Katalog

12 7 MAYIS 2019 SALI EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ CUMHURİYET’İN ÖYKÜSÜ PENCERE 7 Mayıs Tarihinin Anlamı Geçmişteki 7 Mayıs yazılarından gelişigüzel birkaç alıntı yaptım; “İyi mi kötümü, daha güzeli var mıydı” diye düşünmedim... Önce onlara bir göz atmakta yarar var... karan koşullarla sonuna dek savaşmaktan kendini alamazdı...” H “İnsanlık sömürgeleşme ve emperyalizm dönemlerini karanlıkta yaşadı; DoğuBatı blokları ikile 95 yıllık onur İsim babası Atatürk olan gazetemiz Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünü kutluyoruz H mi 20’nci yüzyılda esti sa“Tarihin ‘Aydınlanma’ya vurdu; ancak bugün ge dönük yüzünde birbiri ardına gerçekleşen her çerli görünen küreselleşme sürecinde Türkiye’nin olay, Cumhuriyet gazetesinin kuruluşu için gerekli rezil rüsva olması için hiçbir haklı gerekçe yoktur; yolu döşemiştir. Atatürk olmasa Cum ‘Ulus devlet bitti’ diye zil takıp oynayanlar, müta huriyet olabilir miydi?” H reke artıklarının güncel mandacılarıdır. “Bir gazete, ancak tarihte bilinçli seçimini ya Cumhuriyet kişiler, toplumlar, sınıflar, ülkeler, pabildiği zaman geleceğe devletler arasında eşitliği yönelik yolunu saptayabi savunuyor... lir.Kerterizlerini göreme Çünkü insanlığın gere yen tekne, rotasını şaşırır. ği budur. Cumhuriyet’i Cumhuriyet yapan, güncelliği Onur, insanla hayvan arasındaki farkı yaratan nin içeriğinde sürekliliğin anlamını yakalayabilmesi değerdir... H değil midir?” H “Nadir Nadi sakin bir insandı, sesini yükseltti Cumhuriyet okurunun yaşı yok... Muhabirinin, yöneticisinin, yazarının, çizerinin de ğini bile bir gün duymadım... Ancak bu hali başyazarımızın gerilimli bir kişi olmadığını kanıtlamaya yetmez; ruhunda kim bilir ne fırtınalar kopardı, sanatçı bir doğası vardı, Mozart’a yakınlaşan bir duyarlığı... Nadir Bey bugünkü medyayı görse ne yapardı bilemiyorum; ama, so nüfus kâğıdı yok. Doğmadan önce baş layan, öldükten sonra da sürecek olan tarihsel zamanın bilincinde yaşamak, insanın tükenmeyen gençliğidir.” H Görülüyor ki 7 Mayıs’lar yoktur... Tek bir 7 Mayıs vardır... O sürekli 7 Mayıs’ı da Atatürk, Cumhuriyetin ilanının ardından Yunus Nadi’ye, “Bak çocuk, İstanbul’da bütün bu Cumhuriyet düşmanı ve hilafet yanlılarına karşı mücadele verecek bir gazete çıkaralım” der. nuna dek isyan edeceğini kestirmek zor değil!.. kutluyoruz... Kutlu olsun hepimize... Atatürk’ün talimatıyla, genç Türkiye gazetemiz, 95. yılında da Cumhuriyet Tepkisi sert olur, sanırım basını basın olmaktan çı Cumhuriyeti Devleti’nin sesini devrimlerine ve Atatürk ilkelerine bağlı duyurmak ve kuruluş felsefesini halka kalarak yayın yapıyor olmanın ve 95 NOT: Başyazarımız İlhan Selçuk’un 7 Mayıs 2008 tarihli yazısı. Selçuk, tedavi gördüğü hastanede Cumhuriyet’in yaş günü için yazmıştı. benimsetmek amacıyla 7 Mayıs 1924’te, yıldır “Türk devriminin simgesi” olarak gazeteci Yunus Nadi tarafından kurulan anılmanın gururunu taşıyor. Yeni Gün’den Cumhuriyet’e ‘devrim’ serüveni Kurtuluş Savaşı’nın ardından ilan edilen Cumhuriyet rejimi halk tarafından heyecanla karşılandı. Bununla birlikte devrimlerin istenildiği oranda hızlı kabullenilmesini sağlamak ve bazı karşıdevrimci çevrelerin saldırılarına karşı rejimi savunmak için kamuoyu oluşturmak amacıyla bir gazeteye ihtiyaç doğdu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Musta fa Kemal Atatürk, bu gazeteyi kurma görevini TBMM’de milletvekili olan, gazeteci arkadaşı Yunus Nadi’ye (Abalıoğlu) verdi. Yunus Nadi, Ulusal Kurtuluş Mücadelesi yıllarında da “Mütareke basınının” Kurtuluş Savaşı’nın aleyhine yayınlarına karşı “Anadolu’da Yeni Gün”ü kurmuş ve oradan Kuvayı Milliye yanlısı yayın yapmıştı. Cumhuriyet Matbaası ‘Bak çocuk...’ Atatürk, Cumhuriyetin ilanının ardından Yunus Nadi’ye, “Bak çocuk, İstanbul’da bütün bu Cumhuriyet düşmanı ve hilafet yanlılarına karşı mücadele verecek bir gazete çıkaralım. ‘Anadolu’da Yeni Gün’ şimdiye kadarki görevini yerine getirdi. Gazetenin adı da yeni rejimimiz Cumhuriyet ile özdeş olsun. ‘Cumhuriyet’ koyalım adını. İstanbul’daki eski İttihat ve Terakki’nin Merkezi Umumi (Genel Merkez) binasını Pembe Köşk’ü de gazetenin merkezi yapalım. Var mısın? Ne dersin başarabilir miyiz bu işi!” dedi. ‘Kale’ görevi Yunus Nadi ise “Hiç vakit kaybetmeyelim Paşam, ben bu işe girişeyim” dedi. Yunus Nadi, bu talimatın ardından vakit kaybetmeden Cumhuriyet felsefesine ve kurucu değerlere yürekten bağlı olan Zekeriya Sertel ve Kemal Salih Sel ile kuruluş işlemlerine başladı. 7 Mayıs 1924’te, bundan tam 95 yıl önce ise Cumhuriyet’in ilk sayısı yayımlandı. O güne değin yeni bir Türk devletinin kuruluşuna yayımlarıy Pembe Konak la tuğla taşıyan “Anadolu’da Yeni Gün”, o günden bugüne değin ise ‘Cumhuriyet’ olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması için bir “kale” görevi gördü.