19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1313 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE 47. İstanbul Müzik Festivali, şef Aziz Shokhaki İstanbul’da müziklimovyönetiminde ki Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın açılış konseri ile başladı. Konser GÜNLER BAŞLADIöncesiödüllerve plaketler verildi. GÜLÇİN GÜLAN İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 47 yıldır düzenlenen İstanbul Müzik Festiva larından Ahmet Adnan Saygun, İlhan Baran ve Nimet Karatekin’e, hep yanında olan ailesine duyduğu minneti ifade etti. Gökmen, “Kendilerinden çok şey öğrendim” dediği İKSV’nin ‘Şair Baba’nın simyacılığı... Onu, Balaban’ı tanıdığımda, birbirimizi çok sevip kucaklaştığımızda sene 1969’du. 40 yılı aşkın bir süre geçmiş aradan. Onunla yaptığım ilk röportajın başlığı ilk kalem gördüğünde yaşadığı şaşkınlıkla ilgiliydi... Köyüne ilk kez kâğıt kalem geldiğinde li, şef Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın açılış konseri ile başladı. Festivalde konserden önce ödül ve teşekkür plaketleri verildi. Sunuculuğunu Ceylan Saner’in üstlendiği açılış töreni, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve teşekkür plaketi sunulan festival sponsoru E.C.A. Presdöküm Sanayii AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen’in açılış konuş kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı ve Genel Müdürlerinden Aydın Gün’ün anıları önünde de saygıyla eğilerek, “Bu ödülün omuzlarıma çok önemli sorumluluk yüklediğinin bilincindeyim, layık olmak en önemli hedeflerimden biri olacak” diyerek vakfa ve seçici kurula teşekkür etti. Aydın Gün Teşvik Ödülü ise, 22 yaşındaki piyanist Can Çakmur’a verildi. Ödülünü Eczacıbaşı’nın elinden yedi sekiz yaşında ya var ya yoktu... Köyünden kente gidip Yunan heykellerini görüp “dünyasından geçtiğinde” 10, hapishaneye düştüğünde 16 yaşındaydı. Para cezasını ödeyemediği için hapis cezası 3 yıl uzatıldığında, çizdiklerine resim dendiğini; kendisinden başka da resim yapanların olduğunu öğrendiğinde 18. Kendi anlatmıştı: Hep öte tarlalardaki öküzleri resimliyordu önceleri. “Aha bizim öküz yanı başında, onu da kâğıda geçiriver” dediğinde babası, “Olmuyor baba. O malarıyla başladı. Alçen, “Elginkan alan Çakmur, festivalin çatısı altında, çok yakında, çok büyük, kâğıda sığmıyor”, Topluluğu olarak, kültürel faaliyetlere ve eğitime verdiğimiz güçlü destekle, tam 68 yıldır var olmayı sürdürüyoruz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi, “Müzik, yaşamın bir parçası değil kendisidir. Çünkü hayat müziktir” diyerek İstanbul Müzik Festivali’nin sponsorluğunu 4. kez üstleniyor olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Törende İstanbul Müzik Festivali’ne desteklerinden dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkür edildi. Festivale mekân ve gösteri desteği veren Beyoğlu, Kadıköy Belediyeleri ile diğer kurum ve kuruluşlara plaket sunuldu. Festivali’n bu yılki Onur Ödülü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörü ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi, orkestra şefi Devlet Sanatçısı Prof. Rengim Gökmen’e Bülent Eczacıbaşı tarafından sunuldu. Gökmen, en genç zamanlarından beri or da orkestra arkadaşlarının da payları olduğunu belirterek “Bugün sahnede dinleyeceğimiz ve varlıklarından büyük gurur duyduğumuz son dönemlerdeki orkestraların hepsinin, ister özel, ister yerel yöneticilere bağlı, ister farklı şekillerde yapılanmış olsunlar, çekirdeği devlet senfoni orkestra Festivalin bu yılki Onur Ödülü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörü ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi, orkestra şefi Devlet Sanatçısı Prof. Rengim Gökmen’e Bülent Eczacıbaşı tarafından sunuldu. Çünkü devletin desteklemediği sanat kurumlarının yaşamasının çok kolay olmadığını bütün dünyadaki örnekleriyle görüyoruz. Devletin bütün sanat kurumlarına desteğinin son derece önemli olduğunu bir kez daha bu vesileyle vurgulamak istiyorum.” diyerek yapıcı olmayan eleştirileri bu atmosferde olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Çakmur, “Geçen yıl benim için çok değerli ve özeldi. Desteğini, yol göstericiliğini, ilham vericiliğini hissettiğim, daha güzel bir dünyanın varlığına inandıracak çok fazla insan vardı. Bunlardan özellikle İKSV ve 2013 yılından beri bir parçası olduğum “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projelerini anmak istiyorum. Çok teşekkür ederim” diyerek salonu selamladı. Törenin ardından başlayan konserde orkestra Beethoven’ın 1. Piyano Konçertosu ve Liszt’in Senfonik Şiiri “Prelüdler”i ustalıkla seslendirildi. Konserin solisti 17. Uluslararası F. Chopin Piyano Yarışması birincisi genç piyanist SeongJin Cho bis parçası olarak çaldığı Beethoven sonat “Patetik” ile de çok beğenildi. 30 Haziran’a kadar devam edecek festival, müziğin aydınlanma yolculuğundaki rolünü ve evrendeki ikiliklerden doğan hikâyeleri Var Olmanın diyordu “perspektif” sözünü hiç duymamış olan İbram Ali. Ama İbram Ali’nin duymadığı, bilmediği daha çok şey vardı. Cezaevinde öğrendi, yaptıklarına resim dendiğini... Kendinden başka, birinin daha resim yaptığını söylediklerinde, inanamadı önceleri, şaştı kaldı. Bu “biri”, Nâzım Hikmet’ti. Balaban’ın resim hocası, “Şair Baba”sı... Günlerce onu izledi, sonra kendi koğuşuna gidip onun yaptıklarını tekrarladı. Günün birinde Nâzım Hikmet, Balaban’ın çizdiklerini gördüğünde, aralarında şöyle bir konuşma geçti: “Sen hiç akademiye gittin mi?” “Akademi nire ki?” (bilmediği bir köy olmalıydı...) “Liseye?” kestralardan destek gördüğünü, Cum larıdır. Devlet senfoni orkestralarını üzüntüyle karşıladığını söyledi. Kü Karanlığı, Var Olmanın Aydınlığı te Utandı, sıkıldı Balaban, “Hayır.” hurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın çocukluğundan beri kendisi için bir okul olduğunu, bugün vardığı nokta yapısal bakımdan zaman zaman eleştirebiliriz ama bunun olumlu ve yapıcı olması gerektiğini düşünüyorum. çük yaşlarda başladığı Ankara Devlet masını 20 günde 150 eserle 15 farklı Konservatuvarı’ndaki, yaşamında çok mekânda 22 konserle sanatın yaratıçok önemli rol oynayan efsanevi hoca cılığı gücüyle işleyecek. “Ortaokula?” Daha çok ezildi, büzüldü. Şair Baba, şimdi kızacak diye korktu. “Hayır. Bizim köyde ilkokulun yalnız üç 73.TonyÖdülleriVERİLDİ İSTANBUL MÜZİK Zeynep Üçbaşaran sınıfı vardı...” Şaşırma sırası şairdeydi. Ve o günden sonra “Dam” ikinci bir okul oldu Balaban’a. FESTİVALİ’NDE BUGÜN “O öğretiyordu, ben öğreniyordum. Ama çizdiklerim bir türlü resim, tablo olmuyordu. ‘Neden’ diye sordum Şair Babama.” Yaptıklarının resim olması için, çırağın 47. İstanbul Müzik Festiva usta olması için, ekonomipolitik, sosyoloji, li kapsamında yapılan etkin felsefe öğrenmesi gerekiyordu. Onları da liklerde bugün saat 15.30’da öğretti Şair Baba. “Çocuk Kitabı Okuma Etkinli “Şair Babamla ikimiz buluşmadan önce, ği: FANFAR Müzikli Bir İstanbul el yordamı ile arıyordum kendimi karanlık Masalı”, Süreyya Operası’nda ta... İlkin onu buldu ellerim. O da alıp koy yapılacak. du beni kendi yerime.” Üç büyük piyanist, George Köyünde, tarlada çalışan, öküz güden ‘Hadestown’a sekiz ödül... Tony Ödülleri 73. kez sahiplerini buldu. Hadestown oyunu, geceden 8 ödülle ayrıldı. ‘Amerikan tiyatrosunun Oscar’ları’ olarak anılan Tony Ödülleri sahiplerini buldu. Hadestown adlı oyun, gecede sekiz ödüle değer görüldü. Broadway’in en iyi performanslarının ödüllendirildiği gecenin sunuculuğunu James Corden üstlendi. The Ferryman En İyi Oyun seçilirken; Hadestown da En İyi Müzikal ödülünün sahibi oldu. Reeve Carney, Amber Gray ve André De Shields’in rol aldığı Hadestown için bu yılki Tony, bir zafer gecesiydi. 14 Tony adaylığı olan oyun, geceden 8 ödülle ayrıldı. Oyuncu Ali Stro Emmanuel Lazaridis, Janis Vakarelis ve Cyprien Katsaris, Avrupa’da dinleyicilerin beğeniyle karşıladığı programlarını bu kez aralarına bir Türk piyanisti, Zeynep Üçbaşaran’ı alarak İstanbul Müzik Festivali’ne taşıyor. “Piyanonun 4 Silahşörü” başlıklı konser saat 20.00’de Süreyya Operası’nda seyirciyle buluşacak. ‘Sınır/sız Queer/Feminist dile ve üretime alan açmayı hedefleyen “Sınır/sız Alan” sergisi, izleyiciyi “alan” üzerine bir düşünme egzersizine davet ediyor. Geçen yıl ilki yapılan “Sınır/sız” sergisi bu yıl “Alan” te Alan’... masıyla yarın Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde yeniden kapılarını açacak. 29 Haziran’a kadar görülebilecek sergi, mekânın, varoluşun, mevcut yaşan tıların alanlarını sorgulayan ve onları genişletme yi amaçlayan işleri bir araya getiriyor. Farklı disiplin lerden on altı sanatçının eserleriyle yer alacağı sergi, queer sanatçılara bir ifade alanı açmayı hedeflerken queer bir sanat alanı açmanın imkânları üzerine de bir tartışma ortamı yaratabilmeyi ümit ediyor. 22 Haziran’da düzenlenecek “Sınır/sız Alan Sanatçı Buluşması” etkinliği ise sergide eserleriyle yer alan sanatçılarla dünyada ve Türkiye’de queer/feminist sanatın sınır ve sınırsızlıklarına dair daha geniş bir konuşma alanı yaratmayı hedefliyor. l Kültür Servisi bir çocukken bilirdi ki “Çiçeğin rengi ve biçimi toprağından, ikliminden, doğasından gelir...” Nâzım Hikmet Okulu’ndan mezun olunca da “tıpkı, çiçeğin, rengi biçimi gibi; sanatçının eserinin de toplumdan, halkının yaşantısından, doğasından tohumlandığını ve geliştiğini” hiç ama hiç unutmadı. Verdiğin bu ders için sonsuz teşekkürler Sevgili Balaban... Işık içinde uyu. Önceki gün Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nda Balaban’ı sonsuzluğa uğurladıktan sonra, vakfımızın ikinci başkanı Özcan Arca, “Şu Nâzım Hikmet sadece çok büyük bir şair değil, aynı zamanda muhteşem bir simyacıymış” diyecekti. Aynen öyle! Sen tut hapse düşmüş bir köy çocuğunun içindeki cevheri, yeteneği keşfet, emek ver, gönül ver, öküz güden tarlada çalışan çocuktan bir ressam yarat! İyi ki böyle simyacılarımız, iyi ki böyle sanatçılarımız var... ker, Tony Ödülleri tarihinde ilk kez bir te kerlekli sandalyeli oyuncu olarak ödül ka zandı. Stroker, Oklahoma adlı müzikalde ki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü aldı. En İyi Yönetmen dalında tek kadın aday olan Rachel Chav Üstün İnsan, İyi İnsan, kin, Hadestown’daki başarısıyla geceden ödülle ayrıldı. l Kültür Servisi Sevgili Komşumuz, ‘Salaklar Sofrası’ turnede Geçen yıl kurulan Dionysos Tiyatro, İstanbul’da ses getiren “Salaklar Sofrası” isimli Fransız komedisini temmuzda İzmir’de sahneleyecek. Oyun, 4 Temmuz’da İzmir Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu, 5 Temmuz’da ise İzmir Bornova Ayfer Feray Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alacak. “Salaklar Sofrası”, İzmir’den iki gün önce 2 Temmuz’da Ayvalık Amfitiyatro’da oynanacak. Deneyimli kadro, 24 Ağustos’ta ise İstanbul’da Büyükçekmece Açıkhava Tiyatrosu’nda seyircileri ile buluşacak.  2015 yılında Yalta’da düzenlenen Uluslararası Anton Çehov Tiyatro Festivali’nde “Bir Delinin Hatıra Defteri” isimli eseri ‘En İyi Yorumlayan’ tiyatrocu seçilen Erdem Topuz, bu yıl ise “Oblomov” isimli oyun ile Ekin Yazın Dostları 2019 Tiyatro Ödülleri’nde Küçük Salon En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Dionysos Tiyatro, “Bir Delinin Hatıra Defteri”nden sonra ikinci oyun olarak “Oblomov” ile perde açmıştı. l Kültür Servisi Efsane müzikal ‘Fame’, ilk kez geliyor Popüler kültür tarihinin efsaneleri arasında yer alan “Fame” müzikali, Yapı Kredi ana sponsorluğunda 1015 Aralık tarihlerinde Zorlu PSM’de izleyiciyle buluşacak. Michael Gore imzalı şarkısı “Fame”le hafızalara kazınan müzikal, 1980 yapımı filmiyle New York Performans Sanatları Okulu öğrencilerinin hikâyesini bizlerle buluşturmuştu. Sansasyonel film, dansın özgür ruhu nu aşk, romantizm, hırs ve ihtirasla örülü hikâyesini ekrana taşımıştı. Vizyona girdiği dönemde altı dalda Akademi Ödülleri’ne, dört dalda ise Altın Küre Ödülleri’ne aday olan yapım, En İyi Orijinal Şarkı ve En İyi Film Müziği dalında Akademi Ödülü’nü, En İyi Orijinal Şarkı dalında ise Altın Küre Ödülü’nü kazandı. “Fame” orijinal kadrosuyla ilk kez Türkiye’de sahnelenecek. l Kültür Servisi Aziz Dostumuz Uğurlu TUNALI’yı Kaybetmenin Üzüntüsü İçindeyiz. Nur İçinde Yatsın. İzzettin Silier
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle