17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA Lpiakryaammpeazraçarı FOTOJENİK SEMENDER Konya’nın Halkapınar ilçesinde Toros Dağları eteklerinde nesli tükenmekte olan semender görüldü. Osmanköseli Mahallesi’nde oturan Bülent Fakı Şengül, Toros Dağları eteklerinde gezintiye çıktığı sırada nesli tükenmekte olan semenderi fark ederek fotoğrafını çekti. l DHA TASARIM: İLKNUR FİLİZ SAĞLIK Artan çevre ve hava kirliliği gibi birçok neden astımı tetikliyor İstanbul’da her 5 çocuktan 1’i astım Antalya’nın Kaş ilçesinde Likya dönemine ait 2 bin 500 yıllık kaya mezarının giriş bölümü kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce paramparça edildi. 6 yıl önce de benzer şekilde tahrip edilen mezarın bu kez giriş bölümü kırıcı ve delici aletlerle parçalandı. Bölgede çok sayıda Likya ve Roma dönemlerine ait tarihi yapı, lahit ve kaya mezar bulunurken definecilerin yaptığı tahribattan en çok lahitler ve kaya mezarları zarar görüyor. Tahribatı tespit eden arkeolog rehber Ümit Işın, “Mezarın tahrip edildiği yolda gece gündüz araçlar gelip geçiyor. Birilerinin görmemesi olanak dışı. 2 bin 500 yıllık tarihi varlığı, vadinin süsünü ne yazık koruyamadık. Kültür varlıklarının bulunduğu alanlara hiç olmazsa birer fotokapan yerleştirmek zor mu? Planlı bir tahrip var” dedi. l DHA Atlas kayıyorTEKTONİK PLAK AYRILDI Portekiz kıyısındaki dev tektonik plaktaki değişikliğin farkına varan bilim insanları, bunun Atlantik Okyanusu’nun çekilmesi ile ilgili ilk işaret olabileceğini tahmin ediyor. Araştırmacılar, 1969 yılında Portekiz’de meydana gelen ve tsunamiye neden olan depremin ardından geçen 50 yıllık zaman diliminde, Portekiz kıyısındaki tektonik plağın alt kısmının üst kısmından ayrıldığını fark etti. National Geographic’teki habere gö re, Avrupa Jeobilim Merkezi’nde nisan ayında sunulan bilgisayar simülasyonun onaylanması halinde bir okyanus plağı kabuğundan ayrılırken ilk kez gözlemlenmiş olacak. Bunun da Atlantik okyanusundaki çekilmenin ilk işaretleri olmakla birlikte tektonik hareketlerde olduğu gibi Avrupa’ya doğru, oradan da Kanada’ya yavaş yavaş kayması anlamına gelebileceği ifade edildi. l DHA Canavardan Hava kirliliği rol çaldı trafik kazalarından yedi kat fazla can aldı Temiz Hava Hakkı Platformu, “Hava Kirliliği ve Sağlık Etkisi: Kara Rapor” çalışmasını yayımladı. 2016 2018 yılları arasında Türkiye’deki hava kirliliği ve sağlık etkilerinin değerlendirildiği rapora göre, Türkiye’de hava kirliliği, trafik kazalarının yedi katı can aldı. Hava kirliliği nedeniyle en fazla ölümün yaşandığı ilk üç il İstanbul, Bursa ve Ankara olurken havası en kirli şehir Kahramanmaraş, en temiz ise Ardahan oldu. Öte yandan, hava kirliliğinden kaynaklanan hastalıklar arasında en sık görülenleri alt solunum yolu enfeksiyonları ve KOAH. Tüm alt solunum yolu enfeksiyonları ölümlerinin yüzde 27.5’ini ve tüm KOAH ölümlerinin yüzde 26.8’ini hava kirliliğine bağlı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Annesinin kahvesi Van Kedi Villası’nda bu yıl doğum yapan beyaz bir Van kedisinin dünyaya gelen 5 yavrusundan biri kahverengi doğdu. Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, Van kedilerine beyaz renkliliği veren ‘White’ diye bir genin olduğunu belirterek “Bu genin yetersizliğine bağlı olarak bazı bireylerde zaman zaman siyah veya farklı renkte kediler doğabiliyor” dedi. l DHA Anneyiz, hem farklı hem aynıyız Hemşinliler Eğitim ve Kültür Derneği’nin Kadınlar Kolu, 11 Nisan’da İstanbul Kızıltoprak’taki Zühtüpaşa İlkokulu’nda “Anneyiz, Farklıyız, Aynıyız” başlıklı bir panel düzenleyecek. Panelde yazar Ayşe Kadıoğlu Yıldız, “Yalnız Çocuk Büyütmek”, Onkoloji Anneleri Platformu Başkanı Elif Soydamal, “En Zorlu Süreçte Anne Olmak”, blogcuanne.com’dan Elif Doğan , “Her Yönüyle Annelik”, iş kadını Havva Güneş Elidolu, “Engelli Annesi Olmak” başlıklı konuşmalar yapacak. Panelin sonunda düzenlenecek kermesin geliri ise Onkoloji Anneleri Platformu’na bağışlanacak. l Eğitim Servisi Gizli salgın Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Emin Özkaya ise hastalığın son 15 yılda iki kat artış gösterdiğini belirterek “Günümüzde gizli bir astım hastalığı salgını var” dedi. Astımın artmasında yalnızca genetik faktörlerin etkili olmadığını kaydeden Özkaya, özetle şunları söyledi: “Astım; yaygın plastik ürün, deterjan, temizlik malzemesi kullanımı, hızlı şehirleşme, sanayileşmeyle birlikte artan çevre ve hava kirliliği, hazır gıda tüketiminin artması, fast food tarzı beslenmenin artması, yaşam alanlarındaki yetersiz havalandırma, hareketsiz yaşam, sezaryen doğumların artması, aşırı antibiyotik kullanımı gibi birçok nedeninin bir yansımasıdır. Özellikle batı ülkele rinde toplu mun yüzde 3035’i as tım hastası dır. 2000’de İstanbul’da Emin Özkaya çocuklarda astım sıklığı yüzde 9.8 iken, 2015’te yüzde 22’ye ulaşmış, yani son 15 yılda iki kat artış gös termiştir. Bu da demek oluyor ki, İstanbul’da her 5 çocuktan biri astım hastası… Ankara’da 2000’li yıllarda astım hastalığı nın görülme sıklığı yüzde 7 iken, 2015’te yüzde 18’e ulaşarak 3 ka tına çıktı. 2015 yılında Mersin’de yüzde 40 olan oran, İzmir yüzde 42 ve Van’da yüzde 7 ola rak bulunmuştur.” Prof. Dr. Arzu Mirici: Astım korkulacak değil, kontrol altına alınacak bir hastalıktır. Özellikle son yıllarda astım gelişim mekanizmaları daha iyi anlaşıldıkça tedavide yeni ilaçlar geliştirilmiştir. Akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenme ten Prof. Mirici, nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi belirtilerle hastalığın ortaya çıktığı ler ile seyreden kronik bir nı söyledi. akciğer hastalığı olan astım, dünyada yaklaşık 300 mil ‘Bahar ayına dikkat’ yon, ülkemizde ise 3.5 mil Astımın görülme sıklığının yon kadar kişiyi etkiliyor. yıllar içinde giderek arttığını İstanbul’da ise her 5 çocuk vurgulayan Mirici, “Göğüste tan birinin astım has sıkışıklık ve geçmeyen tası olduğu, erişkin öksürük de astıma işa lerde görülen astımın ret edebilir. Hastalığın ise yüzde 15’inin de en önemli özelliği has mesleksel astım ol tanın şikâyetlerinin duğu tahmin ediliyor. değişkenlik gösterme Astımın görülme sık si, ataklarla seyretme lığının giderek arttı sidir. Yani bazı günler ğını belirten uzmanlar, “Son yıllarda as Arzu Mirici hiç olmayan, bazı günler artan, bazı günler tım gelişim mekanizmala hastaneye veya acil servise rı daha iyi anlaşıldıkça te başvurmayı gerektirecek şe davide yeni ilaçlar geliştiril kilde şiddetlenen şikâyetlerle miştir. Daha önce kontrol al karakterize olmasıdır. Bahar tına almakta zorlandığımız aylarında özellikle polenlerin ve zor astım olarak ifade et daha fazla olması nedeni ile tiğimiz hastalarda yeni alerjik astımı olan kişilerde tedavi seçenekleri ile krizler artmaktadır”dedi. şikâyetler azalmakta veya tamamen kontrol Mesleksel astım altına alınabilmektedir” dediler. Erişkinlerde görülen astımın yüzde 15’inin mes Dünya Sağlık Örgütü leksel astım olduğu tahmin tarafından, her yılın mayıs edildiğini kaydeden Mirici, ayının ilk salı günü Dünya özetle şunları söyledi: “AsAstım Günü olarak kabul tımın tam kontrolünün sağ ediliyor. Türkiye Solunum lanabilmesi için bazı nokta Araştırmaları Derneği lara dikkat etmeleri öneril (TÜSAD) Başkanı Prof. mektedir. Bunlar, uygun ilaArzu Mirici ile astım cı yeterli dozda doğru tek hakkında merak edi nikle kullanmaları, başta si lenleri konuştuk. gara olmak üzere diğer te Astımın, bulaşı tikleyicilerden uzak durmacı olmayan, sık gö ları, düzenli egzersiz yapma rülen kronik has ları, grip aşısı olmaları, doktalıklardan biri tor kontrollerini aksatma olduğunu belir maları olarak sıralanabilir.” Eğitim ve iş hayatını olumsuz etkiliyor Hekimler, Ankilozan Spondilit (AS) hastalığının en fazla işgücü kaybına yol açan hastalıklardan biri olduğunu ve erken tanı ile doğru tedavinin yaşam kalitesini artırabileceğini ifade ettiler. 4 Mayıs Dünya AS Günü kapsamında Galata’da düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ketenci, AS hastalığının özellikle sırt ve beldeki omurgaları etkileyen, yıllarca ağrı ile devam eden ve ne zaman başladığını hastanın tam olarak fark edemediği iltihaplı bir eklem hastalığı olduğunu söyledi. Egzersiz önemli Bel ağrısı, yorgunluk, uyku bozukluğu ve sabah tutukluğu ile ortaya çıkan AS hastalığının yaşam kalitesini etkilediğini belirten Ketenci, bu şikâyetler sebebiyle hastaların çalışma, eğitim ve sosyal hayat gibi günlük yaşam aktivitelerinde ciddi zorluklar yaşadıklarına dikkati çekti. Ketenci, hastalığın tedavi sürecinde fizik teda Hastalık, Türkiye’de yaklaşık her bin kişiden 5’inde görülüyor Ankilozan Spondilit hikâyeleri Toplantıda yönetmen Vedat Atasoy’un hazırladığı ‘Ankilozan Spondilit Hikâyeleri’ belgeseli gösterimi yapıldı. AS hastaları da kendi hikâyelerini anlattılar. l AA vinin, sigarayı bırakmanın ve egzersizin ilaçtan da önemli olduğunu sözlerine ekledi. Doç. Dr. Cemal Bes doktorların AS hastalarını çok iyi bilgilendirmesi gerektiğini vurgulayarak “Çünkü hasta çok iyi bilgilenmeyince, google’a giriyor ve AS hastalığını aratıyor. Ba zen doktor arkadaşlar bu hastalığı tanımlamak için ‘Ahmet Mete Işıkara, Suna Pekuysal hastalığı’ diyebiliyor. Hastada ‘ileri zamanda ben de öyle olacağım’ psikolojisi oluşuyor. Halbuki hastalarımızın üçte birinden daha azı bu şekilde ağır olabiliyor” dedi. Karın ağrısıdır geçer demeyin! 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü Karında basınç hissi, şişkinlik, ağrı… Kadınların büyük bir kısmının zaman zaman yaşadığı ve “geçer” diye önemsemediği bu belirtiler, büyük bir tehlikenin sinyali olabilir. Çünkü yumurtalık kanseri, sinsice ilerleyerek genellikle 3. evrede bu belirtileri veriyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum/ Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, özellikle genetik risk altında olan kadınların, genetik test ile risklerinin belirlenmesinin hayat kurtarıcı bir tedbir olacağını vurguladı. Güngör, “Hastaların genellikle karnında şişlik, sindirim bozuklukları, idrar sorunları ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklik şikâyetleri oluyor ama kadın hastalıkları ve doğum uzmanı yerine başka branş doktorlarına giderek vakit kaybediyorlar” değerlendirmesini yaptı. Fazla D vitamini kanser riskini azaltmıyor Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBIR) tarafından 7. Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları Kongresi, Ankara’da düzenlendi. LLMBIR Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, “Yurtdışında 5 bin 108 hasta üzerinde yapılan ‘Vitamin D Değerlendirme Çalışması’, D vitamininin kalp damar sağlığı üzerine etkisini araştırırken, aynı zamanda kanser ile ilgili sonuçları da ortaya koyma fırsatı buldu. Çalışma aylık yüksek dozlarda D vitamini kullanımının kanser riskini azaltmadığını gösterdi” dedi. Vitamin haplarının toplumda giderek daha fazla kullanılmaya başlandığını anımsatan Özcan, “Bu ilaçların basit kullanımları, kolay ulaşılır olmalarının yanı sıra maalesef bilimsel gerçekliklerle adeta dalga geçen reklamların varlığı da bu duruma olumsuz katkı yapmaktadır. Kalp hastalıkları konusunda önemli dergilerden biri olan Circulation’da yayımlanan bir makale multivitamin kullanımının kalp hastalıklarından da korumadığını gösterdi. Fazladan vitamin almanın bir yararı yok” ifadelerini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle