24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE dishab@cumhuriyet.com.tr 713 AĞUSTOS 2019 SALI Hong Kong durulmuyorUluslararası havalimanında oturma eylemleri nedeniyle bütün uçuşlar iptal edildi Protestolar sürerken Pekin’den yine eylemlere yönelik “terör” çıkışı geldi. Dünyanın en işlek havalimanlarından Hong Kong’da uçuşlar dün, zanlıların ana kara Çin’e iade edilmesini öngören yasa tasarısına karşı iki ayı aşkın süredir düzenlenen eylemler gerekçesiyle iptal edildi. Protestoculara yönelik polis şiddetine tepki olarak Hong Kong Havalimanı’nda dört gündür süren oturma eylemine dün yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Eyleme katılım sayısının artması sonucu yolcuların checkin ve varış süreci uzarken havalimanı yönetimi, “Hong Kong Uluslararası Havalimanı’nda operasyonlar ciddi olarak sekteye uğradı. Tüm uçuşlar iptal edildi” açıklaması yaptı. Sadece checkin işlemleri tamamlanan uçuşlar, yasak kapsamı dışında tutuldu. Akşam saatlerinde yapılan açıklamada ise havalimanının tekrar açılması için çalışıldığı belirtildi. ‘Polisten utanıyoruz’ Havalimanındaki yolcuları, Pekin yanlısı olmakla suçladıkları Hong Kong yönetiminin gösterilere karşı tutumu ve polis müdahalesi hakkında bilgilendirme amacıyla başlatılan oturma eylemlerinde dün bazı protestocuların gözlerine bant takması ise dikkat çekti. ‘Metroda çatışma’ Protestocuların, önceki gün güvenlik güçlerinin biber gazı ile müdahale ettiği eylemlerde polis ateşi nedeniyle gözünü kaybettiği iddia edilen bir genç kız ile dayanışma için göz bandı taktıkları belirtildi. Protestolarda ayrıca, “Hong Kong güvenli değil”, “Polisten utanıyoruz” yazılı dövizler taşındı. BBC’nin haberine göre ise en az iki metro istasyonunda polis ile göstericiler arasında çatışma yaşandı. Hong Kong Emniyet Müdür Yardımcısı Chris Tang gazetecilere yaptığı açıklamada, polisin sadece “şiddete başvuran isyancılara” karşı güç kullandığını söyledi. Öte yandan Pekin’den eylemcilere bir kez daha “terör” suçlaması geldi. Hong Kong ve Macau İşleri Bakanlığı sözcüsü Yang Guang, “Protestocuların son günlerde polise saldırmak için sıklıkla tehlikeli maddeler kullanması, terörizm tohumlarının filiz vermeye başladığını gösteriyor” diye konuştu. Hong Kong’daki gösteriler haziran ayında, suç işlediklerinden şüphelenilen kişilerin Çin’e iade Havalimanındaki eyleme dün 5 binden fazla kişinin katıldığı belirtildi. Bir göstericinin önceki gün polis tarafından gözünden vurulduğu haberleri üzerine ise kimi eylemcilerin, gözlerine bant taktıkları görüldü. sine imkân veren tartışmalı yasa tasarısı nedeniyle başlamıştı. Tasarının yasalaşması halinde Hong Kongluların özgürlüklerinin kısıtlanacağı ve düzenlemenin muhaliflerin susturulması için kullanılabileceği savunuluyordu. Her ne kadar tasarı askıya alınsa da göstericiler, “Çin’in boyunduruğuna karşı çıkmak amacıyla” protestolara devam ediyor. Polisin göstericilere yönelik tutumuyla ilgili olarak da bağımsız bir soruşturma açılması ve gözaltındaki tüm göstericilerin serbest bırakılmalarını talep ediliyor. SIKI GÜVENLİK Keşmir diken üstünde Hindistan’ın, özel statüsüne son verdiği Cammu Keşmir eyaletinde sıkı güvenlik önlemleri bayram için de sürüyor. Güvenlik güçlerinin bölgenin en büyük kenti Srinagar’da birçok cadde ve meydanı geçişlere kapattığı belirtilirken AFP haber ajansı, söz konusu güvenlik önlemlerinin büyük çaplı protestoları engelleme amacı taşıdığını kaydetti. Geçen cuma günü öğle namazının ardından Yeni Delhi yönetiminin kararına tepki amaçlı protestolara sahne olan Soura Mahallesi de güvenlik koridoruna alınan bölgeler arasındaydı. Hindistan geçen hafta Pakistan’ın büyük tepki gösterdiği kararla eyaletin özel statüsüne son vermişti. Yeni Delhi’ye bağlanan eyaletteki yaklaşık 300 yerel yönetici gözaltına alınmış, dış dünyayla bağlantısı da kesilmişti. Pakistan, Hindistan’ın İslamabad Büyükelçisi’ni sınır dışı etmiş, ikili ticari ilişkileri askıya almıştı. Pakistan Başbakanı İmran Han önceki gün uluslararası toplumu, “Çoğunluğu Müslüman olan Keşmir’de Hint milliyetçiliğinin yayılmasına seyirci kalmakla” suçlamıştı. Srinagar’da dün cami önünde toplanan bir grup Yeni Delhi hükümetini protesto etti. göçmenler ABD, devlet desteğini kesiyor ABD, yeni düzenlemeyle göçmenlere devlet desteğini keseceğini ve oturum izni vermeyeceğini duyurdu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, gelir seviyesi düşük göçmenlerin artık ABD devletinden sağlık sigortası, gıda veya barınma yardımı gibi destekler almasının engelleneceği belirtilerek, ABD devletinden hâlâ yardım alan oturum hakkı sahiplerinin vatandaşlık işlemlerinin yapılmayacağı ve ülkeden gönderilebileceği kaydedildi. Ayrıca düzenlemenin, yarın imzalanacağı ve 60 gün içerisinde yürürlüğe gireceği aktarıldı. lAA MUSON YAĞMURLARI 184 CAN ALDI Hindistan’ın güneyinde ve batısında etkili olan şiddetli muson yağmurlarının yol açtığı sel baskınları nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı en az 184’e yükselirken yetkililer, yaklaşık 1 milyon kişiyi yaşadıkları alandan tahliye ederek acil durum kamplarına yerleştirdiklerini açıkladı. Sel baskınlarının vurduğu yerler den Kerala’da polis sözcüsü, AFP’ye yaptığı açıklamada, yalnızca bölgede en az 76 kişinin yaşamını yitirdiğini, 58 kişinin de kayıp olduğunu söyledi. Kerala’ya komşu Karnataka eyaletinde ise 42 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Eyalette ayrıca, dünya kültür mirası listesinde yer alan Hampi kentinde birçok ya pı sular altında kaldı. Gujarat, Assam ve Bihar da sel felaketinin zarar verdiği eyaletlerden oldu. Öte yandan, kötü hava koşulları ve hasar gören altyapı nedeniyle ilkyardım operasyonları da zorlukla gerçekleşirken yetkililer, ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini bildirdi. Sosyal Demokratlar’dan Berlin’e aşırı sağ uyarısı Almanya’da koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD), federal hükümet ve güvenlik birimlerinden aşırı sağa karşı çok daha sert önlemler alınmasını talep etti. DW’nin Süddeutsche Zeitung gazetesinden aktardığı habere göre, SPD bu kapsamda hazırladığı taslak metinde, aşırı sağcı çevreler üzerinde cezai takibat baskısının büyük ölçüde artırılmasını istiyor. Taslak metinde aşırı sağcılara yönelik tutuklama emirlerinin kararlılıkla yerine getirilmediği eleştirisinde bulunan Sosyal Demokratlar, aranmakta olan 500 aşırı sağcının serbest dolaştığına dikkat çekiyor. Metinde ayrıca güvenlik birimlerince anayasal düzene düşmanlığı bilinen kişilerin silahlarına el konması işlemlerinin hızlandırılması talep edilerek “halen çok sa yıda aşırı sağcının elinde ruhsatlı silah bulunduğuna” işaret ediliyor. SPD, aşırı sağcı örgüt “Combat 18”in de acilen yasaklanması çağrısında bulunuyor. 2000’de yasaklanan “Blood&Honour” (Kan ve Onur) adlı Neonazi örgütünün silahlı uzantısı olarak kabul edilen Combat 18’in, Kassel valisi Walter Lübcke cinayeti ile bağlantısı üzerinde de duruluyor. Temmuz ayı sonunda Duisburg ve Berlin’deki camilere bomba tehdidi içeren postalar da aşırı sağcı grubun imzasını taşıyordu. İngilizce muharebe anlamına gelen “Combat”ın yanındaki 1 ve 8 sayıları, Adolf Hitler”in baş harfleri olan “A” ve “H”nın alfabedeki sıralamasına denk geliyor. Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer de grubun yasaklanması konusunun değerlendirmeye alındığını açıklamıştı. Guatemala yeni başkanını seçti İşsizlik, güvenlik problemleri, mülteci sorunu gibi krizlerle boğuşan Or ta Amerika ülkesi Guatemala’da önce ki gün düzenlenen dev let başkanlığı seçimle rini, yüzde 58.8 oy ora nıyla muhafazakâr aday Alejandro Giammattei kazandı. Katılımın yüz de 41’le bir hayli dü Giammattei şük seyrettiği başkanlık seçimlerinin ikinci turunda Vamos Partisi’nin lideri Giammatei’ye rakip olan eski First Lady Sandra Torres’in oy oranı ise yüzde 41’de kaldı. Giammattei, 14 Ocak 2020’de başkanlık yemini ederek ülkenin 51. devlet başkanı olarak göreve başlayacak. Dışişleri Bakanlığı, Yemen için diyalog çağrısı yaptı. aYteemşkeens’duemudu Yemen’de dört yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta İran bağlantılı Husilere karşı Mansur Hadi hükümetini destekleyen Suudi Arabistan liderliğindeki Sünni koalisyonda çatlağa sebep olan, geçici başkent Aden’i ele geçiren ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi (GGK), önceki gün ateşkes ilan etti. Riyad önderliğindeki koalisyonun bileşenlerinden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli GGK liderlerinden Aidarus el Zubeydi, Hadi yönetimiyle Suudi Arabistan arabulucuğunda gerçekleşecek barış görüşemelerinde yer almaya hazır olduklarını söyledi. Zubeydi ayrıca, İran’ın bölgedeki nüfuzunun genişlemesine karşı koalisyon güçleriyle birlikte mücadele vereceklerini ifade etti. Bu arada Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Aden şehrinde süren silahlı çatışmalardan Türkiye’nin duyduğu endişe dile getirildi, diyalog çağrısı yapıldı. Öte yandan Husiler dün, Suudi Arabistan’ın güneyinde yer alan Hamis Muşayt kentindeki Kral Halid Hava Üssü’ne İHA saldırısı düzenlediklerini açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı Raab, ilk ziyaretini geçen hafta Washington’a düzenlemişti. Btuorlutonndaikna İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) anlaşmalı mı anlaşma olmadan mı ayrılacağı yönündeki tartışmalar sürerken ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, iki günlük bir ziyaret için Londra’ya gitti. Bolton, dün yaptığı açıklamada, “Trump’ın AB’den başarılı bir çıkış görmek istediğini, Washington’ın bir ABDİngiltere ticaret anlaşmasını destekleyeceğini” söyledi. Bolton’ın ziyaretinin Başbakan Boris Johnson’ın selefi Theresa May’in döneminde Washington ile zaman zaman gerilen ilişkileri geliştirmek amaçlı olduğu yorumları yapılırken kimi diplomatlar, İngiltere’nin Brexit sürecinin ardından ABD’ye daha bağımlı hale gelebileceği görüşünü dile getiriyor. Başbakan Johnson ile görüşmesinde ise Bolton’ın aralarında İran’ın da bulunduğu güvenlik meseleleri, Çinli teknoloji devi Huawei konularını gündeme getireceği belirtildi. “Şahin” görüşleriyle bilinen Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın Londra hükümetini İran’a karşı tavrını sertleştirmesi konusunda ikna etmeye çalışacağı gündeme yansıdı. Trump yönetimi, 2015 yılında varılan nükleer anlaşmadan çıkmasının ardından Tahran’a yaptırım kartını çıkarmıştı. İngiltere dahil anlaşmanın diğer imzacıları ise uzlaşıyı koruyacaklarını duyurmuştu. Reuters’a konuşan üst düzey bir Washing ton yetkilisi, Bolton’ın “İngiltere’nin nükleer anlaşmadan çıkmasının İran’a baskıyı artırma konusunda faydalı olacağı ancak hemen karar vermelerini beklemedikleri” savını dile getireceğini öne sürdü. İngiltere, Hürmüz Boğazı’ndaki gerilimde ticari gemilerin korunması için ABD’nin uluslararası deniz koalisyonu kurulması yönündeki teklifini kabul etmişti. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab geçen hafta Washington’ı ziyaret etmiş, ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile bir araya gelmişti. Pompeo, “AB’den ayrılmasının ardından İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalamak istediklerini” söylemişti. BREXıT SÜRECİ ‘Diplomatlar çekilebilir’ İngiliz diplomatların gelecek günlerde AB kurumlarındaki günlük çalışma grubu toplantılarından çekilebileceği iddia edildi. Guardian gazetesinin haberine göre, henüz tartışma aşamasındaki plan “İngiltere’nin 31 Ekim’de anlaşmalı ya da anlaşmasız olarak AB’den ayrılacağı” mesajını bir kez daha iletmeyi amaçlıyor. Haberde, çalışma grubu toplantılarında güvenlik, sivilleri içeren krizlerde nasıl yanıt verileceği, dış ilişkiler, tüketici haklarının korunması gibi konuların ele alındığına dikkat çekilirken, plana “Londra hükümetinin karar verme sürecinde hazırlıksız yakalanabileceği, ulusal çıkarlara zarar verebileceği” gerekçeleriyle karşı çıkıldığı ifadelerine de yer verildi. ‘Gemileri Körfez ülkeleri korur’ İranBatı hattında Hürmüz gerilimi sürerken Irak Dışişleri Bakanı Muhammed el Hekim’den “Batılı güçlerin Körfez’deki varlığı bölgesel tansiyonu yükseltiyor” çıkışı geldi. Hekim, Twitter hesabından paylaştığı mesajında “Irak bölgede gerilimi müzakereler yoluyla azaltmaya çalışıyor ancak Batılı güçlerin varlığı buna engel oluyor. Körfez ülkeleri gemi geçişlerinde güvenliği sağlayabilir” ifadelerini kullandı. Hekim, İsrail’in koalisyona katılma ihtimalinin de kabul edilemez olduğunu kaydetti. Bu arada İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, ABD’yi Körfez bölgesini patlamaya hazır bir kibrit kutusuna çevirmekle suçladı. Zarif, El Cezire’ye verdiği demeçte, “Körfez bölgesinde yabancı kuvvetlerin varlığı arttıkça güvenliğinin daha da azalacağını” söyledi. Washington ile Tahran arasındaki tansiyon ABD’nin 2015’te varılan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a yönelik yaptırımları devreye sokmasıyla yükselmişti. Son dönemde de Hürmüz Boğazı’ndaki petrol tankerlerinin geçiş güvenliği İran’la Batılı ülkeler arasındaki gerginliğin daha da artmasına neden olmuştu. İngiltere’ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, geçen ay bir İran gemisine Suriye’ye petrol taşıdığı gerekçesiyle el koymuştu. Tahran’dan ise Hürmüz Boğazı’nda İngiltere bandıralı petrol tankerini alıkoyma hamlesi gelmişti. ABD, bölgedeki tankerlerin güvenliğinin sağlanması için bir deniz gücü oluşturulması planını duyurmuştu. ‘IŞİD’li ailelerin çocuklarına yasak’ Londra hükümeti, İngiliz vatandaşı IŞİD militanlarının çocuklarının savaş bölgelerinde kalmasına karar verdi. İngiliz basını eski İçişleri Bakanı Sacid Cavid’in geçen ay Maliye Bakanlığı görevine gelmeden hemen önce, Irak’ta bulunan bebek ve refakatsiz çocukların, ülkeye dönüş sürecinin askeri ve sivil personel için fazla tehlike içermesi nedeniyle kamplarda kalması yönünde karar verdiğini yazdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle