18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ 522 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA Israf duyulmasınCNN Türk’e konuk olan İmamoğlu, ‘israfı anlatacağım’ deyince program erken bitti Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge”de İmamoğlu, İBB’deki israfı açıklayacağını söyleyince program yarım saat erken bitirildi. Eski CNN Türk yöneticisi ve programcısı Emin Çapa, programın rejiye bir telefonla gelen talimat nedeniyle bitirildiğini söyledi Ahmet Hakan Coşkun’un CNN Türk televizyonunda sunduğu “Tarafsız Bölge” programına katılan seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İBB’deki israfla ilgili açıklama yapacağını söylemesinin ardından yayın, “süre bitti” denilerek kesildi. Yıllarca CNN Türk’te yöneticiliğin yanında program da sunan gazeteci Emin Çapa, yayının gelen talimatla kesildiğini belirterek “Kesin bilgi olarak yazıyorum. Ekrem İmamoğlu’nun yayını bitsin diye reji telefonla arandı. Yayının tekrarının konulmaması talimatı verildi” dedi. CNN Türk ekranlarında Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programına önceki gün konuk olan Ekrem İmamoğlu ile Ahmet Hakan arasında gerilim yaşandı. Ahmet Hakan AKP’nin İBB Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun kendisi için yaptığı “Pontus” benzetmesini gündeme getirerek “Bu iddialara neden yanıt vermediniz” dedi. İmamoğlu, “Belediye başkanını savunacaksan çağır, onu onunla konuşayım. Trabzonluları lekeliyorsun, Ekrem İmamoğlu’nu lekeliyorsun. Buradan bir politika yaratmaya çalışıyorsun. Ahmet Bey savunmayın lütfen. Ben olsam söylemem. Ünlem işareti koyalım kapatalım” dedi. Daha sonra İBB’deki israfla ilgili açıklama yapacağını söyleyen İmamoğlu’na süresinin dolduğu söylendi. İmamoğlu da kendisine gece saat 00.00’a kadar zamanı olduğunu söylendiğini belirtti. Ancak Ahmet Hakan, saat 23.30’da “Zamanımız bitti” diyerek yayını kesti. Talimat geldi Yıllarca CNN Türk’te yöneticiliğin yanı sıra programda sunan gazeteci Emin Çapa, programın gelen talimatın ardından planlanan saatten erken bitirildiğini söyledi. Çapa, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kesin bilgi olarak yazıyorum. Evet, Ekrem İmamoğlu yayını bitsin diye reji telefonla arandı. Evet yayının tekrarının konulmaması talimatı verildi” dedi. Öte yandan İYİ Parti Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Aslan, program sonunda, “Kanaldan bir yetkiliyle görüştüm, Ekrem İmamoğlu ile iki saat sürmesi planlanan programı resmen gelen talimatla erken bitirmek zorunda kalmışlar! Yazıklar olsun! Utanılacak haldesiniz” ifadelerini kullandı. CNN’den açıklama Yayının kesilmesinin ardından gelen tepkiler üzerine CNN Türk’ün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “13 Mayıs 2019’da Tarafsız Bölge programında Sayın Binali Yıldırım 1 saat 18 dakika 40 saniye konuşmuştur. 20 Mayıs 2019’da Sayın Ekrem İmamoğlu’nun konuk olduğu program 1 saat 25 dakika sürmüştür. Kamuoyunun bilgisine sunulur” denildi. ‘Binali Yıldırım’ı da davet edin, tartışalım’ CNN Türk’de yayını kesilen Ekrem İmamoğlu, dün Halk TV’de Ayşenur Arslan’ın programına katıldı. Ayşenur Arslan, gazetemizin “Kılıfına uyduracaklar” manşetini göstererek YSK’nin gerekçeli kararını İmamoğlu’na sordu. İmamoğlu, “Önce 200 sayfa diye sızdırdılar. Yeni gerekçeleri oraya yazmak oradaki diğer üyelerin işi mi? Siz bir karar verdiniz. Türkiye’deki demokrasiyi mahvettiniz. Neticede bir karar verdiniz. O karar belli. Şimdi yeni gerekçeleri oraya yazmak o 7 üyenin işi mi” diye sordu. İmamoğlu, Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında yaşananlarla ilgili “Benim gözümde gazete ci çok saygın bir yerde. Bana sorulan ters sorular beni rencide etmez. Ama eğer bir savunma mekanizması geliştiriyorsanız o zaman bir dakika derim. Benim üzüldüğüm konu buydu. Esas değinmemiz gereken konulara değinemedik” dedi. İmamoğlu, Tevfik Göksu’nun tepki çeken sözleriyle ilgili, “Kim olduğunu bilmediğim mecralara neden cevap vereyim. Hadsizlik derim, cahil derim. Kendi sülalemi mi anlatacağım? Onun için Ahmet Hakan’a söyledim. Getirin buraya tartışalım. Binali Yıldırım’ı da davet edin. Tartışalım bunları ne olacak” diye konuştu. Taksim’de İmamoğlu izdihamı Ekrem İmamoğlu, Halk TV’deki programının ardından eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’u Galatasaray’daki ofisinde ziyaret etti. Taksim’den Galatasaray’a yü rüyerek giden İmamoğlu’nu gören yurttaşlar şaşkınlıklarını gizleyeme yerek “Sizden konuşuyorduk şim di. İyi insan lafının üzerine gelirmiş” dedi. İmamoğlu, The Marmara ote li önünden geçerken, CHP İstan bul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile karşılaştı ve ikili birbirleriyle se lamlaştı. Bu sırada bir vatandaşın İmamoğlu’na, “Başkanım bir yanak” demesi gülüşmelere yol açtı. Yurt taşlar, izdiham eşliğinde zorlukla yürüyebilen İmamoğlu’na, “Sen gö zümün nuru/Tükenmiş İstanbul’un umudu/Ekrem İmamoğlu” bestesini okudu. l İç Politika Savurganlığı 27milyarliraborcu bulunan İBB’nin mali durumunu ortaya koyan İmam bir bir anlattı oğlu,belediyedeisrafın durdurulmasıyla İstanbul’a yapılabilecek hizmetleri de açıkladı HAZAL OCAK 27milyar lira borcu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) son bir yılda belirli vakıflara toplamı 308 milyon lirayı bulan kaynak ve mülk aktardığı ortaya çıktı. 2018’de 264 milyon lira ciro yapan İBB iştiraki BELTUR’un kârı ise sadece 134 bin lirada kaldı. 2018’de sadece 1 milyon lira kâr eden İSPARK’ın son 5 yılda 1.3 milyar TL ciro yapmasına rağmen sadece 18 milyon lira kâr ettiği ortaya çıktı. Seçilmiş İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belediyedeki büyük israfa ilişkin açıklamaları yankı yarattı. İmamoğlu’nun açıkladığı israf rakamlarının, bazı vakıf ve derneklere aktarılan kaynağın, kötü mali yönetim ve borçlanmanın detaylarına Cumhuriyet ulaştı. İmamoğlu ve ekibinin yaptığı çalışmada tasarrufa geçilmesi halinde ortaya çıkacak kaynağın nerelere harcanacağı da ayrıntılarıyla yer aldı. Çalışmada yer alan tespitler ve ortaya çıkacak kaynakla yaşama geçirilecek projeler şöyle: n Sayıştay denetiminde ortaya çıkan zarar 753 milyon lira. n İhtiyaç dışı araç masrafı 120 milyon lira. n Son bir yılda İBB tarafından belirlenen vakıflara aktarılan paraların ve mülklerin toplam bedeli 308 milyon lira. n Son üç yılda İBB’nin internet sitesine harcanan para 80 milyon lira. n İBB’deki bir müdürlüğün uygulanmayan fikir projelerine son 6 yılda ödediği para 226 milyon lira. Bu parayla ne yapılabilir? İmamoğlu ve ekibinin çalışmasında israf rakamları sıralandıktan sonra bu musluğun kesilmesinin ardından hangi vaatlerin yapılabileceği sıralandı. Vaat paketleri şöyle: n KREŞLER: En yoksul 150 mahalleye kreş. Maliyeti 300 milyon lira. n SOFRA DESTEK PAKETİ: Ücretsiz halk ekmek, süt ve damacana su. Maliyeti 98 milyon lira. n GEÇİM DESTEK PAKETİ: Gelir desteği, çocuköğrenci desteği, yaşlıhastaengelli desteği. Maliyeti 446 milyon lira. n EĞİTİM DESTEK PAKETİ: Kumanya desteği, ücretsiz etüt hizmeti, kırtasiyeüniforma desteği, üniversiteliye burs ve yurt. Maliyeti 412 milyon lira. n EVLİLİK DESTEK PAKETİ: 2 bin TL düğün hediyesi, sosyal tesiste düğün, beyaz eşya ve mobilya çarşısı. Maliyeti 40 milyon lira. Kötü mali yönetim Çalışmada, İBB ve iştiraklerindeki kötü mali yönetim tablosuna ilişkin bilgiler de yer aldı. 20142019 yılları arasındaki mali tablayo göre İBB’nin borçları 4.5 kat artarak 6 milyar liradan, 27 milyar liraya çıktı. İBB’nin yıllık faiz yükü 8 kat artarak 149 milyon liradan, 1 milyar 155 milyon liraya yükseldi. Yıllık bütçe açığı ise 20 kat artarak 216 milyon liradan, 4 milyar liraya çıktı. İBB’nin personel gideri ise 1.3 milyar lira olarak görünüyor. Şirketler zararda İBB iştiraklerine bakıldığına ise 2018 yılında 264 milyon lira ciro yapan BELTUR’un kârı ise sadece 134 bin lira. 351 milyon lira ciro yapan İSPARK’ın kârı ise 1.07 milyon lira. Son 5 yılda 1.3 milyar lira ciro yapan İSPARK, yalnızca 18 milyon lira kâr edebilmiş. Rekor araç kiralaması Çalışmada 643 yöneticisi bulunan İBB’nin 1717, 124 yöneticisi olan İSKİ’nin 874, 48 yöneticisi olan İETT’nin ise 150 araç kiraladığı belirtiliyor. Çalışmada, ihtiyaç dışı araç kiralamadan tasarrufa gidildiğinde yılda 120 milyon liranın tasarruf edileceği belirtiliyor. Plansız projeler Ayrıca çalışmada 205 milyon dolara mal olan ve 2012’den bu yana otopark olarak kullanılan Kurtköy’deki Formula 1 pisti “Plansız, Halkın Yararına Olmayan Verimsiz Projeler” başlığı altında yer aldı. 200 milyon dolara mal olan ve aynı başlıkta yer alan Olimpiyat Stadı’nın ise 120 milyon dolar harcanarak yeniden yapılacağı belirtildi. ‘Millet seni doyuruyor!’ CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) gerekçeli kararının 200 sayfa olması konusunda “Aynı Balyoz, Ergenekon davalarında olurdu böyle. FETÖ’cü savcılar otururlardı, 1000 sayfalık, 1500 sayfalık, 200 sayfalık iddianame hazırlarlardı ki hâkim işin işinden çıkamasın diye. Bunlara da öyle talimat verilmiş, biz Saray’da 200 sayfa yazdık, basın altına imzayı verin. Bastılar altına imzayı verdiler” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları dile getirdi: n İşsizlik seferberliği: Karşımızda devasa bir işsizlik var. İşsizliği yaratanlar mı dış güçler? Sosyete damadı getirmişler ekonominin başına. Ekonomiyi bilmez, gece yatağa aç girenleri bilmez, aç çocukları bilmez. TOBB’de sanki iktidar partisinin yan kuruluşu... Esnaf kepenk kapatıyor ses çıkarmıyorsun. Sonra “İstihdam seferberliği başlattım” diyorsun. Son bir yılda 1 milyon 376 bin kişi işsiz kaldı. Geniş tanımlı işsizliğe baktığımızda 8 milyon 475 bin kişi işsiz. İşsizlik seferberliği başlattık deseler doğru. 16 Mayıs 2019’da Gaziantep’te eski bir hükümlü iş bulamıyor ve kendisini yakıyor. İnsanlığın öldüğü bir yerdeyiz. Bir insan “İş bulamadım diye hırsızlık mı yapayım, bana iş verin” diyor ve kendisini yakıyor. n Eleştiriye tahammül edemiyor: TÜSİAD sorumluluk sahibi. Başkan açıklama yapıyor. Okuyorum, “Ekonomide, iç siyasi yapıda ve dış politikada sıkışmış durumdayız. Makroekonomik den Erdoğan’ın “Karnını doyuruyorsunuz oy vermiyor” sözlerine Kılıçdaroğlu, “Asıl 80 milyon seni doyuruyor” dedi gelerde bozulma var. İç ve dış borç göstergeleri kötüleşiyor, ihracat artışı duraklıyor, işsiz sayısı artıyor, sanayi üretimi durağanlaşıyor. Bu nedenle diyoruz ki ekonominin düzelmesi için hukuk ve adalet sisteminin düzelmesi gerekiyor.” Bu yönetim tarzı doğru değil diyor. Eleştiriye tahammül edemiyor. Normalde devleti yöneten kişi bu eleştirilere kulak kabartır. n Kimin hesabı?: Ziraat Odaları Başkanı’nın hakkını yemeyelim, o konuşuyor. O da yakında herhalde Erdoğan’dan bir şeyler yiyecek, öyle anlaşılıyor. Devleti yöneten kişi bakın ne diyor: ‘Şunu bilin ki bunun hesabını sormasını da bilirim.’ Beni eleştiriyorsun, hesabını sormasını bilirim. Kimin hesabını soruyorsun sen? Yaptığın yönetim beceriksizliğinin hesabını mı soracaksın? n Kimin parasıyla?: Bir toplantıda şunu söylüyor; “Herkesin midesini doyurduk ama neticede durum böyle. Karnını doyuruyorsunuz yine de oy vermiyor.” E millet akıllı kardeşim. Niye sana oy versin? Kimin parasıyla kimi doyuruyorsun? Kendi cebinden mi veriyorsun o parayı? Bunun adı kibir değil de nedir? Asıl o 80 milyon seni doyuruyor kardeşim, sen bunun farkında mısın? Dönüp kendine bir baktın mı, sevgili kibir abidesi. Yazlık sarayın var, kışlık sarayın var, uçan sarayın var, sana kim aldı? 80 milyon fakir fukara vatandaş. Senin rüyanda görmediğin maaşını veriyorlar sana. Sen kimin karnını doyuruyorsun, 80 milyon senin karnını doyuruyor. Yüzüne gözüne dursun kardeşim. 80 milyon sana çalışıyor. O efulilerin, ejder meyvelerinin parasını kim ödüyor? n Balyoz, Ergenekon davalarında olurdu: YSK pazartesi günü gerekçesini açıklayacaktı. Saray’da oturan zat söyledi. Çünkü YSK’nin tek üyesi var o da Saray’da oturan zat. Yedi tane de çete var orada. Pazartesi dendi, 200 sayfa bitti. Aynı Balyoz, Ergenekon davalarında olurdu böyle. FETÖ’cü savcılar otururlardı,1000 sayfalık, 1500 sayfalık, 200 sayfalık iddianame hazırlarlardı ki hâkim işin işinden çıkamasın diye. Bunlara da öyle talimat verilmiş, biz Saray’da 200 sayfa yazdık, basın altına imzayı verin. Bastılar altına imzayı verdiler. Saray’dan talimat alana hakim denmez. Vicdanı olmayan adamdan hâkim çıkmaz. Bunların hiçbirisi hâkim değil. 7 kişi oturdu, hazırladılar. l ANKARA/Cumhuriyet Trabzon’da sahi kimler yaşar? Sizin anneniz nereli? Babanız nereli? Dedeniz neyin tohumu? Neneniz kimin dölü? Soyağacınızın dalları gökyüzüne doğru mu uzanıyor? Yerin dibine dibine mi batıyor? Hangi savaştan kalma, hangi dinden dönme bir sülaledensiniz? Hangi barışta hangi hesaplarla kimlerle evlenenlerin genindensiniz? Kim bilir dedeleriniz kimin kanını kimin için döktü? Atalarınız kimleri hangi topraklardan kim bilir neden söktü? Soyunuzda ve sopunuzda kimler hangi acıları yüklenip nerelerden nerelere göçtü? Yeryüzünde emanet çocukların, ismi değiştirilmiş gelinlerin, dini gizlenmiş insanların hayaletleri boşuna dolanmaz. Ölülerin çoğu aslen kendi mezarlarında yatmaz. Ve savaşlarda sanıldığı gibi sadece cephede askerler savaşmaz. Ve bu sert gerçeği gayet iyi bilen halklar yine de bir türlü arlanmaz, uslanmaz. Herkesi “bir başkası” sanan... Ve kendisini de “biri” sanan insanın soy sop üzerinden çatallanan sivri dilini kuşanan bir siyasetin elinde oyuncak bir dünyadan iyi bir şey beklemeyin. Bu dünya değişsin istiyorsanız... Bir insanın doğum yeri üzerinden ima edilen soy sop meselesini bir küfür gibi zinhar benimsemeyin. Tarihi çocuklarınıza, yanık bir şehri terk etmekle yanık bir şehre yerleşmek arasında vicdanen aslında hiç fark olmadığını yazmayan kitaplardan öğrettiğiniz için bünyenizdeki zehir hiç dışarı atılamıyor. Bu topraklarda neden benim en yakın arkadaşlarım Rum değil diye kendinize sormanız zor. Yahudiler dilinizde, deyiminizde hâlâ “korkak”. “Ermeni dölü” diye bir lafı hâlâ biliyorsunuz. Ve bu lafı çocuklarınıza hâlâ öğretiyorsunuz. Süryani, kimdir, kimdi, hiç ilgilenmiyorsunuz. Alevileri hâlâ için için de olsa garipsiyorsunuz. Oysa.. Kimin kim olduğunu aslında hiç ama hiç bilemeyeceğiniz sisli bir iklime doğdunuz. Elinizde kökü kuruyasıca bir soyağacının dallarından keskin keskin kılıçlar... O kılıçları her fırsatta elinize geçirdiğiniz düşmanının kalbine kalbine saplıyorsunuz. Bu arada ari bir ırktan olmanın ya da melez doğmanın yalan yanlış hikâyesini boşuna kovalıyorsunuz. Hangi dedeniz kimselere haber vermeden hangi nenelerle sevişti; Hangi nenenizin aklına kim bilir gizlice hangi dedenin aşkı düştü? Kayıt dışı ilişkilerden doğan çocukların dedikodularda bir süre yaşayan gerçek hikâyesi zamanın hangi karanlığında yitip gitti? Nasıl olur da ırkçı fikirlerden derhal caydırmaz sizi, bunlardan hiçbirisini hiçbir zaman öğrenemeyecek olma gerçeği? Bir farkına varsanız... Damarlarınızda dolaşan kanın kast edilen asaleti, geçmişi sisli ırkınızda değil, anca küfü silinirse pırıldayacak aklınızda gizli. HHH Velhasıl... Trabzon’da sahi kimler yaşar? Ve herkesin ama herkesin kılıç artığı olduğu şu dünyada ırkların yalan yanlış ve yanlı hikâyeleri aslen neye yarar; neye zarar?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle