17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected]. TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1127 MAYIS 2019 PAZARTESİ Taşyapı evlerinden ettiFikirtepe’de 65 bin kişi mağdur. Şimdi de firmalar mağdurları borçlu çıkarma peşinde üstüne de para istedi Taşyapı 13 Şubat 2019’da 300’ü aşkın hak sahibine gön derdiği ihtarnameyle sözleşmeleri tek taraflı feshetti ve yaptığı masrafların faiziyle birlikte kendisine ödenme sini istedi. Hak sahipleri ise “asıl mağdur biziz” dedi. Türkiye’deki en kapsamlı kentsel dönüşüm projelerinden kaç kişi firma ile anlaşmaya yanaşmazken, hak sahiplerinin büyük bölü biri olan Fikirtepe’deki mü ise 2012 yılında evle dönüşüm binlerce mağdur yarattı. Bölgede kentsel dönüşümün başladı ŞEHRİBAN KIRAÇ rini boşaltıp taşınmak zorunda kaldı. Boş evler zamanla kötü ğı dönemde 100 bin kişi yaşar madde bağımlılarının mekânı ken 65 bin civarında ev ‘arsa haline gelince belediye tara sahibi mağdur oldu.’ 2011’de fından yıkıldı. 8 yılda hak sa bölgede başlayan kentsel dö hiplerine bir defaya mahsus 6 nüşüm 65 bin civarında arsa kira yardımı yapan firma tek ve ev sahibi mağdur. bir çivi bile çakmadı. Taşya İnsanlar bir taraftan yuva pı 13 Şubat 2019’da ise noter larından olurken bir taraftan da muhatap bulamıyor yoluyla arsa sahipleri adına temsilciler kuruluna ilettiği lar. Bölgede inşaatı yarım bı ihtarnamelerle sözleşmeleri rakan firmalar, hiç başlama tek taraflı feshetti. Üstelik ih yanlar ya da teslimi geciken tarnamede, “Arsa maliklerine birçok proje var. Kanunda ol sözleşmeler nedeniyle yapılan masına rağmen çoğu hak sa tüm ödemeler ve masrafların hibi kira yardımı bile alama faiziyle birlikte müvekkil şir dı. Fikirtepe’nin en son mağ kete geri ödenmesi, kâr kay durları ise dönüşümden borç bı, cezai şart ve menfi müspet lu çıkanlar. 2011 yılında Taş zarar ile diğer tüm zararlara yapı 300’ü aşan hak sahibiyle yönelik dava hakkımız saklı anlaşma sürecini başlattı. Bir tutulur. Bu uğurda yapılacak tüm masrafların arsa malik lerine ait olacağını bildiririz” ARSA SAHIPLERI: ifadelerine yer verdi. BIZ MAĞDURUZ Tek taraflı fesih olmaz Gayrimenkul Hukuku Der Taşyapı’nın yolladığı ihtarnameye karşı 7 Mart 2019’da arsa sahipleri adına temsilciler kurulu noter kanalıyla ihtarname yollayarak, asıl mağdurun arsa sahipleri olduğuna dikkat çekildi. İhtarnamede, “Sözleşmeleri tek taraflı fesih bildirimizi kabul etmekle birlikte, bu fesih haksız ve kötü niyetlidir. İhtarnamede iddia ettiğiniz hususlar gerçekdışıdır. Temsilcisi olduğumuz parsel sahipleri üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiştir. Maliklerin 2/3 çoğunluğuyla sözleşmeler tamamlandığı hatta yüzde 98 gibi yüksek oranda sözleşmeler imzalandığı halde Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne gereken evrakları vermediniz. Tamamen kusurlu olmanız nedeniyle zarara uğrayan taraf parsel sahipleridir. Sözleşmeyi tek taraflı feshetmeniz ve şimdiye kadar sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri ve edinimleri yerine getirmemeniz nedeniyle kira mahrumiyeti ve diğer maddi ve manevi zararlarımızın, kâr ve rayiç kira kayıplarının, daireler tamamlanmış olsa satış bedeli kayıplarının, cezai şart, müspet ve menfi zararlar, masraflar, avukatlık ücretine ilişkin protokol hükümleri dahil olmak üzere ortaya çıkan maddi ve manevi zararların tazmini hakkımız saklı kalmak kaydıyla temsilcisi olduğumuz parsel sahiplerinin taşınmazlarının tapu kaydı üzerindeki şerhlerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Hiçbir ödeme yükümlülüğümüz olmamasına rağmen yaptığınız masraflarla ilgili tarafımıza şimdiye kadar ödeme belgelerini ve kayıtlarını da ibraz etmediniz.” neği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin tek taraflı olarak feshedilemeyen sözleşmeler olduğuna ancak mahkeme kanalıyla fesihedilebileceğine dikkat çekti. Kiraz, “İhtarname ile sözleşme feshi hukuken geçerli değildir. Sözleşmelerde yazılan haklı fesih sebepleri tek taraflı feshi değil mahkemeye gidildiğinde dava açıldığında bu maddeler nedeniyle tazminat vb. yükümlülüğe girmeden fesih hakkını doğurur” dedi. Faiziyle istedi Taşyapı tarafından maliklere yollanan 5 sayfalık ihtarnamede firmanın projeyi yapamadığı için kazanç ve prestij kaybı yaşadığı iddia edildi. İhtarnamede şu ifadeler kullanıldı: “Arsa sahiplerinin uzlaşmaz tutumu ve tavırları, haksız ve fazlaya dair menfaat çabaları nedeniyle tamamlanamayan imza süreçleri, vefat eden arsa maliklerinin mirasçıları arasındaki itilaf süreçleri, sözleşme imzasından imtina eden arsa malikleri hakkında Bakanlık tarafından yürütülen acele kamulaştırma işlem süreçleri, riskli alan iptali, yürütmenin durdurulması kararı, zorunlu tevhit işlemlerinin tamamlanmaması, parsel malikleri ile adaların birbiri ile tevhide muvafakat vermemeleri, taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılmaması, zorunlu belge ve vekâletlerin halen dahi verilmemesi, taşınmaz yer teslimlerin henüz yapılmaması gibi nedenlerle iş gerçekleşmedi.” CUMHURİYET SAVCISI MISIN? Emrullah Turanlı’nın sahibi olduğu Taşyapı, Fikirtepe’de yüzlerce aileyi evinden etti. Ulaşmaya çalıştığımız Emrullah Turanlı, “Cumhuriyet savcısı mısın?” diyerek telefonu yüzümüze kapattı. Tek çivi bile çakmadı Mağdurlara gönderilen ihtarname ile ilgili aradığımız Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, “Bağırıp siz Cumhuriyet savcısı mısınız deyip” telefonu yüzümüze kapattı. Arsasını Taşyapı’ya veren mağdurlardan Bircan Doğan da, “Taşyapı ile yaklaşık 8 yıldır sözleşme yaptığını ama tek çivi dahi çakılmadığını belirterek bu süre içerisinde firmanın kendilerine bir kereliğine 6 aylık kirayı verdiğini söyledi. Taşyapı ile anlaşma sürecinin 2011’de başladığını 2012’de kendilerine evlerin boşaltılması ve inşaatın başlaması yönünde hiçbir engel yok diye ihtarname yolladığını anlatan Doğan, Taşyapı ile ya şanan süreci şöyle anlattı: “Bölgede sadece 4 hak sahibi Taşyapı ile sözleşmeye imza atmadı, kamulaştırma ve riskli alan kararlarına dava açtı. Firma da 7 yıl boyunca bu durumu da kullanarak bizi oyaladı.Aradan geçen 7 yıla rağmen firma maliklerin görüşme taleplerine olumlu dönüş yapmadı. Taşyapı’dan sürecin nasıl işlediğine dönük bilgi alamadık. Bakanlık yetkilileri ile sık sık görüştük. Onlar firmaya yazılı ve sözlü uyarıda bulundu, eksik evrakları getir ve işe başla dedi. Ama firma eksik evrakları vermedi. Şubat ayında da fesih kararı geldi. Bir de bizden masraflarını istiyor. Oysa mağdur olan biziz. Hem evlerimizden olduk hem de tek bir çivi çakılmadı. Ben arsamı verdiğim dönemde metrekaresi 12 bin TL iken şu anda yarı fiyatını bile etmiyor. Biz firmadan ne masraf ettiğini soruyoruz ama bize resmi bir evrak bile getirmiyor.” 65 bin mağdur Leke Fikirtepe Platformu sözcüsü Engin Akgüzel ise şu anda Fikirtepe’de evi yıkılmış yaklaşık 65 bin mağdur bulunduğunu belirterek, birçok projenin durduğunu ya da hiç başlanmadığını söyledi. Kentsel Dönüşüm Yasası’nın değiştiğini şimdi müteahhitlerden belli bir teminat istendiğini aktaran Akgüzel, ruhsat alamayan firmaların işi yarım bırakacağını vurguladı. Müteahhidi iyi araştırın Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avu kat Ali Güvenç Kiraz, fir manın arsa sahiplerinden kaynaklı nedenler dışında para talep edebilmesi için feshin haklı sebebe dayan ması gerektiğini belirte rek, “Eğer arsa sahipleri sorumlu olsaydı örneğin; müteahhit ile sözleşme im zalamış olan arsa sahip leri ayıplı bir teslim yapsalardı müteahhit sözleşmeyi fesih için mahkemeye başvur duğunda geriye etki li fesih hakkı ile birlikte vermiş olduğu tüm ki ra bedelleri Ali ni vs. isteyebilir. Bu Güvenç Kiraz nun dışında haklı fesih yok ise herhangi bir talepte bulunulamaz. Arsa sahipleri feshi kabul ediyorlarsa tek taraflı fesihten değil karşılıklı fesihten bahsederiz. Arsa sahiplerinin şerhlerinin kaldırılması talebi doğru ve haklı bir taleptir” dedi. Kiraz, hak sahiplerinin bu tip projelerde mağdur olmamalı için şu önerilerde bulundu: n Ön inceleme sürecini iyi yapmalılar; tapuya belediyeye gidip arsalarını incelemeliler, bu sadece kendi hakları için değil müteahhite devirde ayıp lı mal teslim etmemek için de gereklidir. n Arsa sahipleri, müteahhiti iyice araştırmalılar. n Hak sahipleri tek taraflı feshi mümkün olmayan kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparken; teminata, süreye, cezai şartlara, yapım şekline, müteahhite yapılacak devirlerdeki sürelere ve seviyeye dikkat edici iyi bir sözleşme yapmalılar. Sadece hukuki olarak değil teknik şartnamesi de iyi bir sözleşme olmalı. n Arsa sahipleri tamamlanan inşaatlarda eksik ve ayıp işler varsa mutlaka delil tespiti yaptırmalı ve bunu müteahhite bildirerek eksikayıpları gidermesini istemeli gidermezse tazminat davası açmalıdırlar. Kredi kartı aidatına 6 milyar TL gidiyor Tüketici örgütü temsilcileri, kredi kartı aidatında yıllık alınan toplam miktarın 6 milyar lirayı aştığını öne sürerek, bu durumun tüketicileri mağdur etmesi nedeniyle yeni düzenleme yapılmasını talep etti. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, tüketicilerin bankaların kendilerine bu şekilde kart sunma zorunluluğunu bilerek aidat ödemeyebileceğini anlatarak “Kredi kartı aidatı yaklaşık 5 yıl önce tarih olmasına rağmen bankalar 60 milyon kredi kartını cüzdanında bulunduran tüketicilerden yıllık ortalama 100 lira civarında bedel alarak 6 milyar liralık pastayı kaybetmemek için yasayı hiçe sayıyor” dedi. Ağaoğlu, bankaların Tüketici Kanunu’nun kendilerine zorunlu olarak yüklediği aidatsız kart sunma işlemini yapmadığını kaydederek “Konuyu bilmeyen milyonlarca yurttaş da farkına varmadan bunu ödüyor ya da banka ile girdiği söz düellosunu kaybediyor” dedi. l Ekonomi Servisi İşsizlik maaşları 31 Mayıs’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işsizlik ödeneği ile kısa çalışma ödeneği ödemelerinin 31 Mayıs’ta yapılacağını söyledi. Ramazan Bayramı’nın ilk gününün 4 Haziran’a denk gelmesi sebebiyle 5 Haziran’da ödenmesi gereken işsizlik ve kısa çalışma ödeneği ödeme tarihini öne çektiklerini söyledi. l ANKARA TÜSİAD ile Bayraklı Belediyesi nitelikli eleman yetiştirecek Bayraklı Belediyesi, ilçedeki işsizliğe çözüm bulmak amacıyla Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile işbirliğine gidiyor. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’yle Bayraklı Bele diye Başkanı Serdar Sandal, ilçede kuru lacak mesleki eği tim merkezlerinde nitelikli ele man yetişti rilip, istih dam edil mesine yö nelik fikir Kaslowski birliğine vardı. İki kurum, ana okullarına destek, Bayraklı’da nitelikli eleman yetiştirme ve işsiz yurttaşların meslek sahi bi yapılarak, birçok sektörde istihdam ettirilmeleri konuları nı görüştü. TÜSİAD ile yapılan işbirliği kapsamında Bayraklı’da çeşitli noktalarda mes leki eğitim merkezleri kurulacak. Buralarda eğitimlerini tamam layan işsizler is tihdam edile cek. l İZMİR/ Sandal Cumhuriyet ‘İki ucundan yanıyor’ Hayır, bu kez AKP rejiminden, siyasal İslamın iktidarından söz etmeyeceğim. Çok daha önemli bir konu var: Uygarlık! Daha doğrusu kapitalist uygarlık. Mumun bir ucunda doğa öbür ucunda teknoloji var. Kapitalizmin doğa üzerindeki etkileri küresel ısınma ve iklim krizi, toplumsal çelişkileri ve savaşları besliyor. Kapitalizm teknolojik gelişmeleri hızlandırırken, hegemonya rekabetini artırıyor. Bu iki eğilimin bir noktada kesişerek, küresel çapta büyük bir felakete yol açmayacağını söylemek olanaklı değil. Ancak bir şey kesin: Geriye dönüş yok! Örneğin, son 50 yılda Çad Gölü’nün yarısı kurudu, Arktik buzlar eriyor. Çin, büyük bir güç olarak yükseldi, ABD’nin ticari ve teknolojik üstünlüğünü tehdit ediyor. İklim krizi, savaşlar ve diğer kötülükler Küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin arkasında insan etkinliği, kapitalist üretim tarzının öncelikleri var. Bu üretim tarzının kâr makinesi, atmosfere salınarak küresel ısınmaya yol açan sera gazlarını üretiyor. Küresel ısınma su stoklarının tükenmesine yol açarak, ekosistemleri bozarak yaşam alanlarını yok ediyor. Bu üretimin, nehirlere, denizlere ve toprağa döktüğü kimyasal atıklar, plastikler su kaynaklarını, gıda üretim alanlarını kirletiyor. Bu sırada kapitalizm insanların kentlerde yoğunlaşmasını, bu yoğunlaşmaya bağlı olarak gıda tüketimini, endüstriyel gıda üretimini, su tüketimini hızlandırıyor. Yaşam alanları yıkılan coğrafyalardan kaçıp gelen nüfus kentlere yığışırken toplumsal çelişkiler, yabancı düşmanlığı, milliyetçilik, ırkçılık yeniden güçleniyor. Bu sırada, kıt kaynaklar, sınır aşan nehirlerin suları, kutuplarda buzlar eridikçe erişilebilen mineral kaynakları ve yeni açılan denizyolları üzerinde, rekabet ve gerginlikler, çatışma olasılıkları artıyor. Kriz içinde kârlılık ve rekabet basıncı altında sermaye, özellikle egemen sermaye, özellikle ABD, Çin, Rusya, Brezilya gibi kritik ülkelerde küresel ısınmaya, iklim krizine karşı alınması gereken önlemlerin maliyetini üstlenmek istemiyor. Mumun bu ucu yanmaya devam ediyor... Teknolojik rekabetticaret savaşları Kapitalist üretim tarzı, krizi içinde sermayenin dolaşım hızını artırmaya, stok maliyetini, verimliliğin canlı emeğe bağımlılığını azaltmaya yönelik telekomünikasyon, veri işlem teknolojileri alanlarında gelişmeyi hızlandırırken bu gelişmelerin jeopolitik etkileri yeni rekabet alanları yaratıyor. Örneğin küresel telekomünikasyon piyasasında kim egemen olacak? Bilgi işlem, şifreleme, “yapay zekâ” alanlarında kim öne geçek? Dijital teknolojileri (telekomünikasyon, bilgi işlem, silah) üreten sanayiler açısından yaşamsal öneme sahip ender minerallerin üretimi ve tedarik zincirlerini kim kontrol ediyor olacak? Bu alanda da karşımıza aynı aktörler çıkıyor, öncelikle ABD ve Çin! Çin’in yükselmesi karşısında önlem almaya çalışan ABD yönetimi, ticaret savaşları görüntüsü altında Çin’in teknolojik gelişmesini yavaşlatmayı amaçlıyor. ABD’de Trump yönetimi, Çin’in uluslararası alanda etkili, 5G teknolojisinde önderliğe oturmaya başlayan şirketi Huawei’yi bu amaçlarla hedef aldı. Ancak Çin’in, teknoloji sektöründe tedarik zincirleri ağı üzerindeki büyük etkisi var. ABD’nin yaptırımları, yalnızca, Malezya, Endonezya, Singapur gibi ülkelerdeki üreticileri değil, bunların ürettikleri ürünleri kullanan Apple gibi ABD teknoloji şirketlerini de etkileyecek. The Economist ve Bloomberg’deki yorumlar gibi ticaret savaşlarının küreselleşmesinden ve ülkeleri tercih yapmaya zorlamasından kaygılanıyorlar. “Türkiye Huawei’nin bölgesel üssü olacak!” gibi haberler, ülkeyi de zor günlerin beklediğini düşündürüyor. Kısa dönemde, küreselleşen bir korumacılık dalgasının dünya ekonomisini yeni bir mali krize ve depresyona, orta ve uzun dönemde de Çin’i teknolojik alanda kendi kendisine yeterli, dolayısıyla çok da dişli bir rakip olmaya doğru itme olasılığı var. Artık, ne küreselleşmeye ne de liberal serbest ticaret düzenine geri dönmek gerçekçi bir olasılık. Uygarlığı iki ucundan, doğa ve teknoloji alanlarında yakan kapitalizm, insanlığa daha fazla toplumsal istikrarsızlık hatta savaş vaat ediyor... KISA...KISA... l Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA RES2) için açılan 4 yarışmaya toplam 9 isteklinin çıktığını söyledi. l Zorlu Holding ve Zorlu Grubu şirketleri, Çalışan Gönüllülüğü Haftası boyunca 307 gönüllü ile toplam 520 saat gönüllülük çalışması gerçekleştirdi. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Selen Zorlu Melik, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı için kutu hazırlarken, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ise Kıvılcımlar Kermesi’nde kendi hazırladığı ürünlerin satışını yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle