Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 138 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA ‘Yazıdagetirmesinibiliriz’ Önceki gece Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Kültür Merkezi Attila İlhan Salonu’nda düzenlenen Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri öncesinde herkesin en önemli gündem mad desi YSK’nin hukuğu ayaklar altına alan bir şekilde İstanbul’daki Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi yönünde emrah verdiği karardı elbette. Tökolukısa ren boyunca da gözler kâh sahnede kâh sosyal medyadaydı. Ekrem Başkan’ın tarihi konuşmasını canlı olarak izlemek mümkün değildi belki ama verilen mesajları küçük başlıklar halinde de olsa kavramamanın imkânı yoktu. Nitekim törenin sonlarına doğru gecenin sunucusu Yekta Kopan’ın “Baharı getirdik, yazı da getirmesini biliriz” mealindeki sözleri manidardı. O anlarda büyük çoğunluğun aklında da aynı slogan yankılanıyordu şüphesiz: “Her şey çok güzel olacak”. Hem sinema hem de tiyatro dallarında verilen Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri bu yıl 24. kez sahiplerini buldu. Gecede en çok ilgiyi kim gördü derseniz herkesin üzerinde birleştiği tek bir isim vardı: Kıvanç Tatlıtuğ. Komedi dalında En İyi Erkek Oyuncu unvanını “Organize İşler 2 Sazan Sarmalı” adlı filmdeki rolü ile kazanan ve ödülünü Ahmet Mümtaz Taylan ve Naz Elmas’ın ellerinden alan Tatlıtuğ tören sonrası yoğun bir “selfie çekinme” mesaisine kaldı ve davetlilerin Sadri Alışık Oyuncu Ödüllerinin 24.üncüsü bu yıl Anadolu Efes, HDI Sigorta ve Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla, MKM Attila İlhan Salonu’nda yapıldı. Geceye yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimlerinin gölgesi düşerken kimi sanatçıların duyarlı çıkışları dikkat çekti neredeyse yarısının ünlü kategorisine girdiği mekândan deyim yerindeyse kaçarak kurtuldu. Politik mesajlar... Mesajlarında politikaya girmekten kaçınmayan ödül sahiplerinin temel mesajı umudu yaşatmak üzerineydi. Gecede ödül almak için değil de ödül vermek için sahneye çıkan ilk isimlerden olan Menderes Samancılar yaktı ilk meşaleyi ve politikacılarla sanatçıları karşılaştırırken “Biz sanatçılar her zaman kazananları alkışlamasını bilmişizdir” diyerek salondan büyük alkış topladı. Tiyatro kategorisinde Seçiçi Kurul Özel Ödülü’nü alan “Bir Peri Masalı Radyum Kızları” adlı oyunun oyuncularından Çiğdem Aygün ise yaptığı kısa konuşmada ödüllerini “Maaşını alamayan, hep direnen, hakkını arayan işçi kadınlar adına” aldıklarını söyledi. “Anons” filmindeki performanslarıyla Ensemble Ödülü’ne layık bulunan oyunculardan Murat Kılıç ise aldıkları ödüle dair yeniden bir sayım yapılıp yapılmayacağını sorarak meseleye daha esprili yaklaşmayı tercih edecekti. 60 yıllık sanat yaşamında sinemaya fazla vakit ayıramadığından dem vuran ve “sahne arkadaşlarım” dediği Sadri Alışık ve Çolpan İlhan’ı özlemle andığını belirten Genco Erkal’ın salondan büyük alkış alan son sözleri ise şöyleydi: “Muammer Karaca Tiyatrosu’nu yeniden yaşama geçirmeye söz veren, varlığıyla umutlarımızı yeşerten, kentimize baharı getiren Ekrem Başkan’a da içten teşekkürü bir borç biliyor, zorlu uğraşında kendisine başarılar diliyorum. Ekrem Başkan diyorum çünkü umudumuzu hiç kaybetmedik, bundan sonra da kaybetmeyeceğiz.” Gecenin finalinde tiyatromuzun çınarlarından Zihni Göktay “Lüküs Hayat” şarkısı eşliğinde Onur Ödülü almak üzere sahneye geldi ve “Her yeni doğan çocuk, Tanrı’nın insanlardan umudunu kesmediğinin bir kanıtıdır. Tiyatro devam edecektir” sözleriyle salonu coşturdu. Ödül alan ve verenlerin toplu halde son bir fotoğraf için sahneye doluştuğu gecenin sonunda aniden bastıran bir yağmur ve yeniden bastıran bir umut, birlik ve direniş çağrısı bekliyordu bizleri. Her şey çok güzel olmuştu. ÖDÜLLER SİNEMA: En İyi Kadın Oyuncu: Damla Sönmez (“Sibel”) En İyi Erkek Oyuncu: Muhammet Uzuner (“Halef) ve Serdar Orçin (“Borç”) Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu: Bennu Yıldırımlar (“Ahlat Ağacı”) Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu: Murat Cemcir (“Ahlat Ağacı”) En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Tuğçe Altuğ (“Kelebekler”) En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Kıvanç Tatlıtuğ (“Organize İşler 2 Sazan Sarmalı) Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Gonca Vuslateri (“Düğüm Salonu”) Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Cengiz Bozkurt (“Ailecek Şaşkınız”) TİYATRO: En İyi Kadın Oyuncu: Funda Eryiğit (“Fotoğraf 51”) En İyi Erkek Oyuncu: Deniz Karaoğlu (“Kader Can”) Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu: Nilperi Şahinkaya (“Kalp”) Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu: Öner Erkan (“Dünyada Karşılaşmış Gibi) En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Devrim Yakut (“Manik Atak”) En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Levent Ülgen (“Halktan Biri”) Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Ceren Taşçı (“Yalnızlar Kulübü”) Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Ediz Akşehir (“Teftişör”) Aşkın Meyvesi ile sezon kapanıyor Müzik yazarımız Evin İlyasoğlu’nun 22. yıl önce başlattığı ve bu yıl koordinatörlüğünü asistanı Çiğdem Babayiğit’e bıraktığı Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik konser sezonu 8 Mayıs Çarşamba akşamı 19.30’da Tercia Realidad topluluğunun “Aşk Mevsimi” konseriyle kapanıyor. Jorge Jiménez(solo keman & müzik yönetmeni), James Toll (1. Keman), Daniel Lorenzo (2. Keman), Jose M. Navarro(Viyola), Christopher Suckling(Çello), Pablo Zapico(Ud), Joy Smith(Klasik Arp) ve Daniel Garay(Vurmalı Çalgılar)’dan oluşan topluluk konserde Vivaldi’nin 4 Mevsim adlı eserinden bölümleri antik Kelt halk müziğiyle çalacakları “The Fruit of Love” adlı bir program seslendirecekler. l Kültür Servisi CRR’de ‘7 Şef 7 Solist’ konserleri sona erdi Eviner ve Altındere’ye destek Çağdaş sanatı desteklemek amacıyla faaliyetlerini sürdüren SAHA, 11 Mayıs 24 Kasım tarihleri arasında Ralph Rugoff küratörlüğünde düzenlenen 58. Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’ne davet edilen Halil Altındere’nin Neverland başlıklı eserine prodüksiyon deste ği ve Türkiye Pavyonu’nda sergilenen İnci Eviner’in Biz, Başka Yerde adlı eserine prodüksiyon ve yayın desteği veriyor. Serginin başlığı May You Live in Interesting Times (İlginç Zamanlarda Yaşayasın) ilhamını Britanya parlamentosu üyelerinden Austen Chamberlain’in 1930’larda yaptığı bir konuşmada sarf ettiği ve bir “Çin bedduası” olarak bilinen fakat Çin kültüründe yer almayan sözlerden alıyor. Halil Altındere’nin Neverland başlıklı eseri bienalin 100 yılı aşan tarihindeki ulus temsili meselesini tartışmaya açmayı hedefliyor. l Kültür Servisi İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası(İDSO) ve Cemal Reşit Rey(CRR) Konser Salonu işbirliğiyle yıl boyunca gerçekleşen “7 Şef 7 Solist” programı 3 Mayıs Cuma akşamı ünlü Polonyalı şef Michal Nesterowicz yönetiminde solist Güney Koreli keman yıldızı Sooung Yoon konseriyle noktalandı. İDSO eşliğinde Johannes Brahms’ın keman konçertosunu 1773 Guadagnini kemanıyla çalan Yoon, Fritz Kreisler ve Aleksey Igudesma’dan iki de bis yaparak Prof. Gönül Gökdoğan’ın ifade ettiği gibi “olağanüstü bir virtüöz” olduğunu bir kez daha gösterdi. İDSO, esere ve orkestraya son derece hâkim olan şef Nesterowicz yönetiminde ilk kez seslendirdiği İngiliz besteci Vaughan Williams’in “Senfoni No.5” ini ustalıkla seslendirdi. l Kültür Servisi Pirelli’nin 2020 takvimi İtalyan fotoğrafçı Roversi’ye emanet Her yıl büyük bir ilgi yaratan Pirelli Takvimi’nin 2020 edisyonu fotoğraflarını İtalyan fotoğrafçı Paolo Roversi’nin çekecek. Takvimin gelecek seneki teması, 20 sayısının tekrarlanarak yazıldığı 2020 yılına atfen eski ve yeni dünya arasındaki hikâyeler olacak. Fotoğrafçı ile öznesi arasında bir diyaloga izin veren uzun pozlamalarıyla tanınan sanatçı, bu sayede yoğunluk, mistisizm, bağlılık, derin düşünce ve coşku gibi soyut ama tanınabilen duyguları kucaklayan bir eser yaratmanın peşinden koşacak. l Kültür Servisi Müzik enstrümanları yapımcılarından, örgütlü çatı çağrısı Müzik emekçileri örgütleniyor Müzik enstrümanları yapımcıları, Müzik Enstrümanları Derneği çatısı altında örgütlenmek için harekete geçti. Türkiye’nin çok sayıda kentinden bir grup enstürman yapımcısı cumartesi yaptığı toplantıda dernekleşme çalışması başlattıklarını duyurarak meslektaşlarına çağrıda bulundu. Dernekleşme çalışması için oluşturulan komisyondan yapılan açıklamada, “Değerli çalgı yapım ustaları, kültürümüzde çalgı yapımcılığı, gizli kahramanlık ile sırtı sıvazlanmasından daha fazlasını hak etmektedir. Bu birliktelik daha birbirini hiç görmemiş ustalarımızı bir araya getirerek büyük bir tanışma ortamına vesile olacaktır” denildi. Açıklamada, “Ülkemizde çalgı yapımcı ustalarımız, devlet kaynaklarından istifade etmemekle birlikte kültürel faaliyetlerini bireysel olarak gerçekleştirip, maddi ve manevi kaynakları tamamen kendileri karşılamıştır” görüşüne yer verildi. l Haber Merkezi İstanbul’da Fırtınalar Eserken Bu yazımın başlığına “İstanbul’dan Kuyruklu Yıldızlar Geçti” diyecektim. Oysa yazıyı yollayacağım sırada İstanbul’da muazzam kasırgalar esmeye başladı. Başlığı değiştirip, her çeşit fırtınayı kapsamasını düşündüm. Geçtiğimiz hafta İDSO’daki nitelikli konseri Polonyalı şef Michal Nesterowicz yönetiyordu. Şef, 2008’de Cadaqués Yarışması’nı kazandıktan sonra, Basel Orkestrası, Münih Filarmoni, BBC Senfoni, WDR Senfoni gibi Avrupa’nın belli başlı topluluklarından çağrılar almış. İDSO eşliğindeki konserinde ateş gibi bir kemancı olan Koreli Soyoung Yoon’a eşlik etmek hiç kolay değildi. Nesterowicz, ikinci yarıda yönettiği İngiliz besteci Ralph Vaughan Williams’ın 5. Senfonisinde eşliği kadar başarılıydı. Yapıtı bestecinin çağdaşı olan empresyonist ressamların renkleriyle sundu. Soyoung Yoon bu kış İstanbul’da dinlediğimiz en yüksek coşkuya sahip kemancıydı. Brahms’ın konçertosunu çalarken köpük gibi hafif, ama yılların ustası kadar derindi. Kemanının yapımcısı Gudagnini de onu dinlese, 1773 yapımı çalgısından çıkan sese hayran olurdu. Yoon, İsviçre’de Zaher Bron ile çalışmış; dünyanın belli başlı yarışmalarında birinci olmuş, dereceler almış. Örneğin, 2011 Wieniawski ve 2002 Menuhin yarışmalarında birincilik almış; 2007 Çaykovski, 2009 Queen Elizabeth ve 2010 Indianapolis’de üstün derecelere girmiş. Solistliği kadar oda müzikçisi ve orkestra şefi olarak da ilerlemekte. Umarım bu değerli sanatçıların yolu bir gün yine İstanbul’a düşer. İDSO’nun başarılı icrasındaki başkemancısı ise Özgecan Günöz idi. Konser İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Salonunda yer aldı. Hep söylerim, İstanbul’un en güzel salonudur. Sahnesi, akustiği, iç düzeni, bütünüyle değerlidir. Bir daha mevsim İDSO’nun bütün konserleri bu salonda yer alsa, orkestra da belli bir çalışma düzenine sahip olacaktır. LEYLA GENCER ANILIYOR Çağdaş opera şarkıcılığının tarihine imzasını atmış değerli sopranomuz Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008’de Milano’daki evinde hayata gözlerini yummuştu. Sanatçı ölümünün on birinci yılında İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin orkestrası ve solistleriyle iki konserde anılacak: Konserler, 10 Mayıs’ta Süreyya Operası’nda, 14 Mayıs’ta ise Zorlu PSM’de düzenlenecek.  Leyla Gencer’i anarken onun ne kadar üstün yetenekli bir sanatçı olduğu bir yana; azmi, çalışkanlığı, özgüveni, araştırmacılığı ve savaşçı kişiliği de vurgulanmalı. O, bir operacı olarak sesiyle ve dramatik gücüyle iz bıraktı. Türkiye’nin henüz opera kültürü olmayan döneminde, operanın beşiği sayılan İtalya’ya gidip, tam yirmi beş yıl boyunca La Scala’nın “diva”sı oldu. Bugün de İtalya’da “Divaların Divası” olarak biliniyor. Yalnız opera sahnesindeki değeri değil, lied sanatındaki yeri, konserleri, öğretmenliği ve gençlere destek olan yarışmaları da anılmalı. T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ OPERA GALA 14 Mayıs 2019 Salı Saat 20:30 Zorlu Performans Sanatları Merkezi Turkcell Sahnesi ORKESTRA ŞEFİ Zdravko LAZAROV SOLİSTLER Suat ARIKAN Perihan N. ARTAN Hakan AYSEV Evren EKŞİ Nesrin GÖNÜLDAĞ Murat GÜNEY Efe KIŞLALI Bülent KÜLEKÇİ Oleksandr SAMOYLENKO Cengiz SAYIN Hale SONER Nazlı Deniz SÜREN İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ ORKESTRASI Bilet satış için: www.operabale.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121