19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 31 TEMMUZ 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER ‘Ümmet’ de, sömürüyü gizle Her sosyal kesim ekonomik krizi farklı yaşar. Emeğiyle geçinen halk çoğunluğunun alım gücü krizde iyice düşer; geçim zorlaşır. Bir yandan da işini kaybetme korkusu bastırır. Sermaye kesiminin ise krizde kâr oranları düşer. Kâr oranları düşünce aklına gelen ilk çare, emek maliyetlerini azaltmak olur. Bunu da krizle büyüyen “yedek işgücü ordusu”nun varlığı sağlar.  “Yedek işgücü ordusu”, çalışmayan, iş arayan ve geçinmek için “ne iş olsa yaparım” deme aşamasına gelmiş kesimlerin sayıca artmasıyla ortaya çıkar. Sermaye kesimi, daha kötü şartlarda çalışmak istemeyen işçiye, “dışarıda bu işi senden çok daha ucuza yapacaklar var, beğenmiyorsan kapı orada” demeye başlar. Yani çalışanı çalışana kırdırır; kendisini süreçten dışlar. Bugün sermayenin özellikle sanayide ve inşaatta kâr oranları düşüyor. Dolayısıyla “yedek işgücü ordusu” faktörü, en çok bu alanlarda devreye giriyor. Yeni gerçeğimiz ise “Suriyeli yedek işgücü ordusu”nun varlığı. Türkiye’de 3 milyon 639 bin Suriyeli “geçici koruma” statüsüyle yaşıyor. Ancak ilginçtir; çalışma izni olan Suriyeli sayısı 70 bini bulmuyor. Fakat biliyoruz ki bir milyona yakın Suriyeli çalışıyor. En çok da sanayide, tekstilde, tarımda ve inşaatta. Yani emek yoğun sektörlerde. Kriz var; işsizlik artıyor. Böyle bir ortamda niye Suriyelileri tercih ediyor sermaye? Çünkü Suriyelilerin çoğunun çalışma izni yok; itiraz edebileceği, hakkını arayabileceği bir hukuksal merci yok. Kaçak, sigortasız çalışmayı kabul ediyorlar; asgari ücretin altında çalışmayı da. Sermayenin kriz döneminde arayıp da bulamadığı merhem. Ama tek neden bu değil. Sermaye bu sayede hem Suriyeli işçiyi alabildiğine sömürüyor; hem de ülkemizin işçisine “beğenmiyorsan kapı orada” diyerek daha kötü şartlarda çalışmayı dayatıyor. İşte bu yüzden de, halkın emeğiyle geçinen çoğunluğu, işsizliğin ya da daha çok sömürülmenin sorumlusu olarak Suriyelileri görmeye başlıyor. Tam da sermayenin ve AKP’nin istediği şekilde. Oysa daha önce de yazdım: Suriyeliler neden değil, sonuç. Sermaye ve AKP ittifakı Diyeceksiniz ki iktidar ne yapıyor? Çok şey. Bir kere krizle mücadele stratejisinde Türk, Kürt, Suriyeli emekçi fark etmez; açıkça sermaye yanlısı tutum alıyor. Nasıl mı? “Yedek işgücü ordusu” olarak Suriyeli girişini durdurmuyor. Sayı arttıkça artıyor. Diğer yandan İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin 17 Temmuz tarihli son verisine göre, 018 yaş arasındaki Suriyeli nüfusu 1 milyon 690 bini geçti. Yani önümüzdeki birkaç yıl içinde işgücü piyasasına girecek nüfus da hızla artıyor. İkincisi; yoksul Suriyelileri krizle mücadelede sermaye lehine kullandıklarını ve ücretleri baskılamak, sömürüyü artırmak için araç olarak gördüklerini açıkça ilan ediyorlar. Örnek mi? Sene 2017; dönemin başbakan yardımcısı Veysi Kaynak, “Suriyeliler olmasa fabrikalarımız durur” diyor. Kaçak çalıştırıldıklarını bilmiyor mu? Elbette biliyor. Sene 2019. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir söyleşide şu ifadeyi kullanıyor: “Bu benim iş dünyasına bir sitemim olsun; Türkiye’deki en zorlu ve meşakkatli işlerde Suriyeliler çalıştırılıyor ve özellikle sanayi sitelerinin en sıkıntılı alanlarında çalışıyorlar”. AKP döneminde bu ülkenin 20 binden fazla yurttaşı iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. “En zorlu ve meşakkatli işler” saptamasını bir kenara koyalım yani. Asıl meseleye gelelim: Devletin kuş uçsa haberdar olan, bir muhalif tweet için kapıya polis gönderen tepe kadroları, krizde Suriyelilerin kaçak ya da kötü şartlarda çalıştırılmasına göz yumduklarını söylemiş olmuyorlar mı böylece? Demek ki iktidarın asıl katkısı bu. Suriyeli işçilerin kaçak çalıştırıldığını bilmeyen yok. Denetim ya da ceza var mı işletmelere? Sadece sitem ediliyor. Niçin? Çünkü sermaye Suriyeli işçileri sömürerek hem emek maliyetlerini düşürüyor hem de ülkemiz işçilerini daha düşük ücretle, daha kötü şartlarda çalışmaya mecbur bırakıyor. Öyleyse iktidarın “ensar”, “ümmet” söylemleri, “hepimiz eşitiz” sahte algısını yaratmanın ideolojik örtüsü sadece. Ensarlık, 250 bin dolara konut alan zengin Iraklıya, Kuveytliye, Katarlıya para karşılığı yurttaşlık verince ortaya çıkıyor. Yoksul Suriyelinin payına ise statüsüzlük ve sömürü düşüyor. Sözün özü: Çarpık sınıfsal tepki; kaçak ve ağır şartlarda çalışmaya mecbur bırakılan Suriyeli işçiye yönelir. Gerçek sınıfsal tepkiyse; bu ülkenin işçisini Suriyeli işçiyle terbiye etmeye çalışan, kendi kârları için insan emeğini hiçe sayan sermaye ve AKP ittifakına yönelir. İlki sahte milliyetçiliktir; ikincisi halkçı millicilik. Çare, emekçinin hakkını vererek üreten Türkiye’dir. Bu uğurda ilk kampanya, “kaçak çalıştırmaya son; devlet, hukukuna uysun” olmalıdır. TGS’den İmamoğlu’na ziyaret İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tebrik ziyaretleri sürüyor. İmamoğlu dün Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve yönetim kurulu üyelerini, Süryani Kadim Cemaati Lideri Metropolit Mor Filüksinos Yusuf Çetin ve beraberindeki heyeti ve İtalya Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani’yi Saraçhane’deki makam odasında ayrı ayrı kabul etti. Belediyeler uyarılıyorCHP’li Salıcı, eş dost ve akraba atamaları için ‘İzin vermeyiz, gereken yapılacak’ dedi CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, yakınlarını belediyede işe başlatan başkanların uyarıldığını belirterek “Yanlış yapanların arkasında CHP Genel Merkezi durmaz, durmayacak” dedi. CHP Parti Örgütü ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı sı Oğuz Kaan Salıcı, yakınla rını belediye de işe başlatan başkanların uyarıldığını be lirterek “Yanlış yapanların arkasında CHP Genel Merke zi durmaz, durmayacak. Be lediye başkanları bu kararla rını yeniden gözden geçire cektir” dedi. Sa lıcı, disiplin sü recinin başlatıl madığını ancak ali açar belediye başkanlarının alacağı karara gö re yetkili kurulların hareke te geçeceğini söyledi. Türkiye’de işsizlik sorunu giderek artarken, iktidar ka nadının yakınlarını belediye ve kamuda liyakati esas al madan gerçekleştirdiği ata malarına CHP’li bazı beledi yelerin katılması tepki çek ti. CHP’liler arasında “What sApp gruplarında” dolaşan listelerde bazı belediye baş kanın yakınlarını “özel ka lem”, “danışman” ve “mü dür” olarak atadığı belirlen di. CHP Genel Merkezi, söz konusu belediye başkanla rının uyarılarak kararlarını KILIÇDAROĞLU’NUN 7 MADDESİ n Yönettiğiniz belediyelerde hemşerilerinizi inançları, kimlikleri ve yaşam tarzları nedeniyle ötekileştirmeyin. n Hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar ve yandaşlar için değil, halk için üretiniz. n Fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapın. n Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyun, kimseyi asla teşhir etmeyin. n Harcamalarınızı, yatırımlarınızı mali disiplin içinde planlayın. n Yönetici atamalarında liyakatı temal alın ve mutlaka uyun. n Belediyeyi adaletle yönetiniz. gözden geçirmesini istedi. Cumhuriyet’e konuşan Oğuz Kaan Salıcı, “Biz bu seçimi 31 Mart’ta kazandık. İstanbul’da da 23 Haziran günü yüzde 54 ile tarihi bir başarıyla Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildi. Ancak bizim seçimlerin öncesinde topluma verdiğimiz birtakım sözler vardı. Belediye başkanları kampında da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hem sözlü hem de yazılı olarak ‘Yönetici atamalarında liyakat esasına mutlaka uyun. Halkçılığın bir diğer temel ilkesi olan işi ehline verme kuralını her atamada göz önünde bulundurun’ dedi. Bu ülkenin vicdanını temsil eden ve herkesi kucaklayan bir siyaset yürütürken seçim öncesi söylediğimiz sözlerin dışında hareket etmeyiz” diye konuştu. Araştırılıyor İddiaların titizlikle araştırıldığını kaydeden Salıcı, “Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun da bu arkadaşları arayarak bilgi alıyor. Hataya düşmüş arkadaşlar kararlarını yeniden gözden geçirecek ve genel merkezin kararlarını uygulayacak” dedi. Atananların istifa ettirilmesi talimatını veren Torun, “Bazen hatalar oluyor ama biz buna asla izin vermeyiz. Bu anlamda gerekeni yapıyoruz” demişti. iğneli fırça zafer temoçin TEPKİ ÇEKEN ATAMALAR n Aydın Efeler Belediye Başka Serdar Aksoy, halasının eşi İrfan nı Fatih Atay, kardeşi Eralp Atay’ı Aras’ı Başdanışman yaptı. Sağlık İşleri Müdürü olarak atadı. n Safranbolu Belediye Başka n Yenimahalle Belediye Başkanı nı Elif Köse, kardeşi Zafer Köse’yi Fethi Yaşar’ın damadı Başkan Yar Özel Kalem Müdürü yaptı. dımcısı oldu. n Adana Seyhan Belediye Başka n Torbalı Belediye Başkanı İsma nı Akif Kemal Akay, damadı Ah il Uygur’un oğlu Efe Uygur Genel met Erdal Şenyurt’u Özel Kalem Müdür oldu. Müdürü yaptı. n CHP’li Selçuk Belediye Başkanı n Çukurova Belediye Başkanı So Filiz Şengel, kuzenini belediyede ner Çetin’in kuzeni Ercan Çetin Sa sekreter yaptı. tın Alma Müdürü, kayınbiraderi Tol n Menderes Belediye Başkanı ga Solmaz ise Kültür Müdürü oldu. Mustafa Kayalar, amcasının oğlu n Antalya’nın İbradı Beledi nun eşi Nuriye Kayalar’ı Özel Ka ye Başkanı CHP’li Serkan Küçük lem ve Kültür ve Sosyal İşler Mü kuru, belediye şirketi Elmas’ın dürü yaptı. müdürlüğüne kardeşi Serap n Menemen Belediye Başkanı Küçükkuru’yu getirdi. Festival ateşini yaktı Yeni İmamoğlu, 71 ülkeden toplam 1450 kültür ve sanat elçisinin katıldığı, 20. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali’nin açılışını yaptı. Festivalin açılışına Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve sanatçı Müjdat Gezen de katıldı. metrobüs hatları açılacak HAZAL OCAK İnşaatı süren Kabataş MecidiyeköyMahmutbey metro hattı bakım ve kumanda merkezinde incelemelerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni metrobüs hatları açılacağını duyurdu. Metro hattının 2020 yılının ocak ayında açılmasının hedeflendiğini anlatan ve metrobüs araçlarında ciddi bir değişime ihtiyaç olduğunu belirten İmamoğlu, “Yeni metrobüs hatlarımız olacak” dedi. Esenler’deki metro hattı bakım ve kumanda merkezinde de incelemelerde bulunan İmamoğlu şantiye sahasını gezdi. Söz konusu metronun sürücüsüz planlandığını söyledi. ‘Yerin üstüne sığmıyoruz’ “İstanbul’un metroya çok ihtiyacı var. İstanbul’un ulaşımdaki bir numaralı aktörü metro olmalı. Yerin üstüne sığmıyoruz çünkü. Yerin altını en maksimum kullanmak zorundayız” diyen İmamoğlu, metrobüslerle ilgili yaşanan sıkıntılara ilişkin soru sorulması üzerine “Metrobüs araçlarımızın ciddi anlamda değişime ihtiyacı var. Hem eskiyen araçlar var hem de ters yön ulaşımı sıkıntı kazalara neden oluyor. Bunların değiştirilmesi noktasında tespitlerimiz var. Bir ayda çok ilginç yorumlar duyuyorum. ‘Hani ulaşım sorununu çözecekti’ diye. Beklentiyi fazla abartmış olanlar var ya da niyeti farklı olanlar var ama metrobüs araçları yoğun bir şekilde gündemimizde. Aynı zamanda bir metrobüs aracının kapasite yeterli olmamasından dolayı insanların birikmesine neden olduğunu biliyoruz. Bu konuda uzman, yerli araç üretimi yapan firmalar da var. Onlarla bağlantılarımız sürüyor. Bir rehabilitasyonla bazı sıkıntıları giderecek durumdayız” yanıtını verdi. İmamoğlu, “Garajlarda bekleyen Hollandalı şirkete ait otobüsleri kullanacak mısınız” sorusuna ise, “Artık bakacağız. Müze mi yaparız onları bilmiyorum. Tabii yanlış adımların atıldığı bazı işler oldu metrobüs alımlarında. Özellikle İstanbul’un topografyasına uygun olmayan araçlar alınmış, ciddi paralar harcanmıştı. Bunlar üzücü şeyler” dedi. Öte yandan enerji sektörünün yakından tanıdığı Mehmet Murat Kalkanlı, İBB Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi. Giderayak yüzlerce personel almışlar HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve başlamadan belediye şirketlerinde yaşanan skandallar ortaya çıkmaya başladı. Belediye şirketlerinden İstanbul Personel Yönetim AŞ’de (İSPER) 2 seçim arası 314 personel istihdam edildiği ortaya çıktı. Alımların 193’ünün İSKİ’de vezne memuru olarak çalışan VakıfBank personeli olduğu ve 23 Haziran İBB seçiminden 2 gün önce kadroya geçirildiği öğrenildi. İSPER’de 2 seçim arasında yani 31 Mart ve 23 Haziran tarihleri arasında toplam 314 personel istihdam edildiği ortaya çıktı. 62 personel ilaçlama, engelliler, halkla ilişkiler ve İnsan kaynakları raporlama işleri kapsamında, 59 personel de “Caddebostan ve Florya Plajlarının İşletilmesi İşi” kapsamında geçici personel olarak istihdam edil miş.193 personelin ise İSKİ ile tahsilat anlaşması kapsamında Vakıfbank çalışanıyken İBB seçiminden 2 gün önce İSPER’in kadrosuna geçirildiği öğrenildi. Çalışanlara VakıfBank tarafından geçen günlerde yasal haklarına ilişkin bilgilendirme mesajı da atıldı. Esenler Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Kemal Şahin, VakıfBank’tan İSPER’e vezne tahsilat personeli alınmasının şirketin kuruluş amacına aykırı olduğunu belirterek “Bu personelin çoğu VakıfBank’ta 2006 yılından beri çalışıyor. İSPER’in kuruluş amacı İBB’nin sağlık ve sosyal alanlarındaki projelerine kaliteli hizmet ve işgücü sağlamakken İSKİ’nin veznelerinde çalışan bu banka personeli neden tam seçim öncesi İSPER AŞ’ye alındı? Bu işlem İBB’ye yıllık ortalama 18 milyonluk bir yük getirdi. Parayı Vakıfbank topluyor, çalışanların maaşını İBB şirketi ödüyor” dedi. ÇERVATOĞLU’NDAN ATILIM Başkan Çervatoğlu, çalışma odasının kapısını söktürünce işi olan teyzeler Karadeniz tezcanlılığıyla çat kapı gelip derdini anlatıyor. Muktedirlerle mücadele edeceğiz YAZGÜLÜ ALDOĞAN Rize’nin Fındıklı ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, 15 yıldır bu görevi yürüten AKP’li Adnan Özbalaban’dan sonra büyük oy farkıyla seçilip belediye başkanı olunca ilk icraatı söz verdiği gibi makam odasının kapsını söktürmek oldu. Bana biraz fantezi gibi gelen bu uygulamayı yerinde görünce inanamadım. İşi olan teyze çat kapı dalıyor içeri. Başkana sarılıyor, derdini anlatıyor. Başkan açık sözlü; Dev Yol çizgisinden, Makine Mühendisleri Odası Genel Sekreterliği’nden geldiğini, CHP’de son birkaç yıldır politika yaptığını anlatıyor. Devrimci bakış açısını belediye yöneticiliğine taşımış: Gençlik Meclisi, Kadın Meclisi, Engelli Meclisi, Esnaf Meclisi gibi danışma kurulları kurmuş, “Onlar karar alıyor, ben uyguluyorum” diyor. Seçimlerden hemen önce, AKP’li belediye tarafından büyük borç altına girilerek Fındıklı sahilinde kurulan millet bahçesinin adını Atatürk Parkı, parkın içindeki “millet kıraathanesini de Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi olarak değiştirince Kaymakamlık buna “Kamu yararı olmadığı” gerekçesiyle onay vermemiş, hatta tabela sökülmediği için tutanak bile tutturmuştu. Anlaşılan o ki yerel yönetimlerde yaşanan devrim niteliğindeki iktidar değişikliklerine karşı devlet ve Saray nizamını korumak için merkezi hükümet temsilcileri ellerinden geleni artlarına koymayacak. Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu ise “Muktedirlere karşı iyi mücadele edeceğiz” diyor. Kadın Meclisi’nin aldığı karar gereği, çöp ayrıştırma için kadınlar köylere giderek halkı eğitiyor, çöpler ayrıştırılarak toplanıyor. Gençler ise dört ayrı festival yapılması kararını sevinçle karşılamış. Daha önce hiç festival yapılmayan Fındıklı’da her mevsim bir festival yapılacak. Bu festivaller, küçük yerleşim birimlerinde sosyalleşme için çok gerekli oluyor. Fındıklı Belediyesi 1418 Ağustos’da VİÇE Yeşil, Altın Gümüş Deniz Festivali’ne herkesi bekliyor. VİÇE Festivali, Lazların Pavarottisi diye adlandırılan Erdal Bayrakoğlu’nun konseriyle başlayacak. Başkanın icraatlarından biri de sahilde açılacak olan kafeteryada alkollü içecek de satılacak olması! Darısı BelTur’ların başına diyelim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle