17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Halfeti’de ‘işkence yapıldı’ iddiası 922 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA MAHMUT ORAL Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde 1 polisin şehit olduğu çatışmanın ardından başlatılan operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Şanlıurfa Barosu, ters kelepçeli olarak yere yatırılan şüphelilerin görüntüsünü paylaştı. Savcılık “Yasalara uygun” açıklaması yaptı. Halfeti’ye bağlı Dergili köyünde, 18 Mayıs günü, terör örgütü PKK’liler ile yaşanan çatışmada, 1 özel harekât komiser yardımcısı şehit olurken, 2 polis de yaralandı. Olay sonrasında Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi ekipleri, Halfeti ve Bozova ilçelerinde çok sayıda eve baskın yaparak 38 kişiyi gözaltına aldı. Babası da gözaltına alınan bir avukatın bildirmesiyle olaydan haberdar olduklarını belirten Şanlıurfa Barosu Başkanı avukat Abdullah Öncel, “Arkadaşlar şüphelilerin yara bere içinde olduğunu, hatta birinin ameliyat el 18 Mayıs’ta bir polisin şehit olmasının ardından ilçede başlatılan operasyonlarda çok sayıda kişi evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı. bisesiyle görüşe getirildiğini aktardı. Avukatlar işkence ile ilgili tutanak tutmak istediklerinde ise gözaltındakilerin can güvenlikleri olmadığını söyleyerek, tutanağı imzalamayacaklarını belirttiklerini ifade ettiler” diye konuştu. İşkence iddialarıyla ilgili olarak başsavcı ile görüştüklerini belirten Öncel, söz konusu fotoğrafın ortaya çıkmasının ardından gece saat 22.30’da TEM şubeye gittiklerini aktardı. TEM şube müdürünün her şeyin hukuk içinde olduğunu kendilerine söylediğini dile getiren Öncel, “4 yönetici arkadaşla, şahıslarla görüştük. Gözlerimize inanamadık. Gördüğümüz tablonun, daha önce anlatılandan bile kötü olduğuna tanıklık ettiler. Gözaltındakiler, korkudan işkence gördüklerine dair tutanak tutmayacaklarını, çünkü hayatlarından endişe ettiklerini söylediler” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda işkence iddialarını değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise “Elektrik verme dahil her türlü işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları tespit edildi. İşkence insanlık suçudur, bunun da zamanaşımı yoktur. Gereken suç duyurularını yapacağız. Bu emri, bu talimatı kim vermiştir, kim uygulatmıştır” ifadelerini kullandı. Savcılık: Usule uygun Sosyal medyaya yansıyan fotoğrafın ardından açıklama yapan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, “Adli süreç usul ve yasalara uygun şekilde yürütülmektedir. ?Bazı internet haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında şüphelilerin işkence gördüklerine ilişkin iddiaların yer aldığı haber ve paylaşımlar titizlikle takip edilmekte ve incelenmektedir” dendi. l DİYARBAKIR Şanlıurfa Barosu, Twitter’dan gözaltına alınanların kelepçelendiği fotoğrafı paylaştı. AYM’nin cezaevi isyanıYüksek mahkeme: İhlal kararı vermemize karşın cezaevindeki uygulama sürüyor Anayasa Mahkemesi (AYM), kendilerine gönderilen süreli yayınların cezaevi idaresi tarafından teslim edilmediği bir grup mahpusun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ka rar verdi. Mevcut sistemde uygulamadan kaynaklanan bir yapısal sorun bulundu ğu belirtilen kararda, “Sü Alican uludağ reli yayınların AYM’nin öngördüğü kriterleri karşılayan bir yöntemle mahpus lara tesliminin sağlanması için etkin bir düzen kurulmadığı takdirde söz konusu sorunun devam edeceği ve bunun ifade özgürlüğünün devamlı ihlali anlamına geleceği açıktır” tespiti yapıldı. PKK terör örgütüyle ilgili terör suç larından tutuklu veya hükümlü olan bir grup mahkum, ücretini ödeye rek abone oldukları Özgür Gündem, Özgürlükçü Demokrasi ve Azadiya Welat’ın arasında bulunduğu 10 ga zete ile Jineoloji adlı derginin sayıla rının 20142018 yılları arasında ken dilerine verilmediği gerekçesiyle AYM’ye başvurdu. Yüksek Mahkeme, yaptığı inceleme sonucunda başvuru cuların anayasanın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlü KAVALA’NIN BAŞVURUSU GÖRÜŞÜLECEK Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Gezi Parkı soruşturması kapsamında 1 Kasım 2017’de tutuklanan ve hakkında dava açılan Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu bugün görüşecek. Toplantıda, Kavala’nın avukatlarının, “Tutuklama tedbirinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne çıkarıl maksızın yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı nın ihlal edildiği” iddiaları ele alı nacak. Bireysel başvuruyu ince leyen AYM raportörünün rapo runda, “Tutuklamanın hukuki ol madığı iddiasıyla ilgili Kavala’nın kişi hürriyeti ve güvenliği hak Kavala kının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının or tadan kaldırılması için ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekti ği” değerlendirmesini yaptığı öğrenildi. ğünün ihlal edildiğine karar verdi. ‘Kriterlerimize uyulmuyor’ Kararın gerekçesinde, AYM’nin daha önceki kararlarıyla ceza infaz kurumlarında yayınlara erişim ve yayınların ceza infaz kurumlarına kabulüne ilişkin içtihadı belirlediği vurgulandı. Kararda ceza infaz kurumu idarelerinin ve derece mahkemelerinin söz konusu yayınların başvuruculara teslim edilmemesine ilişkin kararlarının bir kısmında, AYM’nin belirlediği kriterleri karşılamayan değerlendirmeler yapıldığı ak tarıldı. Aynı yayının ülke çapında bulunan tüm ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülere verilip verilmemesine ilişkin değerlendirmelerin son derece değişken olduğunun gözlemlendiği ifade edilen kararda, “Süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfiliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı kanaatine ulaşmıştır. Sonuç olarak, süreli yayınların ceza infaz kurumlarına kabulüne ilişkin uygulamada Anayasa Mahkemesince ortaya konulan kriterleri karşılayan yeknesak değerlendirmeler yapılamadığı görülmüştür” denildi. ‘Yapısal sorun’ vurgusu Kararda, bugüne kadar aynı konuda çok sayıda ihlal kararı verilmiş olmasına karşın bu nitelikteki bireysel başvuruların devam ettiğine işaret edilerek, Adalet Bakanlığı’na bağlı cezaevleri şöyle eleştirildi: “Süreli yayınların ceza infaz kurumlarına kabul edilmesine ilişkin mevcut sistemde uygulamadan kaynaklanan yapısal bir sorun bulunduğu görülmektedir. Süreli yayınların yeknesak, hakkaniyete uygun ve Anayasa Mahkemesi’nin öngördüğü kriterleri karşılayan bir yöntemle mahpuslara tesliminin sağlanması için etkin bir düzen kurulmadığı takdirde söz konusu yapısal sorunun devam edeceği ve bunun anayasanın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğünün devamlı ihlali anlamına geleceği açıktır.” AYM, 63 başvurucuya 500’er TL tazminat ödenmesine da karar verdi. l ANKARA NECATİ SAVAŞ Yazarımız Ekmekçi, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında anıldı. ‘Mustafa Ekmekçi hep ezilenden yana oldu’ Gazetemizin unutulmaz yazarlarından, bir dönem Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin başkanlığını da yapan Mustafa Ekmekçi, yaşamını yitirişinin 22. yıldönümünde özlemle anıldı. Gazetemizde uzun yıllar “Ankara Notları” adlı köşesinde emekçi sınıfının sesi olan, kalemini hep haktan ve hukuktan yana kullanan, Köy Enstitüleri ile ilgili yazılarıyla adından söz ettiren Ekmekçi’nin sevenleri ve gazeteci arkadaşları, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında düzenlenen törende usta gazeteciyle olan anılarını aktardı. Eşi Aldoğan Ekmekçi, “Mustafa, aydınlanmacı bir insandı. Ezene karşı hep ezilenden yana oldu. Ekmekçi, iyi bir insan, iyi bir gazeteci olmasının yanında iyi bir eş, iyi bir babaydı. Ekmekçi unutulmadı, unutulmayacak da” diye konuştu. Kızı Özlem Sayar da babasının yazılarının, kitaplarının ve Ekmekçi için yazılan kitapların yer aldığı internet sitesinin www.gazetecimustafaekmekci.com adresinde yayına başladığını belirterek, “Bu internet sitesi, yakın tarihimize de tanıklık edecek” dedi. ‘Muhabirliği unutmadı’ Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ise “Mustafa Ekmekçi yaşamı boyunca gazetecilik mesleğinin en yüksek mertebesinin muhabirlik olduğunu hiç unutmadı. Hep bilgi vermeyi, toplumu aydınlatmayı iş edindi. Her şeyden önce insan, sonra gazeteciydi, bu ikisini birleştirmiş biriydi. Katıksız bir insan hakları ve aydınlanma savunucusuydu. Bütün yaşamını bu uğurda sürdürdü” diye konuştu. Gazetemiz Ankara Temsilcisi Sertaç Eş de “Ben onunla çalışma onurunu yaşadım. Kendisi iyi bir örgütçü, iyi bir aydınlanmacıydı. Aynı düşünceleri taşıyoruz. Aynı düşünceleri geleceğe taşımak üzere görev almış durumdayız. Umarız misyonumuzu eksiksiz yerine getiririz” dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü ise “Mustafa Ekmekçi misyon sahibi bir insandı. Bize bıraktığı misyon da bağımsız gazetecilik, meslek dayanışması çerçevesinde işçi örgütlenmesi ve her daim haklının yanında olmaktır. Açtığı yol, derneğimizin omurgasını oluşturmuştur” diye konuştu. Anmaya katılan CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, “Ben Mustafa Ekmekçi’nin Köy Enstitüleri ile ilgili yazılarını okuyunca Türkiye’deki aydınlanma devriminin ne kadar önemli olduğunu, o tarihte Türkiye’de birilerinin çoban ateşini yaktığını gördüm” diye konuştu. ‘Notları hazine gibidir’ Yayıncı ve yazar Muzaffer İlhan Erdost, “Ekmekçi’nin notları bir anlamda hazine gibidir. Okuduğumuz zaman Türkiye’nin o dönemki tarihini çok iyi tahlil edebiliriz” dedi. Anma töreninde yazar Serpil Güvenç, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Ankara Şube Başkanı Alper Akçam, Ankara CUMOK’tan Haluk Yalvaç da birer konuşma yaptı. Anmaya İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Gülin Onat Bayır ile şair Ahmed Arif’in eşi Aynur Önal, eski TMMOB Başkanı Kaya Güvenç de katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Sistem değişinceye kadar Bakan değişir! A KP’nin yedinci Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimdeki on beşinci değişikliği açıkladı. Selçuk, AKP döneminin ilk altı bakanından farklı olarak eğitim kökenli olduğu için kamuoyu ona büyük kredi açtı. 10 Temmuz 2018’de bakanlık koltuğuna oturan Selçuk’un tek başına bir şey yapamayacağı aşikârdı. Eğer ciddi ve sonuç verici adımlar atmak istiyorsa, bunu eğitimin bütün bileşenleriyle birlikte yapması uygun olurdu. Yapmadı... Açıkladığı son lise modelinden anlıyoruz ki; Bakanlık içindeki ve çevresindeki bir grupla birlikte, kapalı kapılar ardında hazırlanan çalışma yeni bir reform olarak sunuldu. Buna göre; liselerde ortak ders sayısı azaltılıyor, fizik, kimya, biyoloji dersleri birleştiriliyor, kariyer dersleri geliyor, 12. sınıfta tamamen üniversiteye hazırlık öne çıkartılıyor. Biz de hemen Anadolu diliyle, “Hamama gider kurna beğenmez, düğüne gider zurna beğenmez” mantığıyla bakmak istemiyoruz, ama her şeyden önce hazırlanış şekli bize, “Bu da öncekiler gibi” dedirtiyor.  HHH Yeni modelin içeriğine bakınca ise görünen şu: Örneğin Ankara’da bir kilometre yarıçapındaki alandaki okullarda dört ayrı Türkiye var. Eğitim olanaklarından öğretmen yelpazesine, öğrencilerin aile yapısından okulun türüne kadar özellikler sıralandığında dört sayısı artabilir de... Öncelikle eğitimde fırsat eşitliğini getirmeden, eğitimcilerin üzerinde birleştiği bilimsel eğitim zeminini oturtmadan atılım yapmak olanaksız. Bunu yapmadan getirilecek modeller eski gömleğin üzerine yenisini giyip, “değişim yaptık” demeye benziyor. Her yıl en az 10 yeni mesleğin ortaya çıktığı bir dünyada hâlâ eğitimin temellerini oturtamamış olmak, ülkemizin geleceği açısından çok acı. Selçuk’un açıklamaları için, “En azından bir yerden başlandı” denebilir mi, diye bakıyoruz... Bunu söylemek de çok zor. Selçuk, lise değişimini ilkokulun ve ortaokulun izleyeceğini söylüyor. Hızını alamayıp 2024’e kadar üniversite sınavlarının da değişeceğini açıklıyor.  Yıl 2019... Hedef 2024...  Bugüne kadar AKP’nin Milli Eğitim Bakanlarının ortalama iki buçuk yılda bir değiştiği dikkate alınırsa, üniversite sınav sisteminden önce bakan değişir! Abbas Güçlü’nün yazısından öğreniyoruz ki, sınav sistemi değişiminden YÖK’ün haberi yok, yeni oluşturulan yüksek kurulun haberi yok! HHH Uluslararası kuruluşların araştırmaları gösteriyor ki, eğitim sistemimiz geriliyor. 10 yıl önce dünyada ilk 100’e giren üniversitemiz varken şimdi 500’de yokuz. Bu rakam en azından yerimizde saydığımızı, pek çok ülkenin bizden daha hızlı ilerlediğini gösteriyor. Klasik bir karşılaştırmadır; Batı’da öğrenciye nasıl düşünmesi gerektiği öğretilir, Doğu’da ne düşünmesi gerektiği... Biz bu haldeyiz... Karşılaştırmalı bir araştırmaya göre, bizim öğrencilerimiz bir cümlede 7 kelime anlıyor, İngiliz öğrenci ise 13 kelime. İyi bir eğitim alınca Aziz Sancarlar yetişebildiyse, demek ki sorun eğitim sisteminde. Selçuk’a çağrımız şu: Hasan Ali Yücel’in bir sözü var... Diyor ki; eğitimde bir kişinin atacağı dev adımlarla değil, binlerce kişinin atacağı küçük adımlarla ilerleyeceğiz... Gelin, önce eğitimin taraflarına danışın! İŞSİZ GENÇ KENDİNİ YAKTI Belediyeden vicdansız savunma Gaziantep’te beş yıldır işsiz olan Eyüp Dal’a önce iş sözü veren ardından cayarak kendisini yakıp hayatını kaybetmesine sebep olan Şahinbey Belediyesi skandal bir açıklama yaptı. Belediye yayımladığı skandal açıklamada, hayatını kaybeden Eyüp Dal’ın sabıka kaydının olduğunu belirtip Dal’ın asıl sorununun iş bulma kaygısından ziyade sabıka kayıtlarının silinmesi olduğunu iddia ederek “Yapılan inceleme neticesinde merhum Eyüp Dal’ın evli olup çocuğunun olmadığı, anne babasının sağ olduğu, anne babasının üzerine kayıtlı üç katlı evi olduğu, evlerinin üst katında kendilerinin, orta katında kiracılarının ikamet ettiği, giriş kattaki 2 dükkânda da kiracılarının olduğu, babasının 2000 TL emekli maaşı olup ayrıca üzerine kayıtlı 4 dönüm zeytin tarlalarının bulunduğu anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay Twitter’dan, “Bir de utanmadan açıklama diye bu saçmalığı yayımlamışsınız. Bu durumda gidip ailesinden harçlık almalıydı, iş ne haddine değil mi? Ne utanmazsınız be” paylaşımını yaptı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle