19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT/ASLAN YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY 520 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE Tüm olanaklarını Yıldırım için seferber eden İBB, şimdi de personelini evlere gönderiyor İBB eliyle gözdağı İSPARK’ta Yıldırım için oy baskısı iddiası HAZAL OCAK İSPARK otopark işletmeleri müdürü Ahmet Furkan Doğan’ın çalışanlarla gruplar halinde toplantılar yaptığı ortaya çıktı. Çalışanlar, Doğan’ın toplantılarda İstanbul seçimlerinde AKP’nin adayı Binali Yıldırım’a oy vermelerini istediğini söyledi. Doğan da toplantıların rutin olduğunu belirterek toplantılarda personelin siyasi tercihlerine yönelik herhangi bir yönledirme yapılmadığını savundu. Eski İBB CHP Meclis üyesi Hüseyin Sağ, kendisine bu yönde çok fazla ihbarın geldiğini anlatarak “İşçiler işten çıkarılmak ile korkutularak açıkça AKP’ye oy isteniyor” dedi. Doğan 2030 kişilik gruplar halinde İSPARK çalışanlarını çağırarak toplantılar yapıyor. Çalışanlar, toplantılarda Doğan’ın önümüzdeki pazar günü gerçekleşecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AKP için oy istediğini belirtiyor. Kendisine bu yönde çok sayıda ihbar geldiğini belirten Sağ, “Gün geçmiyor ki İSPARK ile ilgili bir yolsuzluk ya da olumsuz yönde bir haber çıkmasın. İşçiler işten çıkarılmak ile korkutularak açıkca AKP’ye oy isteniyor. 31 Mart seçimlerinde İSPARK personelinin çoğunluğu AKP’ye oy vermedi. Bu durumu tespit etmişler. Baskı bu yüzden. İSPARK’ın Tepebaşı’ndaki merkezi ikna odasına çevrilmiş. Emekçiler, ekmeği, aşı ile korkutarak açıkça CHP kötüleniyor. Korkutularak oy istemek bir kamu çalışanın görevi değil” dedi. Sorularımızı yanıtlayan Doğan ise “Çalışanlarımız ile daha önce de yapılmakta olduğu gibi iş ile ilgili konularda rutin toplantılar yapılmaktadır. Toplantılarda personelin siyasi tercihlerine ilişkin herhangi bir yönlendirme yapılmamaktadır. Kurumumuzda her görüşten çalışanımız bulunmakta olup, tüm çalışanlarımız her seçimde olduğu gibi bu seçimde de özgür bir şekilde oylarını kullanacaklardır” dedi. İstanbul’da 31 Mart’ta yapılan seçimin iptali sonrasında başkanlık makamına kayyım olarak atanan İstanbul Valisi Ali Yerlika ya, İstanbul Büyükşehir Belediye si (İBB) şirketlerinin ve personelinin AKP adayı Binali Yıldırım’a lojistik destek vermesine göz miyase ilknur yumuyor. Propaganda ekibi tümüyle belediye çalışanlarından olu şurken, çalışmalarda İSPARK’ın ki ralık araçları, iletişim merkezinde basılan broşürler ve dar gelirli va tandaşlar için kullanılması gereken yardım kolileri kullanılıyor. Seçime günler kala anketler de İmamoğlu’nun önde görülmesi AKP’de teyakkuza neden oldu. Ka lan dört günü seçmenle yüzyüze gö rüşmeler yaparak oy artışı sağlama yı uman AKP’nin seçim çalışmaları na en büyük destek İBB’den geliyor. Mitinglerde dağıtılan şapkalar, ku manya paketleri ve miting alanları na kitlelerin taşınması için İBB ser vislerinin ve İETT otobüslerinin kullanılmasını yıllardır bilinen bir durum. Ancak seçim propaganda çalışmalarında İBB personelinin kullanılması, tanıtım afişleri, pankartlar, tanıtımda kullanılan araçlar ve yardım kolilerinin belediye iştirakleri tarafından karşılanması “Yok artık” dedirtecek boyutlara ulaştı. İBB’nin Yıldırım lehine yapacağı propaganda ekibinin başında Kültür Daire Başkanı Rıdvan Duran bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde belediyenin çatı katındaki eğitim salonunda kendisine bağlı tüm müdürleri toplantıya davet eden Duran, propaganda faaliyetlerinde izlenecek yol haritası ve dikkat edilmesi gereken konular üzerinde brifing verdi. Kültür A.Ş’de müdür yardımcıları Bahattin Aydın, Rabia Babacan koordinasyonundaki ekiplerin başına İbrahim Akkurt, Veysel Alptekin, Mustafa Meriç, Serhan Coşkun, Yaşar Ahıskalı, Cemalettin Akdoğan, Cüneyt Gezer, Servet Karal, Cihan Duran ve Servet Çetin görevlendirildi. ‘Gözümüz üzerinizde’ Evleri ziyaret edecek ekipler dörder kişiden oluşacak. Propaganda çalışmalarında İSPARK tarafından kiralanmış hepsi YT plakalı beyaz Renault araçlar kullanılacak. Ziyaret edilecek evler, belediyenin yardım dağıttığı yardıma muhtaç aileler ile engelliler ve kadın koordinasyon merkezine kayıtlı aileler olarak belirlendi. Bu ailelerin listesi hazırlanarak ekiplere taksim edildi. Evlerin kapısı çalınarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yıldırım’ın selamları iletilecek ve İBB’nin Sütlüce’deki iletişim merkezinde bastırılmış broşürler ile yardım paketleri verilecek. Böylece İBB’den yardım alan ailelere “gözümüz üzerinizde, AKP’ye oy vermezseniz yardımlarınız kesilebilir” mesajı verilecek. Ev ziyaretlerinde bulunacak personelin çoğu Kültür A.Ş’de çalışan ve kadro bekleyen personelden oluşuyor. Onun dışında basın yayın ve belediye tiyatrolarına bağlı personel de bu işe destek olacak. AKP zabıtalarına suçüstü yapıldı ONUR ŞAHİN İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait zabıta ekipleri, Küçükçekmece’de Ekrem İmamoğlu’nun D100 karayolunda asılı afişlerinin yer aldığı billboardları keserken CHP’lilere yakalandı. Olayın ardından CHP Küçükçekmece Belediye Meclis üyesi Bahadır Gönenç, şikâyetçi olduklarını söyledi. CHP Küçükçekmece Meclis Üyesi Bahadır Gönenç, olayla ilgili polise şikâyetçi olduklarını belirterek yaşananları gazetemize anlattı. Kamu malına verilen zarara dikkat çeken Gönenç şunları anlattı: “Orası İBB alanına giriyor, ancak zabıta ekipleri afişi kaldırmak yerine billboardı oksijen makineleri ile ayaklarından kesiyorlar. Polisler böyle bir yetkileri olmadığını söyledi onla ra. Bunun ardından apar topar kaçtılar. Binali Yıldırım’ın afişlerinin bulunduğu billboardları kesmiyorlar. İmamoğlu afişlerine yönelik bir çalışma. Yıldırım’ın afişleri ana arterlerde yer alıyor. Oksijen kaynağı ile komple billboardı kesmeye çalışıyorlar. Onu yapmak 150200 bin lira masraf. Sen nasıl kesersin kamu malını. Bırakın olayın hukuki karşılığı olmasını, tamamen zorbalık.” AKP’de yapılan son değerlendirmelerde olumlu gelişmelere karşın ‘İmamoğlu daha şanslı’ yorumu yapılıyor TV programı da kurtarmadı EMİNE KAPLAN Seçime 3 gün kala hem propaganda sürecinin değerlendirildiği hem de olası sonuçla ilgili tahminlerin yapıldığı AKP’de, son 2 haftada uygulanan strateji nedeniyle sahada olumlu bir havanın oluşmasına karşın Binali Yıldırım’ın kesin kazanacağı yönünde değerlendirme yapılamıyor. Ağırlıklı olarak hâlâ “başa baş” bir yarış olduğu, 31 Mart’ta sandığa gitmeyen seçmeni hangi aday yanına çekebildiyse onun kazanacağı ifade edilirken, “Yüzde 60 İmamoğlu, yüzde 40 Yıldırım” tahmini yapılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son haftaya kadar geride kalması ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sahadan çekilmesinin Yıldırım’a puan kazandırdığı kaydediliyor. AKP’de son olarak olarak yapılan değerlendirmeler şöyle: Yeni strateji etkili oldu: 6 Mayıs’ta Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında “mağduriyet” algısı nedeniyle oy farkı oluşmuştu. O tarihte seçim olsaydı Yıldırım kesin kaybederdi. Ancak süreç içinde hemşeri dernekleri, Kürt seçmene yönelik verilen mesajlar ve çalışmalar, kentte yaşamı felç eden büyük mitingler yerine sokak çalışması ve toplantı şeklindeki seçim propagandası etkilerini gösterdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart öncesinde çok fazla görünür olması nedeniyle Millet İttifakı tarafında oluşan kilitlenme, Erdoğan’ın geri planda kalması, ekonomideki olumsuz gelişmelerin de etkisiyle seçmende rahatsızlık yaratan Hazine ve Maliye Bakanı Be rat Albayrak’ın sahadan çekilmesiyle kırıldı ve Yıldırım’ın lehine puan artışını sağladı. Seçimin kazanılabileceği yönündeki umutlar arttı, ancak tüm bunlara karşın Yıldırım’ın seçimi kazanacağının garantisi yok, hâlâ başa baş ve ortada bir durum var. İmamoğlu olasılığı yüksek: 31 Mart’ta partiye küstüğü için ya da “nasıl olsa Binali Yıldırım” kazanır diyerek sandığa gitmeyen AKP seçmeninin sandığa gitmesi sağlanırsa Yıldırım’ın şansı olabilir. Aksi halde İmamoğlu’nun kazanma olasılığı yüzde 60, Binali Yıldırım’ın kazanma olasılığı ise yüzde 40 görünüyor. Ancak çeşitli gerekçelerle sandığa gitmeyen CHP seçmeni de var. Yıldırım etrafında yaşanacak kilitlenmenin aynısı CHP seçmeni açısından da Ekrem İmamoğlu’nun etrafında kilitlenme şeklinde olacaktır. Saadet Partisi ve HDP seçmeni ile partiye küsen muhafazakâr Kürt seçmenin tercihinin de sonucu belirleyecek etkisi olacaktır. TV’nin etkisi olmadı: Yıldırım ile İmamoğlu arasındaki televizyon programı, adaylar açısından bir şeyi değiştirmedi. Program, seçmenin tercihini etkileyecek bir etki yaratmadı. Seçim sonucunda iki aday arasındaki fark fazla olmaz ve 31 Mart’a benzer bir tablo çıkarsa kim kazanırsa kazansın tartışma devam eder. Eğer bir aday itirazlara neden olmayacak bir farkla kazanırsa bir sorun yaşanmaz. Kim kazanırsa kazansın hükümetin artık ülkenin sorunlarının çözümüne yönelik reform çalışmalarına ağırlık vermesi gerekiyor. l ANKARA ERDOĞAN İSTANBUL SEÇİMİNE SİSİ’Yİ KARIŞTIRDI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mahkeme salonunda yaşamını yitiren Mısır’ın darbeyle görevine son verilen devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi İstanbul seçimi için örnek olarak sunarak, ilginç karşılaştırmalar yaptı. pazar günü yapılacak olan seçime ilişkin ilginç bir benzetme yaptı. Erdo ğan “Mursi içeri atıldığı zaman Erdoğan’ın akıbeti de onun gibi olacak diyorlardı. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı? Mesele bu kadar önemli. Erdoğan’ın akıbetini Mursi’nin akıbetine benzetenler, Sisi zihniyetidir. İşte onun için çok çalışmamız lazım. Biz, bunlardan korkmuyoruz. Biz, kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık” ifadelerini kullandı. Mursi’nin “öldürüldüğünü” söyleyen Erdoğan, uluslar arası mahkemelerde Mısır’ın yargılanması için ne gerekiyorsa yapacaklarını anlattı. Ahmet Kaya mesajı 23 Haziran seçimi için söylem değiştiren Yıldırım’ın ardından Erdoğan da dün 2000 yılında yaşamını yitiren sanatçı Ahmet Kaya’nın ailesinin istemesi durumunda Paris’te bulunan mezarının Türkiye’ye getirilebileceğini söyledi. l İç Politika Sancaktepe’de miting yapan Erdoğan, toplanan kalabalığa çay dağıttı. ‘Yargı önünü kesebilir’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün katıldığı bir radyo programında ve “İstanbul Biz Birlikte Türkiye’yiz Buluşması”nda yine Ekrem İmamoğlu’nu hedef aldı. Erdoğan Ordu’da yaşadığı VİP krizine ilişkin, “Görsel medya ortada. Oradaki bütün polislerin kayıtları ortada, ben bunu demedim diyorsun, oradan kurtarmaya çalıştı. Aynı zamanda bizim polisimize hakaret etti. Bu konuda işi Ordu Valisi yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz de hakeza, bu konuda yargının vereceği kararı bile mem. Yargının vereceği karar bu işte önünü kesebilir” dedi. ‘Vali ile görüştüm’ Ordu Valisi ile görüştüğünü söyleyen Erdoğan, “Valimiz feraset sahibi, bana şunu söyledi; ‘Başkanım bu seçim arifesinde davayı açarsam, doğru olur mu düşünüyorum’ dedi. Ben de kendisine ‘Sabırlı ol seçimlerden sonra açarsın’ dedim” diye konuştu. Erdoğan, İmamoğlu’nun gündeme getirdiği Sayıştay raporuna ilişkin ise “Bu zatın söylediği sözlerin hepsi yalan” ifadelerini kullandı. Ortak yayın öncesi İmamoğlu’nun İsmail Küçükkaya ile görüşmesine de değinen Erdoğan, ellerinde belgeler olduğunu ileri sürerek “Düşünün sen kalkacaksın, programdan önce CHP adayıyla, ki ortada yalanlar dönüyor, ama elimizde belgeler var şimdi, 45 dakika görüşme yapacaksın. Soruları kendisiyle paylaşacaksın, hepsinin de elimizde belgeleri var. Oturum esnasında kartların konulduğu kutuların vesairelerin belgeleri var” diye konuştu. l Haber Merkezi Baktı olmuyor, yine sahaya indi, hakarete başladı “Hiç kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik” diyen AKP Genel Başkanı, ikinci cümlesinde bize “Azgın azınlık” dedi. Nasıl azınlıksak, yüzde 50’yi buluyoruz üstelik? Diploması yok dediysek, askerde kantin işletmişliği var, demek ki hesap yapmayı biliyor. Niye asabileşti? Çünkü son kozu televizyon programından da istediği sonucu alamadı. Alamazdı da, bir programla kimse fikrini değiştirmez. Herkes durduğu yerde kalır. Bu, ABD seçimi değil, İstanbul seçimi; adaylar bütün gün sokakta, ekranda, sosyal medyada. Herkes kararını çoktan verdi. Yine de “İsmail, program öncesi İmamoğlu’na soruları verdi” iftirasını attılar ortaya. Sanırsın adam TUS sınavına girecek, ne sorusu? Üstelik gizli bir iş yapacak olsalar, İmamoğlu’nun basın toplantısı yaptığı yerde mi buluşurlar? Yılların kurdu Uğur Dündar, bunları gördüğü için kaçtı. Ama en güzeli salı gecesi TRT Haber’de oldu: İmamoğlu’nu orada sıkıştırmaya heveslenenlere Ekrem Bey bu kez ekran dersi verdi. “Beni TRT’ye niye hiç çağırmadınız, burası benim, Yıldırım’ı kaç kez çağırdığınızın sayısını unuttum, beni ilk kez çağırıyorsunuz, neden?” sorusuna Fatih Er’in yanıtı tarihe geçecektir: “Biz normal şartlarda kimseyi çağırmıyoruz, başvurup kendileri geliyorlar!” Şebnem Bursalı’nın terörist ayrımı da harikaydı, Demirtaş’ın destek mesajıyla sıkıştıramayan Bursalı, Kandil’deki PKK’lilerden bahsederken “gerçek terörist” tanımlamasını yapınca bir gerçek daha ortaya çıktı: Demirtaş terörist değil, siyasi tutukludur. İmamoğlu’nun Bursalı’ya yaptığı zarif FETÖ göndermesi de tarihe geçecektir: “FETÖ terör örgütü sizi övse, ne olur, ben tanımam, belki siz tanırsınız?” Bursalı’nın Gülen’in yanındaki el pençe divan fotosu anında ortalara saçıldı tabii. Biz “Azgın azınlık” 23’ünde Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’a yeniden başkan yapacağız. Binali Yıldırım da bu kabir azabından kurtulacak, zaten boşaltmadığı Çankaya Köşkü’ne geri dönecek. Giderayak gazetecilere de “Seçimden sonra beni unutmayın” demez mi? Valiyi İstanbul’a atar Tayyip Erdoğan, istediği kadar “Valiye hakaret etti, özür dilesin” diye tehdit etsin, yapabileceği en büyük kılçıklık, valiyi İstanbul’a atamaktır ki, yandaş hanımlardan biri bunun haberini çoktan verdi. İmamoğlu belediye başkanı olur olmaz, Ordu valisi de İstanbul valisi olacak! Peki, İmamoğlu İBB Başkanı olacak mı? Hiç şüpheniz olmasın. Ancak Cumhur İttifakı tarafından iki taktik yürütülüyor, birincisi “İmamoğlu açık ara önde, seçimi alacak” iddiası. Bunun amacı yazlıkçı seçmeni rehavete sürüklemek. Nasıl olsa kazanıyor, biz gitmesek de olur dedirtmek. Sanıldığı gibi arada çok büyük fark yok. Onun için herkes sandığa gitsin, oyunu versin, gitmeyeni uyarsın. Bu artık bir İstanbul seçimi değil. Bu artık Türkiye’nin bundan sonra ne olacağı seçimi. İkinci taktik, İmamoğlu’nu kötülemek; yalancı, öfkeli imajını yaymak. Bunun yanında bol rüşvet dağıtılıyor; İBB kart sahiplerinin hesaplarına 100 değil, 400 TL yattı. Kapı kapı dolaşan İBB personeli, her türlü vaatte bulunuyor. 31’inde kullanmadıysa oy kullanamaz Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da kimin oy vereceği. Bu yeni bir seçim değil, tekrarlanan bir seçim. Dolayısıyla yeni seçmen yok. Bir önceki seçimde listede kimin ismi varsa onlar oy kullanacak. Yani muhtarlık seçimlerinde oy kullanmak için “memlekete” giden 300 bin kişi, kayıtlarını aldırmış oldukları için geri getirseler bile bu seçimde oy kullanamaz. Geriye İstanbul’da olduğu halde oy kullanmamış 2 milyona yakın seçmen kalıyor ki bunların bir kısmı küskün AKP’liler, muhtemelen KHK’liler, FETÖ zanlıları. Bir kısmı da Beyoğlu, Beşiktaş gibi ilçelerin dalgacı entelleri. Ama şimdi onların bir kısmı İmamoğlu Gönüllüsü bile yazıldı! Neden mi? “Valiye it dedi, ne ayıp” diyen adam bize 17 senedir küfür ediyor, ne anamızı alıp gitmemiz gerektiği, ne illet, ne zillet olduğumuz kaldı, en son “azgın azınlık” olduk! Azınlık değiliz, ama azgınlık gerekiyorsa onu da çok iyi yaparız! Askerlik Yasası’nda ‘özel yetki’ye MGK koşulu TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren askerlik yasa önerisinde ortak önergeyle yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanına tek başına özel muafiyet yetkisi veren düzenlemede “Milli Güvenlik Kurulu (MGK) koşulu” getirildi. Meclis’ten bugün geçmesi beklenen önerinin son oylamasının haftaya salı gününe bırakılması gündeme gelirken bu konuda ne yapılacağı bugün netleşecek. Salı gününe kalırsa terhisler seçim sonrasına kalacak. Dün muhalefet partilerinin itiraz ettiği tartışmalı “45. madde”de değişiklik yapıldı. Ortak öneriyle madde “barışta, olağanüstü hal veya seferberlik hallerinde veya savaşta, askerliğini henüz yapmadan, MGK’ce gerekli görülen sahalarda Milli Savunma Bakanlığı’nın teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca özel olarak görevlendiren görevliler Cumhurbaşkanınca belirlenen şartlara uydukları takdirde askerlik hizmetinden muaf tutulur” biçiminde düzenlendi. Ayrıca ortak önerge ile yapılan değişiklikle, muhtaç asker ailelerine yapılan yardım miktarı Cumhurbaşkanınca belirlenecek. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle