19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT / ASLAN YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY 513 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE AKP’ye göre, 31 Mart’tan farklı bir strateji yürüten Yıldırım oy farkını kapatıyor ama yetişemiyor Son umut TV buluşması Biz bu açıkoturumu AKP kulislerinde, yeni stratejinin Yıldırım’a oy kazandırdı, ancak kazanmak için yeterli olmayacağı değerlendiriliyor. İmamoğlu ile televizyonda yapılacak tartışma etkili olacak. Yıldırım: Şaşırtma yapmak tılarla 31 Mart’a göre daha az program yapmasının seçmende daha olumlu etkisi görüldü. 7 Haziran 2015 seçimlerinde Erdoğan çok öndeydi ve AKP Meclis’te çoğunluğunu kaybetti. Ama 1 Kasım sürecinde geri planda kalarak seçimi kazandı. Benzer bir tablo 23 Haziran’da da yaşanabilir. Eğer seçimi Binali Yıldırım kazanırsa ‘AKP niye izleyeceğiz? 23Haziran’da tekrarını yapacağımız seçim, rakipler ve siyasi partilerin ekipleri için adeta bir strateji ve propaganda deneme alanına dönüştü. Hele AK Parti, seçmene rüşvet deniyor, bakıyor olmuyor; tehdit şantaj deniyor, bakıyor yine olmuyor; rakibi küçümsüyor, aşağılıyor, görünmez kılmaya, suç bulmaya ça İstanbul seçimini kazanabilmek için 31 Mart’tan farklı bir strateji uygulayan AKP, “miting” yerine sokak çalışması, “seçmenle yüz yüze temas” ve sandığa gitmeyen AKP seçmeninin ikna edilme si yöntemlerinin uygulan ması, “beka” söylemi yeri emine kaplan ne Kürt seçmene sıcak gelebilecek mesajlar verilmesiyle oy oranını artır mayı hedefliyor. Tüm bu çalışmaların YSK’nin seçimi iptal ettiği 6 Mayıs’ta oluşan “mağdur” algısıyla Binali Yıl dırım ile Ekrem İmamoğlu arasında oluşan farkın kapanması için olum lu bir etki yarattığı, Yıldırım’ın yük selişe geçmekle birlikte seçimin ka istedim AKP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım seçim çalışmaları kapsamında dün Çerkez temsilcilerle buluştu. Haliç Kongre Merkezi’nde kahvaltı yapan Yıldırım daha sonra İstanbul Sanayi Odası (İSO) yönetimi ile buluştu. Yıldırım’a AKP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Nihat Zeybekci de eşlik etti. Akşam da bir özel televizyonun canlı yayınına katılan Yıldırım, seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İma moğlu ile yapılacak ortak yayın için Uğur Dündar’ı neden teklif ettiğini, “kendin çal kendin oyna yaparlar dediler. Burada bir şaşırtma yapmak istedim” sözleriyle açıkladı. Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sunacağı ortak yayınla ilgili konuşan Yıldırım, “Genel başkan yardımcıları bugün detayları konuştu. Her adaya 15 soru sorulacak. Her soru içi 3 dakika ayrılacak. Gazetecilere hiçbir soru kısıtlaması yapmam, ayakkabı numaramı bile sorabilirsiniz” dedi. l İç Politika kazandı’, kaybederse ‘Binali Yıldırım kaybetti’ olur, böylelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tartışmaya çekilmesinin de önü kesilir. Yükselişe geçti, ama yetmeyebilir: YSK’nin seçimi iptal ettiği 6 Mayıs ve izleyen günlerde Yıldırım ile İmamoğlu arasında en az 5 puanlık bir fark oluşmuştu. Ancak propaganda yöntemlerinin değiştirilmesi ve İmamoğlu’nun sakinliğini kaybederek Ordu Valisi’yle girdiği polemik Yıldırım’ın yükselişe geçerek farkı kapatmasını sağladı. Ancak yükseliş İmamoğlu karşısında seçimi kazanmaya yetmeyebilir. 10 günlük süreçte çok çalışılması ve hata yapılmaması durumunda bir şans olabilir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son lışıyor; olmuyor, olmuyor. Anketler bir türlü memnun etmiyor! Şimdi sıra geldi televizyona birlikte çıkmaya. Ki buna 17 yıl boyunca RTE, hayır demiş, kendi çıkmadığı gibi adaylarını da çıkarmamış. Binali Yıldırım da İmamoğlu’nun ilk dönemdeki teklifine sıcak bakamamıştı. Şimdi kabul etti. Bir de bunu deneyecek, son çare. Pazar akşamı yıllar sonra iki başkan adayını karşılıklı görmek için biz de ekran karşısında olacağız. Peki biz, yani seçmen, bu programdan ne bekliyoruz? Herhalde hangisine oy vereceğimize karar vermeyi değil! Kaç kararsız var? Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanlığı’nı kazandığı ilk seçim sonuçlarına göre iki aday arasındaki fark, ancak bindelerdeydi. İkisi de yüzde 48 oranında oy almıştı, biri yüzde 48.8, diğeri yüzde 48.2. Bu sayı olarak da 20 bine yakın oya eş geliyordu. Son zanılması için yeterli olmayabileceği değerlendiriliyor. AKP’de Yıldırım’ın 16 Haziran’da yapılacak televizyon programını avantaja çevirmesi durumunda tablonun değişebileceği yorumları yapılıyor. AKP kulislerinde, konuyla ilgili şu değerlendirmeler yapılıyor: 31 Mart’tan farklı strateji: 31 Mart seçimlerine gidilirken pek çok konuda stratejik hata yapıldı. ‘Beka’ söylemi yanlıştı, Kürt seçmenin AKP ile arasına mesafe koymasına neden oldu. Ekonomideki olumsuz gelişmeler nedeniyle AKP’nin kendi seçmeni ya sandığa gitti ya da sandıkta boş oy kullandı. İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir günde 78 ilçede miting yapmasının çok da oy kazandırmadığı, seçmende büyük bir bıkkınlık yarattı. Miting yerine seçmenle bire bir görüşerek, yüz yüze ikna yöntemiyle özellikle küskün AKP seçmeninin gönlü yeniden kazanıldı. Küskün AKP seçmeni ‘nasıl olsa Binali Yıldırım kazanır’ deyip sandığa gitmedi. Aynı mantıkla CHP seçmeni de ‘nasıl olsa yine kaybedeceğiz’ diyerek sandığa gitmedi. 23 Haziran seçiminin iki adaylı bir seçime dönüşmesi CHP seçmenin de sandığa gitmesi ni sağlayacaktır. Hangi parti seçmenini sandığa götürebilirse daha avantajlı olacaktır. Erdoğan’ın geride durması: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli ön planda olması, sanki yerel seçim değil de ‘Erdoğan ve muhalefet seçimi’ havasının doğması muhalefet kanadında kenetlenmeye neden oldu. Televizyonlarda Erdoğan’ın mitinglerinin arka arkaya canlı olarak verilirken, seçmenin bıkkınlık duygusuyla mitingi değil müzik programlarını izlediği görüldü. Binali Yıldırım’ın öne çıkarılması, Erdoğan’ın miting yerine toplan açıklamaları, olumsuz etkileyebilir. Televizyon programını: Yıldırım ile İmamoğlu’nun 16 Haziran’da yapacakları televizyon programı çok önemli. Yıldırım’ın, televizyon programını kabul ederek ve moderatör olarak Uğur Dündar’ı gündeme getirerek özgüvenini ortaya koyması puan kazandırdı. Ancak programda her iki adayın göstereceği performans seçimin sonucunu etkileyecek bir tablo ortaya çıkarabilir. Yıldırım, sakin ve esprili kişiliğiyle sempati yaratabilir, eğer hata yapmazsa İmamoğlu’nun da mağdur algısını kırarsa programı avantaja çevirebilir. l ANKARA radan yapılan itirazlarla geçersiz oylar da geçerli sayıldı ve Binali Yıldırım’ın oyları yükselince aradaki fark 14 bin küsurda kaldı. Bir tek oyun bile önde olmasının seçim kazanılmasına yeterli olduğu demokrasilerde bu iş biterdi. Ama bizde skandal bir kararla sandık devrildi, seçimin yenilenmesine karar verildi madem, şimdi mesele o yüzde 4’lük aradaki seçmeni etkilemek. Karadenizli veya vicdanı sızlamış küçük bir AKP’li seçmen İmamoğlu’na yapılan haksızlığı görüp oyunu değiştirebilir, ama genelde yüzde 48’ler durduğu yerde duruyor. Oy vermeye gitmemiş küskün seçmenle kararsız seçmen etkilenmeye çalışılıyor ki bunların sayısı da gerçekten çok az! Oy vermeye gitmemiş Beyoğlu seçmeni (hiç bu kadar düşük katılım olmamıştı) bu kez öyle bilendi ki İma moğlu Gönüllüsü bile yazıldı, sandık bek l KARAMOLLAOĞLU SERT ÇIKTI Bakan Soylu’ya leyecek. Oy vermeye gitmemiş AKP’li küskün seçmen kapısına kadar gelip her türlü seçim rüşveti verilmesine tav olur mu, olursa işe yarar mı? İşte bütün bu sorular herkesin heyecanla beklediği bu canlı yayını pasaport tepkisi biraz olsun önemli hale getiriyor.   Boks maçı gibi Biz seçmenler bu canlı yayını “Bizim Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu iktidarın İstanbul’u almak isterken Türkiye’yi kaybettiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Fabrika ayarlarına dönmeye çalışıyorlar ama ortada fabrika da kalmadı” dedi. Ka ramollaoğlu, geçen yıl Nüfus Müdürlüğü’nda pasaport başvurusu yaptığı isminin karşısında “terör” şerhi bulunması ile ilgili olarak da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Karamollaoğlu “Ben, pasaportum yok demedim ki. Bu tip meselelere devlet yetkilileri ile bürokKaramollaoğlu ratların biraz hüsnüniyetle yaklaşmalarını bekliyorum. Ben pasaport yenilemeye gittiğim zaman ‘Sizin pasaportunuzu yenileyemeyiz çünkü sizin isminizin karşısında terör yazıyor’ dediler. Yani insanlar benim söylediğimi anlamıyor mu, ben mi onu anlamıyorum?” dedi. Soylu’dan açıklama Öte yandan, İçişleri Bakanı Soylu SP liderinin pasaport işlemlerine ilişkin soru üzerine “6 Temmuz 2018 tarihinde bir müracaat söz konusu. 12 Temmuz pasaportunu alıyor. Emniyet pasaportu, Nüfus İdaresi’ne devretti. Ne Nüfus İdaresi’nde ne de Emniyet’te böyle bir kaydımız söz konusu değil. Bir terör işi olabilmesi için bir terör hadisesi olması lazım. Belki şöyle bir şey olmuş olabilir, Sivas olaylarıyla ilgili geçmiş dönemlerde bir iş olmuşsa, onun da pasaportla bir alakası yok. Ve terör olayıyla da bir alakası yok” açıklamasını yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet l İMAMOĞLU’NA DESTEK KARARI HDP, her oyu takip edecek MAHMUT ORAL HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İstanbul seçimine ilişkin tek bir oyun boşa gitmemesi için yoğun çaba sarf etme kararı aldı. HDP, bu kapsamda, parti yönetimini seferber edecek. HDP MYK’de, İstanbul seçiminde daha aktif olunması kararı aldı. Edinilen bilgiye göre Ankara’da topla İBB çalışanlarından ‘siyasi’ eylem HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) çalışanları Saraçhane’deki merkez bina önünde seçilmiş İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’na karşı eylem için bir araya geldi. İBB çalışanları adına yapılan açıklamada “İstanbulumuz için yıllardır kaynakları etkin ve verimli kullanarak yapılan yüzlerce hizmet ve faaliyeti bir algı operasyonu ile ‘israf’ kavramına sıkıştırma ‘insafsızlığı’ gösterenleri kınıyoruz” denildi. İBB’nin basın bürosundan eylem “İBB çalışanları çağrıda bulunacak” başlığıyla duyuruldu. Canlı yayımlanan eylemde çalışanlar adına açıklamayı İBB Trafik Radyosu Koordinatörü Murat Kazanasmaz yaptı. Kazanasmaz, “İçinden geçmekte olduğumuz süreçte, hizmetlerimiz ve emeğimizin organize biçimde yıpratılmaya çalışıldığını üzülerek görüyoruz. Gözbebeğimiz İstanbul ve çok değerli İstanbullular için birbirinden farklı yüzlerce alanda değer, proje, istihdam ve hizmet üretmekteyiz. Fakat bazı faaliyetler ve hizmetler, denetlenebilen mil yonlarca işlem arasından bağlamından koparılarak, çarpıtılarak iftiraya dönüştürülmekte ve binlerce İBB çalışanı söylemlerin aksine emekleri hiçe sayılarak hedef gösterilmektedir” dedi. Kazanasmaz, “Bir dünya markası olan İBB, ideolojik kavgalara ve kişisel makam hırslarına malzeme edilmeyecek kadar köklü ve değerlidir” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından İBB çalışanları alkışlarla eylem yaptı. Eyleme, birçok İBB birimi ve şirketin çalışanlarının yanı sıra avukatlar ve imamlar da katıldı. l İSTANBUL İYİ Parti’den Bartholomeos için ‘ekümenik’ ifadesini kullanan Yıldırım’a tepki ‘Ciddiyete davet ediyoruz’ İYİ Parti Genel Sekreteri ve Sözcüsü Cihan Paçacı, AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın, sosyal medya hesabından Fener Rum Patriği Bartholomeos için “ekümenik” ifadesini kullanmasına “İstanbul seçiminin kaybedilmesi, iktidar için, milli kabulleri bile yok saymayı gerektirecek bir anlam mı ifade etmektedir” tepkisini gösterirdi. Paçacı, Yıldırım’ı, devlet adamlığı ciddiyetine davet etti. Partisinin başkanlık divanı toplantısı sonrasında açıklama yapan Paçacı, Yıldırım’ın “telaş ve kaybetme korkusuyla İstanbul’daki Kürt kökenli yurttaşlara, Karadeniz Bölgesi’ndeki yurttaşlara şirin gözükeceğini hesap ederek ‘Kürdistan’, ‘La Cihan Paçacı zistan’ tanımlamalarını yaptığını” da vurguladı. Paçacı, şunları söyledi: “Bu bölücü ifadelerle etnik oy avcılığına soyunan Yıldırım, Türk milletinin aklıyla, ferasetiyle alay etmeye soyunmuştur. Ülkemiz menfaatlarına aykırı dış politikamızın onlarca yıldır reddettiği bir husus olan, Fener Rum Patrikhanesi’nin ‘ekümeniklik’ talebini dillendirmesi ise devletin önemli görevlerinde bulunmuş bir şahsa yakışmamıştır. Yıldırım’ın ve AK Parti’nin 31 Mart’tan sonra sergilediği tutum kabul edilemez, hoş görülemez ve devlet ciddiyetiyle bağdaştırılamaz. Bu vesileyle, AK Parti sözcülerini ve Yıldırım’ı bir kez daha demokratik olgunluk, siyasi nezaket ve devlet adamlığı ciddiyetine davet ediyoruz. Asıl sorulması gereken şudur: İstanbul seçiminin kaybedilmesi, iktidar için, milli kabulleri bile yok saymayı gerektirecek bir anlam mı ifade etmektedir?” Paçacı, Genel Başkan Meral Akşener’in, partisinin başkanlık divanı üyelerini, milletvekillerini, genel idare kurulu üyeleri ile il başkanlarını 14 23 Haziran tarihleri arasında, saha çalışması yapmak üzere İstanbul’da görevlendirdiğini de belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet aday ne kadar başarılı olacak?” görmek için bekliyoruz. Tıpkı bir boks maçı izleyecek gibi heyecan yapmamız, bizim aday ötekini dövecek mi telaşından. Ya da münazarada fikirlerini nasıl savunacak, çocuğu sahneye çıkmış anne heyecanı. Yoksa İmamoğlu daha yakışıklı, Binali de pek hım hım diye kemik bir AKP’li takım tutar gibi tuttuğu partisinden vazgeçer mi? Peki, şimdiye kadar bu oturumlar seçmeni hiç mi etkilememiş? Turgut Özal, Necdet Calp’e karşı masaya vurup da köprüyü satarım derken havasını ve oyunu artırmıştı. Mesut Yılmaz da Çiller’e sinirlenip önündeki kurabiyeleri yerken havası kaçmıştı. Ama bu kez sosyal medya ve havuz medyası diye iki gerçek var. Sosyal medyanın gücü İktidar görsel ve yazılı basının neredeyse tümünü elinde tutuyor. Ekrem İmamoğlu’nu medyada göstermemek, hatta karalamak, havuz medyası için çok kolay oldu. Ama sosyal medyayı kontrol edemediler, edemezler. Ve İmamoğlu bu mecrayı çok iyi kullandı. İlk çıktığında kimsenin tanımadığı İmamoğlu’nun bugün resmi Twitter hesabını 2.6 milyon kişi takip ediyor. İşsizlere bedava ulaşım gibi çok can alıcı vaatler açıkladığı son paketini iki TV dışında hiçbir haber kanalı canlı girmedi, ama 193 bin kişi canlı izledi ve 10 bin kişi rt yaptı, 6 bin de yorum var; o program Instagram’dan 200 bin kez izlendi, 60 bin beğeni var! Buna Instagram (5 milyon takipçi) ve Facebook (2 milyon takipçi) hesaplarını da eklediniz mi İmamoğlu, tiraj ve reytingleri yerlerde sürünen havuz medyasını sosyal medya ile silip süpürüyor, kusura bakmayın. Mazbatasının elinden alındığı gece Beylikdüzü’ndeki buluşmada ne diye haykırıyordu: “Gençliğimiz var, umutlarımız var, heyecanımız var.” Ve morali yerlerde, hakkı yenmiş bir topluluğu yeniden ayaklandırıyor, “Her şey çok güzel olacak” diye umutlandırıyordu. Çünkü insanlar güzel ve iyi şeyler duymak istiyor. Gülen yüzü, heyecanı ve umut dolu vaatleriyle sosyal medyanın “kedi”si şimdi İmamoğlu. Havuz medyası oluşturmak için harcanan para boşa gitti. TRT’ye akıttığımız milyarlar gibi. Bakın orada bir açıkoturum bile yapamıyor, herkesin izlemesi için mecbur kalıp tarafsız stüdyo buluyor, tarafsız moderatörü de yandaş olmadığı için haber bültenleri hep birinci olan özel bir kanaldan çağırıyorsunuz. Sonunda hak yerini buluyor, gerçeklerin açığa çıkmak gibi bir huyu oluyor. nan MYK’de, 31 Mart seçimlerinde kazandığı halde mazbatası elinden alınan Ekrem Gül: yeni delilleri abd’li Bakana verdik TOPKAYa: sınırlama yedekler için İmamoğlu’nun desteklenmesi konusu görüşüldü. Toplantıda İmamoğlu’nun mazbatasının iptal edilmesinin büyük bir mağduriyet olduğu, Türkiye siyasetinde HDP’nin her zaman mağdur edilen bir parti olarak, mağdur edilenden yana olması gerektiği görüşü benimsendi. Bu çerçevede İmamoğlu’nun desteklenmesi için daha aktif olarak sahalarda olunması görüşü benimsendi. Hedef ise 1 milyon 200 civarında olduğu varsayılan İstanbul’daki HDP seçmenin bir tek oyunun bile fire verilmeksizin İmamoğlu’na kanalize edilmesini sağlamak. l DİYARBAKIR Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ABD’li mevkidaşı William Barr’a FETÖ elebaşının iadesi süreciyle ilgili yeni deliller sunduklarını açıkladı. ABD ziyaretine devam eden Gül, başta ABD’li mevkidaşı Barr ile önceki gün yaptığı görüşme olmak üzere Kongredeki temasları ve diğer görüşmelerinin çok verimli geçtiğini belirtti. Gül, Türkiye’nin FETÖ konusundaki tüm tezlerini birinci elden muhataplarına aktardığını vurguladı. Bakan Gül, şu değerlendirmeleri yaptı: “15 Temmuz dar be girişimiyle FETÖ’nün doğrudan ilişkisini ortaya koyan delilleri ve belgeleri kendileriyle paylaştık. Bu yeni ve önemli delilleri doğrudan Sayın Bakan’a ilettik. Sayın Bakan da bizzat bu konuyu takip edeceğini, süreçle bizzat ilgileneceğini ifade etti. Bu bakımdan süreçle ilgili önemli bir görüşmeydi.” Bakan Gül, Barr’ın tecrübeli bir hukuk adamı olduğunu, delilleri kendisine bakanlık düzeyinde doğrudan sunmuş olmanın da sürecin hızlandırılması adına önem taşıdığını ifade etti. l AA Avcılar İlçe Seçim Kurulu üyesi avukat İsmail Topkaya, gazetemizde 10 Haziran 2019’da “Avcılar’da oy sınırlaması” başlığıyla yayımlanan haberimizin ardından açıklama yaptı. Haberde, Avcılar 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanı hâkim Gül Pak imzasıyla sandık görevlilerine gönderilen yazıda, kayıtlı oldukları sandık dışında görevlendirilen sandık kurulu üyelerinin görev aldıkları sandıkta oy kullanamayacaklarına ilişkin belgeye yer verilmişti. Topkaya yaptığı açıklamada, belgenin yanlış yorumlandığını, bunun yalnızca yedek üyelere yönelik uygulama olduğunu söyledi. Topkaya, seçim kurulunun bu uygulamasının yasaya YSK’nin genelgelerine uygun olduğunu kaydederek “Söz konusu haber sandık kurullarındaki memur yedek üye görev belgesi hakkındadır. Ayrıca yapılan uygulama sadece Avcılar İlçe Seçim Kurulu’na özgü değil” dedi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle