Katalog

12 1 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM Günlerdir gündemi, CHP belediyeleri içerisinde yapılan hatır ve özellikle akraba, eş, oğul, kardeş atamaları oluşturuyor. Burada isimlerle örneklendirilmiş hatırlatmalar yapmayacağım. Zaten yeterince yazılıyor, çiziliyor. Bunları okuduğumda, üzülüyorum. Ama bu tartışmaların yol yakınken ortaya çıktığına da çok mutluyum. CHP altyapısı ve üst yönetiminin de basınla aynı anda gereken tepkiyi vermiş olmaları, çok önemli bir refleks kanıtı. CHP, unutulmaz bir atılımla, 1994’ün rövanşını çeyrek asırdan sonra alarak siyasi tarihimize bir damga vurdu. Gazetelerin manşetlerine yansıyan bu defolu atamalar, solun iç muhasebesi ve kendisiyle hesaplaşması. AKP’nin buradan nemalanabileceği pek bir malzeme yok. Çünkü AKP’nin tüm varlığı bu akraba, eş dost, yakın aile efradının uygun yerlere yerleştirilmesi üzerine kurulu. Dün Sözcü gazetesi, eski Aile Bakanı Fatma Betül Sayan’ın çeşitli yerlere en üst düzeylerden atanmış 3 kardeşinin dökümlerini ve buna benzer diğer milletvekillerinin aile efratlarına yönelik “becerikli sevgi ve ilgi kanıtlarını” ortaya koyan bir haber kullanmıştı, “Bunlar da AKP’nin atamaları” başlığıyla, “bakın yalnız CHP’de olmuyor, işte AKP’de de var” diyerek hatırlatmış oluyordu Sözcü. İyi de bence ancak tersinin haber değeri olabilirdi: “Bakın AKP’de şu belediyelerde, şu isimlerde hiçbir yakın ataması yoktur” diye bir haber olsa çok daha ilgili okurdum. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın kızı ve damadından başlayarak, mahdumların vakıflarına ve onlara sürekli tahsis edilen belediye arazilerine kadar, AKP bu dallanıp budaklanmalar üzerine kurulu! Dolayısıyla hiçbir yandaş basın kalemşorunun zaten bu konularda ağzını açacak Partinin özeleştiri yaparken “Biz nasıl bu hatayı yaptık” diye ciddi olarak bir sorgulama yap ması lazım. Acaba AKP’nin açtığı yoldan kötü örnekleme ile bir kopyacılığa mı girildi? “Nasıl olsa Belediyelerde bu tip olaylar artık Türkiye’de normal karşılanıyor AKP yapıyorsa biz neden yapmayalım” diyen tüten dumanlara örnek tepkiler! farklı bir sosyal demokrat kuşak mı yetişti? CHP’liler şayet izlenecek örnek arıyorlarsa, İsmet İnönü’yü veya Ahmet Necdet Sezer’i hatırlasınlar, yanlış ufuklara bakmak yerine... hali yok! Aynen AKP milletvekillerinin susmak ve izlemekten başka Kültür ve liyakat! seçenekleri olmadığı gibi! Hiç kim Liyakat. Son derece önemli diyor se, yarın öbür gün Kılıçdaroğlu’nun herkes. Ne kadar uygulanıyor, bile yeniden gündeme getirdiği “Etiksi miyorum. “Şu arkadaş eskiden beri yasi ahlak yasası”nın Parlamento’da alkışlar arasında kabul edilmesini beklemesin! Ama CHP, bir AKP olmadığı için bu haklı tepkiler, daha baştan bu sorumsuz işaretlere dur demiş oldu. Bunda yarar var, çünkü SHP döneminde 1989 zaferinin, nasıl 5 yıl sonra bir acı mağlubiyete dönüştüğünü ve İSKİ skandalının en az 10 yıl nasıl ağır bir iz bıraktığını hepimiz hatırlıyoruz. Şimdi eş dost atamaları dışında ülkemizin 3 büyük ili haricindeki önemli noktalardan tüten dumanlar, bazı ilçe başkanlarını yok sayan bazı büyükşehir başkanları ve bunun ötesinde bazı özel hayat dedikodularına benle çalışıyor, onu da kültürün başına atasak ne olur ki” tavrı, pek hayra alamet değil. CHP, kültürle olan ilişkilerinde, maalesef sınıfta kalmayı seven bir yapıya sahip. Şöyle izah edeyim, mesela dışişleri masasına, partinin uygun göreceği donanımlı, deneyimli eksper bir emekli büyükelçi seçme konusunda fazla hata yapılmaz, ama kültür genellikle “Ne yapsak olur, abartmamak lazım çok da önemli değil aslında, kimi koysak götürür o işi” mantığıyla geçiştirilen bir alan olarak kalır... Örneğin, bu konulardaki özeni ve sanatçılarla ilişkileri mükemmel düzeyde olan Ercan Karakaş’ın artık işaret ediyor. Ben de duyarlı başka kültür konusunda muhatap alınma arkadaşlarım gibi uyarmak istiyorum. ması düşündürücüden öte üzücü! İşte Bu yıl yaşanan CHP ve “muhalefet buyurun size liyakat örneği! Sizin ister koalisyonu” çıkışı, iyi değerlendirilirse, genel merkezde, ister büyük belediye gerek Parlamento, gerek başkanlık lerde kültür konusunda kullanacağınız seçiminde muhalefet önemli bir başarı isimlerin mesela Karakaş seviyesinde devamını yakalayabilir. Ama tersine, veya onun tavsiyeleri, yorumları ve bu fırsat değerlendirilmezse, CHP bir çevresinden geçmiş insanlar olması dahaki genel ve başkanlık seçimlerin lazım. Ama bunun bile yapılabilmesi de umut olamadan sahnede iddiasını için, genel merkezin neden Karakaş’ın önden kaybeder. görevine devam etmediğini ve yerine kimin niçin atandığını veya neden kimsenin atanmasına bile lüzum görülmediğini açıklaması lazım. CHP, bugüne kadar sanatçılardan çok destek gördü ve görmeye devam ediyor, gerek kurumsal olarak gerek bireysel olarak. Ama bu sevgi, özen ve ilgi karşılıksız kalmamalı, “Bu arkadaşlar zaten yanımızda” şeklinde bir umursamazlığa girilmemeli. Gerek kültür konusunda yapılacak her atama, gerek kültüre alışıldık festival açılışları ve resepsiyonlar ötesinde ayrılacak çok ciddi bütçeler ve iddialı evrensel boyutta projeler hızla gündeme alınmalı. Sonuç: Gerek İmamoğlu rüzgârı, gerek yerel seçimdeki yurt çapında genel başarı, şu son günlerde su yüzüne çıkan bu kötü haberler, alakasız atamalar, “yaptım oldu”larla gölgelenmemeli... Her CHP’linin “Onlar yeteri kadar yedi, şimdi sıra bizde” yaklaşımından büyük dikkatle uzak durması lazım. Şimdi liyakat, etik, ahlak, mantık egemen olmalı. Örneğin tabii ki geçmişte CHP’li diye üzeri çizilen şirketler ihalelere eşit şartlarda girmeli ve en iyi teklifi verdiyse almalı veya ülkenin farklı yerlerinde eğitimde laik ve Atatürkçü olduğu için dışlanmış dernekler, vakıflar, kurumlar kişiler, tabii ki artık bu negatif ayrımcılıkla muhatap olmamalılar ve herkes hak ettiğini almalı! Gerek parti gerek belediyelerimiz, atamalarda da, seçimlerinde de, ihalelerde de, yeni imtiyazlılar sınıfı yaratmadan, hak edenlere doğal sosyal demokrat felsefeler doğrultusunda hak ettiğini vermeli. Toplum bu şekilde CHP’nin hakhukukadalet yürüyüşlerinin Atatürkçü ve sosyal demokrat pencereden nasıl topluma yansıdığını inandırıcı bir şekilde yaşamalı. Okulda yaptığı projeyi sosyal medyadan yayımladı, büyük destek gördü Düşük not aldı tasarıma yöneldi Küçük yaştan beri teknolojiye ilgi duyduğunu anlatan Eraslan, hurdacılardan aldığı malzemelerle daha şimdiden birçok projeye imza attı. AHMET KUT 13yaşındaki Talha Kürşad Eraslan, küçük yaşlardan bu yana elektrik ve teknolojik ürünlere meraklıydı. Bu merakı sayesinde mini piyano, tesla bobini (alternatif akım kullanarak yüksek frekansta çok yüksek gerilim elde ederek kullanılan deşarj bobini), güç kaynağı, şarj aleti gibi birçok proje üzerinde çalıştı. Bir gün okuldaki Teknoloji Tasarım Dersi için hazırladığı bir projesinin videosunu sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı ve “Geri dönüşüm temalı tamamen çöp ve hurdalıktan alınan malzemeler le yaptığım ödevime hocamız hem çok bağırdı hem ‘0’ verdi” yazdı. Ardından çok sayıda destek mesajı ile karşılaştı, o günden sonra projelerine hız verdi. Genç yaştaki ilgisi ve becerisi sayesinde özel bir liseden burs kazanan Ersaslan, “Küçük yaştan beri bu tarz şeyler ilgimi çekiyor. Kırtasiyeden mini devreler alarak onları kurcalıyor, elime geçen bozuk aletlerin içini açıp işime yarayan parçaları alıyordum. Bazen internetten videolar izleyerek bazen de devreler üzerinden çok kez deneme yaparak projemi oluşturuyorum. Bu şekilde kendimi geliştirerek bütün projelerimi kendi imkânlarım doğrultusunda yaptım” diyor. Bugüne dek yapmış olduğu tasarımları odasında tutan Ersaslan, evine gelen misafirlerin odasını gördüğünde şaşırdıklarını “Odan uzay üssüne dönmüş” veya “Bu nasıl oda, çöplük gibi” tepkiler aldığını da anlatıyor. 13 yaşındaki Ersaslan, teknoloji ve tasarıma oldukça meraklı. Yaşıtlarının aksine vaktinin büyük çoğunluğunu evinin odasında proje üreterek geçiyor. Bugüne dek yapmış olduğu tasarımları odasında tutan Ersaslan’ın evine gelen misafirlerin odasını gördüğünde şaşırıyor. Ersaslan, bazı günler 12 saatini odasında geçirdiği oluyor. Malzeme hurdacıdan Tasarladığı ürünler için gerekli malzemeleri ise genellikle hurdacılardan temin ederek ya da evinde kullanışını yitirmiş ürünleri parçalayarak elde eden Eraslan, gerektiği durumda ailesinin de kendisine destek çıktığını söylüyor. İlerde ise elektrik elektronik, mekatronik, bilgisayar ya da haberleşme mühendisliği mesleklerinden birini seçmeyi planlayan Eraslan, dünyanın en büyük dâhilerinden biri olan Sırp mucit Nikola Tesla’yı örnek aldığını ve GencTesla adlı Twitter hesabından yaptığı projeleri paylaşmaya devam edeceğini sözlerine ekliyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet ŞANS TOPU 10, 13, 14, 18, 27 + 03 5+1 BİLEN: 797 bin 794 TL (1 Kişi) 5 bilen: 7 bin 020’şer TL 4+1 bilen: 231.30’ar TL 4 bilen: 44’er TL 3+1 bilen: 25.65’şer TL 3 bilen: 4.15’şer TL 2+1 bilen: 6.20’şer TL 1+1 bilen: 3.70’er TL SAYISAL LOTO 07, 19, 20, 26, 30, 37 6 BİLEN: 3 milyon 037.480’er TL (Devretti) 5 BİLEN: 6 bin 587.05’şer TL 4 BİLEN: 90’ar TL 3 BİLEN: 12.90’ar TL 1 AĞUSTOS 2019 SAYI: 34266 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:08 03:58 04:28 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:52 13:16 17:10 05:40 13:00 16:53 06:06 13:23 17:13 Akşam 20:29 20:10 20:30 Yatsı 22:06 21:45 22:01 10 yıl önce cimer’e yapılan istismar şikÂyeti, öğretmenin yeni istismarlarını ortaya çıkardı Müfettişler 4 ay takip etti Mersin’in Yenişehir ilçesinde 10 yıl önce istismara maruz kalan bir gencin CİMER’e başvurması üzerine çalışma başlatan müfettişler, öğretmen H.T’yi görev yaptığı okulda 4 ay boyunca takip ederek, cinsel istismar olayını ortaya çıkardı. Bir ilköğretim okulunda 2. sınıf öğrencisi 6 çocuğu istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanan H.T. dün ilk kez hâkim karşısına çıktı. Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görü len duruşmada tutuklu sanık H.T., çocukları kucağına aldığını kabul etti, ancak kötü niyetle bunu yapmadığını belirtti. H.T., kendisine iftira atıldığını savunarak, karakolda suçlamaları kabul ettiği ifadesini baskı altında verdiğini söyledi. Mağdur çocuklar da psikolog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBIS) ile öğretmenlerinin kendilerine rahatsız edici davranışlarda bulunduklarını belirterek ba şından geçenleri dile getirdiler. Çocuklarının duruşmada anlattıklarının aynısını evde kendilerine anlattıklarını belirten aileler de zanlıdan şikayetçi oldu. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devam etmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Zanlı H.T. geçen nisan ayında tutuklanırken, Mersin Cumhuriyet Savcılığı olaya ilişkin yayın yasağı getirmişti. l İHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr YILDA 50 SINAV YAPIYOR ÖSYM’den dört yılda 377 milyon TL OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) kâr etmediğini, gelir fazlasının devlete vergi olarak aktarıldığını açıkladı. ÖSYM’nin son 4 yılda vergi adı altında Maliye Bakanlığı’na aktardığı toplam kâr 377 milyon TL’ye ulaştı. Bakan Selçuk, ÖSYM’nin faaliyet raporlarında gelir ve gider farkının kâr olarak yorumlanmasına açıklık getirdi. Selçuk, ÖSYM’nin düzenlediği sınavlarda ücret fazlalığı ve kurumun gelirlerine ilişkin muhalefet milletvekillerinin verdiği soru önergelerini yanıtladı. Yanıtta, ÖSYM’nin yurtiçinde ve yurtdışında yılda yaklaşık 50 sınav yaptığını belirten MEB, sınavlara yılda 10 milyon adayın girdiğini ve yılda yaklaşık 1.3 milyon sınav görevlisi ile sınavların gerçekleştirdiğini aktardı. MEB yanıtında, ÖSYM’nin sınavlarındaki aday sayısının yüzde 60’ını YKS’nin oluşturduğu ve üniversite giriş sınavlarına 4 yıldır zam yapılmadığı, diğer sınav ücretlerinin de ortalama yüzde 15 civarında artış yapıldığı bilgisi paylaşıldı. ÖSYM raporlarında 2015 öncesinde herhangi bir KDV hesaplamasına rastlanmadı. Gelirlerden 2015’te 58 milyon 907 bin, 2016 yılında 122 milyon 619 bin, 2017 yılında 80 milyon 32 bin, 2018’de de 115 milyon 453 bin TL KDV olarak hesaplandı. 2012 yılında Bütçe Kanunu’na eklenen ÖSYM’nin gelir fazlasının yarısına denk olan 56 milyon 748 bin TL, 2013 yılında da 1 milyon TL Maliye Bakanlığı’na aktarıldı. ÖSYM ayrıca milyonlarca lirayı da YÖK’e aktardı. Son 10 yılda ÖSYM’den 250 milyon TL’ye yakın kaynak transfer edildi. l ANKARA Yeşim Salkım’a vergi denetimi Şarkıcı ve sunucu Yeşim Salkım, “Her Şey Çok Güzel Olacak” dediği için vergi dairelerinin hakkında denetleme başlattığını duyurdu. Salkım, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, “Her şey çok güzel olacak dedik diye vergi daireleri başladı denetlemeye bizim alnımız anamızdan emdiğimiz süt kadar helal siz peşkeş çektiğiniz sanatçı olmayan ama başımıza sanatçı diye 15 senedir dikdiğiniz yapımcıları kanal sahiplerini araştırın önce ne zavallısınız yahu” dedi. OdaTV’de yer alan habere göre, “Her şey çok güzel olacak” açıklamasını yapan başka sanatçılara da aynı vergi incelemesi yapıldı. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Adı “hovarda” sözcüğüyle eşanlamlı hale gelmiş İtalyan serüvenci. 2/ Dinsel tören... Boğaz 1 2 3 4 5 6 7 8 BA L A FON S ÜVEZ TUFA Ğ NAKARAT L İ G AR S İ ÜZERL İ K R ORA L RO İ M NAREKE ME T VAŞAK ya da ba 9 A R A M İ S Y O demciklere yerleşen ve anjin türü hastalıklara neden olan mikrop. 3/ Öğütülmüş tahıl... Tıp di linde “ağızla ilgili” anlamında kullanılan sözcük. 4/ Saz takımında usul vurmaya yarayan tef... Katışıksız, saf. 5/ Piyangoda bir kimseye çıkan para ya da nesne. 6/ Yerine koyma, yerine kullanma. 7/ Kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık... Gemi direklerinin baş ya da kıça doğru olan eğimi. 8/ Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk... Sıcak ve kuru bir rüzgâr... tavlada “üç” sayısı. 9/ “Delice” de denen ve ekin tarlalarını saran zehirli bir ot... Uluslara rası alanda mal taşımacılığında kullanılan büyük kamyon. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İspanya diktatörü Franco’nun “Bü yük Şef” anlamındaki unvanı. 2/ “İbis” de denen bir kuş... Dâhi. 3/ Bir nota... Yeşilırmak’ın antik dönemlerdeki adı. 4/ Su geçirmez kumaştan yapılan bir tür spor ceket... Demir elementinin simgesi. 5/ Trikoların yakasını yapan makine. 6/ En küçük izci kuruluşu... Kutsal inanç. 7/ Başkalarının kişiliği ya da malları konu sunda söz sahibi olma. 8/ Satrançta bir taş... Bir nota... Hararet. 9/ Yaşanmış olay ların anlatıldığı yazı türü... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklarıyla kokulandırılmış acımtırak bir içki.