raporunun turmayla ilgili Kanada Ba bazı kısımlarına katılmadığını ğımsız Etik Komisyonu ta belirterek “Etik kurallarını rafından hazırlanan ra çiğnediğimi kabul edi por hakkında “Etik ku yorum ancak büyük bir ralları çiğnediğimi işverenin cezai kovuş kabul ediyorum” şek turulmasının olum linde konuştu. suz sonuçlarını ön Montreal’de aldı lemeye çalışmak ğı hastane ve köprü Justin Trudeau için bu yolu seç Trump Omar Tlaib Netanyahu TRUMP İSTEDİ, İSRAİL YASAKLADI! ABD Başkanı Donald Trump’ın isteği üzerine, ABD Kongresi’ne seçilen ilk Müslüman kadın vekiller olan Ilhan Omar ve Rashida Tlaib’in İsrail’e girişi yasaklandı. Demokrat Parti’nin ilerici kanadının göçmen kökenli kadın vekillerini bir kez daha hedef alan Trump, kendisinin en sıkı muhalifleri olan, Filistin davasını ve İsrail’i boykot hareketini destekleyen Omar ve Tlaib’in İsrail’e girişine izin verilmemesi çağrısı yapan bir tweet attı. Omar ve Tlaib’in İsrail ve Yahudi halkından nefret ettiğini ileri süren Trump, “İsrail, Omar ve Tlaib’e izin verirse büyük zayıflık gösterir. Onlar yüz karası!” dedi. Ardından İsrail Dışişleri Bakanı, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü ziyaret etmek isteyen iki vekile izin verilmeyeceğini açıkladı. Başbakan Benyamin Netanyahu’nun hükümetinin Omar ve Tlaib’i ülkeye sokmama kararı aldığına dair haberler medyaya sızmıştı. tim. Başbakan olarak görevim, Kanadalıların çıkarlarını savunmaktır” dedi. Olayla ilgili özür dilemeyi reddeden Trudeau, “Kanada halkının işlerini kaybetmemeleri için hareket ettiğini” savundu. ‘Görevde kalamaz’ Trudeau’nun açıklamalarına muhalefetten sert tepki geldi. Muhafazakâr Parti, Trudeau’nun “ülkeyi yönetmeye uygun olmadığının raporla saptandığı” açıklamasında bulundu. Yeni Demokrat Parti lideri ise “Başbakan’ın bir şirketin çıkarına çalışmasının kabul edilemeyeceğini” belirtti. Trudeau, daha önce eski Adalet Bakanı Jody Wilson Raybould ve eski Hazine Bakanı Jane Philpott’u, lideri olduğu Liberal Parti’den ihraç etmişti. İki eski bakan, SNCLavalin şirketine yönelik yolsuzluk soruşturmasının sonlandırılması için baskı gördükleri gerekçesiyle görevlerinden ayrıldıklarını duyurmuşlardı. Söz konusu şirketle ilgili usulsüzlük iddiaları Kanada’yla sınırlı değil. Libya’nın, 2011’de “Arap Baharı” adı verilen isyan dalgasıyla devrilen eski Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’nin görevde olduğu dönemde bu ülkedeki yetkililere rüşvet vermekle suçlanan şirket, 2010 yılından bu yana soruşturma altında. Montreal merkezli SNCLavalin şirketi,Türkiye’ de bulunan BAGFAŞ Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş ile 2017 yılında, üretim tesisinin iyileştirilmesi için 4 milyon Avro’luk sözleşme imzalanmıştı. Çin ordusunun, Hong Kong sınırı yakınlarındaki Şenzen kentinde düzenlediği askeri tatbikat, bölgeye müdahale hazırlığı olarak değerlendirildi. Trump, Hong Kong sessizliğini bozdu Çin’in Hong Kong Özerk Yönetimi sınırı yakınlarında askeri faaliyetlerini artırdığı yönünde basına yansıyan görüntüler, kentte iki ayı aşkın süredir devam eden protestolara doğrudan müdahale senaryolarını güçlendirirken ABD Başkanı Donald Trump’tan, Pekin’e, “ticaret savaşı” hatırlatmalı çözüm çağrısı geldi. Ticaret savaşında olduğu Pekin’i uzun süredir yeni bir ticari anlaşmaya ikna etmeye çalışan Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in “Hong Kong sorununu hızlıca ve insanca çözeceğine dair şüphesi olmadığını” söyledi. Trump, Pekin’le yeni bir ticari anlaşmayaysa Hong Kong krizinin çözümünden sonra varılabileceğini şu sözlerle ifade etti: “Çin’de milyonlarca işi gümrük tarifesi dışındaki ülkelere kaptırıyor. Binlerce firma ülkeyi terk ediyor. Elbette bir anlaşma yapmak istiyorlar. Ama önce bırakalım Hong Kong meselesini insan ca çözsünler.” Trump, Hong Kong’daki protestolara ilişkin sessizliği nedeniyle ABD’de eleştiriliyordu. Zanlıların yargılanmak üzere Hong Kong’dan Çin’e iadelerini öngören yasa tasarısının iptal edilmesi talebiyle haziran ayında başlayan, polisin sert müdahalesi nedeniyle daha da alevlenen protestolara karşı Pekin’in askeri müdahale hazırlığı içinde olduğuna yönelik iddialarsa giderek artıyor. Çin ordusunun, Hong Kong’un sınır komşusu Şenzen kentindeki askeri varlığını artırdığı, buradaki stadyumda binlerce kişiden oluşan birliklerle geçit töreni yaptığı haberleri uluslararası ajanslara yansıdı. Çin hükümetine yakın Global Times, konvoyun “Askeri tatbikatlar için bölgede olduğunu” öne sürse de, uzmanlar bunun Çin ordusu tarafından göstericilere karşı yapılan bir gövde gösterisi olduğu görüşünde. Pekin, protestocuların eylemlerinin “terörizm izleri” taşıdığını savunuyor. El Nusra, Suriye uçağını düşürdü Suriye ordusunun, çatışmaların merkezindeki İdlib’in güneyinde bulunan Han Şeyhun kentine ilerleyişi sürerken büyük oranda cihatçılar tarafından kontrol edilen vilayetten, Şam’a ait bir savaş uçağının düşürüldüğü haberi geldi. Suriye devlet televizyonuna demeç veren askeri bir kaynak, “El Tamaniya bölgesindeki Nusra teröristlerinin karargâhlarını yok etmekle görevlendirilmiş olan savaş uçaklarımızdan birisi, bu bölgede faaliyet gösteren silahlı gruplar tarafından fırlatılan bir füze ile 14 Ağustos’ta düşürüldü” dedi. Suriyeli kaynak, düşürülen uçağın pilotunun hayatta olup olmadığının ya da durumunun ne olduğunun bilinmediğini de sözlerine ekledi. Eylemi, İdlib’in büyük bir kısmında kontrolü elinde bulunduran Nusra bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) üstlendi. Öte yandan muhaliflere yakın, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib’i kuşatma hamlesi kapsamında Rusya desteğinde başlattığı operasyonlarına nisan ayından bu yana hız veren Suriye ordusunun, Han Şeyhun kentine 3 km. kadar yaklaştığını iddia etti. Dünkü çatışmalarda 11 HTŞ’li öldü. ŞamHalep karayolu üzerinde bulunan kentin, Şam yönetimi için kritik önemde olduğu bildiriliyor. Rusya ve Türkiye’nin Eylül 2018’de imzaladığı Soçi Mutabakatı, İdlib’de ağır silahların geri çekilmesini de içeriyordu. Ancak mutabakatın bölgedeki silahlı muhaliflerin sahada terörist gruplardan ayrılmasını içeren maddesi gibi ağır silahların çekilmesini öngören maddesi de tamamıyla yerine getirilmiş değil. İran’la gerilim yaşayan ABD ordusu, Kuveyt’te bulunan askeri üsteki birliklerine ilişkin yeni görüntüler paylaştı. Washington’a rağmen İran tankeri serbest LondraTahran arasında son dönemde yükselen tansiyonun sebeplerinden olan, İngiltere tarafından geçen ay el konulan Grace1 adlı İran gemisi, dün Cebelitarık tarafından serbest bırakıldı. İngiltere’ye bağlı özerk yönetim Cebelitarık’ta Yüksek Mahkeme’nin, Grace1 mürettebatına yöneltilen suçlamaları düşürmesinin ardından tankerle ilgili nihai kararın dün verilmesi bekleniyordu. Olası serbest bırakma kararı karşısında ABD Adalet Bakanlığı, petrol tankerine el koymak için talepte bulundu. Cebelitarık’ın yargı makamlarından yapılan açıklamaa, ABD başvurusunun mahkeme öncesinde ellerine ulaşmadığı belirtildi. Cebelitarık yönetimi, İran’a ait Grace 1 isimli tankerine 4 Temmuz günü gece karanlığında baskın yaparak el koymuştu. Tankerin Avrupa Birliği yaptırımlarını delecek şekilde Suriye’ye petrol taşıdığı ve ABD’nin baskısıyla tutulduğu iddia edilmiş, İran da misilleme olarak iki hafta sonra Basra Körfezi’nde bir İngiliz tankerini alıkoymuştu. Tahran’la 2015 yılında imzalanan uluslararası nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından bu ülkeye yaptırımlarını ağırlaştıran ABD, İran’a karşı Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi çevresinde askeri varlığını artırmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle